Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 9 ARALIK 1991
HUKUKÇU
GÖZÜYLE
BULENT TANOR
Demokratikleşmenin
Hukuk Stratejisi
Demokratikşleşme niyeti, kamu hukukumuzda yeniden ya-
pılanmayı gûndeme getirmiş bulunuyor. Hukukta yenilenme,
'Türk Perestroikası"nın artık ilk yakalanacak halkasıdır. Bu-
nun hukuki stratejisi ne olmalıdır?
Şimdi, başta karma hükümet olmak üzere, siyasal-kamusal
hayat içindeki kurum, kuruluş ve kişilerin önündeki düğüm
noktası budur?
Bu önsorunun belkemiği, anayasa ile yasalar arasındaki
ilişkilerdir. Anayasada değişikliğe gidılmediği, daha doğru-
su yeni bir anayasa yapılmadığı ya da yapılamadığı sürece,
yasa değişiklikleri yoluyla hangi alanlarda nerelere kadar gi-
dilebılecektir? "Demokratikleşmenin hukuk stratejisi" soru-
nu burada yatıyor.
Bir anayasanın demokratikleşme ve insan haklarını ger-
çekleştirme çabaları önünde bir engel olarak dikilmesi, ana-
yasacılık tarihinde bir
Anayasa değişikliği
sonınunu göz ardı etmek
nasıl yalışsa, "Anayasa
değişmedenhiçbirşey
yapılamaz" yolundaki "ya
hep ya hiç"çi tutum da
isabetsiz olur.
garibedir, ama bir olgu
olarak da karşımızda-
dır Garibedir; çünkü li-
beral dünyada anaya-
sal demokratikleşmeyı
ve insan haklarını en-
gellemek kpin değil, ko-
rumak ve kollamak için
var olmuşlardır.
Ama bizdeki engel-
leme bir olgudur; çün-
kü TSK patentli ana-
yasanın esas işlevi, normal hukuk zekasına sahip bir toplum-
da yasalar ya da kararnamelerte yapılamayacak haksızlıkla-
rı mümkün, meşru ve hatta zorunlu kılmak olmuştur. 10 yıl-
lık uygulama ve cendere bunun canlı tanığıdır.
1982 Anayasası'nı daha ilk günden başlayarak aşındıran,
giderek iyice çaptan düşüren esas neden buradadır; yani di-
kilen üniformanın Türkiye'nin bedenine dar gelmesidir. Yeni
giysi ve sivil terzi ihtiyacı bu yüzden kendini dayatmıştır.
Bugün gelinen nokta, 1982 Anayasası'nın çağdışılığını za-
manında saptamak ve sergilemek yerine, "bir de uygulamaya
bakalım", "yargı kararlarıyla durum düzelebilir" ya da "ulus-
lararası hukukun üstünlüğüne güvenelim" şeklindeki bek-
lentiler içinde olmanın da bir yarar sağlamadığını ortaya koy-
muştur.
"Anayasa değişikliğine gitmeden yasalar eliyle iyi-
leş(tir)me" penceresi de yeni bir avuntu mudur?
Bugünkü krıtik sorun artık yukarıdakıler değil, budur. Bu
sofuya ise toptan ve genelgeçer bir yanıt verılemez. Anaya-
sa değışıklığı sorununu göz ardı etmek nasıl yanlışsa, "Ana-
yasa değışmeden hıçbir şey yapılamaz" yolundaki "ya hep
ya hiç"çi tutum da isabetsiz olur.
Bunun için yasalar ve anayasa hükümleri arasındaki ilmik-
lerı her konuda ve hukuk mantığını da örselemeden ayrı ay-
rı tarama gereğı vardır. Bunların bazılarına değinmek, bu sü-
tunun ilerki haftalardaki ayrıcalıklı konularından olacaktır.
IDP 3. OLAĞAN KURULTAYI
Edibali de
RP'den kopıııa
aşamasında
Erbakan'ı eleştiren Edibali, 'hakkıyla ortaklık
yapılmadığı' için az milletvekili çıkardıklarını,
Türkeş'in ittifaktan aynlmakta haklı olduğunu
söyledi. Edibali, IDP'ye döneceklerini ima etti.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosn) — Islahatçı Demokrasi
Partisi'nin (IDP) 3. Olağan
Kurultay'ında, RP "ittifakta-
ki sunimiyetsİ2İigi"nden ötürü
eleştirildi. Eski Geneı Başkan
ve RP Kayseri Milletvekili A>-
knt Edibali, ittifakın yeni par-
ti ve ortak program oluşturul-
masını içeren bir protokolle
desteklenmemesi durumunda
"RP'den kopacaklan" mesajı-
nı verdi.
IDP'nin 3. olağan kurultayı
dun Bulvar Palas Oteli'nde ya-
pıldı. Kurultayda genel baş-
kaniığa Talat Nevruzoğlu geti-
rilirken Edibali'nin oluşturdu-
ğu listedeki adaylar da MKYK
ve Merkez Disiplin Kurulu üye-
liklerine seçildiler.
Kurultaya faaliyet raporu-
nun okunmasından sonra katı-
lan Edibali, yoğun alkış ve "Ii-
derimiz Edibali" sloganlanyla
karşüandı. Daha sonra söz aİan
Edibali, ağırhklı olarak ittifa-
îan geçmişi ve geleceği üzerine
konuştu. Yasalann engelleme-
si ve kendisinin de RP'den mil-
letvekili olması yüzünden böyle
bir "emanetci kurultaja" gidil-
diğini anımsatan Edibali, itti-
fakın bir protokol çerçevesin-
de sürdürülmesinden yana ol-
duğunu söyledi. Edibali, "Işin
yalanına ciippemizi verdik, ger-
çegine hayaümızı vermekte te-
reddiit etmeyiz" diye konuştu.
Sözlerıni RP ve Erbakan'a
yönelik eleştirilerle sürdüren
Edibali, "hakkıyla ortaklık
yapılmadığı" için daha fazla
milletvekili çıkanlamadığını
söyledi. "Sembolik" olarak
kurulan ittifakın "adam gibi"
sürdürülmesi gerektiğini kay-
deden Edibali, "Ittifakı
miiesseseleştireliBi" diye
konuştu.
Seçimlerden sonra bütün ça-
balanna karşın Erbakan'a ula-
şamadığıru kaydetti.
Hazırladığı bir protokolûn
TUrkeş tarafından imzalandığı-
nı, Erbakan'dan ise "ses
çıkmadığını" belirten Edibali,
Türkeş'in ittifaktan ayrılması-
nın "dognı" olduğunu ifade
erti.
İnsan Hakları Haftasıyarın başhyor
Çifte standarda
4
dur' denecek
tç Potitika Servisi— İnsan
Haklan Derneği (İHD) "İnsan
Haklan Haftası" etkinliklerini
yann saat 11.30'da Sultanahmet
Meydanı'nda düzenlenecek ba-
sın toplantısıyla başlatıyor. "tn-
san haklan büinci ve mücadele-
saoi daha ilerflere götttnnek, bu
yöndeki çifte standartlara 'dur'
diyebilmek" amacıyla düzenle-
nen etkinliklere yann akşam Ka-
dıköy Caferağa Spor Salonu-
nda gerçekleştirilecek "İnsan
Haklan Gccesi" ile devam
edilecek.
Hafta kapsamında çarşamba
akşamı Beyoğlu Sineması'nda,
kaçınlarak öldürulen Halkın
Emek Partisi (HEP) Diyarbakır
Ö Bşakanı Vedat Aydın anısına
dia gösterisi yapüacak, ardından
Filipinli yönetmen Lino Broc-
ka'nın "Özgürlük Savaşcılan"
adlı fdmi gösterilecek.
Perşembe günü Mülkiyeliler
Birliği'nin Kuruçeşme Lokali-
nde yapüacak olan "İnsan Hak-
lan Açısından Uluslararası
Standartlar" başlıkn paneic nu-
nuşmacı olarak Dr. Semih Ge-
malmaz, Doç. îbrahim Kabaoğ-
lu, Prof. Yücel Sayman, Dr.
Sungur Savran katılacaklar. Ay-
nı gün "Özgürlük Savaşçılan"
fılmi Pendik Belediye Kültür
Merkezi'nde de izleyicilere su-
nulacak.
Pazar gûnü, Mülkiyeliler Bir-
liği Kuruçeşme Lokali'nde sekiz
ayn konuda forum gerçekleşti-
rilecek. "Çabşma yaşamı", "Te-
rörie mücadele", "Çevre ve sag-
lık", "Çocuk ve gençtik", "Sanat
ve kültür", "Kadın", "Cinsel
tercih" ve "Ulnsal haklar" ko-
nularmda yaşanan hak ihlalleri
dinleyicilerin katüımıyla tartı-
şılacak.
Pazartesi günü Beyoğlu'nda
yapılacak "İnsan Haklanyla ln-
sanlar Yürüyüşü" ile son bula-
cak hafta boyunca Alman Kül-
tür Derneği'nde Yılmaz Güney
filmleri, Cağaloğlu Basuı Müze-
si'nde "1990-91 Yıh Yasaklı Ki-
tap ve Dergj Sergüi" izlene-
bilecek.
Devlet Bakanı Barutçu, TBMMBaşkanı Cindoruk'a tazminat davasında ısrarlı
Rumar kavgası surüyor'tşimi kendim görüröm
9
Devlet Bakanı
Barutçu, Başbakan Demirel ve Devlet Bakanı
Çağlar ile tartışmanm bitirilmesi yönünde bir
görüşmesi olmadığını belirterek "Ben şahsi
meseleme kimseyi karıştırmam. Kendi işimi
kendim görürüm" dedi.
GÜNSELİ ÖNAL
ANKARA — TBMM Başka-
nı Hüsamettin Cindonık ile
Devlet Bakanı Ömer Barutçu
arasındaki "kumar kavgası" su-
rüyor. Cindonık aleyhine tazmi-
nat davası açmaktan vazgeçme-
diğini belirten Barutçu, Başba-
kan Siileyman Demirel ve Dev-
let Bakanı Cavit Çagfaur ile "tar-
Uşnuuun bitirilmesi" yönünde
bir görüşmesi olmadığını bildi-
ren Barutçu, "Ben şahsi mese-
leme kimseyi kanstınnam. Ben
kendi işimi kendim goniriım.
Partiye zarar vermeyecek şekil-
de hareket ederim" dedi. Barut-
çu, "Sayın Cindonık ile tartıs-
manız sona erecek mi?" sorusu-
na, Cindoruk'un kendisi için
söylediği "Sakıta (düşmüş ola-
na) söz söylenmez" biçiminde-
ki cümleyi yineleyerek karşıhk
verdi. -4
Barutçu, dünkü gazetelerde
yayımlanan haberlerde, "Başba-
kan Demirel'in istegi üzerine
Cindonık aleyhine açacagı 20
milyar liralık tazminat davasın-
dan vazgeçebilecegini" söyledi-
ğinin arumsatıknası ve kesin ka-
rannı verip vermediğinin sorul-
ması üzerine şöyle dedi:
"Ben, 'Tazminat davasından
vazgeçebilirim' demedim. Basın
toplantısında söyledigim şeyler
var. Onnn dışında herhangi bir
yoruma girmek istemiyorum.
Ben partinin içinde büyiidiim.
Partidyim. Partinin mücadek-
sini yapan bir insanım. Partime
en nfak bir nacize, en ufak bir
zarar geltnesini istemiyorum.
Kamuoyu, taraflan anlamıştır.
Bnnun dışında bir şey söyle-
Demirel'in, Devlet Bakanı
Çağlar araahğıyla kendisinden
"taröşmayı bıtinnesini" isteme-
diğini belirten Barutçu, "Tekrar
ediyonun, yaptıgun basın top-
lantısı dışında kimseye bir açık-
lama yapmadun. Kimse benim-
le göıüsmedi. Giıya, Cavit Bey
benimle gönişmâş... Ben şahsi
mesckme kimseyi karıştırmam.
Mizacun, karakterim, yapun bu-
na mösait degil. Kimseyi kanş-
Urmam mesdeme. Ne Cavit
ÖZAL'I UĞURLADI— TBMM Başkanı Cindoruk.Cumhurbaşkanı Özal'ın Senegal gezisi sırasında yerine vekalet edecek. Cin-
doruk'un Cumhiırbaşkanı vekili olduğuna ilişkin kararname Resmi Gazete'de yayımlandı. (Fotoğraf: AA)
İslam Konfemnsı zirve toplantısı bugün başhyor
Ozal Senegal'e gitti
Çaglar'ı ne başkasını kanştın-
nm. Benim şahsi meselemdir ve
partiye zarar vermeyecek şekil-
de hareket ederim. Ben soyleye-
ceklerimi basın toplantısınd^
söyledim. Söylenecek başka bir
şey de yok zaten."
Barutçu, "Sayın Demirel ile
bir görüşmeniz oldu mu?" so-
rusuna da şu karşılığı verdi:
"Konu abartılıyor"
"Hayır olmadı. Sayın Demi-
rel bu kadar devlet işi içerisin-
de, benim şahsi mesdemle mi ü-
gUenecek? Konu biraz abartıb-
yor. Sayın Demirel bn konnyla
hiç meşgnl degil. Yani, Tttrldye^
nin bu kadar devlet işi varken,
benim şahsi meselemle Sayın
Demirel nicin meşgul olsun ki?"
Konunun bütunüyle kişisel
sorunu olduğunu ve başka hiç
kimseyle bir ilgisi olmadığını
vurgulayan Barutçu, dün bir ga-
zetede yer alan ve "Bir grup
DYP milletvekilinin basın top-
lantısından sonra Anadolu Kıı-
lübü'nde bir durum degertendir-
mesi yaparak Cindornk'n
eleştirdiklerine" ilişkin haberle
ilgilı olarak da şunları söyledi:
"Anadolu Kulübü'ndeki top-
lanüdan Uç haberim yok. Yakm
arkadaşlanmın prada bir top-
lanb yapıp yapmadıklarnu da
bilmiyornm. Ben entrika sev-
mem. Beni seven arkadaşlanm
kendi aralarında bir şeyler soy-
luyorsa, yapıyorsa, ona da bir
şey soyiemem. Ama bununla ke-
sinlikle alakam yok. Bilgim da-
hilinde degil. Ben detaaberiga-
zeteden okudum. Ama bir araş-
tınaa ihtiyacı duymadım. Ben
kendi işimi kendim görürüm."
Barutçu, "Sayın Cindonık ile
tartışmanm sona erdirecek mi-
siniz?" sorusunu, "Saluta söz
söylenmez" diye yanıtladı.
Yerel secimler
ANKARA/DAKAR (Cumhuriyet) —
İslam dünyasından 45 ulkenin en üst
düzeyde katılacağı islam Konferansı
örgütü zirvesi, Senegal'ın başkenti
Dakar'da bugün başhyor. Zirvede
Türkiye'ji temsil edecek Cumhurbaşkanı
Turgut Ozal, beraberinde Dışişleri
Bakanı Hikmet Çetin ve Dışişleri
Bakanhğı'ndan kalabalık bir teknisyenler
gnıbu ile Senegal'a gitti.
Ozal ve heyetleri taşıyan özel uçak, yerel
saatle 16.15'de Dakar Yoff Havaalam'na
indi. özal, havaalanında Senegal Devlet
Başkanı Abdou Diouf tarafından törenle
karşılandı.
Törenden sonra özal, liderlerin ikamet
edeceği ve zirvenin düzenleneceği Kral
Fahd Konferans Merkezi'ne gitti. özal,
bugün başlayacak İKÖ zirvesinde bir
konuşma yapacak ve toplatıya katılan
liderlerde ikîli görüşmelerde bulunacak.
özal, 13 arahkta Türkiye'ye dönecek.
Cumhurbaşkanı özal, Dakar'a giderken
uçakta gazetecilerle sohbet etti, iç ve dış
sorunlara ilişkin görüşlerini açıkladı.
PKK terörüne değinen özal, terörun
geriletilmesi gerektiğini, aksi halde
Turkiye'nin büyük problemlerle
karşılaşacağını vurguladı. Alınacak
tedbirler arasında güvenlik önlemlerinin
önde geldiğini kaydeden Özal, bilhassa
işkence iddialan yüzünden, güvenlik
güçlerinin görev yapmakta zorluk
çektiklerini söyledi. Özal, "Bütün
dünyada polis bu işleri bizimkinden
daha sert yapıyor" dedi.
özal, Türkiye-AT ilişkileri konusunda
görüşlerini acıklarken Sovyetler ve
Avrupa'da meydana gelen son
değişiklikler yüzünden, Türkiye'nin AT
üyeliğinin zora girdiğini beüitti.
Bağımsızlık ilan eden birçok ulkenin
Turkiye'nin önüne geçtiğini söyledi.
Özal, Kıbns sorununa değirürken
"Kıbrıs için göriişmeleri 649 çerçevesinde
sürdürseydik makul isteğimizi alırdık.
Tahminim, ABD, Kıbns işini BM'ye ve
Avrupa'ya bırakacak, işler daha da
zorlasacak" dedi. 12 aralığa
kadar sürecek olan zirvede Kıbns
sorunu Ankara'mn en ağırlıkh olarak
uzerinde durduğu konular arasında yer
alıyor. Ankara bu konuda kabul
edilmesini istediği bir karar tasarısını
zirvenin hazırhklarını yapan siyasi
komiteye cuma günü sundu.
Ankara'mn zirvede aynca Batı
Trakya'daki ve Bulgaristan'daki Türk
azınlıklarınm durumunu da gündeme
getireceği belirtüiyor. Dakar'da Türk
heyetinin uzerinde duracağı ve
Cumhurbaşkanı özal tarafından da
konuşmasında dile getirileceği
kaydedilen bir diğer konu ise özellikle
Ortadoğu'ya yönelik bir "güven ve
güvenlik mekanizmasının" oluşturulması
Cindoruk:
yasa teklifi
gelsinbakalım
ANKARA (AA) — Cumhur-
başkanı veküi ve TBMM Başka-
nı Hüsamettin Cindoruk, yerel
ara seçimlerin her yıl haziran ve
*kasım aylannda yapılmasını ön-
gören yasa teklifini onaylayıp
onaylamayacağına ilişkin soru
üzerine 'gelsinbakalım..' dedi.
Cindoruk, Cumhurbaşkanı
özal'ı Senegal'e uğurladıktan
sonra Esenboğa Havaalam'n-
dan aynurken bir gazetecinin,
kesinleşmesi halinde önümüzde-
ki günlerde bazı yerlerde yapı-
lacak belediye başkanlığı secim-
lerini de erteleyecek olan yasa
teklifıne ilişkin sorusuna, 'Da-
ha henüz komisyonda, gelsin
bakalım...' yanıtım vermekle
yetindi.
TÜRKİYE'NİNSTRATEJİK ÖNCELÎKLERİSEMPOZYUMUNUN ARDINDAN
Bütün yollar dış Türklere çikü
RUŞEN ÇAKIR
Mülkiyeliler Birliği İstanbul
Şubesi ve tstanbul Mülkiyeliler
Vakfı'nın 5-7 aralık tarihleri ara-
sında tstanbul'da düzenledıği
"Dış Politika ve Ekonomi Açı-
sından Türkiye'nin Stratejik Ön-
celikleri Uluslararası
Sempozyumu" genel olarak sa-
mimi bir havada geçti. Bu-'ün
konuşmalar dönüp dolaşıp Sov-
yetler Birliği'ndeki Türk cumhu-
riyetlerine vardı. Başta Cumhur-
başkanı Turgut Özal ve DSP Ge-
nel Başkanı Bülent Ecevit olmak
üzere birçok politikacı birer stra-
teji uzmanı gibi sakımmsız ko-
nuştular. Diplomatik dilden
epey uzak bir şekilde çok çarpıa
tabİiller yaptüar, ilginç senaryo-
lar ürettiler.
Türkiye'nin stratejik perspek-
tifler geliştirme ihtiyaç ve açlı-
ğını gidermede önemli bir kat-
kı olan, farkh göruş ve deneyim-
lere sahip yerli ve yabancı çok
sayıda katıîımcıyı bir araya ge-
tiren sempozyumu BBC editör-
lerinden Andrew Mango ile de-
ğerlendirdik. İstanbul doğumlu
olan Mango, uzun yıllar BBC
Türkçe servisini yönetti. Halen
"Turkey Confıdental" adü bir
Andre» Mango:
Türkiye, dış Türkler
uzerinde ancak dünya
işbirliği içinde çok
taraflı projelerin bir
tarafı olarak etkin
olabilir. Bunların
gerçekleşmesi için
dünya sermaye
piyasalardan para
çekmek gerekir. Bunlar
muazzam teknolojiye
dayanır. Bu teknoloji
de Japonya, Avrupa ve
Amerika'davar.
bulten çıkartıyor ve çeşitli üni-
versitelerde dersler veriyor:
— Sempozyumu nasıl deger-
lendiriyorsunuz?
MANGO — Konuşmacı sayı-
sı çoktu. Bu tür toplantılara ye-
ni fikirler öğrenmekten ziyade
hangi fikirlerin egemen olduğu-
nu öğrenmek için katüıyorsu-
nuz. Bu sempozyumda en çok
Sovyetler Birliği'ndeki Türk
cumhnuriyetleri uzerinde durul-
du. Avrupa'dan söz edilirken he-
men bu konuya atlamldı. Bir
oturum Ortadoğu'ydu, ama ko-
nu dönüp dolaşıp yine Türk
cumhuriyetlerine geldi.
— tki farklı yaklaşım vardı.
Biri Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın çizdigi, Mesut Yılmaz ve
Cengiz Çandar'ın takip ettiği
"Türkiye'nin tum geleneksel dış
politikasından annıp, Batı per-
spektifli ataklık" yanlısı çizgu
ikincisi de geleneksel çizgiden
gelen temkinli bakış açısı.
MANGO — Evet, bu fark
ediliyordu. Mesela benim tebli-
ğim geleneksel çizgideydi. Daha
atak yaklaşımlar soz konusu ol-
duğunda, ben daima "Bunun
mah'yeti ne kadardır? Türkiye
acaba bu yatınmları yapabilir
mi" diye düşünüyorum. Türki-
ye oralarda, ancak dunya işbir-
liği içinde, çok taraflı projelerin
bir tarafı olarak etkin olabilir.
Çünkü bu projelerin büyük kıs-
mı korkunç pahalı. Bunların
gerçekleşmesi için dünya serma-
ye piyasasından para çekmek
gerekir. Bu projeler muazzam
teknolojiye dayanacak. Bu tek-
noloji Japonya, Avrupa ve
Amerika'da var.
— Dolayısıyla Bülent Ecevit-
in dile getirdiği "Batı'dan ba-
ğımsız ilişkiler geüştirme" fikri
size rasyonel gelmiyor.
MANGO — Ecevit'in bu söz-
leri çok dikkatimi çekti. Benim
söylediklerimin tamamen tersi.
Teorik olarak rasyonel olabilir,
ama pratikte bunun hiçbir im-
kâm yoktur. Tek dünya pazan
içinde herhangi bir gnıbu tercih
etmenin hiçbir imkânı yok.
— Benzer bir şekilde AT üye-
liğine tam bir altematif olarak
gösterilmese de omegin Karade-
nk Ekonomik İşbirliği Bolgesi
(KEÜ3) gibi bölgesel oluşumlar
öne çıkartıldı. Bunlann gerçek-
leşmesiyle Türkiye'nin AT üye-
liginin de kolaylasacagı iddia
edildi.
MANGO — Bu da hiç rasyo-
nel değil. Bulgaristan, Roman-
ya, Ukrayna, Rusya Avrupa'ya
bakıyor. Bunların başlarını çe-
virip birbirlerine bakmalan ben-
ce imkânsızdır.
Galeri • Atölye 132 64 26 . 13O 21 87
BAHAR KOCAMAN
KİŞİSEL RESİM SERGİSİ
6 Aralık-30 Aralık 1991
Atıvc Sok Yu\a Apt \o 8/2
SANAT MERKEZI Te^vıkıve Tel 136 15 18
3 - 24 \ralık 1991 1100-1800
Resim Sergisi
IsöklalCaddesH!
Be>t)^u-lsanbul TH-15216 98
MUSTAFA P1LEVNELI
G A R A N T İ S A N M C A L E R İ S I
EL SANATLARI
Yılbaşı hediyelik
Eşya sergisi
Yer: Beyoğlu Olgunlaşma
Sılonunda
Tarih: 7-21 Aralık
Hergun 10 00-19.30 arası
AKDENİZ RESİMLERİ
ORHAN TAYLAN
1SKASIH-14 ARAUK I H <
1 Levent S Jün Sok.
No. 14 170 03 62
M u k a d d e r K ı r m ı z ı
Resim Seıgisi
4-25.\ıaltk 1991. lU
iPazargönkn dışındji
* \bnca
Modem Sanat
Galerish *-T.<
ValıkonağıCaddesı NÛ 117/2 Nışanuşi lstanbul 'Rl 1303980
TÖBANK SANAT GALERİSİ
5 9 K A S I M - 1 S A B A U K 1 9 9 1
ZİYA ERALP
Fotoğraf Scrgiıi
I6bon< Beyoğlu Şubev lıhkbl Cod 50
Toksım Uianbul Tel U 3 28 30
Sergı, Cumori«,-Polor 6nm6o hergun 10 00 - 18 00 urou geîılsbıür
BEN/VDAM
MEHMET
PESEN
Resim Sergisi
16/KASIM/1991
14/ARAUK/1991
>MÜ CaMesı 220/ m «tata 81300 Kı«M
Tri (1)34697 M (1| 34S B9 43
GRUP
FIYZA MJMDA*
NEZİHE taAMOĞLL
MEKAL MÜLU
CETLAN MLTll.
O2I_FW HEKSEK 07K *
StHIfLA ŞAHIN
4TATIAA A?I7t» MEJtKLZl
10 ARALIK - U AKAUK
'Hak ârama'
belgesi
• İZMİR (ANKA) —
Uluslararası Avukatlar
Birliği'nin bu yıl ağustos
ayında Meksika'da
yapılacak toplantısında
kabul edilen kısa adıyla
"Savunma Şartı" ya da
"Hak Arama özgürlüğü
Şartı" belgesi 10 aralık
Dünya tnsan Haklan
Günü'nde İstanbul
Barosu'nda imzaya açüıyor.
tzmir Barosu Başkanı
avukat Sabri Kurt, konuya
ilişkin vaptığı açıklamada,
Izmir Barosu adına 10
arahkta lstanbul'a giderek
kendisinin de imza koyacağı
belgenin, her bireyin hak
arama özgürlüğüne boyut
getirdiğini vurguladı. Başta
istanbul, Ankara ve tzmir
olmak üzere tüm barolann
imza koyması beklenen
Uluslararası Avukatlar
Birliği'nin bu belgesinde,
her bireyin hak arama
özgürlüğünü kullanırken
sorgu ve yargının her
aşamasında avukatını
bulundurma hakkı
getirildiğini ifade eden
Kurt, her avukatın da
savunma hakkını bağunsız
yürütme olanagını
rahatlıkla kullanabikceğini
söyledi.
DYP vitrinine
yeni isimler
• ANKARA (ANKA) —
TBMM'nin oluşması ve
hukumetin kurulmasıyla
DYP Başkanlık Divanı'nda
boşalan yerler için Genel
Idare Kurulu'nda
önümüzdeki günlerde seçim
yapılacak. DYP Genel
Sekreterliği ve 3 genel
başkan yardımcılığı yeni
isimlerle takviye edilirken
TBMM Başkanı seçilen
Hüsamettin Cindoruk'un
koltuğunun boş bırakılması
bekleniyor. Genel Idare
Kurulu, boşalan yerleri
secimle doldurmak üzere en
geç 15 gün içinde
toplanacak. Hüsamettin
Cindoruk'un geçen yıl
yapılan kongre öncesi
siyasete dönmesi ile
oluşturulan genel başkan
başyardımcıhğı dışında
kalan tüm görevlere GtK
içinden yeni isimler gelecek.
Ozal'ırı istifası
yalanlandı
• ANKARA (UBA) — ,^
Haftalık olarak yayımlanaa .
2000'e Doğnı dergisi
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın istifa edebileceğini
öne sürdü.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü
Kaya Toperi ise "Ne öyle
bir havası var gördüğünüz
gibi ne de niyeti" dedi.
Derginin bazı söylentilere
ve "yakm çevre"
yorumlanna dayanarak
yaptığı yorum hakkında
görüşlerini açıklayan Kaya
Toperi, kendisine mal
edilmiş bazı sözlerin yanlış
algılanmış olabileceğini
belimi.
SHFde Zana
sonınu askıda
• ANKARA (UBA) —
SHP'nin HEP kökenli
milletvekilleri L^yla Zana
ve Hatip Dicle ile ilgili
belirsizlik devam ediyor.
Genel Başkan Erdal
Inönü'nün istemine karşın
istifa etmeyen Zana ve
Dicle, SHP grup
toplantılanna da
katılmıyorlar.
Kumbaracıbaşı
Mo8kova
<>
da
• MOSKOVA (AA) —
Maliye ve Gümrük Bakanı
Sümer Oral ile Bayındırlık
ve tskân Bakanı Onur
Kumbaracıbaşı, dört günlük
bir ziyaret için dün akşam
Moskova'ya geldiler.
Bakanlar, bugün
Moskova'daki Uluslararası
Ticaret Merkezi'nde
başlayacak Türk İhraç
Ürünleri Fuan'nın açılışım
yapacaklar ve çeşitli
temaslarda bulunacaklar.
Oral ve Kumbaraabaşı,
perşembe günü Türkiye've
dönecekler.
nıilletvekili
Önder öldti
• tç PoUtika Servisi —
lzmir eski
milletvekillermden Av.
Kemal önder dün tedavi
gördüğü lzmir özel Sağlık
Hastanesi'nde öldü.
Cenazesi bugün ögle
namazını müteakip Izmir
Alsancak Hocazade
Camü'nden kaldırılarak
Karşıyaka Çiğli
Mezarlıgı'nda toprağa
verilecek. Eski milletvekili
Av. Kemal önder evli ve ild
çocuk babasıydı. Başbakan
Süleyman Demirel de
önder'in vefatı dolayısıyla
eşi Ayla Önder'e bir
başsağlığı mesajı gönderdi