15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9EKİM1992CUMA; HABERLER Meclisdün de IANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMM"de dün çoğunluk sağlamaması nedeniyk, gündemdeki yasalar yineçıkanlamadı. Başbakan Süleyman Demirel, dün DYP Genel İdare Kurulu toplantısında. miHetvekiUerini. meclis çahşmalanna katılmalan konusunda uyardı. Bunu sağlamak için detnokraük önkmler alacaklarını bildiren Demirel,"Çoğunluğu bulmakıa sıkıntı devam ediyor. Bu devam ederse. meclisi tartışrnah hale geüririz" dedi. TBMM'de dün görüşülmesi beklenen ınsan haklan bakanhğı kunıluş yasası ileçocuk mahkemeleri konusundaki yasa tasanlan, muhakfeün engellemesı nedeniyle gündeme gelmedi. Saat 10.00'da başlaması gereken genel kurul. çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle 10.45'tebaşladı. Daha sonra gündem dışı konuşmalar sırasında, oiurumu yöneten Başkan Vekilı Yılmaz Hocaoğlu ile milletvekilleri arasında çıkan tartışmalar nedeniyk, başkanın genel kurulu yönetme biçımiyk ilgili görüşme açıldı. SHP'den istitalar • içPolitikaServisi- İstanbul'da 5 beledıye başkanı ile 29 Büyükşehır Belediye Meclis üyesi ve 93 ılçe belediyeleri meclis üyesi CHP'ye gecmek üzere SHP'den islifaeuiklerini açıkladılar. Zeytinbumu Beledıye Başkanı Hasan Yılmaz. daha önce İl Yönetim Kurulunca kesin ihraç lalebiyle disiplin kuruluna verilen Beyoğlu Belediye Başkanı Hüseyin Aslan. Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı ismail Rüstemoğlu. partiden ihraç edilen Eminönü Belediye Başkanı A.Naci Akgün ve Ümranjye Belediye Başkanı Şinasi Öktem dün düzenledikkri basın toplantısında SHP'den istifa etliklerini açıkladılar. Özel radyolara sopuşturma • tSTANBLL(AA)- İstanbul Basın Savcısı Aytaç Tolay, Sulh ve Asliye Ceza hâkimliklerinin özel radyolann vericilerineel konulması talebini reddetmesi üzerine. konunun Adalet Bakanhğı tarafindan Yargıtay'a intikalettirilmesı için başvuruda bulunacağjnı söyledi. Basın Savcısı Aytaç Tolay, yaptığı açıklamada. Adalet Bakanlığı'nın CMUK'nun343. maddesinde yer alan ve *yazılıemir' diye adlandınlan yola başvurması için girişimterde bulunacağim belirtti. Hanesayısına göre mahalle • ANKARA(AA)- Türkiye'de mahalkkr, hane sayısına göre yeniden düzenlenecek. Bakanlar Kurulunca TBMMNe sunulan ve İçişleri Komisyonu'na göndenlen "Mahalle muhtarlığı kanun tasansı" Türkiye'deki bütün mahallelenn yeniden düzenknmesini öngörüyor. Buna göre hane sayısı 400 ile 2 bin arasındaki semtlerde coğrafı durum ve kamu hizmetkri göz önüne ahnarak mahalle kurulacak. hane sayısı 400"ün altında olan ilçe ve kasabalarda da bir merkez mahallesi oluşturulacak. Ancak hane sayısı 300"ün altına düşen mahalk. u>gun olan diğer bır mahalleye bağlanacak. Tasan. hane sayısı 2 bin . . 300"ün üstüne çıkan mahallede yeni bir mahalle kurulmasını öngörüyor. Çağlar-Bilgin davası • İSTANBLL(AA) - Sabah Gazetesi sahibi Dinç Bilgin'in Devlet Bakanı Cavit Çağlar aleyhine "kişilik haklanna saldında bulunulduğu" gerekçesiyle açtığı 50 milyar liralık manevi tazminat davasına başlandı. Mahkeme, Çağlar'ın. Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde Dinç Bilgin hakkında imtiyaz sahibi olduğu gazetelerde aleyhineçıkan haberkrdendolayı açtığı 30 milyarlık manevi tazminat davasının. bu davayla birkştırilmesi talebinin görüşülmesi için dosyanın Bursa'dan istenmesine karar verdi. Duruşma. dosyanm Bursa'dan gelmesinin bekknmesi amacıyla ıleri bir tarihe bırakıldı. Bakanlar Kurulu, bir bildiriyayınlayarak, Kürt federe devleti karannı değerlendirdi: Kürtdevletindenyana değiliz B1RBAKIMA ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu>-Bakanlar Kurulu, Kuzey lrak'ta "Federe Kürt devleti" ilaıuyla sonuçlanan gelişmekr- k ilgili olarak bir hükümet bil- dirisi yayınladı. Federe devlet karan bildiride, "Tek yanh ahnmış ve Irak'ı bölünmeye gö- türebilecek bır adım" olarak değerkndirildi. Karann Kuzey Irak halkıyla bölgenin yaranna olmadığı vurgulanan bildiride, "Başından beri olduğu gibi, bu- gün de lrak'm bölünüp parça- lanmasına yol açabilecek böyle bir hareketi uygun görmüyo- ruz" denildi. Dışişkri Bakanı Hikmet Çeün. Talabani ve Bar- zani'nin Türkıye'ye çağnldığını içeren haberkrin doğru olma- dığını bildirdı. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Gü- reş"in,"istemekri halinde. Tür- kiye'nin peşmergekre yardım- da bulunacağı" yolundaki söz- leriyle ilgili olarak, "Bizi ilgikn- diren ve yapmamız gereken konu varsa, elbetle ki Sayın Ge- nelkurmay Başkanımızın da belirttikkri gibi gereken yapı- lır" değerkndirmesini yaptı. Kuzey Irak'taki geüşmeler, dün sabah. önce Başbakan Sü- leyman Demirel ve Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü arasın- da yapılan görüşmede değer- lendınldi. Demirel ve İnönü bu görüşmenin ardından. Bakan- • Bakanlar Kurulu'nun bildirisinde karann kuzey Irak halkıyla bölgenin yaranna olmadığı vurgulanarak, "Başmdanberi olduğu gibi, bugün de lrak'm bölünüp parçalanmasmayol açabilecek böyle bir hareketi uygun görmüyoruz" denildi. lar Kurulu toplanüsı için baş- bakanltğa geldikr. Saat 10.00- da başlayan Bakanlar Kurulu toplantısında Kuzey Irak'ta ilan edilen federe Kürt devleti ile ilgili gelişmeler görüşüldü. 3 saat süren toplantıda, gelişme- krin "dikkatle izlenmesi" görü- şünün ortaya çıktığı öğrenildi. Toplantı sonrasında. Türkiye'- nin olaya yaklaşımını içeren bir hükümet bildirisi yayınladı. "Federe devlet ilan karan, lrak'ta gelecekte demokraük bir federal yapı oluşturulması temennisi ile birlikte ortaya. ko- nulmuştur" denilen bildiride fe- dere devlet karan, Kuzey lrak'- ta ortaya çıkan "Yeni ve önemli bir aşama" olarak değerkndi- rildi. Bildiride şu görüşkr yer aldı: "Türkiye. başından beri böl- gedeki tüm unsurlann güvenli- ğinin ve banş içinde yaşamala- nnın başlıca güvencesi olmuş- tur. Bundan sonra da bölgedeki tüm halklann huzuru, banşı ve güveni için her türlüçabayı gös- termeye ve gerekli katkıyı yap- maya devam edecektir. Kuzey Irak'taki Kürt, Türk- men, Arap, Süryani gibi tüm halklann güvenüği ve başlıca güvencesi Türkiye'dır. Bu in- sanlan daha önce zulme terk et- medik, bundan sonra da et- memeye kararlıyız. Ancak, son federe devlet ka- rannı tek yanb alınmış ve Irak'- m bölünmesine götürebilecek bir adım olarak görüyoruz. Ba- şından beri olduğu gibi bugün de Irak'ın bölünüp parçalan- masma yol açabilecek böyle bir hareketi uygun görmüyoruz. Bunu, birçok sorunlarla kar- şı karşıya bulunan bölgede ba- nş ve huzuru olumsuz yönde et- kikyecek bir gelişme olarak gö- rüyoruz. Böyle bir gelişme ne Kuzey Irak halkının ne de böl- genin yarannadır. Kamuoyuna duyurulur." Hükümet bildirisi, Dışişleri Bakanı Hikmet Çeün tarafin- dan kaleme almdı. Bildiri bası- na dağıtılmadan önce Çetin'in. metnin altındaki imzası silindi. Dışişleri Bakanı Çetin, Ba- kanlar Kurulu toplantısından sonra gazeıecikrin sorulannı yanıtlarken, Celal Talabani ve Mesut Barzani'nin Türkiye'ye çağnldığı yolundaki haberkrin doğru olmadığını söyledi. Çe- tin, "Bundan sonra çağnlma olasılıklan var mı?" sonısuna, "Şu anda hiçbir şey söyleye- mem. Yok öyle bir şey şu anda" yanıünı vermekk yetindi. Çe- tin. "Barzani ile Talabani'nin Türkiye'ye daha önceki gelişle- rinde federe devlet kurulmasına karşı olan hükümetin görüşü iktildi mi?" sonısuna şu karşılı- ğı verdi: " Federe devlet kurulması ko- nusunda bir şey söyknmedi ki. federe devlet kuruİmaması gö- rüşülsün? Onlar biliyorlar, biz Irak'ın bölünmesine ve parça- lanmasına yol açabilecek her- hangi bir girişimi destekkmeye- ceğimizi açıklıkla söyledik " İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Kuzey Irak'taki çatışmalann Kürt gruplan arasında egemen- lik mücadelesı şeklinde görü- nüm verdığini beiirterek, "Bizi ilgikndiren ve yapmamız gere- ken konu varsa, elbette ki. Sa- vın Genelkurmav Başkanımı- zın da belirttikleri gibi gereken neyse yapıhr" dedi. Akın Gönen de Bakanlar Kurulu toplantısından sonra gazetecıkrin, Kuzey lrak'ta peşmergelerle PKK arasında süren çatışmalann ne zaman sona ereceği yolundaki sorusu üzerine. "tllkemiz dışında ctre- yan eden olay için şu zaman bi- tecek. bu zaman bitecek demek zor. gereği de yok" dedi. DSP Genel Başkanı Büknt Ecevit. Kuzey lrak'ta bir Kürt federe devleti kurulmasının ar- dından. Türkiye'nin bölünmesi için hazırlanan senaryolann uygulamaya konulacağını ileri sürdü. » Bu arada ABD Dışişleri Ba- kanhğı, Türk hükümetinin PKK karşısında aldığı tedbirleri des- teklediğini açıkladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Richard Boucher şöyle konuştu: "Daha önce de açıkladığınuz gibi PKK terörist bir kuruluştur ve sürekliolarakkınadık. Irak'ta- kiKürt liderliği deyaptığı açıkla- mada, PKK'nın Kuzey Irak'tan Türkiye'ye karşı saldında bulu- nulmasına izin venneyeceğini vurgulamıştı. Biz daima Türk hükümetinin terorizmi önlemeçabalannıdes- tekledik. Kün asıllıvatandaşlar da dahil olmak üzere tüm Türk vatandaşlannın kültürel ve siya- si haklan konusunda sarfettiği çabalan da destekliyoruz;' Diyarbakır'ın Kulp ilçesindeki gerginlik sürüyor: HalkKulp'adöıunekistemiyor ERGUN AKSOY KLLP - İlçede yaşanan olay- lardan sonra Kaymakamlıkça oluşturulan zarar tesbit komıs- yonu çalışmalanna başladı. Olaylar nedeniyle öğretmenk- rin ilçeyi terk etmeleri sonucu okullarda henüzeğitim ve öğre- tıme başlanamadı. HEP milleı- vekilkri ve Almanya Cumhuri- yetçi Avukatlar Birliğj'nden bir heyet. Kulp'ta incekmekrde bulunarak askeri ve sivil yetkilı- lerle gönüşt, yurttaşlardanbilgi aldılar. Kulp'taki grüntü Şımak'ı an- dınyor. Yanmış kül olmuş araçlar. dükkanlar ve araçlar. İlçcdc büyük bır sessizhk yaşa- nıyor. Olağanüstü güvenlik ön- kmleri göze çarparken Kulp'a giriş ve çıkış kontrollü hale dö- nüştürüldü. Fınnlann kapalı olması nedeniyk baş gösteren ekmek sıkıntısı çevre il ve ılçe- lerden giderilme>e calışılıyor. Yaşanan olaylann ardından başlayaan göç sürerken ilçede az savıda vatandaş bulunyor. İlçeyi terk eden yurttaşlann çevre kövlerdeki yakınlannın yanlanna yerkştikkri ve geri dönmemeye kararlı olduklan Div arbakır'ın Kulp ilçesi ikinci bir Şırnak \ aşadı. Fırtına sonrası sessizlik manzarasında, sokakta tedirginçocuklar, evlerde korku içinde bû\ükler varşimdi. (Fotoğraf:ERGUN AKSOY) öğrenildi. Kaymakamhk tara- çındılar. Adının açıklanması ve krle çatışma çjktı. Ilçe bu hak fotoğraflannın çekilmesini iste-fından oluşturulan zarar tesbit komisyonu çalışmalanna baş- larken, öğretmenlerin ilçeyi lerk etmeleri sonucu ilk ve orta dereceli okullann kapalı olduk- lan büdirildi. İlçede kalan yurttaşlann bü- yük bölümü yaşanan olaylar konusunda bilgi vermekten ka- meyen baza yurttaşlar ise olay- lardan güvenlik güçkrini so- namlu tuttu. İki güvenlik görev- lisinin öldüriilmesinden sonra askerlerin saldırganlan yakala- yacaklanna. evlere ve işyerleri- ne saldırdıklannı öne süren yurttaşlar. "Yeıkiler, 'Terörist- geldı" dedikr. Bu iddialar kesin- likle doğru değildır. Tanklan panzerkri çıkanp her tarafa yaylım ateşine tuttular. Dük- kanlan yağmalayıp yaktılar. İki günboyunca terör estirdiler. Olay sırasında ölen Narin Otel sahibi Cahiı Narin'i de kurşuna dizdiler. Çünkü Cahit Narin'in bir kizının PKK militanı olması sebebiyle uzun zamandır kin besliyorlardı. Narin Otel'i de yakıp yıktılar. Cahit Narin'nin cesedini otelm içine attılar" de- dikr. Askeri yetkililer de çıkan ça- tışma sonucu iki erin yaralandı- ğını dükkanlann PKK militan- lanncayakıldığını söykdiler. Bu arada, Halkın bmek Par- tisi milletvekilleri Sedat Yurt- taş, Mahmut Uyamk, Sırn Sakık ve Nizamettin Toğuç ile Almanya Cumhuriyetçi Awı- katlar Birliği'nden Gabriela Honicke, Cornelia Ganten Lange. Ulrich Wıtmann, Code Rahm ve Christian Marme'den oluşan heyet Kulp'ta incekme- krde bulundular. HhP milletvekilleri ve Al- man avukatlar dün ayn ayn basm toplantısı düzenleyerek Kulp'ta edindikkri ızknimkr konusunda bilgi \erdiler. HEP milletvekilleri uygula- madan siyasal iktidann sorum- lu olduğunu, devktin halka yabanalaştığını. izknen politi- kayla halklar arasında uçurum yaratıldığını öne sürerek. konu- yu TBMM'ye götüreceklerini kaydetükr: Buca Cezaevi'nde tutukluve hükümlülerin başlattığı eylem 25. gününüdoldurdu: AçhkgreviölümsımrınadayandıİZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)- Buca Cezaevinde 78'i sü- resiz. 102 siyasi tutuklu ve hükümlünün başlattıklan açlık grevı 25. gününü doldurdu. Ta- bib Odası İzmir Şubesi'nden yapılan açıklama açlık grevinin eykmcikr için tehlikeli noktaya geldiğibelirtildi. " ÇHD İzmir Şube Başkanı Avukat Mehmet Yatar. kaldı- nldıklan Yeşılyurt Devlet Has- tanesi'nde tedavi kabul etme- dıklen için cezaeûne gönderi- len Vedat Savaş. Teyfik Demir, Hüseyin Kurt, Faruk Tarla, Recep Akın ve Deniz Keskin'in sağlık durumlannın kötü oldu- ğunu söyledi. Yatar, cezaevin- Îİeki sorunun çözümü için Baro ve İHD vöneücikriyk görüşe- ceğını. aİınacak kararlar doğ- ruîtusunda ortak girişimlerde bulunacaklannı belirtti. Buca Cezaevi'ndeki açlık grevi nedeniyle her an ölüm ola> lannın beklendigıni öne sü- ren Tabib Odası İzmir Şubesi'- nce yapılan açıklamada şu görüşlere >er verildi: "İnsanın kendi bedenini ve sağlığını orta\ a koyduğu birey- lem biçimı olarak açlık grevini. hekimler olarak onaylama- makla birlikte Dünya Hekimler Birliğı. Tokyo Bildirgesi 5. maddesinde de belirttıği gibi beslenmeyi reddetmesi duru- munda sadece bu durumun sonuçlan hakkında kişiyi bilgi- lendirmekk yükümlüyüz. So- runun bir diğer yönü de cezaev- lerinin sağhklı yaşama hakkı ve Birkşmiş Milktlenn cezaevkri için asgari standartlan gözönü- ne alınarak koşulannın düzel- tilmesinin zorunlu olduğudur Tutuklulann kamuoyuna gön- derdikkri talep listesi bu stan- dartlan içermektedir. Odamtz İnsan Haklan Ko- misvonunu'nun Buca Cezae- vindeki olaylarla ilgili hazırlar- dıeı rapor Türkiye Tabibler Bıfhgi (TTB) Merkez Konseyi- ne gönderildi. TTB'nin adlen Adalet Bakanı ile görüşme ya- parak sorunlann aktanlması istenmiştir." CHP Genel Başkanı, SHP'dekalanlara mektup yolladı BaykaTdaııdönünçağrısı TtREY KÖSE ANKARA -CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal. yasa gereği çift üyelik hakkını kullanan SHP'li" CHP delegelerine mek- tup göndererek, "baba ocağına dönün" cağnsında bulundu. CHP, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'na dek tüm illerde ör- gütknmek için çalışmalannı sürdürürken. bir yandan da ive- di lüzük değişiklikkriyk ilgili çalışmalar yapıyor. CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay, "Sı- >asal parti örgütlenmesinde re- form yaratacağız. Mart ayında- ki 1993 bahar kurultayında bel- ki yepyeni bir program da gün- deme gelecek" dedi. Bölgekre dağılan GYK üye- kri ile milletvekilleri örgütlen- me çalışmalannı sürdürürken. CHP Genei Başkanı Deniz Baykal da. SHP'li CHP delege- lerine mektup gönderdi. Mek- tuplarda, CHP kurultayı sıra- sında gösterikn ilgiye teşekkür edildikten sonra. CHP"nin ge- lişmesi için yapılacak katkılara açık olunduğu ifade ediliyor. Deniz Baykal'ın bizzat imzala- dığı mektuplarda. SHP'likre "baba ocağı CHP'ye katılın" çağınsında bulunuldu. Mek- • Deniz Baykal'ın imzaladığımektuplarda. SHP'dekalanCHFütere "babaocağı CHP> kaöhn"çağınsında bulunuldu.Mektupta a>nca.CHP'nin"güçlenen vegdişenbirpartiolduğu" vurgulandı. tupta aynca. CHP'nin "güçle- nen ve gelişen bir parti olduğu" vurgulandı. CHP'nin ülke çapında örgüt- lenme çalışmalan sürdürülür- ken, tüzük ve program konu- sunda da çalışmalar yapılıyor. CHP Genel Sekreteri' Ertuğrul Günay, öncelikk ivedi ban tü- zük değişiklikkri yapılacagını. yeni bir örgütlenme modeli or- taya konacağını söyledi. Gü- nay. program konusunda ise. "Mart ayındaki bahar kurulta- yma dek. programa yönelik hazırlık yapacagız. Belki yepye- ni bir program yazılacak. Ben- ce, 100 sayfahk, aynntıh bir program degiU CHP'nin ana doğrultusunu anlatan özlü bir temel ilkekr programı yazılabi- lir" dedi. Günay'ın verdiği bilgiye gö- re. CHP tüzüğünde vapılması düşünülen bazı önemli değişik- likler ve getirilmesi Öngörülen modelin ana çizgileri şöyle: " Yeni üye tanımı gelirilie- cek. Üye, partıye karşı haklan ve yükümlülükleri olan kişidir. .Delege kavramını tüzüğümüz ve siyasal termmolojiden çıkar- mak istiyoruz. Bu. içe dönük bir kavTam. Delege yerine, parti temsilcisi, parti danışmanı gibi üyeler arasında özel bir seçil- mişliğı ifade eden bir kavram kullanılacak. .Parti ıçiseçimler- de bazı gruplann nüfus kağıdı bağlantısıyla kümeknmesıni önlemek için, ileri derecede ak- rabalık bagı taşıyanlann aynı birimlerde birden fazla temsilci çıkarmalan önknecek. .Yasa- nın olanaklan ölçüsünde partili sendika, demokratik kitle örgü- tü ve belediye başkanlannın; il. ilçe yönetimkrinde yer alması sağlanacak. .İl ve ilçe mecliskri oluşturulacak. Bunlar, bir tür Parti Meclisi haline gelecek. Yönetim içinde görevi tarif edilmiş başkan yardımcılan olacak. .Kadın ve gençlik ko- nusunda kota. gençlik kollan düşünülmüyor. Ancak kadın- lar ve gençkrin etkin katıhmı sağlanacak." Yasa tasansıkomisyondakabuledüdi Askeriyargıda demokratMeşnıeANKARA (CumhuriyetBS- cak. Üstüne saygı tosa)- Asken Ceza Yasası'nın göstermeyen veya uyarmayı günün koşullanna uygun hak getirihnesini öngörenyasa tasansı ik SHP Çorum Milfetvekiü CemalŞahin'in askericeza yasasını değiştiren yasa önerisi, TBMM Milli Savunma Konrisyonu'nda kabuledildi. Adalet Komisyonu" nda da görüşülecek olan tasanya göre, yurt dışındaişlenen askeri suçlar Türkiye"de işkamiş sayılacak. Tasanyia ihraç ve tard fer'i cczalan kaldmhyor. Fer'i cezalar, TSK'dankarma. rütbenin geri alraması ve askeri ögrencilik hukukunu kaybetürme olarak düzenleniyor. Astsubaylar hakkında rütbenin geri almması cezâsıkaldınlıyor. Subay, astsubay. uzman jandarmalar hakkmda yasamnöngördüğüsuçlann işknmesıdurumunda, asK ceza ik birükle TSK'dan çıkarmacezası da verilecek. Mahkeme hükmünde belirtilmemiş olsa bik çıkarma ışkmi ıdarece re'sen uygulana saygı duruşii ik dinlemeyen asker kişilere. 3 aydan bir vıla kadarhapiscezası verilecek. Amir veya üstünü tehdit edenkreise6aydan 2yüa kadarhapiscezası uygulana- cak. Emre itaatsizlik sonucu birinsanm hayatını tehhkeye • atanvey-a bir asken birtiğm güvenliğini tehlikeye sokanlar 1-10 yılhapis, bu suç seferberlikte işknmiş ise 2-15 yıl ağır hapiscezasına çarpünîacaklar. Üstünün, arkadaşının veya astmm bir mahnıçalanlar. 6aydan 5yıla kadar hapısk cezalandınlacak. Siyasi partilere girenkr, siyasi gösterilere kalılanlar, siyasi amaçlanutuksö>kyen, â verenveya telkinde b«- lunanlar, bır aydan 5yıla kadarhapiscezasına mahkum edikcek. Erbaşlar hakkmd3 da. rütbenin geri almmasına hükmolunacak. Gayri tabii ilişkide bulunanlar hakktnda da aynıhükümler uygulanacak. SERVERTAMLLI KûrtSoranu Siyasal Bir Sorandur... iBaşka konular vardı değineceğim bu hafta. '-. Geçen 2 ekim, büyük Fransız yazan Ernest Renan'ın' ölümünün yüzüncü yılına rastlıyordu. Onun bizim düşünce tarihimizi de itgilendiren bir yanı vardır; pek bilinmez ama önemlidir. 12 ekimse, Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfe- dişinin beş yüzüncü yılı neresinden baksanız çarpıcı bir olay. Bunları ele alacaktım. ı Güzel de, kan akıyor ülkede! ; Birisi de kalkıp, hal böyleyken, utanmıyor musun, başka konulara el atıp dikkatleri dağıtmaya?' dese verecekyanı-: tım pek olamazdı. ister istemez bahsi değiştirdim. Nere-, sinden girmeli konuya, diye düşünüyordum. Aslında iyi de; değilim son günlerde. Neden derseniz, kirvem Musa An- ter'i vurdu karanlık güçler. Yurdu yuvası yerle bir edilmiş binlerce Şırnaklının acısı ile kıvranırken, Anter'inki de ge- lip eklendi onlara. Sonra, Fethiye'deki olaylar' Eski ülkücülerden bir kay-' makamın seyirci kaldığı, yığınla sorumsuz rezilin de tır- mandırdığı bir ortamda -aktörlere dikkat ediyorsunuz değil mi?- Kürtlerin ilçeyi terk edişi. demek, Fethiye yalnız Türklerin olacak. Sinsi sinsi tezgâhlanan bir Kürt-Türk. duşmanlığının yeni bir örneği. Hepsine ek olarak, geçen'. hafta ordu-PKK çatışmasında ölen yığınla insan ve arka- sından, resmi çevrelerde dile gelen demecler... Ben aranıp dururken, 2 ekim tarihli Le Monde gazetesirv' de Bir Askeri Mantık' adıyla bir başyazı yayımlandı. Bak- tım, ilginç bir yazı; bizim gazetelere de yansımadı galiba. İster misiniz olduğu gibi çevireyim size? • İşte söyledikleri! ' "1984'te, silahlı iki yüz militan. Bugün on bin en azından. Bu iki rakamı karşılaştırmak. Türkiye'de Kürt sorununun yılların akışı içinde büründüğü ağırlığı iyi özetler, Bir on iki mılyon kadar olan bu azınlık, şurası bir gerçek, Türk ço- ğunlukla çetin ilişkiler içinde oldu hep. Ne var ki başlarda, Kürtler, esas olarak, özellikle dil konusunda, kültürel kim- liklerinin tanınmasını istiyorlardı sadece. Ankara'nın bir bakıma küçümseyerek dağ Türkleri' de- diği bu insanlar, yaşadıkları yörelerin, az-gelişmişliğeterk edilmesini de istiyorlardı. Köylülere saldırıp kadınları ve çocukları öldürmeye kadar gitmekte duraksamayan, Kür- distan İşçi Partisi'nin (PKK- Marksist-Lenmist) dayattığı terör, partinin bağımsızlık için mücadelesini halkın hoş karşılamasını sağlayamazdı bu koşullarda. Türk devleti, özellikle dilin kullanılması konusunda, ge- cikmiş kimi ödünlerde bulunmakla beraber, halkın özlem- lerini yeterince dikkate almadı yine de. Mücadele, kökten- cileşip sertleşti böylece. PKK, önceleri kendi başına bir terörcü grupken, eskisinden daha az reddedilen bir gerilla hareketi haline geldi. Bu konudaordu şeflerinin gitgide bir rehinesi olmuşa benzeyen hükümet, o şeflerin itelemesiy- le, bir askeri mantıkta ayak diretiyor. Hükümetin gözünde Kürt sorunu, bir terorizm olayıdır; PKK'nın kökü kazındığında da çözülecektir sorun ona gö- re. Öyle de olsa, bu çözümlemeyi aralarında paylaşan si- yasal sınıflaTürkhalkının bir tür anlaşmasınadabel bağ- lar durumda. Bunun gibi, hükümet, şunu düşünmekte de haklı nedenlere sahip. PKKnınelinde.Türkiye'ninkomşu- Jannda, geri üsleri, hatta mali olanaklan olmasaydı, gü- venlik güçlerini bövlesi voöunlukla hırpalayıp sarsmakta güçlük çekerdi. Ankara'daki makamlar, Batılı bağlaşıkla- rtnca destekieniyor; bu bağlaşıklar da, onlar gibi, bir Kürt devletınin ortaya çıkmasmı istemiyorlar. Ancak, şu nokta da açıktır ki, bastırma, sorunu çözmeye, yetmeyecektir. Çünkü, PKK, ağır silahları toplamada Kör# fez savaşından yararlandı. Aynca Ankara, yığınla Ameril kan helikopterini satın almaya karar vermiş de olsa^ Washington, Türk uçaklarının Iraktopraklarınagirip PKK'-v nin gizli üslerine karşı akınlarda bulunmalarının üstünü sünger çekeceğe yatkın görünmüyor pek. '• Bölgede artık gündelik hale gelmiş olan çatışmalar git4 gidekanlı. Halklagüvenlikgüçleri arasındaki uçurumeski-$ sinden daha derin; güvenlik güçleriyse, olağanüstü haf rejimi sayesinde, Kürt bölgelerinde tam yetkili durumdaA lar nice yıllardan beri. \ On bir ay önce, Sayın Demirel'in iktidara gelişi sıralanrv da, onun, kendisinden öncekilerin zıddına, Kürt sorununs bir siyasal çözüm bulabileceği sanılıyordu. Batılı başkent lerde hayli umutlara yol açmıştı bu. Bugün ise kaygıdıı baskın gelen " işte söyledikleri başyazının! Onun dediklerinin şurasına ya da burasına katılmayabi- lirsiniz. Ancak, konuyaçok geniş bir açıdan bakttğı bir ger-r çek. Güzelliği de orasında. Çok geniş bir açıdan bakılrnasf gereken bir konuya, çok dar bir açıdan eğilmeye kalkars^! nız, bütünü göremediğiniz için deniz kaybolur önümüzd^ elinizdeki bir iki çakıl taşıyla oynar durursunuz. Çocuklars yakışırsa da bu tür bir oyun, büyükleri gülünçleştirme teh iikesi vardtr. Kurt sorunu, bir siyasal sorundur; Türkler için de öyle, Kürtler için de öyle. Gelin bir de bu yanından düşünelim. ne dersiniz? AbnakHEP'teki j görevlerini bıraktıIç Politika Senisi -Halkın Emek Partisi Şımak Milletve- kılı Mahmut Alınak, partideki Genel Başkan Yardımcılıaı ve Merkez Yürutme Kurulu ü>e- liği görevkrinden istifa etti. Meclis ıçı çalışmalar yapmak gerekçesiyle istifasmı açıkla- yan Alınak. karannı içeren mektubu dün Genel Başkan Ahmet Türk'e verdi. Bir süre önce yapılan HEP Kurultayında Genel Başkan adaylığından parti içinde ken- disıne yönelik ekştirikr ve bas- kılar yüzünden çekilen .Alınak. istifa dilekçesinde şöyle dedi: "Kurultaydan sonra ba kadaşlanm Genel Başkaıi Yardımcılığını üstknmemi is- tedi. Kurultay sonrası partiye, ağır eleşürilerin yapıldığı ve parti yöneticilerinin gözaltına almdığı bır ortamda görevi ka- bul etmememin yanlış anlama-, lara meydan verebileceği dü-: ^üncesiyk bu görevi kabul et- tim. Ancak aradan geçen süre içinde böyle bir ihtimalm kal- madığını bu nedenle bir millet- vekili olarak Meclis içi çalı- şmalan yapmak üzere Gene Başkan Yardımcıhğı'ndan isti fa ediyorum." ANAP^takongrecüeriıı imzalarıeüerindekaldı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-ANAP'ta olağanüstü kongre isteyen muhalifler, elle- nndekı noter tasdikli 285 im- zayı. olağanüstü kongre iste- ğiyle dün genel merkeze geldi- ler. Genel merkeze Hüsnü Do- ğan. İbrahim Özdemir. Aycan Çakıroğullan. Kemal Akkava, Tunca Toskay, Esat Canan, Talat Zengin, Hüseyin Aksoy, Adnan Kahveci, Tevfık Er- türk. Yasin Bozkurt, İlhami Köse. Sezaı Pekuslu. Cengiz Tuncer. Reşil Clkeler, Seyit Ahmet Dalkıran biriikte geldi- kr.Muhalifler. önce ANA Taşar'ın makamına çücüls Ancak, kendikrine Taşar" Ankara dışında olduğu bil< rildi. Bunun üzerine yardım lannı soran Hüsnü Doğan beraberindekikre, Gürt Yılmaz'ın makammda oldu söykndi. Yılmaz, bir süre knlerk konuştu. Ancak, nij krini öğrenince genel merk den aynldı. Genel merke yetkili kişi arayan muhalil kimsenin olmadığını öğreı ce. "Bizden korkup kaçtı yorumunu yaptılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle