Katalog

SAYFA CUMHURIYET 4EKİM1992PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER TürkŞiveleri mi, Türk IMlleri mi? Bugün bır tek Turk dılı değıl, fakat bır Latın dıllen, bır Germen dıllen. bır İran dıllen ve bır Samı dıllen aılesı gıbı bır Turk dıllen aılesı vardır Önemlı olan dvünmekse bır dıl yenne bır dıl aılesıne sahıp olmak çok daha ıyı değıl mıdır'' Prof.Dr.TALATTEKİN Komunızmın Moskova'da beklenmedık zamanda \e bıçımde çokmesınden sonra Orta Asya'dakı Turkı cumhunyetler ya da Turk cumhun>etlen kendılığınden bağımsızlıklan- na kavuştular ve bu kardeş cumhunyetlenn yonetıcilen sık sık ulkemıze gelmeye başladı- lar Bızım yönetıalenmız de bu kardeş cum- hunyetlere kalabalık gruplarla ardı ardına ge- zıler duzenleyerek "yetmış yıllık" (aslında "bın yıllık") ozlemı gıdermeye çalıştılar Bu karşılıklı goruşmeler sonunda bır gerçek ortaya çıktı Türk cumhunyetlennden gelen soydaşlanmız Azerba>can'dan gelenler dışında, oldukça farklı bırTürkçe konuşuyor- lardı Bu durum bızım yonetıcılenmızı bıraz şaşırttı, çunku onlar Orta Asya'da ve eskı Sovyetler Bırlığı'nın obur bolgelennde yaşa- >anso>daşldnmızınfarklıbırer"dıl 'değıl.bı- zım Turkçemızden bıraz farklı bır "lehçe" hatta Karadenız şıvesı ya da Kaysen ağzı gıbı bır "şıve" konuştuklannı sanıvorlardı, çunku kendılenne dunyada bır tek Turk dılı bulun- duğu, Turkmence, Kazakça, Kırgızca, Öz- bekçe vb gıbı dıllenn "dıl" değıl, "lehçe". hat- ta "şıve" olduğu oğretılmıştı1 Dun> ada bır tek "Türk Dılj" vardı ve Turkmence, Kazakça, Kırgızca. Ozbekce vb gıbı dıller Turkçenm, yanı bızım Turkçemızın "lehçelen" ya da "şı- velen" ıdı Durumun boyle olmadığı Turkmenıstan Cumhurbaşkanı Savın Saparmurat Nıya- zov'un Çankaya'dakı kabul torenınde yaptığı konuşma anlaşılmadığında ve Turkçeye çe- vinlmesı gerektığınde anlaşıldı Hıç unutmu- vorum, törende bulunan bır gazetecı, bu du- rumu, ertesı gün gazetesınde şovle dıle getır- mıştı 'Turkmence bızım ıçın hem anlaşılıyor hem yme de tercume gerektınv. or ' Bunun an- lamı şuydu Turkmence, Turkçe nın bır leh- çe"sı ya da "şıve"sı olmayıp akraba, fakat ayn ve kolay kolay anlaşılmaz kardeş bır 'dıl' dı Kazakça. Kırgızca ve Ozbekçe de Turk- çemızden daha da farklı ve uzak, fakat kardeş "dıl"lerdı Burada, yen gelmışken, bır anımı da dıle geüreyım TÖMER'ın Ankara Ünı- versıtesı Rektorluk bınasında duzenledığı "Orta Asya'da Turkçe" sempozyumuna Orta Asya'da konuşulan Turkmence, Kazakça, Kırgızca ve Ozbekçe'nın "lehçe" ya da "şıve" değıl, bırer "dıl" olduğunu orneklerle savu- nan bır bıldın sunmuştum Guzel bır rastlantı olarak, benden sonra kürsuve bır Kazak pro- fesor çıktı ve bıldınsını Kazakça sundu He- men sonra venlen çay molasında ızleyıcıler yanıma gelerek "Kazak profesorun konuş- mastnı hıç anlayamadık Sızın goruşunuz de boylece kanıtlanmış oldu" dedıler Genel dıl- bılımıne gore ıkı kışı arasında karşılıklı anlaş- ma voksa ıkı ayn dıl karşısındayız demektır Orta Asya Turk dıllen ıle Turkçe'nm avn- lığı aslında "yetmış" yıllık değıl, "bın yıllık" bır aynlıktır Selçuklu Oğuzlan'nın 11 yuz- yılda anayurttan aynlıp Azerbaycan ve Ana- dolu'ya gelmelen ıle Orta Asya'da kalan Oğuzlar (Turkmenler) ve obur Turk kavımle- n ıle ılışkıler doğal olarak tumuvlekesılmıştı Osmanlı ımparatorluğu Orta Asya'ya ar- kasını donup Balkanlarda ve Avrupa'da fe- tıhlere gınştıkten sonra Turkmen Kazak Kırgız. Ozbek vb gıbı Turk sovlu kavımlerle hıçbır polıtık ve kulturel ılışkıve gınlmedı Bovle olunca da başlangıçta vanı aşağı- vukan bın yıl kadar once bırbınne oldukça v akm olan Turk lehçelen arasındakı av nlıklar daha da arttı ve dıl farkı halıne geldı Başka bır deyışle, Orta Asvada ve eskı SSCB'nın turlu bolgelennde konuşulan Turk dıllen arasındakı farklar aşın ulusçu (şoven mılhvel çı) bazı verlı Turkbıhmcıienn (Turkologlann) sandıklan ya da mandıklan gıbı Sovvet ko- munıstlennın yapay olarak yarattığı farklar değıldır Bu farklar, Turk halklannın Orta As>a da ve Asva'nın öbur bolgelennde yüzvıl- larca bırbırlennden kopuk avn topluluklar durumunda yaşamasından kaynaklanmıştır Sovvetler'ın butun yaptığı, bın yıldan ben farklılaşmış olan Turkmence, Kırgızca, Oz- bekçe, Altayca, Hakasça. Tuvaca Yakutça, Çuvaşça vb gıbı konuşulup da yazılmayan "lehçe"len yazj dıb durumuna getırmek ol- muştur Türk dilleri ailesi Azen Turkçesı Kazakça ve Tatarca gıbı Turk dıllen. aslında geçen yuzyılın ortala- nnda ve ıkıncı yansında, yanı Sovyet Dev- nmı'nden çok once, bırer yazı dılı durumuna gelmışlerdı Unlu Azen dramaturgu Mırza Fethalı Ahundov. komedılennı Istanbul Turkçesı ya da Osmanlıca ıle değıl bıldığı ve konuştuğu Azen lehçesı ıle yazdı ve boylece Azen yazı dılının temelını attı Aynı şekılde 19 yuzyıl Tatar aydınlanndan Kayyum Nası- n ve arîcadaşlan da "Bız Tatarbız, tılıbız hem Çığatay Torkısı yekı Tonkçe tugıl, Tatarça bula (Bız Tatanz, dılımız de Çağatayca va da Turkçe değıl, Tatarcadır) demışler ve Ta- tar yazı dılının temellennı atmışlardı Ünlu Kazak ozanı Abay Kunanbayev ıle Kazak eğıtımcısı Ibıray Altınsann da geçen yuzyılın ıkıncı vansında Rusça dan Kazakçava yaptı- klan çevinlerle Kazak vazı dılının temellennı attılar Kısacası 1917 de Sovvet Devnmıpat- lak verdığı zaman Azen Turkçesı, Tatarca ve Kazakçd'nın vazı dılı olarak en az yanm vuzvıllık bırgeçmışı vardı Turk dıllennın durumu en çok Savın Melıh Cevdet Anday'ın da belırtmış olduğu gıbı . Latın dıllennın durumuna benzer Nasıl uzak gecmıştekı bır anadılden, Latınceden Fransız- ca Italyanca Ispanyolcc Portekızce Ro- mence Katalan ve Provensal dıllen çıkmışsa, uzak gecmıştekı başka bır anadılden Turk dı- lınden de bugunku Turk dıllen turemıştır İtalyanca İspanyolca Portekızce ve Romen- ce nasıl Fransızca'nın ya da bırbırlennın leh- çelen sayılmıyorsa ve sayılamazsa Turkmen- ce, Kazakça Kırgızca. Özbekçe, Uvgurca, Tatarca Başkırtça Nogayca Kumukça, Ka- raçayca Balkarca, Altayca, Hakasça, Tuva- ca Yakutça ve Çuvaşça da Turkçe'nm ya da bırbırlennın lehçesı sayılamaz Bugun bır tek Turk dılı değıl fakat bır Latın dıllen bır Ger- men dıllen, bır Iran dıllen ve bır Samı dıllen aılesı gıbı bır Turk dıllen aılesı vardır Önemlı olan ovunmekse bır dıl venne bır dıl aılesıne sahıp olmak çok daha ıyı değıl mıdır1 Boy sayma yanlışlığı Yen gelmışken bır noktavı daha vurgula- mak ıstenm Yukanda sozunu ettığım aşın ulusçu ulkemız Turkbılımcılen, eskı SSCB - dekı Turk halklannı 'bov' olarak adlandın- vorlar Bılındığı gıbı boy ' sozcuğu kabıle" ya da ' aşıret" anlamına gelır ve bır ortaçağ tenmıdır Dede Korkut oykulennın va da Manas destanmın oluştuğu çağlarda değılız Her meslekten bırçok aydınlan olan ve oku- muşlan anadıllen gıbı Rusça bılen yırmı mıl- yonluk Özbeklen, on mılyonluk Kazaklan, yedı mılyonluk Tatarlan, altı mılyonluk Uy- gurlan ve sayıları beş mılyonun hatta bır mıl- vonun altında da olsa obur Turk halklannı "boy" dıye nıtelemek ya da anmak onlan "aşağılamak" olmaz da ne olur9 * Karvalılar Cumhun\et 4 Evlul 1992 PENCERE ARADABIR Prof.Dr. TÜRKAN SAYLAN Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Demokrasi ve Cinster Ekranda bır gorüntu en onde kol kola gırmış posbıyıklı erkeklerden oluşan Turk parlamenterler ardından yıne kol kola gırmış posbıyıklı erkek beledıye başkanları, çev- rede hemen hepsı erkek ıçışlerı gorevlılerı korumalar Yabancılar soruyor ' Ulkenızde hep erkekler mı ortalı- ktadır, ulusunuzu onlar mıtemsıleder.kadınlarınızhâlâka- fes arkasında mıdır? Sanırım bu soru çok da gerçek dışı değıl Cıddı bır açıkoturum mu soz konusu, orneğın 'ınsan hakları' mı konuşulacak ya da ışçı hakları' ' anayasa ' mı ırdelenecek hemen dort ya da beş erkek adı sıralanır, bırjurı mı bıryonetım kurulu mu oluşturulacak bılım yada ekın uzerıne derhal beş erkek adı art ardına getırılır TV'- de ozellıkle toplumsal ve sıyasal konuların tartışıldığı açı- koturumlarda konuşmacılar hemen her zaman erkektır Hele hele her gece ekrana yansıyan kavgalı gurultulu TBMM bıleşımlerının, sıyasal partılerın grup toplantı- larının vb toplumun geleceğını saptayan kurumların ge- rek goruntude gerekse davranışta tam bır erkek egemen- lığıne gomulmuş olması ne kadar ıç karartıcı bır olgudur Son gunlerde çok saygın bır gazetemızın çeşıtlı ko- nularda açtığı odullu yarışmaların 27 kışılık seçıcıler lıste- sıne baktıgımızda ulkemızın ekınsel yaşamına yon vere- bılecek bu uzmanların 16 sının erkekler arasından belır- lenmış olduğunu hayretle gorup cınslerarası eşıtsızlığın bır somut orneğıne daha tanık olabılırsınız Çağdaş bır dunya ozlemınde olduklarını belırten ay- dınlarımızm, yonetıcılerımızın, tum resmı ve sıvıl kurum- lann ve de kadın ve erkek tek tek bıreylerın cınslerarası eşitliğı hıç mı hıç dıkkate almadıklan hatta bu konuda du- yarlı olanlara kuçumseyerek baktıkları bır gerçektır Her ışın başını erkegın çekmesı karar mekanızmaları- nda erkeğın dızgınlerı elınde tutması toplumumuza bır ata •yadıgârıdır Insanların erkeklerden oluştuğuna ınanıldığı, kız çocukların çocuktan sayılmadığı, ıkız doğan bebeler- den erkeğe ozen gosterılıp kızın cılızlıktan olume terkedıl- dığı harem-selamlık-carıyelık yaşantısmın uzantısı olan toplumlarda cınslerarası eşıtlık kavramının yerleşmesı pek kolay olmasa gerek . Çağın gereğı kadınlı-erkeklı gıdılen davetlerde bıle bır sure sonra tıpkı geçmışın harem-selamlık yaşantısında ol- duğu gıbı erkeklerın ve kadınların kendı aralarında grup- laştıkları erkeklerın cınsellık ya da futbol uzerıne oykuler anlatmaya başladıkları, kadınlarınsa bırbırlennın gıysı ve takılarını suzerek yemek ve pasta tarıflerıne gırıştıklerı gozlenır Herkesın doğal bır olguymuşçasına uyum sağ- ladığı bu ayınmcılığı gıdermek ıçın ıkı cınsın de herhangı bır beklentısı olmadığından duzenın boyle surmesı kım- seyı fazlaca rahatsız etmemektedır Kız çocuğunu erkek çocuğundan kız kardeşı erkek kardeşten karıyı kocadan, anneyı babadan kadın olarak kendını erkek cınsten farklı olarak algılamanın kokenınde yatan ataerkıl ve feodal geç- mışımızden arınmak ıçın daha çok yol almamız gerekıyor Kızın ağabeyınden, anrtenın babadan dayak yedığı kız ço- cuğun Sensus kızıar oyle olur olmaz her seye karışmaz dıye azarlandığı ve annenın ızın ısteyen çocuğuna Bu ıznı ben veremem akşam baban gelınce ona sorarsın dıyecek ka- dar boyun egmış olduğu eğıtım ve ış olanaklarının buyuk oranda erkeklerın elınde tutulduğu ve somut bır verı ola- rak toplumun %51'ını oluşturan kadınların %38'ının oku- maz-yazmaz yanı karacahıl ve kalanların %12'smın de yalnızca dıplomasız okur-yazar olduğu bır ulkede cınslera- rası eşıtlığın yerleşmesı ıçın bu konuda çok yoğun bır çaba harcanmalıdır Kadın ve erkeğın bırbırınden farklı bıyolojık yapılara ve duygusal davranışlara sahıp oldukları savının ıse cınsle- rarası eşıtlık kavramıyla hıçbır ılgısı yoktur Kuşkusuz be- den yapısında, cınsel ışlevlerde ureme yontemlerınde do- ğuştan farklılıkları olan bu ıkı cınsı 'tek cınse ' ındırgeme- ye kımsenın ne hakkı ne de ısteğı vardır Kadınlarla erkek- lerın tıpkı aynı cınsten dığer ınsanlarda olduğu gıbı' bellı bedensel ışlevlerı yapmadakı guç ve becerı açısından farklı olmaları yalnızca yapısal bır olgudur Insan cınslerı- nın oğrenme, duşunme yaratma, karar verme ve sorum- lulukalmagıbı ınsanı ınsan yapan -yanı bıyolojık olmayan- konularda farklı olmadığı artık çok ıyı bılınmektedır Işte gunumuzde cınslerarası eşıtlık ' derken kadın ve erkeğın bırbırınden farklı bıyolojık yapılara sahıp oldukları asla yadsınmadan tum bu çok guzel ve bırbırını tamamla- yan bın olmazsa otekının varolmayacagı farklıltklar oldu- ğu gıbı kabul edılerek, doğumdan başlayarak aıle ıçınde, eğıtımde ışte, toplumsal yaşamda ve en onemlısı hukuk onunde ve sıyasal yaşamda kesın eşıtlık' soz konusu edılmektedır Ulkemızı yurtıçınde ve yurtdışında sıyasal ve toplumsal yaşamda erkeklerle bırlıkte temsıl edecek pek çok kadın-ınsanımız vardır Kadınlarımızın kafes ar- dında olmadığını kanıtlamak ıstıyorsak atılan her adımda her duzenlemede, her açıkoturum ya da panelde her yo- netım kurulunda cınslerarası eşıtlıge ozen gostermek ve gerçek demokrat kımlığe bu yolla kavuşmak zorundayız Evrensel kültür birikimine yeni bir ses getiren Kürt Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı, Kürt Kültür Vakfı kurucularından, yazar, bilgi insan Eşim MUSAANTER' kaybından ötürü acımızı paylaşan yurt içinden ve yurt dışından gelen tüm taziyelere teşekkür ederiz. Ailesi adına HaleANTER FORFIti\ İASGİACF CFSTRt Öğrencilerine Yabancı Oğretmen Denetiminde UCRETSİZ PRA TIK KONUŞMA Kursları Veriyor. Guz Dönemı kayıtları suruyor. Tei: 250 34 49 - 5201141-42 - 583 68 40 - 345 18 % TÜRK EĞİTİM VAKFI YURT DIŞI YÜKSEK LİSANS (MASTER) ÖĞRENİMİ İÇİN BURSLAR VERECEKTIR Turk Eğıtım Vakfı 1993-94 oğretım vıhnda ABD ve Av- rupa ulkelennde Yuksek Lısans (Master) oğrenımı Içın burslar verecektir, A) tngılız Hukumetı ıle Turk Eğıtım Vakfı'nın muşterek vereceğı burslara, Ekonomı, Elektnk-Elektronık, Bılgısa yar, Endustn ve Çevre Muhendıslıklerı dallannda oğrenım yapmış olanlar, B) tşletme Yonetımı, Uluslararası Fınans ve Tıcaret Hu- kuku, Sıyaset Bılımı ve Uluslararası Ilışkıler, Radyo- Televızyon, Gazetecıhk, Halkla Ilışkıler ve Tanıtım dalla- nnda venlecek burslara, Işletme, Iktısat, Hukuk, Muhen- dıslık Fakultelerı ve Basın Yayın Yuksek Okullarfnda öğrenım yapmış olanlar, C) Geleneksel Turk El Sanatlan'nın Muhafazası ve Res- torasyonu (Resım Restorasyonu dahıl), Muzecılık, Kutup- hanecılık, Pıyano, Nefeslı Çalgılar ve Vurma Çalgılar, Yav lı Çalgılar, Şan ve Opera dallannda verılecek bursalara; bu dallarda oğrenım yapmış olanlar başvurabılırler ADAYLARIN: a) T.C vatandaşı olmaları ve 30 yaşından buyuk olma- malan, (1962 doğumlular da muracaat edebıhrler) b) Yukanda behrtılen daJlarda oğretım yapan unıversı- te veya yuksek okullardan 4 uzennden en az 3,10 uzennden en az 7,5 not ortalaması ıle mezun olmaları, (son sınıf oğ- rencılen de aday olabılırler.) c) Oğrenım göreceğı ulkenın dılını yuksek lısans oğrenı- minı surdurecek duzeyde bılmelen, d) Yurt dışında oğrenım yapmak ıçın gereklı maddı ım- kanı olmadığını belgelemelen gereklıdır ÖNEMLİ NOT: Yukandakı on koşullan taşıyan ısteklılenn oğrenım gor- duklen Kurum/Bolum ve hangı dalı tercıh ettığını belırte- rek, "Yurt Dışı Burslan Hakkındakı Tamamlayıcı Bılgıler" ıle "Muracaat" formlannı en geç 16 Ekım 1992 Cuma gu- nune kadar Turk Eğıtım Vakfı'ndan almalan v eya mektup- la ıstemelerı gerekmektedır ADRES: TURK EĞITIM VAKFI Eğıtım Mudurluğu Buyukdere Caddesı TEV-Kocabaş îşhanı No: 111 Kat: 8 • 80300 / Gavrettepe / ISTANBUL ÇAĞDAŞ AVUKATLAR GRUBUNA DUYURU Çağdaş Avukatlar Grubu, Istanbul Baro Başkan ada- yı ıle tum organların adaylannı on seçımle behrleme ka- raıını, katıhmcı duşuncenın en demokratık bıçımı olduğundan, gelenek halıne getırmış ve bugune kadar ınançla surdurmuştur Çağdaş Avukatlar Grubu, yuksek katılımla sağladı- ğı toplantılarında bu ınancı bır kere daha yınelemış ve 5 Ekım 1992 Pazartesı gunu on seçımı gerçekleştırme kararı almıştır Demokrasi anlayışımızın en doğal sonucu olan ve geçmışte beraberce tespıt ettığımız bu yontemı bugun kımse, hangı gerekçe ıle olursa olsun, tek başına değış- tırmeye yetkılı değıldır Kendısını Çağdaş Avukatlar Grubu uyesı sayan tum meslektaşlarımızı, baro yonetım adaylannı belırleme hakkmı kullanmaya davet edıyoruz. Av Atılla OZDALKIRAN, Av HulyaTEKlN, Av YusufAYAR, Av Erdoğan OZDEMIR, Av Erol ŞA- HIN, Av Serpıl ASLAN, Av Vıcdan CENGıZ, Av Huseym CENGIZ, Av Mustafa OCAK, Av Nurı AY- DIN, Av Selma ŞÎMŞEK, Av Gokçen GORDAL, Av. KenanAŞIK.Av Gulızar ARISOY, Av Mehmet ER- BİL, Av Sedat KUÇUKYILMAZ, Av Savaş SERTA- TEŞ.Av Fıkrıye SERTATEŞ, Av Nuran BAYRAM, Av Yaman ARAS, Av Belgın ÇAVUŞLU, Av Sıbel OZCANLI, Av AhKANBUR, Av T Fıkret OZER- GIN.Av Hasan OZÇAKIR, Av Nesımı YALÇINOĞ- LU, Av Ersm ÇIRALI, Av Turna GULVEREN, Av Nımet OZKAN, Av Perıhan VURAL, Av BernaAR- TUĞ, Av Mıthat MENGULLUOĞLU, Av Mumtaz YURTSEVER, Av Mustafa ERDEM, Av Belgın BA- HADIR.Av Oznur TATAR, Av Saygı DLRMA, Av Mehmet BEYAZIT, Av Yucel GURBUZ, Av Omer Gokhan OVAT, Av Coşkun KOÇAKÇIGİL, Av Alı ÇAĞLAR, Av Hasan ÇAĞLAYAN, Av. Nuray FI- LIZ, Av Aysu OZGUNAY, Av Can ALt DÎRICAN, Av Mustafa KARADOĞAN, Av Nurten ERDO- ĞAN, Av Hahm MERTEK, Av Denız KETENCI, Av Serhad AKKAYA, Av Selçuk KARAÇAY, Av. EmmeMUSTAFAOĞLU.Av TanjuONAL.Av Ha- nefı YILDIZ, Av Mehmet Emın ÇAYIRPARE, Av Mehmet UÇL/M, Av Veysel UÇUM, Av. Muzaffer GUNDAY, Av Fahrı YILMAZ, Av Nılgun BEKTAŞ, Av Israfıl ALTUN, Av Agah ILKGÜN, Av Ozer TUNÇBILEK, Av Temel KAPLAN, Av Mutlu Şİ- MAYLI, Av Cengız YAKA, Av Ahmet YILMAZ, Av Alı Kemal OKAY, Av. Meltem UNLUSAYIN, Av Tansu TEZONARAN, Av Cuma HAMIŞ, Av Fuat AKKOYUNLU, Av Doğan DUMAN, Av Nıhat KO- SOVA, Av M Kemal KOSOVA, Av IlkızOKATAN, Av Hasan ENGIN, Av Omer KARAYUMAK, Av Mehmet YUCEYILDIZ, Av Gonul YILDIZ, Av Yıl- maz EVIN, Av Ture NUHOĞLU, Av Haluk BEY- LI, Av Muharrem SARIGOL, Av. Nezahat TAŞKINCA, Av Semra KILIÇ, Av OmerOCEL, Av Turgay DEMIRCI, Av. Atılla KARAHAN, Av Ner- mın KAPLAN, Av Mumtaz YURTSEVER, Av Bur- han KIZILGEDIK, Av Ayşegul KAYA, Av Ahmet ÇAĞLAR, Av SefaPOLAT, Av Dursun SAKIZCI, Av Ozturk ADIGUZEL, Av Mustafa URGANCI, Av Havva KARATAŞ, Av Nazan DEMIROZ, Av Celal SEVINÇ, Av Ibrahım ELMAS, Av Şahıde OzumATEŞ.Av Nezaket Yuksel OZVERI, Av Fun- daOZVERI.Av Murat OZVERI, Av Ferıt ERGİN, Av Akıf KARAPINAR, Av Gurol AKIN, Av Feh- mı HASANOĞLU, Av YaşarAKIN, Av Çığdem ÎN- CE, Av Sıbel KAMA, Av Bırsen ÇELEN, Av Sabahattın COŞKUNER, Av Fatma ŞEN, Av. Kok- sal HOCAOĞLU, Av Arıf Hıkmet BILDIK, Av Su- nahan DEVELIOĞLU, Av Gulgun ILBEYI, Av Mecıt OKÇUOĞLU, Av. Ilyas BULCAY, Av. Meh- met HASKAN, Av Polat SABUNCU, Av. Altan Kl- RIŞÇIGIL, Av Sadık AKINCILAR, Av Guzın KARACA.Av Ozgur KARADUMAN, Av Fuat AK- KOYUNLU, Av Selma KARANFıL, Av Şenay OZ- KARAGOZ, Av. Selım BAKTIAYA, Av Arıf Hıkmet AYDIN, Av Alaaddm ASLAN, Av MevIutARABA- CI.Av Alı SAYGI, Av Enver AKAN, Av Alaaddm ASLAN, Av Dılşat SUER, Av Gulbın DEMIRBAĞ, Av Ismaıl YOLCU, Av Bora BAYOĞLU, Av Nacı BlNAY.Av Tangul ASLAN, Av Alptekın ŞÎMŞEK, Av Burhan KIZILGEDİK, Av. Elıf Berat KOYLUOĞ- LU, Av Muhıttın KOYLUOĞLU, Av UlkuTURAN, Av Nurı GIRGIN, Av Ramazan OZGULEÇ, Av Fe- tıye OZGULEÇ, Av Suna TURK, Av Hasan BIL- GEÇ, Av Paşa YILMAZ, Av Nermın ÇETİN, Av Mehmet TURAN. (Yarın on seçım yapılacağından kampanyamıza bura- da son venyoruz) Kraliçeye Madalya... Sayın Madam Matıld Manukyan1 Tanıstırmaya gerek yok hepınız kım olduğunu çok ıyı bı- lıyorsunuz cunku bu koşede Sayın Bayana ılışkın ıkı yazı daha once çıktı bu uçuncusudur Manukyan genelevler Kralıçesı Vergı rekortmenı Daha once yazılarımdan oturu Madam dan altın yal- dızlı başlıklarla donanmış mektuplar aldım, aramızda ya- zısmalıbırdostlukbaşladı, ılgınç bır kadın Bızım arkadaş- ların yennde olsam uzun bır roportajla Manukyan ı kamuoyuna daha enlemlı ve boylamlı tanıtımın yollarını arardım Çunku gazetecılığın en renklı ıslevlerınden bın, kışıler aracılığıyla toplumsal gerçeklerın ustune yurumek- tır Madam Matıld Manukyan da güncel Turkrye'nın en gor- kemlı sımgelerınden bın degıl mı' • Istanbul Tıcaret Odası (İTO) 1991 yılında yıldızı parlayan vergı rekortmenlerıne Ataturk Kültür Merkezı nde düzen- ledıgı torenle odul dagıtmış Matıld Manukyan ıkıncı sırada Devlete5mılyarodemış ama dıyorkı - Gelecek yıllarda daha çok vergı odeyeceğım şampı- yonlugu kaptırmayacağım Madam İTO nun torenıne katılmış Hakkıdır Sayın Manukyan boyle torenlere Rolls-Royce ıle gelır daha aşagısı ıdare etmez Madamın gıyımı kuşamı alı moru yuzuklerı kupelerı takıları saçı başı hıç kuşkusuz parasal gucune layık cafcafına da uygundur Iş kadınıdır Madam Kadınlarımız son yıllarda buyuk atılımlar yaptılar ışdun- yasının önemlı şırketlerınde, holdınglerınde, kurumların- da önemlı yerlere geldıler kadın ozgurluğunun pıyasada dışavurumunu sımgeleyen çok ornek var Matıld Manukyan bıleğının hakkıyla bugun vardığı yere gelmış Pıyasa ekonomısınde kadın pazarlaması guçluk- lervetehlıkelerledolubıralandır Madam Genelev Kralı- çesı nasıl oldu? Kolay mı sanıyorsunuz9 Bu ışlerı yurut- mek degme babayığıtın harcı değıldır Vergı Rekortmenı' Manukyan çok yaman bır ış kadını olduğunu kanıtlamış demektır Ne var kı İTO nun torenınde Manukyan ın yuzunden sı- kıntılar başgostermış ödulunu kım verecek Madamın? Altın madalyasını kım goğsune takacak? Ne soyleyecek? -Sayın Bayan' Keşkeherkessızı ornekalsadaTurkıye koşeyı donse • Ulkemız son yıllarda buyuk atılımlar yaptı, başımız goğe erdı çağ atladık Ama ne atladık' Bır toplum kı ensesı kalınları vergı vermez ama, yuksek faızlı devlet bonosu pıyasaya çıktı mı kapışır yağma Ha- san ın boreğı paylaşır Bır devlet kı Vergı toplayarr.az Borclanır Vergı toplayıp Butçesmı denkleştıreceğı yerde ıç ve dış »borçlanmayla ıdare etmeye uzun yıllardan berı alışmış bır devlet duzenını kım nasıl değıştırebılır'? Çokguç Çunku halk uyanıp da hakça vergı duzenı kuracak bır sıyasal partıye Meclıs te ezıcı çogunluk sağlayamazsa, bu ış suruncemede kalır Ne enflasyona ne de sosyal ada- letsızlığe son verılebılır ekonomıde sureklı gargarayla vakıt gecırılır yıllar boyu aynı laflar yınelenır • Bır ulke kı vergı rekortmenı Genelev Kralıçesıdır O ulke kutsaldır O ulke bolunemez O ulke ozel mulke kurban olsun' GENELKURMAYMN II I! açıklıyoruzYenı teşhıs "Bolgesel ayaldanma" "1993'ün hedefı teroru soğutmak" Dennırei "Göneydoğu'da Kurrfer 28 ısyanlarını başlatmışlardır " Ya Kurt realıtesı "Terorıste bır de televızyon mu vereceğız 2 " Cındoaık'un Demırel ıpn ılgınç değerlendırmesı Sıkorsky ıhalesının "Yenı konsept'le ılışkısı "Sonbahar taktık)en"nde 2 aşama Recep Ergun "Rıvayete rıvayetle dedıkoduya dedıkoduyla" TÜRK EDEBİYATIHDA LOBİLER Masonlar Afacanlar Intıharcılar, Kole|lıler Beledıyecıler Eşcınseller Enstıtululer Hapıshanecıler Gezgınler Modern Sağcılar Medya lenyaları Kim hangı lobıde* 1980'DEM 92'YE DEVRİMCİ YOL'OAKİ TARTIŞMAMIN SEYRİ. | Izmırlı Devrımcı Yolcular tartıjmaya ne dıyor2 Ozel Harp Daıresı'nden emeldı Bınbaşı BahadırÖzel'ın açık- lamaları • Ermenıstan'dan Iran'a petrol karşıhğı asken uzman • Hıkmet Kıvılcımlı Vakf Mınrı Bellı ve Doğo Pe- rınçek, Kıvılamlı'yı anlattı • PPKK ve KUK-SE bırleştı • Şukru Gunbulut, "Kapılar"la ılışkısını anlatıyor 9 10-11 EKIM OTEL KONAKLAMALI ASOS GEZISİ 1 GUN ASOS ÇEVRES1NDE 2 G U \ KAZDAĞINDA YURUYUŞLER I F.K. GUN BATMADAN TAM PANSIYON' 425 000 TL SAAT 19 00 DAN SOVRA 259 20 84 SON BAŞVURL 6 EKIM 1992