Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 9 ARALIK 1991
CIJMHURIYETTEN
OKURLARA
OKAY GÖNENSİN
Tiraj...
G eçen ay Cumhuriyeften bazı önemli yazarianmız
ve arkadaşlarımızın aynlmasının ardından açılan
"Cumhuriyet okumayın" kampanyası ne yazık ki etklli
oldu. Yaklaşık 45 bin okurumuz Cumhuriyet almamakta
direniyor. ". 'yı okuma" kampanyası açanlara
öneririz, bu ". "nın yerine kendi adlarını koyup
düşünsünler. Cumhuriyet hep "Aziz Nesin'i okumayın",
"Muzaffer İlhan Erdosfu okumayın" diyen yasakçı
kafalara karşı mücadele etmiştir ve edecektir. Başka bir
şey eklemeye gerek var mı? Ama aynı önerimiz, yazar
olmamasına karşın yine Cumhuriyefi okumama
kampanyası açan Semra Özal için de geçerli.
Cumhuriyefin geçen ayki satışları haftalara göre şöyle
gelişti:
• 2- 8 Kasım 106.548
] 9-15 Kasım 66.853
• 16-22 Kasım 62.287
'23-29 Kasım 62.900
Cumhuriyefin tirajının şu anda çok geniş çevrelerde
tartışma konusu olduğunu biliyoruz. Bu nedenle son
20 yıllık satış ortalamalarını da tartışmalara yararı
olacağını düşünerek sunuyoruz:
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
103.527
90.489
56.534
65.112
76.059
98.529
112.360
110.035
99.389
103.537
76.358
• 91.442
91.368
82.253
93.931
100.304
119.029
124.304
114.304
115.554
121.594
Kasım 1991'de gazeteler günlük olarak 200 bin
dolayında daha okur kaybettiler. Günlük ortalama net
satışlar ve bir önceki aya göre fark şöyle oldu:
2.000 liralık gazeteler
Cumhuriyet
Sabah
Hürriyet
Milliyet
76.388
737.093
588.234
396.392
-45.172
-6.733
-5.686
-9.659
1.800 liralık gazeteler
Günaydın
Yeni Asır
Tercüman
62.061
51.000
37.129
-9.240
+1.000
-15.472
1.700 liralık gazete
Tûrkiye 303.471 -47.230
1.500 liralık gazeteler
Bugün
Meydan
Tan
Zaman
228078
211.245
79.079
61500
Güneş 16.500
-20.732
-5.140
-1.847
+4.443
-3.958
1.000 liralık gazeteler
Fotospor
Foto Maç
Duvar
152.480
84.099
14.176
-18.007
-6.401
-20.758
HÂYRETITN
EREN
21.11.1980'de gözaltına alındı. "Kayıp:' Yeni kayıplarla
acımız daha da artıyor.
AÎLESİ
T.C.
ÎPSALA ASLÎYE CEZA MAHKEMESİ
Dolandıncılık suçundan sanık Çorum Sungurlu ilçesi Türk Hacüar-
hanı köyu nüfusuna kayıtlı olup Izmit Tütünçiftliği, Divanyolu No:
27'de oturur, Mustafa ve Mahi oğlu, 1928 D.lu Emin Gınık hakkında
Ipsala C.Başsavclığı'nca mahkememize açılan kamu davasının yapı-
lan yargılaması sonunda yokluğunda atılı eylemden dolayı TCKImn
503/ilk, 2790 SK. TCK. 522/1 maddesi gereğince 4 ay hapis ve 6.000
TL. ağır para cezası ile cezalandınlmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 25.4.1991 günlü ve 1989/47 esas, 1991/27 karar sa-
yıh ilamı tüm aramalara rağmen sanığa tebliğ edilememiştir. Bu ne-
denle ilamın 7201 sayüı yasanın 28,29, 30 ve 31. maddeleri gereğince
ilanen tebliğıne karar verilmiştir.
Karar özetinin gazetede yayımlanmasından itibaren 15 gtln sonra
hükmün kesinleşmiş sayılacağı ilanen tebliği olunur. 22.11.1991
Basın: 46054
T.C.
tPSALA ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
Karşılıksız çek vermek suçundan sanık Istanbul Kadıköy ilçesi Hasan-
paşa Mahallesi nüfusuna kayıtlı, Çatalca Kabakça köyünde otunır
Remzi ve Rahime oğlu 1956 D.lu Hayrettin Gür hakkında lpsala C.Baş-
savcılığınca mahkememizce açılan kamu davasının yapılan yargıla-
ması sonunda yokluğunda anlı eylemden dolayı TClCnın 503/ilk, 2790
SK.TCK. 522/1 maddesi gereğince 4 ay hapis ve 6.000 TL. ağır para
cezası ile cezalandınlmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 1987/84 esas, 1991/43 karar sayılı ve 23.5.1991 ta-
rihle kararı tüm aramalara rağmen sanığa tebliğ edilemediğinden ila-
mın 7201 sayılı yasanın 28, 29, 30 ve 31. maddeleri gereğince ilanen
tebüğine karar verilmiştir.
Karar özetinin gazetede yayımlanmasından itibaren 15 gün sonra
hükmün kesinleşmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur. 22.11.1991
Basın: 46053
Kalp Krizi «Geliyorum» der
Kalbinizi Kontrol Ettiriniz.
Tel: 17512 44/45148 58 66 Fax: 166 4712
AJNMA
"Ölüm değil bu, başka bir şey..."
Ozel Televizyoıı Sortmıı
Özel TV'ler konusunda izin ve denetim yetkilerinin, çeşitli ülkelerde
"bağımsız idari otorite" olarak nitelenen organlarca yerine getirildiği
gözlenmektedir. Bu organlar baştan konulan kurallara aykırılığı
t d k l d dd i i i l
Özel TV düzenine nasıl geçilebileceği konu-
sunu ele alırken öncelikle RTYK tarafından
yayımlanan raporda yer alan önerilere değin-
mek gerekir. (Radyo-Televizyon Yüksek
Kurulu'nun özel teîevizyon ve radyo uygula-
masına ilişkin görüş ve önerilerini kapsayan
rapor. Ankara, 6 Araiık 1990) Rapora göre
saptadıklanndayaymfdurdurma.ızni geri alma, para cezası ufgulama gib, ^ ^ S Ö İ T ^ t t f Ö Sy y g
yaptırım yetkileri ile de donatılmışlardır.
Prof. Dr. TURGUT TAN Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Türkiye'de uzun yıllar devlet televizyonu te-
keli uygulamasından sonra özel teîevizyon
yayınlarının başlaması ile bu alanda bir belir-
sizlik ve karmaşa dönemine girilmiştir. Baş-
langıçta Starl adı altında yurtdışından uydu
kanalıyla Türkiye'ye yönelik özel teîevizyon
yayınlannı yerel idarelerin kurduklan çanak
antenlerle özel ve veya yabancı yayınlan hal-
ka aktarmalan izlemiştir. 20 Ekim genel
seçımlcri öncesınde bu kez siyasal partileri-
mizde "'kendı televizyonunu kendin kur" eği-
limi ortaya çıkmıştır. Öte yandan bütün bu
gelışmelere koşut olarak kamuoyundada özel
teîevizyon uygulamasına geçilmesinin gerekli-
liği konusunda birgörüş birlijş oluşmuştur.
Ançak özel teîevizyon yayınlarının başla-
ması ile beraber. bu konuda yetkilı organ olan
Radyo \e Teîevizyon Yüksek Kurulu'nun
(RTVK) uygulamanın anayasa ve yasalara
aykırı olduğu savı ile başlattığı hukuksal gıri-
şimler sonuçsuz kalmış. 20 Ekim genel seçim-
leri propaganda döneminde bir siyasal
partimizın başvurusu üzenne Yüksek Seçim
Kurulu'nun Starl yayınlarının PTT uydu ve-
rıcileriyle uyduya verilip daha sonra alıcılarla
alınıp yun ıçine yayımlamak suretiyle seçim
\asaklarına aykırı davrandığına karar verme-
sı üzenne seçimlerle sınırlı bir dısiplin getirile-
bilmiştir. RTYK Başkanı. yaşanan bu
karmaşayı "'Mevcut radyo ve teîevizyon yasa-
sının değıştırilmesı konusunda herhangi bir
gavret yok. Aksine olabildiğince yasaların ıh-
lali söz konusu" diyerek özetlemektedir.
(Panorama. 15 4.1990. s 37.)
Basında yeralan son haberlere göre şimdilik
altı şeni özel teîevizyon kuruluşu için hazırlık-
lar yapılmakta. bunun için yurtdışından
uydular kıralanmakta ve dizıler satın alın-
m'aktadır. (Cumhuriyet, 4.11.1991) Bu
durum. Türkıye'de özel teîevizyon uygulama-
sına geçılmesı için gerekli hukuksal altyapı-
nın. anayasa değışıkliği de dahıl bir an önce
oluşturulması zorunluğunu göstermektedır.
Starl örneği
Türkıyenın ılk özel televizvonu olarak bilı-
nen Starl. yurtdışında kurulmuş Magıc Box
isimli şirket tarafından ışletilmektedir. Nite-
kım kendisinı Türkiye'nın en çok izlenen TV
kanalı olarak sunan Starl. genel seçımler sıra-
sında Alman \asalarına bağlı olarak calıştığı-
nı Türk izleyicilerine anırhsatmaktan da geri
kalmamıştır Bu durumun hukuksal açıdan
özellik taşıması doğaldır. RTYK Başkanı'na
göre "Yasal bir statü içinde de diyernezsiniz,
yasal olmayan bir statü içinde de diyernezsi-
niz. Çünkü Magıc Box yayınlarını tarif eden
hukuksal bir düzenleme yok." (Anahtar,
MPM yayını. Ocak 1991, sayı:25. s:4) Esasen
Türkiye'dekı teîevizyon tekelinden kurtulmak
için yabancı bir ülkede kurulup yayın yapan
bu özel TV'ye uygulanacak kuralların Türk
mevzuatında bulunmadığı kabul edilse de en
azından kurulduğu ülkede özel televizyonların
bağlı olduğu kurallara göre çalışmak zorunda
olduğu bir gerçek.
Kaldı ki Starl gibi uydu aracılığı ile yapılan
bu tür TV yayınlarında sorunlar bir ülkenin
sınırlarını aşan boyutlar kazanmakta. aynı za-
manda bırçok devleti ilgilendırmektedir. Bu
nedenledir ki 1989 yılında bildiğimiz kadany-
la Türkıye'nin henüz imzalamadığı '"sınır ötesi
tcle\ ız\ on sözleşmesi" yapılarak bu alanda bir
disiplın getirilmeye çalışılmıştır. Bu sözleşme-
niteliğinde ve tarafsız radyo ve teîevizyon ya-
yınlan yapabılmelerine ilişkin esas ve usulleri
gösterir" hükmüne yer verilmelidir. İzin veri-
lecek özel Hşi, vakıf veya anonim şirket tipin-
de tüzel kişi olacaktır. Yabancı tüzel kişilere
Türkiye'de radyo ve teîevizyon yayın izni ve-
rilmeyecektir. Türk şirketin sermayesinde
yabancı sermaye katkı oranı ise yasa ile belir-
îenecektir.
Rapora göre özel tüzel kişi iki şekilde yayın
yapabilecektir: Devlet radyo ve teîevizyon ku-
rumunun kanallanndan yararlanarak veya
kendisi radyo ve teîevizyon verici tesisleri ku-
rarak. İkinci durum. ancak Türkiye'nin yarı-
sım kapsayacak güçte tesis kurulması halin-
de söz konusudur.
Özel TV'nın hukuksal rejimınin belirlenmesı
açısından raporun önemli noktası, özel TV ve
radyo işletmesinin "kamu hizmeti niteliğinde
yayın" yapabilmesidir. Anayasa değişikliğin-
den sonra özel radyo ve TV konusunda yapıla-^
cak yasal düzenlemenin anayasaya uygun
olabiîmesi için "tarafsızlığın sağlanması ve
kamu hizmeti esprisine uyulması" gerekeceği
ve bu yasal düzenlemede kamu hizmeti niteli-
ye göre yayınlann uyduya gönderildiği ülke- ğindeyayın yapılabilmesi için vakıf veyaşirke
nın. bu ülke sözleşmeye taraf değilse frekans tin kuruluşunda uyması gerekli esas ve usulleı
\e uydu kanalından yararlanma hakkını veren
ülkenin yetkili makamları ve uygun araçlarla
yapılan yayınların sözleşme hükümlerine uy-
gunluğunu gözetme yetkisi vardır.
uşuncla uyması gerekli esas ve usuller
ile kuruluşlann serrnayelerine, gelirlerine, ya-
yın niteliklerine ilişkin esaslann aynntılı
olarak gösterilmesi gerektiği de raporda belir-
tilmektedir.
PARİSTEN SELÇUK DEMİREL
Ozel TV düzenine gecirilirken ilk yapılması
gereken. raporda da belirtildiği gibi anayasa
değişikliğidır. Bu. ya yürürlükteki anayasa
maddesine raporda önerildiği gibi özel TV ku-
ruluşuna izin veren bir hüküm eklenerek
, yapılabilir ya da RTYK statüsüne ilişkin dü-
zenlemelen de içerecek biçimde yeni bir
madde yazılabilir.
Anayasa değişikliğinden sonra ikinci aşa-
mada yapılması gereken, 2954 sayılı Türkiye
Radyo Teîevizyon Kanunu'nun yeniden dü-
zenlenmesidir. Aynca radyo televizyon yayın-
lan eloktromanyetik dalgalar yoluyla
yapıldığına göre frekans planlama ve tahsisi
konusu ve bu cümleden olarak da Telsiz Genel
Müdürlüğü'nü düzenleyen 1813 sayılı Telsiz
Kanunu'nun ele alınıp yeniden düzenlenmesi
gerekecektir. Nitekim Telsiz Genel Müdürlü-
ğü yetkilileri, kendilerinden izin alınmadığı
için bugün Starl yayınlannda kullanılan fre-
kanslann yasadışı olduğunu ileri sürmekte ve
bugünkü durumun sürmesi halinde ileride cid-
di Frekans kargaşasmın çıkabileceğine dikkat
çekmektedirler. (Cumhuriyet, 18.11.1991)
Yeni statü
Günümüzde kamu hizmetlerinin Özel kişile-
re gördürülmesi uygulamalanmn giderek
yaygınlaşması karşısında, günümüz gereksi-
nimlerini karşılayacak yeni bir hukuksal
statüye kavuşturulması zorunluğu ortaya çık-
maktadır. Nitekim son yıllarda ımtiyaz usulü-
nün yeniden güncelleştiği ve geleneksel
tanımından tümüyle kopmadan yenileştiği ol-
gusuna dikkat çekilmektedir.
Özel TV uygulaması, ister izin ister imtiyaz
yolu ile yürütülsün. kimi kamu hizmeti niteli-
ğinden kaynaklanan pek çok koşula bağlan-
maktadır. Özel TV'nin de çoğulculuğu,
bağımsızlığı ve dürüstlüğü sağlayarak kamu
yaranna hizmetle görevli olduğu kabul edil-
mektedir. Her şeyden önce izin veya imtiyaz
verilecek şirketin bazı koşullan taşıması ge-
rekmektedir. Örneğin, anonim şirket statüsün-
de olması. ulusal düzeyde günlük veya
haftalık yayın organınaorganlanna sahip şır-
ketlerle diğer gerçek veya tüzel kişilenn ımti-
yazlı şirket sermayesinde sahip olabilecekleri
payın sınırlanması gibi. öte yandan hizmetin
yürütülmesi sırasında uyulması gereken ku-
rallar da aynntılı olarak düzenlenmektedir.
Bu cümleden olarak örneğin ulusal kaynaklı
fılmlerle müzik programlanna aynlrnası gere-
ken asgari sürelerle, reklamlara aynlabilecek
azamı süreler baştan sınırlanmaktâdır.
Özel TV'ler konusunda izin ve denetim yet-
kilerinin çeşitli ülkelerde 'bağımsız ıdari otori-
te' olarak nitelenen organlarca yerine getiril-
diği gözlenmektedir. Bu organlar baştan
konulan kurallara aykırılığı saptadıklannda
yayını durdurma. izni geri alma, para cezası
uygulama gibi yaptınm yetkileri ile de donatıl-
mışlardır. Böylesine geniş yetkilerle donatıl-
mış bir organın bağımsızlığını ve tarafsızlığını
sağlayacak özel bir statünün de oluşturulması
zorunluğu açıktır.
Maastricht Penklemi
Maastricht, pek çokları için çözümü güç bir denklem olacak.
Kimi AT üyesi ülkeler, ekonomik ve parasal birliğin katı kurallarını
uygulamakta zorlanacaklar.
ASAF CAN
Hollanda'nın güneyinde Maastricht'te ya-
pılan doruk, Avrupa'nın tarihinde bir "dö-
nüm noktası" sayılıyor. Dorukta biri siyasi,
diğeri ekonomik olmak üzere iki önemli an-
laşma imzalanacak. Belli başlı Avrupa ülke-
lerinin hiçbiri bir başarısızhğın sorumluluğu-
nu üzerine alamayacağı için doruk başarıyla
sonuçlanacak. Çünkü yaşadığımız tarihi ge-
lişmeler Avrupa'yı bu başanya zorlayacak:
1. Yugoslavya'daki iç savaş ve Sovyetler
Birliği'ndeki dağılma süreci ile Doğu Avru-
pa ülkelerinde huküm süren karışıklık örgüt-
lenmiş bir birlik içinde hareket edebilecek ve
karşıt ağırlık oluşturabilecek bir Avrupa'yı
zorunlu kılacak.
2. Sovyetler Birliği'nin bir süper güç ola-
rak bıraktığı boşluğu yalnız ABD'nin doldur-
masmdan hoşlanmayan Avrupa, Batı dünya-
sında belli dengelerin sağlanabilmesi için bir
karşıt ağırlık yaratmak isteyecek.
3. Doğu'daki güç boşluğuna karşın Birle-
şik AJmanya'da doğabilecek yeni emperya-
Iizm arayışlarından duyulan rahatsızlık da
Avrupa'yı ortaklıSa itecek. Çünkü tüm kıta-
daki dengeleri altüst edebilecek bu tehlikeyi
ancak siyasi ve ekonomik bakımdan bütün-
leşmiş bir Avrupa bertaraf edebilecek.
AT içinde ağırhk taşıyan büyük Avrupa ül-
kelerinin tümü bu tehditlerin bilincindeler.
Ren nehrinin öte kıyısındaki komşusunu fren-
lemek isteyen Fransa'nın Avrupa politikası-
nı Fransız-Alman diyaloğuna dayandırması-
nın nedeni bu. Ingiltere de Almanya ile AT
içinde birlikte yaşamaktan başka çare olma-
dığının farkında. Aksi takdirde hâlâ dolarla
birlikte uluslararası döviz birimi olarak kul-
lanılan sterlinin yerini hızla Alman Markı'nın
alacağını biliyor İngiltere. Bu durumda da
Avrupa'dan iyice soyutlanmış biçimde yapa-
yalnız kalacağını hesaplıyor.
öte yandan Kohl'ün ve muhalefetteki Sos-
yal Demokratlann da sık sık tekrarladıkları
gibi Almanya da kendi geçmişinin hortlakla-
rından çekiniyor ve gelecekte de benzeri hırs-
ların peşinden koşmamak için lokomotifliği-
ni yapacağı bir Avrupa'nın içinde kalmayı
yeğliyor.
Tüm bu nedenlerden ötürü,*AT ülkeleri
Maastricht'te siyasi birlik ve ekonomik, pa-
rasal birlik anlaşmalarını imzalamaya kendi-
lerini mecbur hissediyorlar. Gerçi bu anlaş-
malardan ilki, bir ilkeler deklarasyonunun
öteşine geçemeyecek gibi görünüyor. Ama si-
yasi birlik anlaşması bir Avrupa dış politika-
sının ortak hatlanru tanımlamak bakımından
önem taşıyor. Bu politika çerçevesinde BAB
(Batı Avrupa Birliği) için de daha etkin ve bü-
yüyen bir yer aranıyor.
Ekonomik ve parasal birlik anlaşması ise
üye ülkeler için bağlayıcı ağır taahhütler ge-
tirecek. Bu taahhütler hiç şüphesiz ekonomi,
para ve maliye politikalan gibi en hassas alan-
İarda Uyelerin ulusal egemenliklerini kısıtla-
yacak. Bu anlaşmanın temel amacı ise 2000
yılında ortak Avrupa Para Birimi'ni dolaşı-
ma sokmak olacak. Bunun için de uyelerin
ekonomi politikalanru koordine eden bir Av-
rupa Merkez Bankasfnın kurulması gerek •
Maastricht, pek çoklan için çözümü güç bir
denklem olacak. Yunanistan, Portekiz, Ispan-
ya, ltalya ve İngiltere gibi AT üyesi kimi ül-
keler, ekonomik ve parasal birliğin katı ku-
rallarını uygulamakta zorlanacaklar. Bu ül-
keler kemer sıkmak, enflasyonu ve kamu
açıklarını aşağıya indirmek durumunda kala-
caklar. Çünkü Avrupa Merkez Bankası ve
özellikle Almanya, 1996-97'den itibaren eko-
nomilerini ciddi biçimde yönetmeyen uyele-
rin kamu açıklarını finanse etmeyi kabul et-
meyecekler. Bu kurallar üyelik içinAT'nin
kapısını çalan yeni ülkelere büyük zorlukiar
çıkartacak.
Maastricht'ten önce aşırı baskı koyan eko-
nomik şartlar ileri sürülmeden AT'ye girmek
mümkündü. Maastricht'ten sonra de facto
olarak pratikte, yalnız zengin ülkeler AT'ye
üyeolabilecek.
Ama Türkiye, Kıbrıs ve Doğu Avrupa ül-
kelerinin durumu farklı bir seyir izleyecek.
Maastricht'ten çıkan, Avrupa; Çekoslovak-
ya, Macaristan ve Polonya ile geçen kasım
ayında imzalanan anlaşmalar çerçevesinde ye-
ni bir ilişki içine girecek. Bu ilişki aşamah ola-
rak yaratılan bir serbest ticaret alaruyla, si-
yasi ve stratejik işbirliğiyle sınırlı kalacak.
Türkiye ile olan ilişkiler de bu çerçevede çizi-
lecek.
TWA ile Amerikaya uçmanın üç yolu var!
TWA ile, Amerika'nın üç büyük merkezine, New York'a, VVashington'a,
St. Louis'e, Frankfurt üzerinden direkt ulaşabilirsiniz... Haftanın üç günü.
New York, VVashington ve St. Louis'den, Amerika'nın belli başlı 10O'den
fazla kentine de TWA ile ulaşabilir, TVVA'in ekonomik
fiyatlarını daha da yakından tanıyabilirsiniz.
Kusursuz TWA konforunu da...
II I UCMI l_fCl^>M I \J\J U C
TWAAMERİKA'NINEN İYİSİ
Rezervasyonlanmz ıçın
VAA Türkiye Genel Satış Acentesı Mıltur htanbul.fl) 134 53 27-134 53 32 Izmır (51) 2185 86-218713 Ankara- (4) 127'4107 (2 hat)
\a da kendı sevahat acentenızı aravınız
1000 DOLARA HİNTLİ BÖBREGİÖLÖM MAHKUMIARINA YENİ UMUT KAPISI: HİNDİSTAN! BİNLERCE YOKSUL
HİNTLİ BÖBREK PAZARINDA... BOMBAY'DA NAKİL YAPTIRAN TÜRK HASTALAR
ANLATIYOR: " 15 GÜNDE YAŞAMA GERİ DÖNDÜM"
DİYANETTE ALEVİLER İÇİN GİZLİ TOPLANTI
• HİKMET ÇETİN: "ÖZAL'SIZ DIŞ POLİTİKA" • HÜKÜMET'E MEYDAN OKUYAN BELÂ:
İSTANBUL • SÜNGÜSÜZ ORDU • CERRAHPAŞA'YI KOÜ BASİÜ BASTI «SKANDAL: KUDUZ
ETLİ TABLDOT • HÜLYA AVŞAR: BENİM ERKEĞİM İBO • FAS KRAU'NIN TORUNU İSTAN-
BULLU TİRAJE • GÖBEK ATARKEN ORGAZM • EROTİK KASETLER BAKKALINIZDA
• LİMON'U FENA HALDE LEMAN YAPTILAR «SOy-
YEJLERE SON DARBE UKRAYNA'DAN »AVRUPA DÖ-
NÜM NOKTASINDA • FUTBOLUN ALTYAPISI SERPİL
HAMDİ TÜZÜN'DEN SORULUR H A B E R C I L I K T E S O N H O K T A