06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6EKİM1992SAU HABERLER Karakolda dayak savı • ANTALYA (Cumhuriyet) - Side Belediye Meclisi üyesi Etcm Yıldız. Jandarma Karakolu"nda kendisinin dövüldüğünü öne sürerek Cumhuriyet Savcılığı"na suç duyurusundabulundu. l ekim günü gecesijandarma tarafından karakola götürülen ve sabaha karşı bırakılan meclis üyesi, hükümet tabipliğinden 7 gün yatak, 15 gün istirahat raporu aldı. Bunun üzerine Yıldız, Cumhuriyet SavcılığYna başvurarak davacı oldu. Dayakçı 2erin ise savunmalannda, "Bize küfîir etti'" demeleri üzerine savcılık konuyu mahkemeye aktardı. Ancak mahkeme, "Madem suçlu idiler neden sahndılar" şeklinde bir yaklaşım sergileyip savcılığın talebini reddetti. Mahkeme, Etem Yıldız'ın raporu üzerine 2 er hakkında dava açarken, Yıldız'ın da görevliye hakaretten yargılanacağı öğrenildi. Ocakçtoğlu'na ppotesto •SAMSLN (Cumhuriyet) - Samsun Barosu Genel Kurulu, "avukatlann yargının bir unsuru olmadığı" yolunda görüş bildiren Yargıtay Başkanı İsmetOcakçıoğlu'nu protestoetti. Samsun Barosu'nun yapılan olağan gcnel kumlunda 7 eylül tarihindc adli yılın açılış konuşmasında. "avukatlann yargının bir unsuru olmadığı*" yolunda görüş bildiren Yargıtay Başkanı İsmet Ocakcıoğlu'na bir. protesto telgrafı çekildi. Öte yandan yapılan seçimlerde baro başkanlığına 114oy alan Av. Metin Turgut getirildi. Yılmaz'dan gazetelere ziyaret • İç Politika Servisi-ANAP Gcnel Başkanı Mesut Yılmaz.partisinin I Kasım scçimlerindeki İstanbul adaylanyla birlikte Sabah ve Hürriyet gazetelerini ziyaret etti. Dün öğleden sonra Sabah'ın İkıtelli'deki Medya Plaza tesislerine gelen Mesut Yılmaz ve beraberindekiler, gazetenin imtiyaz sahitri Dinç Bilgin. Genel Yayın Yönetmeni Zafer Mutlu ve bazı üst düzey yöneticilerle görüştüler. Oğle yemeğinı de Sabah Gazetesı'ndeyiyen Yılmaz ile adaylar daha sonra Güneşli'deki Hürriyet Gazetesi tesislerine geçtiler. Burada da gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve öteki yöneticilerle görüşme yapan ANAP Gcnel Başkanı. I Kasım scçimleri için partisine destek istedi. Yılmaz'ın ziyaretlerine Gcnel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli. İstanbul İl Başkanı Erdal Aksoy. İl Başkanı Yardımcısı Cüneyt Ülseverıle Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip Özdemirdekatıldı. Patiamalar soruştunıluyor • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- İzmir ve Denizli'de mcydana gelen patlamalann Dev-Sol örgütü üyelerince gcrçekleştirilmiş olabiieceği önesürüldü. Olaylarla ilgili olarak düzenlenen operasyonlarda. İzmir'den 10. Denizli'den de 5 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Izmir Terörle M ücadele Şubesi Müdürlüğü yetkilileri. Bornova ve Karşıyaka adliye binalanyla Soğukkuyu'daki Tekel deposunda önceki gece mcydana gelen patlamalann büyük birolasılıkla Dev-Sol örgütü üyelerince gerçekleştirildiğini söylediler. îlgililer, kuşkulugörülen 10 kişinin gözaltına alındığını belirttiler. CeialBayar anrtmezan • BLRSA(AA)- Türkiye'nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bavar için doğum yeri olan Gemlik'in Umurbey beldesinde yaptınlan anıimczann kaba inşaatının tamamlandığı bildirildi. Celal Bayar Vakfı Müze Müdürü Erdoğan Temel'den alınan bilgiye göre, Bayındırlık ve Iskan Bakanlığı'nca 23 Temmuz 1991 'de 7.5 milyar lira keşif bedelle ihaleedilen ve temeli 22 Ağustos 1991'deatılan anıtmezann kaba inşaatı bitirildı. Proje kapsamında bulunan sinema salonu ilt müze binasında gerekli onanm çalışmalarının yapıldığını da anlatan Temel, 24 metre yükseklikteki anıimezara. önümüzdeki günlerdc 'Cumhurbaşkanlığı Forsu'nun monte edileceğini bclirtti. ANAFta "eski milletvekillerinin delegeliği" sorunu taraflan mahkemeye götürebilir Kongre tartışması bitmiyorANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP'ın yetkili organı MKYK"da. olağanüstü kong- renin toplanması konusunun 1 kasım seçimleri sonrasına erte- lenmesine karşın. taraflar ara- sındaki tartışma sürüyor. Özal- alar. genel merkezin olağanüs- tü kongre delegesi olmadığını savunduğu 49 milletvekilinin ımzasınm geçerli olduğunu ka- nıtlamaya çalışıyorlar. Genel merkezi, eski milletvekillerinin delege olmadıklan yönünde ya- zılı bir janıt vermeye zorlayan Özalcılar. bu yanıtı alınca mah- kemeye başvuracaklar. Genel merkezciler. olağanüstü kongre için imza veren 12 delegeden sonra üç delegenin daha imza- lannı çektiklerini. toplam imza sayısının 179'dan 176'ya düştü- ğünü ve olağanüstü kongre ko- nusunun artık kapandığını ileri sürüyorlar. ANAP genel merkez yetkili- leri. partınin 1 kasım seçimle- rinden başanlı çıkması duru- munda Yılmaz'ın durumunu güçlendirmek için kendi inisi- yaüfıni kullanarak olağanüstü kongreyi toplayabileceğini vur- guluyorlar. Genel merkez. MKYK top- lantısından sonra rahatlayıp se- çim çalışmalannı hızlandınr- ken. muhalifler, eski milletve- killerinin olağanüstü kongrede oy kullanabilmelerinin yollan- nı araştırmaya başladılar. MKYK'nın Özala üyelerinden Halil Şıvgın, parti tüzüğüne gö- re eski milletvekillerinin olağan kongre delegesi olmadıklannı. ancak tüzükte olağanüstü kongre delegelerinin belirtilme- diğini, bu nedenle de olağanüs- tü kongrenin son yapılan ola- ğan kongre delegeleriyle top- lanması gerektiğini öne sürdü. Genel merkezin olağanüstü kongre talebinde bulunan eski milletvekillerine, "delege değil- siniz" yanıtını vermesi gerekti- • Genel merkezi, eski milletvekillerinin delege olmadığı yönünde yanıt ver- meye zorlayan Özalcılar, bu yanıtı alınca mahkemeye başvuracaklar. Genel merkez, sayı vermeyerek imzalann geri çekilmeye başladığını öne sürdü. Yılmaz: Ben de kongreistiyorum ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP MKYK toplantısında. oİağanüstü kongrenin kasım secimleri sonrasına kalması sonucuna varıhrken, Yılmazcılar ve Özalcılar arasında sert tartışmalar yaşandı. Genel Başkan Yılmaz. olağanüstü kongre için "topu üzerin- den atmakla" suçlanırken. "Kongreden kaçmıyorum. 1 kasımdan sonra olağanüstü konereyi ben isteyece- ğim" dedi. MKYK'da Yılmaz. olağanüstü kongre için verdi|i imzayı geri çekenleri il başkanlığı- nagetirmekle de suçlandı. İzmir Milletvekili Hüsnü Do- ğan. Genel Merkez'e 275 imzanın ulaştınlmasına karşın bunlann yürürlüğe konulmamasını eleştir- di. olağanüstü kongre isteğini yi- neledi. Bu isteği Ahmet Karaevli. Halil Şıvgın. İbrahim Özdemir de destekledi. Buna karşı söz alar. Genel Sekreter eski Gaziantep Milletvekili Mustafa Taşar. kendilerine ulaşan imzalar- dan 40 kadannı eski milletvekillerinin delege sayılmaması, bir kısmını da imzalann geri çe- kilmesi nedeniyle geçerli saymadıklannı, ge- çerli imzalann sayısının 170 olduğunu söyledi ve."Geçerli imzayı toplar gelirsiniz. ondan sonra kongre istersiniz " dedi. Mesut Yılmaz kongre isteklerini dile getı- renlere hitaben yaptığı konuşmasında şunlan söyledi: "Parti küçülüyordeniliyor. Oysa ben teşki- latlardan soruyorum ve araştırmalar yaptınyorum. Tam tersi. büyüdüğümüz so- nucunu alıyorum. Ben kongreden kaçmıyo- rum. Ama seçimlerde iyi netice alamazsak kimse bize bakmaz. Ben de kongre istiyorum. 1 kasım seçimlerinin ardından ben kongre is- teyeceğım. kongre olsun dıyeceğim" Yapılan görüşmelerdcn sonra ola- ğanüstü kongre 1 kasım seçimlerin- den sonraya kaldı. Toplantıda eski milletvekillerinin delege sayılıp sayıl- mayacağı konusu da tartışıldı. Me- sut Yılmaz. "Olağanüstü toplantıya bir ben, bir MKYK bir de mahkeme karar verebıhr" deyince Oltan Sun- gurlu "Topu MKYK'ya bırak- mayın. Eski müleıvekilleri delege mı değil mi. tartışması bizim işimiz ol- mamalı. Burada karan siz vermelisi- nız" dedi. Tartışmalann ardından. olağanüstü kongre için Genel Merkez ile mu- halefet. kasım secimleri sonrasına randevu- laştı. Genel Merkez. Van il teşkilatının görevden alınmasmı öneren bir isteği de MKYK'nın gündemine getirdı. Daha önce Mesut Yılmaz yönetimi tarafından görevden alınan Van il yönetiminin yeniden göreve getirilmesi isteği. Hüsnü Doğan tarafından sert bir dille eleşti- rildı. Buna rağmen Van ilinin görevden alın- ması isteği isteği kabul edildi. ğini savunan Şıvgın, bu yanıtın verilmemesi durumunda eski milletvekillerinin genel merkeze dilekçe vererek, "MKYK'da delege olmadığımız belirtildi. Biz delege miyiz, değil miyiz?" diye sorarak yazılı yanıt isteye- ceklerini bildirdi. Şıvgın. bu yazılı yanıta göre, mahkemeye başvurulabileceğini dile getirdi. Şıvgın. ANAP'ın 1 kasım se- cimleri sonuçlannın bir şevi de- ğişıirmeyeceğini kaydederek. olağanüstü kongre toplamak için gereken 208 imzayı fazla- sıyla topladıklannı, genel mer- keze ulaşan 198 imzaya \edi de- lege daha eklendiğini ve ra- kamın 205'e yükseldiğini anlat- tı. Şıvgın. "Geriye üç imza kalı- yordu. Hüsnü Doğan'ın cebin- de beş delegenin *daha imzası vardı. Ama vermedi. Verse ne olacaktı ki? Genel merkez ka- çamak yapıyor" diyc konuştu. Şıvgın, o beş imzanın MKYK'- da verilmesi durumunda mah- kemeye gitmeye gerek kalma- dan sorunun çözüleceğinın anım- satılması üzerine, "Olur mu? Mahkemeye. olağanüstü kong- reyi loplamak için gidilmeyecek ki. Genel