22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 44 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER eder. Demek ki madde, Tann'nın " O l " buynığu ile "yok" tan var edilmemiş, başlangıçtan beri var olagelmiştir. Dahası, öldükten sonra bedenlerimizin yeniden dirileceğini kesüüikle yadsıyan Farabi, yetkin bir fdozofun, peygambere üstün görülmesi gerektiğine inamr. Bunlar, onuncu akhn ışığı ile aydmlanan alanda sınırh da olsa insan akhnın özgür d o lanımının ürünleridir. Bu kısa bilgi aktarımından sonra bu Ticaret Odası yetkilisinin "On Akıldan dokuzunun erkekler, birinin kadınlar için yaratıldığı" savma dönersek, kendi diliyle hemcinslerini güç duruma düşürdüğü görülür. Dokuz akıl erkek kullara verildigine göre, geriye kalan bir akıl, yani onuncu akıl kadın kullara özgülenmektedir. Demek ki dağıhmdaki "nicelik" sel haksızhk "nltelik"le dengelenmiş oluyor... vuşturuhnuştur. Ne var ki bu durum, "iman" için yine de rahatsız edicidir; neden derseniz, akhn bulunduğu bir ortamda iman, her an bir başkaldırma ile, bir sorgulama ile karşılaşabilir. Işte imanı bu kuşkudan kurtaran Gazzali (10591111) olacaktır. "On Akıl" kuramı ile "Melek" öğretisini eleştirip yadsıyan Gazzali, yalnızca "Faal Akh" ahkor, Allah'ın Uk yarattığınm bu akıl olduğunu ileri sürer, onun varhğını Kuran ayetlerinedayanarak ispatlar, onun görevini de, Farabi'nin "güneşgöz" ikilisi örneğini kullanarak açıklar. Böylece ona göre, insan akh gerek Faal Akhn işleviyle gerekse duyular (beş duyu) aracıhğı ile bilgi sahibi olur, olgulan kavrar. Ne var ki, Gazzali'nin içini bir kuşku kemirmekte, "AkJın Casuslan" dediği duyu organlan, örneğin göz, insanı yanıltabihnektedir. Gözün bize bir para büyüklüğünde gösterdiği yıldızların, yeryüzünden bile büyük olduğu gerçeğini, Gazzali kuşkulannın en büyük tanığı olarak gösterir. Karannı verir: "Duyular insanı yanıltıp doğru bilgi edinmeye engel olmaktadır" der. Bu kesinleme doğal olarak "deney" yoluyla kazamlacak bilgiye de karşı çıkmaktır. Duyulardan kurtulan GazzaU'nin yine de kuşkuları dinmez, durulmaz; bu kez "Akl" a yönehr, duyular için vardığı güvensizliğin akıl için de geçerli olduğunu düşünür. Akhn da yanılabileceğine rüyaları tanık göstererek, "Uykuda varhğuıa inandığunız pek çok şeyin, (Arkast 17. Sayfada) On AkıP' Üzerıne!». rini izleyen bir sıra dizisi içinde akıllar sürer. Yani ilk akıldan ikinci akıl, bundan üçüncü, ondan da dördüncüsü v.ö. doğar, en son olarak da "Onnncu Akıl"la dizi tamamlanır. Onuncu aklm yeni, tek bir akıl ortaya getirme olanağı yok. Bunun yerine onuncu akıldan insanların akülan türeyecektir. Demek ki bu akıllar dizisinde insanlara en yakın olan, akıllanmızı yaratmasıyla da bizlerle doğrudan ilişkisi bulunan "Onuncu AkıT'dır. İnsanların algılama gücü, dUşünebilmesi bu akılla bağlantıhdır. Bu yüzden ona "Faal Akıl", etken akıl da denir. Farabi, bu akhn insan ile olan ilişkisini somut olarak şöyle açıklar: Faal akhn insan idrakine nispeti, güneşin göze nispeti gibidir. Karanhklar içinde gözün görme gücü sadece yeti (görme kabihyeti) dunımundadır, görmeyi güneş sağlar. Demek ki insan idraki "Onuncu Akıl" dan alacağı ışıkla aydınlanacak, ama o andan başlayarak bu aydınhğın içinde bağımsızca "cevelan" edebüecek; belki kendinden on kat uzakhkta olan yaratıcı kutsal kudretin hoşlanmayacağı kimi ilkeleri bile düşünecektir. Farabi örneğin, maddenin ezeli olduğunu kabul PENCERE Alıntılar... 20 TEMMUZ 1991 Konusu ekonomi olan yurt çapındaki bir toplantıda "aklın cinslere göre dağılımı"nın (!) ele alınması, 21. yüzyıl Türkiyesi'nin gündemini nelerin belirleyeceğinin iç sızlatıcı bir göstergesidir. MERİÇ KARACAOVALI Bu yılın mayıs ayı sonunda Ankara'da yapüan Türkiye Odalar Birliği genel kurulunda bir ara "Islam felsefesi" de konu edilmiş. Şöyle ki, Erzurum Ticaret Odası yetkililerinden biri, "Allah on tane akıl yaratmış; bunlann dokuz tanesini erkeğe, sadece bir tanesini kadına vermiş" diyerek genel kurulun gündemine ek bir konu daha getirmiş!.. Bu ilginç (!) konu, toplantının ülke sorunlanna bu jribi üyelerle çözümler arayan ortamını protestolarla, gülmelerle kanştırıvermiş. Bu kişiye yanıt, "Giilmek ayn şey, anlamak ayn şey" dıyen ermiş Augustinus'u (354430) tümüyle haklı çıkaracak bir biçimde, Aydın Ticaret Odası Başkanı'nca verilmiş: "Kadınlar da birinci sınıf insandır. Bunun ispatı da şudur ki, Hz. Muhammed, Hz. Hatice'nin yanında ihracat ve ithalatçıhk yaptı!.." Islam felsefesinin, doğuşundan noktalanışına kadar varan bütun süreci "akhn bir serüvenidir", bir öyküsüdür denebilir. "On Akıl", bu öykünün olgunlaşmış bir aşamasıdır. "On Akıl" kuramını ileri süren Farabi'ye (872950) göre Tann'dan ilk ortaya çıkan (sudur eden), "tlk Akıl"dır. Bundan, birbi Akılinanç Akhn öyküsünü izlemeyi sürdürürsek İbni Sina'da (9801037) bu "On Akıl" kuramının "Melek" öğretisine dönüştürüldüğü görülür. Farabi'de "ilke" olarak kavranan akıllar, İbni Sina'da birer "Melek"tir. Onuncu akıl artık "Faal Akıl Mete#"dir. Bundan türeyen insan akhnın bu melek ile "mahrem olma" yetisi vardır. İnsan aklı, onuncu melek akıl ile bir araya gelebildiğinde (ittisal durumunda) gerçekleri görecek, gizemlere ulaşacak, sonunda "Kutsal Akıl" nitemini kazanacaktır. Böylece İbni Sina'nın Melek'lerinin gayretiyle "akıl" ile "Inanç" (iman) birbirine ka Bugün basınımızın köşelerinde yayımlanan yazılardan birkaç alıntı yapmak istiyorum. • Tercüman'da Fahir Armaoğlu yazıyor: "...açıkça belli olmuştur ki Amerika, milletlerarası hukuku h'h çe sayıp, Irak1! parçalamaya ve bir 'Kürt devieti'nin ilk adımlannı atmaya kararlı görünmektedir. Amerika'yı, başta Fransa o/mak üzere diğer Batı Avrupalılar da destektemeMedir. (...) Türkiye'nin bugünkü yöneticilerinin dolaylı veya dolaysız destek vermeleri, yine bu yöneticilerin davranışından ilham alan Bustt un Kıbns'ı Rumlara ve Yunanistan'a peşkeş çekmek istemesi, bize Sevr Antlaşması'nın öncesindeki günleri hatırlatmaktadır. Şurası artık kesindir: Bat, Türidye uzerinde 'korkunç" bir oyun oynamaktadır. Sovyet tehlikesinin ortadan kalkması, esasında Türidyefyi Bah'ya karşı bir manipülasyon imkânından da yoksun bırakmıştır. Batı, bunu açıkça görmekte ve Türkiye ile istediği gibi oynayabileceği inancını taşımaktadır. Türk dış politikasını yönetenlerin Amerikancı' zihniyetinin de Batı'ya çanak tutması, Türtaye'yi son derece tehlikeli bir gidişin içine sokmuştur!' Milliyet'te Coşkun Kırca yazıyor: "...Amerika, Fransa ve Ingiltere, Irak'ta ötede beride kalmış çekirdeksel tesisler tasfiye edilmezse yeniden bombardımana başlayacaklannı suylerken, Baas rejiminin kendi halkının (Arkoa 17. Sayfada) SHP'de Sağduyu Üstün Çıkmalı... Kimine göre inönücüler kurultayda 500'den fazla delegeye sahip. Baykalcılar ise ancak 400'ü buluyor. Arada yüz oy fark var. Geçen kurultayda oy farkı daha da azdı. Baykalcılara göre ise durum tam tersi. Onlar kurultayda kendilerini 461 delegenin destekledıği savındalar. İnönücüler ise 400 kadarmış... Yansızların görüşü de şöyle; İnönücüler, yani Genel Merkez Baykalcılardan yetmişseksen oy önde... Bir korsan TV istasyonu ile Sabah gazetesı açıkça Baykal cephesinde yer aldılar. Genel Merkez'ı boyle mılıtanca destekleyen yok! Ciddi gazeteler SHP ile ılgılı haberlerı, yorumları yansız biçimde veriyoıiar. Sağduyu sahıbı yazarlar Baykalcıların "Sen çekil ben geleyim, böylece uzlaşma olsun!" gibi sözlerini gülünç buluyorlar. işte kurultay toplanıyor, kim genel başkan olmaya kalkışıyorsa ortaya çıkar, savaşım verir. Sen çekil ben geleyim demek çocukça bir söz! Kurultay karar verince SHP'de sağlam bir denge kurulmalı. İkinci Genel Merkez, Hizipçiler Birliği gibi oyunlar son bulmalı. Genel seçımler bir yıl içinde yapılacak. SHP'lilere düşen görev büyük. Hizip adamlarıyla onları özel hesaplarla destekleyenlerın yanıltıcı sözlerıne kapılmamak gerekır. Kurultay delegesı şöyle düşünmelı: İnönü lıderlığındekı SHP programı çızgısındeki bir yönetımın değışmesinı kım ıster? Ben Baykal'ın, Cem'ın önderlığindekı bir hizbı tutarsam, onları partinin başına getirirsem bu, halkımız, ülkemiz açısından iyi mi olur, kötü mü? ABD ülkemizin iç işlerine her zamankinden fazla karışmaya başladı. Buna kim açıkça karşı çıkıyor? İnönü... Ya Baykal takımı? Onlar için önemli olan herşeyi göze alıp partinin başına geçmek... ABD, Kuvayı Milliye anlayışını, Atatürk devriminin temel ilkelerini savunan, 'tam bağımsızlıkçı' bir SHP'yi tstemez. Bush, Ankara'ya gelecek. Ama muhalefet liderleriyte görüsmeyecek. Varsa yoksa Özal! Bir ABD Başkanı ziyaret ettigi ülkenin iki büyük partisınin liderini görmekten kaçınırsa yan tuttuğunu açıkça göstermiş olmaz mı? ABD için en büyük tehlike İnönü lıderlığındekı SHP'nin iktidara gelmesidir. Bunu önlemenin en iyi yolu parti içinde ikinci bir Genel Merkez oluşturanları desteklemek! 'Yeni Sol' dıye bir ad takınıp içinde hiçbir değeıii, önemli görüş taşımayan bıldirıler yayımlayan bir hizbin üstün çıkmasını istemektir. Baykalcıların Kore övgücülüğü, altı ok düşmanlığı, programda büyük değişiklikler yapmak hevesleri, hepsi insanlan aldatmaya yöneliktir. İnönü, 'Yeni Sol' adına ortaya sürülen yayınlar için en güzel sözü söyledi: "Hiçbir şey söylemeden propaganda yapmanın şahikası..." BaykalCem ve hizip arkadaşlan SHP'yi ele geçirip kendi kafalarına göre bir parti haline getirmek isteğindedirier. Kuvayı Milliye'den, Atatürk'ün, İnönü'nün CHP'sinden bu yana gelışerek gelen SHP'yi ABD'ci kafalann eline bırakmak elbette ki yanlıştır. Kurultay, artık bir dönüm noktası olmalıdır. İnönücü Genel Merkez ve onu destekleyen Yenılikçiler bir bütün halinde olmalıdırlar. Kısır hesaplarla Baykalcı hiziple anlaşmaya kalkışmak bu tür yakınlaşmalara heveslenenler için çok yanıltıcı olacaktır. Kurultayda SHPVıin altı okla anlam kazanan pragramı üstünlük kurmalıdır. Ülkemiz, dış güçlerce içten yıkılmak, parçalanmak tehlikesiyle baş başadır. Siz hiç Baykalcı hizipten ABD'ye karşı bir çıkış gördünüz mü? İşlerine geldiği gibi konuşan, o düşünceden bu düşünceye kolaylıkla atlayan hizipçiler takımı SHP'ye hiçbir yarar sağlayamaz. İnönü, her şeyin farkındadır. Birtakım kişilerin, çevrelerin kuru gürültüsüne kulak asmıyor. "İşte kurultay, gelin, ortaya çıkın, yönetimı demokratik yoldan elde etmeye çalışın" diyor. Ama gerçek bir demokratik savaşım vermeye yürekleri elverrrfayenler "Sen çekil, bız gelelim!" türküsünü dillerinden düşürmüyorlar. Kurultay, 900 delegesinin büyük çoğunluğuyla hizipçilere hak ettikleri dersı verecektir. Çünkü sağduyu her zaman üstün çıkar. Bir kez daha çıkacaktır. OKTAYAKBAL EVET/HAY1R Z İ R A A T # T A M H İ Z M E T B A N K A C I L I Ğ I Tüm yurttaki online şubeleri aracılığıyla ZİRAAT BORSA'YI TÜRKİYE'YE TÜRKİYE'Yİ BORSA'YA AÇIYOR Ziraat, yatınmcılanmıza çağdaş ve kârlı seçenekler sunmayı sürdürüyor. "Ziraat Borsa Hesabı" ile, Turkiye'nin neresinde olursanız olun, bcrsa çok yakınınıza geliyor. Daimaher konuda Türk halkının yanında olan Ziraat, Anadolu'ya borsa hizmetlerini de taşıyor. Artık, Borsa'da işlem yapmak bir hesap açtırmak kadar kolay. Turkiye'nin dört yanındaki Ziraat online şubelerinde bir "Ziraat Borsa Hesabı" açtırın, gerisini Ziraat'e bırakın. Yatınmırazı dilerseniz kendiniz belirleyin, dilerseniz Ziraat Menkul Değerler'in uzman danışmanlığından yararlanuı Evet, Edirne, Hakkâri, Kars ya da Antalya'da olmanız arnk farketmiyor. Türkiye'ran en geniş online şube ağına sahip Ziraat Borsa Hattı ile borsa işlemleri Ziraat'in kanıtlanmış güvencesiyle yanıbaşınızda. Kısa bir süre içinde de 1300 şubemize y aygınlaştınlacak olan bu hizmetle, Ziraat tüm Türk halkının ve çiftçisinin emrinde... " Z i r a a t Borsa H e s a b ı " ile; • İstediğiniz hisse senedi için alım/saüm talimaü verin.. • Adınıza alınıp/satılan hisse senetlerinin cins, miktar ve bedellerini "Ziraat Borsa" hesap defterinizde jzleyin... • Hisse senetlerinin adınıza saklanması ve temettü tahsili, rüçhan hakkı kullanımı, bedelsiz ahmı gibi tüm hizmetlerden yararlanın... • "Ziraat Borsa" hesabınızdaki serbest paranızı istediğiniz an istediğiniz online şubesinden çekin... • Yeni yaünmlar talep ediı. TEŞEKKÜR Kızımız tPEK'in doğumunu başan ile gerçekleştiren ve bizleri son derece mutlu kılan, değerli dost, seçkin insan, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıklan ve Doğum Anabilün Dalı öğretim üyelerinden ile çahşma arkadaşlan Dr. D. DADEHBİOGLU, DT. Ş. AHANGARİ, Dr. OYA Y1LMAZ ve bölüm hemşirelerine göşjterdikleri yakın ilgi ve sevgiden ötürü teşekkür eder, şükranlanmızı sunanz. BUKETtSMAİL ALPERTU1VGA Doç. Dr. KIUÇ AYDINU T.C. ZİRAAT BANKASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Bankamızca tefevvüz edilen, elden çıkanlması amacıyla da daha önce Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde ilanı yBpılan ve 2230 Temmuz 1991 tarihlerinde satışı yapılacak olan taşınmazlardan, 42. sırada Sarıköy şubemiz adına, tapunun 5834 parselinde kayıtlı 326.351.600 lira muhammen bedetli çeltik fabrikasının satışı, muhammen bedelinin yanlış yazılmış olması nedeniyle iptal edilmiştir. Üçüncü şahıslara ilanen duyurulur. T.C ZIRAAT BANKASI Hizmetbank: Daima Halkının Yanında
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle