Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER di, bilim aîanında ilerlemeden söz edilemeyecekti; başka bir deyişle, bilimsel düşüncenin yerini dar kafalılık alacaktı. Bilim tarihi bize bunun şaşırtıcı ve öğretici örneklerini vermektedir. Toplumsal olaylarda benzeri durum, yaşamı cehenneme çevirecektir. Bilimsel ilerlemenin, elde edilene karşı surekli bir kuşku ve olumsuzlama zinciri içinde gerçekleştiğini gorüyoruz. Örneğin klâsik mekanik ancak "ağır" nesneler (gezegenler) için değerini koruyor, fakat "hafif" nesneler (atom içi evren) için işlerliğini yitiriyordu; başka bir deyişle, burada Kuanta fiziği gündeme geliyordu. Doğa ile başlatılan diyaloğun bitimsiz bir süreç olduğu ortaya çıkmıştır; ilerleme bu sürecin öteki adıdır. Bilim adamları buna devrim de diyorlar. nun iki nedeni vardır Birıncı neden 'devrimcilik' terimının ilk once 'inkılapçılık' biçiminde oluşu ve sonradan dilde ozle^me ile birlikte 'devrimcilik' olmasıdır... lkınci neden ise, 'devrimcilik' ilkesinin butun oteki ilkeler gibi mevcut durumu belirleyen 'saptayıcı' bir özelliğinin yanında, değişmeyi ve geleceğı de kapsayıcı ikinci bir 'dinamik' anlamının bulunmasıdır" Gene bu bölümde "Atatürk'ün Devrim Anlayışı" arabaşlığı altında şu ilginç ayrıntılara yer veriliyor: "Yıl 1933'tür. Cumhuriyet'in onuncu yılı. Yine sofra toplanmış, tartışmalar başlamıştır. On yıllık durum gözden geçirilmektedir. Konu 'inkılaplar'dır. Terimler ve kavramlar üzerinde durulur. Sonrasını Afet İnan şöyle anlatıyor..!' Afet Hanımın o akşam tuttuğu notlardan: "Uzun ve istifadeli konuşmalar arasında Atatürk, bazen dinliyor, bazen de kendisi uzur. uzun konuşuyordu. Fakat her zaman olduğu gibi mefhumların tarifleri üzerinde formüller aramıştı ve ısrarla 'inkılap' kelimesinin lugat manasından gayri, Türk inkılapları yönünden tarifi, izahı istenmişti. İnkılap kelimesinin diğer batı dilierindeki karşılığı aranmıştı. İşte o gecenin tarihini taşıyan kurşun kalemiyle yazdığım bir not elimde. Bir sayfasına sadece soru işareti ile yazdığım kelime şu: İstihale mi? Fakat iyice hatırlıyorum ki, Atatürk istihale veya inkişafı inkılaplar için kabul etmiyordu. 'Revolution' ve 'Evolution' kelimelerinin lugat manası yanında bizim inkılaplarımızın izahlı bir tarifi olmalı idi" Yalnız "devrimcilik" mi? Onun yanında "devletçilik" de var son günlerin tartışma konuları arasında. Bu tartışmalar üzerinde düşünürken, günümüzün yeni ideolojik rüzgârlarını hesaba katmıyor değilim. Ama "günümüze uymak bu mu demektir?" diye sormaktan da kendimi alamıyorum. Biraz daha bekleyeceğim öteki oklar üstüne vazmak icin. Devrimcilik l\e Demek? MELİH CEVDET ANDAY Yazı'nın bulunması, insanlığın ilerlemesinde en önemli sıçramalardan biridir; tarihin yazı ile başlatılması da bunu gösterir. Gerçi bundan önce gerçekleştirilen iki büyük buluşun değeri, kimi görüşlere bakılırsa, daha da üstündür; bunlar, avcılık ve besin toplayıcılığından tanm'a geçilmesi ve hayvanın evcilleştirilmesidir. Demek insanhk ilerliyor. (Tümce sonundaki sözcüğü italik harflerle yazışım, konumuzun ilerleme olmasındandır.) Ancak ilerleme (Os. Terakki, Tekâmül; Fr. Progres, İng. Progress) başka sözcükleri çağırıştınyor: Evrim (Evolution), Devrim (Os. Inkılaplhtilâl, Fr. Revolution, Ing. Revolution) gibi. Biz Atatürk'ün gerçekleştirdiği yenileşmeleri, önce İnkılap, sonra Devrim, daha sonra gene tnkılap sözcükleri ile adlandırdık. Bu değişikliğin birincisi, dilde özleştirme akımı nedeni ile ortaya çıktı; ikincisine ise, "Devrim" sözünden duyulan korku yol açtı. Çünkü burada "Devrim"in öteki anlamı olan 'Ihtilâl" araya karışıyordu. Devrim deyimi geniş anlamda nicelikten niteliğe geçiş yasasını dile getirir. Dar anlamda toplumdaki nitelik değişikliğini dile getiren toplumsal devrim deyimi ile anlamdaştır. Felsefe Ansiklopedisi şöyle diyor: "Geniş anlamda doğasal, bilinçsel ve toplumsal her türlü nitelik değişmesini dile getiren devrim sözcüğü Batı dilierindeki karşılıkları gibi, Osmanlıcanın hem dönüşme anlamındaki inkılâp, hem de zorla değişme anlamındaki ihtilâl sözcüğünü karşılar... Osmanlıcada isyan anlamındaki ayaklanma ve başkaldırma sözcüklerinden bunu ayırmak gerekir" Böylece, sozünü ettiğim o korku da ortadan kalkar. Ama devrim'den korkup onun yerine inkılâp'ı geçirmek, bu kavramın Türk PENCERE 19 TEMMUZ 1991 çesi yerine Arapçasını kullanmaktan başka anlama gelmez. Buraya kadar yazdıklanmdan, okur, akademik bir yaklaşım içinde bulunduğum izlenimini almış olabilir. Oysa durum hic de öyle değil. Kapatılmış CHP'nin süregitmesi diye bilinen SHP içinde ünlü altıok'un bir ya da ikisinden vazgeçme eğilimi olduğunu ve buna ilişkin tanışmaların gittikçe girift bir duruma geldiğini biliyoruz. Bu oklardan biri "Devrimcilik'i gösteren oktur. Devrimciliğin gözden düşmesi, yoksa ikide bir devrim yapılamayaToplumsal olaylara bu açıdan baktığımızcağı düşüncesinden mi kaynaklanıyor? Böyle da ne görüyoruz? Yalnızca var olam, elde olaise, doğrudur; yukarda da değindiğimız gibi, nı, edinilmiş olanı, değişmez gerçek sayarak devrim, niceliksel birikimin niteliksel dönüşü koruma ilkesine bağlı, demek ilerlemenin germü zorunlu kılması ise, elbette ikide bir dev çeğini anlamamış, bunun bilincine varmamış rim yapılamaz. Ben bu açıdan duşünerek, Ma toplumlar, tarihten bir bir siliniyor. "Devolan o'nun "sürekli devrim" inancını bir türlü an rimcilik"in korunması, sanıyorum ki, tartışılayamamışımdır. Tarihe bakarsak, bilimsel, lamaz bir biçimde ortaya çıkıyor: Sürekli ilerteknik ve toplumsal devrimlerin sayısı par lemeğe açık olmak. Osmanlı, bunun bilincimakla jayılabilecek gibidir. ne varamadığı ya da çok geç vardığı için batDaha da önemlisi, devrim bilincinin yeni bir tı. "İttihat ve Terakki Fırkası" admdaki kavram olmasıdır. Bugünlerde okumakta ol "terakki" sözcüğü "ilerleme" demektir. Ama duğum Guy Sorman'ın "Les Vrais Penseurs de neden sonra! Notre Temps" adlı kitabında. konumuzu ayImdi, altıoktan birini oluşturan dınhğa kavuşturucu bilgiler ve görüşler var. Yazar, çağımızın çeşitli bilim, sanat ve politi "Devrimcilik" ilkesinin anlamı, cumhuriyetin ka adamları ile konuşmalarında, "ilerleme" getirdiği yeni kurumları korumak yanında, nin bilinci sorunu üzerinde duruyor. Bunlar toplumu çağın ilerleme ruhuna açık bulundurdan, 1977 yıhnda Kimya dalında Nobel ödü maktır. Burada Sayın Emre Kongar'ın "Atalü almış olan, Rusya kökenli Belçikalı bilgin türk ve Devrim Kuralları" (1981Türkiye İş Ilya Prigogine, bilimsel alanda ilerleme bilin Bankası Kültür Yayınları) adlı kitabından bir cinin Batı Avrupa'da XVII. yüzyılda, toplum alıntıda bulunmak istiyorum. Kitabının sal ve kültürel birikimin sonucu olarak orta "Devrimcilik" arabaşlıklı bölümünde Sayın ya çıktığını söylüyor. XVII. yüzyıla bilimle Kongar şöyle diyor: rin göverme yüzyılı olarak bakılması boşuna "Birbirini bütünleyen ve tamamlayan altı ok değildir. Bilineni kutsal saymakla yetinilsey içinde 'Devrimcilik' ilkesi en farkh ilkedir. Bu Sinema • Tiyatro • Gesteri Dunya tarihind« bir özgurluk anıtı.. 146 97 38 • 132 64 26 BETTE MIDLER NOODY ALLEN Deboroh ve Nıck, 16. evl.hk yıldonuifiterındc. oralarındokı butun sorunlarm muho»«b«s>nı yopmoyo karar verdiler. Alı$v«ri$ merkcıının Sinema tarihinde S Oscar lı bir başyapıt! 1 YOUNGGUNSn JON BON JOVt'nin Oscar adayı 1 numaralı parçası J^Ujrri KattAdr «URETT* ClM * * * * * 1 fr*YC#U ttlA.% EMIL1O ESTEVEZ KIEFER SUTHERLAND LOU D1AMOND PHILIPS İSUNAR İNGİLTERE'DE YAZ OKULU Okulun adı: LTC College Bulunduğu bölge: Eıstbourne Haftalık egitim suci: 20 Konaklama türü: Okul Konaklıması Ya} Suıın: Kızlır: 1018 Erkekler: 1C16 3 Hafta (222 Agu 1220 (Sterlmg) 4 Hıttı (229 Ağustos). 137C (Sterlıng) FtYATA DAHİL OLANLAR • Haftada 20 saat Ineılızce eğıtımt • Tam pansıyon okul konaklaması • Retah s^rvısı hızmetlen • Gidi$dönü; uçak bileti (British Airways) • Havaatanı vergılen \e transferlen • Tum vergıler • Sağlık sıgonaM • Vıze ucrelı • Sosyal, kültürel ve spomt aktıvıteler • Hatlasonu lam \e varım gun gezıler .. • Skvfiyers Club uyeliği GB Lisın Okullan Accalni FEFA A.Ş. Hüsre\'gerede Cad 142/3 80200 Teşvıkıye'ISTANBUL FAX.16O 3^ 10 TEL 136 18 68 136 13 80 Ahmed Arıf'ın şiirindekı gibi: Akşam erken iner mahpushaneye, iner, yedi kol demiri, )fedi kapıya. Birden ağlamaklı olur bahçe. Karşıda, duvar dibinde, Üç dal gece sefası, Üç kök hercai menekşe... Derken bir de demir kapıda kilit şakırtısı duyuldu, bir astsubay elinde evrak, göründü: : Hazırlanın!.. Ben 'ne oluyoruz?' diyecekken iş anlaşıldı. Astsubay duyulmasından çekinircesine, kulağıma eğildi: Sizi uğurluyoruz. Maltepe Askeri Tutukevi'nden tahliye ediliyorum; içimde sevinçle karışık bir tuhaf duygu var. Koğuş arkadaşlarım içerdeyken ben nereye gidiyorum? Zaten karanlık basmış; vakit ilerlemiş. Çocuksu bir istek geçti içimden: Bu gece içerde kalamaz mıyım? Olur mu canım!.. Dünya yıkılsa cezaevi yönetimi beni bir saniye tutamaz; bir kez yargıç karar verdi mi gökten Allah inse kâr etmez. Cumhuriyet adliyesi ister sivil olsun, ister askeri kesimdenice dikkat, özen ve ciddiyetle temel kurallar yerleştirmişti; 12 Eylül döneminde hepsinı yıktılar; infaz hukuku diye bir şey kalmadı; bu alanda yozlaşma ve yıkım öylesine yaygınlaştı ki hukuka saygı neredeyse ayıplanacak... • Adına "Terörle Mücadele Kanunu" denen "hilkat garibesi", 82 Anayasası, 2 ve 10'uncu maddelerindeki "eşitlik HkesP ne temelden ters düşen bir adaletsizliği yürürlüğe koydu Bu nedenle içerde üç bine yakın tutuklu ve hükümlü yatıyor. Çıkarılan yasayı askeri yargıçlar da içlerine sindiremediler; Anayasa Mahkemesi'ne başvurdular. Anayasa Mahkemesi raportörü Alpaslan Nazlıoğlu, 'Terörle Mücadele Kanunu'nun ilgili maddelerınin 'iptali' yolundaki görüşünü bildirdi; kronometre çalışmaya başladı; artık her ay, her hafta, her gün, her saat, her dakika, her saniye ceza ve tutukevlerinde dışardakinden farklıdır. Bir hükümlü ya da tutuklu, içerde haksız yatıyorsa, zaman büsbütün değişir; içerdeki bir saat, dışarda bir yıl demektir. Okurum "kırk yıllık avukat ve yarım asırlıkhukukçu" Sayın Emil Ünen, üstüne basarak açıklıyor: "1) Bir işte konu tutukluya taalluk ediyorsa, mahkeme bu konuya diğerierine göre öncelik tanıyarak sorunu çözümler, karara bağlar. 2) Bir davada konu infaza taalluk ediyorsa, mahkeme hemen ve derhal karar vermek zorundadır." •k "Hemen" ve "Derhal"... ,H7 M ır> it X jüu f S i" 3t 9 *b ;t i (3» « «3) n 0»]3O 1 001« 1 1 « 6 53 |1M M Iffl '1 0D < 3 » '6001« X2< Q D (<«tt)N| I'ICMIÜJ» H « 2 r 0 0 QQ»*«> MO/ \KI\n *X> ölum vüı «CIVTIIM: H <>M.artı MllOS ForrMO Fllml BEN KINGSLEY RICHARDATTENBOROUGH ı ., GANDHI •SCENES FPOM A MALL" 1 Beyoglu EMEK (144 84 39) 12 0014 1516 3018 4521 15 | lımır İZMİR (2142 61) '2 15 '4 30 16 45190021 15 1 Haftaya Ankara AKUN Sınemasında Kadıkoy R E K S (336 0 1 1 2 ) 1 2 0014 1516 3018 4 5 2 1 1 5 AUŞVE/fİŞ MANZARALARI AMADEUS ! Vf* KCMT I <1«1 UU) • »ro»u SİNC»O C tat * * ' * * 4 a (1*3 ?fl 1 ) ($t« M M > PREDATOR 2 DÜNYA KLASİKLERI HARBİYE AS 1 22 23 24 25 26 Temmuz Temmuz Temmuz Temmuz 27 Temmuz Harbıye AS (147 63 15) 11 0O14 3018 0021 30 Kadıkfty MODA (337 0128) 11 001 4 3018 0021 30 SUSAN SARANDON JAMES SPADER Gençbirerkek vecttretkâr birkadının öykiisü Bir TINTO BRASS Filmi 147 63 15 Devriye / Yön: WUliam Friedkin Mavl Kadlfe / Yön: Oavid Lynch Röntgend / Yön: Curüs Hanson Kayıp / Yön: Cosla Gavras Yön:Bemardo Bertolucci Salvador / Yön; Oliver Stone 12 Eylül'ün Turkiye Cumhuriyeti'ne en büyük kötülüğü insanlığın temel i sayılan hukuk kurallarını hiçe sayması, çiğnemesi, yıkıma uğratmasıdır. İçerdekilerden mektuplar alıyorum; iclerinde dokuz, on, on bir yıllık tutuklu var. , Ne demek on yıl tutuklu kalmak? Yalnız bu olgu, Türkiye'yi hukuk değil guguk devletine dönüştürmek ve hepimizin alnına leke sürmek için yeterli değil midir? Sen yurttaşını zindanda tutuklu olarak on yıl yatırırken, dışarda alnı açık nasıl gezersin? Nasıl 'ben insanım' diye dolaşabilirsin? Anayasa Mahkemesi'nin önündeki dosya tutuklu'ya ve 'infaz a ilişkindir. Sayın yargıçlarımızın 'hemen' ve 'derhal' sorunu çözmeleri gerekmiyor mu? * Yanlış anımsamıyorsam, Hocam Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun bir yazısında okumuştum: Hukuk, hava gıbıdir; varlığı doğal karşılanır, değerinin farkına vanlmaz. Havasızlık başladığında eksikliğı duyumsanır, solunum dartığı başgösterir, bo ğulma duygusu ağır basar. Hukuk da böyledir, çağdaş insan hukuksuz yaşayamaz. Çağdaş insan, bir ülkenin cezaevinde on yıllık tutuklu ya?' tarken dışarda rahat soluk alamaz. 1 416203ı 12 0014 1516 1519 0021 30 »ogiu «TU»S 1437576i 12 00,4 1516 30184521 15 .a i METROPOL 25""478ı 12 0014 3016 4519152130 •BUDAPE$TEBARr BeyoğluDÜNYA(149 93 61) 1200 u 15i630i8 4521 00 1900(IveIL) 28 Temmuz A LI C E \AZ\NMVONF.TF.\ REKUM FİLMI DA6ITIMIND* W0()DY ALLEN Sakırkoy KARYA (542 1 1 72) '2 OO14 1516 3C18 452' 00 FÎDR 149 50 33 Kadıkoy KSM VAHŞİ ORKİDE Kadıkoy HAKAN ŞEYTAN ÇIKARAN 110013 3016 0019002130 • Sinema Tiyatro Gösteri Duyurulartnız if 146 97 38 POPSAV Sunar 338 9076 132 64 26 fiOSIANCı RUMELİ HİSARI KONSERLERİ YEDİKULE HİSARLARI AÇILIŞ KONSERLERİ Katılan Sanatçılar * ALI AYSUN KOCATEPE AYŞEGUL ALDİNÇ CEM KARACA UGUR DÎKMEN CAHÎT BERKAY KAYAHAN LEMANSAM MAZHARFUATOZKAN NECO NUKHETDURU SEZEN AKSU Tl\OIR SELÇUK ZULFU LIVANELI •Isımler alfabetık sıra ile yazılnuşur Sunucular HALİT KIVANÇ ÇIĞDEM TUNÇ İZZET ÖZ 22 Temmuz Pazartesi 20 30 BılelFnatı20«Kl Bı1etS«tı«Ytrlcn Gallena Uanıjnn Buroio Tel 559 95 60.11041 Bosunn Gosun Merttz.. Tel 3M 72 10 Runeh Hısan GıştSJ. Tfl 157 75 50 Vakkorama TakMTn 151 28 &> Vakkorama Suaıiıye. Tel 350 07 42 Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Teknolojisi Uygulama ve Axaşürma Merlcezi 29 temmuz 9 ağustos ve 12 ağustos 23 ağustos tarihleri arasında birincisi 'Filnı, Fotoğraf ve Televizyonla Pratik Çaksmalar', ikincisi de 'Deneysel Tiyatro ve Kişisel Anlatım' konulannda 2 atölye çalışması gerçekleştirecektir. Atölye çalışmalan pazanesicuma günleri 10.0015.30 saatleri arasında profesyonel kadro ve enternasyonal deneyimli uzmanların katıhmlarıyla uygulamalı olarak yapılacaktır. Katılma Şartlan: 1. 1417 yaş grubundaki tüm gençler müracaat edebilirler. 2. Malakat ve ön kayıt için asağıdaki numaralan 10.0012.00 ve 14.0017.00 saatleri arasında arayabilirsiniz. Not: Atölye çalışmalanna katılacak öğrenci sayısı 25 kişi ile sırurlıdır. Adres: Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Teknolojisi Uygulama ve Arastırma Merkezi, Kuzey Kampüs Eğitiın Teknolojisi A Blok 4. Kat (Kutüphane Yanı) Rumeli Hisarüstütstanbul. Tel: 163 15 00/788 veya 789 Basın: 31292 BOĞAZİÇİ ÜNtVERSİTESt EĞİTİM TEKNOLOJtS! UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ GÖRSEL İLETtŞtM LABORATUVARI SUNAR: DENEYŞEL YAZ ATÖLYE ÇALIŞMALARI ÖLÜM ZEKAİ ÇETİNKOL 16.7.1991 gunu elim bir iş kazasında arkadaşımızı yitirdik tüm dostlarımızın başı sağolsun PCSARHtSAR tLÇESİ SİTLLCE KÖYl SPOR KLtrBL VE TLM DEMOKRAT ARKADAŞLARI Sevgili eşim ve babamız CEMİL ÇAKIR'ın hastalığında ve vefatında bizleri yalnız bırakmayan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz. EŞİ VE ÇOCUKLARI 19 Temmuz Cuma 21.00 20 Temmuz Cumartesi 21.00 Bilet Satış Yerleri: Bostancı Gösteri Merkezi, Tel: 384 72 10 Vakkorama Taksim: 151 28 86 Vakkorama Suadiye, Tel: 350 87 42 ZERRIN OZER GE0RGES MOUSTAKI 1721 Temmuz THE BOSPHORUS MALIYE ÇALIŞANLARINDAN KAMUÖYUNA DUYURU • Memur maaşlarındakl artış açıklandı • Refah. getirdik dediler sefalet devam e diyor... • Memur maaşlanndaki artış % 56 değil % 1228'dir. • Mesai kaldınlmamış, ücretsiz, zorunlu hale getirilmiştir. • Fon (Ek ücret) kaldınlmıştır. Bir kez daha görülmüştür ki çözüm SENDİKA ile birlikte TOPLU SÖZLEŞME hakkının elde edilmesindedir. Bu konuyla ilgili geniş basın açıklamamız 20.7.1991 Cumartesi günü saat 14.00'de CAĞALOĞLU HÜRRİYET GAZETESİ önünde yapılacaktır. Tüm kamu calışanlarını duyarlı olmaya çağınyoruz. MADER Maliye Çalışanları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Selda AKSOY M8tT .pnooucnoN Bilet Satış Yerlen. Rumeü Hisan Gışesı, Tel 157 75 50 Bostancı Gösten Merkezi, TeL 384 72 10 Vakkorama Suadiye, Tel: 350 87 42 Vakkorama Taksim, Tel: 151 2 8 88 ANMA Turkiye sınıf ve kitle sendıkal hareketının buyuk onden Genel Başkanımız ış, ekmek, demokrası %e ozgurluk savaşçısı KEMAL TÜRKLER'İ olduruluşünun 11. yıhnda onur \e saygıvla anıyoruz. Aruna toplantısına \e onuruna duzenlenen panehmıze tum emekçılen çağınyoruz. Anma Toplantısı: Yer . Topkapı Mezarlığı Tarih . 22.7 1991, Saar 10 00 Panel : Kemal TURKLER'ın olumunun 11 yıhnda Turkiye Sendıkal Harekeıının Sorunları Yoneten : Av. Rasim Oz DtSKT.Madenlş Hukuk Daıresı Muduru Panelistler : Kemal DA^'SAL DISK Yuruıme Kurulu U\esı Prof. Dr Alpaslan IŞIKL1 Mulkı>ehler Bırlığı Genel Başkanı Yıldırım KOÇ Yollş Eğılım Muduru lbrahitn EREN TurkIş/Krıstallş Genel Başkanı Tarıh : 22.7.1991 Pa/artesı Saaı : 14.00 17.00 Yer : Mulkıyehler Birlığı Isıanbul Şb., Kuruçeşme Ziya ve Betül Sehşık'ın, Suat ve Mediha Onat'ın torunu, Çiğdem Selışık Housman ve Mehmet Onat'ın oğlu, Esra Yılmaz'ın kardeşi, Şebnem Aksan ve Hasan Sehşık'ın yeğeni, Nazan ve Oğuz Aksan'ın, Tarim, Irtemçelik Sencer, Ergin ve Tamer ailelerinin kuzeni VEFAT SULUOVA ASLİYE CEZA MAHKEMESİ'NDEN ESAS NO: 990/196 KARAR NO: 991/185 SAN1K: Menderes Bakırhan, Abidin ve Kadın'dan olma, 972 IXlu, Çankırı ili Orta ilçesi Özlük köyıi nufusuna kayıtlı olup aynı yerde oturur, bekâr, okuryazar, sabıkasız. Tağyir edilmiş bal satmak suçundan yukarıda hüviyeti yazılı Menderes Bakırhan mahkememizden verilen 16.5.991 günlü karar ile samğın 3 ay hapis 40.000 TL ağır para cezası ile tecziyesine, curme vasıta kıldığı meslek sanat ve ticaretinin tatiline, 647 SK'nın 4/1 ve 6. maddesinintatbikine mahal olmadığına karar verildiği ilan olunur. Basın: 31101 15.7.1991 gunu Maçka'da çantamla birlikte çalınan nufus cuzdanım hukumsüzdur. ZİYAONAT 17 Temmuz 1991 Çarşamba günü, genç yaşta bir kaza sonucu, bulunduğu Amerika'da aramızdan ayrılmıştır. AtLESİ ANMA GÖKSEL DERAL Özlemin toprağa sığmadı, Yüreğimiz mahzun yürüyoruz. AİLEN KURTULUS 4. SAYI ÇIKTI BAYILERDE İşçi Hareketi ve Önümuze Koyduğu Görevler Merkeziyetçilık ve Demokrasi Sorunu Kesintisiz Devrim Anlayışı Uzerine Yugoslavya: Bir Milliyetler Çarpışması Daha DİSKT.MADENİŞ SE.NDÎKASI GENEL YÖNETtM K l R l LL ERDOĞAS BARUT