Katalog

5 MART 1991 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 ANAP darmadağın lç PoMtika Servisi — Devlet olanaklannın seferber edilmesi- ne karşın Semra özal'ın ANAP lstanbul tl Başkanı seçüemeye- rek kongrenin, oylamaya geçil- diği sırada iptal cdilmesinin şo- ku yaşanıyor. ANAP'ta bekle- nen ' • » ! fırtiMSi' için gözler Cumhurbaşkanı Tnrgnt Özal ile Başbakan Yddırun Akbulut'a çevrildi. ANAP grubunun bugün ya- pacağı toplantıda 'Semra Özal krizi'nin gündeme gelmesi bek- lenirken, ıstanbul il yönetimini üstlenen Mnstafa Taşar'ın 28 nisana kadar kullanacağı yetki- ler tartışıhyor. lstanbul kongre- sinin ANAP MKYK'ya da ge- tirilmesi bekleniyor. Beyoğlu Seçim Kurulu Baş- kanlığı da bugün yapacağı top- lantıdan sonra ANAP il kong- resinin yeni tarihini açıklayacak. ANAP Teşkilat Başkanı Or- •aa Demirtaş, Divan Başkanı Mutafa Tasar'ın kongreyi 'iptal' ya da 'erteleme' yetkisi bulunınadığı düşüncesiyle soru- nu, MKYK'da çözümlenmesi görüşünü savunuyor. Demirtaş, dün Adalet Bakanı Oitan Sun- guriu'yu arayarak bu konuda görüş sordu. Adalet Bakanı Sungurlu'nun, 'kongrenin di- vaa bajknnltgımn karan ile iki ay gibi uzun süre erteienemeyeceii' ve lstanbul İI Kongresi'nin fiilen iptal edilmiş sayılması gerektiği görüşunde olduğu öğrenildi. ANAP MKYK'nın Istanbul tl Kongre- si'ni iptal karan alması halinde, yine MKYK'nın belirleyeceği bir tarihte kongre yenilenecek. Divan başkanı olan Devlet Bakanı Mnstafa Taşar'ın ANAP tstanbul il yönetimini de üstlenmesi sırasında ilk olarak 'baa içe örgutlerinin fcsaedile- MecegJ'nden söz etmesi tartış- malara yol açtı. Taşar, divan başkanı olarak 'H baskaunın tüm yetkilerini kalaaaMkceti' görüşünü savtı- nurken, 'asi' bakanlardan Meh- met Keçeciler, Taşar'ın sadece 'Kayym görevi yapabüecegini, poihtik karar alamayacagını' öne sürdü. 28 nisan tarihinde yapılması konusunda görüş birliği sağla- nan 2. kongreyi kimin yönete- cegi de taraflar arasında farklı yorumlanıyor. Talat Yılmaz ta- raftan milletvekili Baki Albay- rak, "Seçimlere geçitdigini, bu •edenle divanın gorevinin sona enttgui, kongreyi de Uçe seçim komiii başkanı yargKin yapaca- ğııu" savundu. Mustafa Taşar ise oylamaya geçilmediğini, sa- dece Yılmaz yanlılannın kendi- liklerinden bazı sandıklara oy attıklarını, bu nedenlede 28 ni- sandaki kongreyi de kendisini yöneteceğini söyledi. Ancak Taşar'ın kongreyi ip- tal ettiğini belirterek, salondan aynlmasından hemen sonra Al- bayrak, ilçe seçim kuruluna san- dıklardan oy zarflan çıktığını ye seçimlere geçildiğini belirten bir tutanak hazırlatmıştı. Yılmaz: YSK'ya başvuracağız ANAP lstanbul il başkanı adaylarından Talat Yılmaz, kongrenin tamamen iptali için Yüksek Seçim Kurulu'na başvu- racaklannı söyledi. Yılmaz, yap- tığı açıklamada, kongre divan başkanhğını yürüten Devlet Ba- kanı Mustafa Taşar'ın tarafsız davranmadığını ve devlet im- kânlarını kullandığım öne sür- dü. Kongrenin iptal gerekçesinin doğnı olmadığını da kaydeden Yılmaz, "Cumhuriyet tarihinde böyte kongre gorülmemişür. Ta- mamen iptali için Yüksek Seçim Kurulu'na başvumda bulunacağız" dedi. ANAP lstanbul il kongresi, divan başkanının karanyla erte- lenen ilk il kongresi olma özel- liğine kavuşurken, Taşar'ın bu konuda yetkisinin bulunup bu- lunmadığı da tartışma konusu oldu. Parti tüzük ve yönetmeli- ği ile siyasi partiler yasasımn il- gili hükümlerinde divan başka- nına kongreyi erteleme yetkisi verilmezken, parti tüzüğündeki, "Divan başkanı kanun ve tüzük hükimieri çerçevesinde kongre- nin tanamlanması için lüzum gördüğü bir ciimJe tedbirieri alakilir" ifadesi iptale gerekçe gösterildi. İstanbul'suz büyük kongre ANAP lstanbul il kongresi- nin seçim kurulu tarafından 28 nisana ertelenmesi, "tstanbul'- suz büyük kongre yapıiabUir mi?" sorusunu gundeme getir- di. Bazı genel merkez yönetici- leri, takvimde sıkışıkhk yaşan- ması durumuna daha önceki büyük kongrede lzmir örneğin- de olduğu gibi lstanbul'un da büyük kongre dışında tutulabi- leceğini belirttiler. Ancak ANAP Genel Başkan Yardım- cılanndan Cumhur Ersümer, kongrenin 28 nisana ertelenme- sinin yasa gereği olduğunu, ip- tal edilen bir kongrenin iptal ta- rihinden bir ay önce iki ay son- ra yapılamayacağını bildirdi. Ersümer, 28 nisan tarihinin geç olmadığını belirterek, "En son kongremiz Istanbol biie olsa, MKYK mayıs başında büyük kongre tarihi saptayıp bir ay sonrası için gin belirieyebilir. Ba 4a bmyük kongrenin kazinın batımU yaptlmaa demektir. 93 biyük kongre deiegesi olan ts- tanbul'un gözardı edilmesi münkiin degil." Degerlendirmeler Mustafa Taşar, Cumhuri- yet'e, "3-5 «Umm aynlmasıy- la parti bitmez. Tersine bunlar gkttnce bünye canlanır. Zaman zaman bndamada fayda vardır" değerlendirmesinde bulundu. Taşar, bir süre daha IstanbuP- da kalarak il yönetimiyle ilgili çalışmalarını sürdüreceğini, 10 martta ise Konya il kongresine katılacağını söyledi. Beraberinde Divan üyeleri, Samsun Milletvekili Mehmet Akarca, Malatya Milletvekili Talat Zengin, Konya Milletvekili Ali Talip Ozdemir ve Sivas Mil- letvekili Şaldr Seker de bulunan Taşar dün duzenlediği basın top- lantısında şunlan söyledi: "Eger ba kongre erteienmeseydi, kong- re şajüannda meydana gekbile- cek obrylar nedeniyle, kan bile dökMiebiiirdi. Çiinkü salonda beii süaklı ve kim oMugu bilin- meyen kişikr daJa vardı. Kong- re srasnHİa basın mensopian da knllanıldı. Kongrenin selameti açısından berkesin dtsan çıkma- suu istedigunizde bakan ve ba- sın mensnplannı ayıramazdık. B« sırada Yılmaz yaniılan basın measaplannı da tahrik ederek anuçlanna ulasülar ve seçimi ertdettfler." Muhafazakâriann adayı Talat Yılmaz, kongre divan başkanı Devlet Bakanı Mustafa Tasar'ı suçlayarak "Sahtekâriık yapan, kongreye leke süren a Bunu mil- lete havale ettik" diye konuştu. Yılmaz, Cumhuriyet'in bu konu- daki sorularını yanıtlarken yar- gımn bağımsız olduğuna inan- dıklannı belirtti ve "Efer haki- me baskj yapmazlarsa, biz 2Ü ni- sanda yapüacagı söylenen kong- reyi kesin olarak alınz. Ama, hakime baskı yapacaklanndan endise duyuyoruz. Burada hak hukuk çiğnenmiştir. Böyle hare- ketler karşısında demokrasiden babsetmek mümkün defildir" dedi. Talat Yılmaz, Semra özal'a destek verenlerin çoğunun par- tide Mesut Yılmaz'ı genel baş- kan olarak görmek istediklerine dikkat çekerken de "Aslında, bunlann diişöndükleri de hayal. Semra Özal tstanbul il başkanı dahi olsa, partinin Tıili genel başkanı' olarak ber istedigini yapacak" diye konuştu. lstanbul milletveküi olmasına karşın ANAP kongresine katıl- mayan ANAP Teşkilat Başka- m Orhan Demirtaş, kongreye ilişkin gelişmelerin ANAP Mer- kez Karar Yönetim Kurulu ve Başkanhk Divam'nda görüşüle- ceğini söyledi. Demirtaş, "MKYK ne zaman toplanır" sorusuna,"Bana kaisa, bir saat sonra toplanm" yanıtını verdi. "ANAP'ın çok aa günier gecir- diğini" söyleyen Demirtaş, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Seçimin ertekamesiııe gerek yoktu. Haftalardv, barada do- lasan bakanlar, devletin bfitfln islermi bitirdner mi? Bu ayıp de- gil mi? Hem makama Bgrama- yacaksın, nem kongreiere kan- şacaksın. Bu kafayia bir Ukoku- la girscier, orada da kavga cıka- nrlar. Ben bu zUtniyete müda- hale ederim." Senaryolar Cumhurbaşkanı özal'ın ve Bakanlar Kurulu'nun yansının desteğine rağrnen, lstanbul İl Kongresi'nin olayb bir biçimde iptal edilmesi ANAP'ta üç ana senaryonun tartışılmasına yol açtı. Cumhurbaşkanı özal ve Yıldınm Akbulut'un bu geliş- meler karşısında nasıl tavır ala- caklan beklenirken direnişçi ba- kanlar, "sonuna kadar mücadele" kararblığım koru- yorlar. ANAP kulislerinde ortaya atılan senaryolar şöyle sıra- lanıyor: 1- Cumhurbaşkanı Özal uz- laşma yoluna gidebilir: Cum- hurbaşkanı özal kendisi ve hü- kümetin büyük bir bölümünün desteğine rağmen, eşi Semra özal'ın ANAP'ta aktif politika- ya aülmasının mümkün olmadı- ğını görerek, geri adım atabilir, ANAP için düşündüğü operas- yonu ileri bir tarihe bırakabilir. Bu durumda Semra özal, lstan- bul il başkan adaylığından çekil- mesi konusunda ikna edilebilir veya Semra Özal'a direnen mu- hafazakâr ağırlıklı ekiple anlaş- ma yollan aranır. Uzlaşma sağ- lamrsa, Semra özal il başkan adayı olarak kalır, ancak yöne- tim kurulu ve büyük kongre de- legasyonu bütünüyle direnişçi ekibin görüşü ahnarak saptanır. Uzlaşma sağlanması halinde direnişçi bakanlar Abdülkadir Aksu. Cemil Çiçek ve Mehmet Keçeciler de hükümette kalarak kongreye kadar görevlerini sür- dürürler. Hesaplaşma böylece büyük kongreye bırakılmış olur. 2- Özal uzlaşmaya yanaşma- yarak, direnişçilere dana scrt cepne alabmr: ANAP kulisinde, Cumhurbaşkanı özal'ın bu asa- madan sonra direnişçi bakanlar- la uzlaşması düşük bir olasıhk olarak değerlendiriliyor. özal'ın milletvekilleriyle yaptığı toplan- tılarda uziaşmadan uzak bir tu- tum ortaya koyduğunu ifade eden ANAP yöneticileri, Özal'- ın direnişçi üç bakanın azledil- mesine ısrarlı olacağmı vurgulu- yorlar. Bu senaryoya gore, Başbakan Akbulut'un özal'm "Aıiet" is- teği karşısında alacağı tutum da merakla bekleniyor. Akbulut'- un Cumhurbaşkanı özal'a dire- nememesi ve Keçeciler, Aksu ve Çiçek'i de azletmesi dunımun- da ANAP grubu üzerinde hiçbir etkisinin kaJmayacağı ve kong- reden önce genel başkanhk şan- sını "sıfira" indirmiş olacağı görüşü savunuluyor. Bu durumda Cumhurbaşka- nı özal'ın büyük kongrede Ak- bulut dışında bir başka genel başkan adayından yana tavır koyması mümkün olabilecek. özal'ın kafasındaki genel baş- kanın, ANAP grubu dışında bir isim olabileceği öne sürülüyor. özal'ın kafasındaki genel baş- kan adaylan arasında eşi Sem- ra özal, oğlu Ahmet Özal'ın ad- ları da sayüıyor. Başbakan Akbulut'un dire- nişçi bakanlann azledilmesine ikna edilememesi halinde Cum- hurbaşkam özal'uı ANAP gru- bunda bu bakanlar için güve- noylamasına gidilmesı baskısın- da bulunabileceği öne sürülü- yor. Grupta güvenoylamasına gi- diknesi halinde, hükümette yer alan diğer bakanlar için de "düştiriilme" riski bulunuyor. Muhafazakâr ve milliyetçi eği- lim, özal'ın üç bakanın düşü- rülmesi için güvenoylaması iste- mesi halinde, Semra özal'ı des- tekleyen başta Devlet Bakanla- n MusUfa Taşar, Güneş Taner, tmren Aykut, Ibrahim Özde- mir, Ercüment Konnkman ol- mak üzere birçok "liberal egiMnüi " bakan için de güve- noylaması isteme kararulığında. Başbakan Akbulut'un dire- nişçilerin azledilmesi ya da gü- venoylamasına gidilmesi isteği karşısında direnmesi halinde, Cumhurbaşkanı özal'ın Akbu- lut'un istifasım isteyebüeceği be- lirtiliyor. "Danısılüı dövüş" olarak nitelenen bu senaryoya göre, Başbakan Akbulut'un is- tifasını vennesi ile birlikte hü- kümet de düşmüş olacak. Bu durumda özal hükümeti istedigı şekilde biçimlendirme fırsan ya- kalayacak. Bu durumda Özal, yeniden Akbulut'a, hükümeti kurma görevini verebilir. Belirlediği ba- kanlarla birlikte, Akbulut Mec- lis'ten güvenoyu isteyecek. ANAP grubundan oluşturula- cak hükümete güvenoyu için ge- rekli destek saglanamazsa özal, Anayasa'nın 116. maddesine göre genel secimlerin yenilenme- si karan alabilir. Muhalefet partilerinin karşı çıkamayacağı erken genel seçim karan ile birlikte özal, Cum- hurbaşkam'mn halk tarafından seçilmesi isteğini gerçekleştirme fırsatını elde edebilmek için ata- ğa geçebeür. "Dausıku dövüş" senaryola- nna dayalı olarak ANAP kuli- sinde yaygınlık kazanan bir baş- ka senaryo da Başbakan Akbu- lut'un genel başkanlıktan istifa- ya ikna edilmesi. Bu durumda seçimden önce ANAP olağa- nüstü kongreye gitmeV zorunda kalacak. Sadece genel başkan seçmeye yönelik olağanüstü kongrede Akbulut yeniden ge- nel başkan adayı olarak cıkabi- lir. Akbulut seçüerek, yeni bir hükümet oluşturularak. 3- Cumhurbaşkam özal isti- fa edebilir. Yeniden ANAP'ın başına döner ve düşündüğü ANAP'ın oluşumuna öncülük edebilir. ANAP grubu bugün toplana- cak. tstanbul tl Kongresi'nin bazı milletvekilleri tarafından gündeme getirilmesi bekleniyor. Bu arada direnişçi bakanlar Mehmet Keçeciler, Cemil Çiçek ile azledilen Hüsnü Doğan An- kara'ya döndüler. Içişleri Baka- nı Abdülkadir Aksu ise tstan- bul'da kaldı. Bakanlann ANAP grup toplantısına da girecekle- ri, ancak kendilerine doğrudan sataşma olmadığı sürece söz al- mayacaklan ifade ediliyor. R ÇEL i K FİRSATIPazar günü acıkıanıypr Bekleyin! VEFATLAR İÇİN Yurtiçı, yurtdışi cenaze nakle- dılır, cenaze ılaçiarna, malzeme. tabut, bütün işiemler hassasi- yetle, suratle yapılır. işletmede aynca 18 ambülans mevcuttur Cenaze ılanHrında hizmet be- delı alınmaz İSLAM CENAZE İŞLERİ 1472006-1406886 Mesul Müdür HafaVELİERDEMİR BAYAN BAKIC1 Yatalak, yaşh bir bey için yatılı bayan bakıcı 160 09 04 GÖZLEMUĞUR MUMCU (Baştarufı I. Sayjada) — Akrep etmez akrabanın akrabaya ettiğıni... Demokrasi tarıhimizdeki bu önemli olay, "hacı ana-laik yenge" ile Özal ailesi tarafından beslenip büyütülen "te- Om Hüsnü" arasındakı uzlaşmaz çelişkiden kaynaklanmtstır. Bu çelişkı, dört eğilımin bırleştiğı ANAP'ın kaygan zemi- ninde, emın olunuz, burjuvazi-proletarya çelişkisinden da- ha da derindir Olay, "tarafsız Cumhurbaşkam"n\n eşi Semra Özal'ın ka- dın hakları ve laikliği güvenceye bağlamak üzere giriştiği "papatya harekâtı" ile başlamış; bu harekâta karşı koyma- ya çalışan "Yetim namıyla maruf" eskı Milli Savunma Ba- kanı Hüsnü Doğan'ın görevinden "azli" ve İstanbul İl Baş- kanlığı Kongresi'ndeki grekoromen güreşler ile sürmüştür. Sayın Semra Özal, papatya vakfı genel başkanlığını da gelini Elvan Hanımefendi'ye bırakmıstır. Daha doğrusu, ya- pılan seçim sonunda "papatya iradesi" böyle "tecelli" et- miş; vakıflarda da atananların değil, seçılenlerin egemen oldukları bir kez daha kanıtlanmıştır ANAP İstanbul İl Kongresi, "papatya vakfı" kongresi gibi olabılir ve böylece demokrasimizde önemli bir adım atıla- bilirdi. Kongrenin renkli geçmesi de önemli bir kazançtır. Kongre başkanlığı seçimleri için yapılan oylamada dele- ge sayısından otuz oy fazla çıkması ve bu otuz oyun rast- gele iptali sonunda kendisini 'otel ayısı" olarak tanımlayan değerli Devlet Bakanı Mustafa Taşar'ın kongre başkanlığı- na seçilmesi, ANAP liberalızmıne tıpatıp uygun bir düzen- leme olmuştur. "Hayali ihracat" uygulamaları ile şimdiden dünya liberal- lik tarihine geçen ANAP'ın bu "hayali delege" oylarıyla da seçim hukukuna önemli katkıları olmuştur. Siyasi Partiler Yasası, secimlerin yargı denetımınde ya- pılmasını öngörmektedır. Ancak bu durum, azgelişmiş de- mokrasimizde "atananların seçilenler üzerinde" egemenlik kurmalarına yol açacağı için hukuk kuralları yerıne Musta- fa Taşar Beyefendi'nin "hareketçi" günlerınden kalan yum- rukları geçerlı olmuştur. Liberalizmin "bırakınız yapsınlar" ilkesi, ANAP kongresin- de "bırakınız dövsünler" biçimınde algılanmıştır. Bu da Körfez hareketinden sonraki en önemli hareket ol- muştur. Kongre, Hilton Otelı'nde yapılmaktadır. Orduevi, Hilton Oteli'nin hemen yanındadır. Tarafsız Cumhurbaşkanı, ordu- evinde karargâh kurmuştur. Özal, kongreyi, kapalı devre te- levizyon yayını ile odasından tam bir tarafsızlıkla izlemek- tedir. Birdahaki ANAP il kongresinin, Cumhurbaşkanı'nın bas- kanlığında Harbiye Orduevi'nde yapılması kimseyi şaşırt- mayacaktır. Cumhurbaşkanımız gerçekten tarafsızdır. Tarafsız oldu- ğu için Yetim Hüsnü kardeşimizi görevinden almıştır. Ye- tim Hüsnü, kongreye bakan olarak girse, Semra Hanıme- fendi, bir bakana karşı seçim yarışına girmek zorunda ka-. lacaktı. Bu da hıç şüphesız, sıvil toplumculuğa aykırı bir ya- »rışma olacaktı. Sayın Özal, bunu bir eşitsizlik saydı ve bu yüzden demok- rasimizin en sağlam güvencelerinden birı olan büyük dev- let adamı Akbulut'a "At Hüsnü'yü bakanlıktan" yolunda ri- cada bulundu. Akbulut; devletin çeşitlı organları arasındakı anlaşma, uz- laşma, uyum, felsefe ve siyasetinın bir başka adıdır. Akbulutlaşmak, devletin yasama ve yürütme organları arasında uyum sağlamak demektir. Bu anlamda "Akbulutçuluk" şu anda Erzincanlı hemşehrilerinı etkileyen ve bugün, ancak Erzincan Büyük Kent Belediyesi Toptan- . cı Hal sınırları içinde kalan, ancak yakın gelecekte bütün dünyayı etkilemeye aday bir yeni ideoloji olarak yavaş ya- vaş tarihteki yerinı alıyor. Akbulutçuluk, yüzde yüz yerli bir ideolojidir. Bu ideoloji, tıpkı Marksizm-Leninizm gibi ileride Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın adlarının ilk hecelerinden oluşan "Tur-Yıl" ya da özgün ve düzgün adıyla "Özalizm- Akbuludzm" olarak adlandırılacaktır. •• . . ,,ı Bu da doğrudan doğruyâ "sivil topiumculuk" anfemırtâı gelmektedir. Gerçi Sayın Özal, 12 Eylül'de bir askeri harekât sonun- da siyaset dünyasına gırmişse de bunun pek o kadar öne- mi yoktur. Önemli olan ihracattır! ANAP İstanbul İl Kongresi'nde lıberallerın, eski MHP'li- lerin bir kısmı tarafından desteklenmesinin de bir "kıymet-i harbiyesi" olamaz. Kıymet-i harbiye, Harbiye Orduevi'ndedır! Özal, ne derse, ne yaparsa doğrusu odur. Basındaki "ma- beyn kâtipleri" de böyle yazmıyorlar mı? Neyse, Cumhurbaşkanı Sözcüsü, Basın-Yayın ve Enfor- masyon Genel Müdürü ve Buyukelçı Sayın Kaya Toperi'den ANAP İstanbul İl Kongresi ile ilgili basını topa tutan yeni bir demeç-yorum bekliyoruz. Biraz geç kaldı da. 15. İstanbul, Uluslararası Büro Donanımı ve Otomasyonu, Komünikasyon, Bilgisayar ve Enformasyon Teknolojisi Fuan Japonya, A.B.D., Almanya, İngiltere, Fransa, İsviçre, Kalya, Hollanda, Belçika ve Taiwan gibi devletlerin sektöre dünya ça- pında egemen kuruluşları yanısıra, diğer yabancı ve uluslara- rası düzeydeki Türk kuruluşlarının katılımı ile gerçek uluslarara- sı düzeyde... Büro otomasyonu, data ve enformasyon teknolo- jisi ile ilgili en son yenilikleri kapsayan bilgisayarlar, bilgisayar yazıcıları, bilgisayar terminalleri, manyetik bant üniteleri, disk- ler ve disketler, bilgisayarprogramları, kelime işlem programla- rı, yardımcı cihaz ve sistemleri, otomatikleştirilrniş büro sistem- leri, faksimile ve teleprinterleri de kapsayan modern komüni- kasyon sistemleri, komünikasyon programları, modern fotoko- pi makinaları, elektronik dizgi makinaları, elektronik hesap ma- kinaları, otomatik ve elektronik daktilolar, diktasyon sistemleri, postalama ve adresleme cihazları, zamanlama sistemleri, oto- matikleştirilmiş finans ve banka sistemleri ile tüm diğer ofis ge- reksinimleri... Pazarlama potansiyeli, prezantasyon kalitesi, olağanüstü katılım kapsamı ile sektörünün nıtelikli tek fuarı... Üstelik, Türkiye'deki tek amaca uygun ve her türlü modern alt- yapıya sahip, dünya standartlarındaki tek özel fuar merkezin- de... 6-10 Mart Convention&Exhibîtk>nCenter ZiyaetSaat)eri:1ZOO-2O.OO inferteksA&D