Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
uumhuriyet tTALYA Basın savaşı beraberlîkle sonuçlandı Sahıbı Cumhunyet Matbaacılık ve Gantccılık Türk Anonım >ııkciı «tdına Nıdlr Nırfl 0 Genel Yayın MüdürU Hısan O m i l , Mllesscsc Muduru Kmlnt U^akJıgll, Va/ı Işlcrı Müdüru Okay (.orwnı*n. 0 Haber Mcrkt/ı Müduru Yalfin Baycr, Sayfa Du/cnı Yoııeiıııcnı Alf Acar 0 Temsıkıler ANKARA Ahmti Tan, İZMİR Hihmct («tinkaya, AÜANA (,clln \lgenoglu l s r'nlılıka ( clal Ha»l*ngif, l)ı> Habcrler I mun B.kı, Ckunumi Ce»t'* larhaa. I* SendıU $MkrM KctnKt, kulıur ( r l a l l ı l t r , Kıarıbul HıttMrtkrı Kcmal Kuçuk. Ljmm <.cncs> yylan. \urı Habcrlen Necdcı Dutın. Spor Dftm*mam AbdNlkıdJr VHctlman, l)m Va/ılar Ktrtm (,•!.,k»n, Aratmmd >«hin Alpa>. tJu/clıme Abd»llıh Vutct 0 Koordıııaıflr Akmvl Korulun 0 Mıılı Ijleı trulLrkul 0 Muhj^hc Hulrnl \tmtı 0 Butıc PUnUnu *«VKİ Oımanbeteoftltı f Reklam A m Tornn 0 Lh YayınUr Hulyı Akyol 0 Idarc Hu**in Otlrar 0 Ijktmc Öndcr Vrlik 0 Hılgı |>lem %ait !«•! 0 Pertonct Stvgl Botiancıo|Ju •ulu Batkan N*Hr Nadl Oklı; AkİMİ, V«Kı« Baytf, H M M Ccnml. Hikm«ı (.rllikay* OU> <.one«*Jıı, l |ur Mtımtu, llhan Selçuk, All Slrnıen, Ahm*l Tan Ha\an vr iavun ( umhunyei Matbaaulik ve (jszctecılık T A Ş Türkocaflı Cad 39/41 Ca|alo|lu 34314 Kl I'K Z4ft Umnbul 7d <12 05 05 (20 hat>. Telcn 22246, hax ( 0 « 6 60 72 0 Bunıiar Ankara /ıya Gokdlp Hlv Inkılsp S No 19/4. ftl 13J II 41 47. Icl» 42344, Pax (4) 133 m f,S 0 \ım\t H /ıya »|v 1352 S 2/3, Tcl I) 12 10 TCICK 52159, Kıx (51) 19 33 tiÛ 0 Adana Inön» Catl 119 S No I Kaı I. Tel 19 37 52 (4 haü, ktcx 62155, ha* (71) 19 25 70 TAKVIM: I MAYIS Imsak: 4.17 5.56 öğle: 13.06 tkindi: 16.56 Akşam: 20.06 Yatsı: 21.38 Ünlü öykü ustası, 50yıl önceşehrin güzelliğini yitirdiğine inanıyordu Sait Faik'in Istanbulu Ne surların içindeki ne de dışındaki İstanbul, artık Sait Faik'in öykülerinde yaşayan istanbul. Değişim; adaları, onun çok sevdiği Burgazadası'nı da etkiledi. Sait Faik'in çok sevdiği balıkçıların 'kocaman kayıklan kocaman bir şehre durmadan balık' götüremiyorlar artık. öyküde artık sadece eski fotoğraflarda görebileceğimiz o eski Beyazıt Meydam'ndaki fıskiyeli havuzu buluruz. Anlatıcı, havuz karşısında bir bankta oturmuş, sevgilisini beklemektedir. Bu arada dış dünyayla ilgili saptamalara tanık oluruz. Üniversitenin kapısının üstündeki saatin 12 olduğunu, tramvayın herhalde BeşiktaşFatih tramvayı olacak havuzun az ötesinden "gıcırdayarak" geçtiğini, kenti, kentin gerçekliğini kendi düşgücünde yeniden kurar. Beklediği, ama gelmeycn sevgilisini düşleyerek kurduğu "kurmaca" bir kenttir bu. Yazar bu kentin sokaklannda, gerçeklikle düşün kesiştiği yerde, kederi, "hüzün"ü, sevinci yaşar. Sait Faik'in Yüksekkaldırım adlı öyküsü, okuru lstanbul'un artık yitirilmiş başka bir özelliğinden o zamanlar yararlanamayanlann, paraları olmadığı için "plajlarda mavi suların içine gömülemeyenlerin" gittiği ve o tarihte adeta bir panayır görünümünü taşıyan Yüksekkaldırım'a götürür. Buz gibi gazozların 7.5 kuruşa içildiği, Münir Nurettin, Tino Rossi, Safiye Ayla'nın, Bing Crosby'nin gramofondan yükselen seslerinin kulakları çınlattığı, ada tavşanlarının niyet çektiği, pırıl pırıl bir çinko küvet içinde Marika adlı fokbalığının gösteriler yaptığı bir halk eğlence yeridir Yüksekkaldırım. "Memleketin en saf insanlannın" toplandığı bu yerde nasıl aldatıldıklarını, saf görünümlü kızların içtenmiş izlenimini vercn bakışlarla sadakat, "vefa" vaat eden gülümsemeleriyle müşterileri nasıl kandırdıklarını gözlemleyen anlatıcı, insan onuruyla bağdaşmayan bu aldatmacaya üzülür, ama "ekmek parası" için o oyunu oynayanlara kızamaz. Hep çaresizlerin, yoksulların, köşeye sıkıştırılmışların yanında olan Sait Faik'in benliğinin ve öykülerinin derin yapısının en önemli öğelerindcn biri olan "hüzün"ün dışavurumunu bu öyküde izleriz. Sur Dışında adlı öykü de öbürleri gibi, artık geçmişte kalan bir lstanbul'un izlerini taşır. Yaz sıcağında kentin içinde "aparlmanlann, ağaçsızlığın ve dostluğun cehennemini" yaşayan anlatıcı, surların dışına çıkar çıkmaz doğanın içinde bulur kendini. "Burada agaçlar, yemişler, sebzeler ve hayvanlarlayız. tşte agaçlar: Ceviz, incir, dut, erik, çitlenbik.. Işte kabak, hıyar, mısır, ayçiçeği... tşte kara, sarı, kırmızı, yaglı, arık, bcreketli toprak." Bir zamanlar İstanbul surlarının hemen dışında başlayan bu doğada, anlatıcı kentteki dostluklardan, aşklardan, yanılgılardan uzaklaşıp "kendinden kurtulmanın" mutluluğunu yaşar. Ne surların içindeki ne de dışındaki tstanbul artık Sait Faikin öykülerinde yaşayan tstanbul değildir. Değişim, Adaları da onun çok sevdiği ve sık sık öykülediği Burgazada'sını da etkilemiştir. Stelyanos Hrisopulos Gemisi adlı öyküde, adanın eskiden hiç ev olmadığı söylenen "kocayemis ağaçlarının çamlarla birleştigi lodos tarafında" artık evler var. Sait Faik'in çok sevdiği balıkçılann "kocaman kayıklan kocaman bir şehre durmadan balık" götüremiyorlar. Oltaları da "pırıl pırıl, eleğimsagma pullarıyla signarit babalar" koparmıyor artık. Doğadaki ve toplumdaki değişimleri Sait Faik'in daha 40 yıl önceleri fark ettiğini, bu değişimi bazen örtük, bazen de açık bir biçimde dile getirdiğini görüyo~"7. Burgaz'ın tenha bir kır kahve. büyük bir olasılıkla Aya ''da oturan ve öykülerir )irini yazmakta olan anla danın sonbahar sessizliğin ı "uçak homurtulan" ve ı sesleri"ni duyar. Gerçi ı bu sesleri daha tyıceler vmuştur. Ama Sait Faik'i. k öyküsür ' olduğu gib Ide de tıcı gerçeklit ;igerçeklikle ka algılanan gen gerçekliğin ke. "yazıyı yazarken nıe sırasında varıı adaya bu zamanlar dı. Cıvıl cıvıl öter. küme bir agaçtan c narlardı." Sonbahard isketeleri, floryaları t ya da 200 gramı aşmü leri için ökse kurarak y. yanların, çimenleri sökem doğanın bütünlüğünü nasıl delediğini ve bunun ileride, son raki kuşaklar için ne büyük tehlikeler oluşturacağını görür. Sait Faik'in büyük bir anlam gücüllüğü içeren öykülerinde yoruma açık pek çok alanın yanı başında lstanbul'un 1954 öncesi yıllarının canlı yaşaınıyla olduğu kadar yazarın düşgücüyle de bütünleşerek topografik haritasını, o eski görünümünü bulmak da mümkün. Sait Faik'in Havuz Başı adı nı taşıyan öyküsü, bu görünumün somutlaştığı öykülerden biri. karşısındaki caminin Beyazıt Camisi olduğunu, "solda ileride" Ayasofya'nın bulunduğunu, Beyazıt'tan Taksim'e tramvayla gidildiğini, Tünel'in o tarihte bir süre için kapalı olduğunu öğreniriz. Ancak okura sunulan bu nirengi noktaları Sait Faik'in öyküsünde kendi başlarına gerçekliği, daha doğrusu anlatıcının yaşadığı gerçekliği dile getirecek nitelikte değillerdir. Anlatıcı bu Prof. Derman EACE Başkanı • Haber Merkezi Avrupa Kanser Eğitimi Birliği'nin (EACE) 4. bilimscl toplantısı bu yıl Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde yapıldı. Sanatçılar Aydın Büke ve Nurser Ugan'ın resitaliyle karşılanan konuklara Pera Palas Oteli'ndeki kongre yemeği sırasında Hazal Selçuk ve Timur Selçuk kısa bir konser verdi. EACE başkan adayı olan bu yılki organizasyon komitesi başkanı Prof. Uğur Derman, program başarısının da etkisiyle ittifakla EACE dönem başkanı seçildi. ŞÂRÂ SAYIN Tüm insanların olduğu gibi, yazarların da yaşam öykuleri kendi yaşamlanyla sınırlıdır, do ğuşlarıyla başlayıp öliımleriyle sona erer. Oysa oluşturdukları Çizme'nin iki büyük basın devi arasmda 16 öykülerin yaşamı hiç de öyle deaydır süren çekişme imzalanan anlaşmayla ğildir. Onlar her okurla yeniden sona erdi. Taraflar yerel ve ulusal basın canlanır, yeniden hayat kazanırlar. Sait Faik'in öykuleri de öyorganlarıyla TV kanalları ve yayıncılık le. Türk yazın geleneğinde sektörünü aralarında paylaştılar. önemli bir yeri olan ilk öykü uslünmüştü. Bu devlerden birinin talarından Sait Faik'in öyküleNİLGÜN CERRAHOĞLU diğeri üzerinde galip gelmesi rine okurlar ister özdeşleşerek ROMA Basın kralı Silvio halinde, siyasi iktidar ve sana ister çözümleyerek yaklaşsınlar, Berlusconi ve Olivetti impara yi çevrelerinden zaten kör to her yeni okuma sürecinde öykütorluğunun bilgisayar kralı pal bağımsızlığını koruyabilen nün başka bir yanını bulgularCarlo de Benedetti arasında 16 İtalyan yazıiı basını da kendi lar, kurmaca evren her seferinaydır sürmekte olan mücadeic sini "dördiincü giiç" yapan ko de kendini başka düzlemlerde açımsar okura. önceki gece imzalanan bir an numunu tamamen yitirecekti. laşmayla sona erdi. Bir buçuk 16 ay boyunca çözülemeyen yıldır ltalya'nın en etkin basın bu kıyasıya bilek güreşi, nihaorganlarını denetimleri altına yet ortaya Hıristiyan Demokalmak için kıyasıya bir müca rat Başbakan Andreotti'nin sidele veren iki "dev" arasında yasi ağırlığını koymasıyla halki savaş beraberlikle sonuçlan İedilebildi. Yazılı basının ne dı. İtalyan kamuoyu ve basın sosyalist lider Bettino Cnui'nin mensuplarının ilgi ve kaygıyla adamı olan Berlusconi'nin ne izlediği uzun mücadelenin so de kendi partisi Hıristiyan Dena ermesinde Başbakan Giulio mokratlar'a sempatik bakmaAndreotti'nin arabuluculuğu yan Benedetti'nin elinde kaletkin oldu. masını isteyen Andreotti, araltalya'nın en tanınmış ya ya Giuseppc Ciarrapico adlı bir yınevlerinden "Mondadori" hakem ycrleştirdi. Ûnlü bir işagrubu, "Manzoni" rcklam şir damı ve ttalyan Başbakam'nın keti, en çok satan haftalık ak başdanışmanlarından biri olan tüalite dergileri "Espresso", Ciarrapico, iki tarafla yaptığı "Panorama" ve "Epoca" ile uzun görüşmelerden sonra İtalülkenin en etkin gazetesi yan yazılı basınını iki işadamı Repubblica" için gerçek bir arasında paylaştırdı. "monopol" oyununa girişen Böylece İtalyan siyasi yaşaiki imparator, neticede bu bü ınında ilk kez iki büyük işadayük yayın organlarını paylaştı. mı arasındaki "monopol" muGerçek aktörlerin oynadığı bu cadelesi siyasi iktidarın aracılığı canlı "monopol" oyunu çekiş ile çözümienmiş oldu. mesinden (günlük toplam tirajİtalyan kamuoyunun nefesilan 600.000'i bulan) küçük yerel gazeteler bile uzak kalama ni tutarak izlediği çekişmenin sonucu, pazartesiyi salıya bağ dılar. layan geceyarısı Milano'nun "Monopol" oyununu, ltal "Palace" Oteli'nde iki dev araya'nın en hırslı sanayicilerindcn sında merakla beklenen anlaşbiri olarak tanınan Carlo de manın imzalanmasıyla belirlcnBenedetti başlattı. Artık "sade di. Birbirleriyle karşılaşmamak ce sanayici" olmakla yetinme için söz konusu anlaşmayı yip basını kontrol etmek ve "faks'Ma imzalayan ltalya'nın böylece ltalya'nın "en giiçlü sanayi imparatorları, yazılı baadamı" olmak sevdasına düşen sını şöyle bölüştü: Olivetti de Benedetti, karşısında bu imparatoru de Benedetti tirajı alana kendisinden önce el atmış 800.000 civarında oynayan ve dişli rakip Silvio Berlusconi'yi "en çok arzulanan gazete", buldu. ltalya'nın "Citizen Ka Repubblica'yı aldı. De Benene"i (Yurttaş Kane) olarak anı detti ayrıca bugünden itibaren lan Berlusconi, ülkenin irili 15 yerel gazete, haftalık etkin ufaklı tüm kayda değer televiz haber dergisi "Espresso" yon kanallarına sahip olduğu (600.000 kopya) ile gibi Fransız ve lspanyol özel te "Manzoni'' reklam imparatorlevizyon piyasasına da girmiş luğunun yarısını kontrol etmeti. Berlusconi'nin bundan son ye başladı. raki kaprisi, Çizme'nin en saygın ve etkin yazılı basın organÜlkenin en önemli tüm özel larına da sahip olmaktı. TV kanallannı zaten elinde buKamuoyuna ise iş dünyası lunduran Berlusconi ise aralanın iki büyük "devi" arasında rında haftalık "Panorama"nın ki bu hırs yarışmasını endişe ile (yarım milyon kopya) da buseyretmek kalıyordu. Televiz lunduğu 20'ye yakın yayın oryon zaten Berlusconi ile siyasi ganı ve haftalık kadın dergisi partilerin arasında paylaşılan "Grazia" ile "Mondadori" ya devlet televizyonu arasında bö yınevinin tamamını aldı. Aşçılar yan^acak • İZMİR (ANKA) Tlıristik işletme ve ünlü restoranların aşçıları, aşçılık konusunda uzman 1 1 kişiden oluşan jürinin huzurunda 3 mayıs cuma akşamı lzmir'de yarışacaklar. izmir Bölge TUrizm Müdiresi NilgUn Güntay'ın verdiği bilgiye göre aşçılar yarışması Balçova Termal tesislerinden Büyük Efes Oteli'ne alındı. löto'nun otomobili • ANKARA (AA) Spor Toto'nun kadınlar için düzenlediği çekilişin armağanı otomobil, Mardin Kızıltepe Esenli köyünden 64 yaşındaki Asiye Çeper'e çıktı. SporToto leşkilat MUdürlüğü tarafından 3132 ve 33. haftalarda tam kolon oynayanlar için düzenlenen otomobil çekilişi dün Ankara'da Spor Toto Tbşkilat Müdürlüğü'nde noter huzurunda yapıldı. Spor Toto Teşkilat Müdürü Yücel Seçkiner, çekilişin büyük ilgi gördüğUnü belirterek "Bu tip cekilişleri devam ettireceğiz" dedi. Kalkan avı yasağı • TRABZON(AA) Karasularımızda kalkan' bahğının av yasağı yarın başlıyor. Ureme mevsimi dolayısıyla bugün bütün karasularımızda başlayacak av yasağı, 1 temmuza kadar devam edecek. Bu süre içinde kalkan bahğının her türlü av vasıtasıyla avlanmaM yasaklanıyor. Avın serbest bırakıldığı dönemlerde de 36 santimetreden küçük olan balıkların avlanmasına izin verilmiyor. Sınav ayları Mayısın ilk hafta sonu 4 mayısta devlet parasız yatılı ve bursluluk ara sınavları ile başlayacak sınav maratonu, haziran boyunca sürecek. 16 haziranda üniversite yerleştirme sınavı yapılacak. ANKARA (AA) Mayıs ve haziran aylarında, öğrenciler hafta sonlarını sınavla geçirecekler. Mayıs ayının ilk hafta sonu 4 mayısta devlet parasız yatılı ve bursluluk ara sınıfları, 5 mayısta da ortaokul sonu sınavları yapılacak. Parasız yatılı ve bursluluk ara sınıflar sınavı sonuçları 5, ortaokul son sınıflar sınavı sonuçları da 19 temmuzda belli olacak. 26 mayıs pazar günü Anadolu liseleri sınavı, öğleden sonra fen liseleri sınavı yapılacak. Anadolu öğretmen liseleri sınavı 9 haziran pazar gunü gerçekleştirilecek. 9 haziranda yapılacak Anadolu öğretmen liseleri sınavı da fen liselerinin yapıldığı iller ve Lefkoşa'da gerçekleştirilecek. Anadolu öğretmen liseleri sınavının sonuçları 1 ağustosta açıklanacak. 47 Anadolu öğretmen lisesine önümüzdeki öğretim yılında 3 bin 744 öğrenci alınacak. Haziran ayında öğrencilerin gireceği son sınav ise 16 haziranda yapılacak üniversite yerleştirme sınavı olacak. 47 il merkezi ve Lefkoşa'da yapılacak sınava 780 bin 329 aday katılacak. ÖYS sonuçları ağustos ayının ilk yarısında açıklanacak. öğrenci Seçme ve Yerleştirme birinci basamak sınavı sonuçları S mayıs pazar günü basına açıklanacak. 6 mayıs pazartesi günü gazetelerde yer alacak. öte yandan ANKA'nın haberine göre YÖK taragından hazırlanan "Vakıflarca kunılacak yiiksekögretitn kurumlarına üniversite adı verilmesi esaslarına ilişkin yonetmellk" Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. SAİT FAİK UYARMIŞTI Sait Faik, 19S2'de okurlarını uyarmıştı: "Bizim için degil, ama çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve ycşilleri çok gordük. Sizin için kötu olacak. Benden hikflyesi". Model uçak şampiyonası • ADANA (AA) Türk Hava Kurumu (THK) Adana şubesince düzenlenen bölgesel model uçak şampiyonası Adana'da yapıldı. Adana, tçel, Hatay ve Muğla bölgelerinden 24'ü bayan 67 kişinin katıldığı bölgesel model uçak yarışması (Al, A2) bireysel ve takım, FİB bireysel ve takım kategorilerinde yapıldı. Al kategorisi genel klasman bireysel yarışmasında Şehit Yarbay tlhan Akgün Ortaokulu'ndan Gökçen ^e '<\ ' 1 v or'v Ayla Kutlu, Sait Faik'in yaşamında çok önemli yeri olduğunu söylüyor 'Ortak yanımız, insan sevgisi' Bu yılki Sait Faik ANKARA "Sen de Gitme Hikâye Armağanı'nı Triyandafilis" adlı kitabıyla bu kazanan yazar Ayla yılki Sait Faik Hikâye Armağa Kutlu, "Ben nı'nı kazanan yazar Ayla Kutlu, kadınların figüran kendisini çok etkileyen bu yazar adına vcrilen ödülü almaktaıı olarak kabullenildiği onur duyduğunu belirterek "Or bir dönemde edebiyat tak yanımız, insan sevgisi" dı yaşamına girdim. yor. ödülü kazandığını Cumhuri Oysa kadınların, en yet muhabirinden öğrenen Kut basit bir olay lu, heyecanını "Sen de Gitme karşısında bile en az Triyandafilis, ödıil alacak kitaplı. Kitabıma güvenim vardı, ama erkekler kadar insan bunun kanıtlanması çok ho> olduğunu gördüm... doğrusu" diyerek dile getiriyor. Belki kadınlara daha Kutlu, kitabına olan bu güveniyakın bakabiliyorum. Büyütecinı kadın nin nedenlerini ise şöyle açıklıüstünde daha çok duruyor belki" diyor. yor: GÜNSELt ÖNAL "Bir defa, öykülerin, masalsı havasına karsı ulkemin insanını, ülkemin kadınını anlattığını biliyorum. Bu kadınları yürekten duyarak anlattım. Dil konıısunda da benim her zaman büyuk güvenim vardır. Kitabımın birlakım gelenekleri anlatacak bir dil yapısı da var diye düşünüyorum. GUven duymamın uçüncü nedeni ise kitabımda insanları anlattığım kanısındayım. Ben öykü denilince, konusu, basısonu olan ve insanı anlatan bir şeyleri anlıyorum. Sanıyorum, bu öykülerin hepsinde bu da vardı. Bir de tabii, doganın olağanüstu elkisi." Kutlu, kitabın ödül almasına sevinnıesindeki çok önemli bir nedenin de, başından sonuna kadar bütün öykülerinde savaş karşıtı bir tutum ve insan sevgisi olması olduğunu söylüyor. Kutlu, "Şu dönemde buna büyük gereksinme olduguna da inanıyurum. Bütün bunları bilinçli olarak, 'şu da olsun' diye söylemedim kıışkusuz. Bu, otomatik oldu, ama oldu" diye konuşuyoı. Kutlu, kitabındaki yoğun duygu yüküyle ilgili olarak da, "Sanki duygulu olmamak bir marifetmiş gibi sogıık, uzak tavrı yeğleyen bir edebiyala doğ* ru gidiş var bazı kitaplarda. Oysa ben, sanatın en başta insanın duygularını, özellikle de güzellik ve kendine güven duygusunu geliştirmesi gerektigi kanısındayım" diyor. Kutlu, kitabııım kadın öykülerinden oluşmasının bilinçli bir karardan kaynaklanmadığını söylüyor: tabii. Onları da yazacagım, çok notlarım var bu konuda." Büyütecim kadın üstünde Kutlu, lskenderun'un doğasının ve ikliminin belirleyici olduğu kitabında kadın ağırlıklı öykülerin yer alması konusunda da "Belki kadınlara daha yakın bakabiliyorum. Büyütecinı kadın üstünde daha çok duruyor belki. Kadın üstüne daha çok derinleşiyor da olabilirim" karşılığını veriyor. Kutlu, Sait Faik'in ve adına verilen ödülün kendisi için anlamını da şöyle anlatıyor: "Benim yasamımda bir Sait Faik, bir de Panait İstrati'nin çok önemli yeri var. Bu iki yazarı okumaktan hiç bıkmıyorum. Bu iki insan, her okuyuşumda bana hep yeni şeyler veriyorlar. Sait Faik Ödülü'nü almaktan buyük mutluluk duyııyorum. Çünkü Sait Faik ile bir ortak yanımız da var. Onda da çok büyük bir insan sevgisi vardır. Bir de, azınlıkların bizim yaşamımızın vazgeçilmez yanı oldugu onda da var. Çok sıcak yaklaşır onlara. Sanıyorum seçici kurul bunu da dikkate almıştır. Sait Faik, pek çok öyküsünü ezbere okumasam da, ezbere söyleyebilecegim bir yazar. Sait Faik, o zamanlar bile güzelliğini yitirdiğine inandığı "pis", "çamurlu" bulduğu lstanbul'un, doğaya bilinçsiz yakla"Ben bir sanat yapıtında, önşım nedeniyle kıış seslerinden ve ceden ayarlanmıs şeylere karşıyeşillikten daha da yoksunlaşayım. Ama şu olmuş olabilir: cağını bilirmişçesine, daha 1952 Ben, kadınların figüran olarak yılında görsel imgelerin yoğunkabullenildiği bir dönemde edelaştırdığı bir dillc okurlarını, biyat yaşamına girdim. Oysa kadostlarını uyarır: "Dünya degidınların, en basit bir olay karşışiyor dostlarım. Gunün birinde sında bile en a? erkekler kadar gökyüzünde güz mevsiminde arinsan olduğunu gördüm. Karşı tık esmer lekeler goremeyecekçıkmadıgı durumlarda bile çok siniz. Günün birinde yol kenarinsanca tavırlar sergilediklerini larında, toprak anamızın koyu de yakından biliyorum. Belki yeşil saçlarını da göremeyecekonları daha iyi anladıgım için siniz. Bizim için degil, ama çoböyle bir öyküler toplamı yapcuklar sizin için kötü olacak. Biz mış olabilirim. Kitabın niteligikuşları ve yeşillikleri çok görni kadın öykülerinden çok, Fsdiık. Sizin için kötü olacak. kenderun iklimi ve doğası agırlıklı öyküler gibi göruyoruın. Beni çok etkileyen bir yazar. Bu Benden hikâyesi." Bunu bilinçli yaptım. Ama İs ödülü almaktan onur duyuyo"Hikâye"nin gerçekliğin arkenderun'dan çıkan öyküler ge rum. Bu ödül, hem yıllardır ya dından değil, önünden gidebilenellikle kadın ağırlıklı oldu. Er şayan hem de çok sevdiğinı bir ceğinin bir kanıtı değil mi Sait kek ağırlıklı olmaz mıydı? Olur insanın adına gelen bir odul." Faik'in bu "hikâye"si? 1 bL • KOPK . Körfez savaşı sıiao. .«. uzun bir sure Bağdat'taki tek Batılı gazeteci olarak görev yapan CNN muhabiri Peter Arnctt, bir ödül daha aldı. Arnett'a, Danimarka'da Victor Andreasen adlı gazeteci adına konan "Victor" ödulü verildi. ödül, 3 bin dolar para ve Victoı Andreasen'in doğum yeri Jutland kcntinde iki gün tatili içeriyor. Arnett, ödülü almak için gittiği Kopcnhag'da yaptığı konuşmada, "savaşın bıtmesınden beri hiçbir gün tatil yapamamaktan" yakındı.