29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM1992 PERŞEMBE 12 DIZIYAZI Taraftarlanna göreHz. Ali,Peygamber'in takipçisiveİslamınyiğitsavaşçısı Aleviler:Hz. Ali insanüstü İslamda ilk ayrılıkiar Hz. ALİ MUAVİYE | KAVGASI ÖRAL CALISLAR 1 -1- Lslam Peygamberi Hz. Muhammed, 632 yılında öldüğünde ardında bir ha- lef bırakmamıştı. Günümüze ulaşan bütün tslam kaynaklan. Peygamberin ölûmüyle tslam toplumu içindeki ayn- Uk ve kavgalann başladığmı belirtir- ler. tktidar kavgasının ilk raundunu Pey- gamberin amcasvnın oğlu, damadı ve iki erkek torununun babası Hz.AU ve ta- raftarlan kaybettiler. Hz. Muhammed'in sevgili eşi Hz. Ayşe'rün babası Hz.Ebubekir, özeltik- le Mekke'li aristokrat ve Kureyş'in güçlü ismi ömer'in desteğjyle halife se- çildi. Peygamber öldüğünde başucunda kı- ZJ Hz.Fatmailedamadı Hz. Ali bulunu- yoriardı. Bir iddiaya göre ise Peygam- ber, Hz. Ayşe'nin evinde ve onun kuca- ğında öldü. Hz. Ali'yi savunan araştrr- macılann ıddiasına göre. Ah büyük ön- derinin aası ile sarsıldığından, iktidar kavgasını bir yana bıraku. onun topra- ğa verilmesiyte uğraşmayı seçti. Alevi inartcına göre. mezhep aynb- ğınm en önetnli nedeni, Hz. Ali'nin hakkınm yenmesidir. Onlann öne sür- dûkleri karutlann lamamı, Hz. Ali'nin Peygamberin ilk halifesı olması yö- nündedir. Aleviler şöyle düşünürler: Sünni ön- derleri. Hz.Ebubekir başta olmak üze- re, Hz.Ömer, Hz.Osman, Muaviye ve onun oğlu Yezid, Ali ve çocuklannın haklannı yediler. Aleviler, bu tezlerini, Kuran'ın bazı ayetlerine, Peygambe- rin hadislerine, Hz. Muhammed döne- minde yaşanuş din büyûklerinin anlat- tıklanna dayandınrlar. Islam dünyası, Hz. Ali'yi tslamın bü- yük bir önderi olarak kabul eder. Bir iki küçûk istisnayı saymazsak, hemen tüm tslam toplumu, Hz. Ali'den say- gjyla sözeder ve onun kahramanlıklan- nı. kararlılıgını, cesaretini övgüyle dile getirir. Alevi dünyasmm Hz. Ali'ye yaklaşı- mı ise daha farklıdır. Onlann gözünde Ali'nin yeri. Peygamberden hemen .sonradır. Hatta bazı aşın Ali taraftar- lanna göre Ali. Peygamberden bile üs- tün niteüklere sahiptir. Onu AUah'm yeıyüzündeki simgesi sayanlara tale IJk halifeliğin Hz. Ali'nin hakkı olduğuna inanan Aleviler, onun kişiliğiyle ilgili birinci vurguyu yiğitliğine yaparlar. Ezilmiş ve baskı altında tutulmuşbir mezhebin üyelerinin, önderlerindeki en önemlinitelikler olarak: savaşçıhk, boyun eğmezlik ve yiğitliği saymalan doğaldır. Tarihin derinliklerine daldıkça, cesaret. gözüpeklik, ölümden korkmamak, mucizevî davramşlarda bulunmak ön plana çıkar. Hz. Ali debu abartmalardan payını aldı. rastlanır. Aleviler. Pevgamberden son- raki tüm halifeleri reddederler, çünkü onlar Ali ve çocuklannın hakkjtu ye- mişler. adaletsizlik yapmışlar. iktidan zulümle ele geçirmişlerdir. "Emevi politikacılannın etkin ve yaygm propagadanlanyla gelenekle- şen ban kabuller bir yana bırakıhp ta- rafsız bir gözle İslam tarihine. özellikle Peygamber devrine baküğımızda şu gerçek hemen ve çok acık bir biçimde gözümüze carpar. Hz. Ali, lslam inkı- labırun, Peygamber'den sonra, bir nu- maralı adamı ve Hz. Muhammed'i madde ve manada temsil kabiüyeti ba- kımmdan en yüksek şahsiyettir. Gele- neksel kabullerin, Peygamberden son- ra halifelik makanuna seçilmiş olmayı sahabilerin (Peygamber döneminde yaşamış tslam büyükleri) değerlerini tesbitte esas almasmm ve böylece 'en büyük sahabi Ebu Bekir, sonra ömer, sonra Osman sonra Ali' gibi bir kural koymasının, İslam esaslan ve genel ta- rih perspektifmden bakıldığında. ifadt ettiği hiç bir mana yoktur. Ve inanıyo- ruz ki bu kabul, Emevi yöneticileri ve onlann meddahlan tarafradan, Müslü- manlann kalp ve beyinlerine bir pran- ga giİH vurulmuştur."* xVle\ileT, Hz. Muhammed, Hz. Ali ikilısini bir bütünün iki yüzü gibi değer- kndirirler. Hz. Ali, Hz. Muhammed'in takipçisi, onu en iyi anlayan ve yorum- layan kimsedir. Ali ve çocuklan, Pey- gamberin mirası, onun neslini ve anla- yışlannı devam ettiren, gerçek Müslü- manlığm öncüleridır. Yaşamlan. yap-^ tıklan ve çektikleri acılarla bugün bile insanlığın yoluna ışık tutan bir yol gös- tericidirler. Gerçeğe ulaşmanın , hak- sızlıklara kaı%t durabilmenin yolu on- lann izini sürmekten geçer. Yüzlerce yıldır, yüjekleri Kerbela aasıyla yan- makıa, Hz. Ali'nin öykülerinden ve yaptıklanndan esinlenmekte, Ali ve«ço- cuklan için ağlamakta ve gülmekıedir- ler. Her uğradıklan haksızlık ve kıyım- da Muaviye'yi. Yezid'i arunakta ve ola- ra lanet okumaKtadırlar. İlk hahfeliğm Hazreti Ali'nin hakkı olduğuna ınanan Aleviler. onun kişili- ğiyle ilgili bırinci vurguyu yiğiüiğıne yaparlar Eziltniş ve baskı altında tutul- muş bir m'ezhebin üyelerinin, önderle- nndeki en önemU nitelikler olarak: sa- vaşçılık, boyun eğmezlik ve yiğjtliği saymalan doğaldır. Ezilen ;üm top- lumlann, bir öncüde görmek ıstediklen özellikler öncelikle bunlardır. Tarihin derinliklerine daldıkça, cesarel, gözü- peklik. ölümden korkmamak. mucize- vi davramşlarda bulunmak önplana çı- kar. Hazreti Ali de bu abartmalardan pa- yını aldı. Hz. Ali'nin cenkleri, Alevi li- teratürünün en öne çıkan öğelerinden- dir. Kılıcı Zülfıkar, atı Düldiil. savaş- larda bir darbede onlarca kişiyi yere se- ren olağanûstü kuvveü. öykülere, des- tanlara. masallara konu oîdu. "Ali'nin ayru zamanda savaşçı, yiğii ve evliya karakterine sahıp olması. Şıi- ler arasında. onun ismı etrafında kah- ramanlık öykülerinin oluşmasma se- bep olmuştur. Bu öyküler, Masudi ile birlikte başlar (Muruc. IV, 376): Bu eserde, Sıffin muharebesinm hikayesı sırasında yazar bize. Ali'nin bir günde Başlarken... hlamiyetin kuruluş yıllarını ele alaatk olan bu diziye nasıl yaklaştığmn açıklayarak sözlerime 'başlamak istiyorum. Budizi, tarihin bir kesitini bîlıınselbir anlm tfla incelemeyiaınaçlamaktadır. İnsanlanmızın inançlarma îaygıhyım. Vlkemiz zor bir dönemden geçiyar. Herkes adımuıı dikkatle uinutk zorunda. Bu hassasiyetinfarkındayım. Türk olsıın Kürt olsutı, Sünni olsun Aleri olsun lüm insanlarunızm özgürlük, eşitlik.barii rebirlik içinde vaşanialarından yanayım. Arajtırmamı yaparken bu iııançlarım hctna yolgösterdi. İslamiyeı. NOOyıllık bir tarihe ve uzurt bir düşünsel geçmişe sahip. Her inanç vesiyaset akımı. kendi tariiıinin araştırıhtasmıveyorumlanmasmi yeiersiz bulur. Ömeğin Marksizm yıllardan heri her Marksist çevre tarafmdanjcırklı yorunılanır. Marksist olmayuntarm da ayrı bir yvrumu \ardır. İslamiyet de larihin akışı içinde mezheplere ve tarikathru hölündü. Bu bölünmenin nedenini de tarajlarjarklı yorumlara sahip olduklarmı söyleverek açtklarlar. Bir araştırmacı olarak beninı sıkuuım da bunıda. İsiamın doğuşu ve ilk ayrtlıkla ilgdiyüzlerce kitap oktıdum. Bu kitaplarda, doğal olantk herkes. olaylara bugün kendi buhmduğu köşeden bakıyor.Şiilerin \e A levilerin olayları ak tartfi ile Sünnilerm aktarışı arasmda derin tarklar var. Buıılı lslam tarihçilerinm ise bakısları dalw değişik. Yine de çokfarklı yorumlan okumamn yararım gördüm. Olaylara daha soğukkanh bakabilmeyi bu şekilde sağlayabildiğimi sanıyorum. Bu araştırnıayı ikiytUık birbursla bulunduğum Almanya'dayaptım. Kendi ülkemirt dışında, İslamiyetin tophunsal rolünükavramak, Batı 'nm İstama yönelik önyargüarım bir baska gözle izleme olanağını buidum. islamiyet, toplumumuzun gündelik hayatınm önemli bir parçası. Yasaklarla veya bu akımı görmezden gelerek bir sonuçelde edilemediğini lOOyıllık tecrübenin sonunda daha iyigörüyoruz. Bülünfikir cereyanlarmda oiduğıigibi, birbirimizi karşılıklı anlamak, dostçu re içten bir tartışma ortamı yaratmak en büyük ihtiyaamtz. İslamiyeı üzerine araştırma yaparken böyle bir amaçla yola çıkıyorum. Çok şey öğrendiğimi itirafetmelîyim. İslamiyeti araştırırken Doğu ve Ortadoğu loplumlarmın tarihine. kültürüne ilibkin ciddi bir bilgi eksiğimizin, araşıırma eksiğimizin olduğunufark ettim. Lslam dünyasmm. büyük düsünürleri, İb'ni Svta'ları, ibni Rüşd'teri, İbni Haldun 'ları. Farahi'leri. Sudi'leri, Hafız'ları venıden keşfetnıek. İslam felsefesinin 12. yüzyılda kazandığı zenginliğin. daha sonra neden ııkandığı üzerinde kafa vormak ihtiyacını hissettim. Okudukça, Doğu felsefesinin keyline vardığımı itiraf etmeliyim. Yeni bir evrenselküitüre. Doğu külıürionin zenginiiklerivle Batı . kültürünün hir kurışmasmtian gidebilecçğimiz inancı daha da pekişti. Örneğin Frankfurt'ta Goethe 'ninevini dolaşırken, onun Doğu kültürüne olanyakın ilgisi dikkatimi çekti. Kütüphanesinde Doğu edebiyatınm büyük eserlerini görünce. Batı kültürünün nasıl evrenselleştiğine ilişkin düsüncelerim daha da netleşti. Ban, bmük atüımım yaparken Doğu'nun külıür birikiminden yararlanmış, Batı 'nm öncû düşünürler i Doğufelsejesini incelemişler vebufelsefe ve fikirlerden ilham almıslardı. İslamiyetin doğuşu ve ilk ayrılıklan inıelerken, Hz. Muhammed'in nasıl bir toplumsal düzen kunnayı hedeflediğini ve kurduğunu saptamaya çalıştan. Peygamber'in takipçiîeri, halifelerin ve Emevi devletinin kurucusu Muaviye 'nin, ne dlçûde Hz. Muhammed'in hedefve amaçlarına uygun bir yol izlediklerini yorumlamayaçabagösteıdîm. Hz. Ali'nin, Hz. Osman ve Muaviye ile giriştiği ıhücadelenin tarihsel ve toplumsal anlamını saptamaya gayretetıim. Antftırmam, Alevi ve Sünni dünyasmda tartışmalara yol açarsa sevinirim. Bövlesibir tartışma çerçi'vesinde.düşüncelerimigözden geçirmeye ve olgunlaştırmaya hazır olduğumu belirtmek isterim. Yeni bir tartışma kûltürünü belki de hıısüreç içinde edineceğiz. Hiçbir düşüncenin ve tartışma olanağının vasaklar ortamma sıkışmadığı gûnlere ulaşmak dileğiyle. ORALÇALIŞLAR Tannnm arslaru Ali'm gel yeüş Dört kitabın sırr-ı esran sensirv Tannnın arslanı Ali'm gel yetiş Hem Ali'sin, Hem Veli'sin Hıarsın Hak emrile alemlere nazırsın İsmin söylendiğj yerde hazırsm Tannmn arslanı Ali'm gel yetiş tran tslam edebiyatınm, ünlü şair ve ahlakçısı Sadi (1212-1292), dünyaca ta- nınmış eseri Gülistan'da Hz. AU'nin kı- lıcı Zülfıkar'dan yola cıkarak şu öğüt- leri verin "Dost gönlünü kırmak cahil- likür. Oysa ki yeminin kefareti kolay. Ali'nin Zülfikan kmda, Sadi'nin dili damağında kalsın, bu iş doğru yola da, aküh kişilerin görüşlerine de aykındır. Hicret gecesi Hz. Ali'nin cesareti, Peygambere olan yakınhğı üzerine anlatılan en önemü olaylardan birisi Hicret gecesi ile ilgilîdir. Hz. Muhammed, Peygam- berhğinin 11.yılında Mekke'lilerin zul- münden kaçmak ve dini daha rahat ya- yabümek amacıyla Medine'ye yerleş- mek ister. 622 yıhnda bu karan verdi- ğinde en büyük derdi, Mekke'li tslam karşıtlannın elinden nasıl kurtulacağı- Alevilere göre, mezhep ayrüığuun en önemli nedeni, Hz. Ali'nin hakkının yenmesidir. kendi eli ile 523 kışı(yı) öldürdüğünü anlatır. Daha sonralan onun hakkında doğaüstü bir çok şeyler anlatılmışur. Mesela, onun nasıl Zu'1-Fakar (halk di- linde Zülfıkar) adlı ktlıcı ile süvanlerin egerierinden, kafalannı vücutlanndan aurdığı. yahut da vücutlannı iktye böldüğü tükaye edilir: o. korkmadan, dimdik düşmanm hücumunu bekte- yen. sadece kolunu bir uzatışta 33 düş- manı yere seren bir kahraman olarak tasavvur olunur. Alevi kaynaklan. Hz. Ali'nin Pey- gambere yakmlığına da büyük önem \erirler: "Küçük yaştan itibaren Hz. Muhammed tarafından yetiştirilen Hz. Ali. 10 yaşında iken, Muhammed peygamber oldu ve Ali de hiç tereddüı etmeden ona inandı. Ali bundan sonra islamiyetin yayılması içm Hz. Mvr- hammed'le birÛkte inançla çalıştı. Bü- tün savaşlarda yer aldı. Hz. Muham- med onu kıa Fatmatüzzehra ile evlen- direrek kendine damat yaptı. Şu söz onun yiğitlığjnı, kahramanîiğmı ve kı- lıcının İslamiyet uğruna savaşırken ne kadar güçlü olduğunu ifade etmek için söylenmıştir. 'La feta illa Ali. la seyfe illa Zülfıkar' (Ali'den başka viğiı. Zül- fikar'dan güçlü kılıç yoktur.) Hz. Muhammed'in şu sözleri de Ali'nin yiğitliğine örnek olarak göste- rilir: "Âli, iyi kişilerin, müminlenn imamıdır ve kafırleri öldürendir. Peygamber döneminde yapılan bir çok savaşta Ali'nin büyük yararuklar gösterdiği anlaülır. Bu savaşlardan bi- risi de Müslümanlann çok zor durunv da kaldığı ve Peygamberin yaralandığı Uhud savaşıdır: "Uhud gazvesinde idi. tslam askerleri dağılmışîardı. Pey- gamberimiz Muhammed Musvafa da bir müşrikin attığı taşla yaralanmıştı. İki dişi kınlmış kendisi de bir çukura yuvarîanmıştı. tçine bir darlık, bir sı- kınu çöktü. Bu hal üzre ıken birden Cebrail Aleyhisselam geldi: -Ya Resu- lullah Ali'yi ımdada çağır dedi. "Hz. Ali'nin gözleri ağndığı için bu Uhud gazvesine katılmamışmış. •"Peygamberimiz gönül sesiyle - Edrikni ya Ali! dedi. Bu 'Yetış ya Ali" demekti. "Ali. İlham-ı Hak ve Cezbe-i Vela- yet ile Resulullah'm "yeüş" dediğini he- men duymuştu. Derhal Zülfikar'ı ku- şanıp Düldül'e bindi ve ol demde savaş yerine geldi. Müslüman askerler kaçı- şıyorlardı. Ali onlann nereye gittikle- rini nıye kaçıştıklannı sordu. Yenil- diklerini. Hz. Muhammed'in de müş- rikler tarafından öldürüldüğünü söy- ledi askerler ona. O. böyle bir şey ol- madığı cevabmı vererek Zülfikar'ı çektı küfTara daldı. Öyle ki, Zülfikar bir sallayışta yetmiş iki arşm uzuyor ve önüne gelen kafırin başını gövdesın- den ayınyordu. Müşrikler perişan ol- du ve kaybolmuş olan zafıJj Hazreti Alfnın yetışmesi ile Müslümanlann le- hine döndü. Sonra hemen Hazreti Muhammed'in bulunduğu yere gelip onu kucakladı, yaralannı sardı. Araştırmacı Yahya Benekay, bu öy- küyü OTMAN BABA vMayetname- sinden aktardığını söyluyor. Bu vela- yetnamenin el yazması ve çok eski ol- duğunu belirten Benekay, Kızılbasj pirlennden Hasan Dede'nin de Ot- man Baba'ya bağlılığı nedeniyle riva- yetin önemine dikkat çekiyor. Tarihyalanhyor Tarihi kaynaklar, Hz. Ali'nin Uhud savaşına başından itibaren katıldığıru ve olağanûstü yararhlık gösterdığjni beliniyorlar. Yani Ali'nin bu savaşa göz ağnsı nedeniyle kaülmaması söz- konusu değjl. İslamın orijinal kaynak- lan. Ali'nin göz ağnsı yüzünden katı- lamadığj savaşın Uhud değil Hayber olduğunda hemfıkırler. Savaşlann is- mi kanştınlmış. Ale\iler. önderlerinin bu savaşta gösterdiği cesaret ve kahramanhğı ef- saneleştirmek istemişler. Hz. Ali'ye insanüsıü özellikler yüklemeleri. o gü- nün dünyası açısmdan normal kabul edilebilecek bir davranış. Düldül ve Zülfikar ile ilgili anlatüanlar da masal özelüâj taşıyor. JHLz. Ali'nin cenkleri tslam dünyası nin en renkli kültür öğeterindendir. Kasabalarda köşebaşlannda. esans ve çeşitli parfümlerle birlikte küçük ki- tapçıklar halinde satılan bu cenk öy- külerini, çoğumuz masal niyetine oku- yarak büyüdük. Bu yönüyle Hazreti Ali, bir îslam önderi olmaktan çok bir halk kahramanı özelliği taşır. Hz. Ali'nin savajlan, kahramanhk- lan, cesareti, masallarin yanısıra şürle- re, destanlara. ağıüara yazılmış. söy- lenmiştir. Bir halk türküsünde Ali'ye şöyle çağnyapıhr. E\ livalar Pıri. Hünkan sensin eygamber, dikkat çekmeden gece rahatça Mekke'den çıkabümek ve sal- dınlan engelleyebümek için, kendi ya- tağına Aü'yi yatırmayı önerir. Aü, bu tehhketi görevi severek kabul eder. Mekkelilerin niyeti ise, o gece Peygam- beri yatağmda basıp öldürmekür. Oda- ya girdiklerinde yatakta Ali'yi bulurlar ve ne yapacaklannı şaşınrlar. Aliye Peygamberin nerede olduğu- nu sorarlar. Ali, onlara istedikleri ceva- bı vermez ve oyalar, Hz. Muham- med'in zaman kazanmasmı sağlar. Ali'den bir netice alamayacaklanru an- layan Mekke'liler, çöldeki iâ takip ede- rek Peygamberin peşine düşerlerse de onu yakalayamazlar. Hz. Ah. bu saldınnm atlatılmasından sonra, Peygamberin kendisine verdiği di- ğer görevleri yerine getirmeye koyulur. Once Hz. Muhammed'in emanetlerini sahiplerine iade eder. Ardından Peygam- berin gönderdiği mektuptakı emirlere uy- gun olarak. Medine'ye vardığında evle- neceği Peygamberin kıa Fatma'yı ve di- ğer yakınlannı yanına alarak yola çıkar. Mekkeliler onun yolunu keserek gidişitü engellemek isterler. Ali. bu saldınyı da yi- ğiüıkle defeder. Üç gun sonra kendisini Ruba'da bekleyen Peygamber'e ulaşır, beraberce Medine'ye girerler.. Bakara suresindeki "tnsanlann öyle- si vardır ki. Allah nzasına nail olmak için carunı satar; ve AUah kuüannı pel esirgeyendir" ayetinin bu olaydan son ra indiği Ale\i kaynaklannda belirtilir. Abdulbaki Gölpınarlı'run, çeşiüi İs- lam kaynaklanna dayanarak aktardıgı bu olayda Kuran'a da göndenne yapılır. Buna benzeT, başka ayeüerde de HzAü'den, eş ve çocuklanyla ilgili öv- gükrden, Ali'nin Peygamberin vekili ol- mas^gerektığinden sözedildiği belinilir. Aslam Ansiklopedisi. Ali'nin Pey- gambenn hicret gecesi gösterdiği kah- ramanlığın Alevi kaynaklannda şöyle anlatıldığmı yazar: "Ali, hicret gecesi Peygamberin yerini işgal ettiği zaman. Allah'ın onu korumalan emri ile Mika- il'i ve Cebrail'i gönderdiği kaydedü- mektedir; bu iki metekten biri Ali'nin başucunda, diğeri de ayak ucunda dur- tnuşlar ve onu düşmanlanna karşı mu- hafaza etmişler. ona atılan taşlan eüeri ile çelmişlerdir. Hz. Ali, Uhud savaşı dışmdaki diğer savaşlarda gösterdiği kahramanlık ve cesaretle de lslam dünyasmda saygıyla ve gıpta ile anıhr. Hicretin ikinci yıbn- daki önemli savaşlardan bırisi olan Be- dir savaşmda (624) Peygamberin san- cağı Ali'nin elindeydi. Kaynaklar Ali'nin gösterdiği yararlıklan öve öve bitiremezler: "Bu savaşta gerçekten bü- yük yiğitlikler gösteren bu büyük ruhlu kişi. tslam olmayanlardan 27 kişiyi öl- dürmüştür... 628'de Hudeybiye'de, 629'da Hayber'de hep Ali'yi görmekte- StRECEK ANKARANOTLARI MUSTAFAEKMEKÇİ Sosyal DemokraOar, Krieşin! "Ankara Notlan'na kızanlar olduğu gibi, onu beğenen- ler de çıkıyor. Ben de beğenmesem yazmam. Hani, kuzgu- na yavrusu şirin görünürmiiş ya; öyle. Kızanlan, öfkele- nenleri görünce: - Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar! deyip, kendi- mi avutuyorum. Hasan Çelebi'nin taşlamalannı yazmıştım ya, birkaçını atlamışım. Hasan Çeiebi telefonda taşlamasını okudu, şöyle: "Adamın elleri her an havada./Kimi balyoz, ktmi dirgen- leşerek/Sanki yönlendiriyor karmakarış bir trafiği/Her bir sözü nara. dozu üç yüz desibel/Her tümcesi bir patlama ki/Radyasyonu 500 bekerel... Yahu, ne bu?/Bu, kıyamet topu mu?/Yok canım, Deniz Baykal Kurultay kürsüsünde/Böyyük genel başkan adayı olarak/Birlik ve barış muştuluyor partisine..." Hani, btrlik, birliktelik nerede kaldı? Deniz Bey'in de bu- lunduğu bir toplantıda, sanatçı Müjdat Gezen de vardı. Deniz Bey'in bir adamı, masaya gelerek Müjdat Gezen'i, Deniz Baykal'ın masasına çağırdı. Müjdat - Gelmem! dedi. - Neden? - Çünkü, bölüyor! Adam gitti, az sonra Deniz Bey geldi masaya: hiçbir şey olmamış gibi, masadakilere saygılannı sundu! Cumhuriyet okurlarından Saim Akbulut, şu mektubu gönderdi. "Sevgili Ekmekçi, Okumak çok güzel şey. insanlar okudukça birşeyler öğ- reniyor, önce kendi kimliğini buluyor. Evren'i öğreniyor, ekonomiyi, siyaseti, sanatı, yazarı, güçlüyü, güçsüzü, iytyi, kötûyü. Yani, sıralamakla bitmez. Ancak, okuyan insan bir sûre sonra dadoluyor, zamanla da boşalma gereksinimini duyuyor. Eğer kişi bu süre için- de bir baş olduysa, Cumhuriyet Gazetesi de dahil, hemen her yayın organında, tüm gazetelerde yazıyor, çiziyor hat- ta kendisinden demeçler bile isteniyor. Üsteitk yazdıklan pek dişe dokunur bir şey olmasa da... Oysa, ben düşünüyorum da, kendini geliştirmiş, bir yer- lerde baş olmuş kişiler tabii birşeyler söyler. Aslolan sade vatandaşın söyledikleridir. Bazen, kamuoyu yoklamala- rında bu kurala uyulsa da, o karambolda kimin ne dediö de belli olmuyor. Bugün gündemde 'ulusal' anlamda gerçekten de ulusu- muzu yakından ilgilendiren bir siyasal olay var: SHP-CHP ikilemi. Birtakım kıvrak insanlara göre, devleti kurmuş olan CHP sosyal demokratları birleştirip iktidara taşıyabilir(!) - Peki, SHP'nin ne eksiği var CHP'den? Buna yanıt yok. CHP'yi o denli seviyorlardı, o partiden bakan. milletvekili, parti yöneticisi olmuşlardı. Ve o parti, milli iradenin tecellisi sonucu parlamentoda bu zatlarca temsil ediliyordu da 12 Eylül'de neden direnmediler? Ne- den mahkemelerde bile CHP'yi, ona milyonlarca oy ver- miş olan insanları savunmadılar? *Bu beyler açsınlar DİSK savunmasını da görsünler, CHP nasıl savunulurmuş. Bu kadar CHP'li idiler de, neden koş- tular SHP'ye ve şimdi niçin aldatıyodar yüîbinlerce SHP seçmenini? Beyler! Politikacı önce ahlaklı olur SHP'nin oyunu alıp da, CHP'ye geçmek bence en hafit deyimiyle 'hafiflik'tir. Bu kişilerden başkası da beklenemez. Haa, beklediğimizbirşey var; bunlar dürüsrjüklerini gös- terebilmek için, milletvekilleri Parlamentodan, il genet meclisi üyeleri, il meclisinden, belediye meclis üyeleri de belediye meclislerinden derhal istiia etmeli, aldıkları oyla- rı, sahiplerine iade etmelidirler. Eğer, yürekleri vârsa... önemli bir konu daha var, söylemeden geçemeyece- ğim. Bu beyler zahmet edip bir araştırsmlar bakalım, SHP'ye üye olan kaç partili var? Ve bunların kaçinı geçife- bildiler CHP'ye? Eğer, gizli birformül uygulamıyorlarsave gazetelerden öğrendtklerimiz kadar ise, milyonlara varan istifa olması gerekirdi şimdiye değin. Çünkü, bir milletve- kili kırk bin oyla, bir il genel meclisi üyesi yirmi bin oyla seçiliyor. Büyük kentlerde belediye meclisi üyeleri de yak- laşık o kadar. Bunları söylerken, CHP'yi kesinlikle küçüm- ser filan da değilim. Benim savım, görevi parttnin amble- mi, binası, masası, sandalyesi yapmaz; içinde kendisini partisine ve halkına gerçekten de adamış insanları yapar. Işte bu nedenle diyorum ki, CHP ile SHP'nin birfarkı yoktur ve siz de bu partinin üyeleriydiniz, bir beceriniz varsa, bu- rada göstermeliydiniz. izin verirsen, Sayın Ekmekçi bir yerde okuduğum bir olayı, size de anlatmak istiyorum. Belki bir gün onlar da okurlar. diye. Adamın biri bir gün partinin merdivenlerine oturmuş, kafasını duvarlara vuruyor, saçlarını yumak yumak yolu- yor, kendisini taşların üzerine atıyor. Birkaç arkadaşı yanı- na gelmiş, şöyle demişler: - Dostum, sen iç savaşta üç oğlunu, karını, gelinini yitir- diğinde, gözün bile yaşarmadı. Şimdi ne oluyor sana? - Dostlarım beni partimden kovdular! Beyler, SHP'de genel başkanlıkla yönetimi ellerine ge- çirselerdi herşey güllük, gülistanlıktı. Ama, üç kez dene- nen yol aşılamayınca da SHP tu kaka! Olmaz, böyle şey..." BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Kişinin, etkisin- den kendini kuıtara- madığı yersiz ve saç- ma düşünce 2/ Kâ- fı geloveyen... Müba- lağa. 3/ Hindistan- da halkm aynlmış olduğu birbirine karşı kapalı svnıfla- nn adı... Müzik eşli- ğinde yapılan düzen- li vücut devinimleri. 4/ Karakter... Küçük kamyon. 5/ Diyar- bakır'm eski adı... Ayak. 6/ Bir şeyi es- 9 kiden beri göriildüğü gibi yapma alışkanlığı. 7/ Pantolonun apış ara- sına gelen yeri... Tantal elementinin simgesi... Arap abecesinde bir harf. 8/ Ses... Ağır bir yükü kaldvrmak için kullamlan aygıt. 9/ Edebiyatta etkiyi çoğaltmak için bir şeyin tersi- ni söyleyerek alay etme... tskambil- de bir kâğıt. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kene. 2/ "GüUü diba giydin am- ma korkarım eder / Nâze- ninim sâye-i hâr-ı gül-i diba seni" (Nedim)... Yaşıt, akran. 3/ Almanya'da bir sanayi bölgesi... Numararun kısa yazıhşı. 4/ ts- lamlıktan önce Kâbe'de duran üç puttan biri (diğerleri Menat ve Uzza)... Çelikçomak oyununa ve bu oyunda kullamlan değ- neğe verilen ad. 5/ Su... Tek deste kâğıtla oynanan biı iskambil oyunu. 6/ Seyrek görülen, çok değerli. 7/ 1944'te Bandınna ya- kınlarında batan Türk yolcu gemisi... Hizip. 8/ Sözü boş yere uzatma... Eli açık, cömert, yiğit. 9/ Aşın titreme, kasılma.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle