Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25MART1992 ÇARŞAMBA HABERLER TGS'nin kampanyası • AA (Istanbul) - Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Milliyet gazetesinde işverenin baskısıyla sendikadan istifaya zorlanan işçilerin, tekrar sendikaya geri ahnmalan için Milliyet gazetesi okuyucularına yönelik "Gazeteyi Okumayın" kampanyası başlattı. Sendika, gazetenin sahibi Aydın Doğan'ı da sendikal haklara saygılı olmaya çağırdı. TGS Yönetim Kurulu'nun aldığı bir karar sonucu, Milliyet gazetesi okuyucularının adreslerine gönderilen mektupta şöyle denildi: 'Gazetemde sendika istemiyorum' diyen Aydın Doğan, Milliyet çalışanlarının sendikadan istifa etmeleri için baskı yöntemleri uygulamakta, başta tstanbul olmak üzere Ankara, İzmir ve Adana işyerlerine getirilen noterler aracılığıyla istifaların gerçekleştirilmesini sağlamaktadır. Aydın Doğan, sahibi olduğu Milliyet gazetesinde bu haklara saygılı olduğunu açıklayana kadar, Milliyet gazetesini okumayarak sendika düşmanı Milliyet gazetesi sahibine uyanda bulunmanızı beküyoruz" Basından çağn • Haber Merkezi - Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu'nca terörün ülkenin bütünlüğü ile rejimini hedef alan boyutlara doğru tırmanmakta • olduğu belirtilerek "Bu konuda her türlü önlemlerin hukuk devleti ve demokratik kurulların çerçevesinde alınması için bütün anayasal kuruluşları göreve çağırıyoruz" denildi. Yapılan yazılı açıklamada, Cizre"deki olaylarda gazetecilik görevini yaparken şehit edilen Sabah gazetesi muhabirlerinden Izzet Kezer'in ölümünün basın camiasını derin üzüntüye sevk ettiği kaydedildi. Uluslararas» fnsan Hakları Federasyonu (FIDH), tzzet Kezer'in ölümü üzerine bölgede basın özgürlüğüne verilen zarara şiddetle karşı çıktığını bildirdi. FIHD, yayımladığı bildiride, gazetecilerin korunmasını isterken Avrupa Konseyi'nden de derhal müdahalede bulunmasını talep etti. Yeni haber dergisi • ANKA (tstanbul) - Deniz Yayıncılık A.Ş. tarafından yayımlanacak haftalık Gerçek dergisinin ilk sayısı 29 mart tarihinde piyasaya çıkacak. Gerçek Dergisi Genel Yayın Yönetmeni tsmail Kayhan'dan alınan bilgiye göre derginin ilk sayısı 25 bin adet basılacak. 64 sayfahk dergide, "Türkiye haberleri, dünya haberleri, toplum haberleri, kültür-sanat, karikatür ve spor haberleri" bölümleri yer alacak. 8 bin liradan satışa sunulacak Gerçek dergisinin kapağı renkli, iç sayfaları ise siyah-beyaz olacak. Gerçek dergisi, Istanbul merkez burosunun yam sıra Ankara, îzmir, Adana, Diyarbakır ve Almanya bürolarında çalışan 45 kişi tarafından hazırlanacak, Ismail Kayhan, dergide şu anda 35 kişinin çalıştığını bildirdi. Kanser bölgeleri • AA (Konya) - ı ürkiye'de kanser hastalığının en çok Marmara, en az Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde görüldüğü beluiendi. Konya Tıp Fakültesi'nce yapılan bir araştırmaya göre ülkemizde kanserli hastaların yüzde 34.4'ü Marmara, 27.8'i Ege, 14.3'ü Karadeniz, 12.4'ü İç Anadolu, 5.9'u Akdeniz, 3.6'sı Doğu Anadolu ve 1.6'sı da Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşıyor. Araştırma sonuçlarına göre kanser hastalığıru haber veren başlıca belirtiler şöyle sıralandı: • Asla kapanmayan bir yara, • Meme içinde ve başka bir yerdeki şişkinlik veya katılaşma, • Mutad olmayan bir kanama veya akıntı, • Bir siğil veya benin birdenbire süratle büyüyerek değişiklik göstermesi, • Devamlı lıazımsızlık ve yutkunma zorluğu, • Devamlı ses kısıklığı veya öksürük, • Normal aptes etme âdetlerinde herhangi bir değişiklik. Müzik madalyaları • AA (Ankara) - Sevda Canap And Müzik Vak'"'. çalışmalanyla çoksesli müziğin ge! Tiine katkıda bulunan Ankara Bir- kşehir Belediye Başkanı MuratKat\ alçın ile 7 gazeteci ve 12 büyükelçiv e gümüş hizmet madalyası verilmesinı kararlaştırdı. Yazılan ile Ankara Uluslararası Müzik Festivali'ni destekleyen ANKA ajansı sahibi Müşerref Hekimoğlu. AA'dan Metin Uca. Tempo Dergisi Ankara Temsilcisi Şefık Kahramankaptan. müzik eleştirmenleri Mahir Dinçer ve Asım Cem Konuralp, Turkish Daily News gazetesi sahibi İlhan Çevik ile Erhan Karaesmen de gümüş madalya alacaklar. Mikro fırına destek • ANKA (Cenevre) - Dünya Sağlık örgütü (WHO), mikro dalga fınnlara ilişkin tartışmaya katılarak, bu çeşit fırınların kullanınuna destek verdi. WHO, mikro dalga fınnlarda hazırlanan yemeklerin sağlığa zararh olduğunu gösteren bilimsel hiçbir bulguya rastlanmadığını açıkladı. WHO tarafından yapılan açıklamada, mikro dalga fınn üreticilerince yayımlanan kullanma kılavuzlarına uyulması halinde, bu çeşit fınnlarda hazırlanan yemeklerin sağlık için herhangi bir sorun yaratmadığı belirtildi. Mikro dalga fırınları kullanan ailelerin oranı ABD'de yüzde 70'i, lngiltere'de yüzde 50'yi, Fransa'da yüzde 20'yi, Almanya'da ise yüzde 15'i bulduğu; böylece lokanta ve buna benzer yerlerde yoğun bir biçimde kullanılan mikro dalga fırınlardan artık milyonlarca insanın yararlandığı ifade edildi. İsviçre'nin Baselkentinde yapılan toplantıda, merkezi sinir sistemi hastalıklannayönelikyeni nesililaçlar tanıtıldı ÇökmüşbeyiıüeriçintazeilaçlarORHAN BüRSALl (Basel) - Tıp bilimi, beyin fonksiyonlannı felce uğ- ratan hastalıklara karşı mücadelesini yoğunlaştınyor. Amerikan Kongresi'nin 1990'h yıllan "Beynin 10 Yılı" ilan etmesinden bui ya- na, beyin araştırmalan büyük bir hız kazandı. 1970'lerin başında Amerikan Nörolojik Bilimler Derneği'nin sadece 1100 üyesi varken, bugün bu sayı 19 bine yükseldi ve beyin araştırmalannda büyük ge- lişmeler yaşandı. Bu bilimsel araştırmalann bombardımanı sayesin- de, vücudun ana kumanda yeri olan merkezi sinir sistemi bugün çok daha yakından biliniyor, tanınıyor. nörodejeneratif hastalıklara karşı kullanı- lacak \eni ilaçlardan biri olan Dextrop- han üzerine çalışan Prof. Choi, beyine kan akımının durmasıyla derhal ölmeye başla- yan sinir hücrelerini koruyacak yeni ilaç- îann geliştirilmesini amaçlayan ekibinin çalışmalannın yılda 1,6 milyon dolarla desteklenecegini açıkladı. Beyinde ortaya çıkan çeşitlî travmalar- dan, iskemi, bunama, Aizheimer ve Par- kinson gibi merkezi sinir sisteminin deje- nere olmasından kaynaklanan yaşlılık hastahklannı denetim altına almak için ilaç geliştirme çahşmalannda dünyada ye- ni bir dönem başladı. Sadece ABD'de be- yinden kaynaklanan nörolojik hastalıkla- nn tedavisine yılda 120 milyar dolar harcanması, yaşİılann ve daha uzun yaşa- mın önüne beyin hastalıklannın çıkması. yeni ilaçlar geliştirilmesini de beraberinde getirdi. Hoffmann La-Roche, merkezi sinir sis- temine (MSS) yönelik araştırmalanm hız- landıran başlıca ilaç şirketlerinden biri... Roche, merkezi İsviçre-Basel'de düzenle- diği "Dünya Basın Günü"nde beyin kay- naklı hastalıklan önleyicı ve tedavi edici temel bilimsel ve farmakolojik çalışmala- nnı ve bu alandaki hedeflerirü. yeni strate- jilerini açıkladı. Kendi alanlannda dünya- ca ünlü tıp nörobilimler araştırmacılan- nm kaüldığı ve merkezi sinir sistemi farmakolojisi, Aizheimer, Parkinson,.der> resyon bozukluklan ve bunlann çeşitli ilaçlarla ilişkileri konusunda geniş açıkla- malann yapıldığı ve tartışıldığı Basın Günü'nde, MSS'deki bozukluklan gide- rebilecek halen klinik geliştirme aşamasın- da bulunan yeni nesil ilaçlar hakkında da bilgi verildi. VVashington Üniversitesi'nden nörolog Prof. Denis Choi, merkezi sinir sistemi hastahklannda ilaçlara ihtiyaan had saf- hada bulunduğunu ve MSS farmakoloji- sinin bugüne kadar örneği görülmemiş yepyeni bir aşamaya gjrdiğini belirtti. "Beyin sektesi" ve Aizheimer hastalıkla- nndan ölümlerin Baü dünyasında üçüncü ve dördüncü sıralarda bulunması, yeni ilaçlann önemini arttınyor. Roche şirketi bu alanda temel bilimsel ve farmakolojik araştırmalara yaptığı yatınmlan arttın- yor. Halen klinik denemede bulunan ve Hayat beklentileri arttıkça, insan 80-90 yaşlanna kadar ayakta kalmaya başladık- ça, sinir sistemindeki çökme. yaşamı sınır- layan başlıca etken oluyor. Ancak bilimsel teknik gelişmeler ve bu arada nöro, biyo- teknolojinin de devreye girmesi. insan beyninin tanınmasında. hastahklann ön- lenmesinde ve ilaç tedavilerinin gelişme- sinde de büyük rol oynadı. Bugün bilim, beyin hastalıklannın tedavisinde her za- mankinden daha büyük umuüar içinde. Merkezi sinir sistemini etkileyen ilaçla- nn geliştirilmesinde, uzmanlar dört alan- daki gelişmenin büyük beklentiler yarattı- ğını belirtiyor. PET, MRS gibi vücudu görüntüleme cihazlan sayesinde fonksiyo- nel anatomi konusunda ileri adımlar aül- dı. örneğin beynin hangi bölgelerinin bil- gileri işlediği veya görevlen yerine getirdi- ği daha iyi anlaşıldı. Sözgelimi beynin sağ yanküresinin sözcük oluşturmada veya sağ hipotalamusun sözcük belleğiyle iüş- kisi saptandı. Bu sayede şizofreni gibi psi- kiyatrik hastahklann beyin içindeki yeri- nin bölgeselleştirilmesi ve tedavinin de bu açıdan daha etkin yapılması gündeme gel- di. Böylece sinirler, sinir hücreleri arası her türiü ahşverişi sağlayan nörotransmitter- lerin fonksiyonlan da daha iyi kavranma- ya başlandı. Glutamat maddesinin snap- tik bağlantı ve fonksiyonlarda sürekli değişimleri sağladığı hatta nöronlann ha- yatta kalmasını sağladığı anlaşıldı. Bütün bunlar sözgelimi bellek gibi karmaşık fonksiyonlann nasıl çalışüğı ve bozuldu- ğunda ise neler yapılması gerektiği konu- sunda bılim adamlanna önemli bilgiler verdi. Moleküler biyoloji alanındaki gelişme- ler, genlerin sinir sistemi üzerindeki etkile- BEYÎNDEKİ EVRE1V Her sinir hücresi >a da nöron, bir bilgisayarın karmaşıklığına sahip vapıda. İnsan beyninde yüz milyar civannda nöron bulunduğu tahmin ediliyor. Bunlann her biri komşu hücrelerle otıu bin a> rı bağlantı hattı kurmuş durumda. Beyin kaynaklı hastalıklar için üretilen ilaçlar, kopan bağlantıları yeniden sağlamaya yönelik. rinın giderek anlaşılmaya başlaması da merkezi sinir sistemine müdahale konu- sunda bilim adamlanna daha geniş oyun alanlan ve merkez sinir sistemini daha iyi etkileyecek ilaçlann geiiştirilmesi için de yeni temeller yaratıyor. Bugün merkezi si- nir sistemi için kullanılan artık klasikleş- miş ilaçlann yanı sıra sinir sonlannda sinyal ileüşimini konu alan 20 yıllık araş- tırmalar sonucu ortaya çıkan Mociobe- mid (Aurorix) ilacının bugün depresyona karşı kullanıldığı; ılacın bu alandaki diğer ilaçlara üstünlüğünün ise yan etkilerinin azhği ve etkileme hızının fazlalığı olduğu, iki yeni ilacın daha klinik deneme safha- sında bulunduğu, klinik araştırmalan yöneticisi Chan Palay tarafından açıklan- dı. Prof. Mose de Prada ve ekibinin ise Par- kinson hastalığının tedavisinin daha iyi yapılmasını sağlayacak yeni ilaçlar geliş- tirdiği belirtildi. Parkinson'da sinir hücre- lerini dejenere eden süreçlerde bazı enzim- lerin etkili olduğu ve yeni geliştirilen Ro 19-637 kodlu ilacm, Parkinson'un geliş- mesinde etkili olan beyindeki eksik mad- deleri aktive ettiği açıklandı. Roche fırması aynca ttalyan ilaç şirket- leri ve Amerika üniversitelerinde', enstitü- lerinde görevli bilim adamlan ile ortakla- şa, yaşlılık hastalığı olarak bilinen Aizhei- mer'in ilerleyişini en azından durduracak ve beyin hücrelerinin ölmesini engelleye- cek yeni ilaçlann geiiştirilmesi çahşmalan içinde. Dextrorphan ilaanın. sinir sinyal maddelerini koruyucu işlevinin gösterildi- ği ve bunun halen klinik denemede bulun- duğu, Aniracetam'ın ise en azından Aiz- heimer semptomlanna karşı yardımcı olduğu açıklandı. Roch'un aynca Italyan Sigma şirketi ile vücudun enerji depolan olarak bilinen mitekondriyal hücreleri et- kileyecek bir ilaç gelişürdiği açıklandı. Bilim adamlan önümüzdeki on yılda bu alanda yoğunlaşünlan çalışmalann çok daha önemli ürünlerinin ortaya çıkacağı- nı, beynin belleğini genışletecek ve kogni- tif yetenekleri arttıracak ilaçlann ise kapı- da beklediğini belirttiler. D. Choi, bu alanda diğer önemli bir gelişmenin de nö- ronlann ölümünü engelleyecek, sinir hüc- relerini çeşitli lezyonlardan koruyacak koruyucu ilaçlann büyük ümitler verdiği- ni bu alanda Washington Üniversitesi si- nir sistemi araştırma merkezi ve Hoff- mann La Roche arasında bir anlaşma yapıldığmı açıkladı. Bilgibüyüdükçe bilgisayar küçülüyorDış Haberler Senisi - Hızh ve verimli mikro-işlemciler ve yerden tasarruf yapan sert hafıza kartlannın da yardımıyla, üre- ticiler yeni bir taşmabilir bilgisayar nesli yaratmaya başladılar. Bu araçlar sayesin- de masa başında çahşmayan ve sık sık bil- gisayarlannı yanlannda taşımak zorunda kalan profesyoneller önemli bilgileri kay- dedip istedikleri yere götürebilecekler. Şimdiden piyasaya çıkan gerçekten küçük bilgisayarlar gelecekte daha nasıl gelişmelerin yaşanacağına ışık tutuyor. Bu tür bilgisayarlann şu anda en gözde olanı, hiç kuşkusuz, Hevvlett-Packard'ın 95LX Palmtop PC'si. Kurulu bir Lotus 1-2-3 programını işletmeye yetecek güçteki DOS-uyumlu bu bilgisayar bir ceketin ce- bine sığabiliyor. California Freemont'- daki GRID Systems tarafından geçen hafta tamtılan bir başka küçük bilgisayar ise sadece 1 kg'lık ağıruğıyla saat gibi kola takılabiliyor. Newsweek dergisinin haberine göre uz- manlar, taşınabiür bilgisayar piyasasının 1990'larda büyük bir patlama yapmasını bekliyorlar. Geçen yıl dünyada 5 milyon adet taşınabiür PC satıldı. Bunlann % 73'ünü, 3.5 ila 7 kiloluk dizüstü bilgisayar- lar oluşturuyordu. 1995'te 27 milyon taşı- nabiür PC'nin saulacağı ve bunlann sade- ce % 18'irun dizüstü bilgisayarlar olacağı tahmin ediliyor. Bu tarihten sonra elde ta- şınan, not defteri ve palmtop (el-üstü) bil- gisayarlar piyasaya hâkim olacak. Bir zamanlar sadece masa-üstü PC'leri nüayansı)olmaklaövünüyorlar. T ^ V 1 1 ••-•" ••* ••*-:• Bu arada fıyatlar da düşüyor. Ömeğin 1 1 3 . 1 1 3 , K Y L C U K V C notebook'lann fıyaü son sekiz ay içinde - • - - ' « « " « ' tt-uyuiv Y V yanya indi, yıl sonuna kadar 386-mikroiş- lemci olanlann fiyatlannın 1000 dolara kadar ineceği tahmin ediliyor. Uzmanlar, bu tip bilgisayarlan geleceğin bilgisayan olarak tanımlıyor ve masa-üstü tiplerin çok yakında tarihe kanşacağını ileri sürii- yor. Gerçekten de çaüşanlann hem işte hem de evde kullanabilmelen açısmdan bu tip bilgisayarlar çok daha uygun. Taşınabilir PC bloğunun yeni çocuğu ise palmtop; yani el-üstü bilgisayar. Bun- lann dezavantajlan ise ekranlannın ve klavye tuşlannın çok küçük olması. Bu tipler de DOS-uyumlu, bir modemle elekt- ronik postayı alabiliyor ve ajanda tipi cep bilgisayan örgütleyicilerin işlevini görebi- liyorlar. ve hesap majcineleri vardı. Bugün aynı iş- ler için kullanılan çok değişik ürün var: Ajanda gibi kullanılan örgütleyiciler, el- üstü bilgisayarlar, uygulamaya-özel sü- pertaşınabiürler, kalemle kullanılan bilgi- sayıirlar, defter tipi (notebook) bilgisayar- lar. Çok yakında ise piyasaya daha da küçük notebooklar, kalemle kullanılan ajanda tipi bilgisayarlar ve kişisel dijital asistanlar çıkacak. Ürünler oldukça çeşitli, fakat eğiüm açık: Daha küçük aletlere sıkıştınlmış da- ha çok teknoloji. Bir başka deyişle, minya- türleştirme süreci devam ediyor. Taşınabiürler piyasasırun yukan ucun- da defter upi notebook bilgisayarlar adla- nndan çokça söz ettiriyor. Bunlann he- men hepsi geniş 40 megabaythk sabit diskleriyle, 386sx mikroişlemcileriyle ve sadece 2.5 ila 4 kg (ortalama bir dizüstü- Hewlett-Packard'ın 600 dolarhk 95LX'inin yanı sıra Psion'un 3 serisi metin üzerinde çalışma yapabiüyor. Ek hafıza kartlanyla dört megabayt veri saklayabi- len bu bilgisayann ilk IBM PC'lerden daha büyük bir hafıza kapasitesi olduğu belirtiüyor. Öte yandan, kalenüe kullanılan bilgisa- yarlar da piyasaya sıkı bir çıkış yapıyor. Klavye yerine özel bir kalemin kullanıldığı bu aletlerin şu andaki tek dezavantajlan, el yazısmı okuma programınm zayıfolma- sı. Gelecekte büyuk bir pazan olması bek- lenen bu tipin mükemmelleştirilmesi için en az iki yıl daha gerekiyor. ç güçlü kutular Piyasa araştırması şirketi Dataquest, 1995'te dünya üzerinde toplam 27 milyon taşınabilir saülacağını tahmin ediyor. Bunlann çoğu çok hafif-iki kilonun altında-makinalar olacaklar. Notebook'lar- Diz üstülerden daha küçük fakat daha sağlamlar. Bir çoğunun 40 megabaythk sabit diskleri ve hızh 386 mikroişlemcileri var. Gelecekte masa-üstü bilgisayarlann yerini alacaklar. El-üstû'ler- Ajanda tipi organayzırlardan çok daha gelişmiş elde tutulabilen birimler. DOS uyumlular ve elektronik postayı alabiliyorlar. Ekranlan çok küçük ve klavyeleri tuşlamaya elverişh değil. Kalemle kullanılanlar Bilgi bir kalemle giriliyor. Şu andaki modelleri özellikle veri toplamak üzere tasarlanmış. El yazısını tanıma programı henüz yeterli değil. Enkaz altından çıkanlan hemşire Nurcan Eraslan kangrentehlikesinihenüz atlatamâdı Erzincan'da okullar 13 nisanakadartatilHaber Merkezi - Enkaz kaldırma çalışmalan arahksız olarak sürdürülen Erzincan'da okulların tatil süresi 13 nisana ka- dar uzatıldı. Depremde ağır hasar gören ilk ve orta dereceli okul binalarındaki onarım çalışmalannın zaman aldığını söyle>en Vali Recep Yazıcıojîlu, daha önce 7 nisanda açıl- ması kararlaştınlan okullarda tatil süresinin uzatıldığını açıkladı. Bakanlar Kurulu'nun, önceki gün yapılan ve deprem çalışmaiannın de- ğerlendirildiği toplantısından sonra vapılan açıklamada yüzde48'i okulsuz kalan öğrendlerin diğer ilçelere nakil- lerinin hızlandınlacaği bildirildi. Ba- kanlar Kurulu bildirisinde, depremde zarar gören ailelerin çocuklannın as- kerliklerinin tecili, askerde olanlann erken terhisi konulannın da incelene- ceği. esnaf. tüccar. sana>ici ve çiftçile- nn devlete ve devlet bankalanna olan borçlannın eneleneceği duyuruldu. Bildinde. Erzıncan çiftçi \e köylüsü- nün elinde bulunan ürünlerin bir an önce alımının sağlanacağı, yem ihtiya- anın da karşılanacağı ifade edildi. Alman heyet Merkca Berlin'de bulunan Alman Deprem Mühendisleri ve İnşaat Dina- miğı Demegi'nden altı uzman. incele- melerde bulunmak üzere Erzincan'a geliyor. Hc>et. Türkiye'de deprem bölgelennde bundan boyle yapılacak bınalann depreme dayanıklı olabilme- sı >olunda alınacak tedbirle ilgili çaüş- ma>apacak. Yardımsürüyor Türk Alman VaktVnca gönderilen 4 milvar liralık tıbbi cihaz ve üaç da dün sabah Erancan'a ulaştı. Avnca John- son and Johnson Sağlık Kuruluşu'nun >olladığı 45 bin dolarhk tıbbi malzeme ıçeren yardım pakeü de Erzunım Atatürk Hastanesi'ne depremzedenın ilk tedavisinde kullanılmak üzere gön- derildi. Sağlık Bakanlığı'nca Erzin- can'da 12 yataklı bir prefabrik klinik kuruldu. Sağlık Bakanlığı Müşteşar Yardunası Ahmet Miski. özel bir ku- ruluş tarafından hibe edilen prefabrik klinikte iki ameliyathane bulunduğu- nu söyledi. Kliniğin donanımının Nor- veç İCızılhaçı tarafından yapıldığmı ka>deden Miski, künikte acil ameliyat- lann >anı sıra polikünik hizmetlerinin de yapılacağıru bildirdi. SanatçıbPdan destek Deprem bolgesıne yapılan yardım- lara, sanatçılar da katkıda bulunacak. Kültür Bakanlığı Müşteşar Yardımcı- sı Gülşen Karakadıoğlu, dün yapüği açıklamada, ilki Güher-Süher Pekinel tarafından verilen konserle başlayan kampanya\a Muazzez Abaa. Belkıs Akkale. Izzet Altınmeje. Süreyya Da- vulcuoğlu ve Ahmet Ozhan'ın katıla- cağıru söyledi. Kampanya çerçevesin- de opera. bak ve tiyatro gösterileri de ycr alacak. Karakadıoğlu. bu kam- panvanın Dağlık Karabağ bölgesinde maydana gelen katüamda yaşamırayi- tirenleri de kapsayacağmı beürtti. Önceki gece saat 01.15'te Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'- nden 120 kilometre uzaklıkta 3.6 şid- detinde bir deprem kaydedildi. Yetkili- ler, depremin çok hafıf olduğu için hissedilmedığini, ancak aletlerle sapta- nabildiğini açıkladılar. Nupcan temşipe Dokuz gün sonra SSK hastanesi en- kazı alündan sağ olarak çıkanlan hemşire Nurcan Eraslan'm sağük du- rumu iyiye gidiyor. Erzurum Tıp Fa- kültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Bülent Alpaslan. Eraslan'ın ayağında- ki tıkalı damarda iyüeşme sinyaUeri görüldüğü, ama her olasıhğa karşın İs- tanbul'daki Çapa Tıp Fakültesi ile üiş- ki içinde olduklannı, gerekirse Nurcan hemşirenin Istanbul'a gönderileceğini sovlcdı. Alpaslan. Eraslan'ın avağında- ki damarlann oksijenle beslenmesi ge- rektiğini ve bu konuda umutlu olduk- lannı belirtti. UçakHtefllur Yeterli düzeyde iyüeşme görülmezse Eraslan'ın hiperbarik oksijen tedavisi görmesi gerekeceğiru ve bu tedavinin dc Çapa Tıp Fakültesi'nde gerçekleşti- rilebileceğini beürten Alpaslan, Çapa'- nın dekanıyla da sürekli üişki içinde olduklannı ve bu sabah karann verile- ceğini açıkladı. Zaman kaybetmemek için Erzurum Tıp Fakültesi Hasta- nesi'nde tüm haârlıklar yapılrruş ve Nurcan hemşirenin uçak bileti de alın- mış durumda. Eraslan. ayak damarla- nndaki tıkanıklık tedavisinin yanı su^, iki gündur de böbreklerindeki sorun nedeniyle diyaliz tedavisi görüyor. Artık rahatlıkla konuşabilen Nur- can Eraslan. "Dokuz gün mezarhkta yaşadım ve hayata dönmek için mü- cadele etüm. Bunu da atlatacağım" dedi. Annesikorkuytr Kızının yanından hiç aynlmayan anne Yeter Eraslan ise Nurcan hem- şirenin bacaklanndaki ve böbrekle- rindeki sorunlann kendilerjni kor- kuttuğunu söyledi. Anne Yeter Eraslan, "Bütün aile burada. Kızıınızın yanındayız. Dok- torlar ellerinden geleni yapıyorlar. Sevincimizin yeniden hüzne boğul- mayacağını ümit ediyoruz" diye ko- nuştu. K E N T İ N S T R E S İ N D E N 850.000.- TL. HERŞEY DAHIL BAYRAM TURLARI Ba\ram turiannda M^e onenlen fıyatlara vol masraflan dahıl rru"' Gideceğınız \erde gezıler ıçın ^ızden avnca utret alınacak mı' Kısacası, buyuk puntolaria ılan ^ edilen fıvatlar cuzdanınızüan çıkacak gerçek rutar mi'' BAYBASOS TURİZM bu anlamda tam hizmet sunu\or Fıvaüannı vol, >jnm pan^ıvon konaklama gezılen ve e£ltmce\ ı de katarak BU YIL YALNIZCA 6 EKSTRA TATİL GÜNÜNÛZ VAR! Fifbatiarınızı ı\ı dtrgerlcn-Jınn Ba\ramljr hdtu s<_mlanna denk gelıvor Izıniennız smırlı Zamanınızı boşj harcama\m Kj^ın acisını ^ıkartjn KEMİKLERIMZ IS P E T H I Y E ^°'' v a t J ^ kahvaltı ak^am vemeğı. Oiudemz Pmara Tlos, 8 S O . O O O . - Sakhkent Kanvonu (alabalık zı\afetı). Xan!us Letcxın. Patara. Gocek. Dal\an, Koyceğız Golu, Çanar kaplıcaM, Iztuzu, Kaunos gezılen K A 5 ^ ° ' \atak kah\altı aksam >emeğı. Ka^, Demrt, Kale. B s o - o o o - - Mvra Nt>el Babu l t.ağız. Ktîkova. Sımena Adası, Paura. \antos LetfK^n Kalkan. Tlas. Sakİıkent gezüen M A R M A R İ S Orhanı\ede konaklama Yot >ut.ık kahvaltı. akşani 8 5 O . O O O . - yemeğı Kızkumu. Turgut Koyıı Orhanıve de şelale. Ba\ırko\ B\ba^Mjs Cubucak Omıan Kanıpı Dı^lıce Atlast. Kanurva Adası, Emel bayın Ko\u selımıye Balık\,ı Ko\u Ka^t()l'M)^ Hemıtıa Tapma^ı. Seclır Ada.sı, Gokova gezılen KAPAOOKYAYA -- Gorvnıe kalnalü ak>am vcnıeğı liehramkale. Bcrgama, Tro\a j»e/,ılen ., kah\akı, akşam \emeğı A\anos. ZeKe. L'rgup, Ihljra \ JUIM Gu/cKun Ortahı.sar L\hısar Dennkmu H a r e k f l 2 \ ı s a n < G v L e t D o n u $ o \ ı s a n TURUUHMIZA J U U U R A ' D A N D A KATILABİLİRSİNİZ MARHUKS, FETHİYE VE KJtŞ GEZİLERİ 23-26 mSAM VE 16-19 MAYIS İÇIH DE 6EÇERÜDİR BAYBASÛS TURİZM Gsnunağj mah , (1)338 86 61 -338 16 51 ei fitendı suk , E.k^ıoğlu Han \o l ^ Kadıko> Istanbui