Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
tYFA CUMHURIYET 30 MART1992 PAZARTESİ
GÖRÜŞLER
fcİGOZUYLE
ÜLENT TANÖR
Şddeti Tecrit Etmek
P
KK bugune dek genlla savaşının klasık takükle-
nnı kendısı açısından oldukça başanh bır şekıl-
de uyguladı Vur-kaç hareketlen, kıtlenın ıçıne
saklanmak, devlet guçlennı kıtleye saldırtmak
vl Nevruz ayaklanması provasından ıse pek ıstedığını bu-
Iaıadı Şımdı yıne aynı taktıklere ağırbk vermesı ve sorunu
uislararasılaştırmaya çalışması muhtemeldır
fcolge ınsanlan ıse bır yandan genkalmışlığın ve çağdaş
bı ekonomık duzene geçemeyışın, obur vandan da çok ta-
raı şıddetın (PKK, Hızbullah, bazı resmı-resmı olmayan)
bakısı alünda bunalmaktadır PKK boyle bırortamın hem
ürnudür hem de bunalımı arttıran bır faktordür "Kurt
sounu" ıle "PKK sorunu" bırbın ıçıne geçmış olmakla bır-
hks, bır ölçude aynlması mümkun ve gereklı ıkı ayn yu-
mictır Şıddetı tecnt, bunun ıçın gerekhdır
Labul etmek gerekır kı Guneydoğu'nun çılesı, sıradan
* bır genkalmışlık olgusundan ıbaret değıldır jOtonter bır
ulıs-devlet modelı, külturel ve sıyasal boyutlanyla bır
"Kirt sorunu" da yaratmıştır Yaklaşan bahar gunlennde
ha alar daha fazla ısınmadan yakalanması gereken halka
bulvr Bu alanda yapılabılecekler, PKK'yı sıhnmeyegötür-
meie bıle, şıddet sıyasetlennı zayıflatabılır
Demokratıkleşmenın genel programı saklı kalmak üzere,
bu >zel alanda acılen ıyıleştırmelere gıdılebılır, gıdılmelıdır
Bubır anlayış ve yaklaşım ışıdır Ve herhalde geçen hafta
21 'eskı parlamentenn "Mukaddes Turk Devletı"ne bağlı-
lık indı ıçmelennden başka yapılabılecek ışler de vardır
Buılann bır bolumu var olan Anayasa duzenı çerçevesınde
bıle gerçekleştınlebıhr
l Kultürel kımlık haklan konusunda Nufus Kanunu
md72 değıştınlerek ısım verme serbestlığı sağlanabılır, Içış-
len BakanlığVnca adlan değıştırılen köy ve mezra adlan
<* eski hallenne dondürulebıhr, dıl ve kültur enstıtulennın ku-
••rulnasına olanak venlebıhr
v
î 2 Ifade ve haber aJma ozgürfüklen alamnda Terorle
Mıcadele Kanunu'nun 8 maddesındekı 'propaganda su-
çu' caldınlabıhr ve mutlaka kaldınlmalıdır Sılahlann ko-
nuşiığu bır ortamda bu suçun hıçbır anlamı kalmamış, ko-
vuşturmalar Nasreddın Hoca turbesını andınr bır hal al-
mıştır Aynca bolgedekı basın ve yayın organlan mensupla-
nnın haber vermc ozgûrluklennı, vatandaşlann da haber
alma haklannı kısıtlayan ve "fısıltı gazetesf'nın tırajıriı art-
tıran ıdan engellemelere son venlmelı, doğru ve çabuk ha-
ber akışımı sağlanmalıdır
3 Sıyasal faalıyetler alarunda Ideal çozum "Şıddetı dışla-
yan" butun partılenn serbest bırakılması olmakla bırlıkte,
bu bır Anayasa değışıklığı sorunudur Bugun ıçın yapılabı-
lecek olan, partılenn bellı sayıda ıl ve ıiçede orgutlenmelen
ve yerel-ulusal seçımlerle ılgılı barajlann ındınlmesıdır Ay-
nca TBMM, mılletvekıllennın mutlak yasama dokunul-
mazlıklannı ılgılendıren alanlardakı "fezleke tacızlen"nı,
bır ılke karanyla gen çevırmelıdır
4 Yerel yoneümler alanında Yerel katılımı ve demokra-
sıyı sağlayıcı ıdan ve temsılı yeru yapılar oluşturulabıbr
Anayasa Mahkemesı uyesı Sayın Mustafa Gonul'ün de be-
hrttığı gıbı (Cumhunyet, 24 3 I992), Anayasa'nın 126 ve
127 maddelen bu kapsamdakı meclısler'e ve hatta'seçımlı
valılık yontemlen'ne olanak sağlar
5 Ekonomık ve sosyal alan, kuşkusuz, butûn bu ve ben-
zen ıyıleştırmelenn candamandır "Sosyal devlet artık bıt-
mıştır" yollu ıddıalar, Turkıye'de en aandan, Guneydoğu'-
nun bu durumu devam ettıkçe geçersız kalmaya
mahkûmdur GuneyItalya(Mezzogıorno)projelenveuygu-
lanışı, bunu goımeye yeterbdır Turkıye'nın Guneydoğu-
su'nda ıse ekonomık ve sosyal haklar da acıkb durumdacbr
Sanayı yoktur, tıcaret ve hayvancılık durmuştur, top-
raksızlık ve ışsızlık dız boyudur, eğjtım ve sağlık gıbı sosyal
devlet odevlen askıdadır Kısacası, 'sosyal devlet' asıl şımdı
ve ozellıkle bu bolge ıçın eereklıdır
60-30 YIL ÖNCE CUMHURIYET
1932: Otobüs İmtiyazı
Otobüsımtıyazının Beledıyeye
dev n sırasında ımtıyazın
Beledıye tarafından ışletılmesı
tasnh edılmıştır Halbukı
ımtıyaza ıştırak ıçın Usudar ve
Istanbul Tramvay Şırketlen
gıbı bazı müessesat tarafından
müracaatlerde
bulunulmaktadır Ankara'da
bulunan Beledıye reıs muavını
Hamıt Bey bu hususta alâkadar makamat ıle temas edecektır
Beledıye ımtıyazın ahare devn veya bır başka muessesenın
kısmen ıştırak ettınlmesı ıçın musaade venlmesını
ıstemektedır
1962: Nükleer silâh aleyhtarlan
Baü Almanya Beledıye Başkanı Wıllv Brandt dun gece
Londra'da bır toplantıda konuşurken "Nukleer sılâhsızlanma
hareketı"nın uyelen buyuk bır numayış yapmışlar ve Londra
polısı duruma müdahale etmek zorunda kalmıştır
Beş yûz kışılık dınleyıa arasında oldukça kalabalık bır grup
meydana getıren numayışçıler, gerek VVıllv Brandt'ın, gerekse
toplantıya başkanbk eden Ingılız Işçı Parüsı lıden Hugh
GaıtskeÜ'ın sozlennı sık sık kesmışler, hakaretler yağdırmışlar
ve "Berlınıçın savaşyok" dıye bağırmışlardır Ancak polısın
müdahalesı ve nümayışçılerden onemlı bır kısmının salondan
;ıkanlması sayesınde Brandt sesını ışıttırebılmış, bununla
bırbkte yıne de mudahalelere mâruz kalmıştır
TARÎHTE B\JGİJN
MÜMTAZ
SVEA
YAHUDILER KOVULUYOR!
1492 'ÛE BUSUM, YAMJÛ/LEGlN
ÇtK4KUjUA£
Çİ OLOUĞU
Kt-
SU
TrtMAMEM
, TZJM UUZEMtM
t'Çf'N, EM6/2rSYONUA/ PA
KASUL
EPEA/ OSMAfi/U OEI/LET/
Sivil Toplum, Sivil Universite
Prof. Dr. İBRAHÎM ARMAĞAN Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi
D
unyanın değışım açısından
devnmsel bır donuşum surea
yaşadığı çağımızda bıbm ve
teknolojı alanındakı baş-
dondurücu gebşmeler, bıbmsel bügılenn
2-3 yılda ıkıye katlandığı ve o oranda da
hızla eskıdığı, demokratıkleşme ve oz-
gürleşmenm ınsanbğın başat evrensel
değerîen olarak yaygmlaştığı bır do-
nemde yaşıyoruz
Bır toplumun çağdaşlaşması, demok-
ratıkleşmesı ve kalkınması her şeyden
once o toplumdakı eğıtım, bıbm ve tek-
nolojı duzeyıne bağlıdır Bıbm ve tekno-'
lojının toplumsal değışme, kalkınma ve
gebşmenın motorsal gucu halme geldığ)
çağımızda, çağdışı bır eğıtım sıstemıyle
Turkıye'nın kalkınması ve çağdaşlaş-
ması olanakb değıldır
YÖK dönemı unıvers.telenmız, bu-
günku yapısı, ışleyışı ve üretımı ıle top-
lumsal değışmenın gensmde kalmış,
çağdışı bır kurum rutelığıne burunmuş-
tûr Çağdaş eğıtım ve çağdaş unıversıte
sıstemı gerçekleştınhneden Turkıye'nın
çağdaş toplumlar duzeyıne ulaşması
olası değıldır
Toplumun en üst duzeydekı eğıtım ve
bıbm kurumlan olan ünıversıtelenn
toplumsal ışlevlennı yenne getırebılmesı
ıçın yenıden yapılanması, hatta yenıden
oluşturulma'sı gerekır Çunku YÖK du-
zenı, ünıversıtelen çağdışı eğıtım ku-
rumlan habne getırmış ve çağdışı bır
zıhnıyeün unıversıtelerde kokleşmesını
sağlamıştır
YÖKyasası, l2Eylul 1980 asken rejı-
mının bır urunudur Başka bır deyışle
YÖK yasası, 12 Eylul asken rejımı sona
erdıkten sonra da bu rejımın varlığını
sürdurebılmesı amaa ve felsefesıyle ha-
zırlanmış bır yasadır
YÖK yasası anü-demokraük bır du-
zende, antı-demokratık koşullarda, an-
tı-demokratık bır bıçımde hazırlanmış
bır yasadır
YÖK yasası asken dısıpbn anlayışına
göre hazırlanmış, evrensel, demoİcratık
değerlen yok sayan bır yasadır
YÖK yasasıyla unıversıtelere antı-
demokratık bır yonetım bıçımı getınl-
mıştır
Emır-komuta zıncınne bağlı ve ata-
maya dayab hıyerarşık yoneüm bıçırru,
unıversıtelerde keyfıbk ve sorumsuzlu-
ğun kokJeşmesıne neden olmuşttır Ör-
neğın, bır yönetım kurulu toplantısında
bır dekan, bolüm başkanı olan bır kurul
uyesıne, "Sayın Hocam, sız henuz bızım
düzenımızı anlayamadınız, bu duzende,
Cumhurbaşkanı Doğramaa'nın, Doğ-
ramaa rektorun, rektor benım, ben sı-
zın, sız de bolumdekı oğretım uyelennın
Emir-komuta zinciriae
bağlı yönetim biçimi
yerinedemokratik
seçimlere dayalı yönetim
biçimi esas alınmalıdır.
Üniversitesi sivil ve
demokratik olmayan bir
toplumun
demokratikleşmesi ve sivil
toplum aşamasına gelmesi
olanaklı değildir.
Allahısınız" dıyebılecek kadar ılen gıde-
bıhyor ya da YÖK duzenının felsefesını
kendıne gore ozetleyebıbyor YÖK du-
zemyle, "YÖK'ten çok YÖK'çü" olan
yönetıalenn ya da "YOK boyle ıstıyor"
dıyerek en keyfı bıçımde uygulama ya-
pan kımı yönetıalenn de asbnda
YÖK'ü ve YÖK'le ozdeşleştınlen Sayın
Doğramacı'yı ve kurumlan nedenb yıp-
rattıklannı da unutmamak gerekır Bu
tür keyfıbklere son venlmesmın tek yo-
lu, unıversıtenın demokratıkieşmesıdır
YÖK donemmde kütüphaneler çalış-
maz duruma sokulmuş, kıtap ve penyo-
dıklerabnmadığı gıbı kutuphanededev-
letçe yasaklanmayan kımı kıtaplar, kımı
dekanlann keyfı arzulanyla yasak-
lanmış hatta yenı hükumetın demokra-
tıkleşme, kıtaplann ozgurluğune kavuş-
turulması çabalan bıle YÖK dekanlan-
nın bu tutumlanndan vazgeçmelennı
sağlayamamıştır Kanımca zor ve tehb-
kelı olan da budur Yanı, YÖK değışır,
değışebılır duşmesı gerekır, bunu kısa
bır surede gerçekleştırmek mümkün de
olabıhr Ancak, yerleşen YÖK zıhnıye-
tını değıştırmek pek kolay obnayacak-
tır
öte yandan ana başbklanyla, evrensel
olan "asıstanbk" kurumunun kaldınl-
ması, "yarduna doçenüık" gıbı dûnya-
nın hıçbır ünıversıtesınde bulunmayan
bır statünun getınlmesı, kurullann yet-
kılennın kaldınlması ve danışma kurul-
lanna donuşturulmesı, kestırme ve bı-
bmsel obnayan bazı yollarla bazı öğre-
tim elemanlannın "doçent" ya da "pro-
fesor" yapılması, fakulte ozerkbğının
kaldınlması, akademık statunün deje-
nere edılmesı, doçentbk ve profesörluk
.tezlennın kaldınlması, eğıtım duzeyının
duşmesı, bıbmsel üretım duzeyının gjt-
tıkçe genlemesı ünıversıtelenn önünde
duran sorunlardır
Yenı bır unıversıte yasası hazırlıklan-
nın surduğü bugunlerde, gozardı edıl-
memesı gereken temel nokta ya da
amaç, çağdaş bır unıversıte kurmakür
Unıversıtenın çağdaş olabılmesının te-
mel koşulu ıse unıversıtenın demokra-
tıkieşmesıdır Başka bır deyışle, unıver-
sıteyı oluşturan tûm kesımlenn yanı öğ-
rencı-öğretım elemanlan ve ünıversıte
çabşanlannın yonetıme katılması ge-
rekır
Unıversıtenın özgür ve özerk bır ku-
rum habne getınlmesı yenı yasa tasansı-
nın temel amaa olmabdır
9
Emır-komu-
ta zınanne bağlı yonetım bıçımı yenne
demokratik secımlere dayalı yönetim
bıçımı esas abnmak Ünıversıtelenn ıda-
n ve bıbmsel ozerkbğı mutlaka sağlan-
malıdır
Unıversıtenın bugün karşılaştığı so-
runlan çozebılmesı, çağdaş bır eğıtım
duzeyıne ulaşabılmesı, bıbmsel bılgı ve
teknolojı uretebılmesı, toplumun gerek-
sınım duyduğu nıtebkb ınsan gucunu
yetıştırebıbnesı, çağdaş duzeyde araştır-
ma ve yayın yapabılmesı, ancak unıver-
sıtenın demokratıkleşmesıyle olanakb-
dır
Üniversitesi sıvıl ve demokratık obna-
yan bır toplumun derookratıkleşmesı ve
sıvıl toplum aşamasına gelmesi olanakb
değıldır
SEMİH BALCIOĞLU
karşı
"A\o Ç y
tosdHanıyor
Kütüphane Haftası Başlarken...
AYTEN ŞAN ŞÖLEN Edirnekapı Halk Kütüphanesi Müdürü
1
964 yılından bu yana, mart
ayının son pazartesı ıle başla-
yan hafta, "Kutuphane Haf-
tası" olarak kutlanmaktadır
Bu haftadan amaç, kıtap ve kütuphane-
nın onemını ve değennı vurgulayarak,
okuma abşkanbğının edınılmesıne
yardıma olmak, halkı kutuphanelerden
yararlandırmaya ozendırmektır Ku-
tuphanelenn ve kutüphanealenn so-
runlannı gundeme getırerek ılgılılenn
dıkkatını çekmek ve çozüm yollan ara-
mak da bu kapsamın ıçıne gırer
Amaan saptanmasından bu yana
çeyrek yuzyıb aşkın bır zaman gecmış-
tır Hafta boyunca kutuphanelerde ya-
pılan etkınlıkler gıderek artmış, nıtelık
olarak da olumlu gebşmeler gostermış-
tır Kutüphanealer, butün olanaksızbk-
lara rağmen haftanın kutlanmasına her
yıl daha canblık getırmışlerdır. Bu etkın-
lıklenn bır hafta ıle sınırlı kalmayarak.
sureklı yapılabılmesı halınde daha ya-
rarlı olacağı da kuşkusuzdur
Şımdıye kadar harcanan çabalarla
yukanda sozu edılen amaca ne olçüde
ulaşıldığı tartışılabıbr Okuma abşkanb-
ğının yaygınlaşmasında, kıtap ve kutup-
haneye olan ılgının artmasında onemlı
bn- gebşme gozlenememektedır Kütup-
hanelenn ve kütuphanecılenn sorunla-
nnın çözumunde de, (ozellıkle Kultur
BakanhğYna bağlı halk kütuphanelenn-
de) beklenen duzeyde bır gebşme oldu-
ğu soylenemez Bazı yenılıkler olduysa
da bunlar, on haarlıksız yapıldığı ıçın
okur ıstemlennde ve teknık ışlerde bek-
lenen duzeyde bır yararbbk sağlanama-
mıştır
Ölumsuzluklann elbette bırçok nede-
nı vardır Konunun bugüne kadar so-
rumlu kışılerce gerektığı gıbı onemsen-
memış obrıası, bu nedenlenn en onemlı-
sı ve başlangıç noktasıdır denebılır
Oysa ıçınde yaşamakta olduğumuz çağ
"Bılgı ÇağY'dır İletışım ve bılgısayar
teknolojısındekı gehşmeler, bılgı mer-
kezlennın ve bunlann ışleyış bıçımlen-
nın ne kadar onemlı olduğunun bırer
kanıtıdır Bılgı merkezlennın buyuk bır
çoğunluğunu oluşturan kutuphanele-
nn, bu gebşıme paralelbk gostermelen,
gunumuz ınsanının bılgı gereksınımı
ıçın kaçınıbnız bır zorunluluktur
"Bılgı ÇağY'nın ınsanı "bılgı top-
Halk kütüphanelerinde en
çok gereksinimi duyulan öğe
nitelikli insan gücüdür. Bunu
sağlamanın ilk koşulu ise
'kütüphaneci' kinüiğinin
açıklıkla saptanması ve statü
değişikliği ile özendirmeye
gidilmesi olabiür.
lumu"nu oluşturuyor Artık her duzey-
de ınsanın yaşam boyu bılgılenmesı ge-
reğı vardır Bu bılgılenmeyı sağlayacak
olan kurumlar, halk kutuphanelendır
Halk kutuphanelennın bu gereksınımı
yeterlı olçude karşılayabılmelen, once-
lıkler
bu alandakı uygulamalann anlayış
duzeyındekı değışımıne bağbdır Ancak
bu anlayışın çağdaşlaşması ıle halk ku-
tuphanelen, ozgur araştırma ve duşun-
me ortamına donuşturulebılecektır
Yapı, eleman ve koleksıyon olarak
var olan oğeler yenıden değerlendınle-
rek kısa vadede çozumler getırmek du-
şunulmelıdır Halk kutuphanelennde
en çok gereksınımı duvulan oğe nıtebkb
ınsan gucüdur Bunu sağlamanın ılk ko-
şulu ıse "kutuphanea" kımbğının açık-
bkla saptanması ve statü değışıklığı ıle
ozendırmeye gıdıbnesı olabıhr Özelbkle
yönetim kadrolanndakı kutuphaneale-
nn, ıçınde bulunduklan sorunlan gun-
deme getırmelen, uygulamada pratık
çozumler uretmelen ve gerektığınde ını-
sıyatıflennı sonuna kadar kullanmalan
olumlu gebşmeler sağlayacaktır Hangı
kademe ve hangı ortamda olurlarsa ol-
sunlar, kutüphanealenn kendılennı su-
rekb yenılemelen, bılgı kaynakjannın
, yaymını yakından ızlemelen, kultur çev-
relen ıle dıyalog habnde bulunmalan
saygınlıklannı artüracaktır Kutupha-
nea, kullanıa ıle bılgı kaynaklan ara-
sında vazgeçılmez bır iletışım araa olma
durumunu her zaman korumak zorun-
dadır Kutuphanecıbğın meslek olarak
saygmhğı da yeterb sayıda nıtebkb kü-
tuphanealenn varbğı ve dayaruşma
ıçınde bulunmalan ıle gerçekleşebıle-
cektır
Halk kutuphanelennde bulunan ko-
leksıyonlannen kısa zamanda değerlen-
dınlerek guncelleştınlmesı, ıstemlenn
yanıtlanabılme koşullanndan bırdığen-
dır Hıç aranmayan ve okunmayan bm-
lerce kıtap ve sürelı yayın vardır halk
kütuphanelennde Bunun yanında han-
gj nedenle bılınmez aynı yazarlann aynı
kıtaplannın bırçok baskısı, değışık za-
manlarda kutuphanelere gondenlmış-
tır Bu durumun ıncelenmesı ve gereke-
nın yapılması ozellıkle yer sorunu olan
kütüphaneler ıçın yararb olacaktır
Gozlenen odur kı şu anda kutuphane-
abk alanında var olan potansıyelın,
kendı gerçeklen ıçınde değerlendınp
kullanılması çok fazla maddı bır katkı
gerektırmeyecektır Aynı zamanda bu
değerlendırme, bundan sonra yapılacak
yenı donanımlar ve gebşmeler ıçın bır alt
yapı oluşturacaktır
POÜTİKA
VEÖTESİ
MEHMED KEMAL
Vizitesini Sordular...• • ç gun hucrede kaldı, sordular, soruşturdular,
aradıklannı bulamadılar Kapıya yakın bır oda-
ya aldılar Gece gurültuyle üç kadın geurdıler
Ikısı genç, bın orta yaşb Genç kız şaşkm, konu-
..._: bınnı anyor
"Ablaağım sızın evı de mı bastılar
9
"
"Evet" dedı
"Kaç kışıydınız?"
"Evde "
"Annem, ıkı kızım, bır de ben "
"Onlan geünnedıler mı
9
"
"Nıye getırsınler
9
"
"lyı Bızım hepımızı evı basınca toparladılar "
"Üçünüzu mu
9
"
"Ablayı, benı, Nenman'ı "
"Kıtap almadılar mı
9
"
"Almadılar Hem kıtap yoktu "
"Bızım kıtaplan da aldılar "
"Nerde
9
"
"Yukarda "
"Şu çocuklar soyguna başladıktan sonra ışler bozuldu
Çok sıkılıyorlar Saklanmasınlar dıye evlen anyoriar "
"Ya öyle "
"Nıye soyar bu çocuklar
9
"
"Bılmıyorum Sen de unıversıteden mısın
9
"
"Iıı Hıç çabşmadım orda Bızım adam ıstemıyor Evde
çalışünyor Oysa daha rahatmış "
Bırer sıgara yaktılar Uflerken sordu
"Ablaağım, affedersın, senın vızıten kaça
9
"
Doktorluğunu anımsadı Öyle belb bır para almıyordu
Soyledı
"Bana gebrlerse şu kadar, eve çağınrlarsa şu kadar" dedı
"Çok utuz "
"Benım muayenehane Gültepe'de Halk yoksul, daha
fazlasını veremez "
"Ooo Gujtepe'de olmaz bu ışler Sen Tarlabaşı'na gel
Zengınler ordadır "
"Sen Tarlabaşı'nda mısın
9
"
"Evet"
"Orda vızıte ne
9
"
Soyledı, her bınnın vrzıtesını teker teker saymaya başladı
"Sen de doktor musun
9
"
"Değıbm, sen
9
"
"Ben doktorum "
"Hekım gıbı doktor, yanı hastalara bakan?"
"Evet"
"Sahı mı
9
"
"Gerçek "
"Doktorsun da ablaağım ne ışın var senın buralarda
9
"
"Benım kı sıyası "
"Aman ablaağım bağışla benı Ben başka şey sanmıştım
Ne bıleyım ben, sen de söylemedın Bızımkı o bıçım ışte Al-
lah kımseyı duşurmesın, duştuk bı yol Yoksulluktan
Anam var, babam var, küçük kardeşlenm var, bır de hayır-
sız kocam "
Hungur hungur ağlamaya başladı Ablayla Nenman
azarladılar
#
"Sus kız, ağlama
1
Tam buJdun ağlanacak yen "
Bır daha konuşmadı Yankesıanın çocuğu mıy mıy edı-
yor Hava aydmlanmaya başladı Gebp gjden çoğaldı Abla
gelen memur bır şey konuştular Içen gırdı, çıktı
Üçu de toparlanıp gıttıler
Doktoru, arayan soran yoktu Bır sure daha ıçende kaldı
Hava bıraz daha ışıdıktan sonra onu da bıraktılar
OKURLARDAN
Necati Cumaifya açık mektup
Sa> ın Cumab, Cumhunyet
gazetesının 14 Mart 1992
günlu savısında çıkan "Kurt
Sorunu başlıklı yazınız
uzenndekı duşuncelenrru,
kavramsa) açıdan sunmama
hosgorunuzu dılenm
1 Onceşusaptamanızdakı
gözlem. tanı, oyküleme ıçın
sızı kutlamak ıstıyorum
"Aynlmak, ayn toprak mı
ıstıyorlar
9
Haksızdırlar
Çünku bu ıstek, o
topraklarda yaşayari
Türklen azınlık durumuna
getırme gınşımını kapsar'
2 Aşağıdakı saptamalannıa
yanılgılı buluyorum
a "UlustıpkıMedenı
Kanun'da (Yurttaşlık Yasası
demelı) ıştırak halınde
mülkıyet (ortaklıkta ıyebk
demelı) gıbı bır olgu" mudur
9
Değıl Ulus, bırulusaltanh
süreklıbğı ıle bır ulusal ulkü
(çağdaş uvgarlaşmak demek
olan ulusal hedeO
sureklılığınde bılınçür
Avrupa da bu bılınce, XII
yuzyılda, Roma
Huİcuku nun ıncelenmeye
başlanmasıyla varmıştır
Turklenn eskıbğı daha
denndır Mete, Çıçı hanlarla
başlar Orhon Yazıtian'nda
anıtlaşır Devlet ıse organıze
ulustur Ulus-devlettır
Yurttaşlık topluluğudur
Yurttaş aktoresel (odevsel)
bır kaynaşımdır Malda
ortaklık değıldır, başka
deyışle ekonomık uzlaşım
değıldır Varsın ABD oyle
olsun, oyle kalsın Bırgııno
da Lenıncılığın başına
gelenlere uğrayacaktır
b "ÇafSdaşulusanlayışında
etnık (soyul) gruplar (kume)
bır yurdun ortak
paydaşlandır" dıyorsunuz
Olamaz Lozan, "Turkıye'de
soy aanbğı yoktur" ılkesını,
Batıb devlere benımsetmıştır
Kürt dıye bır soy, Kürtçe
dıye bır dıl yoktur tanhte
Operada bır
hayaletur Yazık kı aymaz
yönetıaler "Kurt gerçeğı"
yalanını, azgelışmışlenn
yumuşak böğründe, ınsan
haklan hançen olan Helsınkı
Sonul Belgesı ıle Pans
Şartı'nın baskısı alunda
yıneleyıp duruyorlar
Antropolojı, tanh, destanlar
Kurttanımıyor
c Öncekı anayasada var ıken
Kenanı 1982Anayasası'nın
2 maddesınden aülan
ulusçuluğumuz (mılbyetçıbk)
soyadayanmaz Yukanda
tanımladığım gıbı ulus,
popülasyon, nüfus değıldır
Ulusal tanh ıle ulusal hedef
(ülku) bırbğı, bıbnç bırbğıdır
d Ulus-devlet ıçın, başka
deyışle organıze ulus demek
olan cumhunyet ıçın, Kürt,
Lazvb budunsal, sosyal
yurttaş yoktur BenTurküm
demeyen, budunsallık
savlayan kımseler, bu,
sınırlan kanla süngü ıle
çızılmış topraklarda
oturamazlar
ŞÜKRÜ GALİP ERKER
Ankara
Mağduriyetimiz önlensin
Bızler, 1991 yıb fen-edebıyat
fakültesı sosyolojı bölumü
mezunlanyız Okula
başladığımız 1987 yılında
öğretmen alımında mecbun
yeterhlık sınavı uygulanıyor
ve sınavı kazananlardan
pedagojık formasyon
belgesı ıstenmeksızın dırekt
göreve alanıJabılıyordu
Oysa bugün, yeterbhk
sınavı gıbı sıstemın kendı
krndısının nıtelıksel
eğıtımıne guvensızlığı
anlamına gelen bu
uygulama kaldırılmıştır ve
bu olumlu bır gelışmedır
Ancak daha önce var olan
uygulamanın (pedagojık
formasyon belgesı
ıstenmemest) bızlerı de
kapsaması gerekmez mı?.
Bızler hak kaybına
uğradığımız
düşuncesındeyız
Pedagojık formasyon
belgesı ıstenmeyerek
mağdunyetımızın
önleneceğı ve ılan edılen
1992 temmuz öğretmen
atamalannda bu
mağdunyetımızın ortadan
kalkacağı ümıdındeyız
Var olan ya da yapılması
düsunülen yenı
duzenlemelenn, bızlenn ve
kamuoyunun
bılgılendırıbnesı
doğrultusunda Mıllı Eğıtim
R Basın ve Halkla İlışkıler
Müşavırlığı tarafından
basın açıklaması ıle ılanını
ıstıyonız Bu sorun tüm
fen-edebıyat fakültesı
mezunlarının sorunudur
HUSEYİN YALÇIN
Malatya