14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 DIŞ HABERLER 7 AĞUSTOS 1991 Buslvtan Vasiliu'ya mesa j • ATtNA (Cumhuriyet) — ABD'nin Kıbns sorununa gösterdiği yakın ilgi çerçevesinde ABD Başkanı George Bush, Kıbns Rum lideri Yorgios Vasiliu'ya bir raesaj Uetti ve kendisini eylül ayında ABD'de gönnekten memnunluk duyacağıııı dile getirdi. Busfa'un bu mesajı Vasiliu'ya önceki gün ABD Dışişleri Bakanlığı Kıbns özel Koordinatöril Nclson Ledsky tarafından iletildi. Bush mesajında ABD'nin Kıbns sorununun çözümü için Birleşmiş Milletler'in gösterdiği uğraşüann çerçevesinde var gücüyle çalışacağından ve bu amaçla hiçbir yardım ya da lcatkıyı esirgemeyeceğinden söz ediyor. Kıbns sorununun çözümü için dönemi "ideal" olaraik gören v; taraflann eylül ayında bir araya gelmesinden önce gerekli şartlann ve ortamın hazırlığının yapıldıgına dikkat çeken Bush, aynı mesajında ABD ve BM'nin Kıbns'ta olumlu ilerlemelerin kaydedilmesi amaayla çeşitli girişimlerde bulunduklannı belirtiyor. Peru'da çaüşma: 32 ölti • LtMA (AA) — Pem'da ordu birlikleriyle "Aydınhk Yol" gerillaları arasında geçen cuma günü meydana gelen çatışmada 32 gerillanın öldüğü bildirildi. Ordu bildirisinde, ulkenin dağhk orta kestminin Huanuco bölgesinde 70 gerillaya karşı girişilen operasyonda ikı askerin ölduğu kaydedilirken gerillalardan ikisinin sağ yakalandığı beuıtildi. Bir ordu sözcüsu, verilen rakamlann, "kesin kayıtlı ceset sayısına bağlı olup olmadığı konusunda" açıklama yapamayacağuu belirtti. Yımanistana kaçan Türkler • ATtNA (AA) — 1985 yılından bu yana Yunanistan'a gelen Türk kaçak sayısı 7.000'i geçti. Kamu Düzeni Bakanlığı'ndan verilen rakamlara göre, 1985-1989 yıllan arasında 2.292, geçen yıl da yaklaşık 4.000 kaçak, Meriç ve Ege adaJarı iızerinden Yunan topraklanna gelerek siyasi iltica talebinde bulundu. 1985-89 yıllan arasında Yunanistan'dan siyasi iltica talebinde bulunar kaçak ve bölücülerden 1.904'ünün istemine olumlu cevap verilirken, 288'i sınırdışı edildi. Yetkililer, 1985'ten bu yana Yunanistan'a kaçak olarak gelenlerin önemli bir bölumünün ekonomik nedenlerden dolayı Türkiye'yi terk ettiklerini, söylediler. G.Kore'nin BM başvumsu • BtRLEŞMİŞ MİLLETLER (AP) — Güney Kore pazartesi günü BM'ye üyelik başvurusunda bulundu. Güney Kore BM gözlemci komitesinin Başkanı Roe Chang-Hee, ulkesinin BM'ye başvurusunu "soğuk savaşın sona erdiğinin simgesi" olarak nitelendirerek 17 eylülde yapılacak genel konsey toplantısının ardından Kuzey ve Güney Kore"nin dunya ile bütünleşme surecinin hızlanacağını belirtti. Komünist Kuzey Kore BM'ye üyelik başvurusunu geçen ay içinde yapmış, ayrı üyeliklerin Kore yanmadasının bölunmuşluğunü arttıracağını bildirmişti. Aııne, kızına doguracak • NEW YORK (AA) — ABD'de bir kadın, kızının gebeliğe uygun olmaması nedeniyle torununu kendisi doğurmaya karar verdi. Gönüllü annenin altı aylık hamile olduğu ve kasım ayında doğum yapacağı öğrenildi. "Rahimanalığa" gönüllü olan 42 yaşındaki anneanne Arlette Schweitzer ile kızı Christa Uchytil, bu karan birkaç yıl önceden aldıklarını ve mutlu olduklannı dile getirdiler. Doğuştan döl yatağı bulunmayan kızı Christa'dan alınan yumurta ve kocasından alınan sperma, Minnesota Üniversitesi'nden doktor William Phipps gözetiminde kayınvalidenin rahminde ı döllendirildi. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, siyasi eşitlik konusunda kararlv Eşitlikolmazsa,zirve ertelenebilir Rauf Denktaş, 4'lü zirveye başbakanlar yerine dışişleri bakanlarının katılabileceğini söyledi. KKTC Cumhurbaşkanı, "Meclise, referanduma gitmeden 'Toprak verebilirim ya da veririm' demek yetkisi kimsede yoktur" şeklinde konuştu. ÖZGEN ACAR LEFKOŞA — KKTC Cumhurbaşkanı Ra- uf Denktaş, ABD Dışişleri Kıbns Temsilcisi Nelson Ledsky ile görüştükten sonra Cum- huriyet'e, "Siyasal eşitlik sağlanmazsa dörtlü rirve ertelenebilir" dedı. Denktaş, dörtlü zir- veye Türk-Yunan başbakanlan yerine dışiş- leri bakanlannın katılım olasıhğı bulundu- ğunu söyledi. Pazartesi günü önce Turkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Ertuğrul Kumcuoğlu ile görüşen Cumhurbaşkanı Denktaş daha sonra Ledsky'yi kabul etti. Ledsky çerçeve anlaşmasının içeriği hak- kında göruş alışverişinde bulunacağını bek- lerken Denktaş'ın sert bir tepkisiyle karşüaş- tı. Denktaş, "Siyasal eşitlik yoktur" sözle- rini eleştirdi ve sadece bu konuyu görüştu. Bu göruşmenin hemen ardından Denktaş sonılaranızı yanıtladı. — Kıbns sorununun çözümünden umut- lu musunuz? Bugiin sornnun neresindeyiz? DENKTAŞ — Kıbns meselesi halledilebi- lecek bir meseledir. Yeter ki meselenin ne ol- duğu konusunda gerçekçi bir teşhis konul- sun, 'Acele ediniz, hallediniz meseleyi hal- letme zamanı şimdidir' diyen Sayın Başkan Bush dahil kirnse meselenin silah zoruyla or- takhk devletinin ve hükumetinin Rumlar ta- rafından 1963'te işgal edilmesinden kaynak- landığım bilmezlikten geliyor ve 'Bugünku statüko kabul edilemez' diyor. Bunu derken de statükoyu KKTC'nin oluşumu ve bu cum- huriyeti, garantör Turkiye'nin koruması ola- rak ele alıyor. Bu, Rum yaklaşımıdır, bu Yu- nan yaklaşımıdır. Gaspettikleri Kıbns hukü- meti unvanını 28 yıldır devam ettiriyorlar. Bu yaklaşım devam ettiği sıirece de Türk tarafı ile yeni bir ortaklık. cumhuriyeti kurmak ih- tiyaçlan yoktur. Dolayısıyla bir çerçeve an- laşması yapıldığını farzedeüm. Eğer Rumla- ra, Kıbns'ta Türklerin hükümeti olmadıklan ve olamayacaklan kesin bir şekilde söylen- mezse bu da 1977'de Denktaş - Makaryos, 1979'da Denktaş - Kipriyanu çerçeve anlaş- ması gibi 'Denktaş - Vasiliu Çerçeve Anlaşması' olarak kayıtlara geçecek ve Rum tarafı, 'Meşru Kıbns Hükümeti' sahte adı al- tında dunya nimetlerinden yararlanıp Türki- ye'ye ve bize zarar verici eylemleri de sür- dürecektir. Çerçeve anlaşmasının anlamlı olabilmesi için iki egemen ve siyasi açıdan eşit iki tara- fın federal çerçevede birleşme arzusu elle tu- tulur bir hale getirilmelidir. — Toprak tavizi verecek mianiz? DENKTAŞ — Toprak konusuna geçme- den önce halledilmesi gereken temel ilkeler vardır. Yoksa 'kuzeyde olan her şeyin ken- di egemenliğinde olduğunu' iddia eden ve git- tikçe artan bir silahlanma eylemi içerisinde olan Rum tarafuıa ne kadar toprak verseniz geriye kalanı da kendi mahymış diye isteye- cektır. Böyle anlaşma olur mu? Saniyen, top- rak konusu, egemenliğimizle bağlantılı bir konudur. Anayasa ile korunmaktadır. Mec- lise ve referanduma gıdilmeden 'toprak veririm' veya 'verebilirim' demek yetkisi kimsede yoktur. — Ledsky ile bugün ne görüştünüz? DENKTAŞ — Bugun zamanımızın çoğun- luğunu Sayın Ledsky'nın Ankara'da yaptı- ğı beyanat neticesinde ortaya çıkan durum- la ilgili karşüıkb görüş teatisi almıştır. Bu ne- denle çarşamba gunku esas konular ile bir ikinci toplanü yapma ihüyacı doğmuştur. Bugün bizim ortaya koyduğumuz şudur: Ledsky, "Eşitligiııiz anlaşma yapüdığında belirienecektir" diyor. Biz bunu kabul ede- meyız. Çünku eşitüğimiz ve ortaklığımız ve egemenlığimiz 1960 anlaşmalannın temelini teşkil etmektedir. 'Bunlann varlığı veya yok- luğu veya ne şekilde ele alınacağı görüşme- lerin sonunda belli olacaktır' yaklaşımı ka- bul edilemez. Yanlıştır. Hukuka aykındır. Gerçeklere aykındır. 28 yühk mucadelemi- ze aykırıdır. Bu hak ve statü kimsenin bize lutfedeceği bir şey değildir. — Siyasal eşitlik sonınuna bir çozum ge- tirilmezse dörtlü zirvenin gelecegi ne olur? DENKTAŞ — Zannedersem bir mühlet daha verilecektir. Bu muddet zarfında 'bu iş olmadı, bu iş artık ortadan kalktı' denilemez. Bunun yapılması için zaman verilir. Zorluk- lar neyse bunlar giderilmeye çalışıhr. Belki gerçekler biraz daha anlaşılmış olabilir. — Eylül zirvesi ne kadar erteJenebilir, kaç ay ileriye kayabüir? DENKTAŞ — Eğer başkaca bir oyunlan yoksa bir başka aya kâyabilir. — Ledsky, Rumlann "siyasal eşitlik" ko- nusunu kabul edip etmediklerine değindi mi? DENKTAŞ — Bize söylediğine göre Rum- lar eşitliğimizi ve ortakhğımızı kabul ettik- lerini Gustav Feissel'e duyurmuşlar. Biz bu- nu henüz Feissel'den duymuş değiliz. Belki ikinci raundda söyleyecektir. Kendisi bu ay sonuna doğru yeniden gelecektir. — Dörtlü zirveye Cumburbaşkam Özal mı yoksa Yılmaz mı katılacak? DENKTAŞ — Henuz belli değil. Yunanis- tan'dan kim gelirse karşüıkh anlaşılarak gi- dilecektir. Ya başbakanlar ya dışişleri bakan- ları katılacaktır. — Dışişleri bakanlan duzeyinde bir tem- sil de söz konusu mu? DENKTAŞ — Evet, Türkiye ve Yunanis- tan'ın dışişleri bakanlarınca temsili de söz konusu. Dışişleri Bakanlan, Yugoslayya bunalımında AGÎK ve BM'ye destek çağnsı yaptı ÂT kriz iYugoslavya'daki etnik çatışmayı görüşmek üzere Lahey'de toplanan AT dışişleri bakanlan, konuyu BM Güvenlik Konseyi'ne götürme girişimlerini desteklediklerini bildirdiler. Toplantıda BAB'dan Yugoslavya'da olası bir ateşkesi korumak için görev alıp almayacağınm sorulması karan alındı. Dış Haberler Servisi — Avru- pa Topluluğu (AT) dışleri ba- kanlan, Yugoslavya'daki krizin çözümü için AGİK (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferan- sı) ve BM'den yardım istedi. Böylece sorunun çözümü için tüm Avrupa ülkelerinin yam sı- ra ABD ve Kanada'ya da çağn yapılmış oldu. 12 AT üyesi ulkenin dışişleri bakanlan, dün Lahey'deki yak- laşık 4 saatlik toplantılanmn so- nunda yaptıklan açıklamada, Yugoslavya'da taraflann güce basvurmasım kmadılar. Bakan- lar, aynca AT'nin savunma ko- lu olarak kabul edilen 9 uyeli Batı Avrupa Birliği'nden (BAB) ateşkes ilan edilmesi durumun- da ateşkesin devamma yardım- cı olup olamayacağım da sor- mayı kararlaştırdılar. Bakanlar, Yugoslavya soru- nunun BM Güvenlik Konseyi'n- de ele ahnması fıkrini de destek- lediklerini ve bazı konsey üye- lerinin sonınun konseyde göru- şülmesi yönundeki girişimleri memnuniyetle karşıladıklannı kaydettiler. Bakanlar aynca, Yugoslav Kolektif Devlet Başkanlığı'ndan bir banş konferansı toplaması- nı da istediler. AT dışişleri bakanlan, Yu- goslavya'da "ateşkesi reddeden" taraflara ekonomik yaptınm uygulama tehdidinde de bulundular. Gözlemciler, bu tehdidin hedefınin Sırbistan ol- duğunu beürtiyorlar. Reuter Ajansı, yaptığı yo- rumda AT'nin Yugoslavya kri- zinin çözümü için "yeni bir gi- rişim oluşturamadığını" belirt- ti. AA'nın haberine gore Sov- yetler Birliği, Yugoslavya'daki etnik çatışmaları önlemek ama- istedi BASIN €t ABD, Türkiye'ye baskı yapmah ELLER TETtKTE — Sırp milliyetcikriniıı kuşatması altındaki bölgelerde nöbet tutan Hınat milisler tetikte bekiiyor. ( AP) cıyla bu ülkeye bir müdahale gücü gönderilmesine karşı oldu- ğunu bildirdi. Başkanhk Sözcüsü Vitali tg- natenko, haftalık basın toplan- tısında yaptığı açıklamada, SSCB hükumetinin Yugoslav- ya'ya müdahaleye karşı olduğu- nu söyledi. SSCB'nin Yugoslavya'nın birliğinin korunmasını kararlı bir şekilde desteklediğini kayde- den sözcü, daha sonra şöyle konuştu: "Insani yardımla, içişlerir.e kanşma arasmdaki sınır son de- rece belirsizdir, hareket nokta- sı ne olursa olsun içişlerine mü- dahale de kabul edilemez. Son derece dikkatli olmak gerekir, çünkü otomatik olarak çatışma- nın içine sürüklenme tehlikesi vardır." Ban Avrupa ülkeleri, AT'nin Yugoslavya krizi karşısında şimdiye kadar uyguladığı taraf- sızlık politikasmdan vazgeçüme- sini savunuyorlar. Bunlardan Fransa, BAB Daimi Konseyı'- nin toplanmasım isterken Al- manya, Hırvatistan ve Sloven- ya'yı tanımaya hazır olduğunu bildirmişti. Bu arada, Yugoslav resmi ha- ber ajansı Tanjug, Hırvatistan yönetimi ile cumhuriyetteki Sırp azınlığın ateşkes konusunda an- laştığını bildirdi. öte yandan Yugoslavya'da Hırvatistan Cumhuriyeti'nin güneybatısındaki Krajina'nın bir köyunde önceki gece meyda- na gelen silahlı çatışmada bir Hırvat polisin öldüğü bildirildi. Tanjug Ajansı'mn yerel Hır- vat yetkililere dayanarak verdi- ği habere göre ihtiyat birliğe bağlı polis, Lovinac adlı köye havan topuyla gece boyunca ya- pılan saldınlar sırasında haya- tını kaybetti. Bölgedeki Gospic kenti oto- büs gannda da önceki gece pat- layan bir bomba hasara yol açtı. Belgrad radyosu ve Hırvat te- leviz>r onu da Hırvatistan'ın, Sır- bistan sının yakınlanndaki böl- gelerinde önceki gece çok sayı- da patlama ve karşılıklı silah atı- şı meydana geldiğini bildirdiler. Fransa ve Belçika'nın Yugos- lavya krizini BM Güvenlik Kon- seyi'ne göturme önerilerini, Al- manya'mn da Hırvatistan ve Slovenya'yı tanımaya hazır ol- duğu yolundaki açıklamasını "cesaret verici gelişmeler" ola- rak niteleyen Zvonimir Separo- vic, iki cumhuriyet arasında uluslararası bir tampon güç yer- leştirilmesini kabul ettiklerini kaydetti ve "Bu savaşın bize ge- rirecegi felakeüer kadar kötü degil" dedi. Ancak, böyle bir gücün sava- şan gruplar arasına yerleştirile- rek Sırbistan'ın istediği gibi ye- ni sınırlann fiilen olu^masına da karşı olduklannı belirten Hırva- tistan Dışişleri Bakanı, AT tam- pon gücunün rolünün, Hırvatis- tan'm Bosna ve Sırbistan sınır- lannda ateşkesi denetleyen göz- lemcilerin ve devriyelerin güven- liğini sağlamakla sınırlı kalma- sını istedi. Körfez savaşından sonra ABD dıplomatik başanlarmı sürdüruyor. Moskova'daki başarılar ve özellikle bir Arap-lsrail banş konferansımn toplanması kararından sonra, Başkan Bush, Kıbns sorunuyla ilgili olarak Türkiye ve Yunanıstan'ın bir yuvarlak masa toplantısında bir araya gelmelerini de sağladı. Toplantı eylul aymda ABD'de gerçekleştirılecek. Bu toplantı konusunda ortaya çıkan en buyük sorun aynen Onadoğu için yapılacak toplantıda olduğu gibi taraflann temsiliyle ilgili. Başkan Bush konuyla ilgili olarak şu ana kadar bir tavır belirtmedi ve dikkatli davrandı. Türkler, öteden beri boyle dörtlü bir göruşmeye taraftarlar. Yani Ankara ve Atina hukümetleriyle adadaki iki toplumun temsilcileri. Yunanistan ise Turk azınlığın toplantıya katılmasını kabul etmekle birlikte, uluslararası alanda tanınan Lefkoşa hükümetinin göruşmelere bu sıfatla katılmasını, aynca BM Güvenlik Konseyi üyelerinin de toplantıda bulunmasını istiyorlar. Atina aynı zamanda Ankara'nın yeni bir askeri mudahalesine karşı BM'den garanti talep ediyor. Turk işgali sırasında evlerini ve topraklarını kaybeden Rumlann, geri dönmelerinin sağlanması da istenen garantiler arasında. Bu noktada ABD'nin, yine aynen Ortadoğu sorununda olduğu gibi, Türkiye'ye, 'en iyi muttefiki'ne, tavnnı yumuşatması konusunda baskı yapması gerekiyor. Ama Ankara da Körfez savaşı sırasında 'verdiği hizmetler' nedeniyle birtakım kozlara sahip. Kıbns konusundaki bir anlaşma, örneğin Avrupa Topluluğu ile Türkiye arasmdaki ilişkilerin daha da sıkılaşmasına yol açacak. Bilindiği gibi AT uyelerinden biri, Kıbns sorununda taraf olmasma rağmen, konuya müdahale etmemeye ozen gösterdi. Eğer yeni uluslararası diplomatik durum, diğer bir ifadeyle Pax Americana, bir banş ortamı yaratmaya aday olsa da yıne de hem Atina hem Ankara'da böylesi bir anlaşmaya karşı olan güçleri yabana atmamak gerek. Özellikle bazı Türk askeri çevrelerini... (5 afcustos) Bulgaristan'ın Ankara Büyükelçisi Petar Vodenski, Türk-Bulgar ilişkilerini Cumhuriyet'e değerlendirdi Azmlıklar sorunundabüyük gelişme sağladık' SEMİH İDİZ Büyükelçi Vodenski, ulkesinin azınlıklar konusunda kaydettiği gelişmenin, "gerçekten çarpıcı" olduğunu söyleyerek, "Bu nedenle İstanbul'daki İslam Konferansı'nda Bulgaristan'daki Müslümanlarla ilgili madde artık gerçekleri yansıtmıyor" dedi. Vodenski, Yunanistan'ın sımrlarda silahlardan anndınlmış bölgeler kurulması önerisini de "Ylgi" iîe" karşıladıklannı belirtti. ^ 2 _ _ siyonel Kuvvetkr Anlaşması çerçevesinde bolge)e yönelik kontrol mekanizmalannın zaten bulunduğuna işaret ederek bu öneriye biraz soğuk baktı. Bulgaristan, Yunanistan'ın önerisini hayati önem taşıyan bir duzenleme olarak mı göruyor? VODENSKİ: Daha once de söylediğim gibi Bulganstan dış politikası, AGİK surecine iliş- kin anlaşmaların ruhuna uygun olarak Bal- kanlar'da ve Avrupa'da tansiyonun azaltılma- sına ve guven ve istikrann guçlendirilmesine buyuk önem atfediyor. Bunu göz önünde bu- lunduran Bulgaristan, Yunanistan Başbaka- m'nın, Yunanistan, Bulgaristan ve Turkiye sı- nırlannın her iki yanında saldınya yonelik si- lahlardan anndınlmış bır bolge konusunda- kı inisiyatıfıni büyük ilgi ve dikkatle karşıla- dı. ilgili ulkelerin zaranna olmayacak ve kar- şılıklı olarak kabul görecek çözumler, muzakereler yoluyla aranmalıdır. Tabii kı bu amaç NATÖ'nun onayı ve işbirliği olmadan gerçekleştirilemez. Bulgaristan ilke olarak bölgemizde olumlu siyasi atmosferin kurul- masına yonelik fıkirlerin ve inisiyatiflerin ger- çekleştirilmesine olumlu bakıyor. ANKARA — Bulgaristan'ın Ankara Bü- yükelçisi Petar Vodenski, Bulgaristan'daki 'Müslümanlar' lehinde son 1.5 yılda alınan tedbirlerle, bu konuda 'çarpıa' gelişmeler sağlandığını söyledi. Buyukelçi Vodenski, "Bu nedenle. İstanbul'da yapılmakta olan İs- lam Konferansı Örgulü Dışişleri Bakanlan Toplantısf mn gundeminde yer alan, Bulga- ristan'daki Müslümanlarla ilgili madde, ger- çekleri yansıtmıyor. Bu maddenin kakknlma- sıyla, Bulgaristan'daki koklü degişiklikler bir kez daba lanınmış olacaktır" dedi. Vodens- ki, Yunanistan'ın önerdiğı *Trak>-a'da saldır- gan silahlardan anndınlmış bir bolge kurulması' fıkrini de büyük ilgi ve dikkatle karşıladıklannı söyledi. Vodenskı'ye yönelttığimiz sorular ve yanıt- ları şöyle: — Yunanistan Başbakanı Konstantin Mit- sotakis'in, Trakya'da askeri guçten arındırıl- mış bir bolge önerisi, Bulgaristan tarafından kabul edildi. Türkiye ise Avrupa'da Konvan- — Sanıyonım, Bulgaristan'daki degişim sureci. artık bir 'Türk azınlığından' soz edil- mesine olanak sağlı\or. Llkenizde belli ke- simlerin tepkisine yol açtıysa da Bulgar yö- netimince bu konuda atılan bazı olumlu adımlar da mevcut. Hangi adla amlacak olur- sa olsun, bu azınlık Turk-Bulgar ilişkilerin- de her zaman onemli bir rol oynamıstır. Bu rol, gelecekte ne olmalıdır? VODENSKİ: Yeni Bulgar Anayasası'nda din, dil, kultur vs. ile ilgili insan haklan, Av- rupa surecinin gerekleri ve bu alandaki ulus- lararası anlaşmalar uyarınca ve ayrım yapıl- madan garanti altına alınmıştır. Bulgar top- lumu, tum vatandaslanna her türlü kişisel in- san haklannı sağlamaya hazır olduğunu ka- mtlamıştır. Bu alanda son birbuçuk >ıl zar- fında alınan tedbirler, gerçekten çarpıcıdır. Örneğin, totaliter dönemde zorla değiştirilen isimlerin iade edilmesi sorunu çözümlenmiş- tir. Zorla isimlerin değiştirildiğı dönemde hu- kum gıyen herkese af getirilmiştir. 'Alev' Der- neği ile 'Hak ve Özgürlükler Hareketi', kül- turel ve eğitim faaliyetlerini serbestçe yerine getirebiliyorlar. Turkçe dilinin incelenmesi için kulüpler kurulmuş bulunuyor. Bir Müs- lüman gazete ile Müslüman dergiresmenka- yıt oldular. Bunun yam sıra Sofya'da bir İs- lam Yuksek Enstitusü kuruldu. Sumen'de (Şumnu) ise bir Yüksek İslam Okulu acıldı. 'Hak ve özguriük' ile 'Işık' adlı gazeteler, Turkçe ve Bulgarca olarak yayımlanıyor. Bü- tun ülke çapında 700'den fazla cami dini iba- detin gereklerini yerine getiriyor. Sekiz yeni cami inşa edilirken on cami de kulturel var- hklar olarak devletin özel himayesine ahnmış bulunuyor. Bu alandaki başarılar, açık ve tartışmasız- dır. Ustelik birçok ülke ve uluslararası örgüt tarafından da kabul edilmiştir. Bu nedenle, İstanbul'da yapılan İslam Konferansı Dışiş- leri Bakanlan Toplantısı'nın gundeminde Bulgaristan'daki Müslümanlarla ilgili mad- de, artık ulkedeki gerçekleri yansıtmıyor. Bu maddenin kaldınlmasıyla, Bulgaristan'daki köklu degişiklikler bir kez daha tanınmış ola- caktır. — Karadeniz Ekonomik tşbirligi Projesi- nin vakın gelecekte hayata geçebilecegine ina- nıyor musunuz? Yoksa daba üstesinden ge- linmesi gerek sorunlar var mı? Bu arada bu projeye Yunanistan'ın da katılması konusu gündemde. Bulgaristan bunu desteklijor. An- cak Yunanistan'ın AT uyeliği burada bir en- gel oluşturmuyor mu? VODENSKİ: Karadeniz Ekonomik İşbir- liği fikri çok yararlı olduğu gibi, Bulgaristan bunun somut boyutlannın saptanmasına ak- tif olarak katıldı. Karadeniz İşbirliği yoluy- la karşıhkh çıkarlara hizmet edecek şekilde ekonomi, ticaret ve ekoloji gibi alanlarda iyi sonuçlar ahnabiUr. Ancak aynı zamanda baa gerçek zorluklar da bulunuyor. Örneğin pro- jeye katılacak olan ve büyük bölumu şu sı- ralarda piyasa ekonomisi için yasal zemıni hazırlamakta olan ulkelerin ekonomilerinin içinde bulunduklan farklı duzey ve yapılan- malar. Buna ek olarak, bu ulkelerdeki bazı ekonomik alanlar birbirleriyle rekabet için- de olma karakterini taşıyor. Bu projeye katı- lanlar gerçek sonuçlara varmak istiyorlarsa, o zaman mevcut zorluklan tarumahdırlar. Karadeniz Ekonomik tşbirliğj'nin aşamalı olarak ve adım adım gerçekleştirilmesi dü- şuncesi bundan kaynaklamyor. Bu arada söz konusu proje ortak anlaşmalann gereklerini yerine getirmeye hazır olan diğer ulkelerin ka- tılımına da açıktır. Karadeniz Ekonomik tş- birliği, Avrupa'nın yeni bölgelere aynlması yerine ulkelerin Avrupa > f apüanmasma ve de- ğerlerine entegre olmalarına katkıda bulun- mahdır. Bu nedenle Yunanistan'a yönelik kaygılara bir gerekçe bulmak mümkun değil. — Yunanistan'ın aksine, Bulgaristan ve Türkiye Avrupa Topluluğu üyesi degiller. An- cak her iki ulkenin bu yonde emelleri bulu- nuyor. Türkiye ile Bulgaristan bu emelin ger- çekleşmesi için nasıl işbirliği vapabilirler? VODENSKİ: Kammca ulkelerimiz arasm- daki ilışkileri modern bir şekilde ve tarihi yüklerden ve yargılardan annmış olarak ge- liştirmekle yardımcı olabiliriz. Gelecekte, etf " t reflekslerin Avrupa'ya yönelişimizi engelk"'" mesıne izin vermemeliyiz. Bu çerçevede bir kez daha vurgulamak isterim ki Bulgaristan, Bulgar-Türk ilişkilerinin guçlendirihnesi ve geliştirilmesine buyuk önem atfetmektedir. Karşıhklı olarak yarar sağlayacak ilişkileri- mizi geliştirmek için sürekli çahşmaya hazınz. —Btnt—
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle