Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 MAYIS 1991 PLASTIK SANATLAR Edpa 30 haziranda kapanıyor • Kttltttr Servisi 83'ün aralık ayında "çiçek" konulu birleşik sergiyle açılan Teşvikiye'deki Edpa Sanat Galerisi, sahiplerinin (Tekstilbank) ticari amaca yönelmek istemeleri üzerine 30 haziranda kapanıyor. Sekiz yıldır sanatçı, izleyici ve koleksiyonculara hizmet vcren galerinin ilk kişisel resim sergisı Burhan Uygur'undu. Selim Tlıran, Leyla Gamsız, Avni Arbaş, Adnan Varınca, Gürdal Duyar, Necdet Kalay, Fikret Kolverdi, Ali Demir ve Muhsin Kut, Edpa'da sergi açan ressamlardan bazıları. Galeride ayrıca birçok bileşik sergi de yer almıştı. 30 haziranda Atilla Akar'ın resim sergisiyle kapanacak olan Edpa Sanat Galerisi'nin yöneticisi Suna Göncn, galerinin kapanmasına ilişkin duygularını şöyle dile getirdi: "Hiçbir şeyin rnüesseseleşemediği bir ortamda yaşıyoruz, umumiyetle de iyi jeylere yer yok. Nerede para varsa oraya dönülüyor artık. Amacım, sokakla, halkla ilişkisi olan bir galeri yönetmekti. Bana en ağır gelen, güçlukle kazandığımız hakların bir bölümünü kaybetmektir." KÜLTÜRSANAT DORSAY CUMHURİYET/7 TURSAK Genel Kurulu • ANKARA (AA) Türkiye Sinema ve Audiviusel Kültür Vakfı (TÜRSAK) Genel Kurulu, 4 mayısta lstanbul'da toplanacak. TÜRSAK'm, Murat Karayalçın, Bülent Akarcalı, trfan Dcmirkol, Necmettin Karaerkek, Osman Kavala, Arif Keskiner, Zülfü Livaneli, Oğuz Onaran, Mahmut Tali öngören, Yavuz özkan, Vecdi Sayar ve Bülent Tanla'dan oluşan girişimci kurulunun raporunun okunmasından sonra, yönetim, onur ve danışma kurulu ile kurucular kurulu başkan ve yardımcısımn seçimleri yapılacak. Toplantı, çalışma programına ilişkin önerilerle sona erecek. TÜRSAK'ın 165 kurucusu arasında, bazı yönetmenler, oyuncular, öğretim üyeleri, işadamları, milletvekilleri ve bazı yöneticiler de yer alıyor. SERGİ 11. Grafik Ürünler Sergisi • KUItUr Servlsi Grafikerler Meslek Kuruluşu'nun her yıl düzenlediği Grafik Ürünler Sergileri'nin on birincisi bugün saat 18.00'de Dolmabahçe Sarayı 1. Hareket Köşkü'nde açılıyor. Sergiye 120 grafik tasarımcısı ambleın, logotayp, başhklı kâğıt, davetiye, takvim, afiş, pankart, bilboard, kitap ve dergi kapağı, sayfa düzeni, basın ilanı, basın kampanyası, dergi ilanı, illüstrasyon, broşür, faaliyet raporu, direct mail, etiket, ambalaj, tanıtım eşyası, çevre düzeni, tipografi ve kitap dallarında 976 yapıtla katılıyor. Söz konusu dallarda, aralarında Polonya'dan iki tasanmcının da bulunduğu bilyUk jürinin seçtiği yapıtlara GMK başarı ödülleri ve Mimeray Ofset, Vizyon Dergisi, TÜYAP, Reklamevi, Vizon Show, Otaci gibi kumluşların koydukları özel ödüller veriliyor. Tüm değerlendirmeler sonucunda 33 yaşını geçmemiş grafik tasarımcılardan en çok oy alan. Eczacıbaşı Yılın En Başarılı Genç Trafik "Iasarımcısı Ozendirme ödülü'nün sahibi olacak. Sergide ayrıca ihap Hulusi, Emin Barın, Şule Sönmez gibi artık yaşamayan sanatçıların anısına konmuş ödüller de var. Hareket Köşkü bahçesinde yapılacak açılış ve ödül töreni kokteyli, Paradise Hotel International'in katkılarıyla gerçekleşti. Töreni izleyicilere Erkan Oyal sunacak. 'ERKEK' YÖNETMENt DOD Siegel, genclde hep "erkek yönetmenl" oldu, erkek kahramanlann öykülerini anlattı. "Kadın Affetmez" fllminde de yönettiğl (yukarıda) CUnt Eastwood'u yönetmenllge teşvik eden, ona mesleğinde dönttm noktası yasatan çıkışı yaptıran da Siegel oldu. Kadıköy'de yazarlar evi • Kültür Servisi Kadıköylü yazarları bir araya getirecek Yazarlar Evi'nin açılışı yarın saat 14.00'te Kadıköy'de Yeni lskele Meydam'nda (minibüs duraklarının yanı) yapılacak. Yazarlar Evi'nin açılışında çeşitli söyleşiler yapılacak, ayrıca yazarlar Mehmed Kemal, Zihni Anadol, Demirtaş Ceyhun, ömer Nida, Hasan Kıyafet ve tsmet Kemal Karadayı, kitaplarını imzalayacaklar. Eastwood'u yaratan adam öldü Don SiegePle Hollywood, mesleğini en alttan başlayarak öğrenmiş, stüdyo sisteminden gelip bağımsızlığı seçmiş, tür sinemasının düzeyli örneklerini vermiş tam bir profesyonel sinemacıyı; alçakgönüllü, ama iyi bir öyküyü iyi anlatmayı gerçekten de bilen adlarından birini yitirdi. Don Siegel, geniş sinemasever kesim için en çok "Dirly Harry"yi ve dolayısıyla Cllnt F.aslvvood'u yaratan adamdı. Ama ya Sergio Leone'ye ne oldu diyeceksiniz? "Spageltiwestern"leriyle Clint Eastvvood'u "meçhuT bir Hollywood figüranlığmdan alıp dünya sahnesine getiren? O, Clint'in serüveninin bir bölümüydü. Sanatçının son 20 yılda perdede oluşturduğu sert, haşin, Mike Hanımer vb'lerinden izler taşıyan dedektif imajı ise Siegel filmleriyle başlamıştı. Ama Siegel, Eastwood efsanesinin dışında da ilginç bir sanatçıydı. Londrada dramatik sanatlar okumuş, Hollywood'da ise Çağdaş Tiyatro Grubu'yla çalışmıştı. 1936'da VVarner Bros'a girdi ve şirketin o en ünlü döneminin filmlerine katıldı, başarıyı sağlayan isimsiz kahramanlardan biri oldu. "Gentleman Jim" veya "Kazablanka"nın kurgusunun başında o vardı. "Aslan Yürekli Çavuş", "Marsilya Geçidi" veya "Saratoga Güzeli"nin "hareketli sahnelerl"ni de o çekmişti. Birkaç ilginç kısa filmden sonra (bunlardan biri olan "Hitler Yasıyor" büyük yankılar yapmış ve Oscar ödülü almıştı), 1940'ların ikinci yarısında yönetmenliğe geçti. tlk filmleri iddiasız, tekniği geliştirmeye yönelik serüven ve gerilim filmleriydi. Arada vvesternler ve polisiyeler de vardı. 1954'ie çektiği "11 Nolu Hücrede tsvan" adlı film, dar bir mekândaki gerilim ve tempoyla eleştirmenlerin dikka üni çekti, bir B filmi başyapıtı olarak nitelendi. 1956'daki Unlü "Ceset Yiyenlerin lstilasıInvasion of the Body SnaJchers" ise korku filmi türünde aşılmamış bir doruk olarak kaldı. Yine o yıllardaki "Crime in the Streets", "Baby Face Nelson" gibi filmleri, gerilimli, nefes nefese izlenen polisiyeler oldu. 1960'larda ise Hemingway uyarlaması "KatillerThe Killers" filminin yeni çevirimiyle başarı kazanan Siegel, sonra "Madigan" filmiyle perdeye aynı adlı dedektifi, "Coogan's Blufria ise ilk kez "Dedektif Eastvvood" imajını hediye etti. Daha sonra (60 sonları ve 70'lerde), "El ToridaTwo Mules for Sister Sarah", "Kadın AffetmezThe Beguiled" gibi filmlerde yönettiği Eastvvood'la büyük yakınlık kurdu, onu yönetmenliğe teşvik etti, I971'de Eastwood'un ilk yönetmenlik denemesi olan "Ölümün SesiPlay Misty for Me" fılminde rol aldı. Ertesi yıl ise (1972'de) Eastvvood'u "Kirli HarryDirty Harry" filminde yönetti. Büyük bir iş başarısı kazanan bu film, Siegel'in meslek yaşamının bir dönüm noktası olduğu kadar, Eastwood için de her şeyi değistiren ve kitlelerle ilişkisini yeni baştan kuran bir çıkış oldu. Don Siegel, 1970'ler boyunca becerikli bir serüven ustası olarak çalışmalarını sürdürdü. "Chariey Warrick", "Kara Değlrmen The Black VVİndmill", "Telefon", Clint Eastvvood'la son birlikteliği Hollywood*un ünlülerinden Don Siegel 79 yaşındaydı ANMA olan "Alcatraz'dan Kaçış" ...Ve 1980'lerin başında çevirdiği son 2 filmi: "Rough Cut" ve "Jinxed" oldu. 1982'de çevirdiği bu son filmden sonra Siegel bir daha çalışmadı. Genelde hep bir "erkek yönetmenl" olmuş, erkek kahramanlann öykülerini anlatmış, Lee Marvin, Steve Mac Queen, Richard VVidmark, Charles Bronson, Burt Reynolds, Michael Caine, VValter Matthau, John VVayne gibi en "bttyük'Merle çalışmış olan Siegel'in son filmi "Jinxed", ne tuhaftır ki bir kadın filmiydi ve Siegel'in başroldeki Bette Middler'la hiç mi hiç anlaşamadığı ve filnıin bu yüzden basarısız olduğu söylentisi, olasılıkla doğruydu. Ektuğrul'u dostları andı • Kültür Servisi Türk tiyatrosunun önemli ismi Muhsin Ertuğrul, ölümünün 12. yılında mezarı başında anıldı. Ertuğrul'un eşi ve dostları Cahide Turan, tiyatrocu Fatma Andaç Arslan, Nuriye özeren, Osman özeren, Sevinç Çetinok ve Mualla Ural, Ertuğrul'un mezarı başında onunla ilgili anılarını anlattılar. Ölümünün 5. yılında H. Taner • Kttltttr Servlsi Turk edebiyatının, Türk tiyatrosunun büyük ustası Haldun Taner, ölümünün beşinci yılında, 7 mayıs salı günü saat 19.30'da Ses Tiyatrosu'nda (Beyoğlu) anılacak. Yazdığı öykülerle, tiyatro ve kabare oyunlarıyla, denemelerle insanoğlunu, toplumu ve evreni araştıran, geliştirdiği eleştirel bakış ve mizah gücüyle çağımızı, yaşamı sorgulayan Haldun Taner, o gün, sayısız sanatçı aracılığıyla izleyicilere seslenccek. Ses Tiyatrosu'ndaki anrna töreninde Aydın Boysan, Selçuk Erez, Cevat Çapan, Şara Sayın, Mengü Ertel, Haldun Taner'in sanatı ve kişiliğini tanıtırken, Zeki AlasyaMetin Akpınar, Zeliha Berksoy, Engin Cezzar, Gülriz Sururi, Genco Erkal, Erol Günaydın, Ahmet Günhan, Ani tpekkaya, Münir özkul, Ferhan Şensoy ve pek çok sanatçı Haldun Taner'in eserlerinden bölümler sunacaklar. Don Siegel'le Hollvwood, mesleğini en alttan başlayarak öğrenmiş, stüdyo sisteminden gelip bağımsızlığı seçmiş, tür sinemasının düzeyli örneklerini vermiş tam bir profesyonel sinemacıyı, alçakgönüllü, ama iyi bir öyküyü iyi anlatmayı gerçekten de bilen adlanndaıi birini yitirdi. Ve kuşkusuz Clint Eastwood da kendisini bugün olduğu yere getirmiş olan "baba"sını yitirdi. Bu ölüm, herhalde en çok "Kirli Harry"yi üzmüş olmah... Salih Kalyon turnede • Kültür Servisi Salih Kalyon Tiyatrosu 'Sınav' adlı çocuk oyununu bugün 11.00 ve 14.00'te Salihli Şehir Tiyatrosu'nda sahneleyecek. Oyun, 5. Salihli Çocuk Şenliği kapsamında sunuluyor. Topluluk, 5 mayısta Selçuk'a bağlı Şirince köyünde de bir temsil verecek. Salih Kalyon Tiyatrosu, aynı oyunu lstanbul Bebek Parkı'nda 11 mayısta saat 11.00 ve 14.00'te sunacak. Oyun, 12 mayıstan itibaren her pazar günü saat 11.00'de Kartal Hasan Âli Yücel Kültür Merkezi'nde izlenebilecek. 'Mavi Cennetim'sevimli bir komedi Ajangangster ikilisi Mavl Cennethn (My Blue Heaven) / Yönetmen: Herbert Ross / Senaryo: Nora Ephron / Görüntü: John Bailey / Müzik: Ira Newborn / Oyuncular: Steve Martin, Rick Moranis, Joan Cusack, Melanie Mayroon, William lrwin, / Bir Warner Bros yapımı / (Fitaş, Nova Baran, Kadıköy Yıldız, Şafak, Ankara Batı, vs) Piyasada başka film olmadığı için biraz dudak bükerek gidilen, ama sonunda gittiğinize çok memnun olduğunuz filmlerden "Mavi Cennetim..." Bir FBI memuru ile, bir mafya davasında önemli bir tanıklıkta bulunacak olan, bu yüzden hükümet tarafından davaya kadar yaşamı güvenceye alınan bir gangsterin öyküsü bu... "Derin Amerika"nın sakin bir kasabasında ikamete zorunlu kılınan sevimli gangsterimiz, bu kendi halinde kasabaya tipik New York gangsteri yöntemlerini getirmekle kalmayacak, yörenin çekici (kadın) savcı yardımcısını da çileden çıkaracaktır... Amabu arada, karısının bırakıp gittiği FBI ajanına, şık giyinmekten merengeye, yaşama sanatından savcı yardımcısını tavlamaya, öğretmediği şey kalmayacaktır!.. "Mavl Cennetim", alçakgönüllü, ama sonuç olarak hoş bir film... "Harry Sally'le Tanışınca" filmini de yazmış olan Nora Ephron'un seriaryosu, gangsterlik mitosu, FBI'ın yöntemleri, bu tür davalardaki yasal incelikler, ayrıca bir Amerikan kasabasındaki yaşam, kent ve tasra değer ölçütlerinin çelişkisi vb öğeler üzerine hınzır gözlemlerle örülü... Ephron/Herbert Ross ikilisi, bu usta işi senaryo üzerinde, Hollywood'un 193040'lardaki parlak salon güldürülerinin kimi temel özelliklerini anımsayıp tazeleyen bir yapı yükseltmeyi başarmışlar. Gangster kahramanımızın filmin asıl "sevimli", olumlu kahramanı olması Hollywood'un aslında eski bir numarası. Bu karmakarışık değer ölçütleri içinde, ltalyan kültürünü yeni dünyaya transfer etmek için MÖZİK 'Önce Biz Vardık' • Kültür Servisi Bir yıl önce kurulan ve çalışmalarını popfolk türünde sürdüren müzik topluluğu Mayıs Rüzgflrı, "önce Biz vardık" başhklı ilk kasetini piyasaya çıkardı. "Her insanın söylevecek bir sözü olmalı" sloganıyla çalışmalarını sürdüren topluluk, solo vokal, akustik gitar ve vokalde Hüseyin Suna, solo vokal ve bağlamada Halil Gürsü, klasik gitar, ağız armonikası ve vokalde Hüseyin Bayer'den oluşuyor. HINZIR GÖZLEMLER Steve Martin (yukarıda) ve Rick Moranis ikilisinin sevimli guldurusu "Mavi Cennetim", gangsterlik mitosu, FBI yöntemleri, bu tür davalardaki yasal incelikler, bir Amerikan kasabasındaki yasam, kent ve tasra deger ölçütlerinin çelişkisi üzerine gözlemlerle örülü. kaç kuşaktır uğraşıp duran bir halkın son temsilcisi olan gangster Vinnie Antonelli, Amerikan kültür ve yaşam biçimine sürekli fiskeler atarken oldukça gülünç durumlara düşürülen bir FBI mensubunun kişiliğinde de, Amerikan toplumunun bu konulardaki geleneksel hoşgörüsü bir kez daha kanıtlanmış oluyor (Bir MİT mensubunu konu alan bir Türk güldürUsü düşünebiliyor musunuz?) "Mavi Cennetlm"i özellikle "merenge sahnesi", Amerikalıların bayıldığı 2 tipik komedyen, Steve Martin ve Rick Moranis, yer yer ustaca kullandığı kimi eski şarkılann getirdiği nostalji vb nedenler için görebilirsiniz. Attığı taşlardan hepsi kuşu vuramayan Herbert Ross, bu kez nerdeyse tam hedeften vurmuş denebilir!.. Oliver Lake konseri • Kttltttr Servisi Alto saksofonun "dev"lerinden Oliver Lake, davulda Andrew Cyrille, basta Santi Debriano ve gitarda Anthony Michael Peterson'dan oluşan dörtlüsüyle Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda dün gece Türkiye'deki ilk konserini verdi. Caz eleştirmenlerinin "son yılların en değerli alto saksofoncularından biri" olarak değerlendirdiği Oliver Lake, dünyanın en önemli saksofoncularının oluşturduğu VVorld Saxophone Quartet'in de kurucularından. Lake, S mayıs pazar günü de tzmir Atatürk Kültür Merkezi'nde bir konser verecek. (Fotoğraf: lbrahim Günel) "Avalon" ve "Makas Eller" bugün gösterimde Bir aile öyküsü, bir masal Makinist, jenerik! Geçen haftalarda yeni açılan sinemalarımızdaki kimi yetersizliklerle ilişkili yazımıza ek olarak, bir noktaya daha değinmek istiyoruz. O da filmin sondaki jeneriklerinin tümüyle gösterilmesi konusu. Bu konu, sinemacılığın gündemine özellikle son yıllarda geldi. Çünkü eskiden filmin jeneriği başında yer alır, sonda ise olsa olsa bir oyuncular (kim kimdir?) tablosu olurdu. Ancak son yıllarda, filmlere yapılan harcamalar çoğaldı, teknik kadro büyüdü, bir •filme katkısı olan kişiler, uzman, teknisyen ve emekçiler inanılmayacak ölçüde arttı. örneğin eski filmlerde pek olmayan bir özel efekt alanı oluştu ki anlatılır gibi değil. Ve bir filme katkıda bulunan bu insanların hemen tümünün adını meraklı seyirciyeduyurmak, kaçınılmaz bir görev haline geldi. Eee, bü kadar adı filmin başına koymak da doğrusu hemen filme "dalmak" isteyen seyirci için biraz fazla uzun bir seyrelmezorluğu getirecekti. Batı, bunun için ön jenerikleri asgari ölçüde tutmaya (hatta bazen hiç koymamaya), filmin sonunda ise uzun ve tam bir jenerik koymaya başladı. neriklerde meraklıları için kimi zaman öylesine ilginç bilgiler vardır kü... Başka yerde bulamayacağınız.. örneğin filmin içinde yer alan şarkılar, müzik parçaları, özel efekt uzmanları, filmin nerde, hangi ülkede çekildiği, küçük rollerde oynayanlar, "tesekkttr edilen" kişi ve kurumlar... Vs. vb. Her alanın meraklıları vardır kuşkusuz ve bunlar, kimi zaman bir küçük bilgi almak, kimi zamansa yalnızca filmin jenerik müziğini veya şarkısını dinlemek için salonda kalırlar. Ama kimi zaman da sabırsız (veya saygısız, nasıl isterseniz) bir makinist, onlara bu olanağı tanımaz, perdeyi suratlarına kapatıverir. Bu, artık TRT'nin bile vazgeç/iği çağdışı, geri ve ilkel bir davranıştır. Komedi filmleri • Kültür Servisi tstanbul Büyükşehir Belediyesi Karikatür ve Mizah Müzesi'nde her cumartesi günü saat 15.00'te video ile "Komedi Filmleri Izlencesi" başlıyor. Mayıs ayında sessiz sinema döneminin ünlü filmlerinin yer alacağı dizi kapsamında 4 mayıs günü "Altına Hücum", (Charles Chaplin), 11 mayıs günü "Yumurcak" (Charles Chaplin), 18 mayıs günü "General", (Buster Keaton) ve 25 mayıs günü "Modern Zamanlar" (Charles Chaplin) adlı filmler gösterilecek. Saraçhane'de Reşat Nuri Sahnesi'nin karşısında bulunan Karikatür ve Mizah Müzesi'nde programlar ücretsiz izlenebilecek. I L A N lstanhul I. Sulh Hukuk Mahkemesî'nin 199050 Tereke dosyası ilc idare edilen, Süleyman Saim Birkök Terekesine dahil Şışlı Abıdeı Hürrıyet Caddesı No: 63 adresındcki eveşyalan 6 Mayıs 1991 Pazartesı günü saat ]4°°*te açıkartırma suretiyle, mahalınde satılacaktır. Satış peşin para ile yapılacak ve artırma sonunda bedeli odenerek mallar alıcıya teslim edilecektır. Kanuni vergiler vc KOV alıcıya •î \ aıttrr. İlan olunıır. ftturha îttcmt Bronz Sok. 1 TEŞVİKİYE 14047 15141 18 69 Fax: 147 6907 Kültür Servisi "Amerika'ya üogu Avrupa lerinin duyt>ularımı/.ı ne (leıılı etkiledigini ve bundan göçenlerin deneyimleri, genelde New Yurk ların neler ifade etıigini keşfetmekti" diyor. öykttleri oluşturur. Oysa benim çocukluğumda, Baltimore'da dinlediğim öyküler farklıydı. Bel Ne insan ne robot ki de Baltimore'un konumu nedeniyle biiyüme Şehrin tepesindeki evde bir adam yaşıyordu: hızı fazla degildi, aşırı kalabalık degildi, iş bıılEdward Scissorhands. Edward gerçek bir insan mak kolaydı ve yaşam koşulları daha iyiydi. Budegildi, bir bilgin yaratmıştı onu, insan gibi yayükbabamdan dinlediklerimle 'Avalon' başladı..." şayabilmesi için insan organları vermişti... Ama diyor Barry Levinson. ellerini bitiremeden öldü. Edward, makasa ben"Yagmur AdamRain Man" filminin Oscar zer elleriyle tek başına kaldı. İnsanların arasına ödüllü yönetmeni Levinson, bugun gösterime gi çıkamazdı, ellerinin görüntüsü korkunçtu... tnren yeni filmi "Avalon"da, daha iyi bir yaşam için sanlara dokunamazdı; makas elleriyle onları yadünyanın dört bir yanından Amerika'ya göç eden ralamak anlamına gelirdi bu. insanların öyküsünü anlatıyor. Film, Doğu AvBir gün, tepedeki evin penceresinden şehrin ka.rupa kökenli bir göçmen ailenin 50 yıllık "Ame labahğını seyrederken yalnızlığından sıkıldı Edrika rüyası"nı, bu "fırsatlar ülkesi"nde yaşadıkward. Her şeye rağmen insanlann arasına girmeye larını konu ediniyor. karar verdi... Senaryosunu da Barry Levinson'un yazdığı film, aslında Baltimore'lu bu yönetmenin kendi öyküsü. Levinson kendi deneyimlerini aktarmış senaryoya, film için kendi geçmişine bakmış, en uzaktaki akrabalarını bulup onlarla konuşmuş. Film hakkında şunları söylüyor Levinson: Yönetmenliğini "Yarasa AdamBatman" ve "Beetlejuicc" gibi hayal ürünü filmlerde tasarımcı olarak çalışan Tim Burton'un üstlendiği "Makas K.llerlxlward Scissorhands" bugün Kadıköy Moda, Beyoğlu Sinepop ve Çemberlitaş Şafak sinemalarında gösterime giriyor. "Makas Eller" masalsı öğelerle süslenmiş fantastik bir öykü, biraz da duygusal aslında... ÇAttMf YAVINLMU MAHMUT MAKAL KÖY ENŞTİTÜLERİ VE ÖTESİ 5.000 lira (KDV içinde) ödemeli gönderilmez ÇAĞDAŞ YAYINLARI Türk Ocağı Cad. 3941 Cağaloğlulstanbul "Avalon, birlikte büyüdüğümüz, sevdigimiz, nefret ettigimiz, destekledigimiz, çalıştıgımız, "Makas Eller"in esin kaynağı, filmin yönethoşlandıgımız 'ailc'nin oykusu. Filmde anlatılan meni Tim Burton'u çocukluğunda etkileyen peailede, hepimizin ailesinden bir parça var." ri masallan. "Aklımdaki düşünceleri sinemaya Barry Levinson, bazı günler sete girdiğinde uyarlamak istiyorduın, bu yüzden masallardaki duyduğu konuşmalann, çocukluğunda duyduğu düşünceleri ve temalan olduğu gibi kullanıp bunkonuşmalan anımsattığını söylüyor. Filmde ke ları sinemaya uyarladık. Sanırım peri masallan sinlikle "nostaljik" olmamaya çalışan Levinson, ile gerçek yaşam arasında biraz olsun bag kur"Beni ilgilendiren, yasamlarımızın belli dönem mayı başardık" diyor yönetmen. Ve bu davranış, ne yazık ki eski veya yeni kimi şık ve "luks" salonlarımızda hâlâ sürmektedir. Hayır, size geçen hafta hangi yeni salonda perdenin suratımıza kapandığını yazmayacağız. Onlara bir şans daha verelim!.. Ama şunu bir kez daha yineleyelim. Ve akıllarda kalması için altını çizerek yazalım: Filmin sonundaki jeneriği tümüyle seyircisine seyrettirmeden Bu jenerikleri kim okur? Bel hiçbir sineına salonu, kendisini ki hiç kimse, belki de az sayıda modern, luks veya "ciddi" bir bir meraklı kitlesi. Ama bu je sinema saymasın lülfen!.. BUGÜN • Konferans Plastik Sanatlar Derneği'nin kültür etkinlikleri kapsamında Jale Erzen, saat 16.00'da Cemal Reşit Rey Konferans Salonu'nda 'Sanat Oldu mü?' başhklı bir konferans verecek.