23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 DIŞHABERLER 7 MAKT 1991 Cheney'in • WASHINGTON (AA) — ABD Savunma Bakaru Dick Cheney, Suudi Arabistan'a silah satışının gerekli olduğunu bildirdi. Cbeney, başhca Musevi örgütlerinin başkanlannın bir araya geldiği bir konferansta yaptığı konuşmada, "Komşu ülkelcrin tehditlerine karşı zayıf bir Suudi Arabistan, ABD çıkarlanna ve Ortadoğu'da bansa ters düşecek politikalan benimsemeye zorlanabilir" diye konuştu. Cheney, Kuveyt'in Irak tarafından işgalinin, geçmişte Arap fllkelerine silah satışına karşı çıkanlann söylediklerinin tersine, Suudi Arabistan'ın korkulacak düşmanlannın olduğunu kanıtladığuu belirtti. Bakan, "Suudi Arabistan ile savunma konusunda işbirliği yapılmamış olsaydı Irak'a- karşı askeri harekât bu kâdar kolaylıkla gerçekleştirılemezdi" dedi. Yeııibirlik sözleşmesine onay • MOSKOVA (AA) — SSCB'nin birlik cumhuriyetlerinin Iiderlerini bir araya getiren Federasyon Konseyi, Başkan Mihail Gorbaçoc'un başkanlığında dün yaptığı toplantıda, 17 martta halkoyyna sunulacak yeni birlik sözleşmesinin taslağını "ilke olarak" benimseyerek, taslağın cumhuriyet hukümetlerinin ve halkın tartışmasına açılmasını onayladı. Sovyet televizyonuna dünkü toplantıyla ilgili bir açıklamada bulunan Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, yeni birlik sözleşmesinin 10 maddesi üzerinde sert tartışmalar yapıldığını ve bu maddelerden yedisi üzerinde anlaşmaya vanlmasına karşın, üç madde üzerindeki anlaşmazlıklann gjdenlemediğini belirtti. 5Fılistinli öldtirüldti • KUDÜS (AA) — Lübnan'ın güneyindeki tsrail yanlışı milislerin dün 5 Füistinli gerillayı öldürdükleri bildirildi. Israil ordu kaynakJan, Güney Lübnan Ordusu milislerinin Filistinlilerle Israirin, ülkenin güneyinde tek taraflı olarak ilan ettiği güvenlik bölgesinde çarpıştıklarını belirttiler. Ordu kaynaklan, milislerin kayıp vermedigı kaydettiler. Türkiye,Mısırve Ürdün'e yardını • LÜKSEMBURG (AFP) — Körfez bunahmından en fazla etkilenen Türkiye, Mısır ve Ürdün'e yapılacak yardımlann koordinasyonunu sağlamak üzere oluşturulan grubun, pazartesi günü Lüksemburg'da toplanacağı bildirildi. Lüksemburg Dışişleri BakanlığTndan öğrenildiğine göre "cepbe ülkeleri" olarak anılan üç Ülkeye verilen taahhtttler ve şimdiye dek yapılan yardımJar pazartesi giinkü toplantıda gözden geçirilecek. AT, bu yıl içinde Türkiye, Mısır ve Ürdün'e toplam 2 milyar dolar vermeyi öngörüyor. Avrupa Komisyonu Sözcüsü de koordinasyon grubunun, üç ülkeye toplam 10 milyar dolar vermeyi öngördüğünü belirtti. SriLanka karışık • KOLOMBO (AA) — Sri Lanka Başbakanı Dingiri Banda VVijetunga, cumartesi günü düzenlenen bir suikast sonucu ölen Savunma Bakanı Ranjan Wijerante'nin görevini de ttstlendi. Başbakan Winjetunga, bir süredir maliye bakanlığı görevini de yürütüyordu. Washington, Bagdat'ta bir güç boşluğu ortaya çıkmasını istemiyor ABD'nin GüneyIrak kaygısıAmerikan yönetimi, bir yandan Saddam Hüseyin'in iktidardan düşmesini istiyor, diğer yandan da Irak'ta fanatik bir Şii yönetimin işbaşına geçmesini de arzulamıyor. ABD, bu bakımdan Güney Irak'taki ayaklanmayı kaygıyla izliyor. Washington ayrıca, Irak'ın toprak bütünlüğünü tehlikeye düşürebilecek Kürt konusu gibi istikrarsızlıklar da istemiyor. IJFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — ABD, savaş sonrasın- da Güney Irak'ta ortaya çıkan kanşıkhkları kaygıyla izliyor ve durumun Bagdat'ta bir güç boşluğu ortaya çıkarmadan yatışmasmı dilı- yor. ABD'nin bu durumdan kaygı duyması, ilk başta, VVashington'un Saddam Hüseyia'i yık- mak hedefi ile çelişkiliymiş gibi görünüyor. Ancak bu kaygıda farklı öğeler rol oynuyor. VVashington Saddam Hüseyin'in iktidardan düşmesini istiyor, ama fanatik bir Şii yöne- timinin işbaşına geçmesini de arzulamıyor. Bu bakımdan da Güney Irak'ta, hangi siyasi ve dini dürtüyü bayrak yaptığı tam olarak kestirilemeyen ayaklanmayı kaygıyla izliyor, bu ayaklanmada tran'ın resmi veya gayrires- mi rolünun ne olduğunu kavramaya çaüşıyor. ABD'nin son on yılda tran ile ilişkilerin- de yaşadıklan, siyasi tabanını Islam Uzerine orurtan hasımlarla uğraşmasının ne kadar zor olduğunu gösterdi. ömeğin, 1980lerin başın- daki rehine krizi ABD Başkanı Jimmy Car- tert koltuğundan etti. Aynca, Lübnan'da, mi- litanlann patlayıa yüklü kamyonlarla Ame- rikan binalarına girerek yüzlerce deniz piya- desini havaya uçuracak lcararlıhğa sahip ol- duğunu görda 1986'da Türkiye'deki Neve Şa- lom Sinagogu'na baskın yapan intihar ko- mandoları 37 kişiyi öldürdükten sonra vücutlanna sarıh patlayıcı kemerlerle yaşam- larına son verdi. Bu tür bir kararlılığı ancak güçlü motivasyonlar mümkün kılıyor. Geçen yıllarda yasananlar Islam'ın da bunlardan bi- risi olduğunu gösterdi. ABD bu bakımdan Irak'taki gelişmeleri tedirginlikle izliyor. Aynca bu kanşıklıklann, Irak'ın toprak bütunluğunü tehlikeye düşürebilecek istikrar- sızlıklar yaratmasından da ürkülüyor. Bun- lardan birisi Kürt konusu. Geçmişte yaşanan- lar, Kürt konusunun en çok Bağdat'taki yö- netimin kendisini zayıf hissettiği dönemler- de alevlendiğini gösterdi. Nitekim Kuzey Irak'ta da bu yöndCbazı hareketlenrader baş- ladığı bildiriliyor.' Bu, Türkiye bakımından ayn bir özellik arzediyor. Bağdat, Iran-Irak savasında dikkatini Iran cephesine verdiği dö- nemde Türkiye-Irak sınınnda bir güç boşlu- ğu ortaya çıkmış, bundan yararlanan PKK da Türkiye'ye yönelik eylemkrde bulunabümişti. Türkiye bu dönemde Bağdat'ın onayı ile Irak sınırını geçerek operasyonlar yapmak duru- munda kalmıştı. Bu yüzden Türkiye öteden beri Bagdat'ta güçlü bir merkezi yönetimden yana oldu. Ancak şimdi Güney Irak'ta orta- ya çıkan kargaşa, Bağdat'ı kuzeyde konuşlan- dırdığı birliklerini güneye sevk etmeye zorlu- yor. Böylece Türkiye sımnnda yeniden bir güç boşluğu doğmasuıa yol açılıyor. Eğer güney- deki kargaşa tüm Irak'ı etkisi altına alırsa Irak'ın guçlü Kür^asjretlerinin hareketlenme olasıhğı artabilecek. Bu hareketlenme sonu- cunda doğal olarak Türkiye'nin dikkati ko- nuya dönebilecek, bu da Iran ve Suriye'nin duyarlılığjnı arttırabilecek. ABD, Körfez savaşıyla, Irak'ı namlunun gölgesinde yöneten Saddam Hüseyin'in elin- den bu silahını ahnca, çok farkb etnik ve di- ni gruplardan meydana gelen Irak sarsılma- va başladı. Aynca Saddam Hüseyin de tıpkı Iran Şahı gibi, ulke içinde kendisine rakip olacak hiçbir ciddi muhalefetin yaşamasına geçmişte olanak tanımadığından, ortaya çı- Irak ordusundan geriye kalan 16 ocaktan Hava önce savasında imha edildi 5500 J28C Kara savasında imha edildi ya da ele geçti Geri kalan %45 o /o39 'Savas aian;ndak. kan ilk boşlukta öne fırlayan kesim, tek ör- gütlü ve etkili güç olan İslam oldu. Gerci Washington, önceki günku Amerikan Savun- ma Bakanlıgı brifinginde konuşan istihbarat subaylanmn vurguladtğı gibi, s»^<iarp Hü- seyin'in tekrar kontrolü ele geçireceginden kuşku duymuyor. Ama^diğer yandan pando ranın kutusunun açıldığına inanılıyor. yetoflorkBmts Irak liderinin yenilgisinin ardındaki nedenleri irdeledi Saddaırfın beş btiyük lıatası Irak lideri, savaş sinyallerini görmezlikten geldi. Irak, Iran savasında uyguladığı taktiği, müttefiklere karşı da uygulayabileceğini sandı. Batı demokrasilerinde savaş tartışmalarını bir güçsüzlük olarak gördü ve Irak'a karşı askeri harekâta girişebileceklerine inanmadı. Dış Haberter Servisi — MüttefîkJerin kara savasmdaki başansı ve Irak ordu- sunun 100 saat içinde dannadağın olma- sı uzerine birçok uzman, Saddam'ın yaptığı hataları tartışmaya başladı. Irak'ın lideri, bu kadar çok askeri ve si- yasi hesap hatasını nasü ve neden yap- mıştı? Irak'ın Kuveyt'i işgal ettiği 2 ağustos tarihinden beri müttefikler, savas yolu- nu seçtiği takdirde ordusunu, siyasi ge- leceğini ve ülkesini yıkıma sürükleyece- ği konusunda Saddam*ı uyarmışlardı. International Herald Tribune'Un tah- liline göre Saddam savaşı seçerken ce- lişkili beş etkenden yola çıkmıştı. Bun- lann bazilan Saddam'uı baştan beri ye- nileceğini bildiğini düşünenler, ötekiler Saddam'ın belli bir zafer umudu taşıdı- ğını gösteriyor. Bu etkenler şunlar: • Savaşın baslamasmdan aylarca önce Saddam savaşın kacınılmaz hale geldi- ğini fark etti. Giderek büyuyen tehlike- yi görmezlikten geldi. Kendisini ziyaret eden bazı kişilere 'askeri ve siyasal ye- nilgiden birini secmek durumunda' ka- hrsa askeri yenilgiyi seçeceğini söyledi. Saddam, ekimde Bağdat'ı ziyaret eden Sovyet temsilcisi Yevgeni Prima- kov'a ve ocak başında görüştüğü Fran- sız Pierre VaazeUe'e "Hiç oimassa bir kahraaua gibi dlurum" demişti. • Saddam, müttefiklere karşı savaşın Irak-tran savaşının bir tekrarı olacağı- nı sanmıştı. Bu yüzden aynı stratejiye tekrar başvurabileceğini düşündüren Kuveyt sınınnda üç kademeü savunma taktiğine bağlı kaldı, mekanize tümen- lerini ve iyi eğitilmiş 'Cumhuriyet Mu- hafızlan'nı geride tuttu. Tıpkı 8 yılhk Irak-lran savasında yapmış olduğu gi- bi. Müttefiklerin teknolojik üstünlüğüne karşı, 11 ocakta Bagdat'ta toplanan Is- lam Din Adamlan Konferansı'nda "Sa- vaaçdan bir topraktan söküp atmak is- teyenler, sonuada mutlaka süngü sava- sı, fiper savaşı vennek zorunda kalır" demişti ve konuşmasını şöyle sürdür- müştü: "Onfauruı teknolojik üstünlügu kâfıt üzerütdedir, kitaplardadır, bu üs- tnriök, savaş aiaaında deoenecekür. Biz kftap gibi koanamuyoruz. Biz savaş tec- rttbesi oian bir kalkız." Saddam, Irak-tran savaşından sonra ordusunun dörtte birini ancak terhis et- mişti. Gerisi elinin altında duruyordu. Müttefiklere karşı savaşın sonunda or- dusunun dörtte üçünü yitirse bile geri kalaıu kendisine yeter diye düşünüyor- du. Zaten 1980'lerin başında da bu capta bir orduya sahipti. • Saddam, Batüı demokrasilerdeki iç taroşmalan, bu Uikelerin guçsuzluğünün bir kanıtı olarak gördü. Kamuoyu bu kadar bölünmüş olan uikelerin kendisi- ne karşı savasamayacağını duşündü. Mı- sır Devlet Başkanı Mübarek, Saddam'- m bir CNN tiryakisi olduğunu söylüyor. Hüsnü Mübarek, geçen ay içinde Mısır Parlamentosu'nda yaptığı bir konusma- da, "Demokratik bir tarüşmaıun sonun- da birkez savaş karan alınınca. ber şe- yia bhecegini düşünemedi" demişti. • Saddam, askeri bakımdan yenilgiyi si- yasal bir zafere dönüştürmek istedi. Tıp- kı altı gûn savaşından sonra Cemal Ab- dülnasır'ın yaptığı gibi yenilgiyi siyasal bir zafere dönüştürebileceğini umuyor- du. • Saddam'ın hesap hatası yapmasının bir nedeni de siyasal geçmişinden kay- naklanıyor. Saddam, Baas Sosyalist Partisi içinde bir stratejist olarak değil bir yeraltı gerilla eylemcisi olarak sivnl- di. Konuşmalannın da ortaya koyduğu gibi anladığı tek şey, güç kullanmaktı. Saddam, müzakere sanatmda yete- nekli ve tecrübeli değildi. Körfez krizi sı- rasında müzakerelerde bulunmak istedi, ama bunu beceremedi. Moskova tara- fından formüle edilen bir metinle Kör- fez krizinin Filistin sorunu ile bağmı ko- IRAKLI ANNE VE BEBEĞt— Binlerce Iraklı Ülkesini güneyden terk ediyor. Bu anne ve çocugu da Amerikan biriflde rinin bulunduğu Saffan'a sığmanlardan. (Fotoğraf: AP) KÖRFEZ GÜVENLIĞI nnı yok etmışti. Ankanty Kuzey ve Güneyîmk'taki gelişmelerden kaygı duyuyor. Toprakbütünlüğü korunmalıAnkara, Irak'ın toprak bütünlüğünün parçalamasına yol açacak gelişmeleri kaygıyla karşılıyor. Dışişleri yetkilileri, Irak muhalefet güçlerinin Beyrut'ta yapacakları toplantıdan "Batı tercihlerine uygun, Irak'ın toprak bütünlüğünün devamı, ancak Saddam yönetiminin devrilmesi konusunda kararlı bir mutabakat çıkmasının olumlu olacağı" görüşünü taşıyorlar. YASEMİN ÇONGAR ANKARA — Irak'ın güney ve kuzey kesimlerinde ayn ayn gruplann öncülüğünde başla- yan ayaklanmalar, Ankara'da 'kaygıyla' izleniyor. Ayaklan- maların Saddam Hiiseyin yan- hsı Cumhuriyet Muhafızlan ta- rafından bastınldjğı doğrultu- sundaki haberler, başkentte 'sessizce* karşılanırken, yetkili- ler 'gelişmeler konusunda ko- nuşmanın zamanı ve ortamı olmadıgı' gerekçesiyle yorum yapmaktah kaçındılar. Irak'taki muhalefet gruplannın 10 mart- ta Beyrut'ta yapacakları bildi- rilen toplantı ise "Batı terdhleri doğrultusunda bir siyasi adım için fırsat" olarak değerlendi- riliyor. Dışişleri Bakanlıgı yetkilile- ri, ateşkesten sonra Irak'ta baş- layan iç kanşıklıklar konusun- da 'gelişmeleri yakından izliyoruz' demenin ötesinde açıklamada bulunmuyorlar. Bu 'sessiz' tutumun nedenini anla- tan bir yetkili, "Bir yandaa Irak'ın toprak bütünlüğü kay- gısı içindeyiz, öte yandan, ayak- lanmalann gerçekten Saddam Hüseyin'in devrilmesine yetecek guçte olup olmadığını bilmiyo- ruz. Toz dunun içinde hangi grubun kimden yana olduğu, ne istediği anlaşıimıyor" dedi. Yetkili çevrelerin Irak'taki ge- lişmeler konusunda üzerinde önemle durduklan toprak bii- tünlüğünün korunması' unsu- ru ise daha çok Iran yanlısı Şii gnıplar ile kuzeydeki Kürtlerin 'bagımsLZ devlet' amacıyla ha- reket etmelerinden duyulan kaygıyla açıklanıyor. Yetkililer, İran'daki îslam devrimi yanlısı Şiilerin güney Irak'ta özerk ya da bağımsız bir yönetim kur- malannın, bu ülkenin parçalan- ması sonucunu getirebileceğini ve bunun 'Hem Tiirkiye'nin çı- karlan hem de bölgesel giiven- liğio sağlanması açısından sa- kıncalı olacağını' ifade ediyor- lar. Bu göruş çerçevesinde, ba- ğımsız bir devlet kurmak yeri- ne genişletilmiş hak isteminde anlaşan Kürt gruplannın da ül- kenin kuzeyindeki etkinliğini sürdürerek, 'Batı karşıtı, bagımsızlıkçı' örgütlere fırsat vçrmemesi Ankara'da yeğleni- yor. Irak'taki Kürt milliyetçisi, komünist ve Islamcı muhalefet örgütlerinin 10 martta Lüb- nan'ın başkenti Beyrut'ta yapa- caklan duyurulan toplantı da Ankara'da "yakından Ldenmesi gereken bir gelişme" olarak de- ğerlendiriliyor. Bu konuda Cumhuriyet'e görüş açıklayan bir yetkili, "Bcyrut toplantısın- da Batı tercihlerine uygun, Irak'ın toprak bütiiniügiioün devamı, ancak Saddam Hüse- yin yönetiminin devrilmesi ko- nusunda da kararlı bir ortak görüş çıkması olumlu olur. Ak- si takdirde, iş Irak'ın parcalan- masına vanr ki, bu dunımda özeililde bazı tslamcı örgütleri destekleyen Tabran'ın ve Suri- ye'nin devreye ginnesi beklene- bilir. Bu da Türkiye'yi son de- rece süunüü bir dnnıma iter" dedi. Beyrut'ta yapılacak toplantı- ya katılacağı bildirilen örgütler arasmda, Celal Talabani lider- liğindeki Kürdıstan Yurtsever Birliği, Mesut Barzani yöneti- mindeki Irak Kürdistan De- mokrat Partisi, Kürdistan Is- lamcı Hareketi, Irak Islamcı Partisi, Irak tslam Devrimi Yü- ce Mecüsi, Dava Partisi, Jslam- a Emel Örgütü, Mücahitler Hareketi ve Cindullah bulunu- yor. Yabancı diplomatik kaynak- lardan edindiğimiz bilgilere gö- re bu örgütler 'Batı yanlısı' ve 'tran taraftan' olmak üzere iki ayn çizgide toplanıyor. Kay- naklar, Bcyrut toplantısında hazırlanması planlanan ortak bildirinin bu iki çizgi arasındaki tartışmaların sonucu olacağını belirterek, 'Batı yanlısı' diye bi- linen ve Kürt örgütlerinin ağır- lıklı olduğu grubun toprak bütünlüğü' konusunda ısrarlı olabileceğini belirtiyorlar. Ay- m kaynaklara göre aralannda Türkiye'nin de bulunduğu ba- zı uikelerin "Irak'ın toprak bü- tünlüğünün bozulması duru- munda soruna askeri müdaha- lede bulunabileceklerioJ ima eden mesajbn" da 'Batı yanlısı' muhalefetin gücünü arttırıyor. Arap Barış GücükuruluyorŞAM (AA) — Irak karşıtı çokuluslu ko- alisyonda yer alan sekiz Arap ülkesi, Kör- fez'de güvenliği sağlamak için bir Arap ba- rış gücü kuracaklarını açıkladı. Şam'da bir araya gelen Mısır, Suriye ve Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) altı üye- sinin dışişleri bakanlan, göriişmeleri sonun- da yayımladıklan bildiride, barış gücünün büyük çapta Suriyeli ve Mısırlı askerlerden oluşacağını belirttiler. Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Abdullah Bişara tarafından gazetecilere okunan bildiride, halen Suudi Arabistan- da bulunan Suriye ve Mısır birliklerinin bu banş gucünün çekirdeğini oluşturacaklan kaydedildi. "Şam bildirisi" ile sekiz ülke arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkinin güçlendirilme- si öngörülüyor. Bildiride özetle şöyle deniliyor: "Mısır ve Suriye birliklerinin Suudi top- raklanııda, diger Arap kuvvetlerinin de Körtez'deki varhgı, bu ülke nükümeüerinin. topraklannı savunma arzulanndan kaynak- lanmaktadır. (Suriye ve Mısır güçkri) Körfez'deki Arap ülkelerinin güvenliği ve bansının garantisi olacak Arap banş gücünün çekirdegui tem- sil ederler ve aynca entegre savunma siste- minin bir modelini oluştururlar. Toplantıya katılanlar, eşgüdüm ve işbir- liginin herhaogi bir tarafça yönlendirilme- mesi gerektigini teyit ederler." Bu arada İngiltere, Körfez'de banş ve gü- venliğin tesisi için KlK'e üye 6 ülke ile Mı- sır ve Suriye'nin oluşturacağı banş gücü fikrini olumlu karşıladığını açıkladı. Dışiş- leri Bakanhğı'ndan yayımlanan bildiride, tngiltere'nin, böyle bir girişimin öncülüğü- nü bölge ülkelerinin üstlenmesi görüşünü her zaman desteklediği hatırlatıldı. ABPden AT'ye uyan öte yandan kendisine savunma alanında da yeni bir rol belirlemeye çalışan Avrupa Topluluğu, ABD'nin "sert uyan»" ile kar- şı Iaştı. lngiliz Independent gazetesinin Brük- sel çıkışh haberine göre ABD, askeri yön- den tarafsız olan lrlanda dışında 11 AT üye- si ülkeye gönderdiği muhtırada, bu ülkele- ri "NATO'yu parçalamamalan" konusun- da uyardı. Baker öte yandan SSCB Başkanı Mihail Gor- baçov'un Sözcüsü Vitali Ignatenko, ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın 14-13 mart tarihlerinde Moskova'ya yapacağı ziyaret- te, Körfez bölgesindeki yeni güvenh"k yapı- lanrun oluşturulmasına ilişkin konulann ele ahnacağım bildirdi. SSCB Dışişleri Bakanlıgı Sözcüsü Vitaly Çurkin, ulkesinin, Körfez bölgesi başta ol- mak üzere Ortadoğu'daki uikelerin süahlan- malanna bir sırur getirilmesi konusunda gö- rüşmeler yapmaya hazır olduğunu bildirdi. Insanoğlu aya ilk kez hangi yıl ayak bastı hatırlıyor musunuv
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle