23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 EKİM 1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYMt KULTUR 11 Magaza tasanmı • KüJtûrServisi- Türkıye'de de mağaza tasanmı, artık bir sektör haline geldi. Hatta, Teknogon'la aynı ismi taşı>an dergi, yayın hayatına başladı. Sektörün en eski fırması Teknogon, ajanslan Tür Tanıtım Ürünleri Reklamcılık ye Tic.Ltd.Şti. ile ortaklaşa İngilizce ve Türkçeolarak "Mağaza Tasanm" dergisini • yayımlamaya başladı. 20yıl önceakaryakıt istasyonlannın satış odalannı. otomarketlerini kurmakla işe başlayıp, zaman içinde her türlü branş için ayarlanabilir raf ve teşhir sistemleri geliştirenfirma,şu anda uluslararası sıandartlarda üretimyapıyor. Gökova resimleri • Kültür Servisi- Ressam Sadık Göktuna'nın torunu ressam Ayhan Türköz'ün Gökova'dan csinlenerek yaptığı doğa resimleri sergisi, The Marmara Oteli'nde 2 kasımdan itibaren biray süreyle izlenebilir. 19. yüzyılda Hereke • Kültür Servisi-Milli Saraylar Daıre Başkanlığı. !.992Ağahan Mimarhk Ödülü'nü kazandı. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, başta Milli Saraylar Daire Başkanı Türkan İnce olmak üzere, milli saraylar çaüşanlanru, başanlanndan ötürü kutladı. İlk Dil Kurultayı'nın ardmdan 60 yıl sonra yine Dolmabahçe Sarayı'nda tralanan uluslararası Türk Mî Kongresi haberleri, aylık olarak yayımlanan haber bültenindeaynntılı olarak yer alıyor. Aynca makale bölümünde sanat tarihçisi Vahide Gezgör'ün " 19 yy.'da Osmanlı Sarayı ve Hereke" konulu yazısı da bulunuyor. Şîir günlepi •| Kültür Servisi- İstanbul Türk İngiliz Kültür Demeği, Feyyaz Fergar Kayacan'ın hazırladığı 'Antoloji'nin yayınlanması dolayısıyla "şiirgünleri" düzenledi. Poelry Book Society tarafindan seçilen' ve eleştirmenlerden olumlu yazılar alan antolojide, 20.yy"dadoğmuş şairlerimizden örnekler verilmiş. Kıtabıyayımlayan Rockingham Press sahibi David Perman'ın da katılacağı toplantılar. 2 kasımsaat 18.00'de "Bir Kitabın Kutlanması", "Bir Antolojinin Mutfağı". "Yayıncırun Görüşü"; 3 kasımsaat 18.00'de "Antolojiden Baa Örneklerin Ingilizceve Türkçe Okunmalan" ve "Tartışma" programından oluşuyor. Fransa'dan Filmler 1 İSTANBUL (tÜHA)- Geçen yıl Fransız Film Haftası çerçevesinde gösterilen, 1990yapımı Cristian de Chalonge'un filmi "Doctor Petiot" 6 kasım 15.30'da ve 18 kasım 19.00'da, Tunuslu yönetmen Ferid Bougdehir'in 1990 yapımı "Halfaouine, Teraslann Çocuğu" adlı filmi de 6 kasım saat 19.00'da ve 18 kasım saatl 5.30'da Fransız Kültür Merkezi Sinema Salonu'nda gösterilecek. Sürgün'e ödül • Kültür Servisi- Başrölünü Bulut Aras ve Gamze Tunar'm oynadığı, Mehmet Tansever'in filmi "Sürgün", Salerno'dan sonra 11. Enternasyonal Taşkent Film Festivali'nde en iyi ikınci film seçilerek, "Gümüş Simurg" ödülünü aldı. Tansever, aynca ilk filmini çeken en iyi yönetmen seçildi. Festivalde birinciliği, Mark Jefle'nin yönettiği, ünlü oyuncu Antony Hopkins'in başrolünü üştlendiği, "Spot Wood" filmi aldı. 16.kolokyum • Kültür Servisi- Her yıl geleneksel olarak gerçekleştirilen 16. Dûnya Şehırcilik Günü Kolokyumu. 3-8 kasım tarihleri arasında düzenleniyor. Kolokyumun konusu, eşsiz tarihi, kültürel, doğal değerleri ile bir dünya kenti olan İstanbul'un hızla kaybolan değerlerini korumak, geleceğe aktanlmasını sağlamak ve toplum duyarlılığını artırmak amacıyla "İstanbul'un Kentsel Gelişme Sorunlan ve Avrupa Metropolleri" olarak belirlenmiş. Parliament Superband konserleri, caz müziğinin üç kuşağını ilk kez bir araya getiriyof GençÂslanlarve YaşayanEfeaneler • Parliament Super- band 27 Ekimde İzmir'de, 29 ve 30 Ekim günleri de İstan- bul'da. Türkiye kon- serleri 'genç kuşak', 'ikinci kuşak' ve 'eski kuşak' adı altında 3 topluluğu bir araya getirecek. Kültür Servisi - 1988'den bu yana caz devlerini ülkemize ge- tiren Parliament. Türkiye'deki 5. yıl konserlerini İzmir ve İs- tanbul'da gerçekleştirecek. Par- liament Superband Caz Kon- serleri, 27 Ekim Sah günü İzmir Atatürk" Kültür Merkezi'nde. 29 Ekim Perşembe ve 30 Ekim Cuma günleri İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda. Saat 20.30'daki konserlerde Parliament Superband bu kez caz dünyasında Genç Aslanlar diye anılan yeni yetenekler ile bir döneme adını vermiş Yaşa- yan Efsaneler'i.bir araya getiri- yor. Bu yıl 'Üç Kuşak Caz" başlığı altında üç dönernin caz müzisyenlerini tarihte ilk kez bir araya getiren Parliament Superband, aralannda Ryan Kisor. Nnenna Freelon, Mic- hael Leonhart ve ünlü sakso- foncu Dewey Redman'ın oğlu Phil VVoods: Alto saksofonun varatıcı vüdızlanndan. Nnenna Freelon: 'İkinci kuşak1 cazın usta vokalistlerinden. Michael Leonhart ve Ryan Kisor: 'Genç kuşak'ın trompetçileri. Joshua Redman gibi genç ku- şak temsilcilerinin yanı sıra Phil VVoods, Slide Hampton gibi modern cazın yaratıa yıldızla- nnm da bulunduğu üç ayn top- lulukla cazseverlere bir müzik şöleni sunacak. Cazın temel cizgilerini sergi- leyecek Parliament Superband konserlerinin 'genç kuşak' bö- lümünde Ryan Kisor (trom- pet), Michael Leonhart (trom- pet), Jesse Davis (saksofon), Joshua Redman (tenor sakso- fon), Mike LeDonne (piyano), Christian McBride (bas) ve Le- wis Nash (davul) yer alacaklar. Müzikseverler, 'ikinci kuşak' caz bölümünde. Nnenna Free- lon (vokal), David Sanchez (te- nor saksofon), Norman Sim- mons (piyano), Scott Savvyer (gitar), Kenny VVashington (davul) ve Bob Cranshaw"u (bas) dinleme olanaâ bulacak- lar. Parliament Superband kon- serlerinin 'eski kuşak' caz bölü- mü ise Donald Byrd (trompet), Phil VVoods (alto saksofon), Jimmy Heath (tenor saksofon). Slide Hampton (trombon). Kenny Barron (piyano) ve Bob Cranshaw (bas) ile Kenny VVas- hington'ı (davul) bir arada su- nacak. Türkiye'nin turne programı- na alındığı 1988'de Ahmad Ja- mal ve üç değişik topluluğu din- leme olanağı bulan Türk cazse- verler, 1989'da Gene Harris yö- netimindeki Parliament Super- band ile tanıştılar. 1990'da Su- perband bu kez "blues'un vaşa- yan en büyük efsaneleri diye ni- telenen Ray Charles ile B. B. King'e, 1991de de B. B. King ve ünlü şarkıcı Dianne Reeves'e eşlik etti. Ray Brovvn, Harry 'Svveets' Edison gibi birçok us- tayı daTürkiye'ye getiren Parli- ament Superband, 1992'de plak endüstrisinin saygın ödül- lerinden Grammy'yi B. B. King'Ie birlikte aldı. Dünya turnesi çerçevesinde İtalya ve Almanya'dan sonra Türkiye'ye gelecek olan Parlia- ment Superband, ülkemizdeki üç konserden sonra Hollanda. İsrail, Yunanistan, Fiüpinler, Kore ve Hong Kong konserle- riyle kasım ayı sonunda turne- sini tamamlayacak. Konser biletleri İzmir'de 100 bin ve 75 bin liradan, İstanbul'- da ise 125 bin. 100 bin ve 75 bin liradan satışa sunuldu. Bileüer İzmir'de Hilton Oteli'nden, İs- tanbul'da da Cemal Reşit Rey Konser Salonu gişelennden sağlanabiliyor. SANART 92'nin 'Kimlik, Sınırsallık, Mekân' sempozyumu ve sergüer Gençlereıııesaj: geçmîşlehesaplaş BERAL MADRA Kirli kültür yayan medyalara karşın, insan bevnini ve duyulannı hipergerçe- ğin sahte-resimlerine kilitleyen ekranla- ra karşın. dünyaya egemen olan para politikasının insanın yazgısını vedoğayı yıkıma götürmesine karşın. kitaplıklar- da ve evlennde okuyarak. yazarak çalıştıktan sonra. düşüncelerini yaymak için ülkeden ülkeye gezerek. uluslara- rası konferans ve senpozyumlara katı- lan insanlann olduğunu. bire bir insan ilişkisine dayanan bu geleneksel düze- nin sürdüğünü görrnek urmıt verici... 7-9- ekimde Ankara'da İsviçreli dip- lomat Benoit Junod'un başkanlığında, Sanart tarafindan düzenlenen e özel- likle genç kuşağın izlediği sempozyum- da. Mohammet Arkun (Cezayir). Flo- rent Bex (Belçika). Cormelius Castoria- dis (Yunanistan). Jorge Glusberg (Ar- jantin). Edward LucieSmith(İngiltere). Marcia Tucker (ABD). Hans Hoilein (Av usturya). Talat Halman. Orhan Pa- muk. Doğan Kuban. İlhan Tekeli gibi yazar. mimar. felsefeci. sanat yazan ve sergi yapımcılannın konuşmalan ve bunlan izleyen f>anellerdeki görüşler Kimlik. Sınırsallık. Mekan başlığı altı- nda. estetik değerlerin parçalanması; modemizm, enternasyonalizm, sınırsallık; parçalanma, kültür ve de- mokrasi; yaralıalıkta çapraz geçişler ve yeni medyalar; sanat için yapılar ve me- kanlar: kültürel mekan olarak kentler- de sanat ve mimarinin önemi gibi konu- lan kapsıyordu. Düşünce alış-verişi diyebileceğimiz konuşmalardan somut bir sonuç çıkar- mak olanaksız. Yakın zamana kadar. bu yüzyılın evrensel kültürünü "biz ve ötekiler" "merkez ve çevre" diye ikiye ayıran düşünce ve etkinliklerin evrensel kültürün yaranna olmadığını ama, kül- türel eşitlik ve dengenin bugün en çok istenen durum olmasına karşın. geçmiş- teki köktenci aynlığın üstüne bunu sağ- lamanın güç olduğunu. ekonomik farklılıkların. resmi kültür politika- lannın. tüketim ve para toplumu amaç- lannın ve medyalann bu yeni ütopyayı engelleyeceğini. herkes kendi açısından, sözünü sakınmadan ortaya koydu. Bu sempozyum. genç kuşağa bir umui ver- 'Çığlıklar >e Fısıltılar' sergisinde Paula Rego'nun 'Tuzak' adlı yapıtı da >er alı- yordu. Sergi daha sonra İzmir, Antalya ve IstanbuPda da görülebilecek. medi. ama bundan sonraki amaçlar. ilkeler. etkinlikler için temel olabilecek bir durum değerlendirmesi sundu. Sem- pozyum. gençlere bir mesaj verdi: Bu- gün, hem merkez hem çevre olan Tür- kiye'de, bu durumun yarattığı ikilem içinde yer alan, anarşist çoğulculuğun, insanı ayakta tutan değfrleri hiçe sayan. kültürel ve estetik gevşeklik doğurabi- len eklektizmin ve yerel kültürlerle. kü- resel kültürün çarpışmasından doğan neo-konservatismin sakıncalannın bi- lincinde olmak; bu ikilemin eşitlik ve denge isteyen ve somut ütopyalara acılım sağlayan yönüne sıkıca sanlmak; bugün ancak uluslararası düşünce plat- formlannda konuşulan küresel kültür diyaloğu ütopyasının uygulayıcılan olabilmek için geçmişle hesaplaşmayı ve özeleştiri vapmayı öğrenmek! Sempozvuma eşlik eden sanat etkın- likleri ve scrgilerin. Türkiyc'deki çağdaş sanat üretimini merak eden yabancı uz- manlara doğru bir mesaj verdiğinı söy- lemek çok güç! Sempozyuma katılan Türk aydınlannın ortaya İcoyduğu gün- cel düşünce vc kavramlann karşılığı olan güncel ve dinamik bir sanat üretı- mi gösterilememişti bu sergilerde. Örne- ğin, küratörlü (sergi tasanmcısı ve ya- pıması) olduğu belirtilen sergilerde, gü- nümüzün sanaı kavramlanm ve esteti- ğini güçlü bir biçimde yansıtan kuram- sal bir tasanm ve sanatçı. seçımi ızle- yemedik. Sergilerde tarihselleşmiş akımlann yi- nelemeleri olan ve yorgun ka\ramlar içeren resim ve heykeller. biçim ve mal- zeme çeşitlemelerine dayanan dekoratif ürünler ağırlıktaydı. Türkitsch adlı ser- gi ise yıllardır "kitsch'i vorumlayan. eleştircn. hicveden ve bu düşüncelerini son derccc önemli özgün vapıtlara dö- nüştüren Erdağ Aksel. Füsun Onur. Gülsüm Karamustafa. Bcdri Baykam gibi sanatçılan davet etmediği için. böy- lesine genel bir başlık taşımaya hak ka- zanmıvordu. Yabancı scrgileregelincc... Belçika Kültür Bakanlığı'nın desteği vc Emil Hoorne'nin çabalanyla düzen- lenen Cobra sergisi, genç kuşağa savaş sonrasında. ekspresyonizmi sürdüren bir grup avant-gardın günümüzdcki neo-ckspresvonizmi nasıl eıkilemiş ol- duğunu açıkça gösteriyor. ama aynı za- manda da bu akımın ne dcnli "tarihsel- leşmiş" olduğunu ortaya koyuyordu. Fransız Kültür Mcrkezi'nin katkılan ve 3. İstanbul Bienali'ne de bir grup sergisi geliren küratör Guy Tossato'nun seçı- miylc yapılan Philıp Favicr sergisi. biz- dc de geleneksel bir teknik olan camalu resminin bugünkü yorumu vcesletığini. geleneksel sanatın nasıl kullanılırsa. bu- günkü insanı etkileyebilcccğinı göstcri- yordu. Bntish Counc l'in düzenlediği "Cnes and VVhispers" (Çığlıklar ve Fısıltılar) sergisi. son on yılda İngiltere'de resim üretimindeki çoğulcu yaklaşımı. azınlı- klann vc kitlc kültürü öğclcrinin bclir- gin olarak öne çıkışını. İngiltere'de res- min yalnız Francis Bacon ve Lucien Freud ile temsil edilmcdiğini kanıtlıyor- du. Yabancılann ergileri ile bizim sergile- rimizi karşılaşlırdığımızda. onlann: -Çağdaş sanatın kültür kimliği için- deki yerine ne denli önem verdiklerini. -Çağdaş sanat scrgilcrinin. gerçektc düşünsel. kuramsal ve estetik bir araştı- rma. çalışma ve uygulama olduğunu. -Sergilerin sanatçıyı vesanatı tanıtma ve savunma işlevi yüklenmiş uzmanlar (küratörler) tarafindan oluşturulduğu- nu. -Uluslararası platformda bir ülkenin kültür kimliğini alan. ama sorumluluk veyetki taşıyan bağımsız sanat merkez- leri tarafindan temsil edildiğıni. bir kez daha gördük. 'CaâbeHatam'a AtonPortakal BÜLENT ECEVÎT 3. Uluslararası İstanbul Bienali basladı. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Nefat Eczacıbaşı Sanat Müzesi (Eski Feshane Binası) Pazartesi harif hergün 10.00/18.00 arası açık. Çarşamba, Cumartesİ ve Pazar gânleri ücretsiz otebüs servisi: • Levent gvzergahı: Saat 11.00 1. Levent Migros önü, 11.30 Beşiktaş İETT durağı, 12.00 Taksim AKM önü, Mûze, 15.30 aynı yoldan dönûş. Bu servis saat 14.00'te de tekrarlanacaktır, 18.00'de dönüş. • Topkapı güzergahı: Saat 11.00 Bakırlcöy İETT durağı, 11.40 Aksaray Bulvarı İETT durağı, Müze, 15.30 aynı yoldan dönüş. Bu servis saat 14.00'te de tekrarlanacaktır,, 18.00'de dönüş. 1 S T A M • g L I İ E I H ! ANTALYA - 29. Altın Por- takal "Cazibe Hanımın Gün- düz Düşleri"nin oldu. Tunç Okan, En İyi Yönetmen Ödülü'nü alırken En İyi Kadın ve Erkek oyuncular da genç- lerden oluştu. "Düş Gezginje- ri" filmindeki rojü ile En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü ka- zanan pıle Mansur, duygula- nnı "İlk profesyonel çalış- mam. ilk önemli başrolüm idi. Şaşkınım'diyeaçıkladı En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü, "Kapılan Açmak" adlı filmin- deki rolü ile kazanan Mehmet Aslantuğ ise sonuçlann açık- lanmasından sonra "Ben TV dizilerine ağjrük vermiştim. İlk kez sinema filmiyle katıldığım yanşmada aldığım bu sonuç beni çok mutlu etti'" dedi. Hürrem Erman başkanlı- ğındaki Prof. Dr. Sami Şeke- roğlu. Duygu Asena. Emin Gerçeker. Abdülkadir Kalen- der. Şerafettin Gür. Cüneyt Arkın. Feyzi Tuna. Isa Çelik, L>oç. Dr. Zafer Doğan ve Bur- çak Evren'den oluşan büyük jüri dün sabah 09.00dan 13. 00'e kadar yaptığı tartışmalı toplantıda belirlenen sonuçlan Festival Yürütme Kurulu ve Belediye Başkanı Hasan Su- başı'na verdi. Daha önce so- nuçlann bugün akşam ödül dağıtım töreninde açıklanaca- ğının bildirilmesine karşın ani bir kararla dün Dedeman Oteli'nde açıklanan jürinin ka- rannda, jüri üyesi eleştirmen Burçak Evren, "Jürinin değer- lendirme yönteminin nesnel bir sonuca ulaşacağına inan- madığım için hiçbir dalda oy- lamaya kaülmadım" dipnotu- nu koydu. Ancak sonuçlan açıklayan Belediye Başkanı Hasan Subaşı, Evren'in notu- nu okumadı. Antalya Film Festivali'nde bugüne kadar 5 kezjüri üyeliği yapan eleştirmen Burçak Ev- ren, "Bu kadar. garip bir jüri ile karşılaşmadım" diyerek jü- ride yöntemin değiştiğini, bu- nun Türk sineması için kötü bir durum oluşturduğunu be- lirtti. Evren. "Yeşilçam'ın Ye- şilçam'dan başka düşmanı yoktur deyişi doğru demek ki. Herkes 10 kere karar değiştiri- yor. Bunda hesaplar belli tabii. Bir ıki kışınin isteklerinin ger- çekleşmesi için yapılıyor" diye, konuştu. "Sizce jüri nasıl oluş- malı" şeklindeki sorumuza Evren, "Aralannda göbek ve çıkar bağı olmayan insanlar- dan jüri oluşmah" yanıtını ver- di. Bu yıl halkın katılımınm az olduğu festival sadece Dede- man Otel'de sürdü. Evren'in oylamaya kaülma- dığı değerlendirmede 4'e karşı 6 oyla En İyi Film seçilen "Ca- zibe Hanımın Gündüz Düşle- ri" toplam 3 ödül aldı. Bu film- le Macit Koper En İyi Özgûn Senaryo, Münir Numtin Be«- ken de En İyi Özgûn Müzik ödüllerini 1 'e karşı 9 oyla aldı- lar. Tunç Okan'ın 3'e karşı 6 oyla En iyi Yönetmen ödülü'- nü kazandığı filmi "Fikrimin' İnce Gülü" 3'e karşı 7 oyla En İyi 2. Film seçılirken aldığı ödüllerin toplamı da 3 oldu. Bu filmdekı çalışmalan ile Andre Gaultiner En İyi Kurgu Ödülü'nü kazandı. 3'e karşı 6 oyla 3. En İyi Film seçilen Os- man Sınav'ın "Kapılan Aç- mak" filminin baş oyuncusu Mehmet Aslantuğ 2'ye karşı 8 oyla En İyi Erkek Oyuncu se- çildi. Düş Gezginleri'ndeki ro- lü ile En İyi Kadın Oyuncu seçilen Lale Mansur isejüriden 4'e karşı 6 oy aldı. En fyi Yar- dımcı Kadın Oyuncu, J'e karşı 9 oyla "İki Kadın"'daki rolü ile Serap Aksoy, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu 2'ye karşı 8 oy- la "Yağmur Beklerken'deki rolü ile Tuncer Necmioğlu'na verildi. En İyi Görüntü Yönet- meni Ödülü'nü ise "Denize Hançer Düştü"filmiyleUğur İpek. l'e karşı 9 oyla aldı. Sinema eğitimi gören öğren- ciler arasında düzenlenen Kısa Metrajlı Senaryo Yanşması sonuçlannın ise bugün açık- lanması bekleniyor. Ödül töreni bugün Konya- altı Açık Hava Tiyatrosu'nda yapılacak. Ödül kazanan ve Antalya'da bulunmayan sa- natçılar ise dün akşam An- talyaya geldiler. Törende 1. filme 150 milyon ve Altın Por- takal, 2. filme 100 milyon lira ve Gümüş Portakal, 3.filmeise 50 milyon lira ve Bronz Porta- kal ödülü verilecek. Diğer da- ğıtılacak para ödülleri ile top-> lam 509 milyon lira ödül verile-' cek. Oyun yazan Güngör Dilmen: 'Kenter,yetkisini kötüyekullandı'Kültür Servisi- Oyun yazan Güngör Dilmen. Yıldız Kenter'i "yetkilerini kötüye kullanarak kendisine zarar vermekle" suç- ladı. Dilmen. konservatuvar yönetimini de "Kenter'in oyun- lanna alet olduğu" gerekçesiyle protesto etti. Konservatuvar'- daki görevine. "Şehir Tiyatrolannda ve Konservatuvarda ol- *mak üzere iki yerde birden çalıştığı" gerekçesiyle son verildiğini hatırlatan Dilmen, İki kurumda birden çalışmasının yasal ve izinlegerçekleştiğini savundu. Görevine son verilmesinin asıl nedeninin, "Ben Anadolu" adlı oyununun, yazar ve çevirmen haklannı ödenmemesi, he- saplann kaçınlması sebebiyle. Kenterler'den çekmesi olduğunu yineleyen Güngör Dilmen. Şehir Tiyatrolan'ndaki ek görevi- nin, İ.Ü. Rektörlüğü'nün izni çerçevesinde olduğunu, bundan konservatuvar yönetiminin haberinin olmamasının imkansız olduğunu belirtti. Yıldız Kenter'in "yan gerçeklerle yalan söylemesini iyi becer- diğini" öne süren Dilmen, konservatuvara atanmasının iki yıl gecıktirildiğini. bunun "birdizi usulsüzlük- yolsuzluk hikayesi" olduğunu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle