19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
=^£â 16 EYLÜL 1991 HABERLER CUMHVKIYET/5 SECIM '91 • • • • ^ r • • 'Yenf atamalar • ANKARA (AA) — Enerji ve Tabii Kaynaklar, Sağlık ve KüJtiir bakanlıklarına atamalar yapıldı. Bugünkü Resmi Gazete"de yayımlanan karara göre Maden Tetkik ve Arama Genel Mudürlüğü Batı Karadeniz Bölge Müdürü Orhan Küsku görevinden alındı. Bölge müdürlüğüne, aynı yer bölge müdür yardımcısı Yakup Karslıoğlu getirildi. MTA Orta Anadolu 3. Bölge Müdurlüğü'ne de Bölge Müdur Yardımcısı Fahrettin Cevher atandı. Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdür Yardımcıhğı'na da İdari lşler Daire Başkanı Mehmet Çatana getirildi. Açık bulunan Telif Hakları ve Sinema Genel Müdür Yardımcıhğı'na, Istanbul Kartal Belediye Başkanlığı Basın Yayın ve Halkla llişkiler Müdurü Meliha Okumuş, Batman ll Kültür Müdurlüğü'ne ise Aydm ll Kültür Müdürü Ozgen Karaca atandı. SHP bol keseden atıyor • ANKARA (UBA) — Maliye ve Gümruk Bakanı Adnan Kahveci, "Erken emeklilik, mevcut emeklilerin sefaletidir" dedi. Kahveci, SHP lideri Erdal Inönü'yü "üç beş oy fazla almak için erken emeklilik vaadinde bulunmakla" suçladı. Maliye ve Gümruk Bakanı Adnan Kahveci, SHP lideri Inönü'nün "erken emeklilik vaadiyle mevcut emeklileri tehdit ettiğini" belirtip şunları söyledi: "Zaten 1983 öncesi yapılan erken emeklilik sonucu emeklilerin maaşları zorlandı. Tekrar erken emeklilik gelirse mevcut emekliler sefıl olurlar. Ama SHP hesap kitap bilmediği için bol keseden atıyor. 1983 öncesi yapılan yanlışlarla emekliliği gerçekten hak edenler mağdur edildi. Çok çalısanın, çok prim öde> r enlerin paraları az çalışanlara da verildi. Emeklilerimiz mağdur olmak istemiyorlarsa, hesap kitaptan yoksun muhalefete Oy vermesinlerf' Demirel'in mesajı • ANKARA (AA) — DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, 27 Mayıs döneminde yargılanarak idam edilen eski bakanlardan Hasan Polatkan'ın ölüm yıldönümü dolayısıyla eşi Mutaharra Polatkan'a bir mesaj gönderdi. Demirel'in mesajı şöyle: "Muhterem eşiniz, değerli insan, büyük devlet adamı Hasan Polatkan'ın acı bir şekilde aramızdan aynlışının yıldönümünde aziz hatırasını saygı ile anıyor, sizlere taziyetlerimizi sunuyoruz" 'Amacımız eğitinıde refonrf • ANKARA (AA) — SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, ANAP döneminde eğitimin kalitesinin giderek düştüğünü, işsizler ordusunun amaçsız ve ilkesiz eğitimden kaynaklandığını öne sürerek iktidara geldiklerinde eğitimde reform gerçekleştireceklerini söyledi. Hikmet Çetin, bugün başlayacak yeni eğitim yüı dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, eğitimin çeşitli şorunlarına dikkat çekti. Öğrenci ve öğretmenlerin yeni sorunlar ve kısıtlı imkânlarla yeni öğretim yılına başladıklarını anlatan Çetin, eğitimin yıllardır ihmal edilen sorunlarla içinden çıkılmaz bir haie geldiğini söyledi. İlkokula yeni başlayan bir öğrenci için yaklaşık 1 milyon lira harcama yapılması gerektiğini, seçim sıkıntısıyla uğraşan ailelerin ise çocuklarına önlük, kitap alamaz hale geldiğini belirtti. Çamhbel Belediye Başkanı öldü • TOKAT (Cumhuriyet)— DYP'li Çamhbel Belediye Başkanı Halim Er öldu. Er, oğlu Kadir Er'in düğün gecesi kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. 57 yaşında ölen Halim Er, 1989 seçimlerinde DYP'den ikinci kez Çamhbel Belediye Başkanı seçilmişti. Inönü-Ecevit kıran kıranalç Poliüka Senisi — SHP Genel Baş- kanı Erdal İnönü üe DSP Genel Başka- nı Biilent Ecevit, tam bir söz düellosu- na girdiler. Ecevit dün de SHP'nin ve İnönü'nün yeterince denendiğini, iılke- nin deneme tahtası olmadığını söyledi. İnönu de buna yanıt olarak Ecevit'in CHP'de iken gosterdiği demokrasi bağ- lılığını anık göstermediğini belirterek "Keskin sirke küpiine zarar verir" dedi. înönu ile Ecevit arasındaki söz duel- losu, geçen hafta İnönü'nün İzmir'deki konuşmalanyla başladı. İnönü. "DSP'ye oy vennek, ANAP'a oy vermektir. Ece- vit'in sözlerine kanmayın, iyi düşünün. Ecevit, demokrat soJ, sosyal demokrat falan arük değil" demişti. Aynca, seçim- lerde kendisinin denenmesini istemişti. Ece\it, bu sozleri önceki gün ya- nıtlayarak "DSP'ye verflecek oylann ANAP'a neden yarayacağı büinmez, ama SHP'ye verilecek oylann HEP'e veriimiş olacağı ortada" dedi. DSP lideri Ecevit, dün yeni bir açık- lama yaparak înönü'nün "Ben denenme- dim, denenmemişe oy verin" sözlerini eleştirerek "Memleket deneme tahtası değildir. Kaldı ki millet. son yıllarda SHP'yi de, Sayın Inonü'yü de yeterince denemiştir" şeklinde konuştu. Ecevit, İnönü'nün kendi partisi için- de yaptığı ayak oyunlarını örnek göste- rerek şu gorüşe yer verdi: "Millet İnönü'yiı. Halkçı Parti'yi SHP'ye katanları nasıl harcadıgını gö- rcıck denemiştir. 1987de DSP'yi etemek uğruna Özalia nasıl el ele verip ANAP'ı nasıl ikıidar yaptığını görerek denemiş- tir. 1989'da 'sine-i millet' sözünden nasıl cayıp erken secitni nasıl engellediğini ve Özal'a nasıl cumhurbaşkanlığını sundu- ğunu görerek denemiştir. Son olarak da millet Erdal İnönü'yu bir yıi önce bölii- cülüğe prim vermekle suçlaşıp kovduğu kimseleri, şimdi seçime giderken nasıl bagrına bastığıaı görerek denemiştir." Ecev it, açıklamasının son bölumunde ise milletin, İnonü ile birlikte SHP'yi de, yıllardır ne denli pısırık bir muhalefet yaptığını ve belediyeleri nasıl yuzüne gözüne bulaştırdığını görerek denediği- ni belirterek "Bu kadar deneme yetmez mi" diye sordu. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü de Galerİ • Atölye 146 97 38 • 132 64 26 y • / X ^ / I • ^ resım seramik ^ ; ' tatı-mücevher fotoğraf güzel sanatlara /hazırhk H. î Ç İ - U. S O N l D İ L B Y E N H E R K E S E A Ç I K S A N A T Ç A L I Ş M A ' L A R t istasyon sanat evi TtŞVİKIYE MaçlCd Cad. 41/7 Maçka Palas 140 56 50-130 66 1 I Rl \KÖY Fu'mdendi C.ul 3r\S-\V\TKÖSKT" T 3X541 ^! ">?-3 KTA SANAT MERKEZİ RESİM ONARIMINI BİZ YAPARIZ CUL PINAR Restoratör & Ressam MÜCE UÇKAN Restoratör & Ressam Muradlyebayır Sok. Ece Apt. 73/75 D.1 Teşvikiye Tel: 161 45 O9-159 79 91 stilist ıç mımar , ' • O L M A K İ S T E Y E N L E R İ Ç l Y E T E N E K $ L N A V I İ L E Ö Ğ R E N C İ A L I N A C A K T I R Ö N K A Y , I T L A R : 1 5 - 3 0 E Y L Ü L 1 9 9 1 S I N A V 1 - S E K İ M ' 1 9 9 1 istasyon sanat evi TLŞ\ İK.İYL Maçka Cad. 41/7 Maçka Palas 140 56 50-130 66 17 ERENKÖY Etemetendi Cad. 36 SANAT KÖŞKÜ 38541 31-32-33 Mimarlık ve Güzel Sanatlara HAZIRLIYORUZ ÎÇMİMAR-GRAFİKER SmîST-MODELİST YETİŞTİRİYORUZ Hafta içi ve hafta sonu kayıtlanmız baştamıştır 346 97 75 - 348 65 30 - 349 18 67 Altıyol - KADIKÖY KOMET ifşa ediyor 17 Eylül 1991 Sall • Saat: 17.30-20.29 CENEVİZ KAHVESİ Oemanzade Sok. No.17/19 Ortaköy Tel: 161 48 73 MANKENIIK FOTOMOOELUK REKLAM FILMI OYUNCULUĞU meslegıraz veya nobniz olaOılır Bızı arav>n MYAJANS Merih Akalın Soyer Süleyman 147 05 03 - 154 05 04 j3«ay »c Sc* Sıışehn Apt 18'' Kat 2 Dare 4 Nışantaş EXCLUSIVE S A N U M E R K E Z İ Uyguiamak.teorik Reslm ve Sanat Tarlhl dersterl kayıtlarımız başlamıştır. B^d«tOı>449 0 3 Stı«»»«ıSuadıye Iş Bankası Ustu)307594-» 17M galeri • atölye 146 97 38 • 132 64 26 r • J CUMHURIYETÇ1 SOK. NO. 7 BAKTRKÖY - ISTANBLT TEL. : 561 34 36 • 561 34 37 - 543 29 92 • 1991 Anadolu Lıseleri Smavı Istanbul Binncısı. • 7997 Özel Okullar Smavı Türkiye Beşıncısı. • Robert Kolep Bakırköy llçesınden kazanan 13 öğrencinın 9'u öersanemız öğrencilendır. TATİLE ÇIKARKEN, CÜZDANINIZI EVDE BIRAKIN! Haftalık rezervasyonlanmız da surüyor. Rezervasyonunuzu yoptırın. sonra "poro"yı unutun 1 Ne boynunuza boncuk asın, ne de mayonuzo cuzdan cebı dıktınn Gonlünuzce tovl geçnn. C L U B T U R T L E ' S M A R C O P O L O ' D A H E R Ş E Y F İ Y A T I N İ Ç İ N D E ! HAFTA SONUNU AKDENİZ MAVİSİYLE BOYAYIN •3 TAM GUN- Cuma sabahından başlayarak • Marco Polo'nun sunduğu her şey. gıdış-donuı UÇAK BILETI ve transferler, FİYATIN İÇİNDE C L l ' B I l ' K I I. F. S MARCO POLOK E ME R • ÇAMY U V A T A T I L K O Y U ÜVENİYOR" BAŞARININ YOLUNU GÖSTERİN O'NA! ANADOLU LİSELERİ VE KOLEJLERE HAZIRLIK SEVİNC DERSANESI OKAN TURIZM VE SErAHATA $ 2 Tcfocagı Caaattt, Cttdf. 8ç» Ijbam S-B MecıOı^ekoy 80300 ISTANSOL TEL f / l ' 7 4 68 50-17 Hot T1X 2 776 7 Dktu xr FAX ( I ! ' 7< 83 77 11) I H 83 49 GUINLERİN KOPUĞU AHMET T4N dün yaptığı yazılı açıklamada, DSP li- deri Ecevit'in halkın seçimde yeni bir başbakan arayışmda olmasına kızdığını belirterek "Kcskin sirke küpiine zarar ve- rir. Haikımız yeni insanlan göreve getir- raek istiyor. eskiden denediklerini bir da- ha denerse ne yapacaklannı biliyor, geç- mişte ne yapülarsa gene onu yBparlar" dedi. Ecevit'in CHP'de iken gosterdiği de- mokrasi bağlılığını artık göstermediğini öne süren tnönü şöyle dedi: "Hiçbir yerde önseçim yapmıyor. adaylann hepsini kendisi ya da iki kişi beliriiyor. Bunları gören nalkımız özü sözüne uymayanlan bir daha dener mi? Elbet yeni insanlar arayacaktır. Hiç kız- mayın." Yüzde 100 Fransa PARİS — Fransızlar için kamuoyu yoklamaları, anket- ler ve istatistikler "egoizm ve şarap" kadar yaşamın bir parçası. Her konunun istatistiği tu- tuluyor, anketi yapılıyor. Bu yolla sosyal kategoriler ve toplumsal modeller oluşturu- luyor. Iş öyle hale geliyor ki yüz- de 0.003 yanılgı payıyla yap- mak istediklerinizi sizden hem daha önce hem daha iyi biliyorlar. Bu konu seçim so- nuçlarından, diş fırçasının su- yunu almak üzere kaç kez sallandığına dek her alanda kendini gösteriyor. ANAP'ı Türk seçmenine yeniden satmak için kolları sı- vayan reklamcı Seguâla'nın Türk İstatistiklerini ne ölçüde kullandığını bu gezide öğre- nemedik. Bunun yerine Fransızların kendileriyle ilgilı istatistikleri verelim istedik. Gazeteci ve araştırmacı Jerome Duha- mel, derlediği Fransız yaşam biçiminin aynntılarım ıstatıs- tiklerle ortaya koyuyor. "Yüz- de 100 Fransız" başlıklı 55 milyon Fransız üzerinde 801 ayrı anketle gerçekleştirilmiş araştırmadan bazı bölümler şöyle: GENEL DU- RUM: — Toplam nü- fusun yüzde 51 'i kadın. — Nüfusun yüzde 1'i 85yaş üzerinde. — Yüzde 13'ü yoksulluk içinde yaşıyor. — Kadınların yüzde 4'ü 21 ya- şında, hâlâ bâki- re. Fransız erkeklerin yüzde 7'si, boynuzlanmış sayılmak için en az beş defa aldatılmış olmak gerektiğine inanıyor. Fransa'da yaşayan yabancıların yüzde 3.4'ü Türk. Ayrılan eşlerden çocuğunu büyüten baba oranı, — Ayrılan eşlerden çocu- ğunu büyüten baba oranı, yalnızca yüzde 1. KÜLTÜREL DURUM: — Yüzde 32'si bir kitap okumadan sistematik olarak son sayfaya bakıyor. — Yüzde 58'i masonluğun ne olduğunu, yüzde 33'ü Mo- na Lisa tablosunu kimin yap- tığını bilmiyor. — Yüzde 85'i, Amerika'yı Christof Colomb'un keşfetti- ğinden haberli değil. — Yatmadan önce okuma alışkanlığı olanların oranı ise yüzde 55. SAĞLIK: — Başanyla sonuçlanan intiharlar arasında kendisini asmayı seçmiş olanların ora- nı yüzde 38. — Yüzde 90'ı doktora git- meden önce her zamankin- den daha özenli yıkanıyor. — Yüzde 85'i, AIDS'İ de kanser gibi herkesin kolaylık- la yakalanabileceği bir hasta- lık olarak kabul ediyor. — Yüzde 50'si ise yatakta yalnız olmazlarsa daha iyi uyuduklannı söylüyor. — Yaşamları boyunca en az bir defa olsun ölüm olayı- na tanık olanların yüzdesi ise 54. AŞKYAŞAMI: — Kadınların yüzde 46'sı âşık olsalar bile, bir papazla evlen- meye karşılar. — Yüzde 89'u büyük aşka ina- nıyor — Fransızla- rın yüzde 65'i ateşli aşk mek- tupları yazmayı sürdürüyor. — Fransız ka- dınlarından yüz- de — Fransızların yüzde 70'i yatağın hep aynı tarafında uyuyor. — Yüzde 75'i ise uyandı- ğında pencereden dışarı ba- kıyor. SİYASAL GÖRÜŞLER: — Yüzde 26's' politikanın onurlu bir meslek olmadığını düşünüyor. — Yüzde 26'sı seçimlerde oy verecekleri adayın eşcin- sel olmasının oylarını etkile- meyeceğini belirtiyor. — Yüzde 2'si Humeyni ve- ya Kaddafi'yi sempatik butdu- ğunu söylüyor. TOPLUMSAL YAPI: — Yüzde 80'i Tanrının var- lığına inanmıyor. — İnsanın doğuştan iyi ol- duğuna inananların sayısı sa- dece yüzde 5. — Paris'te yaşayanların yüzde 13'ü yabancı uyruklu. (Ama bunlar kendilerini ana- vatanlarında hissediyorlar. örneğin, Türk mahallesinde- ki kahvelerden birine giren bir Fransızın siparişini garson şöyle haber veriyor: "Usta, turist geldi. Yap bir demli Çay") — Fransız erkeklerin yüz- de 7'si, boynuzlanmış sayıl- mak için en az beş defa alda- tılmış olmak gerektiğine ina- nıyor. — Fransa'da yaşayan ya- bancıların yüzde 3.4'ü Türk. yalnızca yüzde 1. 1'i kasaplık mesleğini erotik buluyor. — Kadınların yüzde 2'si ise sevişirken egoist davranan erkeklerden hoşlandığını be- lirtiyor. CİNSELÜK: — Fransızların yüzde 5'inin hiçbir cinsel ilişkisi ol- mamış. — Yetişkin nüfusun yüzde 7'si her gün seviştiğini söylü- yor. — Yüzde 29'u ise sevişme seansının 1 saatten fazla ol- duğunu iddia ediyor. — Mutfakta sevişmeyi de- neyip uygulayanlann oranı ise yüzde 16. — Erkeklerin yüzde 38'i büyük göğüslü kadınlarla aşk yapmayı, kadınların yüzde 46'sı ise araba kullanırken okşanılmayı seviyor. — Doğa ortasında seviş- meyi hayal eden kadınların oranı ise yüzde 100. — Fransızların yüzde 6'sı Mitterrand'ı seksi buluyor. (Bu sayı bilindiği gibi Turgut Özal için Türkiye'de çok yüksek. iki yıl öncesıne dek çeşitli kadın dergilerinin anketlerinde Özal, Türkiye'nin en seksi 10 erkeği arasında gösteriliyor- du. Bu anlamda Özal'ın de- mokrasi anlayışı bakımından değil de erkeklık yönünün öne çıkarılmasıyla toplumda daha yüksek destek bulaca- ğı açık). 4'KÜLİS Pakdemirli ile el sıkışırken dikkatli olun Seçim atmosferine gihlmesiyle politikacıların sosyal ilişkileri de yoğunlaştı. El sıkısmalar, öptişmeler, hareketü sohbetler... Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli de partililerle, seçmenlerle el sıkışıyor. Ancak bu işi yaparken biraz fazla güç gösterisinde bulunuyor olmalı ki EGÎAD larafmdan duzenlenen Ege toplantısında ANAP'lı Hüseyin Özdilek dayanamadı, söz alarak şunları söyledi: — BUrokratken elimizi bu kadar kuvvetli sıkmıyordunuz. Biraz önce elimi öyle sıktınız ki eklemlerim mahvoldu, elim hâlâ kıpkırmızı... Pakdemirli ise '2000'li yıllar'm konuşulduğu bu ciddi toplantıda gündeme getirilen kuvvetli el sıkma konusuna şu açıklamayı getirdi. — Politikacı olunca el sıkma mecburiyeti var. Hafıf sıktığımz zaman, 'Ciddiye almıyor' deniyor. Kuvvetli sıkınca 'candan, sıcak' deniyor. Bazen olçüyu kaçırıyoruz, eklemlerinize zarar veriyoruz. Özür dilerim. Ama bilerek sıksam bazı ellerin kırılabileceğini de biliyorum. Makinede ölçtük. Onun için fazla sıkmamaya çalışıyorum... Pakdemirli daha sonra bu turden "kuvvetli el sıkma"ların gerekmediği "uçan müsteşarlık" günlerini özlediğini belirtip devam ediyor: — Herkesin özlemleri vardır. O zaman kımse sizi denetlemıyor, gonlünuzce yaşama imkânınız var. Benim bağda hastalık var, arkadaşımın uçağına atladım geldim, bakayım diye. Gazetelere manşet olduk. Benim hakkım yok mu bağıma gideyim? Eskiden ben kendi zamammın komutanıydım, şimdi cebimde programım var. Nereye gideceğim belli. Ben karımı alıp buraya gideceğim, diyemem. Başbakan yardımcısı olmak güzel bir şey, ama onun getirdiği stres ve yuk ondan da büvük...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle