19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibı: Cumhuriyet Matbaacüık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Berin Nadi • Murahhas Üye: Emine Uşaklıgil 0 Genel Yayın MüdürU: Hasan Cenui, Yazı Işlen Müdürfl. Okay Gonensin « Haber Merkea Müdürtt: Yalçııı Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Acar 0 Temsılcıler ANKARA: Ahmet Ttn, IZMlR: Hikmet Çetiakaya, ADANA: ÇetİB tç Polr.ıka Cel»l Başlangıç, Istanbul Haberlen Şen*y Kadku. Ekonomı: Mcnd Tuner, Dış Haberlcr Ergun Bala, Iş-Sendıka: Şnknıı Kctenci, Kaltiu Cttal Üsttr, E&tım: Gencay Şayfauı, Yurt Habcrlen Necdel Dojan, Spor Damşmanı. Abdukıdir Yacdnun. Dızı Yazılar Kcraa Çalçkın, Arajtırma. Şakın Alpay, DttzdJme: AMııllah Vıncı 0 Koordinatör. Ahmct Kornlsan 0 Mali Işler Erol ErkM 0 Muhasebe: BMem Veoet 0 Butçe-Planlama. Sevgi Osmnbeftoglıı 0 Reklam: Ay;* Tonın 0 ldare Hüsryin Gnrer 0 Işletmc: Önder Ç««k 0 Bılgı-tslenr Nıil tnal 0 Personel: Serg) Bosuncıofclıı y&yın Kundu Başkan tlhan Sclçnk, Oklay Akbal, YaJpn Bayer, Hasuı Cemal, Hiknet Çttinkay». Okay Gonensin, U|»r Marac». Ali Sirmen. Abmel Tan Basan ve YayaK Cumhuny« Matbaacılık w Gazetecilik T.A.Ş. TUrkocagı Cad. 39/41 Ca&üo&lu 34334 Ist. PK 246 - Istanbul. Tel 512 05 05 (20 hat), Tı-1«: 22246, fta (1) 526 60 72 % Büroiar. Ankan: Zıya Gökalp Blv Inkalap S. No: 19/4, Tel: 133 II 41-47, Telot: 42344, Fax. (4) 133 05 65 0 Iımir H. Ziya Blv. 1352 S 2 '3, Td- 13 12 30, THev 52359, Fax- (51) 19 53 60 » AdaaK loflnü Cad. 119 S. No 1 Kat 1, Tel 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVİM: 3 EYLÜL 1991 lmsak: 4.55 Güneş: 6.25 öğle: 13.08 Ikindi: 16.48 Akşam: 19.41 Yatsı: 21.06 Türk Medeni Kanunu'nun boşanma nedeni kabul ettiği zina, Türk Ceza Yasası'na göre de suç Devlet hâlâ yatak odasındaKadın-erkek aynmı Türk Ceza Kanunu "zina" suçuna verilecek cezaları "Gönül kanan dinlemez" Gecenin bir vaktinde 'uygunsuz' bir şekilde yakalanan belirliyor. Cezalar 3 yıl hapise dek yükseliyor. çiftlerin fotoğrafları, hâlâ gazetelerin günlük Yasada kadın erkek aynmı da var. Kadının bu eylemi bir kez bile gerçekleştirmesi suç sayılırken erkeğin evlilik dışı üışkisini sürekli kılması gerekiyor. konuları arasında yer alıyor. Hele bir de bu kişiler ünlüyse... Kocaman başlıklarla haber renklendirilıyor. "Gönül kanun dinlemez", "İkisi de cezasını çekmeli", "Öcümü aldım". Olayı yaşamış "ünlü"ler aynı sözü söyîüyorlar: "Zinanın suç sayılması çağdışıdır". Hülya Avşar "Türkiye'ye özçür diyebılmemiz içın insanlar önce kendilenni özgür bıraksınlar" derken Fatma Girik,"İki kişi arasında yaşanan duygu yoğunluğuna hükmetmek çok yanhş" görüşünde. SERPtL GÜNDÜZ "tki kişi arasında yaşanan duygu yogunluguna hükmet- mek, yargüamak, ceza verrnek kadar yanlış bir şey olamaz..." "tki insanın birbirini sevroe- si ve neticede cinsd ilişki kunna- lan katiyen suç olamaz. Bence asd ahlaksızlık; yalan, dolan, menfaat yuzündeo birtakım bir- HktdikJer, giztilik ve tabulardır. Kadınlanmıza çok görev düşü- yor. Ben bir şeyim, eUenme- mem, küUenmcmenı lazım, ta- buyum, kınlacak nazik bir nes- ncyiın diyen kadınlara... Namos iki bacagın arasında mı?" Zinanın suç olmasına karşı çı- kanlann düşüncelerinden ahntı- lar yer aldı yukarıdaki sa- tırlarda... Zina! Türk Medeni Kanunu'na gö- re boşanma nedeni, Türk Ceza Kanunu'na göre de suç.. Yasada kadın-erkek aynlığı da var. Ka- dının bu eylemi bir kez bile ger- çekleştirmesi suç sayılırken erke- ğin, evlilik dışı ilişkisini sürekli kılması gerekiyor. Gecenin bir vaktinde "uygun- suz" bir şekilde yakalanan çift- lerin fotoğraflan hâlâ gazetele- rin günlük konulan arasında yer alıyor. Hele bu kişiler, bir de ün- lüyse... Kocaman başlıklarla ha- ber renklendiriliyor. "Gönöl ka- nan dinlemez", "tkisi de cezasını çekmeli" ya da "Öcümü al- 120 BtN YILA DEK HAPİS İSTENDİ 5 yılda 40 bin kişi suçlandıIstanbul Haber Servisi — İnsanoğlunun evlilik kunımunu oluşturmasından günümüze kadar tüm cezalandırmalara karşın engellenemeyen "zina"nın, ülkemizde, boşanma nedeni olmasımn yanı sıra "suç" olarak da görülmesi, on binlerce aile bireyinin yargılanmasına ve cezalandırılmasına neden oluyor. Ülkemizde son S yılda "köylüsünden ünlüsüne" toplumun her kesiminden insana yöneltilen zina suçlamasıyla yaklaşık 40 bin kişinin yargıç karşısma çıkarıldığı belirlendi. Ailelerinin dağılmasının yanı sıra cezalandırılmaları istemiyle haklannda dava açılan kadınlı erkekli bu kişiler için aynı sürede 120 bin yıla kadar hapis cezası istendi. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve Istatistik Genel Müdürlüğü'nden edinilen bilgilere göre zina suçlarını düzenleyen TCK'nın 440, 441 ve 442. maddelerinden 1985 yüından 1989'a kadar toplam 15 bin 638 dava açıldı. Bu davalarda, 16 bin 320'si erkek, 11 bin 959'u kadın olmak uzere toplam 28 bin 279 kişi sanık olarak yargıç önüne çıkarıldı. Zina suçundan açılan dava ve sanık sayısının yıllara göre dağılımı şöyle: 1985-1986: Toplam 4 bin 315 davada 7 bin 499 sanık, 1986-1987: Toplam 4 bin 383 davada 7 bin 808 sanık, 1987-1988: Toplam 3 bin 654 davada 6 bin 891 sanık, 1988-1989: Toplam 3 bin 286 davada 6 bin 41 sanık. Adalet Bakanlığı'nın son olarak 1986 yılında yayımladığı Adli Istatistik kitabına göre ise zina suçu nedeniyle en fazla dava Marmara, Ege ve Karadeniz bölgelerinde açılrnış, suç sayısının sırasına göre bu bölgeleri lç Anadolu, Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri izliyor. Zina suçunun Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde adli mercılere daha az yansıması ise feodal ve dinsel değer yargılannın etküi olduğu bu bölgelerde aile bağlarının guçlü olmasına ya da cezalandırmarun mahkemeye bırakılmayarak daha şiddetli feodal yöntemlerle yerine getirilebilmesine bağlanıyor. Değişik zamanlarda olayı ya- şamış "ünlü" kişilere sorduk. Hepsinden aldığımız tek yarut vardı: "Zina'nın suç sayümaa çagdı- sıdır." Sonılanmızı zina davası nede- niyle gündemde olan Hülya Av- şar'a yönelttik ük kez. önce; "Konuşmam dogru olmaz" de- di. Sonra kabul etti. Kaset çalış- ması yaptığı studyoda kucağın- da "İngiliz' köpeği, biraz da bunların kendisine sorulmasın- dan rahatsızhk duyarak, yanıt- ladı sorularımızı. "Türkiye'ye özgür diyebilme- miz için insanlar önce kendile- rini özgttr bıraksınlar" dedi. Sonra da "Özgur olmayan, yap- tığı her şeyin devlet tarafından suç olduguna inanan, duygula- n devlet tarafından cezalandın- lan o insanın duygulanndan ve yaparaklanndan ne beklersiniz" diye sordu. Bunlan şu anda ken- disinin de sorunu olduğu için söylemediğini, herkes için aynı olduğunu belirterek ekledi: "Bu benim basıma da gelebi- lir. Benlm beraber oldugum er- bü Id üzülecek bir olay. Ama ya- püacak bir tek sey var. Eger bi- raz gunııiuysam beni istemeye- ni ben de istemem. Mahkeme kanalıyla, başkasının zoruyla olacak iş mi? Cezalandınlması mümkün degil..." Yapmak istediği bir tek konu olduğunu söyledi Hülya Avşar, "Zina"mn fîlmini çekmek. Ya- sadığrduygularla ilgili bir füm. Tek isteği var, "devlet kanşma- sın._" Şişli Belediye Başkanı ve sine- ma sanatçısı Fatma Girik, zina- nın Türkiye*de hâlâ gündernde olmasımn yanhşhğını şöyle de- ğerlendiriyor: "tki kişi arasında yaşanan kek bir başkasını sevebilir. Ta- duygu yoğunluğuna bülunet- raek, yargüamak, ceza vermek kadar yanlış bir şey olamaz." Kadınlanmızın buyük bir ço- ğunluğunun tanışarak, anlaşma olanağı olmadan evlendiğine dikkat çeken Gırik, "Böylece ev- lilikkrin birçogunda hiç sevme- digi, hiç mutlu olmadığı halde çocuklann hatınna ya da çevre- nin baskısına. toplumun deger vargüaruta kendikrini feda eden kadınlarımız çogunluktadır" diyor. Girik'in bu konudaki göruş- leri şöyle: "Zina, evlilik kunımunu din- sel çerçeve boyutunda ayakta tutmaya yönelik bir tur baskının adıdır. Kadına ve erkege geüri- len zina suçlamalan evlilik ön- cesi 'kız oğlan-kız' arayışımn ev- lilikteki sahiplenme duygusunun ilkel devamlıhğıdır. Bir yandan flort ilişkisi yasak olacak, ote yandan el degmemiş mal anla>ışı Ue bekâret aranacak sonra da butun bu sapkın anla- yışın uzerine oturtulan evlüikte kisilerdeo birinin dışa döniık ilişkilerini denetlemek ve kişili- ğini >ok etmek için zina adı »I- tında bir baskı mekanizması ge- tirilecek. Sonuç olarak zina suç- lamasma maraz kalan kimseler evlilik kunımunu kendi istekle- ri dısmda çevre baskısıyia surdu- ren insanlardır. Baskı kalktığın- da sorun da kalkar." Orhan Gencebay da evlilik dı- şı ilişkisini sürduren ünlüierden. FRANSA "Zina"yı çağdışı buluyor. Diyor ki "tnsan haklanmn bu derece geliştigi günümüzde zina sözcü- ğünü bile kullanjnak çsgdtşHÜr." Gencebay'a göre kışilerin ka- dın ya da erkek; özgürlüklerinin çok daha fazla ortaya çıktığı bu dönemde yaşam hakkı vardır ve bu hakkı yönlendirmek kendisi- ne aittir. "Bu aniamda, yeni hü- kümler getirümeli ve zina suç ol- maktan çıkanlnulı." "Devlet yatak odasında ne anyor" diye soruyor tiyatro sa- natçısı Ayşen Gruda. "Bence zina evlilik kunımu- nu korumak için konulmus. Ben evlilik kurumuna zaten karşı- yun. Bu kurum kadını edilgen bir hale getiriyor. Kadıalar bu olaya suuf aüama,rahatakavuş- ma, ekmek ağacmı bulma ola- rak bakıyorlar. Bu Sinderalla kompleksinden kurtulmak la- zun. Hiçbir zaman anatomi yaz- gı değildir. tki insanın birbirini sevmesi ve neticede cinsel ilişki kurmalan katiyen suç olamaz." tnsanların bu olay nedeniyle toplum içinde suçlanmasının çok onur kıncı olduğunu savu- nan Ayşen Gruda'ya göre bir adam ya da bir kadın bütün öm- rünce bir kişiyi sevemiyorsa, ka- ba kuvvete başvurmak, karakol- lan, zührevi hastalıklar hastane- si ve mahkemeleri araya koyarak çocuklannın önünde bir anne ve babayı asağılamak doğru bir ah- lak anlayışı değil. Ashnda zina yasası evhliği zedeleyici. Bu yasa karşısında kadınla er- kek arasında bir eşitsizlik oldu- ğuna inanan Gruda, "Toplum önünde durum kadınm aleyhin- de. Bu dısandan bakıldıgında erkeğin elinin kiri. Kadına da maalesef 'orospu' damgası vu- ruyorlar. Orospuluk sadece bir meslek. Erkek zedelenjniyor. Er- kek de kötü duruma düşüyor belki yasa karşısında. O da içe- riye ablabiliyor. Sonuçta insan onunınun. özgüriiiklerinin ze- delenmesi söz konusu" diyor. Ayşen Gruda bunun yanlış bir ahlak anlayışı olduguna inanı- yor ve şu soruyu soruyor: "Namus iki bacagın arasında mı? Hangi ahlak sarunuluyor. Bence asıl ahlaksiTİık yalan, do- lan, menfaat vüzunden birtakım biriiktelikler, gizülik ve Ubular. Kadınlanmıza çok go-Tv düşu- yor. Ben bir şeyim, ellenme- fflem, küllenmemem lazım, ta- buyum, kınlacak nazik bir nes- neflm gibi duşündugu sürece eşit haldara sahip olamayacak. Kendisi eşit haklara sahip çık- madığı sürece bu devam ede- cek." Öğleden sonra aşklanMtNE G.SAULNIER PARİS — Yves Montand'ın ünlü bir şarkısı "tyiu'ğinizi iste- yen bir dost" adını taşır ve orta halli yaşantısıyla mutlu bir ada- ma, kansının kendisini yıllardır aldattığını ihbar eden imzasız bir mektubu anlatır. Aldatılan kocanın sakin yaşanunı bir an- da yerle bir eder bu mektup. lyi- lik isteyen dost mektubu, alda- tılanı katil eder ve aldatanı hem DANÎMARKA kocadan hem de sevgiliden yok- sun bırakır sonunda. Zina konusunda bugunkü Fransa'mn söz konusu şarkı söz- lerinden ders aldıgım söyleyebi- liriz. "ögteden sonra aşklan"run bir gelenek niteliğı taşıdığı bu ul- kede 1 Ocak 1976 tarihinden be- ri zina boşanma nedeni olmak- tan çıkarılmış bulunmaktadır. Fransu Ceza Yasası'nın 7, 242 ve 246'na maddelerine getirilen bu yeni düzenlemeyle polis gücüy- le zina halinde yakalatma ve za- bıt olgusu da kendiliğinden ka- dük olmuştur. Boşanma Ue ilgili bu maddeler, eşlerden birinin di- ğerini aldatmasına gösterüecek tepkiyi tümüyle kişisel onur so- runu olarak nitelemekte ve asli bir boşanma nedeni saymamak- tadır. Ancak boşanma sırasında "onursal tahanunülsüzhik" kap- samında ve diğer nedenler ara- sında zinanın da anüması olana- ğı belirtilmiştir. Zina, 50 yıl önce suçtuFERRUH YILMAZ KOPENHAG — Eğer eşlerin birbirini aldat- ması, nam-ı diğer zina olmasaydı, Dallas ya da Hanedan gibi Amerikan serileriyle kilometrelerce Brezilya dizileri olur muydu? Zina olmasaydı, bü- tün dünyadaki kitaplann, filmlerin, televizyon di- zilerinin, melodramların vansı da herhalde gün- ışığına çıkmamış olurdu. Batı toplumunda zina artık eski anlamını yi- tirmiş görünüyor. 40-50 yıl önce eşlerden biri ta- lep ettiği takdirde evlilik dışı ilişkide bulunanlar, hapis ya da para cezasına çarptınlabiliyorlardı. Modern Danimarka Ceza Yasası'nda böyle bir yasak yok. Ancak medeni kanuna göre evlilik dışı AlMANYA bir tek ilişki bile boşanma için yeterli neden sa- yılmaya devam ediyor. Danimarka'da iki türlü boşanma var. Birincisi tarafların isteğiyle bir yıl- hk zorunlu aynlıktan sonra verilen boşanma ka- ran, ikincisi de şiddet, zina gibi nedenlerden do- layı zorunlu aynhk süresi olmadan boşanma. Zi- na nedeniyle hemen boşanabilmek için her şey- den önce zina yapan tarafın bunu kabul etmesi lazım. O da yeterli değil, üçüncü kişinin de zi- nayı kabul ettiğini belirtmesi gerekiyor. Danimarka'da zina Uzerine doğru dürüst bir istatistiki bilgi yok. Sadece bu ikinci tür ayrü- maların yüzde 97'sinin, zina nedeniyle gerçek- leştiği biliniyor. Eşin < bastırma > hakkı yok DENtZ tNCEDtKEN KÖLN — Alman medeni hu- kukunun temel ilkeleri de Isviçre hukukunu esas aldığından, her ne kadar Türk medeni huku- kuyla paralellik gösterse de "ztaa" konusunda önemli bir fark bulunuyor. Her şeyden ön- ce Alman medeni hukukunda "rina" diye bir kavram yok. Do- layısıyla zinanın yani eşlerden birinin diğerini aldatması tek başına Do^aiuna neucru uıu^ıur- madığı gibi hiçbir cezai yaptırı- mı da bulunmuyor. Bu nedenle de eşlerden biri aldatıldığını bil- se bile bunu polis ve zabıt yoluy- la kanıtlamaya çalışması ya da halk deyişiyle eşini "basörması" kesinlikle söz konusu değil. Zina, ancak boşanma davala- rında, geçimsizlik nedeni kabul ediliyor. Ancak taraflardan bi- rinin prestijine ya da namusuna zarar geldiği gerekçesiyle yine boşanma davaları çerçevesinde zina nedeniyle tazminat davası açması mümkün. Ancak bu uy- gulama da oldukça az başvuru- lan ve hâkimlerin fazla prim ver- medikleri bir unsur, çünkü Al- man medeni hukuku ve aynı za- manda Alman toplumunun örf ve âdetleri çerçevesinde eşlerin evlilik dışı cinsel ilişkileri ancak kendilerini ilgilendiren bir konu olarak değerlendiriliyor. INGÎLTERE Suç değil, boşanma nedeni EDtP EMİL ÖYMEN LONDRA — Ingiltere'de zina suç değil, an- cak boşanma nedenlerinden biri. Boşanma için başvuran taraf, yasa ile belirlenen 5 noktadan birini ispatlamakla yükumlü. "Ziııa", bu 5 nok- tadan biri. Diğerleri "uygun olmayan davranış, terk, iki yıl süreyle ayn yaşamış olmak, 5 yıldan beri ayn yaşıyor olmak." Yasa, boşanmayı "ev- liliğin tamiri mümkün olmayan biçimde bozul- masına yol açan bu 5 nedenden biri" sabit gö- ruldüğü takdirde mümkün kılıyor. Yasaya göre cinsel ilişki suçlan da şunlar: 1. Irza geçme, 2. Küçüklerle cinsi ilişki, 3. Ak- len malul olanlarla ilişki, 4. Gayri tabii ilişki, 5. Nikâhsız akrabalarla ilişki. YASALAR NEDİYOR? 3 yıla dek hapis BU SORUNA EL ATILMALI— Hülya-Tanju aşkı, kamuo>unu uzun siıre meşgul etti. Savcı, "Zina suçu işledikleri tespit edildi" gerekçesiyle Hülya Avşar'ın 3 yıla kadar hapisle cezalandınlma- sını istedi. Hülya bukukçulara seskndi: "Madem her şeyimizle çağdaş insan olmaya çabalıyoruz, bu sonına da el atılmalı" (Fo- tograf: MUHARREM AYDIN) ALİ TEVFİK BERBER Türk Ceza Kanunu'nda zina- yı düzenleyen ve bu "suça" ve- rilecek cezaları belirleyen 440-441^42-443 ve 444. madde- leri, TCK'nın oluşturulduğu 1926 yılındaki niteliğini günu- müze kadar koruyabildi. Yasa- daki tek değişiklik 6123 sayüı yasayla 1953 yılında gerçekleş- ti. O zamana kadar zina eylemi 3 ayla 2.5 yıl arasında hapisle cezalandınhrken, söz konusu değişiklikle ceza miktan 6 ay- dan 3 yıla çıkarıldı. 442. mad- denin cezası ise 3 aya kadar ha- pisten 3 aydan 1 yıla kadar hap- se dönüştürüldü. Ceza arttınmından sonra zi- na suçu TCK'da günümüzde de geçerliliğini koruduğu biçimiy- le şöyle oluştumldu: "Madde 440- Zina eden kan hakkında altı aydan 3 seneye kadar hapis cezası tertip olunur. Kannın evli olduğunu bilerek bu fiilde ortak olan kimse hak- kında da aynı ceza hükmolu- nur. Madde 441- Kansı ile birlik- te ikamet etmekte olduğu evde yahut herkesçe bilinecek suret- te başka yerde kan-koca gibi ge- çinmek için başkası ile evli ol- mayan bir kadını tutmakta olan koca hakkında altı aydan 3 se- neye kadar hapis cezası hükmo- lunur. Erkeğin evli olduğunu bilerek bu fiilde şerik olan kadın hak- kında da aynı ceza verilir. Madde 442- Yukandaki mad- delerde yazılı cürümlerin işlen- diği sırada kan ve koca birbir- lerinden nikâh baki olduğu hal- de hâkimin hükmü ile ayrılmış veya biri diğerini terketmiş ise her birinin cezası üç aydan bir seneye kadar hapistir. Madde 443- Geçen maddeler- de yazılı olan cürümlerden do- layı takibat icrası, kan kocadan biri tarafından şahsi dava ikâ- mesine bağlıdır. Bu keyfiyet cü- rumde şerik olanlar için de şart- tır. Madde 444- Davadan vazgeç- mek hükümden sonra dahi makbuldür. Bu halde hükmün icrasından ve cezamn neticesin- den sarfınazar olunur. Kan ko- cadan birinin ölümü davayı is- kat eder." TCK'daki zinayı hapisle ceza- landıran düzenlemenin yanı sı- ra Türk Medeni Kanunu'nıîn 129. maddesi zinayı yalnızca bo- şanma nedeni olarak değerlen- diriyor. Söz konusu yasa mad- desi "kan kocadan her birinin diğerinin zina etmesi nedeniyle boşanma davasında bulunabUe- cefi"ni belirtiyor. Halen oluşturulma calışmala- n süren yeni Türk Ceza Yasası'- nın ikinci komisyon tarafından yapüan değerlendirme sonucun- da hazırlanan metninde de zina suçunun "ehven-i şer" nitelik- te değiştirildiğini görüyoruz. Zi- na suçunu 324. maddede topla- yan ve SHP'lilerin önerüerinden de ileri giderek verilecek ceza ta- vanını 3 yıldan 2 yıla indiren ya- sa maddesi ön tasanda şöyle oluşturubnuş: "Madde 324- Zina eden eş hakkında altı aydan iki yıla ka- dar hapis cezası hükmolunur. Erkek veya kadının evli oldu- ğunu bilerek bu fülde ortak olan kadın veya erkek hakkında da aynı ceza hükmolunur. Cürüm işlendiği sırada eşler hakkında hâkimin hükmü ile aynlık veya müşterek hayatın durdurulması karan verümiş ve- ya eşlerden biri diğerini haklı bir sebep olmaksızın terketmiş ise faillere üç aydan on aya kadar hapis cezası verilir. Fiil, eşin bu husustaki teşvi- ki ile işlenmiş veya koca kansı- nı fuhşa teşvik etmişse faile ce- za verilmez. Zinadan dolayı hükmedilen cezanın infazı, faillerden birisi hakkında verümiş olsa da bo- şanma kararının kesinleşmesi şartına bağhdır." îzmir'de AIDS'e karşı dernek • tZMtR (AA) — Türkiye'nin ilk "AIDS'le Mücadele Derneği" îzmir'de kuruldu. Dokuz Eylül Üniversitesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretün üyesi ve derneğin kurucu başkanı Prof. Dr. Melahat Okuyan, düzenlediği basın toplantısında, amaçlanmn, "halkı AIDS'e karşı eğitmek ve hastalığa yakalananlara yardımcı olmak" olduğunu söyledi. \apay ışık deriye zarariı • ADANA (AA) — Yapay ışığın güneş ışınlanndan farklı olarak melanin ve D vitamini gibi doğal koruyucu maddeleri harekete geçirmemesinin deriye zarar verdiği bildirildi. Bilim ve Teknik dergisinin haberine göre ABD'nin New South Velas'da bulunan New Castle Üniversitesi'nde bu konuda deney yapan John Aston ve Ronald Laura, yaptıklan açıklamada, yapay ışığın beyne "yanhş mesajlar" göndermek suretiyle deri kanserine karşı koruyucu rol oynayan endokrini ve bağışıkhk sistemini yanıltarak deri kanserlerine yol açabildiğini söylediler. Fizik okulu • tSTANBLT (AA) — Balkan Fizik Birliği'nin "Parçacık Hızlandırıcılarımn Teknolojide ve Tıpta Uygulamalan" konusunda eğitim verecek olan birinci Balkan Fizik Okulu, dün îstanbul'da açıldı. Çapa'daki Istanbul Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü'nde düzenlenen açıhşta konuşan Balkan Fizik Birliği ve Türk Fizik Derneği Başkanı Gediz Akdeniz, böyle bir okulun Balkan Ulkeleri arasında ilk defa Türkiye*de açıldığını bildirdi. tÜ'nün Baltalimam'ndaki tesislerinde 13 eylüle kadar öğretim verecek okulda Arnavutluk, Bulgaristan, Yugoslavya, Yunanistan ve Turkiye'deki fizik dernekleri tarafından seçilen 5'er doktora öğrencisinin öğrenim göreceğini belirten Akdeniz, fizik okullannın her yıl birliğe üye bir Balkan ülkesinde açılacağını kaydetti. Üner Tan yılın bilim adamı • ERZURUM (AA) — Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Üner Tan, Amerikan Biyografı Enstitüsü'nce 1991 yılının bilim adamı seçildi. Yaptığı başanlı çalışmalar ve aldığı önemli ödüllerle Amerikan Biyografı Enstitüsü tarafından yıhn bilim adamı unvarunı alan Prof. Dr. Üner Tan, 4 bin bilim adamı arasında ilk sırayı alarak bir sertifika ile ödüllendirüdi. Yunus Emre andacak • LONDRA (AA) — 13. yüzyılda yaşamış ünlü Türk şair ve düşünürü Yunus Emre, doğumunun 750. yıldönümü nedeniyle 14-16 eylül tarihlerinde tngiltere'nin ünlü eğitim kenti Oxford'da anüacak. 14 eylülde St. Anthony's College"da Yunus Emre'nin düşüncesi ve şürleri konusunda verilecek konferansta ünlü Ingiliz Türkolog Geoffrey Lewis bir konuşma yapacak. Tek bir tuşa basarak hesap bakiyesinden faiz oranlanna tüm borsa bilgilerinden döviz kurlanna dek her türden bilgiyi OnmOO edmebileceğiniz bir banka ile çalışmanın avantajlannı yaşıyor musunuz DEMİRCOM Hizmelkrinden yararlanmok k'm 188 11 I! DEMIRBANK "İyi günler diler"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle