22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhurıyet Malbaacıhk ve Gazetecıhk TUrk Anonım Şırketı adma Nulir Nadi 0 Gcncl Yayın Müduru H s u Ceanl, Müessesc Müdflrü Eaünt UpkbgU, Yazı t;len Madürü- Ok«> Granuın, 0 Haber Mcrkezı Müduru YaK10 Bayer, Sayfa Duzçm Yönelmenı Alı Acar 0 Temsıtctler ANKARA AklKI T»B, I2MİR Hlkıne) Çıtinkl)*, AD*NA Çetin lç Pohtıka Cttal B a ı l ^ ı ç . lsonbul Hıbcrien $<••> Kalkn, Ekonomı. M n l Tmmtt, Dıı Hsberler E ı ı « » * ı . I; Sendıka Ş a t ı u b m ı , KUllUr Ccbl l'tfır, EJmm C « ı > Şnhıı. Yurt Haboten N « * i Datn. Spor Danı;ma- \MiIludir iMctaa*. Dm ftzılar Kcna ^-^htn Aıajnrma Şahfal Alpa?. DU2£hllK AMaltak YUKt £ Koordınaıûr Ahnct K o n b n 0 Malı Islcr trol E*M 0 V.-,.«r-< h l n l YMKf 0 Buı;t Pl.nla^a S r * OımııtKjtotta 0 Rcklım *^e Toru 0 Idaı? Hurriı Ganr 0 l*!etme ÖB«kr ç « t t 0 Bılgı Işkr- Ntu l u l 0 Penonel Srvgı BoMucıotla Yeym Kurvlu B^kın >•*> Nadi Oktt) AklaL tofcm h n . Haoa Coaal. Hikatl Çetiaka*, <*.> GoMUM. l j w MMCH. Itllıa Scfcak, All -ı™™, A k M Tıa Basa" vt Yaıaıt Cumtıur yet MAtbaauük v« Gueucüik T A Ş. Turkoca^ı C«d 39 41 -,43->4 ls, PK 34« loınbul Td 512 05 05 (20 lm>, Tda ÎI246 F u (1) "26 «0 ^2 % Buroiar- AakAra: Zıva Gökaip Blv tnkılıp S No 19'4 Td 133 II 41-47, T d a 42544. Ftx. (4) 133 0' 6! 0 IZBJT H Zıya BK I3<2 S 2 ), Td 13 12 30 Tela -'23'9. F u (!]> 19 53 60 MU Cad 119 S Nr 1 t»ı 1 Td 19 37 52 (4 hall. TUet. «155. TVL. (71) 19 25T 8 TAKVtM: 7 AĞUSTOS 1991 tmsak: 4.16 Güneş: 5.58 ögie: 13.14 İkindi: 17.07 Ak$am: 20.21 Yatti: 21.56 KİRLİLİK 300 belde antma tesisi beküyor Türkiye'de bir arıtma tesisi kampanyası başlatılması gerektiğini savunan Prof. Ahmet Samsunlu 35 yerde bu sorunun 'ivedilikle' çözülmesi gerektiğini belirtti. HÜSEYİN ERCtYAS ~ IZMtR — Ülkemizde gün- den güne artan kirlilik karşı- sında, kanalizasyon sistemi ve antma tesisi seferberliği gerek- tiği belirtiliyor. Araştırmalar, 300 dolayında beldede "öncelikle", 35 dola- yında beldede de 'ivedilikle' antma tesisi kurulması gereği- ni ortaya koyuyor. Az sayıda beldede kurulu antma tesisi de parasal sonınlar ve personel sı- kıntısı yuzunden sağlıklı bi- çimde çalıştınlamıyor. Istanbul Teknik Üniversite- si Inşaat Fakültesi öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Sam- sunlu'nun başkanhğındakı bir araştırma grubunun gerçekleş- tırdiği çalışma, ulkemızdeki yerleşim birimlerinde kirlilik gunden gune artarken antma- nın "yoklugunu" ve "yeter- sizUgini" ortaya koydu. Aydın, Akhisar, NaziUi, Ya- lova ve Gemlik'i, antma tesisi inşaatları biten merkezler ara- sında sayan Prof. Dr. Ahmet Samsunlu, 'Tttrldye'de antma tesisi kunna önceliklerinin be- lirlenmesi ve antma sektorun- ce enerji talebinin planlanma- sı" konulu çalısmanın sonu- cunda en yüksek puanlan ala- rak öncelikle antma tesisi ku- rulması gereken merkezleri şöyle sıraladı: "tstanbul, Diyarbakır, tz- mlr, Ankara, Balıkesir, Erzu- rum, Kayseri, Trabzon, Kilim- li. Kınkkale, lnegöl, Karabük, Çeıkezköy, Pendik, Adana, Ei- bistan, Malat>-a, Isparta, Mer- zifon, Zonguldak, Cide, Mer- sin, Gercde, Gölcük, Bayburt, Samsun, Artvin, Çanakkale, Egirdir, Edirne, Nifde, Here- ke, Amasya, Çorlu..." Diyarbakır Mtizesiz kente turist tepkisi Çeşitli dönemlerde 26 uygarhğa beşik olan Diyarbakır'da müzelerin, restorasyon çalışmaları ve ödenek yokluğu nedeniyle kapalı tutulması turistik hizmeti engelliyor. ERGÜN AKSOY ~ DtYARBAKIR — Arkeolo- ji, Cahit Sıtkı Tarancı ve Ziya Gökalp müzelerinin restoras- yon çalışmalan ve ödenek yok- İuğu nedeniyle uzun süredir kapalı tutulması turizmi olum- suz yönde etkiliyor, yerli ve ya- bancı turistlerin de tepkilerine yol açıyor. Çeşitli dönemlerde 26 uy- garhğa beşiklik eden 7 bin yü- lık geçmışe sahip Diyarbakır- daki müzelerin restorasyon iş- lemi "yılaıı hikâyeane" dondü. Arkeoloji muzesi 6, Cahit Sıt- kı Tarancı ve Ziya Gökalp mü- zeleri de 2 yıldır turizme hiz- met veremiyor. Doğu ve Uüneydoğu'daki tarihi ve turistik yörelerle ilgi- li tanıtıci broşür edindikten sonra DiyarbaJor'a gezi düzen- leyen orta yaşh Fransız turist- lerden oluşan kafîle otele yer- leştikten sonra gölgede 40 de- receye varan sıcağa aldırış et- meden müzeleri aramaya ko- yuluyor. Kent içindekı, "Mnseum" yazüı yön levhala- nnı izleyerek Cahit Sıtkı Ta- rana Müzesi'ne ulaşıyorlar. Tek istekleri, M ö 6750'den gunümüze kadar uzanan Ne- olitik, Kalkolitik, Tunç çağı, Bizans Selçuklu, Artuklu, Ro- ma ve Osmanlı dönemlerine ait 10 bini askm tarihi eseri gö- rup bazüarının da fotoğrafla- rım çekebilmek. Ancak müze kapalı. Fransızlar şaşkın. Binlerce kilometre yol tepip antik eserleri görmek için Di- yarbakır'a gelen Fransızlar, "Böyte şey olmaz. Edindiğimiz broşürlerde müzeler açıkmıs gibi gösteriiiyor. Oysa kapalı. Bu, broşürlerde belirtilmeliy- di. Resmen kandınlıyoruz. Kentin çeşitli yerlerinde bulnnan" "Museum" yaalı yön levhalan da kaldınlmalı- dır" diye yakındılar ve bir gun sonra da kenti terk ettiler. Diyarbakır Müzeler Müdür- lu|ü yetkilileri ise, restorasyo- nun ödenek yokluğu nedeniy- le bitirilemediğini, 10 bini aş- km eseri depolarda korumaya çalıştıklanm beürtiyorlar. Yananotobüs 'komşu turizme* darbe vurdu. Türk acenteler Yunanistan'da kampanya başlatıyor Yıuıanh turiste açık davetHÜRRİYET UYMAZ Her yıl yuzlerce lurun duzen- lendiği ve yaklaşık 400 bin tu- ristin geldiği Yunanistan'dan Türkiye'ye, Tstanbul'da meyda- na gelen otobüs yangınından bu yana, tek bir tur bile duzen- lenmedi. Iki ülke arasındaki turist tra- fiğini yeniden normale çevirebil- mek için, Yunanlüarla çalışan 6 seyahat acentesi bugünlerde yo- ğun bir tanıtım kampanyasımn ön hazırhğı içinde. Acente yetkiüleri, bugüne ka- dar Türk devletinin bu konuda hiç çaba göstermemiş olmasına dikkat çekerek önumuzdeki günlerde Türk-Yunan turizm bakanlıklanrun iletişiminı de sağlayacak bir toplantıyı bile kendilerinin düzenlemek ve fi- özel tnr 6 seyahat firması 9-11 ağustos arasmda, aralarında Yunan Seyahat Acenteleri Birliği temsilcileri, tur operatörleri ve basın mensuplarının bulunduğu Yunanlı bir grubu Türkiye'de ağırlayarak 'yanan otobüs' imajını silmeye çalışacaklar. Yunan Seyahat Acenteleri Bir- liği (HATTA) ve Turkiye'yle ça- lışan Yunanlı tur operatörleri ile seyahat acentelerini basın ve TV mensuplarıyla birlikte Tür- kiye'ye davet ettiklerini söyledi. 9-11 ağustos tarihleri arasında bu grubu Istanbul'da ağırlaya- caklanm beUrten Kocapınar, "Yunan tarafuun bu davete cid- diyetle yaklaşmalan ve beraber- lerinde Yunan Turizm Bakanlığı mensuplannı da getirmek iste- meleri, gundeme yeni goruşme konulan sagladı" dedi. Bakanlıgın göreyi TÜRSAB yetkilileri ashnda bu görevi Turizm Bakanlığı'nın yapması gerektiğini belirterek, bu sağlanamayınca, birbiriyle kıyasıya rekabet eden Türk turizm şirketlerini bu konuda bir araya getirdiklerini belirtiyorlar. nanse etmek zorunda kaldıkla- nru belirttiler. Geçen nisan ayında, Istan- bul'un Laleli semtinde Kadir Çal adh bir kişinin Yunan otü- büsünü atese vermesi sonucu 36 Yunanhnın yanarak ölmesi, bir o kadarının yaralanmasının, Türk-Yunan turizmine ağır bir darbe vurduğu belirtildi. Arar Tur sahibi Sinan Koca- pınar, Yunanlılarla çalışan 6 se- yahat acentesi olarak bir komi- te oluşturduklarını, tanıtım programları çerçevesinde ise Sorunun, birbirleriyle kıyası- ya rekabet eden seyahat acente- lerini TÜRSAB çatısı altmda bir araya getirdiğini de kaydeden Kocapınar, Turizm Bakanlığı'- nın sorun kaışısında duyarsız kalmasını eleştirdi. öte yandan, yanan otobusün onanm masraflarını üstlenen Berna Tur sahibi Haydar Polat, Körfez kriziyle birlikte otobüs yangınından sonra Yunanistan'- da tanıtım yapılmaması yuzun- den acentelerir^ büyuk kayıplar verdiğini söyledi. "Biz, bir taraftan CNN'e ül- ke tanıümı için reklam verirken, orada ber hafla çeşitli program- larla bu otobüs yangını gunde- me getirildi" diyen Polat, bavul turizmi yapan Makedonyalı Yu- nanhlann dışında Türkiye'ye, turistik amaçla Yunanh girme- diğini söyledi. Bunun turizm ol- madığını kaydeden Polat, Yu- nalıların kendilerine "Ülkeniz- deki Kadir Çal'lan temizleyin, geleiinı" dediklenni de belirtti. Aksaray, Laleli, Sultanahmet semtlerinde Çal gibi uyuşturu- cu muptelalanmn çok fazla ol- duğunu belirten Polat, "Tabii ki bu da emnjyetio iç işidir. Bu bölgede, akşamlan tanık olunan olaytan buiyonız, gtivenli bir şe- kilde sokafa çıkmanıa olanağı yok, turistio gelmesini nasd bekleyelim" dedi. TÜRSAB Genel Başkanı Ba- hattin Yücel ise 9-11 ağustos ta- rihleri arasında tstanbul'da ya- pılacak toplantıya, Yunanistan Turizm Bakanlığı Müsteşan'nın da katılacağını açıkladı. Avcılık-çevrecilik tartışması alevleniyor. Avcılar kendilerine 'barbaf diyen çevrecilere çağrıyaptı 'Çevreciler et yemekten vazgeçsînrHataylı Avcı Hasan Karaca, Gala Gölü'nün ava açılması sırasında, komisyondaki Hayvan Korumacı Eva Aksoy'un itiraz etmediğini belirtiyor. Avcılar, "Biz doğayı koruruz, çünkü av bulmak istiyoruz' görüşündeler. tstanbul Haber Servisi — Ga- zetemizde 3 ağustos cumartesi günü yayımlanan "Hem avcı- yım, hem Yeşil" adh haber hem avcılar hem de yeşiller arasında yankı yarattı ve ceşith tepkilere yol açtı. "Avcılıkla çevrecilik bagdaşır mı" sorusunu ortaya atan bu haberde görüşlerini açıklayan avcılar, en iyi doğa korumaanın kendileri olduğu- nu öne sürerken bazı hayvan korumacıiar da avcılan "bar- barukla" suçluyordu. Okuyucularımızdan Hatayh Eczacı Hasan Karaca'nın bu konuda gazeternize gönderdiği mektupta, avcüan suçlayan çev- reciler eleştirilerek " h i ç et yememeye" çağnlıyor. Karaca'- nın korımmak istenen alanlann 'milli park' ilan edilmesini öner- diği bu mektubu aynen yayım- lıyoruz: "Gala Gölü'nün ava açılması- na karar veren Merkez Av Ko- misyonu (MAK) toplantısında, ilgili bakanhğın davetlisi olarak ben de vardım. Toplantıya Fah- ri Av Müfettişi Müşahit Üye olarak davet edilmiştim. Sayın ömer Borovalı, Gala Gölü'nü gerekçe göstererek ava acılmasım tekhf ederken hiçbir üyeden tepki gelmemişti. Top- lantıda, Hayvanlann Yaşam HakJannı Konıma Deraeği Baş- kanı Eva Aksoy da vardı. Sayın Aksoy daha sonra vit- rinlerde hayvanlann tahnitleri- nin (bir hayvanın ici doldurula- rak canlı görünümü verilmesi) sergilenmesi ve bunların içinde konıma altmda olan hayvanla- nn veya bu hayvanlann trofe- lerinin (boynuz, deri, diş) bu- lunduğunu, dolayısıyla avlan- ması yasak olan hayvanlann ka- çak olarak avlanıldıklanm an- latarak buna bir çözüm bulun- masını istemişti. Şimdi Eva Hanım'a soruyo- nım: ömer Borovah Gala Gö- lü'nün ava açılmasım teklif ederken niçin gereken müdaha- leyi anında yapmamıştıj acaba? Avcı barbar değildir Avaya basında aşın derece- de dil uzatılmakta ve adeta bar- bar gibi gösterümeye cahşümak- tadır. Hayvanlarm yaşam hak- kma bu derece hassas ve saygılı olan şahıslar, lütfen et yemek- ten vazgecsinler. Bu şahıslar acaba her eve dü- zenli olarak bir miktar tavuk, dana ve koyun eti girerken mil- yonlarca hayvamn katledildiği- ni bümiyorlar mı? Üstelik spor ve bir tutkuyu beraberinde tat- min etmeksizin. Sadece kann tiriler de bunlara yöneltilsin. Ben bir avcıyım, ama avcıdan çok konımacıyım. Avlanmak- tan zevk aldığun kadar, konıma faaliyetlerinden de zevk alınm. Her avcı böyle ohnahdır. Ben, gerçek bir korumaanın, ancak avcılar arasından çıkabileceğine inanırım. Zira bir insan, daha ziyade istifadesi olan bir şeyin korumasını duşünür ve Ugiİenir. Bu nedenle av hayyanlan, çev- recilerden çok beni ilgilendirir. Sahasız ve topsuz, futbol spo- ru nasıl yapılamazsa, avsız da avcıhk sporu yapılamaz. Ancak etini yediğimiz hayvanlarda ol- duğu gibi bu işi de dengeli ve düzenli olarak yapmak şarttır. tşbirliği şart YAVRU KLRT — Amerika'da çe\reciler, anası babası oldurulen bu öksuzkurt va\rusunu. ormana bıraktıklan parcalanmış hayvanlarla besleyerek dogal vahşi ortamı içinde yaşatmaya çalışıyorlar. Minik kurt çevrecileri' mahcup etmiyor. ABD 'Kurtlarla dans'a başlıyorDış Haberler Servisi — Insanoğlu, yok ettiği doğayı yeniden yaratabilir mi? Amerika şımdi bu sorunla yüz yuze. Kevın Costner'ın bol Oscarlı "Kurtlarla Danseden Adam" filminın göruntüleri belleklerde solmadan, Kuzey Amerika'da Minnesota yöresinde yaşayan 'vahşi kurtlar'ın daha guneye, Montana ve Idaho'ya doğru inmeye başladığı gözlendi. TIME dergisinde yer alan habere gore doğa korumacıiar büyük bir kampanya düzenleyerek bu vahşi kurtların yorede ve Yellowstone Milli Parkı'nda yaşatılması için çahşmaya başladılar. Doğa koruma örgutleri, bazı kurtları bayıltıp deri altına 'minik mikrofonlar' yerleştırerek kurtları ızlemeye aldı. Idaho, Montana bolgesi çiftçilerine, kurtların parçaladığı koyun ve sığırlar için tazminat ödenmesı gundeme geldi. Ancak bazı çiftçiler de bu kurtlan gördukleri yerde 'vurmaya' başladılar. Anası vurulan, babası trafik kazasına kurban giden 6 küçuk kurt çevreciler tarafından, ormana atılan leşlerle beslenip büyutuldu. Bu kuçuk kurtların yavaş yavaş vahşi doğada kendi yaşamlannı kurmaları, çevrecileri umutlandırıyor. Ancak ABD'de 'Kurtlarla dans'tan hoşlanmayanlar da var. Ko>Tjnlan parçalanan ya da çocuklarımn yaşamını tehlikede gören çiftçiler 'vahşi yaşam' denemesine kuşku ile bakıyor. doyurmak ve para kazanmak amacına yonelik olarak... O hayvanlann nasıl katledildikle- rini de mezbahaya kadar gide- rek görmelerini tavsiye ederim. Düzenli bir şekilde öldurmeylen bıtseydi, once bu hayvanlann tukenmesi gerekirdi. Hangi insanın geçmişınde bir avcı yoktur acaba? Bunu kabul etmeyecek insana soranm; ilk insanlar neylen geçiniyorlardı? Bizler o insanlann devamı değil mıyiz? Gerçek anlamdaki her avcı, aynı zamanda bir korumacıdır. Avırun devamı için öyle ohna- ya mecburdur. Eğer öyle değil- se, bunu, halkımıza gereken eği- timi veremeyen eğitim sistemi- mizde aramamız gerekir. Avru- pa'da zamansız ve usulsuz av- lanmak nasıl mumkun değilse, ashnda bizde de oyle olması ge- rekirdi. Işte bunun içindir kı bizde avcıya yöneltilmekte olan eleştiriler, Avrupa'da kesinlik- le duşünulemez. Tüm avcılarla uğraşacaklanna, sadece usul- süzlük yapan avcılarla ve bu usulsüzluklerin önüne geçeme- yen ilgililerle uğraşılsın ve eleş- Korumaa dernekler hiç kıvır- masınlar. Yabanm çalılıklan ve ormanhklan arasındaki yaban hayvanlarının azalmasını, ço- ğalmasını, korunacak duruma gelmiş olup olmadıklarını, an- cak avcılarla jşbirliği yaparak öğrenebilirler. Her yabani hay- vanı, kelaynak veya leylek mi zannediyorlar ki yoi boyunda veya piknik havası içerisinde iz- leyebilsinler?.. Çahhklardan ve ormanlıktan çıkmayan Turaç ve Bıldırcın gibi kuşları görebil- raeleri bile mümkün değildir. Milli park olsun 11 Av Komisyonlan'nca tek- hf edilip MAK tarafmdan kara- ra alınan yasak sahalann hak- kı ile korunduğuna hiçbir avcı inanmaz. Bu yasak, mutlaka delinir. özellikle orman bölge- leri dışında kalan bu gibi saha- lar kesinlikle korunmamakta- dır, zira koruyacak bir teşkilat yoktur. Finansman meselesi. Geri kalmışhğımızm diğer bir ifadesi. Gelişmiş ûlkelerin çok gerilerinde se>Tetmekte olduğu- muza dair hususlardan bir tanesi. özellikle eti yenen göçmen su kuşlanmn ülkemize gelmesini, ülkemizde mevsimi geçirmesini ve avcılann av baskısına karşı korunmasını sağlamak için "su- lak milli park sayısının uttınl- ması şarttır". Zira gerçek koru- ma ancak milli parklarda yapıl- maktadır. Her milli parkın özel koruma ekipleri vardır. Gala Gölü'nün ne derece korunmak- ta olduğunu bilmiyomm. Bize çok uzak. Ama bölgemize yakın olarak bulunan bu tip koruma altına alınmış birkaç sulak sahada, bölge avcılannın nasıl y ogun bir şekilde avlaodıklannı çok iyi bi- İiyorum. Koruma altmda değil de sanki bolgenin özel avlağı!.. Bölgemizde Amik Golu'nün te- beriği 4000 dönümluk bir gölü- müz var. Korunması şarttır. Milli parklar kapsamına alın- ması için ilgililere gereken yazı- yı gönderdim, ama bu gölü tl Av Komisyonu karanna alma- dım. Çünku böyle bir kararla korumak mumkün değildir. Hodri meydan. AlsınJar milli parklar kapsamına... Çok önemliyse, Gala Gölü'nu de Milli Park yapsınlar, olsun kuş cenneti." i Park' dediğin piknik alaııı mı?Milli Parklar Daire Başkanı Sami Ölçer, Türkiye'deki parkların, eldeki personelle yeterince korunamadığını, yurttaşların da parklann temizliğine gereken önemi vermediklerini belirtti. Doç. Sumru Güler, milli parkların 'piknik alanı' imajından kurtarılmasını istedi. MERİH AK İZMİR — Milli parklann korunması için ge- niş ölçekli bir master plarunın gerekliliği vurgu- lamrken Orman Genel Müdürlüğu Milli Park- lar Daire Başkanı Sami Ölçer, personel eksikli- ğinden yakındı. Ölçer, yaklaşık 300 bin hektarhk alanın bugün- ku personelle yeterince korunamadığını, ayrıca yurttaşlann milli parklann temizliğinde özenh davranmadığını söyledi. Karadeniz Teknik Üni- versitesi Orman Mühendisliği Fakültesi öğretim uyelerinden Doç. Dr. Sumru Guler de milli park- larda yaşanan ziyaretçi "baskısımn" azaltılma- sını istedi. Doç. Dr. Güler, "Milli parklar pik- nik alanı imajından kurtanlmalıdır" dedi. Her yıl yuz binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği milli parklar büyük sorunlarla karşı karşıya. 300 bin hektarhk alana yayılan 21 milli parkın şu anda en buyük sorunu "kirlilik." Da- ha çok piknik yeri olarak kullanılan milli park- larda kirlilik sorunu giderek artarken doğal gu- zellikler bozuluyor. Bunun yanında yapılaşma da milli parfdarı tehdit eden en büyük tehlikelerden bir tanesi. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanhğı Orman Genel Müdürlüğu Milli Parklar Dairesi Başka- nı Sami ölçer, sorunun her çevre kuruluşunun, çevreyle kendini ilgili zanneden her kişinin çev- reye farkh bakmasından kaynaklandığını söyle- di. Herkesin çevreye bakış açısının farkh oldu- ğuna deginen ölçer, "Unutulan bir gerçek var. Çevre demek orman demektir, yeşillik demektir. Çünku butun sorunlann tek çözumü ağaçtır" de- di. "Türkiye'de bir şeyi korumak ancak silahla mümkundiir" diyen Sami ölçer, silah taşıma yet- kisine sahip olan uç kuruluştan birisinin "Orman Muhafaza Teşkilatı" olduğunu da vurguladı. Öl- çer, "BizJm ekiplerimizin de belinde tabanca var- dır ve milli parklan korumaktadırlar. Ancak yi- ne de yettiğimizi söyleyemem. Çunku Türk in- sanının bir ynpısı var. Turk insanı çöpu çop te- nekesine atmaz. Milli parklanmızın çogunda cu- martesi pazar piknikler yapılır. Onun temizliği çarşamba güniıne kadar sıirer. Saba kullanma terbiyemiz yok bizim. Piknik alanlarına dunya- nın hiçbir yerinde araba sokulmaz. Bizde masa başına kadar çekilir arabalar" diye konuştu. Türkiye'de bulunan milli parklann büyük ço- ğunluğunun onnan ağırhklı olduğunu belirten Karadeniz Teknik Üniversıtesi Orman Mühendis- liği Fakültesi öğretim uyelerinden Doç. Dr. Sum- ru Güler, bu bölgelerin iyi korunduğunu söyle- menin y-anlış olacağını söyledi. Milli parkların hem rekreasyon hem turizm ve koruma amaçlı oluşturulduğunu bildiren Doç. Dr. Güler, özel milli park master planlannın ha- zırlanması gerektiğini söyledi. Türkiye'deki mil- li parklarda böyle bir planın bulunmadığına dik- kat çeken Doç. Dr. Sumru Güler, "Milli parkla- nn bazılarının koruma altına alınması, bazılan- nın da turistik amaçlı kullanılmalan için plan ge- rekmektedir. Bunların hiçbirisi yapılmamakta- dır. Parkların gelişmesi >n da korunmasına yö- nelik çalışmalar bu yuzden yetersudir" dedi. Insülin i|^ıeleri tarihe karışıyor • LONDRA (AA) — Ingiltere'de şeker hastası bir kadına "insulin" üreten hücre nakli yapıldı. Leicester Kraliyet Hastanesi'nde yapüan operasyonun başan ile tamamlandığı ve böyle bir transplantasyonun tngiltere'de ilk kez gerçekleştirildiği belirtildi. Hücre naklinden sonra 40 yaşındaki hastanm her gıin yaptırdığı insülin iğnelerini artık kullanmasına gerek kalmadığı, zira nakledilen hücrelerin her gün insülin üreteceği kaydedildi. Güneş yanığını önleyen bant, • NEW YORK (UBA) — Pek çok tatilcinin tatilini zehir eden güneş yanıklan bundan böyle can yakmayacak. Amerika'da geliştirilen minik ve akılh bir araç insan derisinin güneş ışınlan alünda kavTulrnasının önüne geçiyor. Xytron Uv Dosimeter adı verilen ve bandaj şeklinde üretilen mirü aletin çalışma esası, zehirli gazlann ölçülme metoduna dayanıyor. Alet, üzerindeki renklerle güneş ışınlanmn vücudu etkileme derecesini bildiriyor. Karayolları'na 'tarih' uyansı • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Bergama Kozak yolu yapım çalışmalan sırasında hasar gören Roma bodrumlannın KarayoUan tarafından tamir edilmesi istendi. Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın, Anadolu'nun ayakta kalan en yüksek yapısı olan Bazilika'nın Selinos çayım örten uzantısı Roma bodrumlannın yol yapım ve istimlaklar sırasında büyük hasar gördüğünu belirtti. ÖSYMVle hatah puanlama • ANKARA (AA) — Aynı adı ve kodu taşıyan kollardan ek puan yapılmaması gereken kola da ek puan yapıldığı için, anaokulu öğretmenliği , i programına yerleştirilen 113 aday listeden çakarıldı. ÖSYM Başkanı Dr. Fethi Toker bugun yaptığı yazıh açıklamada, bu durumda olan 113 adayın yerine, puanı elverişli olan adaylann yerleştirildiğini belirterek, yerleştirme ile ilgili bilgileri değişen adaylara bu durumun yeni bir sınav sonuç belgesi ile duyurulduğunu söyledi. Kıyılarda çoraklık • ANTALYA (AA) — Alanya-Kemer arasında bulunan yeraltı sulannın tuzlanma tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğu bildirildi. DSt 13. Bölge Müdürlüğu yetkilileri, Kemer-Alanya arasında bulunan otel ve tatil köylerinin su ihtiyaçlannı yeraltı su kaynaklanndan sağladıklanm, bu nedenle çekilen yeraltı su kaynaklarma tuzlu suyun kanşması tehlikesinin bulunduğunu bildirdiler. Mimarların protestosu • ANKARA (ANKA) — TMMOB Mimarlar Odası, mimarlara Kültür Bakanhğı tarafından açılan "Ahlat- Selçuklu Kültür Merkezi Proje Yanşması"na katıhnmaması uyansında bulundu. Mimarlar Odası'ndan yapılan duyuruya göre bakanhk tarafından açılan yanşma jürisinde yönetmelik hükümlerine aykın olarak mimarhk dışı meslek adamlanmn bulunmasının sağlıklı sonucu veremeyeceğine dikkat çekildi. Kültür BakanhğYna da başvurularak yanşmanın iptal edilmesinin istendiği belirtildi. Kaş'ta gençlik kampı • ANTALVA (AA) — Alman ve Türk gençlerin katıldıkları uluslararası gençlik kampı, Antalya'nın Kaş ilçesinde başladı. Türkiye'de Gençlik Aktiviteleri Servisi (G$ «) adh özel bir kuruluşun düzenlediği kampa, 18-25 yaşlanndaki 20 Alman ve 20 Türk genci katıhyor. Türk ve Alman gençleri arasmda kültürel bağlann kurulması ve gençlerin tatil yapmaları amacıyla düzenlenen kamp, iki hafta surecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle