Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3HAZİRAN 1991 • * * * KENTYAŞAM HURİYET/19
TELEFONLAR• tstanbul Büyükşehir
Belediyesi ve gönüllü
kuruluşların "Çevre
Haftası" etkinlikleri
kapsamında saat 11.00'de
Yenikapı-Kocamustafapaşa
sahili bölge parkı açılışı
yapılacak. Atatürk
Kitaphğı'ndaki "Çevre
Sergisi" saat 12.30'dan
itibaren izlenebilecek.
MEKTUP
Minibüs şoförleri
• Ben Kartal'da oturan
emekli bir vatandaşım.
Kartal-Kadiköy arasında
çalışan minibüs şoförlerinin
saygısızlığını defalarca
yetkili kurumlara bildirdim.
Ancak bir sonuç
alınamıyor. Her seferinde
minibüs şoförü ile yolcular
arasında bir tartışmaya
tanık oluyorum.
SABAHAT AYAKÇIOGLU
Büyükşehir Belediyesi kesti
Âğaç kıyımına protesto
Etiler Akatlar'da spor kompleksi ve otopark
inşaatı için 500'e yakın ağacın kesilmesi
tepkilere yol açtı. Yeşiller Partisi Genel Başkanı
ve üyeleri inşaat alanındagösteri yaptı.
İsUnbul Haber Servisi —
Dünya Çevre Haftası etkinlikle-
rine yoğun şeküde haarlanan İs-
tanbul Büyükşehir Belediyesi1
nin Üçem tnşaat'a ihale ettiği
Etiler Akatlar'daki spor komp-
leksi ve otoparkı inşaatı için
500'e yakın ağaç kesilmesi tep-
kilere yol açtı. Yeşiller Partisi
Genel Başkanı Bilge Contepe ve
üyeler, inşaat alanına gelerek ça-
lışmaları durdurdular. Çevrede
oturan vatandaşlar da kazı ne-
deniyle son 2 ay içinde çok sa-
yıda ağacın kesilerek yok edildi-
ğini söylediler.
lstanbul Büyükşehir Belediye-
si'nin Etiler Akatlar'da Üçem
İnşaat Firmasf na yaptırdığı oto-
park ve spor kompleksi nedeniy-
le, yıllardır bu bölgenin simgesi
haline gelmiş ceviz ve dut ağaç-
larını kestikleri belirtildi. Yeşil-
ler Partisi Genel Başkanı Bilge
Contepe ve üyeler ile Akatlar'-
da oturan vatandaşlar, ağaç kı-
yımını protesto etmek amacıy-
la ellerinde dövizlerle, inşaat ala-
nına geldiler. Çocuklan, ellerin-
de "Ağaç kesenin kafasını kese-
rim diyen Sözen nerede?".
"Ağaç kıyımına hayır" yazılı dö-
vizlerle dozerlerin önünde dur-
dular. Başkan Contepe, "Bele-
diye Başkanı Nurettin Sözen
gelmeden buradan
aynlmayacağız" dedi.
Contepe, "Belediye ile Üçem
İnşaat fîrmalan hakkında İsUn-
bul Cumhuriyet Savcılığı'na suç
duyurusunda bulunacağız. Spor
komplesi yapacağız diye hiç
kimsenin yüzlerce ağacı katlet-
meye hakkı yoktur. Hele, ağaç
kesenin başını keserim diyen Sa-
yın Sözen'in böyle davranması
akıl alacak şey değil" dedi.
Hafriyat çahşmaları sırasın-
da, 200'e yakın ceviz, 10 kadar
dut, elma ve erik ağacının kesil-
diğini söyleyen çevredeki vatan-
daşlar, "Biz bu ağaçlann arasın-
da biiyüdük. Babalarımız, hat-
ta dedelerimiz ekmişler bunlan.
Özellikle son iki a> içersinde bir-
çoğunu kestiler. Kime şikâyet et-
tiysek, ses çıkaran olmadı.
Ağaçları daha çok geceleri ke-
siyorlar. Aynca, öteki yeşil alan
içinde seralar da var onları da
keseceklerini belirtiyorlar. Bu
tam bir yeşil katliamı" dediler.
Nâzım
Hikmet gecesi
lstanbul Haber Servisi —
ölümünün 28. yıldönümü nedeniyle
düzenlenen "Nâzım Hikmet
Aramızda" gecesi dün akşam
İstanbul Açıkhava Tiyatrosu'nda
yapıldı. Nâzım Hikmet Kültür ve
Sanat Vakfı'nın organize ettiği
gecenin açılışında, dün ölen Abmed
Arif için bir dakikalık saygı
duruşunda bulunuldu.
Nevzat Şenol'un sunduğu gecenin
açılış konuşmalarını ise Nâzım
Hikmet'in kızkardeşi Samia
Yaltırım ile yazar Yaşar Kemal
yaptı.
Geceye, Zülfü Livaneli, Sadık
Gürbiiz, Ünol Büyükgönenç ve
Gnıp Bulutsuzluk Özlemi
şarkilarıyla katılırken tiyatro
sanatçıları Yıldız Kenter, Genco
Erkal ve Şükran Kurdakul da
Nâzım Hikmet'ten şiirler okudular.
Fotoğraf sanatçısı İsa Çelik de
gecede bir dia gösterisi sundu.
(Fotoğraf: Muharrem Aydın)
• M i s hatot 055
•ttfaiye:000
• Jaadanıa: 056
• Zafcrta MMirti«û: 527 57 00
B Mcz3ririrfw MMûiuyifc
172 13 73 -74-75 ve 088
• tSKİ «ua: 068
• SAĞLJK:
Nuır «Cfc 077
Sapk MiMirtiiû: 511 89 18
Cerr****a Tıp: 588 48 00
C * j Tıp: 534 00 00 (100 hat)
M m a n Tıp: 340 01 00
Haytorma N M W M : 345 46 80
$t*U Etfah 131 22 09
Tafcsta kkyvda: 152 43 00
SSK Saaatfa: 588 44 00
SSX OtaMyfem: 132 30 00
SSK Gizbft: 358 67 60
• TRAFtK:
Tnflfc Sake m.: 176 24 14 (Ist),
356 04 85-86 (Kadıköy)
BMşe Traflfc 377 22 07 (E-5),
356 04 86 (Şetıınçı),
314 36 (B Çekmece)
• TMY:
i« HltUr 573 13 31,
Dtf Nadar 574 23 00 (25 hat)
Sartral: 574 73 00,
RtzemtyM: 574 82 00 (45hat)
•TO:069
HABERLERİN DEVAMI
(Baştarafı I. Sayfada)
- mitingidir. Lütfen pankarlları-
. nızı indirin. İşçilerin alanında
. değil, kendi miting alanlarınız-
da konuşun. Bir avuç insan, iş-
çilerin mitingini sabote
etmesin" denildi. Buna karsın
• inmeyen pankartlar, Türk-İş
pankartlan ile perdeienmeye ça-
. lışıldı.
;• Türk-İş'in ses düzeni bozu-
' lunca, yarım saat geç başlayan
mitingde birçok işçi, hiçbir şey
duyamadı. Işçiler, yakıcı sıcak
altında serinlemenin ve bir bar-
dak soğuk suyun özlemini çek-
tiler. Birçok işçi de konuşmacı-
yı duyamayınca, kendi aralann-
da sohbet etti.
• Çanakkale'den gelen bir gnıp
yol işçisi, uyuşmaziıktaki sozieş-
melerini ve kamu işveren sendi-
kasının önerdiği ucret artışı ra-
kamını tartışıyordu. 680 bin li-
ra iicret alan 16 yıllık bir işçi,
"Ekmek bu hafta 800 lira oldu.
4 niifus bakıyonım. Hep eşten
dosttan borç alarak
geçiniyonız" diyerek arkadaşla-
nna yakınıyordu. Toplusözleş-
meleri tıkanan 500 bini aşkın
kamu işçisi arasında yer alan
elektrik işçilerinin ana sohbet
konusu da iicret zamlanvdı.
• İşçiler, sohbet sırasında '3
ocak eylemi'ni sık sık anıyorlar-
dı. Birçoğu '3 ocak eylemi' ne-
, deniyle cezalandınlmış, yövmi-
yeleri kesilınişti. Ancak yine de
işçiler miting sonrasında toplu-
sözleşmelerinin çözümlenmesi
içia etkin eylemler y apümast gc-
rektiğine inanıyorlardı.
_ • "Biz birlikteliğimizi, sonınla-
" nmızı dile getirmek için buraya
"geldik" diyen işçiler, sıcaktan
iyice bunaldığı, konuşmalan da
duymadığı için ya alanın gölge-
lik yerlerine geçiyorlar ya da
aianı terk ediyordu. Miting ala-
nı Şevket Yılmaz'ın konuşması-
nın sonlarına doğru yan yanya
boşalmıştı.
Bursa'da işçinin 'hayır' yürüyüşü
DENtZ TOPALOĞLU
SEVtNÇ BAYSAL
BURSA — Türk-lş'in düzen-
lediği 'HakazlıkJara Hayır" mi-
tingi on binlerce işçinin katılı-
mıyla dün Bursa'da yapıldı. Mi-
tingde konuşan Türk-İş Genel
Başkanı Şevket Ydmaz 1991 yı-
lının önceki yıllara göre daha et-
kin eyiemlere sahne olacağını
vurguladı ve "Demokrasinin
gerçekten zedelenmemesi isleni-
yorsa erken seçim ciddiyetle
diişiintilmelidir" dedi. Türk-İş
Genel Teşkilatlandırma Sekrete-
ri Mehmet Bamvacı da bu ay so-
nuna doğru yapacakları eylem-
lerle "Çankaya'dan hesap sora-
caklanm" söyledi. Mitingde da-
ha çok politik talepleri öne çı-
karan "Geliyor, geliyor, genel
grev geliyor", "Gidiyor gidiyor
banedanlar gidiyor", "Kardeş
yegen dediler Hazine'yi yediler",
"Çankaya'nın şişmanı hesap
verecek" gibi sloganlan dikkat
çekti.
Mitingin bitiminden sonra
"Devrimci tşçiler" yazılı pan-
kart altında yüruyüş yapan bir
grubun cevresini saran çevik
kuvvet, çok sayıda göstericiyi
Bursa Emniyet Müdürluğu'nde
gözaltına aldı.
Sabah saatlerinden itibaren
işçiler miting için Fomara Ala-
nı ile yürüyüşün yapılacağı Yıl-
dırım Beyazıt alanlarında top-
lanmaya başladı. Türk-İş yone-
ticileri Atatürk Anıtf na çelenk
koyduktan sonra, Yıldırım Beya-
zıt Alanı'nda onde Türk bayra-
ğı olduğu halde sendika flama-
ları ve pankartlan ile yürüyüşe
Türk-İş Başkanı Yılmaz, Çankaya'yı ve hükümeti uyardı.
geçildi. Yürüyüş sırasında "İsci-
ler el ele genel greve", "Hükfi-
met istifa", "Padişah isüfa",
"Demokrasi hakkımız, söke sö-
ke alınz", "Çankaya şişmanı,
işçi düşmanı", "Vur vur inlesin,
Çankaya dinlesin" sloganlan
atılırken şu pankartlar göze
çarptı: "Devletin parti kongre-
sinden başka işi yok mu?", "tş-
çi kıyımına son", "Açız aç", "2
milyarlık düğiine baktık, fakir-
likten e\de kaldık". "MESS Baş-
kanı TÖ'ye alışamadık", "Çok
zor kazandık kolay vermeyiz",
"İş, ekmek, ozgürlük."
Türk-İş'e bağlı sendikaların
800 dolayında otobüs tutarak
Bursa'ya getirdiği işçilerin yanı
sıra yurdun çeşitli iîlerinden de
birçok kişi kendi olanaklarıyla
katıldı. Mitingde yaklaşık 50 bin
işçinin yer aldığı gözlendi.
Ses düzeninin bozulması ne-
deniyle yarım saat gecikmeli
başlayan mitingde konuşan
Türk-İş Başkanı Şevket Yılmaz,
Çankaya'yı ve hükümeti uyara-
rak "Bizi susturamazlar. İşçile-
ekmek ve demokrasi mücade-
lesinde 3 ocakta yurt sathında,
bugiin de Bursa'da haykırmak-
talar. 1991 yılı, mücadele dolu
önceki yıllardan daha etkin bir
şekilde eylemlere sahne olacak-
ör. Duymak istemeseler de bu
mücadeleden yüziimiizün akıy-
la çıkacağız" dedi.
Yılmaz, hükümetin uyguladı-
ğı politikalan eleştirerek işçinin
sorunlartna karşi-duyarsu kal-
makla suçladı. ANAP'ın halk
desteğinin yüzde 12'lere düştü-
ğünü söyleyen Yılmaz, "Demok-
rasinin gerçekten zedelenmemesi
isteniyorsa erken seçimi ciddi-
yetle düşünmelidirier" diye ko-
nuştu. Işten çıkarmaların yargı
kararına bağlanmasını istedikle-
rini belirten Yılmaz konuşması-
nı şöyle sürdürdü:
"Sayın Cumhurbaşkanı ateşe
koıükİe gidiyor. Kamu ve özel
kesime cesaret vererek işçi çıkar-
malan haklı bulduğunu söylu-
yor. İşçi çıkarmalanna sendika-
ların rıza gosterdiğini söyleyebi-
liyor. Bunun sosyal barış ve ça-
lışma banşının bozulmasından
başka bir ise yaramayacagını bil-
meleri gerekir. Bu iddiay ı şiddet-
le reddediyoruz."
Kamu kesiminde çalışan 500
bini aşkın işçinin 6 aydır toplu-
sözleşme beklediğini belirten
Yılmaz, kamu işveren sendikala-
rını suçlayarak "Karsımızda
Cumhurbaşkanı ve hükümetin
ağzının içine bakan kamu işve-
ren sendikaları var. Kamu işve-
ren sendikalan müzakerelerde
bir adım öne gidilmesine imkân
vermiyor. Bu kafada giderlerse
biiyiik grevler uygulanacaktır.
Grev hakkı olsun olmasın işçi-
lerimiz tam bir guçbirliği içinde
hareket edeceklerdir. Duymak
istemeseler de, görmek isteme-
seler de bu mücadeleden yiiziı-
müziın akıyla çıkacağız" diye
konuştu.
'Satılmış Şevket'
Türk-İş Başkanı Şevket Yıl-
maz'ın konuşması sırasında baa
işçileıaaot'ŞnrJiel isiifa", "Satıl-
mış Şevket" diye bağırdıkları
duyuldu. Bu arada Türk-Metal
Sendikası'na bağlı bir grup işçi
de Türk-Metal Sendikası Genel
Başkanı Mustafa Özbek'i kaste-
derek "Özbek istifa" diye bağır-
dı.
Mitingde konuşan Türk-Iş
Genel Teşkilatlandırma Sekrete-
ri Mehmet Bamyacı da işçilerin
haziran ayı sonunda yoğun ey-
lemlere başlayacaklannı soyleye-
rek "Çankaya'nın en yüksek te-
pesinde oturanlar 'İşçinin sofra-
sındaki lokmayı nasıl alacağız'
hesabı yapıyorlar" dedi.
Türk-lş mitingine Bağımsız
Otomobil-tş ve Laspetkim-lş
sendikalarının yanı sıra beledi-
ye, öğretmen ve sağhk memur-
lan sendikalan katıldı. öte yan-
dan HEP ve SP'nin de pankart
açarak yürüyüş kortejinde yer
aldıklan görüldü. Bazı siyasi
dergi çevreleri de küçük gruplar
halinde alanda bulundular.
Gözaltı
Mitingin bitiminden sonra
"Haklıyız kazanacağız-
Devrimci İşçiler" pankartı ile
garaj yönüne yürüyüşe geçen
grubun çevresi çevik kuvvet ta-
rafından sarılarak kordon altı-
na alındı.
Çevik kuvvet daha sonra gös-
tericileri bölgeye getirtilen bele-
diye otobüslerine bindirdi ve
Bursa Emniyet Müdürlüğü'ne
götürdü. Göstericiler otobüsle-
re bindirilirken "İnsanlık onu-
nı işkenceyi yenecek" biçimin-
de slogan attılar.
Polisin göstericilere davranı-
şuıı görüntülemek isteyen basın
mensupları da polis tarafından
tartaklandı ve fotoğraf makine-
leri ellerinden alınmak istendi.
Bu sırada bazı gazetecilerin fo-
toğraf makinesi kırıldı.
Tarık Aziz'e Özalldan davet
Devlet
, (Baştarafi 1. Sayfada)
. yazıt'tan çağnlan özel timin de
çatışma yerine gelmesi uzerine,
gecenin karaniığından yararla-
- narak ilçe merkezinden kaçan
, teröristler ile Çoban mezrası ya-
. kınlannda yeniden karşılaşıldı.
Burada çıkan ikinci çatışmada,
' özel tim görevlilerinin yaylada
1 bulunan bir çadıra ateş etmesi
sonucu 30 yaşındaki Giilay Yıl-
dırım adlı kadının yaralandığı
ve Ağrı Devlet Hastanesi'nde
ameliyata alındığı öğrenildi. Da-
ğa kaçan teröristlerin aranma-
sına devam edildiği, çevre il \e
ilçelerden bölgeye güvenlik gu-
cüne takviye ekipler gönderildi-
ği bildirildi.
Gerginliğin doruk noktaya
ulaştığı, el bombaları ve kurşun-
lar nedeniyle çok sayıda dükkâ-
mn camlannın kırıldığı Diya-
din'de, giriş ve çıkışlar denetim
' altında. İlçede çok sayıda göz-
. altının olduğu belirtiliyor. Saba-
hın erken saatlerinde olay yeri-
ne giden Ağrı Valisi Rasim Baş,
ilçede incelemelerde bulundu.
Çatışmada ölen terörist, beledi-
~ye tarafından Diyadin Mezarlı-
ğı'na gömüldü. Kimliği açıklan-
mayan yaralı teröristin ise Ağrı
Devlet Hastanesi'nde komada
olduğu öğrenildi.
(Baftarafı 1. Sayfada)
terse dbette" dedi. Bunun üze-
rine özal, Ecevit'in elini sıktı.
özal ve Ecevit'in elini sıktı.
özal ve Ecevit'in görüşme sıra-
sında birbirlerine karşı "sıcak"
davrandıklan dikkat çekti. Gö-
rüşmenin giriş bölümü dışında
tümü basına kapalı gerçekleşti.
Saat 14.00'te Cumhurbaş-
kanhğı 2 Nolu Nizamiye Kapı-
sı'nda bulunan basın odasına
gelen Ecevit, görüşmesine ilişkin
şu bilgileri verdi:
"Korfez bunalımı ve savaşı
siiresince izlenen politikalar ba-
kımından Sayın Cumhurbaşka-
nı'nın tutumu ve göriişleriyle
benim görüşlerim arasında ba-
zı farklar olduğu halde Sayın
Cumhurbaşkanı'nın son Bağdat
görüşmelerimdeıusonra benim-
le görüşmek istemesi ve benden
izlenimlerimi öğrenmek isteme-
si, beni çok sevindirdi.
Bu arada kendisine istekieri
uzerine Bağdat'taki görüşmele-
rim üzerinde aynntılı bilgiler
verdim. Kendileri de gelişmeler-
le ilgili aynntılı bilgiler verdiler.
Bunlan da istifade ederek
dinledim.
Bazı muhalefet liderlerinin bu
görüşmeyle ilgili istismarlarını
çok yadırgıyorum, hele bundan
iç siyasetle ilgili bazı anlamlar
çıkarmalan beni çok şaşırttı.
Benim görüşlerim kabul göriir
veya görmez, fakat görevim,
fırsat verildiği ve istendiği za-
man kendi görüşlerimi de belirt-
mek ve o şekilde olabilirse
Tfirkiye'nin dış politikasını ken-
di duşüncelerimize göre etkile-
meye çalışmaktır. Bu fırsat ba-
na tanınınca elbette onu değer-
lendirmek istedim."
Ecevit, Batılı ülkelerle Ame-
rika'nın, sığınmacıların duru-
munu istismar ettiğinı kaydede-
rek açıklamasını şöyle
surdürdu:
"Türkiye bu sorunda hem
büyük bazı tehlikelerle hem de
geniş olanaklarla karşı karşıya-
dır. Hem bu tehlikeleri atlatma-
sı hem de son durumun yarat-
tığı olanaklann gereğince deger-
lendirmesi gerekir. Benim ka-
nımca başta ABD olmak uzere
bazı Batılı devletler, Irak'ta
muşkül durumdaki sığınmacıla-
nn dunımunu siyasal amaçla is-
tismar ederek bizim sınınmızın
hemen yanıbaşında kendi başı-
na ayakta duramayacak bir ya-
pay devlet, bir uydu devlet,
ABD'nin ve bazı Batılılann ko-
rumasında ve desteğinde yaşa-
yacak bir devlet oluşturmaya
çalışıyorlar. Oraya sadece sığın-
macıların evlerine giiven içinde
gitmeleri için gitmislerdi. Benim
gozlemlerime gore bu amaç bü-
yük oranda gerçekleştiği halde,
lrak'la Kürt liderler arasında di-
yalog da kurulduğu halde, ABD
ve muttefikleri hâlâ o geçici de-
dikleri bölgeden geri çekilme
ümidi vermiyorlar. Hatta ABD
yetkilileri uzun siire orada ka-
labileceklerini belirtiyorlar. Bu-
nun ben sadece Irak'a yönelik
değil, Türkiye ile İran'a yöne-
lik bazı tehlikeier doğurabilecegi
kanısındayım. Eğer bu geçici
bölgeye kalıcı nitelik verilirse ve
Irak yönetiminin Kurtlere tanı-
maya hazırlandığı özerklik,
Irak'ın bölünmesine yol açacak
bir sonuca varırsa. Türkiye'ye
de sakıncalı yansımaian olabi-
leceği kaygısım taşıyorum."
Ecevit, bazı Batılı ülkelerin de
Sevr Anlaşması'nı çıkarıp gün-
deme getirdiklerini ve Turkiye'-
nin bölünmesine ilişkin eğilim-
ler belirtmeye başladığını
soyledi.
Ecevit, gönderilen yiyecek ve
giyeceğin de Habur sınır kapı-
sından çıkartılmasının önemini
Özal'a aktardığını kaydetti.
Ecevit'e gazetecilerin yönelt-
tiği sorular ve yanıtları şöyle:
" — Sayın Cumhurbaşkanı
kaygı ve temennilerinizi paylaştı
mı?
ECEVİT — Ben bu konuda
bir şey soylemek hakkını ken-
dimde görmuyorum. Neler söy-
lediğini açıklamak bana
duşmez.
— TRT'de yayımlanması ko-
şulu öne siirdüniiz mii?
ECEVİT — Sayın Cumhur-
başkanı'nın Saddam ile ilk gö-
ruşmemden sonra böyle bir gö-
rüşmeye neden gerek duymadı-
ğını ben bilemem, ama şimdi
duymuş olabilir. TRT konusu
şu: TRT parlamento dışı parti-
lerin de haber değeri taşıyan ve
kamuoyunu ilgilendiren açıkla-
malarını yansıtmak zorundadır.
Bu, anayasal ve yasal zorunlu-
luktur. Bunu TRT Yüksek Ku-
rulu da söylüyor. Parlamento
dışı partilerin haber niteliği ta-
şıyan açıklamalannın yayımlan-
masının yasal zorunluluk oldu-
ğunu belirtti. Ona rağmen TRT
yanlış tutumunu surdürüyor.
Ben bu konudaki o şikâyetle ka-
rıştırmadım. Artık TRT'nin
ambargosu kalksın diye bir is-
tekte bulunmadım. Ancak çok
somut bir nedenle bu koşulu ile-
ri sürdüm: Biliyordum ki Tür-
kiye'de bazı çevreler benim bu
görüşmemi istismar edecekler-
dir. İç politikayla ilgili bazı yo-
rumlar ve söylentiler yamama-
ya çalışacaklardır. Buna fırsat
vermemek için Sayın Cumhur-
başkanı'na neler sunduğumu
TRT'de açıklamamın ve
TRT'nin de aynen yayımlama-
sını istedim, kendileri de kabul
ettiler. Ama TRT nasıl bir uy-
gulama yapacak, bilemiyorum.
— Cumhurbaşkanı ile politi-
kacı kimliğinizle mi, yoksa ga-
zeteci kimliğinizle mi gö-
riiştünüz?
ECEVİT — Her iki kimliği-
mi birbirinden ayırmak gibi bir
zorunluluğum yok. Saddam
Hüseyin ile görüşürken de her
iki kimliğimi de kullandım. Sa-
Dünya Bilaıdo Devleriİstanbul'da Yarışıyor
EFESPİLSENGRANDPRH
f
91başlıyor. BlomdahJ, Ceulemans, Dieîis, Bitalis,Jaspers, Mano, van Bracht,
Comori, Saygıner, Kamtay ve dünyaca ünlü bilaıdo devlerinibu tumuvada izleyin... Büyük bilardoyu ızleyin!
ym Hüseyin de öyle kabul etti.
Sayın Cumhurbaşkanı ile görü-
şürken de yine kimlik ayrımı
gözetmesine gerek duymadım.
— Göriiş birliği sağladınız
mı?
ECEVİT — Korfez krizi sıra-
sında izlenen politikayı tasvip
etmedim, hâlâ da etmiyorum.
Onun için aynı aynntılara gir-
me gereği duymuyorum.
— Sayın Cumhurbaşkanı ile
diyaloğu sürdurmek konusunda
bir mutabakat söz konusu oldu
mu?
ECEVİT — Öyle bir gorüşme
geçmedi aramızda. İç politika
konularına hiç değinmedik.
Yalnız şunu belirteyim ki ben
kendi partime ve kendime Cum-
hurbaşkanı ile el sıkışmama gi-
bi bir ambargo koymadım. Bu-
nu da doğru bulmamıştım."
Özal'ın kendisine Tarık
Aziz'in 12-13 haziranda Türki-
ye'ye davet edildiğini açıkladı-
ğını bildiren Ecevit, Tarık Aziz'-
le vanlacak ilke anlasmasına go-
re görüşmelerin geniş olarak ya-
pılabileceğini söyledi. Ecevit
Türkiye'nin ilk adımı atarak bü-
yükelçisini Bağdat'a gönderme-
sini istediğini, Irak'a gönderile-
cek mallar için Habur sınır ka-
pısını kullanmasını, Batılılann
engel olmak istemesi halinde
Türkiye'nin direnmesi gerektiği-
ni bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü
Kaya Toperi de görüşmeye iliş-
kin bir yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, gorüşme sırasında
tümüyle Irak'ın konu edildiği
belirtildi.
GOZLEM
UGURMUMCU
(Bostamfı l. Sayfada)
Zulamdaki mahsun resim
Haberin var mı?"
Ahmed Arrf, bir devrimci ozandır. Devrimciliği "terk etme-
yen bir sevda" gibi yüreğini doldurmuş, kişiliğini yönlendir-
mişti.
Ahmed Arif bir Kürt ozanıdır. 1943 yazında Van'ın Özalp
ilçesinde General Mustafa Muğlah'nın emriyle kurşuna di-
zilen otuz üç yurttaşın dramını anlatan "33 Kurşun" şiiri,
"şiir" olmaktan çıkmış, acı çığlıklarla okunan bir iddiana-
meye dönüşmüştü:
"Vurulmuşum
Düşûm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız.
Kirvem, hallanmı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki..."
Bu soylu ozanın çilelerden, acılardan süzülen dizeleri si-
yasal davalarda bir direnç kaynağı olmuştu cezaevierinde.
"Bir ufka vardık ki artık
Yalnız değiliz sevgilim.
Gerçi gece uzun,
Gece karanlık,
Ama bûtûn korkulardan uzak
Bir sevdadır bövlesine yaşamak
Tek başına
Ölûme bir soluk kala,
Tek başına
Zindanda yatarken bile,
Asla yalnız kalmamak.
Şafaklan ben balığa çıkanm
Akan akmayan sularda
Benim, bûtûn tezgâhlarda paydosa giden
Bir bahar akşamı dünyada
Ben dört duvar arasında değilim
Pirinçte, pamukta ve tütündeyim
Karacadağ, Çukurova ve Cibali'de."
Ahmed Arif, işçisiyle, köylüsüyle emekçilerin acılarım di-
zelerine yansıtmış bir sosyalist ozandı.
"Tütün işçileri yoksul,
Tütün işçileri yorgun
Ama yiğit
Pınl pırıl namuslu
Namı g'rtmiş deryaların ardına
Vatanımın bir umudu..."
Devrimciler, Ahmed Arif gibi ozanlanyla soluk alırlar. Ah-
med Arif gibi ozanlanyla direnirler...
"Ge/ge/e//m,
Sete/; bize kısmetmiş.
ölüm öyle altı okka koymaz adama,
Susmak ve beklemek müthiş.
Genciz namlu gibi
Ve çatal yürek,
Barışa, bayrama hasret.
Uykulara, derin, kaygısız. rahat,
Otuziki dişimizle gülmeğe
Doyasıya sevişmeye, yemeğe...
Kaç yol; ağlamaklı olmuşum geceleri,
Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
Ve asıl biz biliriz kederi..."
Direnci ile sevinci ve kederi ile Ahmed Arif, son yolculu-
ğuna çıktı.
"Namus işçisi
Yürek işçisi
Korkusuz, pazarlıksız, kûl elenmemiş..."
Trafik canavar gibi
23 ölü 22 yaralı
Haber Merkezi — Yurdun çe-
şitli yerlerinde dün meydana ge-
len trafik kazalannda 23 kişi öl-
dü, 22 kişi yaralandı.
Van'dan Adana yönüne gi-
den Sefir Adanaç yönetiminde-
ki yolcu otobüsü, Gaziantep-
Şanlıurfa karayolunun 15. kilo-
metresinde Mustafa Aslan yö-
netimindeki TIR'la hatalı solla-
ma sonucu çarpıştı. Dun saba-
kaîkûanyla
„. Coımnnonand Exhtbıbon Center, &9Hazuan 1991. saat 10.00. l^İTJİmfj r^ffmlK ^^9m
BûMer,sâlongwşınde.Butunıuva.çeşıthiuke}etdeııdanyacaünJüi>üaıdoculaım ^ ^ • « ^ • M m m & m^mmmJrm ^r m
kaoIacağı.BW%(IlvnyaBüaTdoBırbğı'ıtaıaândanditerJenenresmıbıry'snşmadu- İstanbul Uluslararası Bıiardo Turnuvası
E F E S P I L S E N
GRAND PRIX '91
ÇARŞAMBA İCRA
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
1991/2 İZYŞ. SAYILI DOSYASINDAN
GAYRİMENKUL DEĞER TESPİT
RAPORUNUN İLANEN TEBLİĞİDİR
Davacı: Havva Gençay vekili Av. Necat Yılmaz Samsun Çarşamba
Davalılar: 1- Nebiye Gençay (Kaya) adresi meçhul
2- Necla Gençay (Şener) adresi meçhul
3- Ahmet Gençay adresi meçhul
4- Nurhan Gençay adresi meçhul
5- Necati Gençay adresi meçhul
Yukanda numarası yazılı dosyaraızdan davalılara ait olan çarşamba
ilçesi Saraçlı köyü 78 parselde kayıtlı 10850 m
:
miktarlı tarla vasfın-
daki taşınmazın değerinin tespiti Çarşamba Kadastro Şeflığı'nde gö-
revli şef vekili Recep Tanguroğlu tarafından bu taşınmaza değer tes-
pit olunmuştur.
Bu taşınmazın m"si 2000.- TL'dan toplam değeri 21.700.000.- TL
olarak belirlenmiştır. Bu değer tespiti yukanda adları yazılı ve ad-
resleri meçhul olan davalılar gıyabında olması sebebi ile davalılara
Türkiye genelinde yayımlanan gazaelerden birinde yayımlanmasına
karar verilmiştir.
İş bu değer tespit zaptı ilan tebliğinden itibaren kanuni sure olan
üç gün ve aynca ilan günü olan 15. gün toplam 18 gün sonra bu de-
ğer tespit zaptının kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. 17.5.1991
Basın: 47431
ha karşı 02.00'de meydana ge-
len kazada araç surüculeri Mus-
tafa Aslan (32) ve Sefir Adanaç
(41) ile otobüsteki yolculardan
Giilsen Şencan (27) ve Halil
Özarslan (30) olay yerinde öldu.
Yaralanan 13 otobüs yolcusu da
Şanlıurfa Devlet ve SSK hasta-
nelerine kaldırılarak tedavi altı-
na alındı.
Hatay'ın Dörtyol ilçesi yakın-
larında TIR kamyonuyla oto-
mobil çarpışması sonucu 8 kişi
öldü, 1 kişi de yaralandı. Mus-
tafa özkaya yonetimindeki 01
LK 207 plakah otomobil ile Na-
mık Sezer'in kullandığı 54 FE
982 plakah TIR"ın çarpıştığı ka-
zada, surucü Mustafa Özkaya,
eşi Sabiha Özkaya, çocuklan
Nuran, Cankurt. Şule, Cahit ve
Şükrii Özkaya ile Zeynep Giizel
hayatını kaybetti. Kamyon sü-
rücüsü Namık Sezer'in kazadan
sonra olay yerinden kaçtığı bil-
dirildi.
AA'nın haberine göre dun
aynca Kocaeli'nin Hereke kasa-
basındaki kazada Medeni Taş,
Balıkesir-Susurluk karayolunda
meydana gelen kazada Recep
Dereli ve Cemil Yıldız, Konya-
Mersin karayolundaki kazada
Semra Koçak, İbrahim Koçak,
Ankara'nın Yenimahalle sem-
tindeki kazada Veli Aktaş ile
oğlu olduğu sanılan 8 yaşında-
ki bir çocuk yaşamını yitirdi.