18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Erkaıı: Atamalar kadro olayı İDtL GÜRSEL ANKARA Emniyet Genel Müdürü Ünal Erkan, son atamalarla ilgili olarak "Bu bir kadro olayıdır. Hizmet özeUigne en uygun oMufunu düşündnklerimi yerierine getirdim. Atamalar, hiyerarsik dözeni kurma gayretleridir" dedi. Erkan, "Eslri Içişleri Bakanı Abdölkadir Aksu'nun tasfıye ettigi kişiter eski görevleriae dönecek mj" sorusunu, "Şu anda yeni bir atama yok, olnnca slze söylerim" biçiminde yanıtladı. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Erkan, "tslamcı kadroyu dağıtmaya yönelik" olduğu ileri surülen atamalar hakkında fazla yorum yapmak istemediğini söyledi. Erkan, "Devlet hizmetinin koral ve yasaları vardır. Personelin özellikleri vardır. Teşkilab daha Ueriye gotıirecek, daha iyi bir kadro olayıdır. Bunda da hizmet özdligine en uygun olanlan görevlerine getiririz" diye konuştu. Erkan, atamalarla ilgili kararnamenin tamamen uygulandığını kaydederek "Teskilatta herkes yeni görevinin başıııdadır. Hiç kimse işsiz degildir. Atamalar konusunda yeni bir ihtiyaç olursa duvururuz" dıye konuştu. Hizmetin her noktasında "objektif" davranılması gerektiğini savunan Erkan, "Polis Akademisi'ndeki kura obtyının objektif ofanası da işimizin geregi" dedi. Erkan, bu konuda şunları söyledi: "Gece Polis Akademisi'nde yapılan kontrolde tüm isimlerin torbalarg girmedigi, ayncalıklı kişilerin isimkrinin torbaya konuldugu gönıldü. Oysa bu olaj, olması gerektigi gibi hakça, mertçe, biitün kurataruı torbaya girmesiyle olacakür. Olayla Ugisi olanlan tespit ettiklerimi Teftiş Kurnlu'na verdim. Soruşturma, mdigimiz talimata uygun olarak yürütiiluyor. Soruştunnayı, 'Olay nedir, nıyedir?'in yanıtmı aramak için başlat&k. Heniiz sonışrurmaoın sonuna gelinıniş değil." Bundan sonra tüm Polis Akademısi giriş sınavlannda, odalarda bir gözetmen bulunacağını da belirten Erkan, sekiz sınav merkezine emniyet müdur muavinlerinin "gözetmen" olarak atandığım söyledi. tşkence iddialarının "polisi yıldınna" amaçlı olduğunu savunan Erkan, "Polisin görevi, ynsalann ona verdigi yetki çerçevesinde çalışmasım sördttrmektir. Polis, yasalara uyarak çalısacak" dedi. Faili saptanamayan cinayetler için çaiışmalarını surdUrdüklerini açıklayan Erkan, "Gün gdecek, tüm bu çalışmalar müspet sonuçlanacak" görüşünü dile getırdi. Polis akademilerine 25 bayan öğrencinin alınacağım kaydeden Erkan, polislerin yetiştirilmesi konusunda şunlan söyledi: "Polisin araçgereç ve diger teknik ihtiyaçlannın karşüanması için çaüşmalar süriiyor. Ancak daha ileri teknikle donatJmış bir teşkilatın olması için çalışmalar yapmak gerek. Zaten Sayın Başbakan ve Cumhurbaskanı, potisin sosyal imltâniannın genisietilmesinde ber türlü teknik donanım ve her tiirlu imkânın yaratılmasına hazır olundugunu söytemişti." N'«dir Nldl 0 Gtnel Vayın Mudünl Huan Ceroal, Muessese Müduru E a i K Uşakilgl, Yazı Işlerı Mudüru Ok«> Gontnan. 0 Haber Merkczı Müdurü VaJflD Bayer, Sa\fa Duzenı Yönetmenı Ali \car 0 Temsıtaler ANKARA AbmelTan, İZMİR Hikmel Ç t t l n k m . ^DANA Çetın Yıgtnoglu Şayluk Yun Hıberien Nccdcf D o t » . Spor Daıufmanı AMaUadır Yıı ı IMM DUJ ttzılar ŞaMa Alpav DuzcltnK AMallıt t ı n c ı 0 KoordınaKSr Kkma Kontau 0 Mılı Ister En>l Erkn 0 Muhasebe Baleat ta«r 0 Butct Planlama V p O m u t K ş t o t l I 0 « t i a a Ayjt T o m 0 Ek Yiyınlar H t l » Akyol % U i K H n n l n Clırr # Istame O.def Çdik 0 Bi!g: Ijitm N«ll laal 0 Pereonsl Jtfvuı Auntlu BajKan IMUr >•*! Okuy AkM. Talqa ltaxr. HaMa Ccoal, HJkact Çdufcan, Okıy Lfm Maacm, I f t u . Alf Slnae*. Afcaef T u aosfln >« ra>o* Lumnunytt MııMuoJık ve Cazstecılık I A 4 . Türk O c j * Cad 3* 41 343M Ist PK 246 Istaobul Td 512 03 Oî (20 h«l). Tdejt 22246, FUL (1) 526 60 ' 2 % Bumtar AlJuıa. Zjya Gukalp Btv Inkılap S No 19 4 "fti 133 11 4 1 4 1 Triu 42344 Fajt (4) 133 05 65 0 I m i r H Zıyı Blv 1352 S. 2/3. Td 13 12 30, Teta 52359 Fl* (511 19 53 «0 : İMMU Cad 119 S. No 1 K»I 1. Td 19 3 52 (4 hjl) Tel«x 62155 F u ("1) 19 25 ' 8 Başarının sırrı, lıavada NECLÂ SEYHUN "Rüzgâr gibi geçti..." Yalnızca şu ünlü filmin adı mı?.. Ruzgâr gibi geçen ne çok şey var dünyada. Yıllar, görüşler, modalar... Hiçbir şeyi kendiliğinden bulmadığını, kendiliğinden yaratmadığını söyleyen Chanel, "Moda havadadır" derdi. "Rüzgâr onu taşır." Ancak Chanel gibi bir modacı olmak gerek, rüzgârın ne taşıdığını bilmek, onun dilinden anlamak için... Onu yorumlamak; onu kumaşa, renklere, biçimlere dökmek için. Bir gün bir kadın dostunun bir iskemlede çakılrruş gibi, hiç kımıldamadan sıkıntıyla oturduğunu gören Chanel sormuştu: "Neyin var?.. Hasta mısın?.." "Hayır, hasta değilim" demişti dostu. "Yeni bir elbise giydim de..." Chanel, sadeliği ve rahathğı, şıkhğın aynlmaz bir koşulu saymıştı o günden sonra. "Şıklık, rahat hareket etmektir!.." Chanel'in atölyesinde bir altın kural vardı: "Bir elbisenin içinde hava... YvesSaint Laurent, Dior'un ölümünden sonra onun tahtına çıktığında, ilk defilesinde 'trapez'le omuzlarda taşınmıştı. Çok kadansı bir havadan sonra genç modacı ile gelen bu 'çocuksu' hava tutmuştu. Ne sükse, ne alkış, ne başanydı o!.. Demek rüzgârda 'bu genç görüniim' gizliydi. Onu bulup çıkarmıştı 20 yaşındaki o genç modacı. Ama Dior'da şansı her zaman o denli açık olmadı. Münakaşalı bir koleksiyondan sonra araya askerlik görevi girdi. Döndüğünde işi yoktu. Yerini Marc Bohan kapmıştı. Dior tahtında o oturuyordu artık. Ne nankör meslek!.. Birdenbire işsiz, desteksiz, sokaklarda... Sonra inarulmaz çabalarla Spontini SokağYnda küçük bir modaevi açtı kendi adına. Kendi kanatları ile uçacaktı artık. Modanın bir yol kavşağıydı o yıllar. Havada 'bir şeyler' vardı. Rüzgâr 'bir şeyler' taşıyordu. Ama ne?.. En iyi yorumu Yves Saint TAKVİM: 14 TEMMUZ 1991 Imsak: 3.42 Güneş: 5.36 öğle: 13.14 İkindi: 17.13 Akşam: 20.43 Yatsı: 22.28 Çocuğu tatilde deree zoriama! • İSTANBUL (AA) Psikolog Suna Tanaltay, anne ve babalara tatilde çocuklannı ders çahşmaya zorlamamalanm önerdi. Tanaltay, zorlamanın çocuğun çalışmasım olumsuz yönde etkileyen yanlış bir davramş olduğunu beUrterek, "Çocuklar, aileleriniz çahş deseler de çahşmaym" dedi. Çocuk ve genç insamn "eylem" demek olduğunu belirten Tanaltay şunlan söyledi: "Anne ve babalar 'çok çahş, çahşmalısın' uyarılarıyla çocuklannı o kadar çok yorarlar ki, ders ve çahşma sözcükleri günden güne daha sevimsiz bir anlam kazanır. Eğer öğrenci bütünlemeye kalmışsa elbette oturup calışacaktır. l^tağmı ıslatan çocuk • ADANA (AA) Uygunsuz koşullarda istem dışı işemenin (enürezis) kalıtsal bir nitelik taşıdığı belirtilerek, bu özelliği annebaba ya da yakınlanndan alan çocuklann suçlanmaması gerektigi bildirildi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Yunus Emre Evlice, bölüm olarak yaptıklan bir araştırmada olgulann yüzde 73.1'inde anababa, kardeş ya da yakın akrabalarda çocukluk döneminde istem dışı işeme öyküsUne rastladıklannı söyledi. YvesSaint Laurent, Dior'un ölümünden sonra onun tahtına çıktığında, ilk defilesinde omuzlarda taşınmıştı. Çok kadınsı bir havadan sonra genç modacı ile gelen bu 'çocuksu' hava, tutmuştu. Ne sükse ne alkış ne başarıydı o! bir kadın olduğunu asla unutmamak gerek!.." Oysa günümüzde kadını unutup, kadınsız elbise yapan az mı modacı var?.. Podyumda mankenlerin modelleri sunarken çektikleri eziyet görülmeye değer. Çarpıcı, evet. Ama giyilebilir mi?. Asla!.. Dior, 1947'de havayı iyi değerlendirip, şu dillere destan yeni stilini yarattığında, Harpers Bazaar'ın yan işleri müdürü Amerikalı Carmen Snow defilenin sonunda heyecandan soluk soluğa Dior'un boynuna sarılmıştı: "Dear Christian, your dresses have such a new look!.." 'Sevgili Christian, kıyafetlerinizin öyle yeni bir havası var ki!.." Öyle yeni bir hava, öyle yeni bir çizgi, öyle yeni bir bakış, öyle yeni bir yorum... 'New Look'; o çılgın, görülmemiş başarının adı oldu böylece... Nasıl falcılar billur toplarında, avuçtaki çizgilerde, fincanlarda geleceği görüyorlarsa, modacılar da rüzgârları çözümlüyorlar. Moda zor meslek. Dayanağı, Laurent yaptı. Hazır giyimin ilk temel taşını o attı. Arkasından hemen tüm modaalar izlediler onu. Daha demokratik, sokağa inmiş bir modaydı bu. Çağdaş kadımn, aktif kadının modası. Lükse, zora, pahalıya karşı bir savaş: 'Yaşasın sokak!..' Daha ucuz kumaşlar, daha özgür hatlar... Elde tek tek dikişe son. Erkek havasında tayyörpantolonlan, sahariyen elbiseleri; bir kadımn günlük yaşantısında rahatça giyeceği her şey... YvesSaint Laurent doğru yorumlamıştı rüzgârı. Derin V yakalı tayyörleri, manşetlerdeki sıra sıra düğmeleri, rahat belli ceketleri, hafıf gece modelleri, dar, kısa etekleri... Şok yaratmayan sade bir şıklık. Reçete buydu!.. Şimdi hemen hepsi uyguluyor bunu. Ama hâlâ kaç kişi YvesSaint Laurent kadar başanya ulaşıyor ki bu çizgide?.. Modada başanya ulaşmak, havayı iyi yorumlamaya, havalı modeller yapmaya, havayı sezinlemeye, buhnaya bağh... Rüzgârı çözümlemek, havayı bulmak... Bir çeşit kumar: 'Bul havayı, al parayı!..' Van'da 35 Wn egerdepoda • VAN (AA) Van Müzesi'nde, binanın yetersiz oluşu yüzünden tarihi 35 bin eserden sadece bini sergilenebüiyor. Müze Müdürü Ersin Kavakh, "Gerçekleştirilen kamulaştırmalardan sonra yapılacak yeni binalar bu sıkıntıyı çözecektir" dedi. Dünyanın en büyük Urartu müzesi ve çeşitli tarih dönemlerine ait yaklaşık 35 bin eser Van Müzesi'nde bulunuyor. Büyük bir kultür varhğını bünycsinde toplayan bu eserlerin yer darlıgı yüzünden sergilenemediği beUrtUiyor. Doğuda batoz kazası yaygın • ERZURUM (AA) Erzurum Numune Hastanesi Ortopedi Servisi Şefı Operatör Dr. Ah' Gürcan, Doğu Anadolu Bölgesi'nde batoz kazalannda artış gözlendiğini bildirerek, "Geçen yıl 40 çocuk kolunu veya bacagını batoz kayışına kaptırarak sakat kaldı" dedi. Dr. Gürcan, kaza sonucu servislerine getirilerek tedavi altına ahnan hastalardan bir bölümünıin sakathğımn giderilemediğinı, ufak bir ihmalin çocuklann bütün yaşamını etkilediğini beürtti. YvesSaint Laurent'in altın kuralı: Gündiiz ve gece şık; ama sade, ama kullanışlı... Boğaziçi Üniversitesi Sualtı Spor Kulübü'nden bir grup, Türkiye'nin en yüksekgölünde deneme dalışı yapacak Kaçkarlar'ın zîrvesînde derin dalış Kaçkar zirvesinde 3412 metre yükseklikteki Deniz Gölü'nde şimdiye dek hiç kimse dalış yapmadı. Vıugunriskiartıyor Deniz seviyesinden 800 m. ve daha yüksekte yapılan dahşlara 'irtifa dalışı' denir. Bu daüşlann zorluğu yapıldıkları yukseklikle artar. Bugüne kadar en yüksekte gerçekleştirilen dahş, 1989 yılında ABD'nin Colorado eyaletinde 3842 m. yüksekligindeki Emma Gölü'nde yapılmıştır. Ondan önceki rekor, çok uzun bir süredir 3810 m. ile Custeau ekibinin Bolivya'daki Titikaka Gölü'nde yaptığı dalışa aitti. Bu dalışlar derinlikle değil irtifa ile anılmaktadır. Bunun nedeni irtifa dahşında yukseklikle birlikte, dahş sonrası çıkılacak ortamın basıncının normalden az olması sonucu vurgun riskinin artmasıdjr. ÎRTtFA DALIIŞI NEDtR? AYŞE CEREN ÜLKEN ~ Beyaz cennette dinamit deposu Boğaziçi Üniversitesi'nin bahçesinde bir akşamüstü. Boğaziçi Üniversitesi Sualtı Sporlan Kulübü'nün 9 üyesi, bugün çıkacaklan dalış gezisinin son hazırhklanyla meşguller. Ancak bu, ahşılandan farklı bir gezi olacak. Çünkü bu sefer amaçlan, denizi balık kaynayan şirin, sakin bir kıyı kasabasına gitmek değil. Hem yükseklerde hem de en derinde olabilecekleri 'değişik' bir şey deneyecekler. Ve Rize'deki Kaçkarlar'ın zirvesine yakm bir yerde, 3412 m. yükseklikteki "Deniz Gölü"nde Türkiye irtifa dahş rekorunu kırmaya gidecekler. Grup üyelerinden Murat Egi ve kulup uyesi Murat Yeşflleten keşif gezisi için on beş gün önce Deniz Gölü'ne tırmandıklannda kar bellerine kadar geliyoraıuş. Onlara rehberlik eden Yaylalar'daki katırcılardan birisine, "Göl neresi" diye sordukÖMER YUBTSEVEN lannda bembeyaz bir düzlüğü DENtZLİ UNESC^nun işaret etmiş: "Işte burası. Buz "Dttnya Knltiv Miraa" ilan eteriyince altından su çıkryor" detiği Pamukkale'de Makina miş. Kann ve buzun erimesi biKimya Endüstrisi'nin (MKE) raz da mevsim şartlanna bağh bayisine ait bir dinamit depo olduğu için gittiklerinde kamp sunun bulunduğu ortaya çıkkuracaklan yeri hâlâ karlarla tı. kaph bulmalan da mümkün. Bilim adamlan, doğa hari Sualtı kulübünün bu seneki başkası "Beyaz Cenaet" için bü kanhğını yapacak olan Sertaç yük tehlike oluşturan deponun Kanan, "Buz kırmak zorunda bir an önce yöreden uzaklaşbik kalabiliriz" diyor. tınlması gerektiğirii belirttiler. tstanbul Üniversitesi Deniz ve Bugüne kadar kamuoyunun Sualtı Hekimliği'nden Şamil varhğmdan haberi olmadığı Aktaş ve Salih Ayduı adh uzman dinamit deposunun 1989 yılın doktorlann da katılacağı dahş da antik tiyatronun üst kıs gezisi bir yıldır planlanıyor. DamınHan geçen Kurtluca köy hş malzemesinden çok, kamp yolunun üzerine kurulduğu malzemesinin ağırhk yapacağıögrenildi. nı söyleyen dalgıçlar, bu yüzden laşocaklarının ve Köy Hiz tırmanış için daha kolay olan metleri MUdurlügü'nOn dina Yusufeli tarafım seçmişler. mit ihtiyacını MKE'nin bu deEllerinden geldiğince hafıf posundan karşıladığı beürtildi. tuttuklan yüklerinin agırlıgı sa ^AMUKKALE BURSA'DA GOLE DALIŞ Bogaziçili dalgıçlar daha önce l ludag Karagöl'de irtifa dalışı gerçekleştirmişlerdi. Haritada, Kaçkar'da dalış yapüacak Deniz Gölü görülüyor. dece 1200 kg.(!) Tüm bu yüku (arasmda 60 kg ağırhğında bir kompresör, bir yemek çadırı ve beş kamp çadın var) yukanya nasıl çıkaracaklanm sorduğumuzda cevap ilginç: "tpek Yolu'ndaki gibi". 20 katıra ve 11 kişüik gruptan başka bir de 20 'yerli' taşıyıaya paylaştınlacak 1200 kg'hk yük Olgunlar'dan başlanıp vadiyi takip ederek kar çizgisine kadar taşınacak. "Katırlar ancak kar çizgisiııe kadar taşıyacak" diyen Murat Yeşilleten, sözüne "Sonra iş başa kahyor" diye devam ediyor. Sertaç'm yorumu ise "Bir de eskort olsa" şeklinde. Bir yıldan bu yana üzerinde çalıştıklan geziye üniversite, kısıth bütçesi nedeniyle fon ayıramaymca Rektör Prof. Dr. Ergtin Togrol'un da izniyie kendilerine bir 'sponsor' aramaya başlamışlar. Denizbank sponsorluk için "evet" demiş. Quicksilver ise giyim malzemesini üstlenmiş. Kaçkarlar'da yapacaklan irtifa dalışının rekordan başka amaçlan da var. Bunlann en başında, daha önce hakkında hiçbir bilimsel inceleme yapıhnamış olan Deniz Gölü'nü incelemek geliyor. Deniz Gölü gibi yüın sekiz ayım bir buz tabakası altında, hava ve ışıktan yahtılmış olarak geciren bir gölde kendine özgü gelişmiş, ama dış etkenlere karşı korumasız bir ekosistem bulmayı beküyorlar. Gölde şimdiye kadar hiç yapılmamış olan sıcaklık değişimleri, dip çamuru ve suyun cinsinin analizlerinden başka asıl amaçlan, sualtında fotoğraf ve video çekimleri yaparak umduklan herhangi bir hayat biçimini anında belgeleyebihnek. Gezinin diğer bir amacı da kendilerinin hesapladığı dekompresyon tablolannın geçerliliğini denemek. Deniz ve Sualtı Hekimliği'nin iki uzman doktoru da bu tablolann uygulamasında ve dahş fızyolojisi konusunda işbirliğinde bulunacaklar. Ancak ikisi de grubun toplantısında bulunmadıklan için irtifarun dalışlar üzerindeki etkisini grup üyelerinden Baki Yokeş'e soruyoruz. "Yülueklere çıkükca oksijen azalacağı için vücut bunu dengelemek üzere daha fazla alyuvar üretir. Bunun sonucunda kan koyulaşacağı için de dalgıçlann vurgun yeme ihtimali artar" diyen Yokeş, doktorlann böyle bir durumu önceden saptamak için her gün kan, akciğer fonksiyon testi gibi testler uygulayacaklannı anlatıyor, "Ancak bizim can dınidimiT Dopler" diyor. 'Vurgun', dahş sırasında basınç nedeniyle kanda çözünen azot gazının, yüzeye çıkarken basıncın azalmasıyla kapağı acılan gazoz şişesinde olduğu gibi kabarcıklar yapmasıdır. Bu hastahk, dekompresyon tablolannda belirtilen derinliklerde belirli süreler beklenerek önlenir. İrtifa dahşında tablolar yüksekliğe göre değişir. YüksekJik 2000*11 metrelere geldiğinde riskler daha da artar. Yüksek göUerde kaçınılmaz olan aşın soğuk, ısı kaybına ve hava regülatörlerinde donmalara yol açar. Bu nedenle 'kunı' (içine hiç su almayıp onun yerine tüpten hava basılarak ısı kaybımn önlendiği) elbiseler ve diyafram tipi regülatör kullaıulır. Sanlıkla mticadele • İSTANBUL (ANKA) tstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Karaciğer Hastahkları Anabilim Dalı öğretim üyeleri, Verem Savaş ve Sıtma Mücadele genel müdürlukleri gibi ücretsiz hizmet verecek bir sanlıkla savaş genel müdürlüğü kurulmasım istediler. Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Gürakar ANKA'ya yapüğı açıklamada, Türkiye'de ve dünyada son yülarda sanlık hastahğına yol açan hepatit B virüsü ile diğer karaciğer hastalıklanna yol açan hepatit A, B, C ve D viruslerinin yaygınhk kazandığını belirtti. Vurgun uyansı "Dopler aleti"nin özelliği, dahştan sonra vücutta oluşan azot kabarcıklannm miktanm ve büyüklüğünü ölçerek dalgıan vurguna ne kadar yaklaştığı konusunda dalgıcı ve doktorlan uyarması. Eskiden sünger dalgıçlarının kompresyon yapacaklar. yaptığı gibi dahştan sonra bir siHer biri en az dört yıldır Sugara tellendirip, "vurgun beliraltı Sporlan Kulübü'nde faalitisi var nu?" diye beklemek yeyetlerine devam eden ve bu sporine artık vurgun yeme proble ru üniversite çevresinde yaygınmini, dekompresyon yapılması laştınp sevdirmeye çalışan bu uyansı geldiğinde yeniden suya dalgıçlan, gezinin amaçlan kagirerek çözecekler. dar sonucu da ilgilendiriyor. Baki Yokeş'ten aynca Avrupa'da daha önce hazırlanmış ve Ekspedisyonun sonunda bir denenmiş olan tablolann en faz yandan 1990 temmuzunda Ulula 2600 metreye kadar olduğu dağ Kara Göl'de elde ettikleri nu öğreniyoruz. Bunun nedeni Türkiye rekorunu gehştirmiş, bir Avrupa'daki dağ göllerinin en yandan da 3842 m. (Emma Göfazla o yüksekliğe kadar olma lü, Colorado) olan dünya rekosı. Kaçkarlar'da kullanacaklan runa yaklaştırmış olacaldar. Eldekompresyon tablosu ise ilk de edilecek derece aym zamanolarak 1990 temmuzunda Ulu da nihai derece olacak. Çünkü dağ'da Buzlu Göl ve Kara Göl yaptıklan araştınnalar sonunda, de denenmiş. Kaçkarlar ekspe Türkiye sınırlan içinde Deniz disyonu ise bu tablolan daha uç Gölü'nden daha yüksekte bir şartlarda deneme fırsatı sağlaya göle rastlamamışlar. cak. Sırtlannda tüpleriyle KaçkarDalgıçlar her dahştan sonra 5 dakika içinde kabarcık miktan lar Deniz Gölü'ne doğru tırmam doktorlara ölçtürecekler ve nışa geçecek olan "Kaçkarlar eğer tehlikeli düzeyde kabarcık Expedition '91" ekibine "iyi birikmişse yeniden suya girip de dahşlar" diyoruz. Hasankeyf kazıları • SttRT (Cumhuriyet) Tarihi kent Hasankeyfteki kazılara 17 temmuzda yeniden başlanacak. SİT alanı olarak saptanan bölgede Prof. Dr. Oluş Ank yönetiminde yapüacak kanlarda yörenin arkeolojik yapısı ortaya çıkanlacak, elde edilecek tarihi eserler sergilenmek üzere Diyarbakır ve Mardin müzelerine gönderilecek. Batman Kültür Müdürü Şehmuz Kartal, 4 yıldan bu yana yürütülen çahşmalann olumlu bir aşamaya geldiğini söyledi. Çahşmalann bu yılki bölümü için 100 milyon Ura ödenek sa&landığı bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle