Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM1992 PERŞEMBE
12 DIZIYAZI
Taraftarlanna göreHz. Ali,Peygamber'in takipçisiveİslamınyiğitsavaşçısı
Aleviler:Hz. Ali insanüstü
İslamda ilk ayrılıkiar
Hz. ALİ
MUAVİYE
| KAVGASI
ÖRAL CALISLAR
1 -1-
Lslam Peygamberi Hz. Muhammed,
632 yılında öldüğünde ardında bir ha-
lef bırakmamıştı. Günümüze ulaşan
bütün tslam kaynaklan. Peygamberin
ölûmüyle tslam toplumu içindeki ayn-
Uk ve kavgalann başladığmı belirtir-
ler.
tktidar kavgasının ilk raundunu Pey-
gamberin amcasvnın oğlu, damadı ve iki
erkek torununun babası Hz.AU ve ta-
raftarlan kaybettiler.
Hz. Muhammed'in sevgili eşi Hz.
Ayşe'rün babası Hz.Ebubekir, özeltik-
le Mekke'li aristokrat ve Kureyş'in
güçlü ismi ömer'in desteğjyle halife se-
çildi.
Peygamber öldüğünde başucunda kı-
ZJ Hz.Fatmailedamadı Hz. Ali bulunu-
yoriardı. Bir iddiaya göre ise Peygam-
ber, Hz. Ayşe'nin evinde ve onun kuca-
ğında öldü. Hz. Ali'yi savunan araştrr-
macılann ıddiasına göre. Ah büyük ön-
derinin aası ile sarsıldığından, iktidar
kavgasını bir yana bıraku. onun topra-
ğa verilmesiyte uğraşmayı seçti.
Alevi inartcına göre. mezhep aynb-
ğınm en önetnli nedeni, Hz. Ali'nin
hakkınm yenmesidir. Onlann öne sür-
dûkleri karutlann lamamı, Hz. Ali'nin
Peygamberin ilk halifesı olması yö-
nündedir.
Aleviler şöyle düşünürler: Sünni ön-
derleri. Hz.Ebubekir başta olmak üze-
re, Hz.Ömer, Hz.Osman, Muaviye ve
onun oğlu Yezid, Ali ve çocuklannın
haklannı yediler. Aleviler, bu tezlerini,
Kuran'ın bazı ayetlerine, Peygambe-
rin hadislerine, Hz. Muhammed döne-
minde yaşanuş din büyûklerinin anlat-
tıklanna dayandınrlar.
Islam dünyası, Hz. Ali'yi tslamın bü-
yük bir önderi olarak kabul eder. Bir
iki küçûk istisnayı saymazsak, hemen
tüm tslam toplumu, Hz. Ali'den say-
gjyla sözeder ve onun kahramanlıklan-
nı. kararlılıgını, cesaretini övgüyle dile
getirir.
Alevi dünyasmm Hz. Ali'ye yaklaşı-
mı ise daha farklıdır. Onlann gözünde
Ali'nin yeri. Peygamberden hemen
.sonradır. Hatta bazı aşın Ali taraftar-
lanna göre Ali. Peygamberden bile üs-
tün niteüklere sahiptir. Onu AUah'm
yeıyüzündeki simgesi sayanlara tale
IJk halifeliğin Hz. Ali'nin
hakkı olduğuna inanan
Aleviler, onun kişiliğiyle ilgili
birinci vurguyu yiğitliğine
yaparlar. Ezilmiş ve baskı
altında tutulmuşbir mezhebin
üyelerinin, önderlerindeki en
önemlinitelikler olarak:
savaşçıhk, boyun eğmezlik ve
yiğitliği saymalan doğaldır.
Tarihin derinliklerine
daldıkça, cesaret. gözüpeklik,
ölümden korkmamak,
mucizevî davramşlarda
bulunmak ön plana çıkar. Hz.
Ali debu abartmalardan
payını aldı.
rastlanır. Aleviler. Pevgamberden son-
raki tüm halifeleri reddederler, çünkü
onlar Ali ve çocuklannın hakkjtu ye-
mişler. adaletsizlik yapmışlar. iktidan
zulümle ele geçirmişlerdir.
"Emevi politikacılannın etkin ve
yaygm propagadanlanyla gelenekle-
şen ban kabuller bir yana bırakıhp ta-
rafsız bir gözle İslam tarihine. özellikle
Peygamber devrine baküğımızda şu
gerçek hemen ve çok acık bir biçimde
gözümüze carpar. Hz. Ali, lslam inkı-
labırun, Peygamber'den sonra, bir nu-
maralı adamı ve Hz. Muhammed'i
madde ve manada temsil kabiüyeti ba-
kımmdan en yüksek şahsiyettir. Gele-
neksel kabullerin, Peygamberden son-
ra halifelik makanuna seçilmiş olmayı
sahabilerin (Peygamber döneminde
yaşamış tslam büyükleri) değerlerini
tesbitte esas almasmm ve böylece 'en
büyük sahabi Ebu Bekir, sonra ömer,
sonra Osman sonra Ali' gibi bir kural
koymasının, İslam esaslan ve genel ta-
rih perspektifmden bakıldığında. ifadt
ettiği hiç bir mana yoktur. Ve inanıyo-
ruz ki bu kabul, Emevi yöneticileri ve
onlann meddahlan tarafradan, Müslü-
manlann kalp ve beyinlerine bir pran-
ga giİH vurulmuştur."*
xVle\ileT, Hz. Muhammed, Hz. Ali
ikilısini bir bütünün iki yüzü gibi değer-
kndirirler. Hz. Ali, Hz. Muhammed'in
takipçisi, onu en iyi anlayan ve yorum-
layan kimsedir. Ali ve çocuklan, Pey-
gamberin mirası, onun neslini ve anla-
yışlannı devam ettiren, gerçek Müslü-
manlığm öncüleridır. Yaşamlan. yap-^
tıklan ve çektikleri acılarla bugün bile
insanlığın yoluna ışık tutan bir yol gös-
tericidirler. Gerçeğe ulaşmanın , hak-
sızlıklara kaı%t durabilmenin yolu on-
lann izini sürmekten geçer. Yüzlerce
yıldır, yüjekleri Kerbela aasıyla yan-
makıa, Hz. Ali'nin öykülerinden ve
yaptıklanndan esinlenmekte, Ali ve«ço-
cuklan için ağlamakta ve gülmekıedir-
ler. Her uğradıklan haksızlık ve kıyım-
da Muaviye'yi. Yezid'i arunakta ve ola-
ra lanet okumaKtadırlar.
İlk hahfeliğm Hazreti Ali'nin hakkı
olduğuna ınanan Aleviler. onun kişili-
ğiyle ilgili bırinci vurguyu yiğiüiğıne
yaparlar Eziltniş ve baskı altında tutul-
muş bir m'ezhebin üyelerinin, önderle-
nndeki en önemU nitelikler olarak: sa-
vaşçılık, boyun eğmezlik ve yiğjtliği
saymalan doğaldır. Ezilen ;üm top-
lumlann, bir öncüde görmek ıstediklen
özellikler öncelikle bunlardır. Tarihin
derinliklerine daldıkça, cesarel, gözü-
peklik. ölümden korkmamak. mucize-
vi davramşlarda bulunmak önplana çı-
kar.
Hazreti Ali de bu abartmalardan pa-
yını aldı. Hz. Ali'nin cenkleri, Alevi li-
teratürünün en öne çıkan öğelerinden-
dir. Kılıcı Zülfıkar, atı Düldiil. savaş-
larda bir darbede onlarca kişiyi yere se-
ren olağanûstü kuvveü. öykülere, des-
tanlara. masallara konu oîdu.
"Ali'nin ayru zamanda savaşçı, yiğii
ve evliya karakterine sahıp olması. Şıi-
ler arasında. onun ismı etrafında kah-
ramanlık öykülerinin oluşmasma se-
bep olmuştur. Bu öyküler, Masudi ile
birlikte başlar (Muruc. IV, 376): Bu
eserde, Sıffin muharebesinm hikayesı
sırasında yazar bize. Ali'nin bir günde
Başlarken...
hlamiyetin kuruluş yıllarını ele
alaatk olan bu diziye nasıl
yaklaştığmn açıklayarak sözlerime
'başlamak istiyorum. Budizi, tarihin
bir kesitini bîlıınselbir anlm tfla
incelemeyiaınaçlamaktadır.
İnsanlanmızın inançlarma
îaygıhyım. Vlkemiz zor bir
dönemden geçiyar. Herkes adımuıı
dikkatle uinutk zorunda.
Bu hassasiyetinfarkındayım. Türk
olsıın Kürt olsutı, Sünni olsun Aleri
olsun lüm insanlarunızm özgürlük,
eşitlik.barii rebirlik içinde
vaşanialarından yanayım.
Arajtırmamı yaparken bu
iııançlarım hctna yolgösterdi.
İslamiyeı. NOOyıllık bir tarihe ve
uzurt bir düşünsel geçmişe sahip. Her
inanç vesiyaset akımı. kendi tariiıinin
araştırıhtasmıveyorumlanmasmi
yeiersiz bulur. Ömeğin Marksizm
yıllardan heri her Marksist çevre
tarafmdanjcırklı yorunılanır.
Marksist olmayuntarm da ayrı bir
yvrumu \ardır. İslamiyet de larihin
akışı içinde mezheplere ve tarikathru
hölündü. Bu bölünmenin nedenini de
tarajlarjarklı yorumlara sahip
olduklarmı söyleverek açtklarlar.
Bir araştırmacı olarak beninı
sıkuuım da bunıda. İsiamın doğuşu
ve ilk ayrtlıkla ilgdiyüzlerce kitap
oktıdum. Bu kitaplarda, doğal olantk
herkes. olaylara bugün kendi
buhmduğu köşeden bakıyor.Şiilerin
\e A levilerin olayları ak tartfi ile
Sünnilerm aktarışı arasmda derin
tarklar var. Buıılı lslam tarihçilerinm
ise bakısları dalw değişik.
Yine de çokfarklı yorumlan
okumamn yararım gördüm. Olaylara
daha soğukkanh bakabilmeyi bu
şekilde sağlayabildiğimi sanıyorum.
Bu araştırnıayı ikiytUık birbursla
bulunduğum Almanya'dayaptım.
Kendi ülkemirt dışında, İslamiyetin
tophunsal rolünükavramak, Batı 'nm
İstama yönelik önyargüarım bir
baska gözle izleme olanağını buidum.
islamiyet, toplumumuzun gündelik
hayatınm önemli bir parçası.
Yasaklarla veya bu akımı görmezden
gelerek bir sonuçelde edilemediğini
lOOyıllık tecrübenin sonunda daha
iyigörüyoruz. Bülünfikir
cereyanlarmda oiduğıigibi,
birbirimizi karşılıklı anlamak, dostçu
re içten bir tartışma ortamı
yaratmak en büyük ihtiyaamtz.
İslamiyeı üzerine araştırma
yaparken böyle bir amaçla yola
çıkıyorum. Çok şey öğrendiğimi
itirafetmelîyim. İslamiyeti
araştırırken Doğu ve Ortadoğu
loplumlarmın tarihine. kültürüne
ilibkin ciddi bir bilgi eksiğimizin,
araşıırma eksiğimizin olduğunufark
ettim.
Lslam dünyasmm. büyük
düsünürleri, İb'ni Svta'ları, ibni
Rüşd'teri, İbni Haldun 'ları.
Farahi'leri. Sudi'leri, Hafız'ları
venıden keşfetnıek. İslam felsefesinin
12. yüzyılda kazandığı zenginliğin.
daha sonra neden ııkandığı üzerinde
kafa vormak ihtiyacını hissettim.
Okudukça, Doğu felsefesinin keyline
vardığımı itiraf etmeliyim.
Yeni bir evrenselküitüre. Doğu
külıürionin zenginiiklerivle Batı .
kültürünün hir kurışmasmtian
gidebilecçğimiz inancı daha da
pekişti. Örneğin Frankfurt'ta
Goethe 'ninevini dolaşırken, onun
Doğu kültürüne olanyakın ilgisi
dikkatimi çekti. Kütüphanesinde
Doğu edebiyatınm büyük eserlerini
görünce. Batı kültürünün nasıl
evrenselleştiğine ilişkin düsüncelerim
daha da netleşti. Ban, bmük atüımım
yaparken Doğu'nun külıür
birikiminden yararlanmış, Batı 'nm
öncû düşünürler i Doğufelsejesini
incelemişler vebufelsefe ve
fikirlerden ilham almıslardı.
İslamiyetin doğuşu ve ilk
ayrılıklan inıelerken, Hz.
Muhammed'in nasıl bir toplumsal
düzen kunnayı hedeflediğini ve
kurduğunu saptamaya çalıştan.
Peygamber'in takipçiîeri, halifelerin
ve Emevi devletinin kurucusu
Muaviye 'nin, ne dlçûde Hz.
Muhammed'in hedefve amaçlarına
uygun bir yol izlediklerini
yorumlamayaçabagösteıdîm. Hz.
Ali'nin, Hz. Osman ve Muaviye ile
giriştiği ıhücadelenin tarihsel ve
toplumsal anlamını saptamaya
gayretetıim.
Antftırmam, Alevi ve Sünni
dünyasmda tartışmalara yol açarsa
sevinirim. Bövlesibir tartışma
çerçi'vesinde.düşüncelerimigözden
geçirmeye ve olgunlaştırmaya hazır
olduğumu belirtmek isterim.
Yeni bir tartışma kûltürünü belki
de hıısüreç içinde edineceğiz.
Hiçbir düşüncenin ve tartışma
olanağının vasaklar ortamma
sıkışmadığı gûnlere ulaşmak
dileğiyle.
ORALÇALIŞLAR
Tannnm arslaru Ali'm gel yeüş
Dört kitabın sırr-ı esran sensirv
Tannnın arslanı Ali'm gel yetiş
Hem Ali'sin, Hem Veli'sin Hıarsın
Hak emrile alemlere nazırsın
İsmin söylendiğj yerde hazırsm
Tannmn arslanı Ali'm gel yetiş
tran tslam edebiyatınm, ünlü şair ve
ahlakçısı Sadi (1212-1292), dünyaca ta-
nınmış eseri Gülistan'da Hz. AU'nin kı-
lıcı Zülfıkar'dan yola cıkarak şu öğüt-
leri verin "Dost gönlünü kırmak cahil-
likür. Oysa ki yeminin kefareti kolay.
Ali'nin Zülfikan kmda, Sadi'nin dili
damağında kalsın, bu iş doğru yola da,
aküh kişilerin görüşlerine de aykındır.
Hicret gecesi
Hz. Ali'nin cesareti, Peygambere
olan yakınhğı üzerine anlatılan en
önemü olaylardan birisi Hicret gecesi
ile ilgilîdir. Hz. Muhammed, Peygam-
berhğinin 11.yılında Mekke'lilerin zul-
münden kaçmak ve dini daha rahat ya-
yabümek amacıyla Medine'ye yerleş-
mek ister. 622 yıhnda bu karan verdi-
ğinde en büyük derdi, Mekke'li tslam
karşıtlannın elinden nasıl kurtulacağı-
Alevilere göre, mezhep ayrüığuun en önemli nedeni, Hz. Ali'nin hakkının yenmesidir.
kendi eli ile 523 kışı(yı) öldürdüğünü
anlatır. Daha sonralan onun hakkında
doğaüstü bir çok şeyler anlatılmışur.
Mesela, onun nasıl Zu'1-Fakar (halk di-
linde Zülfıkar) adlı ktlıcı ile süvanlerin
egerierinden, kafalannı vücutlanndan
aurdığı. yahut da vücutlannı iktye
böldüğü tükaye edilir: o. korkmadan,
dimdik düşmanm hücumunu bekte-
yen. sadece kolunu bir uzatışta 33 düş-
manı yere seren bir kahraman olarak
tasavvur olunur.
Alevi kaynaklan. Hz. Ali'nin Pey-
gambere yakmlığına da büyük önem
\erirler: "Küçük yaştan itibaren Hz.
Muhammed tarafından yetiştirilen
Hz. Ali. 10 yaşında iken, Muhammed
peygamber oldu ve Ali de hiç tereddüı
etmeden ona inandı. Ali bundan sonra
islamiyetin yayılması içm Hz. Mvr-
hammed'le birÛkte inançla çalıştı. Bü-
tün savaşlarda yer aldı. Hz. Muham-
med onu kıa Fatmatüzzehra ile evlen-
direrek kendine damat yaptı. Şu söz
onun yiğitlığjnı, kahramanîiğmı ve kı-
lıcının İslamiyet uğruna savaşırken ne
kadar güçlü olduğunu ifade etmek için
söylenmıştir. 'La feta illa Ali. la seyfe
illa Zülfıkar' (Ali'den başka viğiı. Zül-
fikar'dan güçlü kılıç yoktur.)
Hz. Muhammed'in şu sözleri de
Ali'nin yiğitliğine örnek olarak göste-
rilir: "Âli, iyi kişilerin, müminlenn
imamıdır ve kafırleri öldürendir.
Peygamber döneminde yapılan bir
çok savaşta Ali'nin büyük yararuklar
gösterdiği anlaülır. Bu savaşlardan bi-
risi de Müslümanlann çok zor durunv
da kaldığı ve Peygamberin yaralandığı
Uhud savaşıdır: "Uhud gazvesinde
idi. tslam askerleri dağılmışîardı. Pey-
gamberimiz Muhammed Musvafa da
bir müşrikin attığı taşla yaralanmıştı.
İki dişi kınlmış kendisi de bir çukura
yuvarîanmıştı. tçine bir darlık, bir sı-
kınu çöktü. Bu hal üzre ıken birden
Cebrail Aleyhisselam geldi: -Ya Resu-
lullah Ali'yi ımdada çağır dedi.
"Hz. Ali'nin gözleri ağndığı için bu
Uhud gazvesine katılmamışmış.
•"Peygamberimiz gönül sesiyle -
Edrikni ya Ali! dedi. Bu 'Yetış ya Ali"
demekti.
"Ali. İlham-ı Hak ve Cezbe-i Vela-
yet ile Resulullah'm "yeüş" dediğini he-
men duymuştu. Derhal Zülfikar'ı ku-
şanıp Düldül'e bindi ve ol demde savaş
yerine geldi. Müslüman askerler kaçı-
şıyorlardı. Ali onlann nereye gittikle-
rini nıye kaçıştıklannı sordu. Yenil-
diklerini. Hz. Muhammed'in de müş-
rikler tarafından öldürüldüğünü söy-
ledi askerler ona. O. böyle bir şey ol-
madığı cevabmı vererek Zülfikar'ı
çektı küfTara daldı. Öyle ki, Zülfikar
bir sallayışta yetmiş iki arşm uzuyor ve
önüne gelen kafırin başını gövdesın-
den ayınyordu. Müşrikler perişan ol-
du ve kaybolmuş olan zafıJj Hazreti
Alfnın yetışmesi ile Müslümanlann le-
hine döndü. Sonra hemen Hazreti
Muhammed'in bulunduğu yere gelip
onu kucakladı, yaralannı sardı.
Araştırmacı Yahya Benekay, bu öy-
küyü OTMAN BABA vMayetname-
sinden aktardığını söyluyor. Bu vela-
yetnamenin el yazması ve çok eski ol-
duğunu belirten Benekay, Kızılbasj
pirlennden Hasan Dede'nin de Ot-
man Baba'ya bağlılığı nedeniyle riva-
yetin önemine dikkat çekiyor.
Tarihyalanhyor
Tarihi kaynaklar, Hz. Ali'nin Uhud
savaşına başından itibaren katıldığıru
ve olağanûstü yararhlık gösterdığjni
beliniyorlar. Yani Ali'nin bu savaşa
göz ağnsı nedeniyle kaülmaması söz-
konusu değjl. İslamın orijinal kaynak-
lan. Ali'nin göz ağnsı yüzünden katı-
lamadığj savaşın Uhud değil Hayber
olduğunda hemfıkırler. Savaşlann is-
mi kanştınlmış.
Ale\iler. önderlerinin bu savaşta
gösterdiği cesaret ve kahramanhğı ef-
saneleştirmek istemişler. Hz. Ali'ye
insanüsıü özellikler yüklemeleri. o gü-
nün dünyası açısmdan normal kabul
edilebilecek bir davranış. Düldül ve
Zülfikar ile ilgili anlatüanlar da masal
özelüâj taşıyor.
JHLz. Ali'nin cenkleri tslam dünyası
nin en renkli kültür öğeterindendir.
Kasabalarda köşebaşlannda. esans ve
çeşitli parfümlerle birlikte küçük ki-
tapçıklar halinde satılan bu cenk öy-
külerini, çoğumuz masal niyetine oku-
yarak büyüdük. Bu yönüyle Hazreti
Ali, bir îslam önderi olmaktan çok bir
halk kahramanı özelliği taşır.
Hz. Ali'nin savajlan, kahramanhk-
lan, cesareti, masallarin yanısıra şürle-
re, destanlara. ağıüara yazılmış. söy-
lenmiştir. Bir halk türküsünde Ali'ye
şöyle çağnyapıhr.
E\ livalar Pıri. Hünkan sensin
eygamber, dikkat çekmeden gece
rahatça Mekke'den çıkabümek ve sal-
dınlan engelleyebümek için, kendi ya-
tağına Aü'yi yatırmayı önerir. Aü, bu
tehhketi görevi severek kabul eder.
Mekkelilerin niyeti ise, o gece Peygam-
beri yatağmda basıp öldürmekür. Oda-
ya girdiklerinde yatakta Ali'yi bulurlar
ve ne yapacaklannı şaşınrlar.
Aliye Peygamberin nerede olduğu-
nu sorarlar. Ali, onlara istedikleri ceva-
bı vermez ve oyalar, Hz. Muham-
med'in zaman kazanmasmı sağlar.
Ali'den bir netice alamayacaklanru an-
layan Mekke'liler, çöldeki iâ takip ede-
rek Peygamberin peşine düşerlerse de
onu yakalayamazlar.
Hz. Ah. bu saldınnm atlatılmasından
sonra, Peygamberin kendisine verdiği di-
ğer görevleri yerine getirmeye koyulur.
Once Hz. Muhammed'in emanetlerini
sahiplerine iade eder. Ardından Peygam-
berin gönderdiği mektuptakı emirlere uy-
gun olarak. Medine'ye vardığında evle-
neceği Peygamberin kıa Fatma'yı ve di-
ğer yakınlannı yanına alarak yola çıkar.
Mekkeliler onun yolunu keserek gidişitü
engellemek isterler. Ali. bu saldınyı da yi-
ğiüıkle defeder. Üç gun sonra kendisini
Ruba'da bekleyen Peygamber'e ulaşır,
beraberce Medine'ye girerler..
Bakara suresindeki "tnsanlann öyle-
si vardır ki. Allah nzasına nail olmak
için carunı satar; ve AUah kuüannı pel
esirgeyendir" ayetinin bu olaydan son
ra indiği Ale\i kaynaklannda belirtilir.
Abdulbaki Gölpınarlı'run, çeşiüi İs-
lam kaynaklanna dayanarak aktardıgı
bu olayda Kuran'a da göndenne yapılır.
Buna benzeT, başka ayeüerde de
HzAü'den, eş ve çocuklanyla ilgili öv-
gükrden, Ali'nin Peygamberin vekili ol-
mas^gerektığinden sözedildiği belinilir.
Aslam Ansiklopedisi. Ali'nin Pey-
gambenn hicret gecesi gösterdiği kah-
ramanlığın Alevi kaynaklannda şöyle
anlatıldığmı yazar: "Ali, hicret gecesi
Peygamberin yerini işgal ettiği zaman.
Allah'ın onu korumalan emri ile Mika-
il'i ve Cebrail'i gönderdiği kaydedü-
mektedir; bu iki metekten biri Ali'nin
başucunda, diğeri de ayak ucunda dur-
tnuşlar ve onu düşmanlanna karşı mu-
hafaza etmişler. ona atılan taşlan eüeri
ile çelmişlerdir.
Hz. Ali, Uhud savaşı dışmdaki diğer
savaşlarda gösterdiği kahramanlık ve
cesaretle de lslam dünyasmda saygıyla
ve gıpta ile anıhr. Hicretin ikinci yıbn-
daki önemli savaşlardan bırisi olan Be-
dir savaşmda (624) Peygamberin san-
cağı Ali'nin elindeydi. Kaynaklar
Ali'nin gösterdiği yararlıklan öve öve
bitiremezler: "Bu savaşta gerçekten bü-
yük yiğitlikler gösteren bu büyük ruhlu
kişi. tslam olmayanlardan 27 kişiyi öl-
dürmüştür... 628'de Hudeybiye'de,
629'da Hayber'de hep Ali'yi görmekte-
StRECEK
ANKARANOTLARI
MUSTAFAEKMEKÇİ
Sosyal DemokraOar,
Krieşin!
"Ankara Notlan'na kızanlar olduğu gibi, onu beğenen-
ler de çıkıyor. Ben de beğenmesem yazmam. Hani, kuzgu-
na yavrusu şirin görünürmiiş ya; öyle. Kızanlan, öfkele-
nenleri görünce:
- Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar! deyip, kendi-
mi avutuyorum.
Hasan Çelebi'nin taşlamalannı yazmıştım ya, birkaçını
atlamışım. Hasan Çeiebi telefonda taşlamasını okudu,
şöyle:
"Adamın elleri her an havada./Kimi balyoz, ktmi dirgen-
leşerek/Sanki yönlendiriyor karmakarış bir trafiği/Her bir
sözü nara. dozu üç yüz desibel/Her tümcesi bir patlama
ki/Radyasyonu 500 bekerel...
Yahu, ne bu?/Bu, kıyamet topu mu?/Yok canım, Deniz
Baykal Kurultay kürsüsünde/Böyyük genel başkan adayı
olarak/Birlik ve barış muştuluyor partisine..."
Hani, btrlik, birliktelik nerede kaldı? Deniz Bey'in de bu-
lunduğu bir toplantıda, sanatçı Müjdat Gezen de vardı.
Deniz Bey'in bir adamı, masaya gelerek Müjdat Gezen'i,
Deniz Baykal'ın masasına çağırdı. Müjdat
- Gelmem! dedi.
- Neden?
- Çünkü, bölüyor!
Adam gitti, az sonra Deniz Bey geldi masaya: hiçbir şey
olmamış gibi, masadakilere saygılannı sundu!
Cumhuriyet okurlarından Saim Akbulut, şu mektubu
gönderdi.
"Sevgili Ekmekçi,
Okumak çok güzel şey. insanlar okudukça birşeyler öğ-
reniyor, önce kendi kimliğini buluyor. Evren'i öğreniyor,
ekonomiyi, siyaseti, sanatı, yazarı, güçlüyü, güçsüzü, iytyi,
kötûyü. Yani, sıralamakla bitmez.
Ancak, okuyan insan bir sûre sonra dadoluyor, zamanla
da boşalma gereksinimini duyuyor. Eğer kişi bu süre için-
de bir baş olduysa, Cumhuriyet Gazetesi de dahil, hemen
her yayın organında, tüm gazetelerde yazıyor, çiziyor hat-
ta kendisinden demeçler bile isteniyor. Üsteitk yazdıklan
pek dişe dokunur bir şey olmasa da...
Oysa, ben düşünüyorum da, kendini geliştirmiş, bir yer-
lerde baş olmuş kişiler tabii birşeyler söyler. Aslolan sade
vatandaşın söyledikleridir. Bazen, kamuoyu yoklamala-
rında bu kurala uyulsa da, o karambolda kimin ne dediö
de belli olmuyor.
Bugün gündemde 'ulusal' anlamda gerçekten de ulusu-
muzu yakından ilgilendiren bir siyasal olay var: SHP-CHP
ikilemi.
Birtakım kıvrak insanlara göre, devleti kurmuş olan CHP
sosyal demokratları birleştirip iktidara taşıyabilir(!)
- Peki, SHP'nin ne eksiği var CHP'den?
Buna yanıt yok. CHP'yi o denli seviyorlardı, o partiden
bakan. milletvekili, parti yöneticisi olmuşlardı. Ve o parti,
milli iradenin tecellisi sonucu parlamentoda bu zatlarca
temsil ediliyordu da 12 Eylül'de neden direnmediler? Ne-
den mahkemelerde bile CHP'yi, ona milyonlarca oy ver-
miş olan insanları savunmadılar?
*Bu beyler açsınlar DİSK savunmasını da görsünler, CHP
nasıl savunulurmuş. Bu kadar CHP'li idiler de, neden koş-
tular SHP'ye ve şimdi niçin aldatıyodar yüîbinlerce SHP
seçmenini?
Beyler! Politikacı önce ahlaklı olur SHP'nin oyunu alıp
da, CHP'ye geçmek bence en hafit deyimiyle 'hafiflik'tir.
Bu kişilerden başkası da beklenemez.
Haa, beklediğimizbirşey var; bunlar dürüsrjüklerini gös-
terebilmek için, milletvekilleri Parlamentodan, il genet
meclisi üyeleri, il meclisinden, belediye meclis üyeleri de
belediye meclislerinden derhal istiia etmeli, aldıkları oyla-
rı, sahiplerine iade etmelidirler. Eğer, yürekleri vârsa...
önemli bir konu daha var, söylemeden geçemeyece-
ğim. Bu beyler zahmet edip bir araştırsmlar bakalım,
SHP'ye üye olan kaç partili var? Ve bunların kaçinı geçife-
bildiler CHP'ye? Eğer, gizli birformül uygulamıyorlarsave
gazetelerden öğrendtklerimiz kadar ise, milyonlara varan
istifa olması gerekirdi şimdiye değin. Çünkü, bir milletve-
kili kırk bin oyla, bir il genel meclisi üyesi yirmi bin oyla
seçiliyor. Büyük kentlerde belediye meclisi üyeleri de yak-
laşık o kadar. Bunları söylerken, CHP'yi kesinlikle küçüm-
ser filan da değilim. Benim savım, görevi parttnin amble-
mi, binası, masası, sandalyesi yapmaz; içinde kendisini
partisine ve halkına gerçekten de adamış insanları yapar.
Işte bu nedenle diyorum ki, CHP ile SHP'nin birfarkı yoktur
ve siz de bu partinin üyeleriydiniz, bir beceriniz varsa, bu-
rada göstermeliydiniz.
izin verirsen, Sayın Ekmekçi bir yerde okuduğum bir
olayı, size de anlatmak istiyorum. Belki bir gün onlar da
okurlar. diye.
Adamın biri bir gün partinin merdivenlerine oturmuş,
kafasını duvarlara vuruyor, saçlarını yumak yumak yolu-
yor, kendisini taşların üzerine atıyor. Birkaç arkadaşı yanı-
na gelmiş, şöyle demişler:
- Dostum, sen iç savaşta üç oğlunu, karını, gelinini yitir-
diğinde, gözün bile yaşarmadı. Şimdi ne oluyor sana?
- Dostlarım beni partimden kovdular!
Beyler, SHP'de genel başkanlıkla yönetimi ellerine ge-
çirselerdi herşey güllük, gülistanlıktı. Ama, üç kez dene-
nen yol aşılamayınca da SHP tu kaka! Olmaz, böyle şey..."
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Kişinin, etkisin-
den kendini kuıtara-
madığı yersiz ve saç-
ma düşünce 2/ Kâ-
fı geloveyen... Müba-
lağa. 3/ Hindistan-
da halkm aynlmış
olduğu birbirine
karşı kapalı svnıfla-
nn adı... Müzik eşli-
ğinde yapılan düzen-
li vücut devinimleri.
4/ Karakter... Küçük
kamyon. 5/ Diyar-
bakır'm eski adı...
Ayak. 6/ Bir şeyi es-
9
kiden beri göriildüğü gibi yapma
alışkanlığı. 7/ Pantolonun apış ara-
sına gelen yeri... Tantal elementinin
simgesi... Arap abecesinde bir harf.
8/ Ses... Ağır bir yükü kaldvrmak
için kullamlan aygıt. 9/ Edebiyatta
etkiyi çoğaltmak için bir şeyin tersi-
ni söyleyerek alay etme... tskambil-
de bir kâğıt.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Kene. 2/ "GüUü diba giydin am-
ma korkarım eder / Nâze-
ninim sâye-i hâr-ı gül-i diba seni" (Nedim)... Yaşıt, akran. 3/
Almanya'da bir sanayi bölgesi... Numararun kısa yazıhşı. 4/ ts-
lamlıktan önce Kâbe'de duran üç puttan biri (diğerleri Menat
ve Uzza)... Çelikçomak oyununa ve bu oyunda kullamlan değ-
neğe verilen ad. 5/ Su... Tek deste kâğıtla oynanan biı iskambil
oyunu. 6/ Seyrek görülen, çok değerli. 7/ 1944'te Bandınna ya-
kınlarında batan Türk yolcu gemisi... Hizip. 8/ Sözü boş yere
uzatma... Eli açık, cömert, yiğit. 9/ Aşın titreme, kasılma.