22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sah bı Cumhun>et Matbaanlık ve Gazeiccılık Turk \nonım Şırketı adına I» Poiuıta Nadır Nftdı % Genel >a\m Muduru H u u Cemal, Muessese Muduru Uunbut Ha^ic- Entnt l şıkhgıl. lazı İşlerı Muduru Ok» GoarnaB. # Habcr Merkezi Du, w,ıa r Kcn Muduru ^alpn Bayer Savfa Duzenı Yonetmenı Alı Acaf 0 Temsıititer h)cr tnt trkmt { Abmc« T«ı. IZMİR Hıkneı Çetınkays, ADAN\ Çeüa \ıg«oglıı Hdyı Ak«oi 0 Oi Habttkr Lıtaa paicı. Ekonoını C™»u Taıaaa. Is Sadıu ŞaLna tlHck Kulıur Cetal l s bmıl KapU, Efcıtım Gcaca) Şaylaa. >un Hâberteri NKKI Dotıa, s P^ r Damşmanı *MkJkulır ^a a Çahtkaa, Mayırma Şabu Alpay Duzelıme AMaaafe >um 0 kooraırutor \aawl k«nıhu £ Mah MuhaMbc lataal taMr 0 But,e PtanUma S**lı OıauaİMK^Ia % Refcİ4m V K TOTM # Ek Ya>ınlır Idart H.sola Gam 0 tı^lmc Oafcr C<«k A Bllgı IsJcm Saıl laal # Pmond Sc^ı kaaac»tia ><jwn Aun^i, Bajkan NMMT Naaı Okl» \kaal tılcia aa>CT. Hasaa l«aal Hıltael ÇMialan. Okı> CıOacasiB. ıgar Manr» İlaaa Sriçıık U SkaKa, < U Taa Besai ı«- KJW* Cıunnunycl Mubucılık *« Cızetecllık TA.Ş. Turkocagı Cad 39/41 C*taJO0u Î43U l« Pk :44 Isuobul Td 512 05 05 (20 h»0 Teta- 222». F« (1) 526 60 72 £ Burvtar \akan: Zı>a GOkaip &N tnk\tap S. So 19* 4, TcL 135 11 4M~ leio 42S44 F«s. (44 113 ı< 6< 0 Uarir H Zıya Bl. 1352 S ! ). Td 13 12 30, Tdo 523» F u (51) 19 53 tD Inonli C«J 119 S. No I tı[ I Td 19 37 52 (4 tl«l). THcı. 6215!. F««- <7l)-09 25 7$ TAKVİM: 7 MART 1991 tmsak: 4.58 Guneş: 6.22 öğle: 12.20 lkındi: 15.32 Akşam: 18.08 Yatsr 19.27 Gizmo'nun kreasyonunda si- yata-beyaz renkler ağırlıktaydı: (Fotoğraf: Muharrem Aydın) Tarihle modanın buluşması tstanbul Haber Servisi — Savaşın ardından moda dun- yası hareketlendi. Defileler birbinni ızlemeye başladı. Bunlardan birisi de The Mar- mara Oteii'nde yapılan "Giz- mo tlkbahar-Yaz 9 1 " defile- siydi. Etek, bluz, ceket şort ve erkek gömleklerin sunulduğu defılede Gizmo'nun kreasyon- larında turkuaz, mercan ton- lan, deniz renkleriyle birhkte daha çok siyah, beyaz renkle- re ağırlık verdiği görüldu. Be- gam Özbek, Esra Sıimer, Si- bel Tan, Nicote, Esin Morelı- oglu, Filiz Baştüzel, Burcu Burkut, Gul Argiın ve Aylin Arasıl'ın mankenliğinı ustlen- diği defilede ilk kez modaya uyarlana lznik çinilerinin de- senleri de "tarihle modanın bnluşması" mesajını taşıyor- du. Ozbek, 91kış modasını kışlada tanıtacak Özbek, 1991 sonbahar - kış ürünlerini cuma gecesi 'Duke of York' kışlasında tanıtacak. EDtP EMİL ÖYMEN LONDRA — Moda dünya- sı ilk kez kışlada defıle izleme- ye hazırlanıyor. Cesur ve atak çiziın ve kesimleriyle surekli dikkat çeken Rıfat Özbek, 1991 Sonbahar-Kış ürunlerini cuma gecesi Londra'nın orta- smdaki tarihi 'Duke of York' kışlasında sunacak. Kışla, ha- len tngiliz teritoryal ordusu- nun merkezi. Daha önce de bir defilesini bir muzenin görkemli salonun- da gerçekleştiren Rıfat özbek- in 'kışla fikri' moda dünyasın- da günün konusu. Körfez sava- şı ve trlanda Cumhuriyetçi Or- dusu (IRA) nedeniyle teror korkusu ile Londra'ya gelme- ye çekinen Amerikalı, Japon ve Avrupalı alıcüann bu kadar güvenli bir ortama hayu deme- yecekleri umuluyor. Oysa bir- çok tanınmış modacı, 'Lond- ra Moda Haftaa'na katılmak- tan son dakikada, güvenlik ne- deniyle vazgeçmişti. lrlanda Cumhuriyetçi Ordu- su, 'Babalar Ordnsu' diye bi- linen teritoryal ordu binaları- nı öteden beri hedef ahrken neden Özbek böyle bir tercih yapmış? Halkla Uişkiler şirketi Lynne Franks PR, soruya doğ- rudan yanıt yerine, "Yer, Kör- fez savaşı ve IRA saldınların- dan çok önce ayarianmıştı" demekle yetindi. Kışla komu- tanı Tuğgeneral Peler Bowser ise "Burası askeri bir kuruluş. Elbette buradaki güvenlik, başka yerlere benzemez" dedi. Kışla, özbek'in çizim ve ta- sanmlannı sunması için aslın- da en uygun adreslerden. 1960-70'lerde her dükkânı ye- ni bir moda yaratan, mini ete- ğin icat edildiği, Twiggy, Mary Qnant ve punkların adresi King's Road caddesinin ilk adımlannda yer alıyor. Italya'dafal, büyü, astroloji, para-psikoîoji konulanna ilgi gösterenler nüfusun üçte birini oluşturuyor Cacblar,Italya'yı zaptettiNtLGÜN CERRAHOCLU ROMA — Refah içinde yiizen Italyanların son zamanlarda kendilerini büyü, fal, muska gi- bi şeylere vurması paranın bıle mutluluk getirmediğini ortaya koyuyor. '80'li yıllarda Avrupa- nın en zengin ve tuketici ülkele- rinden biri haline gelen Italya'- da istatistikler tüketimden baş- ka bir doyum duşünmeyen bir toplumun ponresini çiziyor. Örneğin kişi başına düşen otomobil açısından ltalya, Av- rupa'da başı çekiyor. Bu her 100 ltalyandan 85'inın "en az" bir araba sahibi olması anlamına geliyor. Italyanlar uzaktan kumandah televizyon açısından da birinci- liği kimseye kaptırmıyor. Ve ço- ğu Italyanın e\'inde iki ya da üç televizyon bulunuyor. Nihayet Italyanlann buyuk çoğunluğu (yuzde 70) kirada değıl kendi evınde oturuyor. Buna karşıbk İtalyanlar kitap okumuyorlar -yüzde 53'unün son bir yılda tek bir kitap oku- madığı görülüyor- kunımlara güvenmiyorlar ve kıliseye inan- maya devam ediyorlar. Ama pek çok insan arük "iç huzuru" ki- lisede de bulamıyor. Yapılan arastırmalar 12 mil- yon ıtalyamn medyumlara, fal bakanlara, muska yapanlara, para-psikologlara ve astrologla- ra gittiğini gösteriyor. "Yeni Dinler Araştırma Enstitusü"nu yöneten Massimo Introvigne bu sayının daha da yuksek olduğu- nu iddia ediyor ve sihir, büyu, fal gibi işlerle meşgul olan - îtalyanlann sayısmın ttalyan nu- fusunun üçte biri olan- 20 mil- yona vardığım söylüyor. Sayılar tartışmalı olsa da çok kısa süre içinde degişen bir top- lumun bunalımlannı yaşayan ttalyanlann çoğunun geleceğe dönük endişelerini ortaçağdan kalma yöntemlerle halletmeye çalıştıklannı kanıtlayan pek çok veri var ortada. örneğin kötü göze karşı ko- ruyan muskaların ilanlarına en "Corriere della Senı" ve "RepubbBca"gazetelerinin kücük ilanlan arasında el falı ve yıldız falı bakanlann adreslerine ve te- lefon numaralanna da sık sık rastlanıyor. Italya'mn 350 civanndaki ye- rel ve özel televizyon kanallan cangılında ise falcılar canlı ya- yınla izleyicilerin geleceğini oku- yorlar. Genellikle "Samantha" ya da "Rebeco" gibi "cadüaria" özdeşleştirilen isimler seçen fal- rini üç-dört dakikalık bir süre- ye sıkıştınyor. "Samantha"run ekranın köşe- sinde yazan telefonu o kadar meşgul oluyor ki, genellikle hat düşmuyor. Canh yayında gele- ceklerini bedava okutamayanla- ra "2000"lerin cadısı özel kabi- nesinde 30 bin lirete (90 bin li- ra) "vizite" olarak bakıyor. Bahar aylarında Roma'nın göbeğindeki "Navona Meyda- nı"nda mantar gibi bitiveren ekleyen ve gerçekten 6 dil konu- şan san saçlı Islav Çıngenesi Os- car'm önu örneğin tıklım tıklım oluyor. Yazları Roma'da, kışla- n da Brezılya'daki "vudu" bu- yücülüğunün merkezi "Bahia"- da bir tabure ve alçak bir masa atıyor. Üzerine albenili bir ma- sa örtüsü açıyor ve ustüne de da- ima yanan bir mum koyuyor. Mum ışığının ardından göze çarpan delici bakışlan ve çıkık elmaak kemikleriyle Oscar, fal- lar ve şeytan bilimleriyle uğra- şanlar prestijli Perugia Üniver- sitesi'nin düzenlediği bir toplan- tıda aydınlarla bir araya gelerek konunun tarihi gelişimini, ant- ropolojisini ve büyünün Italya- da yayılmasını konuştular. İtalyan cadı ve falalan, artık meslek örgütleri kuruyor ve her yıl bir zirve topluyorlar. Geçen hafta Perugia kentinde yapılan "cadılar zirvesi"nde aydınlar da yer aldı ve konunun tarihsel gelişimini tartıştılar. Muska da İtalyan günlük yaşamında gittikçe daha geniş yer alan bir olgu. En ciddi gazetelerde bile artık muska ilanlan yayımlanıyor. Ünlü cadı ve falcılar, TV'deki programlanndan isteyenlere şifa dağıtıyor. ciddi gazetelerde bile rastlanabi- liyor. "Bu ei sizi luskanctık, bed- dua ve liim kem gözlerden koruyacaktır" diyor örneğin böyle bir muska ilanı ve devam ediyor: "Kötu talihin pençesin- de güçsiu kalma>ın. Bo>nunuz- da taşıyacağınız bu 'koruyucu el' sizi tüm kötü etkilerden ko- rayacaktır. Bu eie güvenin. El ve altın kaplama zincir 20.000 li- ret." cılara canh yayın sırasında tele- fon edip adınızı ve yaşınızı söy- luyorsunuz. Armani ceketı, sal- kım salkım sallanan şık kupele- ri, son moda makyajı ve kuafö- ru ile "modern cadı" imajını lanse eden "Samantha* 1 kocanız, sevgiliniz ya da nışanlınızla olan sorununuzdan çocuklarmıza, en mahrem sağlık sorunlannıza ve kariyerde yukselmenize ılişkin geleceğe yönelık tüm kehanetle- seyyar falcılar ise, aynı hizmeti 10 bin lirete veriyorlar. Güneşli ilkbahar günlerinden guze dek "Piazza Nayona"yı mekân edi- nen bohem falcılar -el fah, cam küre, astroloji gibi- çeşit çeşit dallarda uzmanlaşıyorlar. Çoğu önlerine "tngilizce, Fnnsızca, Almanca konuçulur" gibi ilan- lar asıyor. Bunlara Jtalyancanın yaruna Ispanyolca ve Portekizceyi de la hiç ilgisi olmayan kişileri bile masasına çekiyor. Italya'da fal, sihir ve büyü yal- nız folklorik özellik taşımıyor. Artık örgütlenerek gerçek bir "meskk" dah oluşturan "cadı ve falcüar" her yıl bir zirvede bu- luşarak sorunlannı lartışıyorlar. Geçen hafta sonu Perugia ken- tinde yapılan "cadılar zirvesi"n- de bu kez aydınlar da bulundu. Daha doğrusu falcılar ile cadı- Kişinin içinde yatan "ben"in ozgurlüğüne kavuşması için "bi- lim ve dini" reddeden İtalyan ca- dılan içinde çeşitli larikatlar ku- ranlar var. örneğin "Racliano Hareketi" adını alan bir tarikat, "FJoim" adlı gizemli bir geze- genle temas içinde olduğunu id- dia ediyor. İlk erkek ve ilk ka- dını laboratuvarda yaratan "FJoinTler bu tarikata göre in- sanoğlunun babası sayılıyor ve "inananlan" banş ve çevreyi ko- rumaya davet ediyorlar. "Şeyta- nın Çocuklan" adlı bir başka ta- rikat ise Bologna'daki 28 yaşm- daki peygamberi Marco Dimit- ri sayesinde mesajını iletmeye çalışıyor. Gerçek meslegi bekçi- lik olan Dimitri, yalnız siyah gi- yiyor ve insanlan şeytana inan- maya çağırıyor. Italya'run en zengin kentlerin- den biri olan Bologna'da 7 yıl önce doğan bu tarikatın kanh ayinler yaptığı da söyleniyor. Merkezi Roma'da olan ve "Kara Kilise" adıyla anılan bir başka tarikatın "Papa"sı Efrem Del Gatto ise 7000 "takipcisi" olduğunu soylüyor. ltalya'nın neo-realist fümler- le tanıdığımız o Akdeniz dünya- sı giderek çılgın bir tüketim tut- kusu ve sahte peygamberleriyie köksüz bir küçük Amerika'ya dönüşüyor. "Pilav üstü döner" kültürünün mimaride ulaştığı Osmanh-Batı sentezi (!) Konak, apartman altında kaldıj . DENİZ TOPALOĞLU İstanbul'un az rastlanan mı- mari yapılanndan bırı olan Ka- lamış'taki 'tkiz Konak' yuz >ıl- lık varlığmı 13 katlı bir apart- man şeklinde tamamladı. Ikinci grup tarihi eser kapsa- mında koruma altına alınan 'tkiz Konak' bir inşaat fırmasın- ca, sırtından 10 katlı apartman yukselen yanm cephe tahta kap- lama bir yapıya dönüştüruldu. Kultur Bakanlığı Kultur ve Tabiat Varlıklarını Koruma Ku- rulu, daha önceki kararlarının aksine, yenı >"apıyı "Çevre doku- su yeni yapılardan oluştugu" ge- Şahıslardan bırinin müteahhı- te devrettiğı kısım, 1974 yıhnda yıkılmaya başlanınca, Gayri- menkul Eserler ve Anıtlar Yük- sek Kurulu "konak"ı koruma altına aldı. Kurul 1974'te konak için "Cemiyetimizin belli bir ke- siminin belli bir suredeki sosyal ekonomik ve kulturel sevi} r esinin soraut belgelerini teşkil etmele- ri bakımından korunması gerek- li yapılardan olduklanndan ha- len iist katı yıkılmış olan bina- nın mevcul kalıntılan, eski fo- toğraflar ve ikizinden istifade edilerek hazırlanacak röleve ve projesi kurulumuza getirilip özel karar almak şartıyla 2. gnıp İstanbul Kalamış'taki "İkiz Konak", Anıtlar Yüksek Kurulu'nca korunan tarihi bir yapıydı. Daha sonra konağın tarihi statüsü 4. gruba kaydırıldı ve çevresine inşaat izni verildi. Sonuçta ikiz konağın üstüne 13 katlı bir gökdelen inşa edildi ve tarihi eser "himaye altına alındı". Kadıköy'ün imardan sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Halil Sarıca, inşaat sahibine değişiklik ruhsatı vermediklerini belirterek dava açmak üzere konuyu belediyenin hukuk işleri müdürlüğü ve mimarlar odasma aktardıklarını söyledi. GÖKDELENLt KONAK— Kalamış'taki tarihi tkiz Konak,şimdi üstüne inşa edilen 13 katlı gök- delenin resepsiyon mudürluğü gibi kaldı. Çolakoglu inşaat yetkilüeri, sorulanmızı yanıtlamadı. rekçesiyle dördüncu grup eser kabul ederek onayladı. Kadıköy Belediyesi, belediye yetkilisinın bulunmadığı kurulun kararına itiraz ederek dava acmaya hazır- lamyor. Kalamış Yat Limanı'nın kar- şısında yer alan, art nouveau et- kilerinin görulduğu seçmeci bır usluba sahip "tkiz Konak" 19. yuzyıl sonlarında Züheylızade- ler'in iki kızı için yaptırılmış. Tamamen aynı özelliklere sa- hip iki ayrı evden oluşan ve Is- tanbul'da ender rastlanan mi- mari yapılardan biri olan "konak" ailenin Londra'ya ta- şınmasıyla birlikte iki ayrı şah - sa satılmış. olarak yeniden inşa edilebilece- ğine" karar verdi. Bu kararın ardından uzun su- re kaderiyle başbaşa bırakılan "konak;' iki sahibının de anlaş- ması üzerine 1986'da Çolakoğ- lu İnşaat firmasına satılır. Fir- manın getirdiği yeni yapım pro- jesi "yeni yapı ile konak arasın- da üç metrelik bir zemin kori- doru bulunması ve bu koridor dışında binaların ayrı bir üst katla bağlanmaması" şartıyla onaylanır. Projesı bu şekilde onavlandığı halde, fırma inşaat yapmak uze- re "konak"ı yıkma>'a başlar. Ka- dıkoy Beledıyesı, yıkım uzerine ınşaatı muhurleyerek ilgililerden 40 milyon lıra para cezası keser ve suç duyurusunda bulunur. İs- tanbul 2 numarah Kültür ve Ta- biat Varlıklarını Koruma Baş- kanhğı da 25 Haziran 1990'da "İnşaatın tasdik edilen projesi- ne aykın ve korunması gerekli >apı niteliklerini yok yapıldıgı için teknik sorumlusu ve mal sa- hibi hakkında kanuni kovuştur- ma açılması ve vapının acilen projesine uygun hale getirilmesi" doğrultusunda ka- rar alır. Butun uyanlara rağmen de- vam eden inşaat sonucunda, te- pesinde 10 katlı bir apartmanın yukseldiği, eski cepheyle hiç il- gisi bulunmayan, tahta kaplama yanm bir cephe, ortaya çıkar. Altında da oto galerisi açılan tahta vapının tam ortasına da "nazardan korunsun" diye ko- caman bir boncuk asılır. İnşaat tamamlanırken tstan- bul 3 numaralı Kültür ve Tabiat Varuklannı Koruma Kurulu, in- şaat sahibınin değişiklik proje- sini (teklif tadilaı projesi) onay- layarak yapının bu halini kabul eder. "tkiz Konak"ı 2. grup ta- rihi eserlikten 4. grupluğa düşu- ren 14.2.1990 tarihli kurul kara- rı şöyle: "Koruma grubunun çevre dokusu tamamen yeni ya- pılardan oluştuğundan 4. grup olarak değeıiendirilmesine, tek- lif tadilat projesinin bu grup şartlannda uygun bulunduğuna, belediyesince gerekenin yapıl- masına karar verildi." Kadıköy'ün imardan sorum- lu Belediye Başkan Yardımcısı Halil Sanca, kurulun bu kara- rına karşıhk, inşaat sahibine de- ğişiklik ruhsatı vermediklerini belirterek dava açmak üzere ko- nuyu belediyenin hukuk işleri müdurlüğu ve mimarlar odası- na aktardıklannı söyledi. Kültür ve Tabiat Varhklannı Koruma Kurulu yetkilileri konuya ilişkin sorularımızı yanıtlamaktan çe- kinırken Çolakoğlu İnşaat fir- ması yoneticileri de bilgi verme- yeceklerinı soyleyerek "Ne ya- zarsanız yazın" şeklinde görüş belırttiler. Ressam, müzisyen, yazan sinemacı ve ayyaştı Serge Gainsbourg ölümünü görmüştü SERGE GAİNSBOURG— Kendini aristokrat bir serseri olarak tanıtırdı. 62 yaşında Ölen Fransız 'sanatçısı' 1981 yıhnda Liberation gazetesinde yayımlanan röportajında "90 yıhnda bir kış gecesi geberip gideceğim" demişti. Dış Haberler Servisi — 62 ya- şında ölen Serge Gainsbourg, Turkiye'de daha çok İngiliz asıUı eşi Jane Birkin'le birlikte dol- durduğu "Je t'airae moi non plus" (Seni seviyorum, ben de hiç) adlı seksi çığhklarla dolu şarkısıyla tanınıyordu. Aslında üç gunluk sakal bırakma uzma- nıydı. Aristokrat bir serseri olarak tanıtırdı kendini. En buyuk tut- kuları kadın ve içkiydı. Libera- tion gazetesi pazartesı günu çıft kapaklı olarak çıktı. Gaınsbo- urg'a saygının bir ifadesı. Ancak arka kapakta Serge, çunku skandal yaratan çeşitli roportaj- larının birınde Gainsbourg, "Ben kadınları arkadan seve- rim" demıştı. Ressam, müzisyen, yazar, si- nemacı Gainsbourg 1981 yıhn- da Liberation gazetesinde ya- yımlanan röportajında "90 yı- lında bir kış gecesi geberip gide- ceğim. Soğuk kış geceleri güzel- dir değil mi?" demişti. Aile al- bumunde Brigitte Bardot'yla Juliette Greco'yla kucak kuca- ğa çekilmiş resımleri var. Bir de çırılçıplak, uzanmış yatağa. Resim altında, "En onemli cinsel fışkırma entelektüel fışkırmadır" diyor. Çirkindı, çirkinliğıni sempatık, hatta gu- zel kılmasını bıldı. Gunde 4 pa- ket filtresız Gitanes sigarası çe- kerdı ciğerlerine. Dumanı sever- di, Gıtanes'dan başka şeyler de içti. Para duşkunuydu. "Çunkü her şe> parayla. Kadınlar bile" demişti. Ressamhkta dadacıydı, yani gerçeküstuculuğe meraklıydı. Dört de film yönetmış, onlarca filmde poz kesmiştı. Ölduğun- de "Biıtün Paris" onun "Hıj'a- rın teki için ağıt" adlı şarkısım anımsayarak bıyık altından gü- lumsedi. Cumhurbaşkanı Fran- çois Mitterrand, "Ölumunu bu- yük üzüntüyle oğrendim. Fran- sızcaya ve Fransız chansonuna olan tutkusu sayesinde önemli bir dâhiydi" derken Brigitte Bardot olumu konusunda, "O bana kendisinden çok şey verdi ve dâhi olduğunu kanıtladı" dedi. Gainsbourg'a cimri dedikle- nnde basın toplantısı düzenleyip Fransa'daki en değerli kâğıt pa- ra olan 500 franklık bir bankno- tu yaktı herkesin gözu önunde purosunu tutuşturmak için... 'Leprasız bir dünya1 • tstanbul Haber Servisi — tlk, orta ve lise öğrencileri arasında düzenlenen "Cüzam" konulu kompozisyon yanşması ödül töreniyle, "Leprasız Bir Dünya İçin El Ele" kampanyasımn üçuncü yıl töreni Scheraton Balo Salonu'nda yapıldı. Beymen Sutus dergisince düzenlenen "Ben Cüzzamı Tanımıyorum, Görmedinı, Yaşamadım, Peki Nasıl Yardım Edebilirim?" konulu kompozisyon yanşması sonunda, Yeşilbahar İlkokulu'ndan Melis Umut, Özel Beyhan Aral Lisesi orta kısmından Dilek Akbıyık, Kabataş Lisesi'nden Hayati Kücük birincilik ödüllerini Statüs Dergisi Yayın Yönetmeni Neylan Dinler'den aldılar. Lepra Hastanesi Bashekimi Prof. Dr. Turkân Saylan, son iki yılda hastalığın tedavisi konusunda çok önemli aşamalar kaydedildiğini belirtti. THYbürosu basıldı • ANKARA (AA) — Norveç'in başkenti Oslo'daki Türk Havayollan Bürosu, bir grup bölucü tarafından dün sabah bir sure işgal edildi. THY Bürosu çalışanlan, kendilerini telefonla arayan AA muhabirine verdikleri bilgide, bu sabah, 20-25 kadar bölucunün büroyu bastıklannı ve basın mensuplarıyla görüşmek istediklerini söylediler. THY görevlileri, 1.5 saat süreyle büroda kalan bölücülerin, polis tarafından burodan çıkanldıklarını kaydettiler. Reuters Ajansı, bölücülerin, Güneydoğu'daki olaylann araştınlması için, Norveç hükümetinin Turkiye'ye bir parlamento heyeti göndermesini istediklerini bildirdi. Fızikçi Hawking yaralandı • CAMBRIDGE (AA) — Ünlü İngiliz fızik bilgini ve "Zamanm Kısa Tarihi" adlı popüler kitabın yazarı Prof. Stephen Hawkbg'in bir iracm çarpması sonucu nafıf yaralandığı bildirüdi. Poüs yetkilileri, Cambridge Üniversitesi'nin kampüsunde önceki gün meydana gelen kazada Hawking'in kolunun kınldığını söyledi. "Motor Nöron" adı verilen bir hastalıktan dolayı felçli vaziyette tekerlekli sandalyede yaşamını sürdüren ve dış dunyayla yalnızca bir bilgisayar sistemi aracılığıyla iletişimini sağlayan 49 yaşındaki Stephen Hawking, buna karşın dünyanın sayılı kozmologlan arasında kabul ediliyor ve şu anda Cambridge Üniversitesi'nin Uygulamalı Matematik ve Teorik Fizik Kürsüsu'nün başkanhğını yürütüyor. 'Hayat Ağacı" eksik yayımlandı • TV Servisi — TVl'de yayımlanan "Hayat Ağacı" dün "bilinmeyen bir neden ile" kesildi. Okurlardan gelen tepki üzerine aradığımız TRT yetkilileri, herhangi bir kesilmenin söz konusu olmadığııu, söylediler. Aynı yetkililer dizinın aslında 20 dakikalık olduğunu, TRT'nin iki bölümü birden yayınladığım söylediler. TRT yetkilileri dün akşam yayımlanan bölümde söz konusu ikinci bölumün yayımlanmadığım, sorunun buradan kaynaklandığını açıkladılar. Yetkililer, "Hayat Ağaa"nın yayımlanmayan bölümünün ise bugün ekrana geleceğini vurguladılar. Diploma yerine sertifîka • tstanbul Haber Servisi — Turk Hukukçu Kadınlar Derneği'nce düzenlenen "Turkiye'de Temel öğretimin Sorunlan" konulu panelde Türk Müli Eğitimi'nin sorunlan tartışıldı. Panele kaülan MiUi Eğitim Bakanı Avni Akyol, tartışmalı toplu "Kuran kurslarını bitirenlere ortaokul dengi sertifika veribnesi konusunun henüz tartışma asamasında olduğunu, belirterek "Kuran kurslanndan yetişerek profesör olanlar da var" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle