Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 DIŞ HABERLER 7 AĞUSTOS 1991
Buslvtan
Vasiliu'ya mesa j
• ATtNA (Cumhuriyet) —
ABD'nin Kıbns sorununa
gösterdiği yakın ilgi
çerçevesinde ABD Başkanı
George Bush, Kıbns Rum
lideri Yorgios Vasiliu'ya bir
raesaj Uetti ve kendisini
eylül ayında ABD'de
gönnekten memnunluk
duyacağıııı dile getirdi.
Busfa'un bu mesajı
Vasiliu'ya önceki gün ABD
Dışişleri Bakanlığı Kıbns
özel Koordinatöril Nclson
Ledsky tarafından iletildi.
Bush mesajında ABD'nin
Kıbns sorununun çözümü
için Birleşmiş Milletler'in
gösterdiği uğraşüann
çerçevesinde var gücüyle
çalışacağından ve bu
amaçla hiçbir yardım ya da
lcatkıyı esirgemeyeceğinden
söz ediyor. Kıbns
sorununun çözümü için
dönemi "ideal" olaraik
gören v; taraflann eylül
ayında bir araya
gelmesinden önce gerekli
şartlann ve ortamın
hazırlığının yapıldıgına
dikkat çeken Bush, aynı
mesajında ABD ve BM'nin
Kıbns'ta olumlu
ilerlemelerin kaydedilmesi
amaayla çeşitli girişimlerde
bulunduklannı belirtiyor.
Peru'da
çaüşma: 32 ölti
• LtMA (AA) — Pem'da
ordu birlikleriyle "Aydınhk
Yol" gerillaları arasında
geçen cuma günü meydana
gelen çatışmada 32
gerillanın öldüğü bildirildi.
Ordu bildirisinde, ulkenin
dağhk orta kestminin
Huanuco bölgesinde 70
gerillaya karşı girişilen
operasyonda ikı askerin
ölduğu kaydedilirken
gerillalardan ikisinin sağ
yakalandığı beuıtildi. Bir
ordu sözcüsu, verilen
rakamlann, "kesin kayıtlı
ceset sayısına bağlı olup
olmadığı konusunda"
açıklama yapamayacağuu
belirtti.
Yımanistana
kaçan Türkler
• ATtNA (AA) — 1985
yılından bu yana
Yunanistan'a gelen Türk
kaçak sayısı 7.000'i geçti.
Kamu Düzeni
Bakanlığı'ndan verilen
rakamlara göre, 1985-1989
yıllan arasında 2.292, geçen
yıl da yaklaşık 4.000 kaçak,
Meriç ve Ege adaJarı
iızerinden Yunan
topraklanna gelerek siyasi
iltica talebinde bulundu.
1985-89 yıllan arasında
Yunanistan'dan siyasi iltica
talebinde bulunar kaçak ve
bölücülerden 1.904'ünün
istemine olumlu cevap
verilirken, 288'i sınırdışı
edildi. Yetkililer, 1985'ten
bu yana Yunanistan'a kaçak
olarak gelenlerin önemli bir
bölumünün ekonomik
nedenlerden dolayı
Türkiye'yi terk ettiklerini,
söylediler.
G.Kore'nin BM
başvumsu
• BtRLEŞMİŞ
MİLLETLER (AP) —
Güney Kore pazartesi günü
BM'ye üyelik başvurusunda
bulundu. Güney Kore BM
gözlemci komitesinin
Başkanı Roe Chang-Hee,
ulkesinin BM'ye
başvurusunu "soğuk
savaşın sona erdiğinin
simgesi" olarak
nitelendirerek 17 eylülde
yapılacak genel konsey
toplantısının ardından
Kuzey ve Güney Kore"nin
dunya ile bütünleşme
surecinin hızlanacağını
belirtti. Komünist Kuzey
Kore BM'ye üyelik
başvurusunu geçen ay
içinde yapmış, ayrı
üyeliklerin Kore
yanmadasının
bölunmuşluğunü
arttıracağını bildirmişti.
Aııne, kızına
doguracak
• NEW YORK (AA) —
ABD'de bir kadın, kızının
gebeliğe uygun olmaması
nedeniyle torununu kendisi
doğurmaya karar verdi.
Gönüllü annenin altı aylık
hamile olduğu ve kasım
ayında doğum yapacağı
öğrenildi. "Rahimanalığa"
gönüllü olan 42 yaşındaki
anneanne Arlette
Schweitzer ile kızı Christa
Uchytil, bu karan birkaç yıl
önceden aldıklarını ve
mutlu olduklannı dile
getirdiler. Doğuştan döl
yatağı bulunmayan kızı
Christa'dan alınan yumurta
ve kocasından alınan
sperma, Minnesota
Üniversitesi'nden doktor
William Phipps
gözetiminde kayınvalidenin
rahminde ı
döllendirildi.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, siyasi eşitlik konusunda kararlv
Eşitlikolmazsa,zirve ertelenebilir
Rauf Denktaş, 4'lü zirveye başbakanlar
yerine dışişleri bakanlarının katılabileceğini
söyledi. KKTC Cumhurbaşkanı, "Meclise,
referanduma gitmeden 'Toprak verebilirim ya
da veririm' demek yetkisi kimsede yoktur"
şeklinde konuştu.
ÖZGEN ACAR
LEFKOŞA — KKTC Cumhurbaşkanı Ra-
uf Denktaş, ABD Dışişleri Kıbns Temsilcisi
Nelson Ledsky ile görüştükten sonra Cum-
huriyet'e, "Siyasal eşitlik sağlanmazsa dörtlü
rirve ertelenebilir" dedı. Denktaş, dörtlü zir-
veye Türk-Yunan başbakanlan yerine dışiş-
leri bakanlannın katılım olasıhğı bulundu-
ğunu söyledi.
Pazartesi günü önce Turkiye'nin Lefkoşa
Büyükelçisi Ertuğrul Kumcuoğlu ile görüşen
Cumhurbaşkanı Denktaş daha sonra
Ledsky'yi kabul etti.
Ledsky çerçeve anlaşmasının içeriği hak-
kında göruş alışverişinde bulunacağını bek-
lerken Denktaş'ın sert bir tepkisiyle karşüaş-
tı. Denktaş, "Siyasal eşitlik yoktur" sözle-
rini eleştirdi ve sadece bu konuyu görüştu.
Bu göruşmenin hemen ardından Denktaş
sonılaranızı yanıtladı.
— Kıbns sorununun çözümünden umut-
lu musunuz? Bugiin sornnun neresindeyiz?
DENKTAŞ — Kıbns meselesi halledilebi-
lecek bir meseledir. Yeter ki meselenin ne ol-
duğu konusunda gerçekçi bir teşhis konul-
sun, 'Acele ediniz, hallediniz meseleyi hal-
letme zamanı şimdidir' diyen Sayın Başkan
Bush dahil kirnse meselenin silah zoruyla or-
takhk devletinin ve hükumetinin Rumlar ta-
rafından 1963'te işgal edilmesinden kaynak-
landığım bilmezlikten geliyor ve 'Bugünku
statüko kabul edilemez' diyor. Bunu derken
de statükoyu KKTC'nin oluşumu ve bu cum-
huriyeti, garantör Turkiye'nin koruması ola-
rak ele alıyor. Bu, Rum yaklaşımıdır, bu Yu-
nan yaklaşımıdır. Gaspettikleri Kıbns hukü-
meti unvanını 28 yıldır devam ettiriyorlar. Bu
yaklaşım devam ettiği sıirece de Türk tarafı
ile yeni bir ortaklık. cumhuriyeti kurmak ih-
tiyaçlan yoktur. Dolayısıyla bir çerçeve an-
laşması yapıldığını farzedeüm. Eğer Rumla-
ra, Kıbns'ta Türklerin hükümeti olmadıklan
ve olamayacaklan kesin bir şekilde söylen-
mezse bu da 1977'de Denktaş - Makaryos,
1979'da Denktaş - Kipriyanu çerçeve anlaş-
ması gibi 'Denktaş - Vasiliu Çerçeve
Anlaşması' olarak kayıtlara geçecek ve Rum
tarafı, 'Meşru Kıbns Hükümeti' sahte adı al-
tında dunya nimetlerinden yararlanıp Türki-
ye'ye ve bize zarar verici eylemleri de sür-
dürecektir.
Çerçeve anlaşmasının anlamlı olabilmesi
için iki egemen ve siyasi açıdan eşit iki tara-
fın federal çerçevede birleşme arzusu elle tu-
tulur bir hale getirilmelidir.
— Toprak tavizi verecek mianiz?
DENKTAŞ — Toprak konusuna geçme-
den önce halledilmesi gereken temel ilkeler
vardır. Yoksa 'kuzeyde olan her şeyin ken-
di egemenliğinde olduğunu' iddia eden ve git-
tikçe artan bir silahlanma eylemi içerisinde
olan Rum tarafuıa ne kadar toprak verseniz
geriye kalanı da kendi mahymış diye isteye-
cektır. Böyle anlaşma olur mu? Saniyen, top-
rak konusu, egemenliğimizle bağlantılı bir
konudur. Anayasa ile korunmaktadır. Mec-
lise ve referanduma gıdilmeden 'toprak
veririm' veya 'verebilirim' demek yetkisi
kimsede yoktur.
— Ledsky ile bugün ne görüştünüz?
DENKTAŞ — Bugun zamanımızın çoğun-
luğunu Sayın Ledsky'nın Ankara'da yaptı-
ğı beyanat neticesinde ortaya çıkan durum-
la ilgili karşüıkb görüş teatisi almıştır. Bu ne-
denle çarşamba gunku esas konular ile bir
ikinci toplanü yapma ihüyacı doğmuştur.
Bugün bizim ortaya koyduğumuz şudur:
Ledsky, "Eşitligiııiz anlaşma yapüdığında
belirienecektir" diyor. Biz bunu kabul ede-
meyız. Çünku eşitüğimiz ve ortaklığımız ve
egemenlığimiz 1960 anlaşmalannın temelini
teşkil etmektedir. 'Bunlann varlığı veya yok-
luğu veya ne şekilde ele alınacağı görüşme-
lerin sonunda belli olacaktır' yaklaşımı ka-
bul edilemez. Yanlıştır. Hukuka aykındır.
Gerçeklere aykındır. 28 yühk mucadelemi-
ze aykırıdır. Bu hak ve statü kimsenin bize
lutfedeceği bir şey değildir.
— Siyasal eşitlik sonınuna bir çozum ge-
tirilmezse dörtlü zirvenin gelecegi ne olur?
DENKTAŞ — Zannedersem bir mühlet
daha verilecektir. Bu muddet zarfında 'bu iş
olmadı, bu iş artık ortadan kalktı' denilemez.
Bunun yapılması için zaman verilir. Zorluk-
lar neyse bunlar giderilmeye çalışıhr. Belki
gerçekler biraz daha anlaşılmış olabilir.
— Eylül zirvesi ne kadar erteJenebilir, kaç
ay ileriye kayabüir?
DENKTAŞ — Eğer başkaca bir oyunlan
yoksa bir başka aya kâyabilir.
— Ledsky, Rumlann "siyasal eşitlik" ko-
nusunu kabul edip etmediklerine değindi mi?
DENKTAŞ — Bize söylediğine göre Rum-
lar eşitliğimizi ve ortakhğımızı kabul ettik-
lerini Gustav Feissel'e duyurmuşlar. Biz bu-
nu henüz Feissel'den duymuş değiliz. Belki
ikinci raundda söyleyecektir. Kendisi bu ay
sonuna doğru yeniden gelecektir.
— Dörtlü zirveye Cumburbaşkam Özal mı
yoksa Yılmaz mı katılacak?
DENKTAŞ — Henuz belli değil. Yunanis-
tan'dan kim gelirse karşüıkh anlaşılarak gi-
dilecektir. Ya başbakanlar ya dışişleri bakan-
ları katılacaktır.
— Dışişleri bakanlan duzeyinde bir tem-
sil de söz konusu mu?
DENKTAŞ — Evet, Türkiye ve Yunanis-
tan'ın dışişleri bakanlarınca temsili de söz
konusu.
Dışişleri Bakanlan, Yugoslayya bunalımında AGÎK ve BM'ye destek çağnsı yaptı
ÂT kriz iYugoslavya'daki etnik
çatışmayı görüşmek
üzere Lahey'de
toplanan AT dışişleri
bakanlan, konuyu BM
Güvenlik Konseyi'ne
götürme girişimlerini
desteklediklerini
bildirdiler. Toplantıda
BAB'dan
Yugoslavya'da olası bir
ateşkesi korumak için
görev alıp
almayacağınm
sorulması karan alındı.
Dış Haberler Servisi — Avru-
pa Topluluğu (AT) dışleri ba-
kanlan, Yugoslavya'daki krizin
çözümü için AGİK (Avrupa
Güvenlik ve İşbirliği Konferan-
sı) ve BM'den yardım istedi.
Böylece sorunun çözümü için
tüm Avrupa ülkelerinin yam sı-
ra ABD ve Kanada'ya da çağn
yapılmış oldu.
12 AT üyesi ulkenin dışişleri
bakanlan, dün Lahey'deki yak-
laşık 4 saatlik toplantılanmn so-
nunda yaptıklan açıklamada,
Yugoslavya'da taraflann güce
basvurmasım kmadılar. Bakan-
lar, aynca AT'nin savunma ko-
lu olarak kabul edilen 9 uyeli
Batı Avrupa Birliği'nden (BAB)
ateşkes ilan edilmesi durumun-
da ateşkesin devamma yardım-
cı olup olamayacağım da sor-
mayı kararlaştırdılar.
Bakanlar, Yugoslavya soru-
nunun BM Güvenlik Konseyi'n-
de ele ahnması fıkrini de destek-
lediklerini ve bazı konsey üye-
lerinin sonınun konseyde göru-
şülmesi yönundeki girişimleri
memnuniyetle karşıladıklannı
kaydettiler.
Bakanlar aynca, Yugoslav
Kolektif Devlet Başkanlığı'ndan
bir banş konferansı toplaması-
nı da istediler.
AT dışişleri bakanlan, Yu-
goslavya'da "ateşkesi
reddeden" taraflara ekonomik
yaptınm uygulama tehdidinde
de bulundular. Gözlemciler, bu
tehdidin hedefınin Sırbistan ol-
duğunu beürtiyorlar.
Reuter Ajansı, yaptığı yo-
rumda AT'nin Yugoslavya kri-
zinin çözümü için "yeni bir gi-
rişim oluşturamadığını" belirt-
ti.
AA'nın haberine gore Sov-
yetler Birliği, Yugoslavya'daki
etnik çatışmaları önlemek ama-
istedi
BASIN
€t
ABD, Türkiye'ye
baskı yapmah
ELLER TETtKTE — Sırp milliyetcikriniıı kuşatması altındaki bölgelerde nöbet tutan Hınat milisler tetikte bekiiyor. ( AP)
cıyla bu ülkeye bir müdahale
gücü gönderilmesine karşı oldu-
ğunu bildirdi.
Başkanhk Sözcüsü Vitali tg-
natenko, haftalık basın toplan-
tısında yaptığı açıklamada,
SSCB hükumetinin Yugoslav-
ya'ya müdahaleye karşı olduğu-
nu söyledi.
SSCB'nin Yugoslavya'nın
birliğinin korunmasını kararlı
bir şekilde desteklediğini kayde-
den sözcü, daha sonra şöyle
konuştu:
"Insani yardımla, içişlerir.e
kanşma arasmdaki sınır son de-
rece belirsizdir, hareket nokta-
sı ne olursa olsun içişlerine mü-
dahale de kabul edilemez. Son
derece dikkatli olmak gerekir,
çünkü otomatik olarak çatışma-
nın içine sürüklenme tehlikesi
vardır."
Ban Avrupa ülkeleri, AT'nin
Yugoslavya krizi karşısında
şimdiye kadar uyguladığı taraf-
sızlık politikasmdan vazgeçüme-
sini savunuyorlar. Bunlardan
Fransa, BAB Daimi Konseyı'-
nin toplanmasım isterken Al-
manya, Hırvatistan ve Sloven-
ya'yı tanımaya hazır olduğunu
bildirmişti.
Bu arada, Yugoslav resmi ha-
ber ajansı Tanjug, Hırvatistan
yönetimi ile cumhuriyetteki Sırp
azınlığın ateşkes konusunda an-
laştığını bildirdi.
öte yandan Yugoslavya'da
Hırvatistan Cumhuriyeti'nin
güneybatısındaki Krajina'nın
bir köyunde önceki gece meyda-
na gelen silahlı çatışmada bir
Hırvat polisin öldüğü bildirildi.
Tanjug Ajansı'mn yerel Hır-
vat yetkililere dayanarak verdi-
ği habere göre ihtiyat birliğe
bağlı polis, Lovinac adlı köye
havan topuyla gece boyunca ya-
pılan saldınlar sırasında haya-
tını kaybetti.
Bölgedeki Gospic kenti oto-
büs gannda da önceki gece pat-
layan bir bomba hasara yol açtı.
Belgrad radyosu ve Hırvat te-
leviz>r
onu da Hırvatistan'ın, Sır-
bistan sının yakınlanndaki böl-
gelerinde önceki gece çok sayı-
da patlama ve karşılıklı silah atı-
şı meydana geldiğini bildirdiler.
Fransa ve Belçika'nın Yugos-
lavya krizini BM Güvenlik Kon-
seyi'ne göturme önerilerini, Al-
manya'mn da Hırvatistan ve
Slovenya'yı tanımaya hazır ol-
duğu yolundaki açıklamasını
"cesaret verici gelişmeler" ola-
rak niteleyen Zvonimir Separo-
vic, iki cumhuriyet arasında
uluslararası bir tampon güç yer-
leştirilmesini kabul ettiklerini
kaydetti ve "Bu savaşın bize ge-
rirecegi felakeüer kadar kötü
degil" dedi.
Ancak, böyle bir gücün sava-
şan gruplar arasına yerleştirile-
rek Sırbistan'ın istediği gibi ye-
ni sınırlann fiilen olu^masına da
karşı olduklannı belirten Hırva-
tistan Dışişleri Bakanı, AT tam-
pon gücunün rolünün, Hırvatis-
tan'm Bosna ve Sırbistan sınır-
lannda ateşkesi denetleyen göz-
lemcilerin ve devriyelerin güven-
liğini sağlamakla sınırlı kalma-
sını istedi.
Körfez savaşından sonra
ABD dıplomatik
başanlarmı sürdüruyor.
Moskova'daki başarılar ve
özellikle bir Arap-lsrail
banş konferansımn
toplanması kararından
sonra, Başkan Bush, Kıbns
sorunuyla ilgili olarak
Türkiye ve Yunanıstan'ın
bir yuvarlak masa
toplantısında bir araya
gelmelerini de sağladı.
Toplantı eylul aymda
ABD'de gerçekleştirılecek.
Bu toplantı konusunda
ortaya çıkan en buyük
sorun aynen Onadoğu için
yapılacak toplantıda olduğu
gibi taraflann temsiliyle
ilgili. Başkan Bush konuyla
ilgili olarak şu ana kadar
bir tavır belirtmedi ve
dikkatli davrandı. Türkler,
öteden beri boyle dörtlü bir
göruşmeye taraftarlar. Yani
Ankara ve Atina
hukümetleriyle adadaki iki
toplumun temsilcileri.
Yunanistan ise Turk
azınlığın toplantıya
katılmasını kabul etmekle
birlikte, uluslararası alanda
tanınan Lefkoşa
hükümetinin göruşmelere
bu sıfatla katılmasını,
aynca BM Güvenlik
Konseyi üyelerinin de
toplantıda bulunmasını
istiyorlar.
Atina aynı zamanda
Ankara'nın yeni bir askeri
mudahalesine karşı BM'den
garanti talep ediyor. Turk
işgali sırasında evlerini ve
topraklarını kaybeden
Rumlann, geri
dönmelerinin sağlanması da
istenen garantiler arasında.
Bu noktada ABD'nin, yine
aynen Ortadoğu sorununda
olduğu gibi, Türkiye'ye,
'en iyi muttefiki'ne, tavnnı
yumuşatması konusunda
baskı yapması gerekiyor.
Ama Ankara da Körfez
savaşı sırasında 'verdiği
hizmetler' nedeniyle
birtakım kozlara sahip.
Kıbns konusundaki bir
anlaşma, örneğin Avrupa
Topluluğu ile Türkiye
arasmdaki ilişkilerin daha
da sıkılaşmasına yol
açacak. Bilindiği gibi AT
uyelerinden biri, Kıbns
sorununda taraf olmasma
rağmen, konuya müdahale
etmemeye ozen gösterdi.
Eğer yeni uluslararası
diplomatik durum, diğer
bir ifadeyle Pax
Americana, bir banş
ortamı yaratmaya aday olsa
da yıne de hem Atina hem
Ankara'da böylesi bir
anlaşmaya karşı olan
güçleri yabana atmamak
gerek. Özellikle bazı Türk
askeri çevrelerini...
(5 afcustos)
Bulgaristan'ın Ankara Büyükelçisi Petar Vodenski, Türk-Bulgar ilişkilerini Cumhuriyet'e değerlendirdi
Azmlıklar sorunundabüyük gelişme sağladık'
SEMİH İDİZ
Büyükelçi Vodenski, ulkesinin azınlıklar konusunda kaydettiği
gelişmenin, "gerçekten çarpıcı" olduğunu söyleyerek, "Bu
nedenle İstanbul'daki İslam Konferansı'nda Bulgaristan'daki
Müslümanlarla ilgili madde artık gerçekleri yansıtmıyor" dedi.
Vodenski, Yunanistan'ın sımrlarda silahlardan anndınlmış
bölgeler kurulması önerisini de "Ylgi" iîe" karşıladıklannı belirtti.
^ 2 _ _ siyonel Kuvvetkr Anlaşması çerçevesinde
bolge)e yönelik kontrol mekanizmalannın
zaten bulunduğuna işaret ederek bu öneriye
biraz soğuk baktı. Bulgaristan, Yunanistan'ın
önerisini hayati önem taşıyan bir duzenleme
olarak mı göruyor?
VODENSKİ: Daha once de söylediğim gibi
Bulganstan dış politikası, AGİK surecine iliş-
kin anlaşmaların ruhuna uygun olarak Bal-
kanlar'da ve Avrupa'da tansiyonun azaltılma-
sına ve guven ve istikrann guçlendirilmesine
buyuk önem atfediyor. Bunu göz önünde bu-
lunduran Bulgaristan, Yunanistan Başbaka-
m'nın, Yunanistan, Bulgaristan ve Turkiye sı-
nırlannın her iki yanında saldınya yonelik si-
lahlardan anndınlmış bır bolge konusunda-
kı inisiyatıfıni büyük ilgi ve dikkatle karşıla-
dı. ilgili ulkelerin zaranna olmayacak ve kar-
şılıklı olarak kabul görecek çözumler,
muzakereler yoluyla aranmalıdır. Tabii kı bu
amaç NATÖ'nun onayı ve işbirliği olmadan
gerçekleştirilemez. Bulgaristan ilke olarak
bölgemizde olumlu siyasi atmosferin kurul-
masına yonelik fıkirlerin ve inisiyatiflerin ger-
çekleştirilmesine olumlu bakıyor.
ANKARA — Bulgaristan'ın Ankara Bü-
yükelçisi Petar Vodenski, Bulgaristan'daki
'Müslümanlar' lehinde son 1.5 yılda alınan
tedbirlerle, bu konuda 'çarpıa' gelişmeler
sağlandığını söyledi. Buyukelçi Vodenski,
"Bu nedenle. İstanbul'da yapılmakta olan İs-
lam Konferansı Örgulü Dışişleri Bakanlan
Toplantısf mn gundeminde yer alan, Bulga-
ristan'daki Müslümanlarla ilgili madde, ger-
çekleri yansıtmıyor. Bu maddenin kakknlma-
sıyla, Bulgaristan'daki koklü degişiklikler bir
kez daba lanınmış olacaktır" dedi. Vodens-
ki, Yunanistan'ın önerdiğı *Trak>-a'da saldır-
gan silahlardan anndınlmış bir bolge
kurulması' fıkrini de büyük ilgi ve dikkatle
karşıladıklannı söyledi.
Vodenskı'ye yönelttığimiz sorular ve yanıt-
ları şöyle:
— Yunanistan Başbakanı Konstantin Mit-
sotakis'in, Trakya'da askeri guçten arındırıl-
mış bir bolge önerisi, Bulgaristan tarafından
kabul edildi. Türkiye ise Avrupa'da Konvan-
— Sanıyonım, Bulgaristan'daki degişim
sureci. artık bir 'Türk azınlığından' soz edil-
mesine olanak sağlı\or. Llkenizde belli ke-
simlerin tepkisine yol açtıysa da Bulgar yö-
netimince bu konuda atılan bazı olumlu
adımlar da mevcut. Hangi adla amlacak olur-
sa olsun, bu azınlık Turk-Bulgar ilişkilerin-
de her zaman onemli bir rol oynamıstır. Bu
rol, gelecekte ne olmalıdır?
VODENSKİ: Yeni Bulgar Anayasası'nda
din, dil, kultur vs. ile ilgili insan haklan, Av-
rupa surecinin gerekleri ve bu alandaki ulus-
lararası anlaşmalar uyarınca ve ayrım yapıl-
madan garanti altına alınmıştır. Bulgar top-
lumu, tum vatandaslanna her türlü kişisel in-
san haklannı sağlamaya hazır olduğunu ka-
mtlamıştır. Bu alanda son birbuçuk >ıl zar-
fında alınan tedbirler, gerçekten çarpıcıdır.
Örneğin, totaliter dönemde zorla değiştirilen
isimlerin iade edilmesi sorunu çözümlenmiş-
tir. Zorla isimlerin değiştirildiğı dönemde hu-
kum gıyen herkese af getirilmiştir. 'Alev' Der-
neği ile 'Hak ve Özgürlükler Hareketi', kül-
turel ve eğitim faaliyetlerini serbestçe yerine
getirebiliyorlar. Turkçe dilinin incelenmesi
için kulüpler kurulmuş bulunuyor. Bir Müs-
lüman gazete ile Müslüman dergiresmenka-
yıt oldular. Bunun yam sıra Sofya'da bir İs-
lam Yuksek Enstitusü kuruldu. Sumen'de
(Şumnu) ise bir Yüksek İslam Okulu acıldı.
'Hak ve özguriük' ile 'Işık' adlı gazeteler,
Turkçe ve Bulgarca olarak yayımlanıyor. Bü-
tun ülke çapında 700'den fazla cami dini iba-
detin gereklerini yerine getiriyor. Sekiz yeni
cami inşa edilirken on cami de kulturel var-
hklar olarak devletin özel himayesine ahnmış
bulunuyor.
Bu alandaki başarılar, açık ve tartışmasız-
dır. Ustelik birçok ülke ve uluslararası örgüt
tarafından da kabul edilmiştir. Bu nedenle,
İstanbul'da yapılan İslam Konferansı Dışiş-
leri Bakanlan Toplantısı'nın gundeminde
Bulgaristan'daki Müslümanlarla ilgili mad-
de, artık ulkedeki gerçekleri yansıtmıyor. Bu
maddenin kaldınlmasıyla, Bulgaristan'daki
köklu degişiklikler bir kez daha tanınmış ola-
caktır.
— Karadeniz Ekonomik tşbirligi Projesi-
nin vakın gelecekte hayata geçebilecegine ina-
nıyor musunuz? Yoksa daba üstesinden ge-
linmesi gerek sorunlar var mı? Bu arada bu
projeye Yunanistan'ın da katılması konusu
gündemde. Bulgaristan bunu desteklijor. An-
cak Yunanistan'ın AT uyeliği burada bir en-
gel oluşturmuyor mu?
VODENSKİ: Karadeniz Ekonomik İşbir-
liği fikri çok yararlı olduğu gibi, Bulgaristan
bunun somut boyutlannın saptanmasına ak-
tif olarak katıldı. Karadeniz İşbirliği yoluy-
la karşıhkh çıkarlara hizmet edecek şekilde
ekonomi, ticaret ve ekoloji gibi alanlarda iyi
sonuçlar ahnabiUr. Ancak aynı zamanda baa
gerçek zorluklar da bulunuyor. Örneğin pro-
jeye katılacak olan ve büyük bölumu şu sı-
ralarda piyasa ekonomisi için yasal zemıni
hazırlamakta olan ulkelerin ekonomilerinin
içinde bulunduklan farklı duzey ve yapılan-
malar. Buna ek olarak, bu ulkelerdeki bazı
ekonomik alanlar birbirleriyle rekabet için-
de olma karakterini taşıyor. Bu projeye katı-
lanlar gerçek sonuçlara varmak istiyorlarsa,
o zaman mevcut zorluklan tarumahdırlar.
Karadeniz Ekonomik tşbirliğj'nin aşamalı
olarak ve adım adım gerçekleştirilmesi dü-
şuncesi bundan kaynaklamyor. Bu arada söz
konusu proje ortak anlaşmalann gereklerini
yerine getirmeye hazır olan diğer ulkelerin ka-
tılımına da açıktır. Karadeniz Ekonomik tş-
birliği, Avrupa'nın yeni bölgelere aynlması
yerine ulkelerin Avrupa >
f
apüanmasma ve de-
ğerlerine entegre olmalarına katkıda bulun-
mahdır. Bu nedenle Yunanistan'a yönelik
kaygılara bir gerekçe bulmak mümkun değil.
— Yunanistan'ın aksine, Bulgaristan ve
Türkiye Avrupa Topluluğu üyesi degiller. An-
cak her iki ulkenin bu yonde emelleri bulu-
nuyor. Türkiye ile Bulgaristan bu emelin ger-
çekleşmesi için nasıl işbirliği vapabilirler?
VODENSKİ: Kammca ulkelerimiz arasm-
daki ilışkileri modern bir şekilde ve tarihi
yüklerden ve yargılardan annmış olarak ge-
liştirmekle yardımcı olabiliriz. Gelecekte, etf " t
reflekslerin Avrupa'ya yönelişimizi engelk"'"
mesıne izin vermemeliyiz. Bu çerçevede bir
kez daha vurgulamak isterim ki Bulgaristan,
Bulgar-Türk ilişkilerinin guçlendirihnesi ve
geliştirilmesine buyuk önem atfetmektedir.
Karşıhklı olarak yarar sağlayacak ilişkileri-
mizi geliştirmek için sürekli çahşmaya hazınz.
—Btnt—