Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 EYLÜL 1991 HABERLER CUMHVKIÎET/5
SECIM '91
Bağımsızlar
2.7 milyon
ödeyecek
• ANKARA (AA) —
Erken genel seçimde
bağımsız aday olacaklar, 15
eylülden itibaren,
milletvekili seçilmek
istedikleri çevrenin il seçim
kuruluna yasal şart ve
nitelikleri taşıdıklannı
belirten bir dilekçeyle bizzat
başvuruda bulunacaklar.
YSK'nın dünkü Resmi
Gazete'de yayımlanan
kararına göre bağımsız
adaylar, dilekçelerine, ilgili
maJ sandığına, emaneten 2
milyon 773 bin lira
yatırdıklanna dair makbuzu
da ekleyecekler. Bağımsız
adaylar oy pusulaiannı,
belirlenen ebat, şekil ve
esaslara göre hazırlayıp en
geç 5 ekim cumartesi gunü
saat 17.00'ye kadar ilgili ü
seçim kurulu
başkanlıklarına teslim
edecekler.
Uznıan
çavuşlara
kıdeıtı hakkı
• ANKARA (ANKA) —
Uzman jandarma
çavuşlann askerlikte geçen
süreleri kıdemlerinden
sayılacak. Uzman
Jandarma Yasası'nda
değişikiik yapan kanun
hükmündeki kararname
Resmi Gazete'de
yayımlandı. Kararname>r
e
göre askerlik hizmetleri
kıdemlerinden sayılacak
olan jandarma çavuşlara
bundan dolayı maaş, maaş
farkı ve diğer özlük haklan
ödenmeyecek. Ayrıca 27
yaşından buyük olmayan
uzman jandarmalar,
aslsubay sınıf okullarında
alacakları eğitim sonucunda
astsubay olarak
atanabilecekler. Bu
astsubayların askerlik
hizmetinde ve uzman
jandarma çavuşlukta geçen
süreleri de kıdemlerinden
sayılacak. Ancak bunlara
da yeni atanmalan
nedeniyle maaş farkı
ödenecek. Kararname ile
astsubaylı atananların
mecburi hizmet süreleri de
15 yıl olarak belirlendi.
Beşikçi'ye 5 yıl
hapis istemi
• ANKARA (Cumburiyet
Bürosu) — Ankara DGM
Başsavcılığı, yazar Isrnail
Beşikçi hakkında
"Ortadoğu'da Devlet
Terörü" adlı son kitabında
devletin bölünmez
bütünlüğü aleyhine
propaganda yaptığı
gerekçesiyle dava açtı.
Iddianamede, Beşikçi'nin
Terörle Mucadele Yasası'ıun
8/1. maddesi uyannca, beş
yıla kadar ağır hapis, 100
milyon liraya kadar da ağır
para cezasına çarptmlması
istendi. Iddianamede, kitabı
yayımlayan Yurt Yayınlan
sahibi Unsal Öztürk'ün de
Terörle Mucadele Yasası'nın
8/2. maddesi uyarmca 100
milyon liradan az olmamak
ttzere ağır para cezasına
çarptırılması talep edildi.
Yazar Beşikçi,
"Ortadoğu'da Devlet
Terörü" adlı kitabı
nedeniyle 1 Ağustos 1991
tarihinde tutuklanmıştı.
Omtir boyu
hapis
• tstanbul Haber Servisi
— Malatyalılar Derneği'nde
2 kişinin ölumuyle
sonuçlanan olayla ilgili
olarak yargılanan 4 sanık
hakkındaki dava
sonuçlandı. İstanbul 2.
Ağır Ceza
Mahkemesi'ndeki
duruşmada son
savunmalarını yapan
sanıklar Hurşit Balkız,
Nadir Ayhan, Mehmet
Çokkanü ve Fahri Savaşçı
kendilerine yöneltilen
suçJamaları kabul
etmediler. Mahkeme heyeti,
sanıklardan Hurşit Balkız
ve Nadir Ayhan'ı dnce
idam cezasına çarptırdı.
Daha sonra duruşmalardaki
iyi hallerini göz önüne
alarak cezayı ömür boyu
hapse çevirdi. Sanıklardan
Mehmet Çokkanlı'yı da 1
yıl 13 ay hapis cezasına
jarptıran mahkeme heyeti,
Fahri Savaşçı'nın da
beraatine karar verdi.
K. Anmıdıfda
silah sesi
• İstanbul Haber Servisi
- Küçükarmutlu semtinde
ınceki gece saat 02.30
ıralarında silahlar patladı.
akJaşık 20 dakika suren
ilah sesleri iizerine
küçükarmutlu girişine
eJerek bekleyen asayiş ve
yasi şubeye bağlı ekipler
aha sonra nöbetçi emniyet
lüdürünun talimatı ile
üonnaT'e döndü.
GenelBaşkan İnönü, işadamlan üe göriiştii, vatandaşlarla sohbet etti
en demokratik partf
İstanbul'da yoğun bir gün geçiren SHP lideri
Erdal înönü, İstanbul Sanayii Odası Başkanı
Memduh Hacıoğlu'nu ziyaret etti. İnönü,
daha sonra işadamları İshak Alaton ve
Osman Kavala ile ayn ayrı bir araya gelerek
ekonomik görüşlerini aldı.
nu açtı. Inönu burada ilk ola-
rak işadamlan İsbak Alaton ve
Osman Kavala ile ayn ayn bir
araya gelerek ekonomik görüş-
lerini aldı. İnönü, Alaton'un ya-
kasına, Türkiye'de 21 ekimde
güller açacağım söyleyerek bir
gul taktı.
SHP lideri daha sonra büro-
sundan beraberinde Korel Göy-
men ve Ugur Biike olduğu hal-
de Sıraselviler'deki il binasına
kadar yürüdü. Yol boyunca
kendisini tanıyan yurttaşlarla
öpüşerek sohbet eden Inönü'ye,
bir çiçekçiden guller armağan
edildi.
SHP il binasında yeni başkan
Bozkurt Nuhoğlu'nu kutlayan
tnönü, daha sonra düzenlediği
basın toplantısında, önseçim
yapmayan partileri sert bir dil-
le eleştirdi. "Şimdi iktidar par-
GÜNDÜZ İMŞİR
SHP Genel Başkanı Erdal
İnönü, bu pazar günü, bir iki is-
tisna dışında bütün yurtta önse-
çim yapacaklarmı belirterek
"Önseçim bizün için bir demok-
rasi haftasıdır" dedi. Önseçim
yapmayarak adaylarını genel
merkezden belirleyen partilerin
hiçbirinin demokrasiden söz et-
meye haklan olmadığım belir-
ten İnönü, "Biz, Tiiridye'nin en
genç, en cağdaş, en demokratik
partisiyiz" diye konuştu.
tnönü, tstanbul'da dün yo-
ğun bir gün geçirdi. öğlen îs-
tanbul Sanayi Odası Başkanı
Memduh Hacıoğlu'nu ziyaret
etti, daha sonra Taksim, Ismet
İnönü Caddesi'nde kendi mül-
kü olan Işık apartmanında özel
çalışmalannı yürüteceği bürosu-
tisi olma yolunda son adımlan
atıyoruz" diyen Inönu, DSP'ye
yonelttiği eleştirileri yineleyerek
"Ben o partiye artık OSP diyo-
rum. Otoriter Sol diyorum" de-
di. İnönu, önseçim yapmayan
diğer partileri şöyle eleştirdi:
DYP'ye: Bir parti var. 'Biz
kendimiz için bir şey istemiyo-
ruz. Millet için istiyoruz. Onun
için yollara dttşdük, demokrasi
halk içindir' diye herkesten da-
ha güzel şeyler söylüyor. Her
akşam duyuyorsunuz. O parti-
ye bakıyorsunuz, 52 yerde genel
merkez yoklaması yapıyorlar.
52 yerde kendileri merkezde
oturup yapıveriyorlar. Soruyor-
lar il başkanlanna filan, ama
kararları kendileri veriyorlar.
ANAP'a: Güya demokraT
diye, gençük diye ve her türl
ileri hareketi biz yaptık diye bı-
ze fiyaka yapan parti var. Bili-
yorsunuz, atıümaymış, reform-
cuymuş, statükocu değümiş. Eh
nerede demokrasi onların par-
tilerinde. ANAP'ta gerçi de-
mokrasi ilk günde yoktu. Ikti-
darlarının en parlak günlerinde
de yoktu. Iktidarlannın sonun-
da da yok.
CÜNEYTARCAYÜREK
YAZIYDR
Zurnalara Tepkilerle
Yeni Anket Sonuçlan.
İ
..
İnönü, vatandaşlarla görüşürken kendisioe giil verildi.
SHP lideriErdalİnönü KartaVdaydı
6
Seçîmi gençler kazanacak'
YURDAGÜL ERKOCA
Kartal Atatürk Parkı'na gi-
den yollar gençlerle dolu. Grup-
lar halinde parka doğru yürü-
yorlar. Birazdan SHP Kanal il-
çesinin düzenlediği "Demokra-
si, Banş, Özgüriük" şöleni baş-
layacak.
İki gün önce DSP lideri Bn-
lent Ecevit'in seçim kampanya-
sının ilk mitingini yaptığı alanın
hemen arkasmdaki park saat
20.00'de hınca hınç dolmuş du-
rumda. Parkm bir köşesine yer-
leştirilmiş kare biçimindeki ah-
şap sahnenin üç bir yanında
SHP görevlileri etten duvar
oluşturmuşlar. Sayıları 4-5 binı
bulan gençler sahneye ulaşmak,
sahnenin hemen sağ tarafına
yerleştirilmiş beyaz fıberglass
sandalyelerden birinde oturan
Genel Başkan Erdal Inönu'yu
daha yakından görmek istiyor-
lar. Torna tezgâhlanndan, kon-
feksiyon atolyelerinden, araba
tamirhanelerinden, üniversite-
lerden, liselerden yüzlerce genç
"Bağımsız Tiirkiye", "Başba-
kan İnönü" diye bağınyorlar.
llçe örgutünun astığı tek pan-
kartta ise "Bagımsızlık benim
karakterimdir" yazısı yer alı-
yor.
Saat 20.00'yi biraz geçe baş-
lıyor şölen. Tiyatro sanatçısı
Günsel Tuncer şiirler okuyor
önce... Kaygusuz Abdal'dan,
Nâzım Hikmet'ten. Her şiir so-
nunda bir alkış kopuyor.
Genel Sekreter Hikmet Çetin,
İstanbul Anakent Belediye Baş-
kanı Nurettin Sozen, İstanbul İl
Başkanı Bozkurt Nuhoğlu, şim-
di Kartal bölgesinden aday ada-
yı olan eski il başkanlan Kamer
Genç ile PM üyesi Ercan Kara-
kaş'Ia birlikte oturan Erdal İnö-
nu, yüzünden hiç eksilmeyen
gülümsemesiyle zaman zaman
oturduğu sandalyeden kalkıp
biraz da şaşkın gözlerle itişip-
kakışan, bağınp çağıran gençle-
re bakıyor. Partililer, belli ki
olası bir provokasyon kaygısı
içindeler. Gazeteciler de ise
"izdiham" endişesi.. Nurettin
Sözen'in yerinden kalkıp, gö-
revlilere "Artık şiirieri bitirin.
Genei Başkan konuşsun" uya-
rısıyla Erdal tnönü sahneye çı-
kıyor.
Daha doğrusu, gençlerin çığ-
lıkları, uzanan kolları, gençler-
le partililerin itişmesi arasında
kendisini sahnede buluyor. Pe-
şinden gazeteciler ve parti go-
revlileri.
Mikrofonu eline alıyor ve
başlıyor:
"DegerV gençler, uzaklardan,
yakınlara kadar ber tarafı kap-
lamışsınız. Hiç bu kadar genci
bir arada görmedim."
Gençler yanıthyor.
— Başbakan İnönü, Başba-
kan tnönü!
İnönü, sahnenin üzerindeki-
lere dönüyor, uyanyor:
"Her taraf gençierle dolu.
Hadi bakalım berkes aşagı.
Herkes aşagı, onlan göremiyo-
rum."
Bir ara sahneden bir ses da-
ha geliyor:
"Ayağımı bırak, ayağımı bı-
rak."
Uzanan ellerden biri belli ki
Genel Başkan'ın paçasını kav-
ramış. Sevgi tezahüratı artıyor.
Inönü'nün, telkinleri gençle-
ri az da olsa yatıştırıyor. Üni-
versite hocalığı günlerinden de-
neyimiyle başlıyor anlatmaya.
"Bugün CHP'nin kuruluş
yıldonümü. 68 yıl önce kurul-
muştu..."
KaJabalık bağırıyor:
— CHP açüsın, CHP acılsın.
Inonü devam edıvor: "Bizdi-
yonız ki sandıkta güller açacak.
Bütün gençlerin ozgürce yaşa-
malannı, dunya nimetlerinden
yararlanmaJarmı istiy onız. Bü-
tün insanlarıraızın ozgürce ya-
şadıgı ülkeyi birlikte kuraca-
— Işkenceye son. ANAP gi-
decek, SHP gelecek.
İnönu, DSP'den söz ediyor:
"Geçen gün bu meydanlara
dostumuz Ecevit gelmiş" diye
başlıyor. KalabaJık bağırıyor:
"Yuuuhhh!" Konuşmasımn ke-
simıesine karşı çıkıyor, uyarı-
yor: "Bakın burası çok eglence-
li, dinJeyin" ve konuşmasını
sürdürüyor.
"ANAP" diyor, "DYP" di-
yor, yanıt hep aynı "Yuhhh!"
tnönü "Bu seçimi gençler ka-
zanacak, kadınlar kazanacak,
her yaşta gençler kazanacak"
sözlerinin ardından ekliyor:
"Bizim söylediklerimizi söy-
leyenJer var. Inanmayın onlara.
Onlar taklittir. Taklitlerinden
sakınınız esası buradadır."
Sahnenin her taraf=nı dolaşı-
yor. Anlatıyor. Karşıhklı diya-
log kuruyor: "Biz iktidara gel-
digimizde secme yaşı 18, seçfl-
me yaşı 25" diyor.
Şöleni çeken TRT ekibi, ar-
tık gideceklerini söylediklerinde
Genel Başkan kalabalığa dö-
nüp, "TRT şimdi gidiyor. Tam
ANAP dedik, cumhurbaşkanı
dedik gjdiyoriar" deyince butun
park "Yuhhh"larla inliyor.
"Durun" diyor "dunın yuhla-
mayın. Kabahat bu kameraman
arkadaşm degil. Ona kalsa bep-
sini kullanır. Ankara'ya yollu-
yor, kullanmıyorlar. Kesiyor-
lar."
Gençler bağırıyor:
"Başbakan İnonii... Başba-
kan İnönu."
DSP lideriBoğaz turuattı,balıkyedi, vatandaşlarlasohbet etti
Ecevit'ten balıkçıya Vasgele'
YALÇIN ÇAKIR
DSP Genel Baş-
kanı Bülent Ecevit
dün reklam şirketi-
nin önerisiyle Rumeli yakasında
halkın arasında dolaştı, konuş-
tuklarına tnönü ve Demirel'i şi-
kâyet etti. Inönü'nün DSP'nin
adının OSP (Otokratik Sol Par-
ti) olarak değiştirilmesi önerisi-
ni eleştiren Ecevit, bunu 'soğuk
bir espri' diye değerlendirdi.
Ecevit dün Taksim'de Cen
Ajans'ın yöneticileriyle toplan-
dıktan sonra yerli bir otomobille
Ortaköy'e gitti. Ecevit, ajansın
kendisine tahsis ettiği Mercedes
arabaya binmedi. Ortaköy'de ki-
tap tezgâhlannı dolaştı. Eric
Fromm'un bir kitabını aldı.
Fransız reklamcı S^guela'nın ki-
tabını görünce de "Fazla ilgi
duymuyorum, yerii rekJamcdar-
dan memnunum" dedi.
Ecevit, eşine bir yıizük arma-
ğan etti ve "Rahşan'a 46 yıl ön-
ce bir evlilik alyansı almıstım"
dedi. Emirgân Çınaraltı'nda,
yurttaşlarla sohbet ederken
Konya Üniversitesi'nin Anaoku-
lu Öğretmenliği Bölümü'nde
okuyan türbanlı Ayfer Kılıç,
DSP liderinin yanına giderek
"tktidara gelirseniz ibadet yapa-
bilecek miyiz" diye sordu. Ece-
vit, "Evet, ancak laiklikten ödiin
vermeyiz" deyince kız öğrenci,
"Laiklik deviete ait. Peki ben
başörtü ile öğretmenlik yapabi-
lecek miyim" sorusunu yinele-
ANKARA — İktidar çevrelerini saran telaş giderek güçle-
niyor Telaş güçlendikçe yapılagelen hatalara birbiri ardına
yenileri ekleniyor.
İktidarın, önemli konuları halktan kaçırma ya da etkisini
azaltma çabalan tutmuyor. Tersine muhalefetin irdelediği ye-
ni konular toplumda daha çok yer ediyor.
Son günlerdeki gelişmeler, ANAP'ın iktidar nimetterini kul-
lanmaktan başka ustalığa sahip olmadığını kanıtlıyor Demi-
rel, ANAP'ın zayıf noktasını keşfetmış. Durmadan TÖ'yü
Çankaya'dan indireceğini yineliyor. Hatta TÖ'nün seçimden
önce ya da hemen sonra istifa ederek Çankaya'dan kaça-
cağını söylüyor. Bir zorlama yöntemi.
Oysa zoru görmedikçe TÖ ile SÖ'nün Çankaya'yı bırak-
mayacağını Demırel de kuşkusuz adı gibi biliyor. SÖ'nün dün
mai varhğını üstünkörü açıklamalara girişmesi, Çankaya'da
direneceklerinı kanıtlamıyor mu? İki oğlunun dikili ağacı yok-
muş! Mesut Bey, "Genç, dinamik, çağdaş lider". Mesut Bey,
"Cumhurbaşkanı'nın meteliksiz çocuklannın geleceğıni sag-
lama alma fonu" kurarak devamlı ve doğal liderinize ANAP:
vari bir hizmet sunmanız gerekmiyor mu?
SÖ, taşınmaz mallarına değinirken oğullannın rnenkulle-
rinden, kendisine ait taşınır mallardan, şu çoğunun taklit ol-
duğunu söylediği, kollarındaki, boynundakı göz kamaştıran
takılardan neden söz etmiyor? Ya da bunların kaç adet ol-
duğundan, kaçının armağan, kaçının muhterem eşlerinin
maaşlarıyla alındığından söz etmeyı denemiyor!
TÖ'den, SÖ'den hemen her gün yeni seçim malzemesi
çık/yor. Demirel'in Çankaya'ya yüklenmesi ve benzerı irde-
lemeler, ANAP'ta zaten laçka olan sınirlerin daha da bozul-
masına yol açıyor. Parti sözculerı, Oemirel ve SHP'ye an-
lamsız suçlamalara girişiyorlar
Yeterli sayıyı bulursa tek başına, olmazsa SHP ile anla-
sarak anayasal yoldan TÖ'yü indireceğini söylemenin, cun-
tacılık ve darbecilıkle î«*«^K.,/'y« u*,;);*-.*/
inşkisini kurabiien . Istanbul la ılgılı ozel
ANAP dışmda- mantik araştırma ısmarlamış DYP.
sahibi biri varsa, lüt- Sonuçlar iki gün önce
fen parmağım kaidır- Demirel'e yerilmiş. Buna
S1
2urnal
ar,n son de- göreDYPİstanbul'da
liklerinden birinin, ge- yuzde 23'lerde. Bu
çende Demirel'i suc- araştırmanın asıl çarpıcı
lamasından hemen yariı, ÖİZe QÖre DYP'nİn
sonra, evindeki tele- yüzde 23'Ü değİl. SHP İle
fon geceyarılarına ka- r
nqp>n;n ı/ifrHc!90'nin
dardurmadançalmış. U
^'/In
l Vyz o
f «'""'
Bir yıi önce bugün altında kalmalan. Oysa aynı
suçiadığı DYP lideri- araştırma İstanbul'da her
nin evinin kapısındaki ikipartiyi toplam yüzde
S£%ZSSZ 37.38'lerde
gös,enyor.%
ğini, çok yakını bir kişıye İsviçre'de kimin ayakkabı aldığını
soranlar... Bu nedenle giderek gerginleşen seçim havasın-
da çok dikkatli olmak, telefonlarda böylesı yakışıks/z davra-
nışlara çanak tutmamak gerekiyor.
Sert rüzgârları göğüslemek ıçın ANAP'ın bulduğu son ça-
re, Mesut Yılmaz. Parti, geçmiş hizmetleriyle son vaatleri-
nın etkisinden çok Mesut Bey'in "yüzüne" güveniyor. Bu yüz-
den ANAP propagandasının adı, "New face" yani "Yenj
yüz"!
Ne çare yeni yüzün şimdilik fazla işe yaradığını söylemek
hayli zor. Kamuoyu araştırması yapan bir yığın şirket arasında
Jnanılır olanlar da var, müşterisine göre sonuç çıkaranlar da.
İlk sınıfa giren bir araştırma grubuna istanbul'la ilgili özel
bir araştırma ısmarlamış DYP. Sonuçlar iki gün önce Demi-
rel'e verılmiş. Buna göre DYP, Istanbul'da yüzcte 23'lerde.»
Bu araştırmanın asıl çarpıcı yanı, bize göre DYP'nın yüz-
de 23'ü değil. SHP ife DSP'nin yüzde 20'nin altında kalma-
ları. Oysa aynı araştırma İstanbul'da her iki partiyi toplam
yüzde 37-38'lerde gösteriyor. Yüzde 20'lerin altına düşmek,
İstanbul'da seçimi yitirmek demek. Hazin ve yazık olan şu:
DSP uçuruma yuvarlanırken büyük bir bencillikle kimseye
yar olmasın diye sosyal demokrat oyların tümünü birlikte sü-
rüklüyor. Ya ANAP? Sırakın garıbanın yakasını. Araştırma-
ya göre hâlâ yüzde 17'lerde çabalıyor. Üçüncü sırada.
Ama seçim, seçimdir. Akdeniz kıyılarında çevirdiği pro-
paganda fiimleri gösterime girince, çalakalem yazdığı kitap,
afişler, broşürler bir baştan öteki başa ülkeyi sarınca bakar-
sınız ANAP, bir iki puan yükselmiş.
Böylece zurnaların son deliklerinin umudunu taşlamamış
oluyoruz. Çünkü onlar "yeni yüz"le yeniden iktidar bekliyor-
lar.
Balık kavak ağacına tırmamrsa, işte o zaman belki.
KAHVECİ AÇIKLADI;
Magic Box,
vergi mükellefî
ECEVtT BOCAZ'DA— DSP G«nel Başkanı Bölent Ecevit, tstanbul BoğazTnda Bebek'ten Sanyer'e kadar tur düzenledi. Yolun
büyük bölümünü yiirüyen Ecevit, vatandaşlarla sohbet etti. Sanyer'de balıkçdann sorunlannı dinleyen Ecevit, çevre kirliligi ve çey-
re konusunda uyguianan yanlış poh'tikalarla balıkçüığın zorlaştığını söyledi. (Fotoğraf: SUAT KOZLUKLU)
di. Ecevit, "Ögrencilerie anlaşa-
btlirseniz olur, tabii" yanıtını
verdi.
Ecevit, SHP lideri Erdal Inö-
nü'nün DSP'nin adının OSP
(Otokratik Sol Parti) olarak de-
ğiştirilmesi yolundaki göruşü ile
ilgili olarak şunları söyledi:
"Bunlar soğuk espriler, bun-
lan siyasi tarbşmalara kanştır-
mamahyız. Tiiridye'nin çok cid-
di sonınian var. Eger siyaseti
ciddiye alıyorlarsa, onian konu-
şalım."
Bir yurttaşın, "Neden önse-
çim yapmadıklan" yolundaki
sorusuna Ecevit, "Tüzüğümüz-
deki önseçim sistemi çok geniş
kaûumcı bir sistemdir. Bu da za-
man istiyor. Ancak seçim çok
erken geldi. Onun için parti için-
de duşundugümüz bu önseçimi
gerçekleştiremedik" dedi.
Ecevit, bir vatandaşın "tkti-
dara gelirseniz Cumhurbaşkanı
Özal hakkında ne düşünüyorsu-
nuz" sorusuna "Biz Sayın
Özal'ın cumhurbaşkanı üslubu
ve anlayışım sakıncalı buluyo-
nız. Ancak kişiler için anayasa
degiştinneji de uygun buimuyo-
ruz" cevabını verdi.
Ecevit daha sonra Sarıyer ve
Rumelikavağı'nda baükçüarla
sohbet edip sorunlanm dinledi.
Burada kendisine ikram edilen
çingenepaiamutundan çok az
bir şey yiyen Ecevit, bakkaldan
eşi Rahşan Ecevit'e ekmek-
peynir aldınp araçta bunları ye-
mekle yetindi. Daha sonra DSP
ilçe binasına gelen ve partililer-
le bir toplantı yapan Ecevit, bu-
gün Ankara'ya dönecek.
Haber Merkezi— Maliye ve
Gümrük Bakanı Adnan Kahve-
d, "Magic Box'ı Hocapaşa (İs-
tanbul) Vergi Dairesi mükeUefi
yapUm. Benim yaptığım şey,
Tiirk kanunlanm uygulamak"
dedi.
Kahveci, Semra Özal'ın Sa-
1
bah'taki açıklamalannda Ahmet
özal'ın çok para kazandığı, 100
milyar lira vergi ödeyeceği yo-
lundaki bir soruyu, "Kahveci bu
parayı isterken Magic Box'ın
Tiirkiye ile Ugisi bulunmayan ya-
bancı bir şirket olduğunu unu-
tuyor. Tek bir kuruş aiamaz ama
tabii amacı huzursuzluk
yaratmak" şeklinde yanıtlama-
sı uzerine Cumhuriyet'e şu açık-
lamayı yaptı:
"Magic Bov'taki vergi olayı
şudur: Magic Box diyor ki 'Biz
Uechtenstein şirketiyiz; Biz de
diyonız ki 'Liechtenstein şirke-
risiniz, ama bütun çalıştırdıkla-
nnız Türk. Burada baber derle-
yip burada kayıt yapıyorsunuz,
burada bürolannız var. Burada
yaptıgınız kazançlan burada
vergilendjririz' diyonız. Orada
kazanç sagiamış obsayddar fark-
h olurdu. Türkiye'deki kanıınlar
bunu emrediyor. Şimdi Lieck-
tenstein şirketi olsalar, çalıstır-
dıklannın gelir vergisini, KOV
ve kurumlar vergisini ödemeye-
cekti. Liechtenstein'da kazan-
dıkJan orada vergilendırilir. Bu-
rada kazandıkbuinı da Ben bu-
rada vergileBdiririm' diyornm.
Onlan Hocapaşa Vergi Dairesi
mükellefi yaptım. Faturalanna
KDV kesiyonız, çalışanlann ge-
lir vergisini ödüyorlar."
Magic Box'ın 1990'da geliri
olmadtğmı, 1991'den itibaren ge-
hr sağlamaya başladıklannı bil-
diren Kahveci, şunlan söyledi:
"Öyle denildiği gibi Magk
Box'tan veya Ahmet Ozal'daa
100 milyar lira istemiş değiliz.
Bu kapsama girmeleri nedeniy-
le ödedikleri vergikr, kurumlar,
ve geo'r vergileriyle muhtasaıiar,
KDV 100 müyan geçebiiir."
KONUK YAZAR
Tercih oyu antidemokratik ve sakıncalıdır
— 2 —
Prof. ERGUN ÖZBUDUN
(Ankara Üniversitesı)
3757 sayılı kanunun getirdiği değışiklikler-
den biri de, siyasi partilerin, her seçim çevre-
sinin çıkaracağı milletvekili sayısının iki katı
aday göstermeleri ve parti adaylannın bir ve-
ya birkacının aldıkları tercihli oy sayısı parti-
nin o seçim çevresinde aldığı tum geçerli oy-
ların %15'ini aştığı takdirde, parti listesinde-
ki sıranın değişebilmesidir.
Partilerin her seçim çevresinde iki kat aday
göstermeleri ilk defa, Milli Güvenlik Konse-
yi'nce çıkanlan 2839 sayıh kanunda yer almış,
fakat hiç uygulanmadan 1986 yılında 3270 sa-
yılı kanunla değiştirilmiştir. llke olarak bu de-
ğişikliğin, seçmenlere daha geniş bir tercih ser-
bestliği vereceği, parti oligarşilerinin gücünü
ve parti disiplinini bir ölçude zayıflatacağı sa-
vunulabilir. Unutmamak gerekir ki, Türkiye-
de yıllardır birçok çevreler, parti disiplininin
aşırılığından, parti içi demokrasinin zayıflı-
ğından, parti oligarşilerinin gücünden şikâyet
etmektedirler. Kendimizle tutarlı olmak isti-
yorsak, bu konuda açık bir tercih yapmamız
gerekir. Bir yandan parti oligarşilerinin iktı-
darını eleştirirken, bir yandan bunu bir ölçu-
de zayıflatabilecek bir değişikliğe karşı çıka-
mayız. Anglo-Saksonların dediği gibi, "hem
pastayı elimizde tutmak, hem onu yemek"
mümkün değildir.
Tercihli oy sistemine gelince, başta Italya ol-
mak üzere bazı Batı demokrasilerinde uygu-
ianan bu sistem, Türkiye'de 1961 yılından beri
mevcuttur. Yeni kanunun getirdiği tek fark,
parti listesindeki sıranın değişebilmesi için es-
kiden tercih işaretleri sayısının, o partının söz
konusu seçim çevresinde aldığı tüm geçerli oy-
ların %25'ine ulaşması şart olduğu halde, şim-
di bu oranın "7»15'e düşurülmüş olmasıdır.
Boylece seçmenin, oy verdiği partinin listesin-
deki sıralamayı değiştirebilme imkânı artmış
gorünüyorsa da, aslında böyle olmadığı açık-
tır. Çünkü eski sistemde seçmenler o seçim
çevresinden çıkacak milletvekili sayısının "ya-
nsından az olmamak kaydıyla" tercih işareti
koyabildikleri halde, şimdi bu hakkı sadece
tek bir aday için kullanabileceklerdir. Bu du-
rumda, bir adayın 'klS veya daha yüksek
oranda tercihli oy toplaması, eskisinden da-
ha guçtür.
Tercihli oyıın, parti disiplinini zayıflatması
yanında, ideolojik, etnik veya mezhepsel grup-
İann büyük olçüde parlamentoya girmeleri-
ne ımkân vereceği gibi abartmalı yorumlar ya-
pümıştır. Bu ihtimal kâğıt üzerinde var olmak-
la birlikte, 1%1'den beri yürürlükte olan ter-
cihli oy sisteminin de aynı yönde kullanılma-
sı elbette mümkündü. Oysa şu ana kadar, ter-
cihli oylarla parti listelerindeki sıranın değiş-
mesinin ancak üç-dört örneği olmuştur. Bu
nedenle son değişikük, mevcut durumu hemen
hemen olduğu gibi surdürecek, y3ni ne ülke-
yi batıracak, ne de demokrasimize yeni ufuk-
lar açacak olan marjinal bir değişiklikten iba-
rettir.
Btnt