Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
=r3$â 28 EYLÜL 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
SEÇIM '91
Star çanağı
kaldırdıyor
• İstanbul Haber Servisi
— İstanbl 1 numaralı
Kültür ve Tabiat
Varlıklannı Koruma
Kurulu, tarihi Vezirhan'da
bulunan Starl çanak
anteninin kaldınlması
yönünde karar aldı.
Eminönü Belediyesi'nden
aldığı ihbarı değerlendiren
kurul, Vezirhan'da sonradan
eklenen kısımlann
anndınlması, avlusuna
beton dökülerek yapılan
uydunun da kaldırılmasını
istedi. Bu arada Starl Yaytn
Koordinatörü Vekta
Okur'un bir gazetede
yayımlanan demecinde, "32
ilde bize ait yansıtıcılar
var" demesi üzerine TRT ve
hukukçulann "suç
duyurusunda" bulunmak
üzere çaiışma başlattıklan
öğrenildi.
'Ştikran
mektubu'
soruşturması
• İSTANBUL (AA) —
Sabah gazetesinde
Muammer Yaşar Bostancı
imzasıyla yayımlanan
"şükran mektubu"
haberiyle ilgili
soruşturmaya başlandı.
"Cumhurbaşkanı Turgut
özal'a hakaıet edildiği"
iddiasıyla sonışturma
açılabilmesi için Adalet
Bakanlığı'ndan beklenen
izin, dün Küçükçekmece
Cumhuriyet Savcılığı'na
ulaştı. Başsavcılık
yetkilileri, hakaret
iddiasıyla ilgili olarak
haberi yazan Muammer
Yaşar Bostancı'nın
"talimatla" savunmasının
alınraası için Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı'na
yazı gönderildiğini
bildirdiler. Yetkililer,
haberle ilgili olarak
Sabah'ın sorumlu yazı işleri
müdürünün de ifadesinin
alınacağını belirttiler. Sabah
gazetesinde 17 e>'lül
tarihinde Muammer Yaşar
Bostancı imzasıyla
yayımlanan haberde 1983
yılında seçimleri kazanan
Turgut özal'ın ABD
Büyükelçisi Hupe'ye
teşekkürlerini bildiren bir
mektup gönderdiği iddia
edilmisti. Cumhurbaşkanlığı
sözcüsü tarafından "sahte"
olduğu açıfclanan mektupla
îl^tti' oîarak Cumhurbaşkanı
Targuf Özil da Sabah
şazetesi aleyhine 5 milyar
lıralık tazminat davası
açmış bulunuyor.
MGK toplandı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosa) — Cumhurbaşkanı
Turgut özal'ın
başkanlığında dün Çankaya
Köşkü'nde toplanan Milli
Güvenlik Kurulu (MGK),
ülke genelinde güvenlik ve
asayiş durumu ile dış
olaylardaki gelişmeleri
gözden geçirerek
değerlendirdi. Toplantıda
ülke genelinde güvenlik ve
asayiş durumu ile dış
olaylardaki gelişmelerin
gözden geçirildiği ve
değerlendirildiği kaydedildi.
Çelebi'den
enflasyon
vaadi
• IZMtR (AA) — Devlet
eski Bakanı ANAP Izmir
Milletvekili Işm Çelebi,
enflasyon oranını yüzde
10'un altına düşüreceklerini
söyledi. tzmir Serbest
Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası'nca
düzenlenen "seçimlere
doğru siyasi partilerimizin
ekonomi ve vergi
konusundaki görüşleri"
konulu loplantılann ilkine
katılan Çelebi, Türkiye
ekonomisindeki gelişmeler
ve önümttzdeki dönemde
uygulanması gereken
önlemleri anlattı.
Türkiye'nin altyapı
yatınmlarının büyük ölçüde
gerçekleştirildiğini,
enflasyonun bu nedenle
düşürülemedigini belirten
Çelebi, şöyle konuştu:
"Türkiye'de ne yapmak
istediğimizi ve ne
yapacağımızı ortaya iyi
İcoymak lazun» diye konuştu.
Eczacı'ya 22
yıl hapis
• ÎSTANBUL (AA) —
Yüksek faiz vaadiyle
piyasayı 15 milyar lira
dolandırdığı iddia edilen ve
karşılıksız çek verdiği için
hakkında 115 ayn dava
açılan eczacı Zeynep
Mangır'ın 28 dosyası karara
bağlandı. Kadıköy 1. Asliye
Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmada son
savunmasını yapan Mangır,
hakkındaki tüm suçlamaları
reddetti. Zeyney Mangır,
"Eğer hapiste olmasaydım,
şimdiye kadar bütün
borçlanmı öderdim" diye
konuştu.
Magic Box - DemokrasiKanalı savaşındayeni boyut
Iforum Ajans'a Star yasağıJBIlfL I Magic-Box Genel Müdürü Yekta Okur,
U T A f C a ^ SHP'nin seçim propaganda kampanyasını
^ ^ J haarlayan Torurn Ajans'la ilişkilerini
kestiklerini belirtti ve "Artık bizim için bir reklam ajansı
değil, rakip şirkettir" dedi.
Haber Merkezi — Özel Magic Box te-
levizyonu, SHP'nin 'Demokrasi Kanalı'
girişimini başlatan, daha önce de
SHP'nin seçim kampanyasını hazırla-
makla tanınan Yorum Ajans eliyle hiç-
bir reklam kabul etmeyeceğini duyurdu.
Bu arada, seçim propaganda kampan-
yalan çerçevesinde DSP'nin ve RP'nin,
Magic Box televizyonunun Starl kana-
lına reklam filmi hazırladıkları bildiril-
di. DSP ile RP'nin reklam filmleri ekim
ayı başından itibaren Starl'de gösteri-
lecek.
Magic Box Genel Müdürü Yekta
Okur, Demokrasi Kanalı'run yayına ge-
çebileceğine inanmadığım söyleyerek
"Teknik olarak başannalan miimkün
degil" diye konuştu. Okur aynca
SHP'nin seçim propaganda kampanya-
sını hazırlayan Yorum Ajans'la ilişkile-
rini kestiklerini belirterek "Yorum
Ajans ile çaJışmıyonız. Arbk bizim için
bir reklam ajansı değil, aynı işi yapan
rakip bir şirkettir. Yorum Ajans eliyle
geiecek reklamlan alamayacagımızı ken-
dUerine de du>urduk" dedi.
Bu arada Cenajans tarafından DSP
için hazırlanan reklam filmlerinin ekim
ayı başında Starl televizyonunda göste-
rilmeye başlanacağı öğrenildi. DSP yet-
kililerinden alınan bilgiye göre reklam
filmlerinde Genel Başkan Bttlent Ecevit
ön plana çıkarılacak. Ecevit'in, kadın-
lar, gençler ve kalabalıklar içinde görün-
tülerinin yer alacağı filmlerde 'Göziin-
aydın Türkiye' ve 'Durüst lider Ecevit'
sloganları vurgulanacak. Toplam 1 sa-
atlik 100 reklam kuşağı için DSP'nin
Starl 'e ne kadar ücret ödediğini açıkla-
mayan yetkililer, partinin toplam reklam
propaganda maliyetinin 3 milyar lira
olarak belirlendiğini ifade ettiler.
RP'nin tanıtım faaliyetinin koordi-
nasyonunu üstlenen sinema yönetmeni
Yücel Çakmaklı, 5, 30 ve 120'şer sani-
yelik reklam filmleri hazırlandığını söy-
ledi. Çakmaklı 'nın verdiği bilgiye göre
120 saniyelik filmde Genel Başkan Nec-
mettin Erbakan konuşacak. RP'nin
Anajans tarafından hazırlanan reklam
filmleri, 5 ekimden itibaren Starl'de ya-
yımlanmaya başlanacak, 5 saniyelik rek-
larnda RP'nin sloganlanna yer verilecek.
30 saniyelik reklamda toplumun çeşitii
kesimlerinden 18 ayrı tip (öğrenci, me-
mur, işçi, işsiz, esnaf, işadamı) 15 sani-
yelik bölümde kendi sorunlannı dile ge-
tirecek, diğer 15 saniyede RP'nin bu so-
runları nasıl çözeceğine ilişkin sloganlar
yer alacak. Televizyon için hazırlanan
bu 30 saniyelik filmler, gazetelerde de
reklam olarak yayımlanacak. Reklam
filmlerinin 120 saniyelik bölüm RP Ge-
nel Başkanı Erbakan'a aynldı. Erbakan,
bu filmlerde günlük siyasi konjonktür
içinde, gelişmelere ilişkin görüşlerini hal-
ka duyuracak. 5 ve 30 saniyelik filmler
5 ekimden, Erbakan'ın konuşması 12
ekimden itibaren Starl'den yayımlana-
cak. Reklam filmlerinin yayımianması
19 ekime kadar devam edecek.
'Özel TV'lerin savaşı'
SHP'nin 'Demokrasi Kanaiı'nı açaca-
ğını duyurmasıyla ortaya çıkan 'özel TV
yanşT çağdaş teknolojiyle yapılan bir tür
'televizyon savaşlan'na dönüştü. De-
mokrasi Kanalı, parazit yapılacağı ya da
engelleneceği korkusuyla yansıtıcı koya-
cağı yerleri ve yayın yapacağı kanal ile
bandı son ana, kadar gizli tutmaya ka-
rar verirken SHP Genel Sekreter Yar-
dımcısı Fikri Sağlar, "Belirli çevreler
baskı yapıyorlar. Almanya'dan ya>ının
engellenmesi için girişimlerde bulunu-
yorlar. Ancak başaracağız" dedi. Sağ-
lar, "Bunun yanında, anten koyacağı-
mız yerlere parazil yapıcı aletler de koy-
ma çabasındalar. Ancak gerek Alman-
ya'daki gerek Türkiye'deki her turlü ya-
sal ve teknik hazıriık tamamlandı. De-
mokrasi yöniındeki engelleri bu kanal-
dan teşhir edecegimiz için korkuyorlar"
diye konuştu.
Demokrasi Kanalı sorumlularından
Melek Taylan da şunları söyledi:
"Biz kendi açımızdan tamamen hazır
dunımdayız. Programlanmız da hazır.
1 ekimden başlayarak 4 gün siireyle de-
neme yayını yapacağız. Bu sttre içinde
yayını iyi alamayan yeıierin bildirilme-
si için telefon numaralan verecegiz.
Bundan sonra özellikle iiç büyük kent-
te yayını gerçekleştirecegiz."
2 saat süreli yayının kendilerine bu
aşamada yeteceğini vurgulayan Taylan,
yayından Almanya üzerinden yaym ko-
"nusunda da bir sorunları olmadığmı be-
lirtti.
Magic Box Genel Müdürü Yekta
Okur ise Demokrasi Kanalı'nın yayına
geçebileceğine inanmadığım söyleyerek
"Teknik olarak başarmalan miimkün
degil. Bu nedenle onların bizim yayın-
lanmızı etkileyebileceklerini göz önune
aiarak bertaangi bir onlem almayı dii-
şünmüyoruz" açıklamasına yer verdi.
Okur, karşılıklı ya da yan yana kuru-
lacak yansıtıcılann birbirlerini etkileme-
leri olasılığıyla belediyelerin Starl 'i ve-
ren yansıtıcılara Demokrasi Kanah'nı da
vermeleri için ek bir parça yerleştiraıesi
karşısında alacaklan önlemlere ise özetle
şöyle değindi:
"Yayında bir değisiklik olur ya da bir
engelleme yapılırsa ertesi gttn daha giiç-
IÜSÜDU koyacak dunımdayız. Nitekim
Gebze'de belediye yansıtıcıyı bizden al-
dı. Biz ertesi gün kendi yansıbcımızı kur-
duk."
öte yandan Starl yayınlanm engelle-
me eğiliminde olan SHP'li belediyelerin
ek bir parça ile Demokrasi Kanaiı'nı
yansıtmaya hazırlandıkları bildiriliyor.
îstanbuTa asıkm 60 tonayakınplastik hayrak toplanmazsa doğaya zamn 200yüsürer
Erken kalkaıı bayrağı asarÇevrecilerin kaygıyla izledikleri Istanbul'daki
cadde, sokak ve meydanların plastik
bayraklarla donatılmasının hiçbir izne bağlı
olmadığını belirten siyasi parti yetkilileri,
'isteyen istediği yere bayrağını asar' diyorlar.
BEHZAT ŞAHİN
tstanbul'da siyasi partilerin
tüm hınyla sürdürdükleri "bay-
rak yanşı"nın galibi şımdilik Re-
fah Partisi. Çevrecilerin kaygıyla
izledikleri İstanbul cadde, sokak
ve meydanlannm bayraklarla
donatılmasının hiçbir izne bağ-
lı olmadığını belirten parti yet-
kilileri, "isteyen istediği yere
asar" diyorlar. Böylelikle "erken
kalkanın istediği yere istediği
kadar" astığı plastikten yapılma
parti bayrakUrının seçimlerden
sonra kaldınlmaması halinde
doğaya vereceği tahribatın
200-300 yıl sürecegi öne sürülü-
yor.
60 tonu aşkın bayrakla dona-
tılan İstanbul için kaygılanan
çevreciler ve cevre bilimciler, se-
çimden sonra "bayragını topla-
yan parti, ne kadar cevreci oldu-
gunu da kanıtlayacak" diyorlar.
Siyasi partilerin propaganda
malzemelerinde geri kazanılrmş
kâğıt ve bez türü maddeler kul-
lanılmasının doğa ve çevre için
daha yararlı olacağı da belirti-
liyor.
Erken genel seçime kısa bir
silre kala siyasi partilerin propa-
ganda yanşı da hız kazandı. Bu
dönemde en fazla kullanılan
propaganda malzemesi, İstan-
bul başta olmak üzere tüm kent-
lerde sokaklara, caddelere asılan
plastikten yapılma bayraklar.
Refah Partisi "bayrak yanşf'nda
önde görünüyor. Şimdiye kadar
15 tonu aşkın plastik bayrak
yaptıran RP, neredeyse tüm so-
kaklan donatmış durumda. Di-
ğer siyasi partiler de "bayrak ya-
nsı"nda ön sıralara geçmek için
sürekli siparişler veriyor. Bunla-
nn toplamı şimdiden 60 tonu aş-
mış durumda. Polietilenden üre-
tilen plastik bayraklar, seçimden
sonra ciddi bir çalışmayla tekrar
toplanmadığında, doğaya
200-300 yılda giderilemeyecek
bir zarar verecekler. Katı Atık
Türk Milli Komitesi Başkanı ve
Boğaziçi Üniversitesi öğretim
üyesi Prof. Kriton Curi, siyasi
partilerin seçimden sonra "ister
galip, ister maglup olsunlar",
özellikle plastikten yapılan pro-
paganda malzemelerini toplaya-
rak geri kazanım yoluna gitme-
leri gerektiğini belirterek "Seçim
propagandası için kullandıkla-
n malzemenin, estetik ve çevre
kirletme kaynağı olup olmama-
sı, o partinin ne kadar 'çevre
dostıi' olduğunu gösterecek"
diyor.
Prof. Kriton Curi, propagan-
da malzemelerinin çevreye ve
doğaya verecekleri zaran, buna
karşı ne yapılabileceğini anlatı-
yor, doğanın 20 Ekim erken ge-
nel seçiminden en az zararla çık-
ması için öneriler getiriyor:
"ÖzeHikle polietilenden üreti-
len plastik bayraklann doğaya
yapacağı tahribat çok büyük.
Bunlar gelişi güzel çevreye yayı-
brsa 200-300 yıl dayanarak çev-
re kirliligi yaraür. Türkiye'de bu
tip çöpleri sistematik olarak ya-
kacak fınnlar olmadıgından
bunlar çöplüğe atüacaklar. Çöp-
Hikte de uzun süre doğayı kirle-
tecekler. Siyasi partiler, ister ga-
lip ister maglup olsunlar, bu
bayraklan seçimden sonra top-
layıp tekrar kullan'abikcekleri-
ni ayvarak digerierini de geri ka-
zanım için gerekli yerlere versin-
ler. Seçim propagandası için
kullanılan malzemelerin, estetik
ve çevre kirletme kaynağı olup
olmaması, o partinin ne kadar
'çevre dostu' olduğunu gösterir."
Curi, siyasi partilerin plastik
malzeme yerine kâğıt ya da bez
kullanmalarının hem çevre açı-
sından hem de geri kazamm açı-
sından daha olumlu olacağını'
belirtti.
Siyasi partilerin cadde ve so-
kaklara görsel propaganda mal-
zemeleri asmaları izne bağh de-
ğil. İsteyen parti istediği yere is-
tediği oranda bayrak, afiş gibi
propaganda malzemesi asabili-
yor.
CÜNEYT ARCAYÜREK
YAZIYDR
AzizNesin, erken seçim öncesisiyasipartileri Cumhuriyefe değerlendiniv
'Arök siyasi ahlak iflas etti'REFİK DURBAŞ
"Halkın gözüne baka baka açıkça ya-
lan söylüyorlar. Halk da bu yalanlara
tepki göstenneyecek biçimde alıştınlmış
bulunuyor. Bu 'yalama olmak' demek-
tir. Türkiye için asü tehlikeli durum bu-
dur."
"Seçioüer" der demez Aziz Nesin böy-
le başlıyor konuşmaya.
Aziz Nesin'le yaklaşan seçimleri, par-
tileri, partilerin vitrinini, 12 Eylül'den
günümüze ulaşan politik gelişmeleri de
anımsayarak konuşuyoruz. Nesin sözle-
rini sürdürerek önce bir genellemede bu-
lunuyor:
"Bu seçimler, siyasi ahlakın büsbütün
iflas ettiğinin göstergesidir. Bizde her za-
man politika temiz insanlann giremeye-
ceği kadar kirli bir ortamdı. Ama hiç-
bir zaman politika bugıinkü kadar say-
gınlığını yitirmedi."
— Söze istersiniz 12 Eylül'den başla-
yalım.
"Bütün partiler 12 Eylül'e karşı olduk-
lannı ya açıkça söylüyor ya da belli edi-
yorlarsa da 12 Eylül'ün getirdiği antide-
mokratik zorbalıklardan yararlanmanın
da yollaruıı anyorlar. Örneğin sandığa
gitmemek yurttaşın demokratik hakkı
iken 12 Eylül'ün getirdiği yasağa uyarak
buna karşı gelmiyorlar. Yurttaşın seçimi
ve partileri protesto etmek hakkı vardır
ve bu hakkını oy sandığma gitmemekle
gösterir. Oy vermeyenlerden 50 bin lira
ceza aimak hem antidemokratiktir hem
de insan haklanna aykındır. Beyaz oy
vermekle protesto edilemez. Seçime gi-
ren partilerin hepsi 12 Eylül'ün getirdi-
ği bu zorbalıktan yararlanmak istiyor.
Çünkü zorla seçim sandığına götürüle-
cek olan yurttaşlann kendi partilerine oy
vereceğini sanıyorlar;'
— Kimi partiler bir seçim ittifakına
girdi, kimileri birleşti. Bu konuda neler
söyleyeceksiniz?
"SHP Kürtçülük yaptıkları savıyla
partiden çıkardığı milletvekillerini Gü-
ney ve Güneydoğu'daki insanlan kandı-
np oylarını almak için yeniden partisi-
ne aldı. Bu insanlar SHP'ye girebilmek
için yine antidemokratik yasalar yüzün-
den kendi kurduklan Halkm Emek Par-
tisi'nden kendilerini kovdurmak zorun-
da bırakıldılar. Partiyi kuran kurucula-
nn partilerinden kovulmaları gerekiyor-
du. Partinin yönetim kurulu onları par-
tiden kovmayınca, onlar yönetim kuru-
lunu kovarak getirdikleri yeni yönetim
kumlunca kovularak SHP'ye girdiler.
— Partilerin "vitrin"i size nasıl görü-
nüyor?
"Partiler şarkıcılan, sinema artistleri-
ni, arabeskçileri, onlann popülaritesin-
den yararlanmak için aday gösterme ya-
nşma girdiler. Bu insanlann 'Taş ycrin-
Partiler Bütün partiler
12 Eylül'e karşı olduklarını
söylüyor ya da belli
ediyorlarsa da 12EyIül'ün
getirdiği antidemokratik
zorbalıklardan
yararlanmasının da yollarını
arıyorlar.
SHP Kürtçülük yaptığı
savıyla partiden çıkardığı
milletvekillerini
Güneydoğu'daki insanlan
kandırıp oylarını almak için
yeniden partisine aldı.
Ecevit 1980 öncesi
'toprak işleyenin su
kullananın' diyen Ecevit
TÜSİAD'ın gönlünü hoş
edecek şekilde değiştiğini
itiraf etmek zorunda
kalmışîır. Bülent Ecevit ve
Rahşan Ecevit ikilisinin
partisinin adı hâlâ
Demokratik Sol Parti'dir. Aziz Nesin: Yalan söylüyorlar
de ağırdır' denildiği gibi elbet kendi ağır-
lıklan vardır. Ancak bunlann yasa ko-
yucu olmaları ve örneğin yasa koymak-
ta bir hukuk profesörü ya da bir aydın-
la eş değerde bulunmaları, öyle bir par-
lamentodan hangi düzeyde yasaların çı-
kacağını gösterir.
Kimi adaylar sağladıklan kariyer,
püplise ve karizmatik ortamlaruun avan-
tajı ile birbirine karşıt olan iki partiyle
birden seçim öncesi bakanlık pazarlıgı
yaparak hangisi bu olanağı vermişse o
partiden aday olmuşlardır."
Devletten para almak
— Bir de aday olmak için "parab" ol-
mak gerekiyor galiba...
"Evet, seçime giren partiler devletten
aldıklan paranın dışında ancak partile-
rine bagaşta bulunanlan aday gösteriyor-
Iar. Böylece partilere adaylar milyonlar
vermek yanşına girmişlerdir. Örneğin üç
özel hastanenin sahibi olan bir bayan,
partisine bir milyar vermiştir. Bütün bu
paralann karşılığında nelerin alınacağı-
m Türkiye halkı düşünmelidir!'
— Bu seçimde DSP'nin durumunu
nasıl yorumluyorsunuz?
"1980 öncesi 'Toprak işleyenin, su
kullananın' diyen ve bir zamanlar Tür-
kiye'nin gerçekten umudu görünen Bü-
lent Ecevit, TÜSİAD'ın gönlünü hoş
edecek biçimde değiştiğini itiraf etmek
durumunda kalmıştır. TÜSİAD yetkili-
leri de bunu eğlenceli bir biçimde Bülent
Ecevit'in liberalleştiği yolunda yorumla-
mışlardır. Bülent Ecevit ve Rahşan Ece-
vit ikilisinin partisinin adı hâlâ Demok-
ratik Sol Parti'dir. Bu nasıl solsa... Se-
çimde, ancak parlamentoda bulunan
paTtiler devletten para alabilirken salt
Bülent Ecevit ve Rahşan Ecevit ikilisinin
partisinin de devletten para alıp SHP'nin
oylarını bölmek amacıyla seçime giren
partilerin devletten para alma yasası çı-
kanlmıştırî'
— Seçimierde ANAP'ın yabancı bir
reklam ajansını kullanmasını nasıl gö-
riiyorsunuz?
"Bu seçimde bir pohtika rezaleti de ya-
bancı reklamcıların kullanılmasıdır.
Türkü Türke Türk olmayan birileri ta-
nıtacaktır. Bu, apaçık bir siyasi maska-
ralıktır. Seçimi diş macunu, after shave,
kâğıt peçete ve kadınlann regl bezi rek-
lamlanndan ayirt etmemek demektir. Bu
reklamcılar kendi kültür ailelerinden
olan başka halklann seçim reklamını ya-
pabilirler. Türkiye'de seçim reklamı yap-
maları düpedüz kötü malı iyi diye hal-
ka yutturmaları demektir!'
"Mektup" olayı
— Cumhurbaşkam Özal'ın yazdığı id-
dia edilen "mektup" için neler söyleye-
ceksiniz?
"Özal'ın 1983 seçiminden sonra yaz-
dığı söylenilen mektubun bu seçim Ön-
cesinde yayımianması da bu seçimin dü-
zeysizliğini gösterir. Mektup gerçek ol-
sun ya da olmasın, ondan çok daha
önemli olan böyle bir mektubun özal'a
yakıştırıimış olmasıdır. özal böyle bir
mektubu yazmanuş olsa bile böyle bir
mektup Özal'a uygun düşmektedir ki
tam seçim oncesinde ortaya çıkanlmış-
tır:
1
Ardı ardına sorulardan sonra durup
bir soluk ahyor Aziz Nesin ve düşünce-
lerini şöyle özetliyor: "Bu ve bunun gi-
bi daba pek çok politikanın saygıolığuu
düşüren olaylar sayabiliriz. Böyle bir
kompozisyonla oluşacak olan Medis'ten
ne bekleyebiliriz?"
Bu kez soruları Aziz Nesin sıralıyor:
"Başta anayasa olmak üzere antide-
mokratik yasalann değiştirilmesini mi?
Yoksa kendi öz cıkarlanna uymak ko-
şuluyla kimi yasalan değiştirir gibi gö-
riinmeteri mi?"
Parlamentonun düzeyi
Soru sormama zaman bırakmadan
konuşmasını sürdürüyor Aziz Nesin:
"Seçim öncesi Özal'ın cumhurbaşkan-
üfına karşı gelen partiler 'Ayağa kalkma-
yız, elini sıkmayız' gibi çocukça tepki
gösterisinde bulundular. Oysa Özal'ı
cumhurbaşkanı kabul etmemek çok ko-
laydı. Parlamentodaki SHP ve DYP mil-
letvekilleri mffletvekflliklerinden istifa et-
miş olsalardı Turgut Özal, Cumhurbaş-
kanı olamazdı. Ama onlar günde bir
milyon liraya yaklaşan aylıklanndan, o
güzel lojmanlanndan, Meclis'teki özel
odalanndan, sekreterlerinden, ücretsiz
telefon, teleks ve telefakslanndan ve da-
ha birçok olanaklanndan vazgeçemedi-
ler. Yeni seçimle kunılacak parlamento-
nun siyasi anlamda bundan daha düzeyli
olacağına inanmıyonım. Bütün bu say-
dıklanmdan çok daha kötüsü şudun
Halkımız yıliardan ve yıllardan beri bu
kokuşmuşluğa, bu düzeysizlige, bu ara-
besk polîtikaya alıştınlmış olduğundan
tepki göstermemektedir. Hatta pek ço-
ğu aynı yollarla başan f ırsatı aramakta-
dır."
Öyleyse ne yapmamız gerekmektedir?
Ben soracağım soruyu düşünürken yine
kendisi soruyor ve yanıtım veriyor:
"Bu durumda ne yapmamız gerekir?
Hepimizin düşünmesi gereken budur.
Bir çözüm reçetesi gosteremiyonım. Kar-
şı koymak için bir tepki olarak bir bil-
dirge vayımlamavı düşündükse de somut
bir sonuç umudu görülmediğinden bun-
dan da vazgeçtik."
Aziz Nesin, "Düşünmemiz gerekiyor"
diye konuşmanın ucunu bağlıyor.
"AMAP'ımız Var, Bir de
Başkanımız, Ne Yok?"
ANKARA — Almanya'da koalisyon gediklisi Genscher'e
benzer bir rol oynamaya hazırlanırken meğer Mesut Bey'in
çok daha uzun vadeli, kâğıt üzerinde çok değerli planlan
varmış!
Yenilikçi liderin parlamentoda "Genscher rolü"ne soyun-
duğunu yazdtğımızın ertesi, sözü dinlertir bir ANAP'ltdan de-
ğişik, ama tamamlayıcı bilgiler aldık. Büyük bir titizlikle SÖ-
çilebilir bölgelerde birinci sıraya yerleştirdiği 50-60 arkada-
şıyla, özellikle Demirel'in vazgeçemeyeceği koalisyon orta-
ğı konumuna gelmeyi hesaplayan Mesut Bey önümüzdeki
yıllara yaygın planlar üzerinde çalışıyormuş.
Bir yandan vazgeçilemeyen ortak rolünü kesecek, öte yan-
dan pusuya yatacakmış. Hem hükümet olacak hem de De-
mirel'in "fani hayattan ayrılacağı günü" ya da liderliğini sür-
düremez hale geleceği zamanı bekleyecekmiş.
Sağ oylar, kimine göre yüzde 54'lerde. Kimileri, yüzde
45'terden söz ediyor. Yüzde 54 veya 45, Mesut Bey için fark
etmiyor. Lider tarlasının son nadide çiçeğınin hedefi, Demi-
rel engeli kalkar kalkmaz ANAP'la DYP oylarını bir araya top-
lamakmış.
Bir ara söz edilmisti bu plandan. Ama; Mesut Bey'in, De-
mirel'in ölümünü bekleyeceği ya da eli ayağı tutmaz duru-
ma gefip DYP'nin başından ayrılacağı güne umut bağladığı
ilk kez duyuluyor. Ne hayal gücü!
Üstelik kimin önce öleceğini, kimin çaiışma gücünden yok-
sun kalacağını; dini bütün siyasetçilerden olduğunu liderlt-
ğe soyunduğundan beri cuma namazlarına giderek kanıt-
layan Mesut Bey, herhalde, çok daha iyi biiir. Ne çare, bir
kez gözler gerçeklere kapanmasın. örneğin, karalama ça-
balarında EZOP'u kuflanan yenilikçi liderimiz, Demirel'ı es-
ki bir kurda benzetiyor, kurdun ağzındaki kanları anlatarak
1980 öncesine göndermeler yapıyor.
Oysa eski bir partinin karanlık dehlizlerinden 1980 önce-
sinin kanlı olaylarını yönetenlerin önde gidenleri, bugün Me-
sut Bey'in başdanışmanı. ANAP listelerinde ön sırada yer
alıyorlar.
TÜSİAD'daki konuşmasında "birçizgi adamı" olduğunu
özenle vurguluyor. Ne kendisine ters düşenlerle ne de ça-
tıştığı kişilerte asla "ittifak aramayacağını" soyiüyor. "Bu yol
nereye götürürse razıymış!"
Böylece, kendine özgü nobran, anut kişiliğini parti politi-
kasına dönüştürdüğünü, inişli çıkışlı siyaset adamı görürt-
tüsü vermeyeyim derken yasam savaşımındaki partiyi de be-
raberinde sürükledtğini itiraf ediyor.
Bir çizgi adamı olmak için ters düştüğü insanlarla "ilele-
bet ve müebbet" siyasal dargınlıklara bağlanmak geçersiz
bir yol. Kaldı ki politikada değer verilen insan olmak, daha
önemlisi devlet adamı diye anılabilmek için ilkelere bir ya-
şam boyu sadık kalmak önemsenen ilk ve son koşul. Kırıl-
dığı, küstüğü kışilerle bir araya gelmeyecekmiş? Siyasetin
kurallarından mı söz ediyoruz, yoksa evcilik mi oynuyoruz?
Kimi yazarlarımız da zaman zaman evcilik oyununa katı-
lıyor. Yüzde 12'lerde sürünen ANAP oylarının Mesut Bey'le
birden yüzde 20'lere yükseldiğini sürekli yineliyorlar. Ağzı
tatlansın diye liderımize elma şekeri uzatıyorlar.
Arada sırada Magic Box'u izliyor musunuz? VerdiğLpa-
ralı reklamlardakı "Hadi Bakalım" adlı şarkının hemen ba-
şında ANAP halkımıza soruyor:
"ANAP'ımır var, bir de başkanımız / Ne yok?"
Yanıt: Halkın oyu ve güveni!
Meclis'e Alman
asıllı aday
. BURSA (AA) — Sosyalist
Parti, 20 ekimde yapılacak er-
ken seçim için Bursa'dan "U-
ginç ve renkli" adaylar göster-
di. Alman asıllı Türk vatanda-
şı Karl Gügümüs de Bursa 1.
bölge beşinci sıradan SP adayı
oldu. Karl Gügiimüs'Un eşi Ra-
bia Engin 2. bölgeden, kayın-
biraderi Ünal Türkoglu da 1.
bölge sekizinci sıradan aday
gösterildi.
Almanya'da işçi olarak çalı-
şırken Türk hemşire Rabia En-
gin ile tamşıp Türkiye'ye turist
olarak geldikten sonra Rabia
Engin ile evlenen ve TC vatan-
daşlığına geçerek Mesut Engin
adını alan Karl Gügümüs, "iş-
çi ve köylünün bakkını savun-
mak için" SP'den aday oldu-
ğunu söyledi.
Karl Gügümüs, Türkiye'ye
geüş ve politikaya atılış öykü-
sünü şöyle anlattı:
"Ben de bir fabrikada işçiy-
dim. 1976 yılında eşim Rabia
Engin ile Almanya'da tamştun.
Almanya'da hemşire olarak ça-
uşan Rabia ile aynı yıl turist
olarak geldiğim Türkiye'de 7
ay boyunca 16-17 il dolaştım.
Türkiye'yi çok sevdim.
Almanya'ya döndükten son-
ra yeniden işçi olarak çalışma-
ya başladım ve Rabia ile evlen-
dim. 1978 yılında eşimJe birlik-
te Türkiye'ye dönüş yaptık.
Aynı yıl TC vatandaşı olmak
için müracaat ettim. 1979'da
da başvurum kabul edildi ve
TC vatandaşı oldum. Mesut
Engin adını aiarak Inegöl'e
yerleştik. ÇesitK işyerlerinde as-
gari ücretle çalışmaya başla-
dım. tnşaat işçiligi, fayanscıhk,
radyo-TV-teyp tamircUiği, ku-
rabiyecUik, kereste işçiligi yap-
tım."
Politikayla Almanya'da
16-17 yaşlanndayken tamştığı-
nı, Alman Sosyal Demokrat
Parti (SPD) için çalışüğmı kay-
deden Mesut Engin, DSP'nin
kuruluşunda tnegöl ilçe örgü-
tüne üye olduğunu, daha son-
ra DSP'nin fikirlerini beğen-
mediği için aynldığını söyledi.
Engin, 1990 yılında SP'ye üye
olduğunu ve 2 haziran 1990'da
yeni belde olan Cerrah'da be-
lediye başkanlığına adaylığuu
koyduğunu büdirdi. Engin şun-
ları söyledi:
"O suralar tnegöl'de oturdu-
ğum icin ben ve eşim Cerrab se-
çimlerinde oy kullanamadık.
Seçimlere ANAP ve DYP çok
yüklendi. Akrabalık ilisldleri
de öne çıkınca parti nkbierimi-
zi benimsemeye birçok kişiden
oy alamadık. Bana o zaman 6
oy çıkıruşö. SP'yi işçi, emekçi
ve köylülerin hakkını savundu-
ğu için seçtim."
İSTANBUL SANAYt ODASI DERGİSİ
•AMERİKA BİRLEŞtK DEVLETLERİ'
ÖZEL SAYISI
Kamu kunımu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan İstanbul Sa-
nayi Odası (İSO) aylık yayın organı olan İSO dergisi, Türkiye'nin
yakın ekonomik iliskiieri olan yabancı ülkeler hakkında yayımladıgı
özel sayılarda bu ülkelerle ilgili olarak Türk sanayicisi ve işadanunın
ihtiyaç duyabileceği her türlü bilgiyi içeren ayrıntıh makale, etüd ve
yazılara yer veriyor.
Bu yıl içinde yayımlanan ve büyük ilgi toplayan "Almanya",
"Ingiltere" ve "Fransa" özel sayılarından sonra "Amerika Birleşik
Devletleri" özel sayısı için hazırlıklara başlanmıştır.
Kanada ile serbest ticaret anlaşması imzalayan ABD'nin bu kez
Meksika'yı da bu kapsama almak istemesi dünyada yeni bir dev ti-
cari gnıplasmanın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Tekstil ve kon-
feksiyon kotalanndaki yuzde yıiziere varan artışlardan sonra Türk
ihracatçısının tüm sektörlerde ağırlık vererek yaklaşması gereken Ku-
zey Amerika pazanna girijte karşılajılabilecek sorunlar, ABD'de pa-
zarlama yöntemleri, dağıtım kanalları, Amerikan yasalannda öngö-
rülen ücari düzenJemeler, ABD'de sirket lıpleri, bu tflkede i; yapa-
cak, şirket kuracak, şube acacak Türk müteşebbislerinin bilmeleri ge-
rekli temel bilgiler, çifte vergilendirme hükümleri, Chapter X ve XI
gibi özel iflas ve konkordato düzenlemcleri, Türk ihracatcılannın sık
sık karsılajabildiği antidamping ve telafi edici vergiler konularıyla
iki ülke arasındaki ticarete ilişkin ayrıntıh açıklamalann yer alacağı
bu özel sayı tstanbul Sanayi Odası dergisine ek olarak veflcreısizda-
ğıtılmaktadır.
Türk sanayicisi ve isadamımn uzun yıllar kullanabileceği bir refe-
rans kitabı niteliğindeki "Amerika Birleşik Devletleri" özel sayısı-
na, sundukları hizmet veya urunleriyle ilgili olarak ilan vermek ve
ayrıntüı bilgı almak ısteyenler aşağıdakı telefon ve fax aracılığıyla
temas kurabilırler.
tstanbul Sanayi Odası Dergisi
Genel Yayın Müdürü Turcan özbek
Meşrutiyet Cad. No: 118
Tepebaşı-lstanbul
Telefon: 149 18 93
Fax: 149 39 63
Basın: 36719