Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sah bı Cumhun>et Matbaanlık ve Gazeiccılık Turk \nonım Şırketı adına I» Poiuıta
Nadır Nftdı % Genel >a\m Muduru H u u Cemal, Muessese Muduru Uunbut Ha^ic-
Entnt l şıkhgıl. lazı İşlerı Muduru Ok» GoarnaB. # Habcr Merkezi Du, w,ıa
r Kcn
Muduru ^alpn Bayer Savfa Duzenı Yonetmenı Alı Acaf 0 Temsıititer h)cr tnt trkmt {
Abmc« T«ı. IZMİR Hıkneı Çetınkays, ADAN\ Çeüa \ıg«oglıı Hdyı Ak«oi 0
Oi Habttkr Lıtaa paicı. Ekonoını C™»u Taıaaa. Is Sadıu ŞaLna tlHck Kulıur Cetal l s
bmıl KapU, Efcıtım Gcaca) Şaylaa. >un Hâberteri NKKI Dotıa,
s
P^
r
Damşmanı *MkJkulır ^a
a Çahtkaa, Mayırma Şabu Alpay Duzelıme AMaaafe >um 0 kooraırutor \aawl k«nıhu £ Mah
MuhaMbc lataal taMr 0 But,e PtanUma S**lı OıauaİMK^Ia % Refcİ4m V K TOTM # Ek Ya>ınlır
Idart H.sola Gam 0 tı^lmc Oafcr C<«k A Bllgı IsJcm Saıl laal # Pmond Sc^ı kaaac»tia
><jwn Aun^i, Bajkan NMMT Naaı
Okl» \kaal tılcia aa>CT. Hasaa
l«aal Hıltael ÇMialan. Okı>
CıOacasiB. ıgar Manr» İlaaa
Sriçıık U SkaKa, < U Taa
Besai ı«- KJW* Cıunnunycl Mubucılık *« Cızetecllık TA.Ş. Turkocagı Cad 39/41 C*taJO0u
Î43U l« Pk :44 Isuobul Td 512 05 05 (20 h»0 Teta- 222». F« (1) 526 60 72 £
Burvtar \akan: Zı>a GOkaip &N tnk\tap S. So 19* 4, TcL 135 11 4M~ leio 42S44 F«s. (44 113
ı< 6< 0 Uarir H Zıya Bl. 1352 S ! ). Td 13 12 30, Tdo 523» F u (51) 19 53 tD
Inonli C«J 119 S. No I tı[ I Td 19 37 52 (4 tl«l). THcı. 6215!. F««- <7l)-09 25 7$
TAKVİM: 7 MART 1991 tmsak: 4.58 Guneş: 6.22 öğle: 12.20 lkındi: 15.32 Akşam: 18.08 Yatsr 19.27
Gizmo'nun kreasyonunda si-
yata-beyaz renkler ağırlıktaydı:
(Fotoğraf: Muharrem Aydın)
Tarihle
modanın
buluşması
tstanbul Haber Servisi —
Savaşın ardından moda dun-
yası hareketlendi. Defileler
birbinni ızlemeye başladı.
Bunlardan birisi de The Mar-
mara Oteii'nde yapılan "Giz-
mo tlkbahar-Yaz 9 1 " defile-
siydi. Etek, bluz, ceket şort ve
erkek gömleklerin sunulduğu
defılede Gizmo'nun kreasyon-
larında turkuaz, mercan ton-
lan, deniz renkleriyle birhkte
daha çok siyah, beyaz renkle-
re ağırlık verdiği görüldu. Be-
gam Özbek, Esra Sıimer, Si-
bel Tan, Nicote, Esin Morelı-
oglu, Filiz Baştüzel, Burcu
Burkut, Gul Argiın ve Aylin
Arasıl'ın mankenliğinı ustlen-
diği defilede ilk kez modaya
uyarlana lznik çinilerinin de-
senleri de "tarihle modanın
bnluşması" mesajını taşıyor-
du.
Ozbek,
91kış
modasını
kışlada
tanıtacak
Özbek, 1991 sonbahar -
kış ürünlerini cuma
gecesi 'Duke of York'
kışlasında tanıtacak.
EDtP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Moda dünya-
sı ilk kez kışlada defıle izleme-
ye hazırlanıyor. Cesur ve atak
çiziın ve kesimleriyle surekli
dikkat çeken Rıfat Özbek,
1991 Sonbahar-Kış ürunlerini
cuma gecesi Londra'nın orta-
smdaki tarihi 'Duke of York'
kışlasında sunacak. Kışla, ha-
len tngiliz teritoryal ordusu-
nun merkezi.
Daha önce de bir defilesini
bir muzenin görkemli salonun-
da gerçekleştiren Rıfat özbek-
in 'kışla fikri' moda dünyasın-
da günün konusu. Körfez sava-
şı ve trlanda Cumhuriyetçi Or-
dusu (IRA) nedeniyle teror
korkusu ile Londra'ya gelme-
ye çekinen Amerikalı, Japon
ve Avrupalı alıcüann bu kadar
güvenli bir ortama hayu deme-
yecekleri umuluyor. Oysa bir-
çok tanınmış modacı, 'Lond-
ra Moda Haftaa'na katılmak-
tan son dakikada, güvenlik ne-
deniyle vazgeçmişti.
lrlanda Cumhuriyetçi Ordu-
su, 'Babalar Ordnsu' diye bi-
linen teritoryal ordu binaları-
nı öteden beri hedef ahrken
neden Özbek böyle bir tercih
yapmış? Halkla Uişkiler şirketi
Lynne Franks PR, soruya doğ-
rudan yanıt yerine, "Yer, Kör-
fez savaşı ve IRA saldınların-
dan çok önce ayarianmıştı"
demekle yetindi. Kışla komu-
tanı Tuğgeneral Peler Bowser
ise "Burası askeri bir kuruluş.
Elbette buradaki güvenlik,
başka yerlere benzemez" dedi.
Kışla, özbek'in çizim ve ta-
sanmlannı sunması için aslın-
da en uygun adreslerden.
1960-70'lerde her dükkânı ye-
ni bir moda yaratan, mini ete-
ğin icat edildiği, Twiggy, Mary
Qnant ve punkların adresi
King's Road caddesinin ilk
adımlannda yer alıyor.
Italya'dafal, büyü, astroloji, para-psikoîoji konulanna ilgi gösterenler nüfusun üçte birini oluşturuyor
Cacblar,Italya'yı zaptettiNtLGÜN CERRAHOCLU
ROMA — Refah içinde yiizen
Italyanların son zamanlarda
kendilerini büyü, fal, muska gi-
bi şeylere vurması paranın bıle
mutluluk getirmediğini ortaya
koyuyor. '80'li yıllarda Avrupa-
nın en zengin ve tuketici ülkele-
rinden biri haline gelen Italya'-
da istatistikler tüketimden baş-
ka bir doyum duşünmeyen bir
toplumun ponresini çiziyor.
Örneğin kişi başına düşen
otomobil açısından ltalya, Av-
rupa'da başı çekiyor. Bu her 100
ltalyandan 85'inın "en az" bir
araba sahibi olması anlamına
geliyor.
Italyanlar uzaktan kumandah
televizyon açısından da birinci-
liği kimseye kaptırmıyor. Ve ço-
ğu Italyanın e\'inde iki ya da üç
televizyon bulunuyor. Nihayet
Italyanlann buyuk çoğunluğu
(yuzde 70) kirada değıl kendi
evınde oturuyor.
Buna karşıbk İtalyanlar kitap
okumuyorlar -yüzde 53'unün
son bir yılda tek bir kitap oku-
madığı görülüyor- kunımlara
güvenmiyorlar ve kıliseye inan-
maya devam ediyorlar. Ama pek
çok insan arük "iç huzuru" ki-
lisede de bulamıyor.
Yapılan arastırmalar 12 mil-
yon ıtalyamn medyumlara, fal
bakanlara, muska yapanlara,
para-psikologlara ve astrologla-
ra gittiğini gösteriyor. "Yeni
Dinler Araştırma Enstitusü"nu
yöneten Massimo Introvigne bu
sayının daha da yuksek olduğu-
nu iddia ediyor ve sihir, büyu,
fal gibi işlerle meşgul olan -
îtalyanlann sayısmın ttalyan nu-
fusunun üçte biri olan- 20 mil-
yona vardığım söylüyor.
Sayılar tartışmalı olsa da çok
kısa süre içinde degişen bir top-
lumun bunalımlannı yaşayan
ttalyanlann çoğunun geleceğe
dönük endişelerini ortaçağdan
kalma yöntemlerle halletmeye
çalıştıklannı kanıtlayan pek çok
veri var ortada.
örneğin kötü göze karşı ko-
ruyan muskaların ilanlarına en
"Corriere della Senı" ve
"RepubbBca"gazetelerinin kücük
ilanlan arasında el falı ve yıldız
falı bakanlann adreslerine ve te-
lefon numaralanna da sık sık
rastlanıyor.
Italya'mn 350 civanndaki ye-
rel ve özel televizyon kanallan
cangılında ise falcılar canlı ya-
yınla izleyicilerin geleceğini oku-
yorlar. Genellikle "Samantha"
ya da "Rebeco" gibi "cadüaria"
özdeşleştirilen isimler seçen fal-
rini üç-dört dakikalık bir süre-
ye sıkıştınyor.
"Samantha"run ekranın köşe-
sinde yazan telefonu o kadar
meşgul oluyor ki, genellikle hat
düşmuyor. Canh yayında gele-
ceklerini bedava okutamayanla-
ra "2000"lerin cadısı özel kabi-
nesinde 30 bin lirete (90 bin li-
ra) "vizite" olarak bakıyor.
Bahar aylarında Roma'nın
göbeğindeki "Navona Meyda-
nı"nda mantar gibi bitiveren
ekleyen ve gerçekten 6 dil konu-
şan san saçlı Islav Çıngenesi Os-
car'm önu örneğin tıklım tıklım
oluyor. Yazları Roma'da, kışla-
n da Brezılya'daki "vudu" bu-
yücülüğunün merkezi "Bahia"-
da bir tabure ve alçak bir masa
atıyor. Üzerine albenili bir ma-
sa örtüsü açıyor ve ustüne de da-
ima yanan bir mum koyuyor.
Mum ışığının ardından göze
çarpan delici bakışlan ve çıkık
elmaak kemikleriyle Oscar, fal-
lar ve şeytan bilimleriyle uğra-
şanlar prestijli Perugia Üniver-
sitesi'nin düzenlediği bir toplan-
tıda aydınlarla bir araya gelerek
konunun tarihi gelişimini, ant-
ropolojisini ve büyünün Italya-
da yayılmasını konuştular.
İtalyan cadı ve falalan, artık meslek örgütleri
kuruyor ve her yıl bir zirve topluyorlar. Geçen
hafta Perugia kentinde yapılan "cadılar
zirvesi"nde aydınlar da yer aldı ve konunun
tarihsel gelişimini tartıştılar.
Muska da İtalyan günlük yaşamında gittikçe
daha geniş yer alan bir olgu. En ciddi
gazetelerde bile artık muska ilanlan
yayımlanıyor. Ünlü cadı ve falcılar, TV'deki
programlanndan isteyenlere şifa dağıtıyor.
ciddi gazetelerde bile rastlanabi-
liyor. "Bu ei sizi luskanctık, bed-
dua ve liim kem gözlerden
koruyacaktır" diyor örneğin
böyle bir muska ilanı ve devam
ediyor: "Kötu talihin pençesin-
de güçsiu kalma>ın. Bo>nunuz-
da taşıyacağınız bu 'koruyucu
el' sizi tüm kötü etkilerden ko-
rayacaktır. Bu eie güvenin. El ve
altın kaplama zincir 20.000 li-
ret."
cılara canh yayın sırasında tele-
fon edip adınızı ve yaşınızı söy-
luyorsunuz. Armani ceketı, sal-
kım salkım sallanan şık kupele-
ri, son moda makyajı ve kuafö-
ru ile "modern cadı" imajını
lanse eden "Samantha*
1
kocanız,
sevgiliniz ya da nışanlınızla olan
sorununuzdan çocuklarmıza, en
mahrem sağlık sorunlannıza ve
kariyerde yukselmenize ılişkin
geleceğe yönelık tüm kehanetle-
seyyar falcılar ise, aynı hizmeti
10 bin lirete veriyorlar. Güneşli
ilkbahar günlerinden guze dek
"Piazza Nayona"yı mekân edi-
nen bohem falcılar -el fah, cam
küre, astroloji gibi- çeşit çeşit
dallarda uzmanlaşıyorlar. Çoğu
önlerine "tngilizce, Fnnsızca,
Almanca konuçulur" gibi ilan-
lar asıyor.
Bunlara Jtalyancanın yaruna
Ispanyolca ve Portekizceyi de
la hiç ilgisi olmayan kişileri bile
masasına çekiyor.
Italya'da fal, sihir ve büyü yal-
nız folklorik özellik taşımıyor.
Artık örgütlenerek gerçek bir
"meskk" dah oluşturan "cadı ve
falcüar" her yıl bir zirvede bu-
luşarak sorunlannı lartışıyorlar.
Geçen hafta sonu Perugia ken-
tinde yapılan "cadılar zirvesi"n-
de bu kez aydınlar da bulundu.
Daha doğrusu falcılar ile cadı-
Kişinin içinde yatan "ben"in
ozgurlüğüne kavuşması için "bi-
lim ve dini" reddeden İtalyan ca-
dılan içinde çeşitli larikatlar ku-
ranlar var. örneğin "Racliano
Hareketi" adını alan bir tarikat,
"FJoim" adlı gizemli bir geze-
genle temas içinde olduğunu id-
dia ediyor. İlk erkek ve ilk ka-
dını laboratuvarda yaratan
"FJoinTler bu tarikata göre in-
sanoğlunun babası sayılıyor ve
"inananlan" banş ve çevreyi ko-
rumaya davet ediyorlar. "Şeyta-
nın Çocuklan" adlı bir başka ta-
rikat ise Bologna'daki 28 yaşm-
daki peygamberi Marco Dimit-
ri sayesinde mesajını iletmeye
çalışıyor. Gerçek meslegi bekçi-
lik olan Dimitri, yalnız siyah gi-
yiyor ve insanlan şeytana inan-
maya çağırıyor.
Italya'run en zengin kentlerin-
den biri olan Bologna'da 7 yıl
önce doğan bu tarikatın kanh
ayinler yaptığı da söyleniyor.
Merkezi Roma'da olan ve
"Kara Kilise" adıyla anılan bir
başka tarikatın "Papa"sı Efrem
Del Gatto ise 7000 "takipcisi"
olduğunu soylüyor.
ltalya'nın neo-realist fümler-
le tanıdığımız o Akdeniz dünya-
sı giderek çılgın bir tüketim tut-
kusu ve sahte peygamberleriyie
köksüz bir küçük Amerika'ya
dönüşüyor.
"Pilav üstü döner" kültürünün mimaride ulaştığı Osmanh-Batı sentezi (!)
Konak, apartman altında kaldıj .
DENİZ TOPALOĞLU
İstanbul'un az rastlanan mı-
mari yapılanndan bırı olan Ka-
lamış'taki 'tkiz Konak' yuz >ıl-
lık varlığmı 13 katlı bir apart-
man şeklinde tamamladı.
Ikinci grup tarihi eser kapsa-
mında koruma altına alınan
'tkiz Konak' bir inşaat fırmasın-
ca, sırtından 10 katlı apartman
yukselen yanm cephe tahta kap-
lama bir yapıya dönüştüruldu.
Kultur Bakanlığı Kultur ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Ku-
rulu, daha önceki kararlarının
aksine, yenı >"apıyı "Çevre doku-
su yeni yapılardan oluştugu" ge-
Şahıslardan bırinin müteahhı-
te devrettiğı kısım, 1974 yıhnda
yıkılmaya başlanınca, Gayri-
menkul Eserler ve Anıtlar Yük-
sek Kurulu "konak"ı koruma
altına aldı. Kurul 1974'te konak
için "Cemiyetimizin belli bir ke-
siminin belli bir suredeki sosyal
ekonomik ve kulturel sevi}
r
esinin
soraut belgelerini teşkil etmele-
ri bakımından korunması gerek-
li yapılardan olduklanndan ha-
len iist katı yıkılmış olan bina-
nın mevcul kalıntılan, eski fo-
toğraflar ve ikizinden istifade
edilerek hazırlanacak röleve ve
projesi kurulumuza getirilip
özel karar almak şartıyla 2. gnıp
İstanbul Kalamış'taki "İkiz Konak", Anıtlar
Yüksek Kurulu'nca korunan tarihi bir yapıydı.
Daha sonra konağın tarihi statüsü 4. gruba
kaydırıldı ve çevresine inşaat izni verildi.
Sonuçta ikiz konağın üstüne 13 katlı bir
gökdelen inşa edildi ve tarihi eser "himaye
altına alındı".
Kadıköy'ün imardan sorumlu Belediye
Başkan Yardımcısı Halil Sarıca, inşaat
sahibine değişiklik ruhsatı vermediklerini
belirterek dava açmak üzere konuyu
belediyenin hukuk işleri müdürlüğü ve
mimarlar odasma aktardıklarını söyledi.
GÖKDELENLt KONAK— Kalamış'taki tarihi tkiz Konak,şimdi üstüne inşa edilen 13 katlı gök-
delenin resepsiyon mudürluğü gibi kaldı. Çolakoglu inşaat yetkilüeri, sorulanmızı yanıtlamadı.
rekçesiyle dördüncu grup eser
kabul ederek onayladı. Kadıköy
Belediyesi, belediye yetkilisinın
bulunmadığı kurulun kararına
itiraz ederek dava acmaya hazır-
lamyor.
Kalamış Yat Limanı'nın kar-
şısında yer alan, art nouveau et-
kilerinin görulduğu seçmeci bır
usluba sahip "tkiz Konak" 19.
yuzyıl sonlarında Züheylızade-
ler'in iki kızı için yaptırılmış.
Tamamen aynı özelliklere sa-
hip iki ayrı evden oluşan ve Is-
tanbul'da ender rastlanan mi-
mari yapılardan biri olan
"konak" ailenin Londra'ya ta-
şınmasıyla birlikte iki ayrı şah -
sa satılmış.
olarak yeniden inşa edilebilece-
ğine" karar verdi.
Bu kararın ardından uzun su-
re kaderiyle başbaşa bırakılan
"konak;' iki sahibının de anlaş-
ması üzerine 1986'da Çolakoğ-
lu İnşaat firmasına satılır. Fir-
manın getirdiği yeni yapım pro-
jesi "yeni yapı ile konak arasın-
da üç metrelik bir zemin kori-
doru bulunması ve bu koridor
dışında binaların ayrı bir üst
katla bağlanmaması" şartıyla
onaylanır.
Projesı bu şekilde onavlandığı
halde, fırma inşaat yapmak uze-
re "konak"ı yıkma>'a başlar. Ka-
dıkoy Beledıyesı, yıkım uzerine
ınşaatı muhurleyerek ilgililerden
40 milyon lıra para cezası keser
ve suç duyurusunda bulunur. İs-
tanbul 2 numarah Kültür ve Ta-
biat Varlıklarını Koruma Baş-
kanhğı da 25 Haziran 1990'da
"İnşaatın tasdik edilen projesi-
ne aykın ve korunması gerekli
>apı niteliklerini yok yapıldıgı
için teknik sorumlusu ve mal sa-
hibi hakkında kanuni kovuştur-
ma açılması ve vapının acilen
projesine uygun hale
getirilmesi" doğrultusunda ka-
rar alır.
Butun uyanlara rağmen de-
vam eden inşaat sonucunda, te-
pesinde 10 katlı bir apartmanın
yukseldiği, eski cepheyle hiç il-
gisi bulunmayan, tahta kaplama
yanm bir cephe, ortaya çıkar.
Altında da oto galerisi açılan
tahta vapının tam ortasına da
"nazardan korunsun" diye ko-
caman bir boncuk asılır.
İnşaat tamamlanırken tstan-
bul 3 numaralı Kültür ve Tabiat
Varuklannı Koruma Kurulu, in-
şaat sahibınin değişiklik proje-
sini (teklif tadilaı projesi) onay-
layarak yapının bu halini kabul
eder. "tkiz Konak"ı 2. grup ta-
rihi eserlikten 4. grupluğa düşu-
ren 14.2.1990 tarihli kurul kara-
rı şöyle: "Koruma grubunun
çevre dokusu tamamen yeni ya-
pılardan oluştuğundan 4. grup
olarak değeıiendirilmesine, tek-
lif tadilat projesinin bu grup
şartlannda uygun bulunduğuna,
belediyesince gerekenin yapıl-
masına karar verildi."
Kadıköy'ün imardan sorum-
lu Belediye Başkan Yardımcısı
Halil Sanca, kurulun bu kara-
rına karşıhk, inşaat sahibine de-
ğişiklik ruhsatı vermediklerini
belirterek dava açmak üzere ko-
nuyu belediyenin hukuk işleri
müdurlüğu ve mimarlar odası-
na aktardıklannı söyledi. Kültür
ve Tabiat Varhklannı Koruma
Kurulu yetkilileri konuya ilişkin
sorularımızı yanıtlamaktan çe-
kinırken Çolakoğlu İnşaat fir-
ması yoneticileri de bilgi verme-
yeceklerinı soyleyerek "Ne ya-
zarsanız yazın" şeklinde görüş
belırttiler.
Ressam, müzisyen, yazan sinemacı ve ayyaştı
Serge Gainsbourg ölümünü görmüştü
SERGE GAİNSBOURG—
Kendini aristokrat bir serseri
olarak tanıtırdı.
62 yaşında Ölen Fransız 'sanatçısı' 1981
yıhnda Liberation gazetesinde yayımlanan
röportajında "90 yıhnda bir kış gecesi geberip
gideceğim" demişti.
Dış Haberler Servisi — 62 ya-
şında ölen Serge Gainsbourg,
Turkiye'de daha çok İngiliz asıUı
eşi Jane Birkin'le birlikte dol-
durduğu "Je t'airae moi non
plus" (Seni seviyorum, ben de
hiç) adlı seksi çığhklarla dolu
şarkısıyla tanınıyordu. Aslında
üç gunluk sakal bırakma uzma-
nıydı.
Aristokrat bir serseri olarak
tanıtırdı kendini. En buyuk tut-
kuları kadın ve içkiydı. Libera-
tion gazetesi pazartesı günu çıft
kapaklı olarak çıktı. Gaınsbo-
urg'a saygının bir ifadesı. Ancak
arka kapakta Serge, çunku
skandal yaratan çeşitli roportaj-
larının birınde Gainsbourg,
"Ben kadınları arkadan seve-
rim" demıştı.
Ressam, müzisyen, yazar, si-
nemacı Gainsbourg 1981 yıhn-
da Liberation gazetesinde ya-
yımlanan röportajında "90 yı-
lında bir kış gecesi geberip gide-
ceğim. Soğuk kış geceleri güzel-
dir değil mi?" demişti. Aile al-
bumunde Brigitte Bardot'yla
Juliette Greco'yla kucak kuca-
ğa çekilmiş resımleri var. Bir de
çırılçıplak, uzanmış yatağa.
Resim altında, "En onemli
cinsel fışkırma entelektüel
fışkırmadır" diyor. Çirkindı,
çirkinliğıni sempatık, hatta gu-
zel kılmasını bıldı. Gunde 4 pa-
ket filtresız Gitanes sigarası çe-
kerdı ciğerlerine. Dumanı sever-
di, Gıtanes'dan başka şeyler de
içti. Para duşkunuydu. "Çunkü
her şe> parayla. Kadınlar bile"
demişti.
Ressamhkta dadacıydı, yani
gerçeküstuculuğe meraklıydı.
Dört de film yönetmış, onlarca
filmde poz kesmiştı. Ölduğun-
de "Biıtün Paris" onun "Hıj'a-
rın teki için ağıt" adlı şarkısım
anımsayarak bıyık altından gü-
lumsedi. Cumhurbaşkanı Fran-
çois Mitterrand, "Ölumunu bu-
yük üzüntüyle oğrendim. Fran-
sızcaya ve Fransız chansonuna
olan tutkusu sayesinde önemli
bir dâhiydi" derken Brigitte
Bardot olumu konusunda, "O
bana kendisinden çok şey verdi
ve dâhi olduğunu kanıtladı"
dedi.
Gainsbourg'a cimri dedikle-
nnde basın toplantısı düzenleyip
Fransa'daki en değerli kâğıt pa-
ra olan 500 franklık bir bankno-
tu yaktı herkesin gözu önunde
purosunu tutuşturmak için...
'Leprasız bir
dünya1
• tstanbul Haber Servisi
— tlk, orta ve lise
öğrencileri arasında
düzenlenen "Cüzam"
konulu kompozisyon
yanşması ödül töreniyle,
"Leprasız Bir Dünya İçin
El Ele" kampanyasımn
üçuncü yıl töreni
Scheraton Balo Salonu'nda
yapıldı. Beymen Sutus
dergisince düzenlenen
"Ben Cüzzamı
Tanımıyorum, Görmedinı,
Yaşamadım, Peki Nasıl
Yardım Edebilirim?"
konulu kompozisyon
yanşması sonunda,
Yeşilbahar İlkokulu'ndan
Melis Umut, Özel Beyhan
Aral Lisesi orta kısmından
Dilek Akbıyık, Kabataş
Lisesi'nden Hayati Kücük
birincilik ödüllerini Statüs
Dergisi Yayın Yönetmeni
Neylan Dinler'den aldılar.
Lepra Hastanesi Bashekimi
Prof. Dr. Turkân Saylan,
son iki yılda hastalığın
tedavisi konusunda çok
önemli aşamalar
kaydedildiğini belirtti.
THYbürosu
basıldı
• ANKARA (AA) —
Norveç'in başkenti
Oslo'daki Türk Havayollan
Bürosu, bir grup bölucü
tarafından dün sabah bir
sure işgal edildi. THY
Bürosu çalışanlan,
kendilerini telefonla arayan
AA muhabirine verdikleri
bilgide, bu sabah, 20-25
kadar bölucunün büroyu
bastıklannı ve basın
mensuplarıyla görüşmek
istediklerini söylediler. THY
görevlileri, 1.5 saat süreyle
büroda kalan bölücülerin,
polis tarafından burodan
çıkanldıklarını kaydettiler.
Reuters Ajansı, bölücülerin,
Güneydoğu'daki olaylann
araştınlması için, Norveç
hükümetinin Turkiye'ye bir
parlamento heyeti
göndermesini istediklerini
bildirdi.
Fızikçi Hawking
yaralandı
• CAMBRIDGE (AA) —
Ünlü İngiliz fızik bilgini ve
"Zamanm Kısa Tarihi" adlı
popüler kitabın yazarı Prof.
Stephen Hawkbg'in bir
iracm çarpması sonucu
nafıf yaralandığı bildirüdi.
Poüs yetkilileri, Cambridge
Üniversitesi'nin
kampüsunde önceki gün
meydana gelen kazada
Hawking'in kolunun
kınldığını söyledi. "Motor
Nöron" adı verilen bir
hastalıktan dolayı felçli
vaziyette tekerlekli
sandalyede yaşamını
sürdüren ve dış dunyayla
yalnızca bir bilgisayar
sistemi aracılığıyla
iletişimini sağlayan 49
yaşındaki Stephen
Hawking, buna karşın
dünyanın sayılı
kozmologlan arasında
kabul ediliyor ve şu anda
Cambridge Üniversitesi'nin
Uygulamalı Matematik ve
Teorik Fizik Kürsüsu'nün
başkanhğını yürütüyor.
'Hayat Ağacı"
eksik
yayımlandı
• TV Servisi — TVl'de
yayımlanan "Hayat Ağacı"
dün "bilinmeyen bir neden
ile" kesildi. Okurlardan
gelen tepki üzerine
aradığımız TRT yetkilileri,
herhangi bir kesilmenin
söz konusu olmadığııu,
söylediler. Aynı yetkililer
dizinın aslında 20
dakikalık olduğunu,
TRT'nin iki bölümü birden
yayınladığım söylediler.
TRT yetkilileri dün akşam
yayımlanan bölümde söz
konusu ikinci bölumün
yayımlanmadığım, sorunun
buradan kaynaklandığını
açıkladılar. Yetkililer,
"Hayat Ağaa"nın
yayımlanmayan
bölümünün ise bugün
ekrana geleceğini
vurguladılar.
Diploma
yerine sertifîka
• tstanbul Haber Servisi
— Turk Hukukçu Kadınlar
Derneği'nce düzenlenen
"Turkiye'de Temel
öğretimin Sorunlan"
konulu panelde Türk Müli
Eğitimi'nin sorunlan
tartışıldı. Panele kaülan
MiUi Eğitim Bakanı Avni
Akyol, tartışmalı toplu
"Kuran kurslarını
bitirenlere ortaokul dengi
sertifika veribnesi
konusunun henüz tartışma
asamasında olduğunu,
belirterek "Kuran
kurslanndan yetişerek
profesör olanlar da var"
dedi.