merkez. eski mifletve- killerinin delege olmadığını söylüyor. Bu konudaki ihtilafı çözmek için mahkemeye mut- laka gıdılecek" karşıhğını \erdi. Karaevli de eksik imzalardan dolavı Taşar'ı suçladı. Karaev- li. "Olağanüstü kongrenin ol- maması için her türlü yola baş- vuruyorlar. İmza bize gelmedi dese. anlayacağız. ama çoban hikayesi gibi birini kurt kaptı. birini sel aldı olur mu? Mustafa Taşar'ın İstanbul Kongresi'nde yaptıklannı biliyoruz. Aynı taktiklcri bize karşı uygula- masın" diyc konuştu. Taşar. Doğan'ın cebinde ol- duğu söylenen beş imzayla ilgili olarak. "Onlar cebinden beş imzayı çıkarsaydı. biz de cebi- mizdeki iadeleri çıkanrdık. Oyuncak mı bu iş? Burada beş tane azdı. beş tane fazlaydı diye hesap yapılmaz" dedi. Eski milletvekillerinin olağa- nüstü kongrede delege olama- yacaklannı savunan ANAP Teşkilat Başkan Yardımcısı Mehmet Gedik. gerekçelerini şöyle sıraladı: "Parti tüzüğümüze göre bü- yük kongrenin doğal üyeleri ge- nel başkan. MKYK veyönetim kurulu üyelen. partili bakanlar ve milletvekilleri ile parti üyeliği devam eden kurucular kurulu üyeleri. Seçilerek gelen delege- lerin bu sıfatlan bir sonraki se- çime kadar devam ediyor. Tüzüğümüzde. "Parti üyeliği devam etmek kaydıyla genel başkanlık. Başbakanlık. TBMM üyeliği. MKYK üyeliği yapmış olan partililer. büyük kongrenin onur üyeleridir. Bunlar kongrede söz alabilirler, fakat oy kullanamazlar' denili- yor. Dernekler Yasası'na göre, doğal üyelerin bu sıfatlan bir sonraki secime kadar devam eder. Milletvekili olanlann mil- letvekillikleri devam ettiği süre- ce doğal üyelikleri de devam eder. Eski milletvekıllerimizin doğal üyelikleri. 20 ekim millet- vckillikleriyle birlikte sona cr- miştir. Çankaya İlçe Seçim Kurulu. SHP'nin son olağanüstü kong- rcsinde eski milletvekillerinin oy kullanamayacaklan yönün- de karar aldı." Demirel:Irkçılıkhıızıır ve güveni bozuyor • Ankara Üniversitesi'nin açılış töreninde bir ko- nuşma yapan Başbakan Süleyman Demirel, dünya bütünleşirken. etnik aynmcılık yapılmasını eleştir- di. Demirel, "Kendi kaderini tayin hakkı uygulana- bilir olmalıdır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Süleyman De- mirel. dünya değişirken. "mik- ro nasyonalizm" olarak ad- landınlan gelişmelerin de mcy- dana geldiğini belirterek, her li- sanm ayn bir devlete haklılık kazandırdığını söylemenin zor olduğunu söyledi. Demirel. Güneydoğu'da ürmanan terör olaylanna dikkat çekerek. "Self determinasyon birolaydır. An- cak self determinas>onun uygulanabilir olması laamdır. OİBV ' s t a f * u l Em n 'ye t Müdürlüğüekiplerinin, geçtiğimizhafta İçerenköy ve Beylerbeji'nde yaptığıope- rasyonlarda öldünilen militanların cenaze törenine polisin müdahele etmesi üzerine çıkan olaylarda çok sayıda kişi yaralanırken, yaklaşık 50 kişi de gözaltına alındı. Büyük bir kalabahğın katıldığı cenaze töreni. dün 16.00 sıraların- da Küçükköy Cazi Mahallesi'ndcki Me>lana Camisi'ndc >apıldı. Buradaki törenden sonra. tabutları alarak, "Dcvrim Şehitleri ölümsüzdür" şeklinde slogan atıp mezarlığa kadar >ürü>iiş yapmak isteyen gruba polis müdahele etti. Grubun önünü kesen polis bölgeye gönderilen takvne ku»etlerle birlikte göstericileri coplama>a başladı. Yaklaşık varım saat süren olaylarda polislerin ha- \a> a uyarı ateşi açtığı görüldü. Göstericileri > ere > atıran polisler, üst araması ve kimlik kontrolü y aptıktan sonra y aklaşık 50 kişiyi gözaltına aldı. Polisler. göstericilerin üzerinden molotof kokteyli >e parkartlar çıktığını söyledi. Polislerin müdahalesi sırasuida başından aldığı jop darbesiyle yaralanan 70 yaşındaki Kudi Göleli adlı kadın. istanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nde teda\i altına alındı. Olaylardan sonra cenazeler çok sıkı güvenlik önlemleri altında toprağa verilirken, polisler gazetecilerin fotoğraf çekmesine izin vermedi. (Fotoğraf: HAYRETTİN SAGANAK) İç içe girmiş insanlann araya- caklan şey. hukukun üstünlüğü ve herkese insan gibi haklann sağlanmasıdır" dedi. Başbakan Demirel, Ankara Üniversitesi'nin 1992-1993 eği- tim-öğretim yılının açılması ne- deniyle Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde yapüğı ko- nuşmada, etnik olaylara ve isim vermeden PKK terörüne de- ğindi. Dünyada ırk, dil. din, renk aynmı yapılmaksızm bü- tünleşmeye doğru gıdılırken. bazı insanlann "ırkçılık" yapa- rak huzur ve güveni bozduğunu anlatan Demirel, "Dünyanın böylesine serbestleşmesi. bil- hassa Avrupa'da, Kafkaslar'da ve Sovyet Rusya'da görüldüğü gibi bir yeni ofay meydana ge- tirmiştir. Bu olay. "Mikro nas- yonalizm denilen, mikro milli- yetçilik olayıdır, etnosite olayıdır" diye konuştu. Başba- kan, şu görüşleri dile getirdi: "Self deierminasyon bir olaydır. Ancak, self determi- nasyonun uygulanabilmesi lazımdır. İç içe girmiş, senelerce bir arada yaşamış insanlann arayacaklan şey, hukukun üs- tünlüğü ve herkese insan gibi haklann sağlanmasıdır. Herke- sin bir vatana. devlete sahip ol- ması gibi, eşitliklerin sağlan- masıdır. Dünyanın her ülkesin- de bu sorun vardır. Yani deği- şik ırklardan. inançlardan gelen insanlann bir arada yaşayabil- dikleri sabittir. Neyle sabittir? Bizlesabittir." Demirel, "Türki- ye'de, kimseyi inanandan do- layı muazzep eden (ıstırap çek- tiren) yok" diyerek. sözlerini şöyle sürdürdü: "Demek ki. değişik etnik kö- kenden gelen, değişik inançlara sahip insanlar TC devletini beraberce sahiplenmişler ve bu ülkeyı beraberce vatan yapmış- lardır. Yani şimdi aramıza so- kulmak istenen fıtnenin, herkes farkındaolmalıdır." Erdal İnönü Izmir'de yargı reformunun 1 kasıma kadar yasalaşabileceğini söyledi: Terörünçaresi demokratikleşme MERtH AK İZMİR - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü. üniter yapı içinde terör olaylannın çözüleceğini söyle- di. Türkiye'de birçok etnik gru- bun yaşadığını vurgulayan Er- dal İnönü. "İnsanlar, "Biz memnunuz. Türkiye Cumhun- yeti'nde doğduğumuza pişman değiliz" demeli. Bunu güvenlik güçleri tek başına sağlayamaz. Demokratikleşmeyle olur bu" dedi. İnönü. demokratik hakla- nn yaşatılmasıyla terorizmin ortadan kaldmlabileceğine de- ğinerek "Halkımıza büyük iş düşüyor" diye konuştu Erdal İnönü. Adnan Mende- res Havalimanf nda gazetecile- rin sorulannı \anıllarken 1 kasım seçimlerinin bir sınav • İzrnir'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Er- dal İnönü, insanlann bu ülkede doğmalanndan pişman olmamalan gerektiğini söyledi. olacağjnı ve SHP'nin bu sınav- dan başanyla geçeceğini söv le- di. İnönü. CMUK konusunda koalisyonu oluşturan iki parti arasındaki görüş aynhklanna yönelik bir soruya da "Her iki parti bu yasanın vasallaşmasını taahhüt etti. Bu yasavı çikara- lım. özel hallcri. terör suçlannı sonra konuşalım. Sırayla. önce bu reformu yapalım" yanıtını verdi. "DYP kanadı ile görüş aynlı- ğı. göriişmelerin I kasımdan sonrasına uzayacağı izlenimle- rıne )'ol açıyor" yorumu akta- nldığına da şu karşılığı verdi: "Benim ızlenimim o değil. Benım ızlenimim 1 kasıma dek çıkacağı şeklinde. Ceza yargıla- masında bir iyileşme, bir yakla- şım getiriyor tasan. Türkiye'- nın her tarafında bir iyileşme bekleniyor. Şimdi uygulanan yöntemler Batı'nın demokratik ülkelerinde uygulanan yöntem- lerden farklı görünuyor. Bunun uygulanması önemli bir ilerle- me sağlayacak. Bir de terör suç- lan var. Bunlar başka kategori- ye gıriyor. Bunlarla mücadele ederken başka yöntemler uygu- lanıyor. Batılı ülkelerde de böy- le olağanüstü usullerin uygu- lanmasını kimse demokrasiye a>kın görmüyor." Terör suçlannda işkencenin nasıl önleneceği sorusuna da İnönü, "İşkence olmayacak. İş- kence insanlık suçudur. Terör suçlanna karşı Avrupa'da iş- kence yapılmıyor. Terör suçla- nnda Almanya. İngiltere'de de özel usuller uygulanıyor" yanı- tını verdi. İnönü. gazetecilerle sohbet ederken Micheal Jackson'ın konserinin iptali konusuna de- ğindı. İnönü gülümseyerek "Yalnrz siyaselçiler değiî, sa- natçılar da hasta olup çıkamı- yor. Söz veriyorsunuz sonra gelmiyçrsunuz herkes ayakla- nıyor. İstifa ediyoruz. denıyor. Burada istifa edecek kimse yok. Gençler nereden istifa edecek. hayattan istifa edecek değiller >a" dedi. Bu haberi TRT'nın yeriş biçimi aktanldığında da İnönü, "Bir an evvel radyo, TV devlet tekclı kalkmalı" dedi. İnönü, SHP'nin hükümette- kı yerinin muhalefet tarafından kıskanıldığını belirterek Baykal ve arkadaşlannı da isim verme- den eleştirdi. SHP Genel Baş- kanı "20 Ekim'de hükümete girmek istemeyenler, şimdi gir- meye çalışıyorlar" dedi. HEP ve CHP'ye gidenler yüzünden hükümetin yeterli çoğunluğu kaybetmediğini belirten İnönü şöyle konuştu: CHP'nin bir hizip hareketi olarak kaldığını belirten İnönü "Umanm SHP'de böyle bir hi- zip bir daha olmaz. SHP'de iki hizip var deniyordu. Biri gitti. Öbürü de genel başkan hizibiy- *' Genel Başkan hizibı ol- maz. Hizip genel yönetimin dışında bir topluluk olmaya çu- lışanlardır. Vardı giltıler" dedi. HAFTAYABAKIS AHMET TANER KIŞLALI Darbe Kapıda mı? "Askerler siyasette her zaman aldanmışlardır. Onların dramlarmı anhyorum. Çıkarları ile değil, yurtseverlik duy- gularıyla hareket etmişlerdir. Ama yurtseverlik, bazen in- sanları gözü kapalı harekete sevk eder." Bu sözler bir sivile değil, Fransa'nın ulusal kahramanı ve belki de bu yüzyıldaki en büyük Fransız devlet adamı olan General De Gaulle'e ait. Bu sözler askerleri küçümsemiyor. Ama asker mantığı- nın siyasette ve genel olarak sivil yaşamdaki geçersizliği- ni vurguluyor. Tıpkı, sivil mantığın da ordu yaşamında ge- çersiz olduğu gibi. ••• Ordunun temel işlevi, yurdu korumak ve gerektiğinde savaşmaktır İyi savaşabilmek için astın üste tartışmasız itaat etmesi, tek bir kalıp içinde kişiliklerin geri plana itil- mesi, yani sıkı birdisıplinönemlidir. Farklılıklara, farklı tu- tum ve davranışlara yer yoktur. Bu ortamın ürünü olan askerin, demokratik bir toplum- daki bölünmelerin, siyasal farklılıkların, bir noktanın ötesi- ne gitmesini anlayıp hoşgörü ile karşılaması zordur. Demokratik, çoğulcu bir toplumdaki ordu, genel çıkarta- rın unutulduğu, özel çıkarların ön plana geçtiği kuşkusunu taşır. Askeri mantık, düzen mantığıdır; tek biçim, uygun adım mantığıdır. Oysa siyasal mantık, kaçınılmaz olarak tüm farklılıkları göz önüne almak zorunda olan bir mantlktır. Askeri mantık, farklılıkları ortadan kaldırmak ister. Siyasal mantık ise özellıkle demokratik bir toplumda, farklılıkları kabul etmek ve olabildiğince uzlaştırmak zorundadır. ••• Asker mantığı ile etnik terörün "kökünü kurutma" dene- mesinin ne sonuç verdiğini 12 Eylül sonrasında gördük. Yerli yersiz ihbarların ya da "gözdağı verme" istekleri- nin sonuçları ortada. Işkenceden geçtikten sonra "suç- suz" bulunarakserbest bırakılan "40yıllık" birçok Kürtkö- kenli CHP'linin, nasıl "devlet düşmanı" olduğunun en so- mut örneklerini, bugün Dışişleri Bakanlığı koltuğunda otu- ranSayınHikmetÇetin'dendinlediğimde, henüz 12Eylül- ün üzerinden bir yıl bile geçmemişti! "Ben Kürdüm" demekten başka suçu olmayan bir baka- nı cezaevine koymak caydırıcı mı oldu, yoksa ılımlıları da keskinlerin yanına mı itti? Gençlere tutukevinde zorla istiklal Marşı söyletmek, so- runun çözümünü ne ölçüde kolaylaştırdı? Çoğulcu hale gelmiş bir toplumda. varlığı kaçınılmaz olan farklılıkları, uzlaştırmayı değil de yok etmeyi hedefle- yen bir mantık sorunu çözemez! Sağlayabileceği geçici bir sessizlik ise gelecekteki pat- lamayı büyütmekten başka bir ise yaramaz! ••• Hangi koşulların bir araya gelmesi durumunda darbe olasıhğmın arttığı bir sır değil. Halk, sivil kurumlardan umudunu kesti mi? "Asker gelir- se terör biter" mi diyor?.. Hayır! Ordu huzursuz mu? Sivil kurumların, "ayrılıkçı"lara ve örneğin bazı HEP'li milletvekillerine karşı fazla hoşgörülü davrandığı inancında mı?.. Evet! Darbeye karşı koyabilecek, önleyebilecek bir güç var mı?.. Hayır! Darbe ekonomik sorunların çözümünü kolaylaştırır mı?.. Kısa vadede belki, uzun vadede hayır! Darbeye gelebilecek -iç ya da dış- önemli bir destek ola- sılığı var mı?.. İç hayır, dış belki!!! Bugünkü koşullarda, orduyu darbeye itebilecek tek ne- den PKK'dır. Sivil mantık ne derse desin, askerlerin "PKK 1 - yı ve köklerini ezmek" için daha serbest hareket etmek is- tediklerini tahmin etmek zor değil. Ama darbeden sonrası, darbeyi yapmaktan daha zor- dur. Önemli destek gerektirir. Bugünkü koşullarda, bir as- keri yönetime "ciddi" destek verebilecek tek güç ise ABD'- dir. Dünyadan soyutlanması kaçınılmaz olan bir askeri yö- netim, ABD'nin isteklerine "hayır" diyemez! Amerikanm Türkiye'de sivil yönetimlere kabul ettir- mekte zorluk çektiği önemli çıkarları var mı yok mu? Eğer bu soruyu "yok" diye yanıtlayabilirseniz, Türkiye'- de bugün bir askeri darbe olasılığı da "yok" demektir!.. RP Milletvekili Ekinci'nin polis tarafından dövülmesi tartışılacak Mîlletvekiline dayak Meclis gündeminde ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - RP Ankara Milletvekili Ömer Faruk Ekinci'nin geçti- ğimiz cuma günü polis tarafın- dan tartaklanarak. karakola götürülmesi olayı. TBMM gündemine geldi. RP grubu. dün, olağanüstü toplanarak olayı görüştü, durum aynca TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk ile Başbakan Süley- man Demirel'e de ilctildi. RPgrubunun olağanüstü top- lantısında ko- nuşan grup baş- kan vekili Oğuzhan Asil- Ekinci'- • RP grubu, olağa- nüstü toplanarak, Ankara Milletvekili Ömer Faruk Ekin- ci'nin polis tarafın- dan dövülmesini gö- rüştü. RP grubu, du- rumu. TBMM Baş- kanı Cindoruk ile Başbakan DemirePe de iletti. türk. nin, Mamak İmam-Hatip Lisesi'ndeki olayda. önce halkın önündc. ardından da gö- türüldüğü kara- kolda dövüldüğünü anlattı. Anayasa ve yasalardan kay- naklanan milletvekili doku- nulmazhğını anımsatarak, bu hakkın ihlalinin kabul edile- meyeceğini belirten Asiltürk, "Bu tür olaylann yaşandığı bir ülkede ne demokrasiden ne de rejimden sözcdilebilir" dedi. RP yöneticileri. daha sonra Ekinci ile birlikte TBMM Baş- kanı Cindoruk'u ziyaret ede- rek. olayla ilgili bilgi verdiler. Cindoruk, olayı, Ekinci'nin değil, TBMM'nin şeref ve onunına karşı yapılmış bir saidın olarak niteleyerek, so- rumlulann gerekli cezayı gör- mesi gerektiğini söyledi. Bu konuda. hükümet ile görüşe- ceğini de belirten Cindoruk, "Yürütme gerekeni yapmaz- sa. bunu, TBMM'den yasa çı- kararak sağlanz" dedi. Olayı, Cindo- ruk'a bizzat an- latan Ekinci de, "Beni yakalayıp kafamı ördek ka- fası gibi polis otosuna sokup tartaklamaya başladılar. Kara- kola götürûrken de. polisin birisi, •Milletvekili de- ğil, ne olursan ol* diye bağınp. karnıma yordu. vuru- Kann boşluğuma vurulan telsiz miy- di. tabanca kabzası mıydı. bı- lemiyorum. Midemden daha önce kanama geçırdığim için bu darbeler sonucu bir ara fe- nalaştım. Suçlulann cezasız kalmaması lazım" dedi. RP Grup Başkanvekili Asil- türk. olayı aynca telefonla aradığı Başbakan Süleyman Demirele de iletti ve sorumlu- lar hakkında gereken işlemin yapılmasını istedi. GEÇMİŞLE GELECEK Sabahattin Kudret Aksal 2. bası 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul TİY&TRODA DEVRİM Zehra İpşiroğlu 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlutsıanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle