25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MATIS 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Danıştay güç kazanmalı Ecevit Sakaryada • ADAPAZARI (Cumhuriyet) DSP GenelBaşkanı Bülent Ecevit, bugün Adapazan'nda miting yapacak. Adapazarı'na bağh Hendek ilçesinin Kurtköy'deki belde teşkilâtını açtıktan sonra Adapazarı'na gelerek Gar meydanındaki alanda miting yapacak. DSP Genel • Başkanı Bülent Ecevit'in karşılanması için büyük hazırhklar yapıldı. Gar meydanındaki miting saat 13.30'da başlayacak. Başkan Ispir, kurulun Adalet Bakanlığı vesayeti altından çıkarılmasını istedi CÜMEYT ARCAYÜREK t s p i r Devletin ana işlevi yürütme olmakla beraber kuvvetler ayrılığı ilkesinin yerleştiği ülkemizde yürütme organının seçiciliğini yargı erki üzerinden ilke olarak kaldırmak gerekir. Erdem Hukuk devleti herkesin kendine göre değerlendireceği, arzusuna göre ve istediği yöne sürükleyebileceği bir kavram değildir. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay Başkanı Ekrem tspir, "Yürütme organının seçiciliğini, yargı üzerinden ilke olarak kaldırmak gerekir" dedi. Danıştay'ın kurulus. yıldönümünde konuşan Ispir, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun tam bağımsız bir kurum olduğunu kabul etmenin zorluğuna değinerek "Kurul, Adalet Bakanlığı vesayeti altından çıkarümalıdır" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Vekili ve TBMM Başkanı Kaya Erdem de hukuk devletinin, herkesin kendine göre değerlendireceği, arzusuna göre ve istediği yöne sürükleyebileceği bir kavram olmadığmı vurguladı. Damştay'm 123. kurulus. yıldönümü nedeniyle düzenlenen tören dün yapıldı. Cumhurbaşkanı Vekili ve TBMM Başkanı Kaya Erdem, Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, askeri ve sivil yüksek yargı başkanları, Adalet Bakanı Ahmet Oltan Sungurlu, Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı'mn da katıldıklan törende açış konuşmasıru yapan Danıştay Başkanı Ekrem îspir, özellikle yasa tasarıları ile KHK'ların çıkmadan önce Danıştay'ın incelemesinden geçirilmesinin yararlı olacağını söyledi. Böyle bir uygulamanın yasa ve kararnameler üzerindeki tartışmaları önleyebileceğini ve giderek Anayasa Mahkemesi'nin yükünüHe azaltacağını belirten Ispir, Danıştay'ın kamu personeli için alınmış idari kararlannın uygulanmasında daha titiz davranılmasıru istedi. Danıştay Başkanı tspir, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun anayasaya uygunluğunun da tartışma konusu olduğunu dile getirerek "Devletin ana işlevi yürütme olmakla beraber, kuvvetler ayrılığı ilkesinin yerleştiği ülkemizde yürütme organının seçiciliğini yargı erki üzerinden ilke olarak kaldırmak gerekir" dedi. Ispir, şöyle konuştu: "Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkim teminatı Ukelerine göre teşkili ve görev yapması anayasa emridir. Devletin ana işlevi yürütme olmakla beraber, kuvvetler aynlığı ilkesinin yerleştiği ülkemizde, yürütme organının seçiciliğini yargı erki üzerinden ilke olarak kaldırmak gerekir. Anayasanın değişikliği konusunda yapılacak düzenlemelerde, bu hususun gündeme ahnarak Yüksek Hâkimler Kurulu' DSP'lüer Ecevit'e gidiyor • lç Politika Servisı Aralarında belediye meclis üyelerinin de yer aldığı DSP Bâyrampaşa ilçe örgütünde görevli bir grup üye, genel başkanları Bülent Ecevit'le görüşmek üzere yarın Ankara'ya hareket ediyor. Bayrampaşah üyeler yaptıklan açıklamada Bülent Ecevit'le yapacakları görüşmede kendisine ilçede ve belediyede meydana gelen bazı olaylan ve olumsuzlukları anlatıp çözüm bulmasını isteyeceklerini belirttiler. Demirel ODTÜ'de • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Suleyman Demirel, DYP'nin yüzde 45 ile iktidar olacağını savundu ve "Eylülde seçim getireceğini bilsem yarın Meclis'ten cekiliriz" dedi. DYP lideri Demirel'i dün de ODTÜ öğrencileri terletti. ODTÜ istatistik topluluğunun düzenlediği söyleşide Demirel, öğrencilere "devlet yönetiminde istatistik disiplinı ve gençlere öneriler" konusunda konuştu. Öte yandan DYP Genel Başkanı Suleyman Demirel, Avustralya Başbakanı Bob Hawke'ın Cumhurbaşkanı Turgut Özal onuruna verilen yemekte, Türkiye aleyhinhe eleştirilerde bulunmasına ilişkin olarak, "Avustralya'nın kaba başbakamna karşı, bunlann Türkiye'yi içine düşürdüğü durumdan dolayı Türkiye'yi savunuyoruz. Ayıp etmişlerdir" dedi. ÖZDEN, ERDEM VL u î a.;Danıştay'ın 123. yılında hukukun üstünlüğunün tartışılmayacağını vurguladüar. nun özlenen bağımsızlığına kavuştunılması, kurulun tabii başkanı olan Adalet Bakanı dışındaki üyelerinin Yargıtay ve Danıştay genel kurullarınca eşit oranda seçümesi, Danıştay ve Yargıtay 'dan seçilecek üyeler arasmdan belirlenecek iki başkan vekilinden oluşturulması ve böylece kurulun Adalet Bakanlığı vesayeti altından çıkanlmak suretiyle ayn bir bina ve personele kavuşturulmasım temenni ediyoruz." Danıştay'ın kuruluş yıldönümü töreninde son konuşmayı Cumhurbaşkanı Vekili ve TBMM Başkanı Kaya Erdem yaptı. Danıştay'ın kuruluşundan bu yana geçirdiği aşamalan anlatan ve günümüzdeki hukuk devleti deyimini tanımlayan Erdem, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hukuk devleti demek, bütün faaliyetlerinde önceden konmuş hukuk kurallanna uygun hareket eden, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı gösteren ve her türlü yasal ve idari işlem ve eyiemleri yaıgı denetimine tabL olan devlet demektir. Hukuk devleti herkesin kendine göre değerlendireceği, arzusuna göre ve istediği yöne sürükleyebileceği bir kavram değildir. Hukuk devleti anlayışının kapsadığı ilkelerden en önemlisi yargısal denetimdir. tdareye tanınan takdir yetkisi mutlak, hiçbir kayıtlamaya bağh kdınmayan bir yetki değildir. Bu yetkinin yerinde, yasal olarak korunabilen bir biçimde kullanılmasını sağlamak yargısal denetimle mümkündür. Ancak idari yargı yetkisinin sının da idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı tutulmalıdır. Demokratik bir toplumda temel tercih, özgürlükler içinde yaşamaktur. O halde, idarenin kurup koruyacağı kamu düzeni, özgürlükleri ortadan kaldırarak değil, o ortamı mümkun kılarak sağlanmalıdır." Kaş Yapayım Derken Çıkaran Açıklama... ANKARA Erzurum'da yaptığı açıklamalara bakılırsa; Akbulut, Bay Çankayalı'nın gizliden gizliye yürüttüğü oyunlardan birine gelmezse, genel başkanlığa yeniden seçileceğine kesin gözle bakıyor. Başbakan, Bay Çankayalı'nın yarı ciddi yarı şaka bir ortamda söylediklerinden nem kapmış. Çankaya'dan destek bekliyor mu? Hayır! Neden? Yukarıdaki güya hiçbir adayı desteklemeyecekmiş. Akbulut, partisel dümenlerde hükümet işlerinden daha uyanık: "Ama" diyor, '"Bay T.' olarak düşündüğünü bilemem." Bilemeyeceğini son örnek kanıtlıyor. 25 maytsta ABD'deki sokak yürüyüşüne Bay Çankayalı ile birlikte katılacağını sanıyordu. Önceki gün Avustralya'dan gelen açıklama, Akbulut'u "yalnız" bıraktı. Kederde kıvançta Bay Çankayalfdan ayn düşünmeyen sözcü Toperi'den, Akbulut'u rahatsız eden son bitgiler gelmeden önce; ANAP kulisinde geziden vazgeçildiği söyleniyor, hatta iki neden öne sürülüyordu. Amerikan yetkilileri, dünya siyaseti ve türkiye için gerekli gördükleri Bay Çankayalı'nın değerli yaşamını sokaktaki yürüyüşte korumakta zorluk çekeceklerini bildirmişlerdi, birinci neden buydu. İkincisi, örneğin Hüsnü Mübarek gibi Amerika'nın çok değer verdiği Ortadoğu liderleri Ankara'ya gelebilirdi. Kuşkusuz sayılan nedenlerin hepsi palavraydı. Arkasından yürüyecek kalabalığa SHP ile DYP milletvekillerini alarakTürkiye'ninbirlik ve beraberliğini temsil ettiğini somut biçimde gösterebilseydi, göğsü hain kurşunlara hedef olacakmış, Bay Çankayalı'ya vız gelirdil Başka bir olasılık daha vardı. Yeni Zelanda'dan konuştuğu Bush, "oralarda ne işi" olduğunu sormuştu Bay Çankayalı'ya. Biryoruma göre güvendiği, inandığı, bölgeden her bilgiyi aldığı, dilediğini yaptırdığı dostunun kendisine bilgi vermeden Irak sınırından bu kadar uzak kalmasına Bush fena halde bozulmuştu! Güçlü olasılıksa yürüyüş için ABD'ye gidince baş bfişa vererek Ortadoğu'ya çeki düzen verme oîanağının yirtiğini son görüşmede Bush'tan öğrenmiş olmalıydı. Kederli kıvançlı günlerin adamı sözcü Toperi, geziden niçin vazgeçildiğini anlatan "makul sebeplen" sıralarken bir başkasını, Başbakanı ağır biçimde yaraladığının farkında değil. Bu yargıyı doğrulayacak şu öğeler resmi açıklamanın içinde: Bay Çankayalı, (a) "Bölgedeki vaki gelişmeleri, (b) Ülkemize muhtemel bazı ziyaretleri, (c) Yoğun meşguliyeti" öne sürerek yürüyüşe katılmayacağını bildiriyor. Ne var ki Bay Çankayalı; "bölgemizdeki vaki gelişmelerle ülkemize muhtemel ziyaretlerin" gerçek sorumlu Başbakan Akbulut'u ilgilendirdiğini, "yoğun meşguliyetin" anayasadaki görevierine göre Bay Çankayalı'dan çok başbakanlar için geçerli olduğunu yine unutuyor. Akbulut, Bay Çankayalı'dan kaynaklanan kuşku dışında seçimi alacağına yüzde yüz gözüyle bakarken Mesut Yılmaz'ın ardından Hasan Celal Güzel de dün kamuoyunun huzuruna bir kez daha çıktı. • •• Çevresinde ne milletvekili, ne de büyük destek... "Tek başına ordu" diyemiyoruz HCG'ye, gücü yok, dilimiz varmıyor. Olsa olsa parti içindeki hizipler arasında "tek başına fraksiyon" diye nitelenebilir. Mesut Yılmaz, anayasal gerekleri uygulayacağını söyleyerek Bay Çankayalı'nın karşısına geçti. Muhalefet ise "TÖyü Köşk'ten indirme" hazırlığında. Yalnızlığa panzehir, tam zamanıdır, Köşk'e çiçek atılarak sağianabilir. HÇG dün, genel başkanlığa seçilirse "Bay TÛ'yü Cumhurbaşkanlığına oturtacağını" ilan etti. i HCGdün, genel başkanlığa seçilirse "Bay TÖ'yü Cumhurbaşkanlığına oturtacağını" ilan etti. Oysa Bay Çankayalı, "gedikli aday" diye, HCG'yi alaya alıyor. Siyaset gülünç veya ciddi, yeni olaylara gebe! SHP, Terörle Mücadele Yasası'nın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu Terör taııuııında terimler kaypak ANKARA (Cumhuri gaşasına neden olduğu, uygulamada da ler, kaypak, kapsamı ve yasal, hukuksal yet Bürosu) SHP, Te çelişkili sonuçlara zemin hazırladığı kay çercevesi belli olmayan, bilimsel ve hukuksal olarak 'terör' kavramı ile ilgisiz rörle Mücadele Yasası' dedilen başvuruda şöyle denildi: "Hukuk devletinin varlığı ve korun ve herhangi bir 'suç' tipine uygun buluninın iptali için dün Anayasa Mahkemesi'ne baş ması yönünden, terörle mücadele kadar mayan eylemin, eylemlerin dahi 'terör vurdu. SHP'nin başvuru bu mücadelenin hukuki yollarla yapıl suçu' sayılması olasıhğını yaratacak nisunda, şartlı tahliye ko ması, demokratik hukuk kurallanmn dı telikte sözcük ve terimlerdir." nusunda sağ ve sol görüşlüler arasında şına çıkılmaması da önemlidir. Her saYasanın basına yönelik ağır yaptırımayrım yapan ve DİSK'in mal varhğının mk, suclu değildir. Her terör sanığı da lar getiren maddelerirün de anayasanın Iş ve Işçi Bulma Kurumu'na devrini ön suçlu değildir. Aksine her samğın ceza eşitlik, cezalann kanunüiği, ceza sorumgören geçici maddelerin iptali de isten landınlmasım sağlayacak düzenlemeler luluğunun şahsiliği kurallanna aykırı oldi. SHP, Anayasa Mahkemesi'nin getirmek, bir başka teröre, yani devlet te duğu, bu düzenlemelerin aynca basm özDİSK'in mal varhğına ilişkin düzenleme için öncelikle yürütmenin durdurulma SHP Grup Başkanvekili Güneş, yasayı birbiriyle hiçbir bağı sı kararı vermesini de istedi. bulunmayan konuyu düzenleyen 'türbe kanun' olarak SHP Grup Başkanvekili Hasan Fehmi Güneş, iptal başvurusu ile ilgili dün niteledi. Başvuruda DÎSK'in mal varhğına ilişkin düzenleme düzenlediği basın toplantısında, terörün için "mülkiyet hakkına devletin zorla el koyması" önlenmesini herkes gibi kendilerinin de nitelemesi yapılarak yürütmenin durdurulması kararı istediğini belirterek ancak terörü önlemealınmasıistendi. nin bedelinin demokrasi ve özgürlükler olamayacağım söyledi. gürlüğünü de sınırlandırdığı vurgulanan röriine veya adli teröre yol açar." Anayasa Mahkemesi Genel SekreterYasanın, hukukun genel kuralları ve başvuruda, şu görüşler savunuldu: liği'ne dün iletilen iptal başvurusunda, demokratik siyasal yaşam ilkeleriyle ça"3713 sayılı yasanın 'suçluluk birbirleri ile organik ve hukuksal hiçbir kışan, birçok hUkmünün anayasaya ay olasıhğım* yaygınlaştıran düzenlemeleri bağı olmayan birçok konuyu düzenlediği kırı çeşitli olumsuzlukları ve çelişkileri gözönünde bulundurulacak olursa, sübelirtilen 3713 sayılı Terörle Mücadele bünyesinde taşıdığı belirtilen başvuruda, reli, süresiz yayınlann 'haber verme Yasası için "torba kanun" nitelemesi ya yasadaki terör tanımına ilişkin şu değer hakkım' kullanmalan nedeniyle, sık sık pıldı. Yasa yapma tekniğine ve Ukeleri lendirme yapıldı: büyük para cezaları ödemek zorunda ne aykırı çıkanlan yasaıun, mevzuat kar"lanımda kullamlan sözcük ve terim kalmalan sonucunu yaratacakür. Böyle Playboy'a toplatma • ANKARA (AA) Aylık Playboy dergisinin ocak, şubat, mart ve nisan sayıları, Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun kararı uyannca toplatılacak. Kurulun, dünkü Resmi Gazete'de yer alan kararına göre "Playboy Türkiye" dergisinin ocak, şubat ve mart sayılan için Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nın istemi üzerine yapılan incelemede, bazı fotoğrafların "18 yaşından küçüklerin maneviyatı üzerinde muzır tesir yapacak nitelikte" bulunduğu kaydedilerek, ilgili yasa uyannca toplatılmasma karar verildiği belirtildi. Yaymcısı tarafından kurula yollanan "Playboy Türkiye"nin nisan sayısımn da aym gerekçe ile toplatılması uygun görüldü. ce yayın sahiplerinin ödemek zorunda kalacaklan para cezaları, 'yayın hakkını engeüeyici', hiç değilse 'zorlaştıncı' nitelik taşımaktadır Bu tür cezaların ulaşacagı miktar, tüzel kişi olsun, gercek kişi olsun, yayıncmın yayına devanunı engelleyecektir." Terör suçundan yargı lananlann en fazla üç ayukat tarafından savunulabilmelerine ilişkin düzenlemenin de anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu belirtilen başvuruda, avukat görüşüne ilişkin hükmün de savunma hakkım ve savunmanın gizliliğini ortadan kaldırdığı savunuldu. Yasanın geçici 4. maddesi ile bazı suçlardan yargılananlar için şartla tahliye olanağmdan yararlanabilmek koşullarının ağırlaştırüdığı da kaydedilen başvuruda, "Af, esas itibanyla siyasi suclar için öngörülmüş bir hukuksal kurumdur. Böyle olduğu halde genellikle siyasi suçlan cezalandıran maddelerie ilgili suçlarda süreyi uzun tutmak, bu atıfetten daha az yarariandırmak, kunımun getiriliş nedeni ve amacı ile bağdaşmamaktadır. Aksine bir düzenlemenin getirilmiş olması, hukukun ilkeleri ve anayasa kurallan ile çaoşmanın varUğını tartışmasız kılmaktadır" denildi. Oysa Bay Çankayalı, "gedikli aday" diye, HCG'yi alaya alıyor. Siyaset gülünç veya ciddi, yeni olaylara gebe! SABRİ IRMAK'ı . kaybettik. TÜRKBÜKÜLÜ DOSTLARI AKBULUT D A GİTMEYEBİLECEĞİNİ SÖYLEDİ lurk iriınu dugüın olclıı Başbakan Akbulut, Özal'la görüşmeden (Türk Günü'ne katılıp katılmama konusunda) kesin karar vermeyeceğini söyledi. Daha önce Cumhurbaşkanı Özal New York'a gitrnekten vazgeçtiğini açıklamıştı. Milletvekillerinin gidip gitmeyeceğiise henüzbelli değil. ANKAKA (Cumhuriyet Bürosu) New York'ta 25 mayısta yapılacak Türk Günü ile ilgili hazırhklar altüst oldu. Cumhurbaşkanı Özal'ın Türk Günü'ne gitmekten vazgeçmesinin gerisinde bazı ihbarların bulunduğu belirtildi. Başbakan Yıldınm Akbulut da törene gitmeyebileceğini bildirdi. Akbulut dün Erzurum'da gazetecilerin ABD'ye gidip gitmeyeceği yolundaki sorularına "Daha karar vermedim. Bakalım, Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşelim. Programın gereği nedir" dedi. "Milletvekili arkadaşlanmızdan bir grup gidebilir" diye konuşan Akbulut, Erzincan'da Araştırma Hastanesinin temel a t m a töreninde PTT'nin kurduğu basın merkezine çağrıldı ve Özal'la 10 dakika süren bir telefon görüşmesi yaptı. Akbulut, Özal ile ABDde yapılacak Turk yürüyüşüne katılıp katümayacağı konusunu mu göruştuğünü sorun gazetecilere, "Değil, başka bir konu vardı. Onunla ilgili görüştük" dedi. Akbulut gorüşmenin içeriğini açıklamadı. Özal gezisini iptal etmesi, Akbulut'un da aym eğilimi göstermesi Amerika'daki Turk diplomatları ile TürkAmerikan Dernekleri Federasyonu yöneticilerini güç durumda bıraktı. Bu arada yürüyuş gecesi Özal onuruna verilecek ve büetleri 300 bin liraya satılan balonun da iptal edileceği bildiriliyor. Amerikalı işadamlarının katılacağı iki iş yemeği ve Özal'ın bu yemeklerdeki konuşmalan da programdan çıkarıldı. New York eyaletinin merkezi Albany'deki eyalet üniversitesince verilecek "fahri doktorluk" unvanı ile ilgili ödül töreni de Özal'ın bir başka gelişine ertelendi. Buna karşılık üniversite Güney Kıbrıs Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu'ya aynı ödülü önümuzdeki gunlerde bir törenle verecek. kilileri, gerek Albany'deki torende ve gerek Türk Günu yürüyüşünde Özal'ın "yaşamına" yönelik .bazı ihbarlar yapıidığını Türk diplomatlarına ilettiler. Özal'ın gezisinin iptalinde bu ihbarların etkili olduğu bildiriliyor. Türk Silahh Kuvvetler Bandosu'nun yürüyüşü de program1 dan çıkanhyor. Aynca Türkiye den gidecek çocuk korosunun yürüyüşte etkinlik yaratmayacağı ve Coşkun Sabah'ın da Ozallar gelmediği için New York'a gelmesine gerek görülmedig belirtiliyor. 80 ANAP'Iı milletvekili ve eşlerinin, parti içinden gelen tepki sonucu "tasarruf" ve "güvenlik" gerekçeleriyle kısıtlamaya uğrayacak. Bu arada geceliği 6 bin dolar olan bazı otellerdeki oda rezervasyonları da New York eyalet güvenlik yet iptal edjldi. I SAYIN VATANDAŞLARIMIZ SAYIN BAYİLERİMİZ 8.5.1991 Çarşamba gününden itibaren, üzerinde yazılı eti Antık eser davası • LEFKOŞA (Cumhuriyet) Güneş Gazetesi eski Yayın Yönetmeni Metin Münir, evine yapılan baskmda ele geçirilen 44 parça antik eser nedeniyle yargüandığı davada beraat etti. Metin Münir'in Girne yakınlanndaki evinde ele geçirilen antik eserlerle ilgili davaya dün Girne Ağîr Ceza Mahkemesi'nde bakıldı. 3 gün önce gözaltına ahnarak karakolda tutulan Münir'fn de katıldığı duruşmada savcı, ele geçirilen eserlerin bir kiliseden çalındığım söyledi. Mahkeme heyeti kararmda, eserlerin müzeye iadesini ve Münir'in beraatini kararlaştırdı. Bu arada işadamı Asil Nadir'in, Ortam Gazetesi aleyhine açtığı tazminat davasından vazgeçtiği belirtildi. ket fiyatlarına bağlı kalınmaksızın ithal sigara parekende satış fiyatları aşağıda gösterildiği şekilde yeniden belirlenmiştir. Marlboro 100'S, Marlboro Lights, Parliament 100'S, Camel 100'S, Camel K/S, Camel Lights, Salem 100'S, Barclay 100'S, Kent 100'S, Silkcut 100'S, Silkcut K/S, Cartier, Dunhill İnt., Peter Stuyvesant sigaraları PAKETİ 6.500.TL. üzerinden, Rothmans İnt., Rothmans K/S, J. Player Special, H.B. 100'S, Erntre 23 sigaraları PAKETİ 5.800. TL.. üzerinden, Samsun 216, Samsun Gold, Samsun Lights, Hanımeli K/S, Hanımeli 100'S, Senator 100'S sigaraları PAKETİ 5.000. TL. üzerinden, Satılacaktır. Bunlar dışında kalan tüm yerli ve diğer yabancı mamüller eskiden olduğu gibi etiket fiyatlarından satılmasına devam edilecektir. Saygılarımızla. TBKP dosyası yeniden açılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBKP Genel Başkanı Nihat Sargın ve Genel Sekreteri Haydar Kutlu'nun yargılandığı 16 sanıklı davada karar, 10 haziran tarihinde açıklanacak. Ankara DGM, dünkü duruşmada, yürürlükten kalkan maddeler dışında Kutlu ve Sargm'ın yargılandıklan TCK'nın 158, 159 ve 312. maddelerini göz önüne alarak "Çeşitli dergilerde yayımlanan beyanlar için karar vermek üzere" dava dosyasının yeniden incelenmesini kanın TBKP ile ilgili olarak TCK'nın 141. maddesine aykıDuruşmada, DGM Savcısı nhk ve idam isteğiyle açılmış olOsman Turhan, Haydar Kuthı' duğunu anımsatarak, "3713 sanun 'Atılım' dergisinde yayımyılı yasa, 23. maddesiyle, lanan beyanlannda TCK'nın 312, Sargın'm ÇarkBaşak' TCK'nın 140,141,142. maddedergisinde yayımlanan beyanla ler kalktı. Sanıklann yargılannyla TCK'nın 312/2. maddesi dıkları TCK'nın 158, 159 ve ne muhalefet ettiklerini belirte 312. maddelerden açdan davarek sözü edilen dergilerdeki be lar, diğer maddelere refakatçı yan ve yazılarm okunarak sa olarak katılıp açdan davalardır. nıkların diyeceklerinin sorulma158, 159 ve 312. maddeler sını istedi. 141'in unsuru sayılmış ve öyle Avukat Erşen Şansal, dava yer almıştır" dedi. Yürürlükten rarlaştırdı. kalkan TCK'nın 140, 141 ve 142. maddenin dışındaki maddelerin DGM'nin yargı alanına girmediğini belirten Şansal, TCK'mn "158 ve 159. maddelerden açılan davalara ağır ceza hâkimlikleri bakar. Bu durum TCK'mn 312. maddesi için de geçerlidir. Mahkeme, bu nedenle TCK'nm 312. maddesinden açılan davayı da ağır ceza mahkemelere göndermeli. DGM, bu maddelerden görevsizlik karan vermeli" diye konuştu. ]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle