Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM1992 PERŞEMBE
4 HABERLER
SHP'nin papatya
teşkilatı
• ANKARA (ANKA) - SHP
Genel Sekreteri Cevdet
Selvi'nin eşi Sevim Selvi,
partinin kadın y öneticileri ve
SHP'li milletvekillennin
eşleri bir araya gelerek bır
çalışma grubu oluşturdular.
Oran semtmdekı milletvekili
lojmanlan lokalinde bır
araya gelen SHP'li bayanlar,
bir görev dağılımı yaparak
periyodik olarak çeşitli
etkinlıkler düzenlemeyi
kararlaştırdılar. Toplantıda
Se\im Selvinin yanı sıra
SHP Genel Merkezi'nin
bayan yöneticileri Nihjün
Süer, Onay Alpago, Üstün
Küsefoğlu. partı meclisınin
bayan üyeleri ve30
dolayında milletvekili eşi
bulundu. SHPyöneticilen ve
milletvekıllerinin eşleri. her
ay düzenleyecekleri
konferans, panel ve benzer
etkinliklerin yanı sıra parti içi
dayanışmanın geliştirilmesi
amaayla çahşmalar
yapacaklar.
Bütçe maratonu
başlıyor
•ANKARA (ANKA)- 1993
mali yılı bütçe yasa
tasansının TBMM Plan ve
Bütçe Komisynu'nda
görüşülmesine 3 kasım salı
günü başlanacak. Plan ve
Bütçe Komisyonu
başkanlığının belirlediği
takvime göre Malıye ve
Gümrük Bakanı Sümer Oral
1993 bütçesini 3 kasım salı
gûnü komisyona sunacak.
Bakanın sunuşundan sonra
çalışmalara 2 gün ara
verilecek. 6 kasım cuma ve 7
kasım cumartesi günleri
bütçenin tümü üzerindeki
görüşmeler yapılacak.
Anayasa
Mahkemesi
• ANKARA (ANKA)-
Anayasa Mahkemesi,
mahkemeye gelmeyen
sanıklann sava ve hakim
huzurunda alınmış
ifadeleriyle yetinilmesini
öngören anti-terör yasasının
geçici ikinci maddesinin son
fıkrasınm iptal istemim.
davayı açan mahkemenin
yetkisizliğini gerekçe
göstererekreddettı.Anayasa
Mahkemesi'nin ret karanna
ilişkin gerekçeleri Resmi
Gazeıe'de yayımlandı.
Diyarbakır'ın Kup ilçesinde
kepenk kapatma eylemine
katıldıklan gerekçesiyle
haklannda dava açılan 25
esnafla ılgıli davada Asliye
Ceza Mahkemesi,
mahkemeye gelmeyen
sanıklann savı ve hakim
huzurunda daha önce
verdikleri ifadeleriyle
yetinilmesine olanak tanıyan
yasa maddesinin iptalini
istemişti.
Çakmur
şikâyet etti
• İZMİR(ANKA)-İzmir
Büyükşehir Belediye
Başkanı Yüksel Çakmur.
Makedonya'dan ithal ettıği
"Sanos" marka otobüslerde
"Sırp" mah parça
kullanıldığı iddiasıyla
kendisini '"haınlikle"
suçlayan Enerji veTabii
Kaynaklar Bakanı Ersin
Faralyah'yı Başbakan
Süleyman Demirel"eşikayet
etti. Çakmur. Demirel'e
gönderdiği mektupta '"vatan
hainliğj" suçlamalannın
insanlık ve adaletle bağdaşır
hiçbir yanı bulunmadığını
savunarak kınadığını belirttı.
Çakmur, Faralyalı'nın
"vatan hainiiğı ile ılgıli
suçlamalan içeren gazete
kupürlerini de Demirel'e
gönderdiği mektubuna
ekleyerek koalisyon
hükümetinın dış politikasını
övdü ve Makedonya'yı
dünyada ilk tanıyan ülkenin
Türİciye olması nedeniyle de
bu karan saygı ile karşıladığını
bildirdi.
MHP'de kavga
bitmiyop
• ANKARA (ANKA)-
Milliyetçı Hareket
Partisi'nde genel başkan
yardımcısı Sadi
Somuncuoğlu ile MÇP
Genel Başkanı Alparşlan
Türkeş arasında partinin
yenıden açılması ile başlayan
kavga. kurultayı toplamak
üzeredelege listesinın
tesliminde çıkan
anlaşmazhkla boyutlanarak
sürüyor. Geçen hafta içinde
MÇP'deyeralan6MHP
GİK üyesinin beklenmedik
biçimde kurultay delege
listesmi ilçe seçim kuruluna
teslim etmelen Sadi
Somuncuoğlu tarafından
"yasadışf ilan edıldi.
Somuncuoğlu, ağustos
aymda hakim önünde
kurultay yürütme kurulu
oluşturduklannı, yasada
delege listesini teslim etmek
görevinin yasal olarak bu
kurula tanındığını belirterek
listeyi kendilerinin teslim
edeceğini açıkladı.
Yrd. Doç. Kaptanoğlu ''İşkencenin Ruhsal Etkileri" konulu araştırmasmda işkencecilerin kişilik yapılannı sorguluyor
'Otorite, sizi de işkenceci• Kaptanoğlu, otorite ve şiddetle ilk karşılaştığımız aile ve okul
ortamını, işkence yapmaya yatkmhğımızın ilk duraklan olarak
gösteriyor. Korku ve itaatin temel alındığı aile yapımızda, iki
yaşımızda aldığımız kaba etleri yakmaya ve vurmaya dayalı tuvalet
eğitimi, 20 yıl sonra toplumun içinde bir işkenceci olarak yer almamızı
sağlayabiliyor.
İstanbul Haber Servisi - Bır deneydesiniz.
Size. konunun eğıtımle ceza arasındaki ıjiş-
kinin araştınlması olduğunu söylediler. Öğ-
retmen rolündesiniz, yan odada ise öğrenci-
Beyaz önlüklü, disiplinli. bilim adamınız.
görünümünde üçüncü bir kişinin denetımin-
de öğrencınıze sorular soracaksınız. Her
yanlış yanıtta da sizden istenıldiğı üzere öğ-
rencinıze elektrik şoku vereceksiniz. Her şok
verişinizde de size önceden banda alınmış
çığhk sesleri dinleülecek. Tereddüt ettiğiniz-
de ise otoriteyı temsil eden üçüncü kişi "de-
vam" komutu verecek. Ne yaparsınız, öğ-
rencinize elektrik şoku vermeyi hangi doza
kadar sürdürebilirsiniz?
"Yapamam", "İlk çığhk sesinden sonra
bırakınm" deseniz de bu senaryoyu gerçek-
leştıren Milgram deneyinin sonuçlan sizi ya-
lanlıyor. Bu deneye katılanlann yüzde 63"ü
otoritenin istedıği en yüksek doza çıkabıldi.
Çığhk sesleri verilmediğinde bu oran yüzde
65'e ulaşü. Otorite figürü odada bulun-
tnadığında deneklerin yuzde 21"i şok verme-
yi sürdürürken, şok şiddeti kendi kararlan-
na bırakıldığında öğretmenlerin ancak yüz-
de 3'ü en yüksek dozu uygulayabildi.
3
Anadolu Ünfversitesi Tıp Fakültesi Psi-
kiyatri Anabilim Dalı öğretim üyelerinden
Yard. Doç. Cem Kaptanoğlu. bu deneyden
yola çıkarak sizin de işkenceci olabileceğinizi
anımsaüyor. Sadece siz değil. yan komşu-
nuz, anneniz. babanız. manavınız, ka-
sabınız, Türkçe öğretmeninız. bindiğiniz
taksinin şofbrü, hatta vapurda tesadüfen
yanınıza oturan yolcu işkenceci olabilir.
"Çünkü" diyor Dr. Kaptanoğlu. "bizim
toplumumuzda olduğu gibi bazı toplumlar
otoriteye itaati yüceltir, desteklerler. Aynca
her toplumda ordu. polis teşkilatı gıbi grup-
lar otonte merkezinde örgütlenir. Işkenceci-
ler de itaatkar. otoriteye saygılı kişilerdir. Bu
kişilikleri nedenivledir ki buyerarşik ilişkıkri
tercih ederler ve güçlü bır otoriteye bağlan-
makta gönüllü, ısteklidırler. Ancak kendile-
rinden aşağı hiyerarşik konumdakilere güç
kullanmaktan, güç göstermekten zevk alır-
lar."
ıtkileri" konüTu"
yapanlann kişilik
"İşkencenin Ruhsal
araştırmasmda işkence
yapılannı da sorgulayan Kaptanoğlu, oıo-
rite ve şiddetle ilk karşılaştığımız aile ve okul
ortamını, işkence yapmaya yatkmhğımızın
ilk duraklan olarak gösteriyor. Korku ve
itaatin temel alındığı aile yapımızda. iki
yaşımızda aldığjmız kaba etleri yakmaya ve
vurmaya dayah tuvalet eğitimi, 20 yıl sonra
toplumun içinde bir işkenceci olarak yer al-
mamızı sağlayabiliyor. İnsanlan "biz" ve
"bizden olanlar'' ile "o " ve "onlar" türün-
den önyargıh sınıflandırmalanmızla, karşı
grubu ya da kişiyi "düşman " diye adlandı-
rmalanmızla işkence yapmayı doğal görebi-
liypruz.
İnsana acı veren, ruhsal ve bedensel bü-
tünlüğünü zedeleyen eylemi gözönüne
alındığında işkencecilenn birer acunasız sa-
dist olarak düşünülebueceğini vurgulayan
Dr. Kaptanoğlu. sistematik işkencenin bir
toplumda bağımsız tek tek bireyler tarafın-
dan uygulanan bir eylem olmadığının unu-
tulmamasını istiyor. İşkenceciler arasında
saldırganlıklannı, cinselliklerini, kurbanlan-
na işkence sırasında sınırsız bir şekilde boşal-
tan sadist kişiliklenn de bulunabıleceğini be-
lirten Dr. Kaptanoğju şöyle konuşuyor.
"'Genellikle bunlar normal işkence seans-
lannın dışında da kurbanlanna kural dışı iş-
kenceler uygularlar. Küçük bir azınlık duru-
mundaki bu grubun dışında kalan büyük
çoğunluk otoriteye körükörüne bağlı. özerk
kontrolü olmayan itaatkar işkencecilerdir.
Sadist işkenceci. yaptıklanndan dolayı suç-
luluk duymazken. otoriteye saygılı, süpere-
gosu güçlü işkenceci. işkence sırasında emir-
leri uygıllasa da zamanla ve koşullann değjş-
mesiyle derin iç çatışmalara düşebihr. İşken-
ceciler arasında alkol, uyuşturucu kul-
lanımının ve ruhsal rahatsızhklann fazlahğj
da bunu desteklemektedir."
Sağmalcılar Cezaevi'nde tutuklu bulunan doktor ve hemşirelerin talebi:
Asbnda işkenceyapanrehabiliteecülmeliİç Politika Servisi - Sağmal-
cılar Çezaevi'nden "İşkence ve
Tıp Mesleğı" konulu sempoz-
yuma gönderilen bıldiride, iş-
kenceye katılan doktorlar art-
tıkça "duyarlı hekimlere ve hal-
ka yönelık işkencenin arttığı,
halkın tıp mesleğıne olan güve-
ninın azaldığı" belırtildı.
İşkence ve Tıp Mesleği Sem-
pozyumu'na Sağmalalar Ce-
zaevi'nde bulunan 4 doktor, 7
hemşire. 2 sağlık memuru ve 2
tıp öğrencisi tarafından gön-
derilen bıldiride, yargısız bir şe-
kilde sokakta ve evlerde öl-
dürülen kişilerin cenazelerine
katıldıklan için tutuklandıklan
ıleri sürüldü. Bildiride şöyle de-
nıldi:
"Teknolojik devrimin ülke-
mize yeni "armağanlanyla' bir-
likte elektrik şoku. ters-düz
askı, kaba dayak, buz kalıpla-
nna yaünlma, ırza geçmek da-
hil cinsel taciz, köpek-kedı-fare
ile korkutmak, tazyikli su ban-
yosu, falaka vb. bütün fiziki ve
her türlü psıkolojik işkence
yöntemlen ülkemizde uygulan-
maktadır, şu ya da bu oranda
hepimize uygulanmışür. Tüm
• Sağmalcılar Cezaevi'nde bulunan 4 doktor, 7 hemşire, 2 sağlık memuru ve 2
tıp öğrencisinin. İşkence veTıp Mesleği Sempozyumu'na gönderdiği bildiride
"Gerçekte ruhsal açıdan rehabilite edilmesi gerekenler, insanlıktan çıkmış
işkenceciler ve işkenceyi bir devlet politikası haline getirenlerdir. Psikiyatri
polikliniklerinde tedavi görenlerin ciddi bir bölümünü işkenceciler
oluşturmaktadır" denildi.
engellemelere rağmen alabildi-
ğimiz adli tabip raporlan bunu
kanıtlamaktadır."
Bildinde. işkence görenlere
uygulanan tedavi yöntemlerine
değinılerek "rehabilitaşyon"
kavramına karşı çıkıldı. İşken-
ceye maruz kalanlann fiziki te-
davılerinin ancak birkaç ünı-
versitede yapılabildiğinın beür-
tıldiği bildinde şu görüşe yerve-
rildi: "Ruh hastalıklannın
rehabilitasyonunu yapmak bir
yana, sistem doğası gereği sü-
reklı ruh hastalan üretmekte-
dir. Bütün işkence ve baskılara
rağmen düzenin pisliklerinın
dışında kalarak herkesin insan-
ca yaşadığı özgür bir toplum
yaratma kararlılığını gösteren
sıyasi tutsaklık iradesi. bilinçli-
sağhkh insanın en önemli gücü-
dür. Yoğun işkence sonrası her
türlü hak ve özgürlüğünden
mahrum olarak cezaevlerinde
ilkel koşullarda yaşaülan siyasi
tutsaklann ruh sağlıklan. psı-
kolpjik durumu ve moral de-
ğerleri toplumun diğer kçsimle-
rine göre kıyaslanmayacak öl-
çüde olumludur. Dolayısıyla
nadir olanlar dışında ruhsal re-
habılitasyon gerektiren siyasi
tutuklu yoktur."
Rehabilitaşyon programla-
nnın ABD ve CIA kaynaklı ol-
duğunun öne sürüldüğü bıldiri-
de. bu programlann siyasi tut-
saklığın özünü boşaltmayi
amaçladığı vurgulandı. Bildi-
İHD'nin Akın Birdal başkanlığındaki yeni yönetimi, derneğin kurumsallaşması için çalışacak
IHD, Kürtsorunuiçinarabuluculuğalıazulaıııyor
GÜNEŞ GÜRSON
ANKARA -İnsan Haklan
Derneği'nin (İHD) yeni yöne-
timi. "Kürt sorununun çözü-
münde ulusal ve uluslararası
düzeyde arabuluculuk" rolü
üstlenmeye hazırlanıyor. 4. ola-
ğan genel kurulda belirlenen.
Akın Birdal başkanlığındaki
yeni yönetımin bir hedefı de
İHD'nın kurumsallaşması ve
ınsan haklan konusunda Tür-
kiye'nin gündemını belırlemek.
İHD yönetimi ilk iş olarak
TBMM Başkanlığı'na sunduğu
10 bın imzalı başvuru ile "Kürt
tutsaklara karşı uygulamalan"
eleştırdi.
Genel kurulda Akın Birdal'-
ın başkan adayı olduğu lısteden
İHD yönetımine secilenler. ara-
lannda görev bölümü yapnlar.
Görev bölümünde genel sekre-
terlığe Hüsnü Öndül, genel baş-
kan yardımalıklarına Ercan
Kanar ve Yavuz Binbay. genel
sekreter yardımahklanna Fev-
zi Veznedaroğlu ve Yusuf Ala-
taş. genel saymanlığa Yaşar
Seyman secildi.
Ttkanıklık
Dernekte 7 %ıldır genel sek-
reterlik görevını yürüten Akın
Birdal, '"tıkanık" ve "kurumsal-
laşamamış'" olmakla suçlanan
İHD'nin bundan sonraki işleyi-
şine ilişkin olarak bilgi verdi.
Akın Birdal, "Bir sorunda kilit-
lenıp kalmayacağız. Kurumsal-
laşarak ınsan haklan sorun-
lannın birçok alanında yer ala-
cağız" dedı. Birdal. derneğin
öncelikle Türkiye'nin günde-
minde bulunan Kürt sorunu-
nun çözümünde, ulusal ve ulus-
lararası düzeyde "arabulucu"
rolünü oynayacağını kaydede-
rek şöyle konuştu:
Hukuka dayah çözüm
"Kürt sorunu, demokrasi ve
insan haklan sorunudur. De-
mokratik işle>iş, bu sorunun
çözümüyle doğrudan bağ-
lantılı. Biz demokratik, banşçıl,
uluslararası hukuka ve insan
haklanna dayalı bir çözüm ön-
görüyoruz. Bu sorun, başka
yerlere havale edilerek çözüm-
lenemez.
İHD. bu sorunun insan hak-
lanna dayalı, halklann kardeş-
liğini temel alan, gönüllülük ve
eşitlik temeünde çözümü için
ulusal ve uluslararası gjrişimler-
debulunacak.
Akan kan ve gözyaşmın dur-
durulabilmesi için taraflann bir
an önce silahlan bırakması ve
diyalog başlatılması gerekli. Bu
savaş sürdüğü sürece iki halk
arasındaki düşmanlık daha da
• Yeni Genel
Başkan Akın Birdal,
"tıkanık" ve
"kurumsallaşamamış"
olmakla suçlanan
İHD'ninbundan
sonraki işleyişine ilişkin
bilgi verirken
Bir sorunda kilitlenip
kalmayacağız.
Kurumsallaşarak insan
haklan sorunlannın
birçok alanmda
yer alacağız" diyor.
derinleşiyor. Kürt sorunu.
Türklerin de sorunu. 14 bin
Türk askerinin öldüğü belirtili-
yör."
Birdal. Kürtsorununun"par-
lamento içinde kilitlenmesini"
engellemeyi amaçladıklannı,
bunun için de tüm demokratik
kitle örgütlerini ve parti temsil-
cüerini bir foruma cağıracak-
lannı kaydetti. Birdal, "Türki-
ye'nin insan haklan konusunda
gündemini belirlemede etkin
olacağız. Bugüne kadar başka-
lan gündem behrledi, dernek de
o gündemi izledi. Örneğın dar-
be anayasası derneklerin önün-
de bir engel. "Dernekler Yasası
nasıl olmah' diye alternaüf bir
yasa hazırlayıp bunu kamuo-
yunun tartışmasına açacağız"
dedi.
Birdal. İHD'nin yeni faaliyet
dönemınde yapacağı etkinlikle-
ri de şöyle özetledi:
•'Türkiye'nin bugüne kadar
taraf olduğu uluslararası söz-
leşmelerden kazanılmış olan
hak ve özgürlüklerin iç hukuka
yansıması ve yaşama gecmesi
konusunda çaba göstemıek.
imzalanmış ve onaylanmış. an-
cak çekince konulmuş olan söz-
leşme maddelenndekı çekince-
lerin kaldınlması yönünde giri-
şimde bulunmak, uluslararası
ilişkilere yeni boyutlar ka-
zandırmak. insan hakfan eği-
tim, kültür ve bilıncinı örgüt
içine ve topluma taşımak ve
yaygınlaştırmak".
İHD yöneticileri, ilk iş ola-
rak 10 bin imzalı bir metni ön-
ceki gün TBMM Başkanvekili
Yıldınm Ava'ya sundular.
Metinde, Türkiye'de Kürtlere
ilişkin "özel bır hukukı statü"
uygulanması eleştirilerek şöyle
denildi:
"Anayasa Mahkemesi'nin
125. madde ile ilgüi karanyla,
hukukun eşitlik ilkesi hiçe
sayılarak Kürtlere ilişkin gele-
neksel devlet politikasını sür-
dürmekteki tavn sergilenmek-
ten kaçınılmamıştır
Kamuoyuna çağn
Bizler, lüm kamuoyunu.
Kürtlere yönelik bu ikili hu-
kuk sistemıni uygulamakta di-
renen, Kürt ulusal varlığjnı
tanımamakta direnen devlet
politikasına karşı duyarlı ol-
maya, başta 3713 sayılı Terör-
le Mücadele Yasası olmak
üzere tüm anti-demokratik
yasalann kaldınlması ve Kürt
tutsaklara yönelik bu açık hu-
kuk ihlalinin önlenmesi ve ge-
reken değişikliklerin yapılması
için TBMM'ye başvuruda bu-
lunmaya çağınyoruz."
Gözaltında kayıplar günden güne artıyor. Avukatlar ve ailesinin iddiası:
YedincikayıpTuğrulOzbekde gözaltımlaydı
• Tuğrul Özbek'in annesi İrem Özbek ile bir grup
avukat düzenledikleri basm toplanüsıylaTerörle Mü-
cadele Şubesinde çalışan görevliler için İstanbul Cum-
huriyet Başsavalığı'na suç duyurusunda bulundular.
İstanbul Haber Servisi - Dev-
nmci Sol davasında 11 yıl tu-
tuklu kalan Tuğrul Özbek'in
daha gözaltına alındıktan son-
ra 'kaybolduğu' ileri sürüldü.
Özbek'in annesi ve avukatlan 9
Ekim günü yapılan bır operas-
yonda sağ olarak yakalan \e
adı "Ertuğnıl Özbek" olarak
açıklanan kişinin Tuğrul Özbek
olduğunu açıkladılar. Tuğrul
Özbek'le bırlikte gözaltında
kaybolanlann sayısı yediye
yükseldi.
Tuğrul Özbek'in annesi İrem
Özbek ile bir grup avukat dün
bir basın toplantısı düzenledi ve
Terörle Mücadele Şubesinde
çalışan görevliler hakkında İs-
tanbul Cumhuriyet Başsavcıh-
ğına suç duyurusunda bulun-
dular.
Savcıkğa verilen dilekçede,
yasalara aykın davranarak gÖ-
zaltına ahnan kişinin, kayıtlara
geçırilmedigi belirtilerek görev-
liler hakkında, "işkence veya
başka yöntemlerle öldürme ve-
ya başka şekilde kaybetme" su-
çuyla kamu davası açılması is-
tendı. Basın toplantısı düzenle-
ven Tuğrul Özbek'in annesi ve
avukatlan, 9 ekim'de Kadıköy
Acıbadem'de Sultan Canık'in
öldürüldüğü operasyon son-
rasında emniyet yetkililerinin
bir kişinin sağ olarak ele geci-
rildiğini açıkladıklannı hatırla-
tarak şöyle dediler:
" 13 ekım tarihli Günaydm ga-
zeteşinde bu kişinin ismi Ertuğ-
rul Özbek olarak açıklanmışü.
Aradan yaklaşık 20 gün gecme-
sıne rağmen bu kişi ne savcıhğa
Tuğrul Özbek'in (küçük fotoğraO annesi >e bir grup avukat savcdığa suç duyurusunda bulundular.(SUAT KOZLUKLU)
ne de mahkemeye çıkanldı.
Aynı tarihden itibaren Tuğrul
Özbek de kayıpür. Haber alı-
namayan ve Tuğrul Özbek ol-
duğu anlaşılan bu kişi gözaiün-
da "kayıp edilmek istenmekte-
dir. BizeTuğrul Özbek ya da Er-
tuğrul Özbek adıyla hiç kimse-
nin gözalüna alınmadığı söylen-
di. Müvekkihmiz Tuğrul Özbek
ya da sağ^akalandığı açıklanan
Ertuğnıl Ozbek nerede?"
1991 Mart'ından bu yana İs-
tanbul Emniyet Müdürlüğü'nde
gözaltında "kayıp" edılenlenn
sayısının yediye ulaştığı belirtilen
basın toplantısına SHP parti
meclisi üy.esi Emel Sungur. SHP
İstanbul İl Insan Haklan Ko-
misyonu üyesi Ali Rıza Dızdar,
İHD'li avukatlar ve yönetim ku-
rulu üyeleri de katıldı.
Tuğrul Özbek'in annesi İrem
Öztürk. oğlunu bulabilmek için
Manisa'dan geldiğini, siyasi şu-
be vetkililerinin "oğlun burada
yok" diyerek tersledıklenni belir-
terek "Oğlumu bulabilmek için
ne gerekiyorsa yapacağım. Bir
evim var onu da satacağım ama
oğlumu bulacağım. Oğlumun
ölüsünü yada dinsini bana vere-
cekler mutlaka'dedi.
1956 dosumlu olan Tuğrul
Özbek, 19 Eylül 1980'de gözal-
üna alınmış, ana Dev-Sol dava-
sından yargılanarak 11 yıl hapis
yatüktan sonra 27 arahk 1991'-
de tahliye edilmişti. Daha önce-
de Yusuf Erişti, Hüseyin Tora-
man, Hüsamettin Yaman, So-
ner Gül, Hasan Gülünay, Ay-
han Efeoğlu'nin gözaltında kay-
bolduklan iddia edilmişti.
ride şöyle denildi:
"Ülkemizde de Ortadoğu
Masası Şefı Paul Hanze. dün-
yanın değişik ülkelerinden ge-
Urdiği 'uzman' bılim adamla-
nyla 1985 yılında bu programı
gerçekleştirmişür. Türkiye'den
bu toplantıya, herkesin çok
yakından tanıdığı Turan İtil,
Ayhan Songar, Ihsan Doğra-
macı gibi profesörler, işkencele-
nyle nam salmış Metris Cezaevi
İç Güvenlik Amıri Binbaşı Mu-
zaffer Akkaya katılmışlardır.
İşte bu programda o zamanlar
'teröristlerin rehabilıtasyonqf
olarak sunulmuş siyasi tutsak-
lar terönst olarak göstenlmeye
çalışılarak bır taşla birkaç ku§
vurulmak ıstenmiştir. Ayhan
Songar, iddıalannı kanıtlamak
için şıddet eğıliminin soyaçe-
kımden kavnaklandığını söyle-
yebilecek kadar bilimden nasi-
bini almamıştır."
Demagoji malzemesi
Bildiride 'işkence kurbanla-
nmn rehabilitasyonu' kavra-
mının. tıp mesleği açısmdan iyi
niyeti çağnştırsa bile yıllardır
yürütülen kampanyalar sonun-
da bu kavramın işkencecilerin
demagoji malzemesi olduğu ile-
ri sürüldü. Bildiride "Gerçekte
ruhsal açıdan rehabilite edilme-
si gerekenler. insanlıktan
çıkmış işkenceciler ve işkenceyi
bır devlet politikası haüne geti-
renlerdir. Psikiyatri poliklinik-
lerinde tedavi görenlerin ciddi
bır bölümünü işkenceciler oluş-
turmaktadır" denildi.
Bildiride. Türkiye'de doktor-
lann işkenceye katıldığının bi-
lindığı. birçok hastanede işken-
ceden getınlen hastalann polis
baskısıyla kayıtlara geçmediği
v urgulandı. Bildirinin sonunda
şu görüşe yer verildi:
'Duyarh hekimlere ve halka
yönelik işkence olgulan da art-
maktadır. Halkın üp mesleğine
olan güveni azalmaktadır.
İşkencecilerin her türlü
yaptınmına alet olmayalım.
İşkenceyi kolaylaştıracak her
türlü istemi reddedelim. Ara-
mızdaki beyaz önlüklü ışken-
cecileri açığa çıkaralım, teşhir
edelim."
Tüm Malive Sen'e ü>e memvırlar İzmir'de güvenlik gûçlerimn
ateşiyle yaşamuıı yitircn arkadaşlarının ölümiinü düzenkdikleri
gösteri ile protesto ettiler.ÇVILHARREM A\ DBS)
Maliyecileryargısız
infazıkınadıİstanbul Haber Servisi
-Izmir, Şirinyer Vergi Dairesi'-
nde çalışan Mustafa Öğüt'ün
23 ekım günü görevı sırasında
öldürülmesinı protesto eden
Tüm Maliye Çalışanlan Sen-
dikası'na (Tüm Malıye Sen)
üye bir grup maliyeci. dün Ca-
ğaloğlu'ndaki Hürriyet gaze-
tesi önünde alkışh bir gösteri
gerçekleştirdi.
Yaklaşık yüz kişilik grup.
"Yaşasın Demokrasi Mücade-
lemiz","Yargısız İnfazlara
Son" ile "Devlet Terörüne
Son" yazılı pankartlar açarak.
alkışh tempo tuttu. Memudar
burada yaptıklan açıklamada
İzmir Şirinyer Vergi Dairesi
mensuplanndan, Tüm Mali-
ye-Sen üyesi Mustafa Öğüt'ün
23 Ekım 1992 günü gecesinde
gorevı başında jandarmalar
tarafından öldürüldüğü belir-
tilerek. "Yaşama hakkının
dahi olmadığı bir ülkede de-
mokrasiden. insan haklann-
dan bahsetmek ne kadar yan-
lışsa diğer haklanmızdan bah-
setmek de bizler için bir
lükstür" görüşünün savunul-
duğu açıklamada aynca ka-
muoyunun aktif tavır ahnası
yolunda çağn yapılarak, sor-
gusuz infazlara ve devlet te-
rörüne son verilmesi istendi.