Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 EKONOMİ 3 HAZİRAN 1991
BORSANOTLARI
Şeytan üçgeni ve gerilen zemberek
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Deryaları, denizlerı geçip
gelen Istanbul Borsası
derede boğuluyor. Savaş ve
genel grev gibi üst üste ge-
len iki büyük imtihanı başa-
rıyla geçerek bugünlere ge-
len borsa "aşırı karamsarlı-
ğa", "güvensizliğe ' ve
"belirsizliğe" kurban gidi-
yor. Bu üçlünün birleşmesiy-
le "son bir yılda yakalanan
en büyük fırsat da kaçınlı-
yor". Hisse senedi fiyatları-
nı bu fırsat ayağa kaldıra-
mazsa acaba başka ne kal-
dırır, bilinmez.
Hisse fiyatlannı "siyasi",
"ekonomik" ve "psikolo-
jik" faktörlerle, "alternatif
yattnm araçlannın" duoımu
belirler.
1- Ekom»minin du-
rtunn: Türkiye ekonomisi
Körfez krizinin en olumsuz
koşullan içinden geliyor. Son
zamanlarda iyileşme görülü-
yor. Dış ticaret açığı azalıyor.
Ödemeler dengesi bilançosu
düzeliyor, cari tşlemler açığı
çok önemli oranlarda kapanı-
yor. Piyasalarda da belli bir
canlanma var. Dışarıdan ha-
tırı sayılır krediler alınmaya
başlandı.
Sektörler-şirketler: Piya-
sanın en durgun dönemi ge-
ride bırakıldı. Buna karşın şir-
ketlerin üc aylık bilançoları
hiç de fena değil. 45 borsa
şirketi içinde sadece dördü
zararlı bilanço açıkladı. Kâr-
lannı katlayanlar bile var.
Borsada ağıriıklı olarak yer
alan şirketlerin bulunduğu
sektörlerden çimento sektö-
rü, altın devrini yaşıyor. Yal-
nız, bazı çimento şirketlerin-
de toplusözleşme dönemi
geliyor. Inşaat sektöründe
canlanma var. Üretiminin ya-
rısını ihraç eden tekstilde,
ABD kotaları yüzde 100 art-
tırıldı. AT ile son yılların en iyi
kota anlaşması imzalandı ve
yüzde 20 artış sağlandı.
Dampingti mallara karşı ge-
çen hafta gümrük ve fon ko-
nularak tekstil sektörü koru-
maya alındı. Otomobıl satış-
larındakı patlamanın,
"lastik" sektörüne yansıma-
sı kaçınılmaz. Üstelik lastik
sektörü geçen seneki grev-
den ve ağır toplusözleşme
şartlarından geliyor. Bu yıl
kâr patlaması yapabilırier. Bi-
ra sektörü, Türkiye'de çok iyi
durumda. Şirketlerin kârları
iyi, mali yapıları da. Holding
ve yatırım şirketlerinin 1991
yılı kârları, iştirak şirketlerinin
1990 yılı temettülerinden olu-
şacak. Yani bu holding ve ya-
tırım şirketlerinin 1991 yılı
kârları gararrti altında. Çünkü
1990'da kârlarda patlarna
vardı. Bankalar ise Körfez kri-
zinin sürdüğü günlerde mev-
duat çekilişleri yaşadı, vade-
li mevduatta bozulmalar ol-
du. Bu, bankaları faizyükün-
den kurtardı. Hazine borçlan-
masının altında mevduat top-
layıp devlete satıyorlar. Atıl
kalan fonlan bulunmuyor.
Bankaların da "istisnalar" dı-
şında zararda olduğunu söy-
leyen kimse yok.
Telekomünikasyon sektö-
rü çok iyi, ihracatı arttı ve tam
kapasiteyle çalışıyor. Daya-
nıklı tûketim sektöründe sa-
tışlarda ve kârda patlama
var. Kimya, kâğrt ve orman
sektörlerinde olumsuz bir gi-
diş görülmüyor. Metal sana-
yiinde tşleri kötü giden şirket-
ler kadar iyi gidenler bulunu-
yor.
Sonuç olarak borsada
hisseleri ışlem gören şirket-
lerin dörtte üçü performansı-
nı ve kârlarını koruyor veya
arttırıyorlar.
2- Alternatif ymU-
n a araçlanniB da-
r u u : Döviz: Serbest dö-
viz piyasasını yükselten ban-
kaların talebi kesildi. Dış kre-
diler alınmaya başlandı. İhra-
cat arttı, ithalat düştü. Cari iş-
lemler açığı büyük ölçüde ka-
pandı. Bankalar çekilince
Tahtakale de duruldu ve dö-
vizdeki hareketler dış piyasa-
lara paralel gitmeye başladı.
Dövizdeki hızlı çıkış trendi ya-
vaşladı ve normal düzeylere
indi.
Faiz: Uzun vadeli faizler
yaklaşık 10 puan düştü. 1 ve
3 aylık faizlerde önemli bir
düşme yok, hatta bazı büyük
bankalar arttırıma bile gidi-
yor. Ama aynı faiz oranını bü-
tün bir yıl boyunca verecek-
leri garanti değil. 3 aylık fai-
zin dönem sonu getirisi net
yüzde 15. Borsa ile karşılaş-
tınlması biraz zor fakat kısa
vadeli faizlerin yüksekliği pa-
ranın bankacılık kesiminden
çözülmesini geciktiriyor.
Altın: Tamamen dış piya-
salara bağlı olarak hareket
ediyor. Durgun. Cazip bir ta-
sarruf aracı niteliği taşımıyor.
Gayrimenkul: Dönemsel
bir canlılık içinde. Ancak bü-
yük tasarruf sahiplerine ve
uzun vadeli yatırımlara elve-
rişli. Ayrıca yatınmı da hisse
senedi kadar bilgi ve beceri
gerektiren bir alan. Yani kü-
çük tasarruf sahipleri ve kısa
vadeli yatırımlar için geçerli
bir seçenek değil. Likiditesi
az olduğundan dövizden ve-
ya faizden çözülen paranın
çok azı bu alana gelebilir.
3- Psikolojik fak-
törlerin etkisi: Faizler
suni de olsa düştü. Repo
düştü, düşüyor. Dövizde bek-
lenti kalmadı. Altın yerinden
kıpırdamıyor. Gayrimenkul
küçük tasarrufçu için ve kısa
vade için zor. Borsada ise
hisse senedi fiyatları ucuz.
Talep gösterilmesi durumun-
da arzın da artacağı bir ger-
çek. Yani bütün şartlar bor-
sa için olumlu. Borsa
1989'un ikinci yarısında ve
1990 yılında olduğu gibi alter-
natifsiz.
O zaman Borsa niye düş-
tü? Ya da neden yükselme-
dl?
Psikolojik faktörlerden;
"güvensizlikten", "belir-
sizlikten", "aştn karamsar-
lıktan". Yatırımcının, "tali-
matla indiriyoriar, ricayla
çıkanriar" diye faiz düşüşü-
nün geri tepeceğinden kork-
masından. Faizler düşürülür-
ken Başbakan'm "sıkı para
politikası" izleneceğini söy-
lemesi karşısında yukandan
gelecek kararlara güven da-
ha da azalıyor. Ayrıca Hazi-
ne faizlerinin 10 puan düşü-
rülmesinin bir hafta sonrasın-
da üç puan arttınlması ve dü-
şüşte istikrar sağlayamama-
sı da güvensizliği ve korkuyu
arttırıyor. "Alırsam, faizler
yükselir, elimde kalır" diye
korkan yatınma, faizlerin dü-
şüşünden emin olmak istiyor.
Yatırımct polrtikadaki belir-
sizliğin gitmesıni bekliyor.
ANAP'ın başına kim gece-
cek? Erken seçıme gidilecek
mi? Akbulut gelirse seçimin
olmayacağını düşünüyor. Bu
belirsizliğin dağılmasına ve
belirlilik haline dönüşmesine
ise iki hafta var. Burada, ikti-
darın değişmeyeceğini, sa-
dece yönetim kadrolarının
değişebileceğini dikkatten
kaçırmamak gerekiyor.
Şu anda borsadaki görüntü,
koşullara çok ters ve rasyo-
nel davranılmadığını ortaya
koyuyor. Her şeyin düştüğü
bir tasarruf piyasası olamaz.
Bu piyasada bir kalem düşer-
ken diğer kalem çıkar. Faiz,
repo, döviz, altın düştüğüne
göre, ne yükseliyor? Yoksa
para toprağa rm gömülüyor?
Hayır. Para beklemede.
Bütün koşulların, borsanın le-
hine olmasına, borsanın al-
ternatitsiz kalmasına karşılık
beklemede, "psikolojik fak-
törlerden"...
Neyi bekliyor? Saatinin
dolmasını, zembereğin iyice
gerilmesini, emin olmak ve
risk almamak için.
4- Sonaç: Körfez sava-
şı tüm şiddeti ile sürerken
Irak İsrail'e Scud füzeleri fır-
latırken İncirlik'ten uçaklar
kalkarken bu borsada hisse
fiyatları tavan yapmıştı. Bor-
sa'nın yeniden alternatifsiz
kaldığı bugünlerde ise hisse
senedi fiyatları "yerlerde sü-
rünüyor". Beklemek, ama
ne zamana ve nereye kadar?
"Ak gün ağanr kalmaz, ka-
ragün kararıp kalmaz",
"Demlr tavında, dilber ça-
ğında".
Odalar Birliği Başkanı Yalım Erez
Koalisyondan korkmak gereksizİZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu)—
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Baş-
kanı Yalım Erez, yapılacak erken ya da
normal bir genel seçimden çıkabilecek
koalisyonlardan korkmamak gerektiğini
söyledi. Erez, "Eğer deraokrasiye inanı-
yorsanız, buna da kabul etmeniz
gerekir" diye konuştu.
3. Izmir İktisat Kongresi'nin hazırhk
çalışmaları nedeniyle tzmir'de bulunan
TOBB Başkanı Yalım Erez, erken seçim,
koalisyon olasılığı, ekonomik tercihler
konularında görüşlerini açıkladı.
Türkiye'nin ekonomik sistem konu-
sunda tercihini yaptığını bildiren Erez
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buodan sonra hangi iktidar gelirse
gelsin, tercita komuta piyasası degildir.
Türkiye'nin tercihi, hangi iktidar gelirse
gelsin, bugünkii iktidar da olsa bundan
sonra değişecek iktidariar da olsa serbest
piyasa ekonomisidir. Gelecek iktidar olsa
olsa yapacağı degişiklikleri uygulamada-
ki yanlışlıklan doğnı yapmaktır. Türki-
ye'nin bazı sektörler açısından (ercihine
gelince: O tercihler TL SÎAD'ın da yap-
tığı gibi 2000'li yıllarda konuşulacak ko-
nulardır. Bence bugünkii gündemde
Tiirkiye'nin en önemli sorunu enflasyon-
dur. Enflasyonu taalletmeden Türkiye^
ye hangi politikayı getirbrseniz getirin ba-
şan kazanmanız mümkün degil. "
Yapılan arıketlerde bir genel seçim
sonrasmda koalisyon hükümeti olasılı-
ğının gündemde olduğunun anımsatıl-
ması üzerine Erez şunlan söyledi:
"Eğer demokrasiye inanıyorsanız, de-
mokrasinin bütün müesseselerini kabul
etmek zonındasınız. KoaUsyonlan istik-
rarsızlık olarak görmüyorum. Koalisyon
da bu müesseselerden bir tanesidir. Hem
demokrasiye inanacaksınız hem koalis-
yondan korkacaksınız. O zaman demok-
rasiye inancınız yok demektir. Türkiye
nereye giderse gitsin, erkene de gitse ge-
cine de gitse en geç bir-bir buçuk sene
sonra anayasa açısından mecbur olduğu
seçim var. Eğer Türk seçmeninio oyları
da o yönde ohışacaksa ki ona kimsenin
ambargo koymaya hakkı yoktur, bugün
erken seçim nedeniyle korkulan koalis-
yon 1992'de seçimlerde de çıkacaktır."
Aydınların politikayı otel lobilerinde
evlerinde içki masalannda yapmaktan
vazgeçip Türk politik yaşamında fiilen
görev alarak yapmaları gerektiğini vur-
gulayan Erez, "Poliükanın yüce bir va-
tan göreri olduğunu kabul edip yerleri-
ni almıyorlar. Türkiye ne çekiyorsa bn-
gün politik sıkınbyı bu aydınlann yüzün-
den çekiyor" dedi.
tktidarın kendisine uygun bir ortam
olmadan erken seçime girmeyeceğine işa-
ret eden Erez "Bazı olaylar seçimin ge-
cikmesinin ülkeye olan zarannı arttın-
yorsa, bazı baskı grupları bu konuda
ağırlıklannı ortaya koymalıdır. Benim
erken seçim çağrısındaki hedefim: Bu
partinin gidip bir başka partinin iktida-
ra gelmesinden kaynaklanmıyor. Önün-
de en geç bir sene sonra seçim olan bir
iktidar Türkiye'nin bu kadar acil mese-
lesini çözecek sert tedbirler alamaz. Bu
mümkün değil. Ama Türk ekonomisinin
de beklemeye tahammülü yok'' dedi.
16. İKTtSATÇILAR HAFTASI
Ülkenin geleceği tartışüdı
Milsoft
Ekonomi Servisi — İstanbul
Üniversıtesi İktisat Fakültesi
Mezunlan Cemiyeti'nin düzen-
lediği 16. Iktisatçılar Haftası'n-
da, muhalefet partilerinin tem-
silcileri ve akademisyenler
Türkiye'nin geleceğini tartıştı-
lar.
SHP Genel Başkanı Erdal
lnönü yeni teknolojilerin geliş-
mesinde hiçbir kompleksleri ol-
madığını, bu tür yatınmları illa
devlet ya da özel sektör yapsın
diye bir tercihleri bulunmadığı-
ru belinti. lnönü,"Burada kesin
bir ayrım şart. 'Biz asker mille-
tiz, yalnızca bunda kendimizi
gösteririz' sözünü artık bırak-
malıyız. Biz düşünen, yaratıcı-
lığını teknikte, ekonomide de-
gerlendiren bir millet olarak ge-
lişmek istiyoruz" dedi.
DYP Genel Başkan Yardım-
cısı Tansu ÇiHer de Türkiye'nin
dünyayla entegrasyonu konusu-
na değinerek bu konuda ANAP
iktidarının yetersiz kaldığını
söyledi ve "DYP programını
anlamak son derece basit. Eko-
nomide dünya fîyatlarından,
dünya ücretlerinden yanayız"
dedi.
İSO Başkanı Memduh Hacı-
oğlu ekonomide istikrann öne-
mini vurguladı. Hacıoğlu,
1980'li yıllara egemen olan tüm
serbest piyasa ekonomisinin ar
tık can çekiştiğini, akılcı bir pa-
zar ekonomisi uygulamak ge-
rektiğini söyledi.
Akademisyenler, Türkiye'nin
dünya ekonomisindeki yerine
değindiler. Prof. Dr. Asaf Sa-
vaş Akad, Türkiye'nin artık az-
gelişmişliği aştığım, şu anda fa-
kir bir kapitalist ülke olduğunu
söyledi.
"Dedemlerden
kalan
Caddebostan
dakiev
satıldı nihayet. Para elime geçince beni bir düşüncedir aldı. Ne
• yapsam da paramt değerletıdirsetn diye. Borsa akltma geldi. Karttn
'Aman hiç bilmediğin bir iş. Şaşırtp kahrsın. Bir bilene dantş'dedi.
Öyleya, koca bir piyasa. însan tek başına kaybolur. Ben de kalktım
Akdeniz Menkul Değerler'e gittim. Müşteri Temsilcisi karşıladı
beni. Uzun uzun hisse senedi piyasastnı anlattı. Birdeyatınm
uzmanlart var. Tam bir uzman. Ekonomik gelişmeleri öyle
yakından takip ediyor ki. Gelecekle ilgili tahminler de yapıyor.
'Dealing Room' dedikleri bir salonlan var. Oturup borsayt anında
izliyorsunuz. Naklen yayın gibi. Oradan çıkttm, bankama gittim.
Çektim bütün paramı, doğnı yine Akdeniz'e... Müşteri temsilcim aldı
beni, götürdü genel müdürün odasına. Biraz sohbet ettik. Biz
kahvelerimizi içerken müşteri temsilcim benim adıma işlem
yapmaya başlamıştı bile. Daha ilk günden kazandım. Kim derdi
Caddebostan 'daki köhne evin birikim sağlayacağtnı. Dedeciğim,
görebilseydi bu günleri..."
Biliımteyeıtde yolunuzu yitintteyin
Yatınm rehberiniz Akdeniz Menkul Değerler \
= = = . " = = f ^ F = MENKUL DECERLER TİCARETİ A Ş
Sıracevizler CaU No 4 i 80260 Şişli-tstanbul
Tcl: 1}I 77 57 • 131 15 53 • 132 00 81 • 1.34 07 40 Fax 134 *1 01
A newty established
DefenceTechnologies System Integration Company
in Türkiye is seeking for
professionals with the follovving qualifications:
Engineers with Ph.D. or
M.Sc. degrees in
•Electronics
• Softvvare Engineering
• Hardvvare Engineering
• Systems Engineering
• All applicants must be fluent in
wrıtten and spoken English,
• No obligation for the milttary service,
• Applicants must be below 35 years of age,
• All applicants rrtüst have minimum
2 years of experience.
• Preferred background:
• Radar and Electronic Warfare Systems,
• Command, Control and Informafıon Systems,
• Communications and tntelligence.
• Software Engineer position must have experiervce
in scientific applications and programming
languages such as
Assembler, Fortran, Pascal and C.
• Applicants who can not be assigned immediately
due to their present obligations will be given
some time to arrange their affairs.
Please send your resume with a recent picture to
Milsoft Sistem ve Teknoloji Sanayi ve Tic. A.Ş.
Ahmet Mithat Efendi Sok. 23 /1, Çankaya / Ankara
not later than June 14,1991.
All applications will be kept confidential.
R E K L A M D U N Y A S 1
Dergide Almanlar en başarüı
Avrupa'mn en büyük mecra alım-
satım şirketi olan Carat International'-
ın mayıs ayı içinde yayımlanan "Avrupa
Dergiler Raporu"na göre eski kıtada ge-
rek satış gerekse reklam bütçesi açısın-
dan en başanlı dergiler Almanya'da ya-
yımlanıyor. Avrupa ülkelerinde dergile-
rin okunma sıklığı, satış ve reklam alma
potansiyellerini inceleyen geniş çaplı
araştınna, İngilİ7 Media Week dergisınin
17 mayıs tarihli sayısında haber konusu
oldu. Habere göre Avrupa'da en cazip
reklam medyası, televizyon ve kadın der-
gileri. En başanlı reklam mecralan ve en
çok yeni yayın başlatanlar Almanlar, bu
Glft Ajans « yaştMİ» Gift Ajans
Uluslararası Reklamcılık Hizmetleri
Ltd. Şirketi 13 haziran perşembe günü
saat 18.00 ila 21.00 arasında Levent Ko-
rukent'teki Havuzbaşı'nda 6 yaşına ba-
sacak. Nice yıllara...
sayede de Alman Markı hâlâ en güçlû
para birimi.
Avrupa'da en çok satan 3 dergi:
Hörzu; haftalık TV dergisi (Almanya)
3.084.000, Tele 7 Jours (H); TV dergisi
(Fransa) 3.042.000, Radio Times; TV
dergisi (tngiltere) 2.999.000, (1989'da
haftalık ortalama satış).
Avrupa'mn en çok reklam geliri olan
3 dergisi:
Stern (H); Genel (Almanya) 238 m do-
lar, Der Spiegel (H); Haber (Almanya)
197 m dolar, Panorama (H); Haber (îtal-
ya) 178 m dolar (1989 reklam geliri.)
j r ı x ı
Reklamcılık
ARMA\P MATTB.ART
fak Fransız "Que sais-je?" (Ne Biliyo-
mm?) dizisinin Türkçe versiyonu olan
îletişim Yayınlan'nm Cep Üniversitesi
dizisinde Prof. Armand Mattelart'in
"Reklamalık" kitabı çıktı. Fatoş Er-
soy'un çevirdiği 133 sayfaJık kitapta rek-
lamcılık genel olarak 6 bölümde ele
alımyor: Reklam Ağlan (Şebekeleri),
Pazarlar, Araştırma, Görsel-lşitsel Üre-
tim.tletişimToplumu, Eleştirel Bakışlar.
Dizinin önümüzdeki günlerde yayunla-
nacak bir başka kitabı ise F. Balle ile G.
Eymery'nin "Yeni Medyalar" başlıklı
çalışması.
TÜRKİYE
M E DYA
Z İ R V E S İ
'90 \
y Zirvesi bfldirileri
Aylık pazarlama iletişim dergisi
"Medya" ile Reklamcılar Derneği'-
nin 3-4 Aralık 1990 günlerinde bir-
likte düzenledikleri "Türkiye Medya
Zirvesi"nin bildirileri 149 sayfalık
büyük boy bir kitap halinde yaym-
landı. tki gün içinde yapılan 31 ko-
nuşmanm banttan çözümlerini
içeren kitap 100.000 TL. karşılığın-
da Reklamcılar Derneği'nden sağla-
nabilir (Tlf: 166 90 88). Eğitim
kurumlan ve öğrencilere yüzde 50
indirimle satılan kitapta uluslarara-
sı medyalardan Türkiye'nin medya
yapısı, medya planlamasından med-
yanın sorunlarına kadar çeşitli so-
runlar aynntıh olarak irdeleniyor.
T E K N O L O J İ V I T R I N I
Lazer termometreDoğnı sıcakhkta korunmayan yiye-
ceklerde besin zehirlenmesine yol açan
bakteriler üreyebilir. Şimdi bir Ameri-
kan firması, lazer ışınlanyla sıcaklık öl-
çümü yapan bir termometre geliştirdi.
Görevü, mağaza içinde yürürken termo-
metre raflardaki yiyeceklerin uzaktan sı-
caklığım ölçüyor. Belirli bir paket olması
gerektiğinden bir derece sıcak ya da so-
ğuk olduğu zaman bir alarm çalıyor.
Raytek firmasının geliştirdiği termo-
metre, tüm nesnelerin yaydığı kızılötesi
ışınlan yakaüyor. Bu ışınlar nesnenin sı-
caklığına göre değişiyor. Termometre,
üç metre uzaklıktan bir paketin 1 santi-
metrekarelik alanımn sıcaklığım belirle-
yebiliyor. Paket büyük olursa uzaklık 30
metreye kadar çıkabiliyor. Saniyede dört
Damar görüntüsüyle
kimlik kontrolü
Parmak izi ve retina tara görüntüsünü karşüaş-
tırmayı içeren güveniik sistemlerine bir yenisi ek-
lendi. Bu yeni "biyometrik" aygıtın, otomatik para
makinelerinden para çekmek gibi işlemlerde gü-
venliği sağlama açısından daha etkin olması bek-
leniyor.
Cambridge Consultants ve British Technology
Group tarafından geliştirilen Veincheck adlı sis-
tem, elin üstündeki damar yapısııu karşılaştırarak
kişinin kimliğini saptıyor. Sıkılmış bir yumruğu bir
saniyeden kısa bir sürede tarayıcı bir kameranm
altından geçirmek yeterli oluyor. Kamera, kızılö-
tesi ışmlarla damarlan ve elin yapısını belirtiyor.
Sistem, önceden plastik karta (kredi kartı) kayde-
dilmiş verilerle bu eli karşılaştırarak kartın sahi-
binin kimliğini doğruluyor.
Veincheck'in, öteki biyometrik donanıma göre
daha kolayca kabul görmesi bekleniyor. Şu anda
örnek olarak bu sistemle çalışan bir para makine-
si üretilmiş bulunuyor. Veincheck'in, iki yıl içinde
bu tür para makinelerine entegre edilebileceği tah-
- min ediliyor.
Kahvenin 'kokusu'
Kahvenin aroması çok çabuk kaybolur. Za-
manla kahve havada okside olur ve asitleşir. Bu
aromayı korumak için Braun firması Aromaster
adh bir kahve makinesi geliştirdi. Bu kahve ma-
kinesinin cam kabının kapağı otomatik olarak ka-
panıyor ve makinenin termostatı kahveyi belirli
bir sıcakhkta tutuyor. Böylece kahve makinesi,
buharlaşmayı ve oksitlenmeyi yüzde 80, sıcaklık
düşüşünü yüzde 33 azaltarak kahvenin aroması-
nı koruyor. Aromaster'in fıyatı 290-470 Fransız
Frangı arasında değişiyor.
Kendi orkestranızı yönetin
Evinizde kendi orkestranızı yönetme-
niz gerçekten mümkün olabilecek. Ca-
lifomia'daki (ABD) Stanford Üniversi-
tesi'nden Profesör Max Matthevvs, or-
kestra yönetimi için bir çift elektronik
baton geliştirdi. Sağ elde tutulan baton,
parçamn hızını ayarlarken sol elde taşı-
nan batonla yapılan hareketler müziğin
okuma yapabilen termometre 5000 oku-
mayı kaydedebiliyor ve bir yazıhm yar-
dımıyla sıcaklıklann grafığini verebili-
yor.
Bu tür termometreler daha önce sa-
nayide kullanılıyordu, ancak pahah gaz
lazerlerinden yararlanıldığı için maliyet
2000 doların üstünde oluyordu.
Raytek'in termometresüün maliyeti
1000 doların altmda. Bu termometrede
bir silikon yonganın boyutlannda lazer
diyodu kuİlamhyor. Raytek firmasına
göre lazerin ışığı, çok kuvvetu ışıklar ha-
riç her türlü ışık altında görülebiliyor.
Ingüiz Sainsburry süpermarket zinci-
ri, buzdolaplanndaki yiyeceklerin sıcak-
lıklarını ölçmek için bu termometreler-
den satın aldı.
Koşucular
içuıwalkmen
Sanyo'nun SPT 1000 mo-
del spor walkmeni, normal
işlevlerinin yani sıra koşu
performansınızı da ölçüyor.
Walkmenin pedometresi.
mesafeyi ve bu mesafeyi ne
kadar sürede aldığınızı ölçü-
yor. Üç egzersiz modelinden
biri seçilebiliyor: Yürüme,
hızlı yürüme ve koşu. Sonra
bir adımda ne kadar ilerledi-
ğinizi kaydetmeniz gereki-
yor. SPT 1000, mesafeyi ölç-
mek için ayağın her yere yu-
ruşunu sayıyor ve belirlediği-
niz mesafeyi tamamladığuuz
zaman bip sesiyle uyarıyor.
Yavaşladığmızı fark ederse-
niz, bir düğmeye basıyorsu-
nuz ve pedometre yeniden
tempoyu yakalayıncaya ka-
dar bip sesi veriyor. SPT
1000 kaset oynatıcı ve
AM/FM radyo, haziran
ayında ABD'de piyasaya çı-
kacak ve 55 dolardan satıla-
cak.
dinamiğini belirliyor.
Batonlar, bir muzik parçasımn kayıt-
lı olduğu bir disket içeren bir IBM PC'ye
bağlanıyor. PC ise müziği çalan bir sin-
tizayzıra bağlanıyor. Prof. Matthews,
şimdi batonlannın üretimini gerçekleş-
tirecek bir firma arıyor. Matthevvs, bun-
ların satış fiyatının birkaç yıiz dolardan
fazla olmayacağını umuyor.
E K O N O M İ K I T A P L I G I
TÜSİAD üyeleri kimdir, ne yapar?
TÜStAD Members Company Profücs-A Brief
"Wbo's Who" of Leadin Turkish Companies /
TÜStAD Yayınlan / Üçttncü baskı / 610 sayfa
Türkiye'nin önde gelen sanayi kuruluşlannı bün-
yesinde toplayan Türk Sanayicileri ve tşadamlan
Derneği (TÜSİAD) üyelerinin faaliyet alanlanm
tanıttığı TÜStAD üyelerinin şirket profılleri ÇTÜ-
SİAD Members Company Profiles) başlıkh Ingi-
lizce yaymının yeni baskısı pktı. İlk baskısı kasırn
1984, ikinci baskısı nisan 1987'de yayımlanan ki-
tabın bu üçüncü baskısında TÜSİAD üyelerinin
isim, adres ve telefonları, sahibi bulunduklan fir-
maların sektörler itibanyla faaliyet alanları, ûtih-
dam hacimleri, üretim kapasiteleri, cirolan, itha-
lat ve ihracatı ile diğer bılgiler aynntıh olarak yer
alıyor.