Katalog

3 EYLÜL 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3 tstanbuVun eski özellikleriniyitiren semti, yeniden düzenlenmeye çalışılacak Ortaköy anılarda kaldıTürk, Rum, Musevi ve Ermeni kültürünün yüzyıllarca bir arada yaşadığı Boğaz'm nadıde semti Ortaköy, önümüzdeki günlerde geniş çaplı restorasyon ve çevre düzenleme çalışmalanna sahne olacak. REMZİ GÖKDAĞ Her şey değişiyor kalbimiz bile Ama yüzyıliarla besli bir şehir tnsan yaşamından daha da hızh Bunca çabuk nasıl yok olabilir? Aşırı ve hızlı nflfus artışıyla büyümenin yarattığı sorunlar .nedeniyle her geçen gün eski özelliklerini yitiren ıstanbul'u fbir şiirinde böyle anlatıyor Ah- fmet Muhip Dranas. v Insancıl şehir dokusundan [çok şeyler kaybeden tstanbul- j un, eski özelliğini yitiren köşe- t lerinden biri de Ortaköy. Turk, \ Rum, Musevi ve Ermeni kultü- ! rünün yüzyılJarca bir arada ya- ! şadığı Boğaz'ın bu köşesi bu- ; günlerde kahvehaneleri, barları, ' sanat etkinlikleriyle, özellikle ı gençlerin buluşma yeri. ! Bir zamanlar caddelerinden ! tramvaylann geçtiği, sardunya- | lann ve erguvanların duvarları J süslediği, satıcıların eski evlerle dolu sokaklarda bağırdığı gun- ler Ortaköy için artık anılarda {kaldı. Arinacı Bohor, Sirkeci Yani, Bekçi Hüseyin Ağa da kaybolan Ortakö/le birlikte yok oldu. Şefık Bey'in kayıkhanesin- |de oynayan, Vasfiye Hanım'ın • bahçesinden dut çalan çocuklar Isonıyor. O eski Ortaköy nerede jşimdi? I Eski özelliğinden çok şeyler i yitirmesıne karşın iskele çevre- ! sinde kalan dokusuyla tarihı ve kültürel mirası yaşatmaya çalı- şan Ortaköy, bugunlerde tstan- ibullulann ilgi odağı durumun- ıda. Kasetçileri, kitapçıları, sa- Inatçılarıyla gençlerin ve sanat- I çıların tercih ettikleri Ortakoy 1 de yıllann getirdiği ihmaller ne- deniyle onanlamayah kültürel varhklann restorasyonuna ya- ikında başlanacak. ı Sahildeki esnafa 9 eylüle ka- Jdar süre lanıyan belediye, bu ta- jrihten sonra düzenleme çaüşma- jlanna başlayacak. Yaklaşık 7 ımilyar liraya mal olacak proje 3 jayda tamamianacak. j Üç ayn kültürün dinsel yapı- jlannı da banndırması nedeniy- jle kendine özgU bir özelliği olan lOrtaköy'de yapılacak yenilik ne- |ler getirecek? j Bu soruyu projenin miman Erhan Işözen, "Amacımız bu kıymetli şehir parçasını konı- mak, degerlendinnek, bolgede- ki ulaşım ve diger sorunlara çağ- daş çözumler getinnek" şeklin- Semün bugnnkü görflnümü, hâlfi esld OrUköyden ban çizgikr taşıyor. (Fotograf: BÜLENT ÇIRACI) Ortaköy'ün kıyı kesiminin çevre dnzenlemeierindeıı sonra alacagı görüntii böyle Meydanın ortasına havuz yapılacak Deniz kryısındaki içkiü restoran ve kah- vehanelerin görûntüleri değiştirilecek, kah- vehanelerin bulunduklan alan^daraltılarak meydanın ortasına bir havuz yaptırılacak. Ortaköy Camii'nin önunde kurulan semt pazan meydanın dışına kaydınlacak, el sa- natçıları vc kitapçılar için iskelenin önün- de bir yer aynlacak. Meydandaki çocuk bahçesi rekreasyon alanı olarak düzenle- necek»., - ^ .-. -,, „ i~ « ^ı ; . : İskele önündeki balıkçı kulübesi yıkıla- cak. Balıkçılara iskelenin sağmda deniz kı- yısında bir yer aynlacak. Yapılann mey- dana bakan cepheleri restore edilecek. Ca- mi yanındaki insan yoğunluğunun iskele yönüne dağılması sağlanacak. Meydan yu- zeyi granıt parke taşla kaplanacak. Meydan çevresindeki yeni trafık duzen- lemesine göre Kumçeşme yönunden gelen yol, Ortaköy otobus terminalinin arkasın- daki ilaç fabrikasının bahçesinden tek şe- rit haJinde Dereboyu caddesine bağlana- cak, alternatif yol buradan devam ederek Palanga Caddesi'ne ulaşacak. Boğaziçı ıs- tikametine tek yön olacak yol, Muallim Naci Caddesi'ne bağlanacak. Ortaköylü yeni proje için ne diyor? Ferruh Özgüç (Restoran sahi- bi): Guzel olan ve nostaljik olan yapılara taraftarım. önemli olan halkın ihtiyaçlarına cevap verebilmek. Kişisel kanımca ye- ni yapılanma da şu anki mevcut düzeni değiştirmeyecek. tnsan- lar her şartlarda yine gelip otu- racaklar. Ortaköy duzenlemesi- nin buradaki ticaret sahıplerinin yararına olduğu göruşundeyim. Şu andaki kapasiteleri bir hayli yuksek. Buna göre bir kahveha- nede fazla sayıda masa sandal- ye olması bu işyerinin iyi çalış- tığı anlamına gelmez. Ortalama olarak gunde on masa dolabili- yorsa bunu korumanın en iyi yol olduğu göruşundeyim. Eğer gerekirse işletme sahibi yedek masa koyarak fazladan gelen muşterisine hizmet verebilir. Arif Ateş (Kahvehane sahibi): Bu yeni uygulamaya göre bizım ışgal alanlanmız 5-10 metre ara- sında değişiyor. Ancak biz bu- na taraftar değiliz. Çunku ol- dukça dar bir alan kalıyor biz- lere. AJarun daralması bizim da- ha az sayıda müşteri ağırlama- mıa gerektirecek. Bu işyerlerin- den yaklaşık 300-400 kişi ekmek yemekte. Böyle bir uygulama bu insanların aç kaJmalarını sağla- yacaktır. Aynca bu uygulamay- la orta kesimın yasama hakkı elinden alınıyor. Kemal Kurnsal (Ortaköv Su Ürunkri Derneği Başkanı): Mey- dan düzenlemesının Ortaköy'de yaşayanlara da hitap etmesini istıyoruz. Projenin halka uygun olması gerekir. Bu projeye gö- re sokak araları meyhaneye do- nüşecek. Kumkapı gibi olacak. Ortaköy'e gelen duşük gelirli ki- şilerin yeni projeden sonra bu- raya gelebileceklerini sanmıyo- rum. Buranın kendine has özel- liği mutlaka korunmalıdır. Be- lediye, Ortaköy'ün tarihi özel- liğine dikkat ederek hareket et- melidir. Ayfer Atay (Beşiktas Beledi- ye Başkanı): Tanhı ilçemizin ası- n ve süratlı büyümesının yû*lc : diği sorunlar yuzunden.tjozuK maya başlayan yanlannı duzen- leyip çağdaş görunümlerine ka- vuşturmak. Eski insancıl şehır dokusuna, tarihı kiiltür mirası- mıza sahip çıkarak bu doğup buyüduğüm Boğaziçi köyünu tstanbul'a kazandırmayı şimdi bır borç bıliyorum. de yanıtlarken, Ortaköy sahil es- nafı "Duzenlemeler geleneksel Türk kabvehanelerinin variıgını ve Ortaköy'ıi bugünlere getiren yaşam tarzmı lehdit etmektedir" diyor. Sahildeki bazı restoran sahipleri ise düzenlemelerin Or- taköy'e canlılık getireceği göru- şünde. Ortaköy'e gelenler ise Muallim Naci Caddesi üe sahil arasında kalan bölgede bir dü- zenlemeye gidilmesini ve kahve- hanelerin yeni bir görünüm al- masını istiyorlar. Beşiktas Belediyesi, hazırla- nan "Ortaköy Meydanı ve Çev- re Düzenleme Projesi"ne başla- nılmadan once bir anket yaptı. Ortaköy'ü kullananlar arasında seçilen 100 kişi ile Ortaköy pro- jesi hakkında yapılan görüşme- lerden şu sonuçlar elde edildi: — Ortaköy ve çevresıni şim- diki haliyle yeterli bulmayanlar: — Meydanın ticari amaçla kullanılmasını istemeyenler: — Meydanda y^il alan dü- zenlemesini gerekli bulmayan- lar: »«85 — Banklann kullanımım ye- tersiz ve yer bakımından uygun bulmayanlar: ""083 — Meydana plastik eleman ve heykel yerleştirilmesini iste- yenler: — Meydandaki yan açık kah- vehanelerin, lokanta ve çayha- nelerin geri çekilmesini ve par- ke taşları üstüne dökulen beto- nun sökülmesini isteyenler: V«90 — Yayalann kullanım alanla- rımn az olduğunu belirtenler: °7o85. MilliEğitim Bakanı AvniAkyol, bugünkü uygulamanın mutlak itaate dayalı olduğunu ve çağa uymadığını söyledi Eğitiııı sistemimiz korkıı ve otoriteye dayalıHaber Merkezi — Milli Eğitim Bakanhğr nın yeni öğretim yılında uygulamaya başlayacağı Ders Geçme ve Kredi Yönetmeliğİ, Resmi Gaze- Ite'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ortak ve seç- pıeh' derslerden oluşan ve her dersın bir dönem okutulacağı yeni sistemde, başan değerlendirmesi harf ile yapılacak. Milli Eğitun Bakanlığı, bu uy- gulamaya 1993-94 öğretim yılında tum liselerde ye tüm sıruflarda geçmeyi hedefliyor. Yani sıstem bu öğretim yıhnda istekli liselerin 1. sınıfların- da uygulanacak. Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, dün Darüş- şafaka Lisesi'nde bu konuda düzenlenen toplan- tıya katıldı. Istanbul Haber Servisi'nin haberine göre Milli Eğitim Bakanı Akyol toplantıda yap- tığı konuşmada, eğitimde bugunkü anlayış ve uy- gulamanın genellikle öğretmeye, ezberciliğe, şe- kil ve kalıpçılığa, başansızlığı ölçmeye, elemeye ve sistemin dışına itmeye, program merkezci yap- maya, tek kaynağa, veriJerin aynen kabulüne ve mutlak itaate, zorlamaya, korku ve otoriteye da- yalı olduğunu söyledi. Dünyanın çok hızlı, çok çarpıcı bir değişim ve dönüşüm süreci içinde olduğunu, bu çağa "bil- gi toplumlu cağ" denüdiğini kaydeden Bakan Akyol, "Eğitimin insana ezberciliği degil, dıişün- meyi ögretmesi gerekli. Kor dovuşıi. yans atı zih- niyetini yıkmaya mecburuz. Öğrennıeyi ögrenme- sini ögretmek zorundavız" diye konuştu. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşan Doc. Dr. Ni- hat Bilgen de ders geçme ve kredi sistemini, "çag- daslasma ve demokratikleşme yolunda, otorite- ye itaat modelinden, ogrenci merkezli bir orga- nizasyona dönüşüm" olarak nitelendirdi. Toplantıya bakanlık yetkililerinin yani sıra Is- tanbul'da bulunan 320 orta dereceli okulun mu- dürleri ve 24 ilçenin miDi eğitim mudürleri ka- tıldılar. Toplantıda, bazı okul müdürleri, Bakan Akyol ile öteki yetkililere yeni sistemle Ugih' so- rular yönelttiler. GAVRtMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA ÎLANI ECEABAT SATIŞ tCRA MEMURLUĞL'NDAN Dosya No: 1991/9 Satış Satümasına karar venlen gaynmenkulün cınsı, kıymetı, adedı, ev- safı Çanakkale ılı Eceabat ılçcsı Kıliıbahir köyü Havuzlar mevkıın- de kâın, lapunun 219 parsel sayısında kayıtlı 6533 m 1 miktarındakı îfersınde zeytın ve çam agaçları bulunan tarla, dönOmü 100.000 Iı- radan toplam 653 300 lıra bcdellc satılıktır Imar durumu dosyasın- dadır Nof Izalo şuyu karan davalılar Eccabai Kıbtbahır kOyunden Zeynel Harmanlı, Zıkriye Hamıanlı \e Ahm« Harmanlı'ya ılan yoluyla ıcbbg edıldıgınden bu satış karanıun da yukanda ısımlerı belırtılen davalı- lara aynı zamanda teblığ ycnnc geçecejınden satışın gazeıede neş- nnden ıtıbarcn 15 gün sonra kesınleşeceğı de ılan ve teblıg olunur S»Uş sırthm: 1 Satış 14 10 1991 pazanesı günu saat 14 OO'ten 14 I5'e kadar Ece- abaı Hukümet Konagı bekleme salonunda açık aniırma suretıyle >a- pılacaktır Bu arttırmada tahmın edilen kıymetm •'o" r 5'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satı; masraflarını geçmek şartıyla ıhale olunur Bövlc bır bedelle alıcı çıkmaua en çok arttıra nın taahhuda bakı kalmak şanıyla 24 10 1991 persembe gOnü 14 00- 14 I S'te ıkıncı anıırmaya çıkanlacaktır Bu artürmada da ruçhanh alacaklılarm alacağını ve satış masraflarını geçmesı şartıvla en çok antırana ıhale olunur 2 Arttırmaya ıştırak edeceklerın, tahmın edilen kıymetın "«20'sı nıspetınde pey akçesı veya bu mıktar kadar mıllı bır bankanın temı- nat meklubunu vermelerı lazımdır Saıış peşın para ıledır. aJıcı ıste- dıgınde 20 günü geçmemek üzere mehıl verılebıhr Dellalı>e resmı, ıhale pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aıllır Bırıkmış vergıler satış bedehnden ödenır 3 tpotek sahjbı alacaklılarla dıger ılgıhlenn ( + ) bu gayrımenku! üzenndekı haklarını hususıyle faız ve masrafa daır olan ıddıalarını dayanağı belgelerle on beş gün ıçınde daıremıze bıldırılmelen lazım- dır. aksı lakdırde hakları tapu sıcılı ile sabıt olmadıkça paylasma- dan harıç bırakılacaklardır 4 Satış bedelı hemen veya venlen muhlet ıçmde ödenmezse lcra ve Iflas Kanunu'nun 133 maddesı gerejınc ıhale feshedılır tkı ıhale arasındakı farktan ve ° T ı30 faızden alıcı ve ketıllerı mesul tutulacak ve hıçbır hukme hacet kalmadan kendılerınden tahsıl edılecektır 5 Şartname, ılan tanhmden ıtıbaren herkesın görebılmesı ıçın da ırede açık olup masrafı verıldiğı takdırde ısteyen alıcıya bır örneğı gondenlebılır 6 Satı$a ıştırak edenlenn şartname\ı görmuş ve munderecaıını ka bu) etmışsayılacaklaıı, bajkaca bılgı almak ısieyenlerın 1991 '9saıış sayıh dosya numarasıyla memurlugumuza başvurmalan ılan olunur (I If K 126) 23 8 1991 ( + ) llgıliler tabırme ırtıfak hakkı »ahıplcrı de dahıldır KAMUOYUNA DUYURU Ülkemizde son 10 yıldır izlenmekte olan sosyo ekonomik politikanın sonucu olarak paranın her türlü erdemin üzerinde tutulduğu, daha fazla kâr etme ve köşeyi dönme amacı için her yolun mübah sayıldığı değer yargıları sistemi, ülkemizde egemen kılınmaya çalışılmaktadır. Bu anlayışın bir uzantısı olarak, işverenler maliyetleri düşürmek ve daha fazla kâr amacıyla, ekono- mik olumsuzluk, verimsizlik vb. gerekçelerin arkasına sığınarak işçi çıkarmalarını tehlikeli bir biçımde tır- mandırmaktadırlar. Kıyıma dönüşen işçi çıkartmaları sonucunda bınlerce işçı, aileleri ile birlikte ışsızliğin kol gezdiği ülkemizde sorumsuzca çaresizliğe terk edılmektedir. Son aylarda, bankacılık ışkolunda da şube kapatmaları ve buna bağlı olarak işten çıkartmalar yoğun- luk kazanmaya başlamıştır. Bankacılık sektöründe son yıllarda teknolojiye yapılan büyük yatırımlara kar- şın insan unsurunun böylesine hiçe sayılması, işçilerin yıllarca verdikleri hizmetlerın bir anda unutulması hiç kuşkusuz iş yaşamındaki dengeleri altüst etmektedir. Antidemokratik yasaların kendilerine tanıdığı olanakları sonuna değin, sorumsuzca kullanan ve in- san unsurunu, emeği, alınterini hiçe sayan bu çağdışı anlayış ve uygulamalara karşı, tüm ışçiler gibi ban- ka işçilerinın ve Basisen Sendikası'nın vereceği haklı mücadeleyi sonuna kadar destekfemeyi ve banka çalışanları ile dayanışma içinde olmayı onurlu bır görev saydığımızı kamuoyuna ıletir, tüm demokratik kitle örgütlerinı banka işçileri ile dayanışmaya davet ederiz. TARIM-İŞ, TÜRKİYE MADEN-İŞ, GENEL MADEN-İŞ, PETROL-İŞ, TEKGIDA-İŞ, ŞEKER-İŞ, TEKSİF, DERİ-İŞ, AĞAÇ-İŞ, SELÜLOZ-İŞ, BASIN-İŞ, BASS, TÜRKİYE ÇİMSE-İŞ, KRİSTAL-İŞ, TÜRK-METAL, DOK GEMİ-İŞ, YOL-İŞ, TES-İŞ, TEZKOOP-İŞ, KOOP-İŞ, TÜMTİS, DEMİRYOL-İŞ, TÜRKİYE DENİZCİLER SENDİKASI, HAVA-İŞ, LİKAT-İŞ, HABER-İŞ, SAĞLIK-İŞ, TOLEYİS, TÜRK HARB-İŞ, TGS, TÜRKİYE BELEDİYE-İŞ DUNYADA BUGUN ALtSİRMEN Biz Razı Değiliz Türkiye'de sosyal, siyasal ve moral birçok kavramı tepetak- lak etmış bulunan ANAP'ın, basını iki buçuk gazeteye indir- meyi amaçlayan'önderi, banısi ve fiili lideri Turgut Özal'ın ba- sın yaşamına getirdiği yeni bir ilişki türü var. Turgut Bey, bir haber yaymak ıstediği zaman, kimi "köşk yazarı" olan, kimi köşk yazarlığına "yağdanlıklığı" da eklemiş kendine yakın ka- lemlere açıyor telefonu ve ıstediklerini dıkte ettırıyor. Ertesi gün de bunlar Sayın özal'ın dilediği dogrultuda yayımlanı- yor. Olayın gazetecilik mesleginin etiğiyle ne derecede bağ- daştığını tartışmaya gerek yok. Sözü edilen statüyü kendile- rine yakıştıranlar yakıştırmışlar. Onlara "hayırlı olsun" demek gerek. Köşke yakınlığı yüzünden, kimilerince "Özköşk" diye ad- landınlan Ertuğrul Özkök'ün dünkü köşesine aktardığı Tur- gut Bey ile konuşmasını okurken Özal'ın sözü edilen alışkan- lığını düşündüm. Çankaya'da oturan Turgut Bey, Özkök ile konuşurken, özel bir sohbetin ötesinde kamuoyuna bir mesaj vermeye çalışı- yordu. Mesajın içeriği ise tıpkı TBMM'de yaptığı açış konuşması gibi tüyler ürperticiydi. Oktay Ekşi dostumuzun da vurguladığı gibi, "icraatın içınden" biçemiyle yapılmış olan adeta bir seçim kampan- yasını açan bir parti başkanı konuşmasını andıran sözleriy- le bır kez daha anayasayı ayaklar altına alan Turgut Bey, Er- tuğrul Özkök ile yaptığı konuşmada da Mesut Bey'e nasıHak- tik verdiğini, ANAP'tan aday olması için nasıl adlar önerdi- ğini gizlemeden anlatıyor. Turgut Bey bununla da yetinmeyerek şu anda seçimlerden en yüksek oyu alarak çıkması olasılığı çok güçlü görünen DYP'nin Genel Başkanı'na da ad vererek karşı tavır koyuyor. Seçimlere elli gün kala Çankaya'da oturan kişinin, "Demt- rel'in iktidara gelmesi halinde ülkenin felakete gideceğini" söyleyebilmesi tüyler ürpertici bır anayasa suçudur. Ozal-Özköşk konuşmasını okuyunca bır kez daha görüyor- sunuz ki yüzeydeki "mesut görüntüsüne" karşın ANAP, özal1 dır; Özal da ANAP'tır. Bu çarpık durum öylesine açıktır ki yalnız Türkiye'de değil Türkiye dışında bazı kışiler dahi koca bir devletı, onun yü- rütme gücünü elınde tutan hükümeti hiçe sayarak, işlerine geldığinde Özal'a dayandıklarını rahatlıkla söyleyebilmekte- dirler. Nitekim, Kürdistan Yurtseverler Birliği lideri Celal Talabani Cumhuriyet'e verdiği demeçte, arkadaşımız Vedat Yenerer'e "Türkiye ile olan ilişkimiz Turgut Özal aracılığıyladır, Mesut Yılmaz'la değil. Bana kalırsa, Yılmaz.Özal'ın dediklerini des- teklemeli. Bizim için Mesut Yılmaz'ın söytedikleri değil, Tur- gut özal'ın söyledikleri önemlidir" diyebilmektedir. Celal Talabanı'nin sözleri, iyi niyetle söylenmiş bile olsa, diplomatik bir küstahlıktır. Talabani kim oluyor da TC'nin Başbakanı'nın söyledikleri- ni kale almadığını, önemli bulmadığını, Mesut Bey'in Turgut Bey'e uyması gerektiğinı futursuzca ilen sürebıliyor? Ama ne demışler- "Söyleyene değil, soyletene bak." Talabani'ye bunları söyleme cesaretini kim veriyor dersi- niz? işte bütün bunlara yol açan Turgut Bey, konuşması sıra- sında "Cesur politikacının ikı gömleği vardır. Biri bayramlık, öteki ıdamlık" diyebiliyor. Her şeyden önce bir noktayı belirtmek gerek: "Cesur politikacı" darbecilerin bakanlığını yapan, herkes veto edi- lirken beş orgeneralden icazet alarak seçime giren ve parti- sinin, daha icazetlı dönemin ilk gününde Milli Güvenlik Kon- seyi ve darbenin başına şükran hislerinı iletmesi karannı gü- lümseyerek karşılayan kişi değıldir. - •Öte yandan, Çankaya'da oturan kişi, rejirmn raytndart çdfc • masını önlemek göreviyle yükümlüdür Onun ahlaki yükürrf- lûîûgû cesur politikacının Osmanlı vezir-i azamları gibi bîff bayramlık biri idamlık gömlek sahibi olmalarmı engellemek, gelış ve gidişlerin demokrasinin kurallan içinde işlemesini sağlamaktır. Turgut Bey, bu gerçeği göremediği için, anayasayı ve reji- min temel kurallannı süreklı çiğnediği için biz demokrasiden yana olanlar kendisini istemıyoruz. Bizler bir "bir bayramlık, bir idamlık gömlek" düzeni iste- mediğimiz için Çankaya'da değişiklik istiyoruz. Bizler, Menderes'in sonuna benzer sonlar istemediğimiz için Turgut Bey'i istemiyoruz. Turgut Bey, Menderes'in sonuna razı olabilir. Türkıye'nin büyük çoğunluğu ile birlikte bizler Menderes 1 in sonuna razı olmadığımız, ona razı olanların Çankaya'da oturmasına razı olmadığımız için bu gıdişin degişmesını is- tiyoruz. Bu durumu değiştirecek ve demokrasiyi kurallarryia işle- tecek kim ya da kımlerse, onlara destek olmayı bir demok- rası borcu olarak kabul ediyoruz. Bu değişıklıği yapacak kişi ya da kışiler ise tüm yasal çar- pıtmalara, baraj engellerıne karşın 20 ekimde yapılacak se- çimle belirlenecektir. Tüm "mesut görüntüsüne" karşın ANAP'ın Özal olduğu 20 Ekim genel seçiminde anlaşılacaktır. Bu seçimin gerçek anlamı da zaten budur. KlSA KISA • Yurdun çeşitli yerlerinde meydana gelen trafik kazalarında 6 kişi hayatını kaybetti. Adana-Ceyhan karayolundaki kazada îbrabim ve Mustafa Aksu, Muğla- Fethiye'de Nafi Kocakaya, Yatağan ilçesine bağlı Kurucaova'oa, Yeter Kader, Dalaman'ın Gürleyik köyünde Hüseyin Küçükoglu, Milas-Kargıçak yolunda da Mali Aydoğdu hayatlannı kaybettiler. • Türk Tabipleri Bırlığı Ceyhan Temsilcisi, Devlet Hastanesi doktorlanndan Münevver Türkmen'in isteği olmaksızın "zoraki becayiş" yöntemiyle Nusaybin'e atanması tepkiyle karşılandı. Atamanın durdurulması için Ceyhan'da iki bin imza toplandı. • Çevre sorunlannın değişik boyutlanyla tartışıhp teknoloji, malzeme ve hizmetlerın sergileneceği "Çevre '91-Uluslararası Çevre Kongresi ve Fuarı" yarın FM Fuar Merkezi'nde başlayacak. • Üsküdar Beylerbeyi'ndeki eski karakol binasımn bulunduğu yere yapılacak modern polisevimn protokolü, yapımı üstlenen Vaksa Başkanı Sakıp Sabancı ile Istanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu tarafından imzalanacak. Yeni düzenlemeyle gerçekleştirilecek modern polisevinin, güvenlik güçlerinin sosyal, eğitsel ve kültürel ihtiyaçlannı karşılayacak duzeyde inşa edilecejü büdirildi. • Istanbul'da dün başlayan "1. Uluslararası Istanbul Lepra Semineri"nde konuşan Prof. Dr. Türkan Saylan herkesi lepra sorununa yardım etmeye çağırdı. Seminer bugün yapılacak oturumun sonra sona erecek. • Adana kent merkezindekı bır banka şubesi, duvan delerek içeri giren kimliği belirsiz kişiler tarafından soyuldu. 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla geçen persembe akşamından bu yana kapalı olan Emlak Bankası Barkal Şubesi'ndeki soygun dün sabah işbaşı yapan personel tarafından fark edilerek polise bildirildi. Yapılan araştırmada bankaya duvan delerek giren soygunculann kasadaki 200 milyon lirayı aldıkları saptandı. Soygun olayıyla ilgili soruşturmamn sürduğu bildirildi. • At yarışlarında geçen çarşamba günü altıhyı tek başına bilerek 1 milyar 816 milyon 600 bin lira kazanan tatihli, parasmı banka müdünine aldırttı. Ortaköy'deki 187 nolu bayiye yatırılan 576 bin liralık kuponla rekor ikramiyeyi kazanan talihli yarışsever ortaya çıkmazken Osmanlı Bankası Beyoğlu Şubesi Müdürü Ersin Unaner de Vehefendi Hipodromu'na giderek Müşterek Bahisler Müdürluğü'nden, müşterisi adına 1 milyar 816 milyon 600 bin liralık çeki aldı.