Katalog

CUMHURÎYET/4 HABERLER 18 MAYIS 1991 SHP'de delege zamanı Işsizlik sigortası gtindemde • ANKARA (UBA) SHP'nin "işsizlik sigortası kurulması"na ilişkin yasa teklifi dün TBMM Başkanhğı'na verildi. SHP Gnıp Başkanvekili Onur Kumbaracıbaşı hazırlanan teklifin "çahşmadan yaşamayı teşvik edecek bir çahşma olmadığmı" söyledi. Kumbaracıbaşı TBMM'de bir basm toplatıiısı düzenleyerek, tekîif hakkında bilgi verdi. Kumbaracıbaşî. teklîfierin'm yasaJaşmasj halınde, 8 ay süreyle işsiz kaianiara son çahştıkian iştefci gunluk brüt kazançianmn yüzde 50'si üzerinden yapıîacak hesaplamayîa işsiziik ödeneği veriieeefini belirtti. 25 mayjsta başlayacak il kongnelerinin çekişmeli geçeceği gözleniyor 6 9 POUTIKA GUNLUĞU HİKMET ÇETtNKAYÂ İlk il kongresi Deniz Baykal'ın seçim bölgesi Antalya'da yapüacak. Genel Merkez ve Baykal yanhları delege hesaplan yaparak sonuç çıkarmaya çalışıyor. îtirazların fazla olmasmın geçmiş dönemdeki sıkıntılardan kaynaklandığı ifadeediliyor. ÜMİT ASLANBAY ANKARA SHP'de, genel merkez binası koridorlanndan mahalledeki kahvelere kadar partililerin birbirlerine sorduklan soru hep aynı: "Iistede adın var mı?" HeT gün genel merkez binasını "basan", bağıran çağıraıuarla yöneticüer arasında geçen tartışmalarda şu sesler yükseliyor: 25 yılhk partuiyim. Adım Iistede yok. MHP'lUer var, ANAP'hlar var ben yokum. Itiraz ettiniz mi? Üye kayjt formu doldurdunuz mu? Vaktsnde başvurdumız mu? Yok. (ESSndeki belgeyi gösterek) Busunia oy kuliasabilirmişim. Öyle dedifcr. Beni herkes tanır, kaç yıhn partilisiyim ben. öyle olur mu? Siz hakkınıza sahip çıkmıyorsunuz. Sonra hesap soruyorsunuz. Ilçe başkanına soralım, belki bir şey yapabüir... Bu partiye oy verenin de üye olanın da... 25 mayısta başlayacak il kongrelerinin tamamlanması ile delege ağırhğmm kimden yana olacağı ortaya çıkacak. Genel merkez yöneücîlerine göre Bakırköy, Koısak ve Çankaya ilçelerindeki kongreler bitmemesine karşm deiege ağwhğ5 belîî oîdu. Genel merkeze göre Baksrküy'de kendîîeri için "Ea kötü ihtimaJie başabaş bir deiege yapısı" çıkacak. Konak'ta da benzer sonuç bekleniyor. îstanbul ile Izmir'in genel merkez ağırlıklı olarak kurultaya geleceği düşünülüyor. Genel merkez yönetimi, delege seçimleri ile ilgili eleştirileri, şöyle yanıthyor: "Üye yenileme işlemi gerekçesiyle, bir yığın usulsüz ya da fazla üye var. Örneğin, Çankayada buntın içinden çıkmaya çalışıyoraz. ttirazlar yağıyor. Sahte iiyeler var, kayıtlarda görülmeyenler var. Usulüne uygun olarak, hepsini sonuçlandırarak, SHP'ye yakışır bir kurultayı gerçekleştirmek istiyoruz." "Neden, bu kadar itiraz ve tartışma çıkıyor" sorusuna, bir genel merkez yöneticisinin yanıtı şöyle: "Çünkü, seçimden başka dinamikler işin altında yattyor. ÖzeUikie miHetvekillifci için kendine ycr aemak. Bu nedenle, kistse feoşnut değil. MUietveküliğjne gidets yol, delegeden geşiyor. Bunun haHediîmesi lazım. Çöziim de tencinli seemen pusu lalannda herhalde. Delege değil, seçmen doğrudan milletvekilini seçsin. Böylece parti de kendi içindeki mücadelesini olağan çerçevesinde yürütsün." Baykal ve arkadaşlarının itirazlarının odaklandığı il ve ilçeler için genel merkez yönetiminin yanıtları özetle şöyle: "Ordu'ya il yönetim kurulu çoktan atandı. Görevden alınan ilçe başkanına, yönetim kurulunu oluşturma yetkisi verildi ve görevde, Kırşehir'e partiden iki müfettiş gitti ve sorunu büyük oranda çözdü, şu anda görünen bir itiraz yok. tstanbul Fatih'te, bilgisayarda bulunandan daha fazla üyenin, ilçe yönetimince yazıldıgı saptandı. Bu nedenle, işlem yapıldı. MYK'nın bu konularda yetkili olduğu, geçmiş yönetim döneminde, Erol Çevikçe imzası ile gonderiien genelgede var. 11 Haziran 1990 tarihli btt genelgede, 'delege seçinüerinîn sonuçîars kesinleşene kadar MYK'nın şözetim ve denetiminin sürecegl' befirtBiyor." SHP'de gözlemciler, şu anki tabloda Genel Merkez Yenilikçiler ittifakının, Baykal yanlılarına göre ağır bastığını belirtirken, dengeleri net bir şekilde değerlendirme olanağı verecek il kongrelerinden düne kadar saptananların tarihleri şöyle: Adıyaman 9 haziran, Antalya 25 mayıs, Artvin 26 mayıs, Aydın 26 mayıs, Bahkesir 9 haziran, Bolu 1 haziran, Burdur 16 haziran, Bursa 2 haziran, Çanakkale 2 haziran, Çorum 26 mayıs, Denizli 16 haziran, Edirne 2 haziran, Gümüşhane 26 mayıs, Isparta 9 haziran, Kastamonu İS haziran, Kırşehir 8 haziran, Kocaeli 8 haziran, Manisa 2 haziran, Kahramanmaraş 12 haziran, Muğla 9 haziran, Muş 26 mayıs, Nigde İ haziran, Sinop 16 haziran, Sıvas 16 haziran, Tekirdag 2 haziran, Tokat 9 haziran, Trabzon 2 haziran, lusceii 1 haziran, Şaalıurfa 8 haziran, Uşak 15 hazifan, Zoaguldak 16 haziran Batman 2 haziran. Anayasa Mahkemesi'ne atama • ANKARA (ANKA) Askeri Yargıtay genel kuruiu tarafmdan Anayasa Mahkemesi asıl üyeliği için seçilen 3 aday Cumhurbaşkam Turgut Özal'a sunulacak. Askeri Yargıtay GeneJ Kurulu'nca seçilen Albay Yalçm Acargün, Albay ünder Ayhan ve Albay Yavuz ögüt'le ügiii seçim tutanakian imzaya açıldı. Askeri Yargıtay'dan bir yetküi seçim tutanaklarının imzalanma işleminm tamamlanmasından sonra tutanağm Miliî Savunma Bakanhğı'na gönderileceğini, bakanhğm da, Cumhurbaşkam Turgut özal'a sunacağmı söyledi. Aynı yetkili, adaylarjn büyük bir oiasıhkla 20 tnayıs pazartesi günü cumhurbaşkanmm onayına sunulmuş olacağını da belirtti. ÇANAKKALE <AA> Terörie Mücadeie Yasası'ndan devlete karşı işlenen suçlar kapsamma girdiği gerekçesiyle geçen ay yararlanamayan eski gUmrük ve tekel bakanlanndan Tuncay Mataracı, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararia dün Çanakkale Yarı Açık Cezaevi'nden tahliye edildi. Hapis cezasırun yam sıra 800 milyon lira para cezası ödemesi gereken Tuncay Mataracı'nın yapıian hesaplamalarda 10.S yıl cezaevlerinde kaldığı belirlendi. Yasaya göre 3,5 yü fazîa yattıgs belirlenen Tuncay Mataracı, bu fazlalığmm 800 milyonluk para cezasmı karşjlaması üzerine tahliye edildi. Mataracı tahliye oldu MANİSA MANISA DYP lideri Süleyman Demirel, halkın nabzını tutmak, onları suskunluktan ve yılgınlıktan kurtarmak için yollara düştüğünü anlatıyor... Adapazan'ndan sonra Manisa mitingi bu amaçla yapılıyor. Çünkü bu mevsim insanlar işinde gücünde. Köylü tarlada ürün için toprakla hasır neşir. İşçi fabrikada, esnaf dükkânında, memur masasında... Yoksa bir erken seçim olasılığı mı var? Şimdilik kesin bir şey söylenemez. Ama "Ne olur, ne olmaz" diyerek yollara düşmek gerekiyor. DYP, SHP ve DSP liderleri bu nedenle atağa geçtiler. İl il, ilçe ilçe dolaşıyorlar. Biz, dün yine Demirel'i izledik. Adapazarı coşkuluydu, Manisa da öyle. İki kent, DYP'nin kalesi, 1987 genel seçimlerinde meyvesini verdi. Demirel havayı kokluyor. Güçlü olduğu yerlerde, ANAP'ın bugünkü durumunu gözlüyor. ANAP yüzde onun altıria düşmüstür... DYP lideri artık bunu her yerde açık seçik söylüyor. Gerçekten genel hava da öyle... Mittng alanında biz de havayı koklamaya çalışıyoruz. Tütün, pamuk ve bağcılık bu yörenin başlıca geçim kaynağıydı. Tütünde oynanan oyunun ayrımında değil üreticiler. Kimse onları aydtnlatmamış. SHP'liler, ilçe kongreleriyle yakından ilgili, ama tarımda neler oiup bitiyor, hiç önemsemiyor$ar. Araianndakî tartışma gtderek büyüyor. İnönüBaykai ikiîemi içindeki örgüt, eğer haziran kuruitaymda karann» vermezse SHP büyök kentterdsn sonra fersal kesimde d e oy yitirecek. Demifei'in gezisiyle ne îtgisi var buniann demeyln, SHP, Istanbui'da oy yitiriyor. DSP ise oy topluyor. Aynt göröntü, kırsa! kesimde de ortaya çtkıyor. SHP'de bir devinim yok. İç savaşımdan kurtuiamayan yönettctier, seçmen tabanîmn tarsai kesimde DSP'ye kaydtğir»n btiincindeier. 1984 ve 1987'de eski CHP oyiart Adapazarı coşkuluydu ANAP'a kaytruştı. Manisa da öy/e. İki kent, Şimdi DSP bu oylan büyuk kentlerie DYP'nin kalesi, 1987 genel birlikte yavaş yavas seçimlerinde meyvesini topiamaya çalışıyordu ktrsal kestmlerde. verdi. Demirel, havayı DYP de aynt yön koktuyor. Göçiu olduğu temie 1984'te yerlerde, ANAP'ın ANAP'a giden AP oyiarını geriye çek bugünkü durumunu meye çabalıyor. De gözlüyor. ANAP yüzde mvreî'in tüm uğraşı onun altına düşmüstür... sı giden oylart, 1991'de olası bir er DYP iideri artık bunu her ken seçimde topla yerde açık seçik söyiüyor. mak. Süleyman De Gerçekten genel hava da mirel gittiği kentlerde salt mitinglerde öyle... konuşmuyor. Meslek odalarının temsilcileriyle, eğer orada üniversite ve yüksek okul varsa öğrencilerle de söyleşiyor. Onlara görüşlerini aktanyor, Türkiye'nin bugünkü ekonomik, sosyal görüntüsünü sergiliyor. Biz, Demiret'in söytedikiertni bir kenara bıraktp, alaniardaki insanlar neler düşünüyor, neler soytüyor aktarmak iatiyoruz... Bir kez enflasyon ve yaşam koşulları kentierde kâsabalarda köylerde yaşayan yurttaşlan bir tedirginliğe, ytlgıniığa itmiş. Bir erken seçimde o suskunluk, coşkulu bir ırmağa dönüşecek ve ANAP'ı silip gidecek... Artık bunu herkes bilmelt... Manisa dün kıpırkıptrdı. Çevre köy ve kasabalarmdan insantar aktn aktn kente getiyordu Demirel'i dinlemeye. Minibüsle, otobüste, traktörle... Sorunlarını çözemeyen bu insanlar bir umut arıyordu. Akhisar, Salihli, Turgutlu gibi büyük ilçelerden gelenler de vardt. Bu üç ilçede yerel yönetimler SHP'nin, Manisa'da ise DYP'nin elindeydi. Akhisar tütün, Salihli ve Turgutlu üzüm üretim merkezleriydi. Ya Gediz Ovası'nın, Yunt Dağları'nın köylükierinden gelenler? Gediz Ovası'ndaki köylere ulaşım asfalt yollardan sağlanıyordu. Traktör, yerli araba, televizyon, beyaz eşya yıllar önce ova köylerine girmişti. Oysa bugün bile Selendl nin, Demirci'nin köyleri, Yunt Dağları'nda yaşayanlar suyu, elektriği yeni yeni görmeye başladılar. İki farklı kesit Manisa'nın sosyal özetliğini yansıtır... Ova köylerinde sosyal demokratlar, dağ köylerinde sağ partiler ağırlıktadır... Bu ikilem hiç şaşırtıcı getmesin size... Güneydoğu'da 1989 İl Genel Meclisi seçimlerinin sonucuna bir göz atın. RP'nin, MÇP'nin, ANAP'ın, DYP'nin oylarına bakın, bir de sosyal demokratların. Durum apaçık ortadadır. Demirel, dün Manisa'da geçmişi yakalamayı, eski gücüne kavuşmayı özlüyor gibiydi. Ya SHP Manisa'da ne yapıyordu? Söyler misiniz? Demirel Eskî Gücünü Arıyoı Mataracı, Çanakkale Ceıaevi'nden çıkarken tahliye evraklarını imzaladı, yeniden politikaya döneceğini söyledi. Akkaya, BYYO'yu âyaret etti • JSTANBUL (AA) Devlet Bakanı Kemai Akkaya, basm yaym yüksek okullarının, demokratik düzenin vazgeçilmez unsuru basının, kamuoyunu daha sağlıklı bilgilendirmesine yardımcı olacak, üst düzeyde elemanlar yetiştiren okul olduğunu belirtti. Akkaya, "Basın yaym yüksekokulları gerekli imkânlara kavuşturulursa, o düzeyde Türkiye'deki demokratik yapı da geüşmiş olacaktır" dedi. Akkaya, •Marmara Üniversitesi Basm Yaym Yüksek Okulu'nu ziyaret etti. Devlet Bakanı Akkaya, burada yaptığı açıklamada hükümet olarak basınla ilişkileri en iyi düzeyde tutma kararında olduklarmı söyledi. Çetîıı:Çaııkayabunalıım arttırdı ANKARA (Cumhuriyet BUrosu) Türkiye'de ulusal egemenliğin saglanabümesi için*ir an önce erken seçim yapılması gerektiği savunuldu. SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, Meclis^ te, halk çoğunluğunun yansıtılmaması halinde ulusal egemenliğin de gerçekleşemeyeceğini belirterek anayasanın ivedilikle değişmesi gerektiğini söyledi. Gazeteciyazar tlhan Selçuk, Türkiye'de kanunlarm çiğnendiğini belirterek, "ülkede degil anayasa, babayasa, kanun devleti dahi yoktur" dedi. Selçuk, demokrasiyi özümseyen bir toplumun olmaması halinde, demokrasiye ulaşılamayacağını ifade etti. DYP Genel Başkan Yardımcısı Ali Şevki Erek, "Ulusal egemenlik için oncelikle erken seçim yapümah" dedi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Ankara Şubesi'nin Ankara Üniversitesi DTCF'de düzenledigi "Ulusal egemenlik ve yeni sistem arayışlan" konulu panelde konuşan Çetin, "Demokrasilerde çöziim yeri halktır. Ondan öte bir otorite olamaz" dedi. Demokrasinin, "seçimle gelinen bir yer" olarak algılanmasına karşın, "seçimle gidilmeyi" de bnmek gerektiğini savunan Çetin, "1989 yerel seçimlerinde ANAP üçiincü parti konumuna düştü. Seçimle gidilmesi gereken bir durumda, Çankaya'ya çıkıp, güce giiç kattlmak istendi. Bu da Türkiye'de bunahnu arttırdı" diye konuştu. Gazetemiz yazarianndan !lhan Selçuk, Türkiye'nin bir hukuk devleti olmadığım belirterek "Türkiye'de değil anayasa, babayasa, kanun devleti dahi yoktur. Türkiye'de kanuniar çiğnenmektedir" dedi. Ulusal egemenlik sorununun uzun yıllardır çözülemediğine işaret eden Selçuk, bunun demokrasiden uzakhğın göstergesi olduğunu söyledi. Salona oğrencilerin alınmamasına dikkat çeken Selçuk, şoyle konuştu: "Salon boş, çünkü öğrenciier salona alınmıyorlar. Öğrenciier, nasıl kendi okullarına alınmazlar? Bu başka ülkelerde olsaydı, bu kadar doğal karşılanmazdı. Türkiye'de bir anayasa sorunu varsa. oncelikle universitelerden sorunu çözmeye çalışmaiı. Fakültelerin profesörleri, öğrenciier salona alınmadığı zaman bunun nedenini sormak zorundadırlar." Türkiye'de bir gelişmişlik, uygarhk ve bilinç sorunu bulunduğunu anlatan Selçuk, "Demokrasiyi özümseyen bir toplum yoksa, demokrasiye ulaşılamaz" dedi. Selçuk şunlan söyledi: "Sokaktaki vatandaş, kanun devletine uymadığı zaman, polis sarılır yakasına götürür. Ama kanunlara uymayan bir cumhurbaşkanıysa, polis onu götüremez. Bir ülkede bir başbakan olacak, tüm yetkilerini cumhurbaşkanına verecek. Ülkenin bakanları, kişiliklerini hiçe sayarak, cumhurbaşkamna riayet edecekler. O da kanun devletini silecek, başkanlık devletini kuracak. Bu, insanların bunu kabul ettiği zaman olur. Bugünkü durumdan utanç duyuyorum." DYP Genel Başkan Yardımcısı Ali Şevki Erek de ulusal egemenliğin sağlanması için yalmzca anayasanın yetmediğini savunarak "Önemli olan anayasayı uygulayacak insan faktörüdür. Halkm iradesine ters düşmeyecek demokrat kafalara ihtiyaç vardır" diye konuştu. Erek, "Anayasa, milletin uzlaşma noktasını olusturmalı" dedi. SHP Genel Sekreteri seçimle gelinen yerden, seçimle gitmeyi bilmek gerektiğini söyledi II başkanlannın sıfatı • ANKARA (ANKA) DYP Kutahya Milletvekili Mehmet Korkmaz, Basbakan Yıldırım Akbulut'a Güney Kore gezisine götürdUğU il başkanlannın resmi sıfatlarım sordu. DYP'li Korkmaz, Başbakan Yıldınm Akbulut tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanhğı'na verdiği soru önergesinde il başkanlannın devlet olanaklannı kullanarak dış gezilere götürulmelerini eleştirdi. Iferel yönetimlere özerklik Anayasa değişikliğinin tartışıldığı forumda, îstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, yerel yönetimlerin anayasa dışı uygulamalarla karşı karşıya olduğunu söyledi. Prof. Ruşen Keleş 'yerel özerklik' sözcüğünün anayasaya sokulmasım istedi. tstanbul. Haber Servisi Mülkiyeliler Vakfı ile Mülkiyeliler Birliği Îstanbul Şubesi'nce düzenlenen Anayasa Forumunun dünkü oturumunda, demokrasinin gelişip yaygınlaşmasınm ancak yerel yönetimler araeılığıyla gerçekleşebileceği belirtilerek yerel yönetimlerin özerk ve üretici hale getirilmesi istendi. İTÜ'nün Maçka Kampusu'ndaki dünkü oturumun açüışı tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen tarafından yapıldı. Sözen, yerel yönetimlerin başanh olduğu yerlerde demokrasinin de gelişeceğini vurgulayarak "Ancak yerel yönetimlerimiz bugünkü iktidarın her türlü kısıtlama, baskı, yasadışı ve anayasa dışı uygulamalarıyla karşı karşıyadır" dedi. Demokrasiyi geliştirmenin bu anlayışla olanakh olamayacağına dikkat çeken Sözen, kentleşme sorunuyla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılmaması durumunda, ekonomik ve sosyal bunalımlann yaşanabileceğini söyledi. Sanayi ve Teknoloji eski bakanlann> dan Tarhan Erdem'in yönettiği oturumda "Merkezi tktidar ve Yerel Yönetimler" konulu bir bildiri sunan Milli Eğitim ve Içişleri eski bakanlanndan Necdet Uğur, bugunkü yönetim sisteminin "vesayet" düzeni üzerine kurulduğunu söyledi. Necdet Uğur, sorunun çözümü için, yerel yönetimlerin o yerde yaşayanlara bırakılarak gerçek yerel demokrasinin başlatılması ve merkezi kararın gerektiği durumlarda işlerin yürütülmesinin, her bakanhğm bolgelerde görevlendirileceği temsilcilere devredilmesiyle aşılabileceğini savundu. MÜLKİYEÜLER BİRIİĞt İSTANBUL ŞUBESrNİN ANA^ASA FORUMU nusundaki tartışmalara karşı ilgisiz olmasını eleştirdi. Toplumun mucizeye inandırıldığını öne süren Yazıcıoğlu, yerel yönetim meclislerine genel yasalar çerçevesinde yasa çıkarma hakkının verilmesi gerektiğini söyledi. ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. KAYMAZ 6 Üniversitede türbana göz yumanlar var' öğrenciye ait. öğrenci, sorulan 'Ulusal ve evrensel açıdan Atatürk devriminin ne anlama geldigini anlatınız. Bu olayda dinin yerini belirtiniz' sorusuna, 'Girdiğiniz dersin hocalığı sizin üzerinizde çok iğreti duruyor. Çünkü sizde objektif olarak bakabilme kabiliyeti yok. Bu makamı işgale son verin. Artık çekilmez hale geldiniz' satırlarıyla yanıt veriyor. Anayasa Mahkemesi'nin son kararından sonra sizce durum nedir ve ne olmalıdır? KAYMAZ Karar, basında sanki türbana izin çıkmış gibi karışık anlatımh haber ve değerlendirmelerle duyuruldu. Bunun için de köktendinci çevreler, bu imajı daha da yerleştirme çabalarına koyuldular. Benim bağlı bulunduğum üniversitenin ve fakiıltenin yöneticileri, bu atmosfer altında başörtülü kız sayısı hergün biraz daha artarken bu yöne gözlerini kapıyor, kulaklarını tıkıyor. öte yandan başörtüsüne karşı çıkan öğretim üyeleri hakkında başörtüsünden hiç söz edilmeyerek, 'Kapı açtı kapadı', 'Yazıyı kapının altından attı', 'Kafeteryada neden ekmek yok' dedi, gibi gerekçelerle zincirleme soruşturmalara tabi tutmakta ve işin garibi, anlı şanlı soruşturmaalar da bulup cezalandırmaktadır. Basındaki türbanU ilgili en doğru değerlendirmey hukukçu ve deneyimli bir köş< yazarı olan Uğur Mumcu yap Son olarak bir öğrenciniz, mıştır. Ben şimdilik Anayas; sınav kâğıdında sizi suçlayarak,. Mahk.emesi'nin kararının Res dersi bırakmanızı istedi. mi Gazete'de yayımlanmasın KAYMAZ Söz konusu sı bekliyorum." nav kâğıdı Feyruz Saim adlı bir TOPAtE'nin paneli öte yandan TODAİE İnsan Haklan Araştırma ve Derleme Merkezi'nce Ankara'da düzenlenen "tnsan Haklan ve Kamu GörevUleri Sempozyumu"nda memurların dernek, toplantı ve gösteri yürüyüşü ile sendikal haklan tartışıldı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Feyyaz Göküklü, "Anayasanın sınırlayıcı hükümleri karşısmda hak arama yollarından vazgeçilmemesi" gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Ruşen Keleş ise halkı yerel yönetimlere daha çok katmak konusunda ileri sürülen "devleti küçültüp milleü büyütecegiz" şeklindeki görüşlere karşılık, "Devleti küçültüyoruz diye devleti küçttk düşürmemeliyiz" diye konuştu. Foruma katüan Aydın Valisi Recep Yazıcıoğlu ise halkm anayasa değişikliği ko DUYURU METNt 1. Topçu ve Fuze Okulu'na (POLATL1) sınavla aşağıda belirtilen kadro ve dereceleri iki (2) sivil memur alınacaktır. 2. Sıcak Dizgi OperatÖTİÜğüne istekU olanlarm askerliğini yaptnış erkek, Beslenme uzmanı olmaya istekli olanlardan (BayanErkek) erkeklerin askerliğini yapmış olmalan şarttır. 3. tsteklilerin müracaat tarihine göre 30 yaşını bıtırmemiş olmalan ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48'ncı raaddesindeki genel ve özel şartlarla beraber diğer özel nitelıklerı taşımaları şarttır. 4. Topçu ve Füze Okulunda (POLATL1) 27 Haziran 1991 günu saat 09.30'da gösterilecek yerde yeterlilik, yeterlılık ve yarışma sınavlan (yazıh olarak) yapıîacak ve bu sınavda başarılı olanlarm, sözlü ve uygulamah sınav, mtılakatları ise, aynı gün saat 14.00'de meslekleri ile ilgili ünitelerde yapılacaktır. 5. lstekhlerin. Topçu ve Füze Okul Komutanlığı'ndan (POLATL1) temin edeceklerı İŞ TALEP FORMU'nu gerçeğe uygun, kitap harfleri ile okunaklı bir şekilde doldurarak, son üç ay içerisinde çekilmış vesikalık (2) adet fotoğraf ile birlikte en son 30 Mayıs 1991 günü saat 17.45'te mesai bitiraine kadar şahsen veya posta ile Topçu ve Füze Okul Komutanlığına müracaat etmeleri gerekmektedir. 'Postadakı gecikmeler dikkate alınmayacaktır.) AL1NACAK StVİL MEMURLAR Sıra No Sınıfı Braoşı Miktan Derecesi Aylık Tutan Tahslli 1. Sağhk Hizmet Beslenme Uzmanı 1 8 765.000= +Yan ödemeler 4 yıllık fakülte ve yüksek okulun beslenme ve diyatetık , • bölümü mezunu 2. Teknik Hizmet Sıcak Dızgı Oprt. 1 12 689.000^ +Yan ., . ,, , , ödemeler Matbaacılık okulu veya E.M. lısesının torna tasviye bölümü Basın. 26052 mezunu. DUYURU 1. 12'nci Piyade Tümen Komutanhğı 200 yataklı Askeri Hastanesi Baştabipliği (AĞRL) emrinde görev yapmak uzere aşağıda yazıh sınıf, branş ve mıktarlarda sınav ve mülakatla erkek ve bayan personel alınacaktır. Sınıfı Branşı Derecesi Miktan Cinsiyeti Tahsili Yar. Hiz. Hademe 1415 1 Bayan Ortaokul Mezunu (Bulunmadığı takürde llkokul) Sag.Hiz. Röntgen Tekns. 12 ' 1 Erkek Bayan Sağlık Meslek Lisesi Laborant Bölümü Mezunu 2. İstekli personel, adaylarda aranılan şartlar ile istenilen belgeleri 12'nci P.Tum. K.hğı (AĞRI) 1108611343 numaralı telefonlardan öğrenebılecek ve muracaatlannı en geç 7 Haziran 1991 günü akşamına kadar 12'nci P.Tıun. K.hğında bulunduracaklardır. Basın: 26184 İZMİR tKtNCİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NDAN Dosya No: 991/247.E. Davacı Güney Ticaret Pamuk thr. tth. Ltd! Şti. veküi tarafından davalılar Fermuar Ltd. Şti., Şimşek Fermuar AŞ ve Rafilon Fermuat AŞ aleyhine mahkememizde ikâme olunan iflas davası sebebiyle; Mahkememizde ikâme olunan dava ile davalı her üç şirketin iflası talep edilmiş olup, iflasa itirazlan bulunanlann, duruşma günü olarak tayin edilen 06.04.1991 günü saat 11.30'da mahkemede hazır bulunmalan, ibraz etmek istedikleri vesaiki duruşmada hazır bulundurmaları hususunda keyfiyet ilanen tebliğ olunur. ATATÜRKİJN YAZDIĞI YURTTAŞLIK BtLGİLERÎ Yayınahazırlayan NuranTezcan 5.000 lira (KDViçinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 3941 Cağaloğlulstanbul ANKARA (Cumhuriyet Bttrosu) Türbanlı öğrencilerie 5 ders yapmadığı için "Türkiye nin dersleri elinden alınan tek Anabilim Dalı Başkanı" konumuna düşen DTCF öğretim Uyesi Prof. Dr. Nejat Kaymaz, üniversite yöneticilerini ve öğretim üyelerini "türbana göz yummak"la suçladı. Prof. Kaymaz'ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: •i Türbanlı öğrencilerie ders yapmayışınız, sizin cezalandınlmanızla sonuçlandı. Bunu nasıl açıkhyorsunuz? KAYMAZ Türbanhlarla ders işlememem, doğrudan doğruya fakülte yönetiminin ikiyüzlü ve aldırmaz tutumundan kaynaklanmaktadır. Benim türbana bakış açım, Anayasa Mahkemesi'yle aynı doğrultudadır, Başörtüsü bir şeriat simgesidir, AtatürkçUlUğe ve laiklik ilkesine aykırıdır. YÖK, rektörlük ve dekanlığa türbanın serbest olup olmadığmı yazıyla sordum. Bir türlü yanıt veremediler. Ben de bu durumda kişisel inisiyatifımi kullanarak, türbanhlarla ders yapmadım. Derslerime hukuk ve saygı dışı bir yoldan el koyup, derslerimi her amaçla kullamlan iki gözdeye armağan eden yöneticüer, tam bir Atatürkçülük karşıtlığı olan bu, ne şiş yansın, ne kebap politikasını izlerken, kendi konumları için bugüne ve yarına yatırım yapmaktadırlar.