Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 EKİM 1991 KULTÜR-SANAT CUMHURİYET/9
PEVLET SANATÇILIĞI
Güloya Arıoba istifa etti
• ANKARA (AA) — Devlet Halk Danslan Topluluğu
Müdürü Mustafa Turan'ın devlet sanatçısı seçilmesine
çeşitli tepkiler geliyor. Topluluğun genel sanat yonetmeni
ünlü koregraf Gülova Aroba da seçimi protesto etmek
için gorevinden istifa ettiğini açıkladı. Arıoba, Mustafa'
Turan'ın sanatçı kimliğinin bulunmadığını, kendisinin
sadece idareci olduğunu belirterek olayı protesto
amacıyla genel sanat yönetmenliği görevini bıraktığını
söyledi.
ANMA
Behzat Butak anıldı
• Kültür Servisi — Turk
tiyatrosunun temel
taşlarından biri olan aktör
Behzat Butak, doğumunun
100. yıldönümünde
Aynahçeşme'deki evinde
anıldı. Anma törenine,
sanatçının eşi Lamia Butak, |
Şehit Tiyatroları Genel
Sanat Yonetmeni Gencay
Gürün, Engin Uludağ, Tunç Yalman, Cüneyt Türel'in
yanı sıra sanatçıyla aynı sahneyi paylaşmış emekli
tiyatrocular katıldı. Törende sanatçının Tepebaşı
Aynalıçeşme 63 numaralı ahşap evinin kapısına "Behzat
Butak burada yaşadı" yazılı bir plaket takıldı. Ayrıca
sanatçıyla ilgili anılar anlatıldı. 1891'de Bursa'da doğan
sanatçı, ilk kez Sahne-i Heves topluluğu ile sahneye çıktı.
Daha sonra Sanayii Nefise tiyatro heyetini kurdu.
Mürebbii Hissiyat, Daruttemsili Osmani, Şark Drâm
Tiyatrosu toplulukları ile çalıştı. 1927'den itibaren
Darülbedayi'de aralıksız çalışmaya başladı. Yaşamının
sonuna kadaı Şehir Tiyatrolan'nda sahneye cıku.
Butat'ın son oyunu 'Yarasa' oldu. Sanatçı, tiyatroculuğun
yanı sıra iyi bir ressam, hattat, sedef ustası ve numizmat
idi. Butak'ın Aynalı Çeşme'deki evinin alt katı çoğu
kendi eseri olan kalemişi, hat, sedef oymalar, mermer
sebiller, Iznik çinileri ile süslu. Sanatçı, 1%3 yıhnda
yaşama veda etmişti.. (Fotoğraf: IBRAHİM GÜNEL)
İ M Z A G U N U
George Duby
ŞÖVALYE, KADIN VE RAHİP
ERKEK ORTAÇAĞ
ORTAÇAĞ İNSANLARI VE KÜLTÜRÜ
Fransız Kültür Merkezi / Taksim Saat: 17.30
SÜMERBANK TAKVİMİ
DESEN YARIŞMASI
SONUÇLÂRI
Holdingimizce 1992 yılı bez duvar
takvimlerinde kullanılmak üzere
düzenlenen "Sümerbank Takvim Desen
Yarışması"na 96 eser katılmış, eserler
jüri üyeleri Hülya ÖZDEN,
*' Mürşide İÇMELİ, Zafer GENÇAYDIN,
Zahit BÜYÜKİŞLEYEN ve
Sami ÇİZGİNER tarafından 1 Eylül
1991 tarihinde değerlendirilmiştir.
Değerlendirme sonucunda, gerek
takvim başkısında net sonuç verecek
renk uyumuna sahip gerekse görsel
olarak Sümerbank imajını yansıtacak
ölçüde dereceye girmeye layık eser
bulunamamıştır.
Yanşmamıza gösterilen iigiden dolayı,
sanatçılarımıza teşekkür ederiz.
SÜMERBANK
HOLDİNG A.Ş.
GENEL MÜDÜRLÜK
Yillardır özlemle beklediğinîz sanatçı
NİZAMETTİN ARİÇ
ve sizler için özel olarak okuduğu kaset.
AYDINLICIM • AHMEDO RONI
CIKTI. BÜTÜN KASETCİLERDE
1- AMCAM KIZI (LE DOTMAM)
2- EVLERİN ÜSTÜ (SEKB MALAN)
5- AYDINLlGlM (AHMEDO ROltf) U.H.
4- CEL GÜLÜM (CULE VORE VOKA)
5- HELE CÜLÜZAR <HA GULAZER)
1- ANAM ANAM (DAYE DAYE)
2- CÖÇ EYLEDİ (MALAN BABKIR)
3- GÛNÜL (AYDIU U.H.
4- DÜZCON O (BAVA DUZCİHO)
5- OY OY (LORKE LORKE)
6ÜNER PLAK ve KASETÇİLİK ^
IMÇ 6 Blok Nc 6427 Unkapanı Istantıul
Telefon 527 55 93 • 526 10 49
MENEMEN ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 989/626
Safiye Satılmış vekili tarafından Hazine ve Asarlık köyü muhtar-
lığı aleyhine açılan tescil davasında
Davaya konu Asarlık köyu Gölcuk mevkiinde kuzeybatısında Ce-
lil Çınar'a ait 312 parsel, güneybatısında 310 ve 311 parsel, guneyin-
de 339 parsel, arasında kalan kadastro harıci taşbk olarak yaklaşık
olarak 2,5 dönüm miktarındaki taşmmazda hak ıddia edenlerin ila-
nın gazetede ilanından itibaren 3 ay içerisinde mahkememize ait yu-
kandaki dosyaya müracaat etmeleri, aksi haide bir hak ıddia
ederaeyecekleri hususu ilan olunur.
Basın: 38006
ILAN
KADIKÖY İKİNÇİ SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1991/472 vesayet
Kadıköy Göztepe tstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Lojrnan-
ları N: 57'de ikâmet eden Salıh Aydoğduoğlu aynı adreste ikâmet
eden oğlu Ahmet Aydoğduoğlu'na rahatsızhğı nedeni ile vasi tayin
edilmiştir.
Keyfiyet ilan olunur.
Basm: 11735
Anton Çehov'un Vanya Dayı'sını Şehir Tıyatrvlan'nda sahneleyen Heifetz:
Rusya da Vanya Dayı gibiKonuk Sovyet yönetmen Leonid Heifetz,
Rusya'yı Çehov'un Vanya Dayı'sına
benzetiyor. "Rusya da" diyor Heifetz, "Vanya
Dayı gibi yıllarca yamlsamalarla yaşadı." '
Yönetmene göre Rus halkını çetin yıllarbekliyor.
ASLI KAYABAL
Yaşamın son yıllannda yazıl-
mış üç büyük oyun. Hepsi de
"uztın bir Çehov şürinin" par-
çalan olan oyunlar. Anton Pav-
loviç Çehov'un "Vanya Dayı"
(1897), "Üç Kızkardeş" (1900)
ve "Vişne Bahçesi" (1903)...
Konuk Sovyet yönetmen Leo-
nid Heifetz, yazarın " Ü ç
Kızkardeş" ve "Vişne Bahçesi"
adü oyunlarını geçen sezonlar-
da lstanbul Belediyesi Şehir Ti-
yatroları'nda sahneledi. Bu uç-
lemin son halkası "Vanya
Dayı" ise şimdi Şehir Tiyatro-
ları'nın Harbiye Muhsin Ertuğ
rul Sahnesi'nde.
Yönetmen Heifetz'le buluştu-
ğumuz gün "Vanya Dayı"nın
provaları sürüyordu. 30 yıllık
yönetmen Heifetz, "Batıl
inançlan" olan bir kişi. Hei-
fetz'in bu inançlan provaların
akışına gazetecileri katmayacak
kadar baskın.
SSCB'de Dramatık Tiyatro'-
nun baş yonetmeni Heifetz'e
göre A.P. Çehov bu oyunlann
tümünde "özel anlar" yaşayan
insanlan verdi. Onların yalnız-
lıklan ve umutlanm anlattı. Ya-
zar, insanları pek az yargıladı,
çoğunlukla insanın kendini ve
acılannı çözmeye çalıştı. Yönet-
men, "Her yerde insan yaşamı
güç. tnsanlann umuda ve anla-
şılmaya gereksinimleri var" di-
yor.
Heifetz, Çehov'un dünyasın-
da geziniyor. Bu dünya içinde
ve Çehov'da yakaladığı
"umuda" yineliyor. Çehov'un
"Vişne Bahçesi" ya da "hayatla
bir tür vedaiaşma" oyununda
yazarın Sonya'nın ağzından,
"her şeye karşın umudun yiti-
rilmemesi gerektigini" vurgula-
dığını hatırlatıyor.
Oyundaki Vanya Dayı'yı yi-
ne yönetmenden dinliyomz:
"Vanya Dayı tipik bir Rus lafı.
Rusya'nın yazgısı gibi. Yumu-
şak, yalnız, bir seylere inanan,
başkalan için yaşayan, sonuçta
hiçbir şey elde edemeyen bir in-
san. Hem 'acınası' hem de
'komik' durumlarda kalan. So-
nuçta gerçeği göruyor. başkal-
dınyor, isyan ediyor, silaha sa-
rüıyor, ateş ediyor ve ama ıska-
lıyor. tşte Vanya Dayı bu."
Çehov'un 1897'de yazdığı
"Vanya Dayı" Heifetz'e göre
aynı zamanda çağdaş bir oyun.
Hangi yönde? Yönetmen, "Tıp-
ki Vanya Dayı gibi Rusya da
bumu sürtüle sürtüle açüıyor.
Onun gibi yıllarca illiızyonlaria
yaşadı Rusya. Sahte önderlere
inandı" diyor. Bugünün Rusya-
sı'na nasıl bakıyor "Vanya Da-
yı"nın yonetmeni? "Rusya'nın
durumu çok agır. Halk kendi-
sini nasıl bir geleceğin bekledi-
ğini bilmiyor. Şimdi her şeye sı-
fırdan başlayacak. Halkın yeni-
den doğması gerekecek. Kötürn-
ser degilim. Rus halkını çetin
yıllar bekliyor. Tarihsel bir dö-
nem geçirecek. Acaba halkın
buna gücii var nu?"
Moskova'da çok bekleyeni
var Heifetz'in. Sanatçı dostlan,
öğrencileri ve ailesi. Döner dön-
mez Lermontov'un "Maskeli
Bsüosu"nu sahneleyecek. Klasik
Rus yazarlanndan Çehov'un
yapıtlarıyla çocuk yaşta tanışan
yönetmen 1991'in Moskovası'n-
dan Çehov'a baktığı zaman
görduğü bir tür "evrim." 20 yıl
önce "ahmaktım", sevginin ne
olduğunu anlamıyordum, şim-
di ise "akülandım" diyen Hei-
fetz sevginin "derinliğini" kav-
ramış, bir de "zamanın duragan
olmadıgını".
Çehov'un "Vanya Dayı" adlı
oyununu Türkçeye Mazlum
Beyhan çevirdi. Heifetz'in sah-
nelediği oyunun dekorlarını Er-
sin Satkan, kostümlerini Sevinç
Çavdar hazırladı. "Vanya Da-
yı"nın kadrosunda, Kamuran
Usluer, Alev Oraloglu, Tilbe
Batum, Tanju Tuncel, Cüneyt
Türel, Cihan Ünal, tsmet Ay,
Uğur Kıvılcım ve tskender Bag-
cılar yer alıyor.
'Demokrasi
Gemisi'
• Kültür Servisi —
Bakırköy Belediye
Tiyatroları 1991-1992
sezonunu Aziz Nesin
Sahnesi'nde, Aziz Nesin'in
yazıp Ahmet Gülhan'm
yönettiği "Demokrasi
Gemisi" ile açıyor. BBT bu
oyun dışında Dario Fo'nun
"Bedava mı Sandın?",
Necati Cumalı'mn "Mine"
ve Nâzım Hikmet'in "tvan
tvanoviç Var mıydı Yok
muydu?" adlı oyunlan
dönüşümlü sahneleyecek.
Curieier
sahnede
MUHSİN ERTUĞRUL SAHNESt'NDE — Çehov'un "Vanya
Dayı"sı Harbiye Muhsin Ertuğnıl Sahnesi'nde. Vanya Dayı'yı
Cüneyt Türel oynuyor. Yelena Andreyevna'yı ise Nurseli Idiz,
Alev Oraloglu Üe dönüşümlü olarak canlandınyor.
(Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL)
Haydi gençler matematik oynamaya
ASLI KAYABAL
Matematikle aranız nasıl?
Birden ürperdiniz mi? Belki de
lise yıllarınız aklınıza geldi. Yi-
ne de Pisagor teoremi ve ispat-
lanndan birini bulmaya ne der-
siniz? Yoksa size verilen birkaç
puzzle'ı kullanarak kare yapma-
yı mı tercih edersiniz? Peki gra-
fik okumayı biliyor musunuz?
Ya da bir yüzeyi nasıl ölçece-
ğinizi? Bir de düğümlerle aranız
nasıl diye soralım. Belki mate-
matikle ilgili bir meslektesiniz,
belki çok uzağında. Bugünlerde
sayılann dünyasına girmeye ve
matematikle biraz daha yakın-
laşmaya ne dersiniz?
O halde Yıldız Üniversitesi
Sabancı Kitaphğı'mn yolunu tu-
tan ve önceki gün açılan "Ho-
rizons Methamatiques" (Mate-
matik Ufukları) sergisine gidin.
Çocuğunuz varsa onu mutlaka
götürün...
"Matematik Ufuklan" kişi-
yi matematik biliminin içine çe-
ken renkli "bir dünya." Sergi
lstanbul Fransız Kültür Merkezi
ve Yıldız Üniversitesi tarafından
Fransız Dilbilim Bürosu'nun iş-
birliğinde düzenlendi. Serginin
gerçekleşmesinde Fransız Kül-
tür Merkezi'in yeni müdürü M.
François Neu>ille'in de etkisi
çok.
"Matematik Ufuklan" ilk
kez 1984 yıhnda açılmış. La Vil-
lette ve La Cite des Sciences et
de L'Industrie tarafından hazır-
lanan sergi Fransa'da 70 kultur
merkezinde yer aldı. Sergi çeşitb
yabana ülkelere gitti. Türkiye'-
de serginin kurulması ve hazır-
lanmasını üstlenen genç Fransu
mühendis Thierry Bertrand,
"Matematik Ufuklan" nın
öğrenciler ve anne-babalar ka-
tılabilir" diyor.
Matematik biümini görsel kıl-
mayı amaçlayan "Matematik
Ufuklan"na yönelik Fransız
Kültür Merkezi Müdürü M.
François Neuville ise şunları
söylüyor, "La Cite des Sciences
Paris'ıe yer alan bir muze 20.
yüzyılda bilimsei ve teknik kül-
Villette her yıl çeşitli sergiler dü-
zenliyor, bu sergiler daha son-
ra yurtdışına gidiyor. Neuvılle'e
göre "Matematik Ufuklan" bir
tür matematik raozayiği.
Sergi bütününde ^idaktik yon
ön planda: Rengârenk mozayik
içinde bu dunyaya dalmak iste-
yenler belli başlılar altında top-
lanan uygulama çalışmalan ve
İstanbul Yıldız Üniversitesi
Salonu'nda, Sabancı
Kitaphğı'nda bir sergi açıldı. Adı:
Matematik Ufuklan. Fransız
Kültür Merkezi'nin katkısıyla
gerçekleşen bu sergide basitten
karmaşığa uzanan bir dizi oyun
yer alıyor.
Sergiye gelenler yalnızca ızieyıcı
değil, katılımcı oluyor. Çeşitli
puzzle türleri, simetri ve grafik,
hatta bilye ve zar oyunlan
serginin standlannda yer alıyor.
Türkiye'de ilk kez gerçekleştiril-
diğini aktanyor.
Bertrand, "Bu sergi matema-
tiği geniş kitlelere ulaştırmayı,
bu disiplinin "eglenceli" bir şe-
kilde ele alınabileceğini göster-
meyi amaçlıyor. Sergiye gelen-
ler çeşitli türde basit ve karma-
şık bir dizi oyunla basbaşa bı-
rakılıyor. bu oyunlara gençler,
türü ortaya koymayı amaçuyor.
Bu sergi ise söz konusu kültürii
tarutmakla yükümlü. Sergide en
karmaşık konular ogretici bir
şekilde sunuluyor. Bu da Villet-
te'in temel amacı."
Müdür Nev-ille, Paris'te bü-
yük bir yapı kompleksine dağı-
İan merkezin yoğun bir ziyaret-
çi akınına uğradığım aktanyor.
oyunlara hemen katılıyor.
Sergideki anabölumler şöyle
sıralanıyor:
"Anamorfoz ve perspektif,
Duğümlerin Sınıflanması, Boş-
luk ve Simetri, Desenler ve Tek-
rarlar, Yüzey ve Eğrilik, Şekil-
ler ve Yapılar, Grafik ve Yollar,
Zar Oyunu ve Sondaj, Matema-
tik ve Fizik ile Puzzle ve Pita-
goras.
Bu sergiye gelen "izleyici"
değil "katıümcı" oluyor. Çün-
ku kendisine sunulan araçlarla
o sergi ile bütunleşiyor. Ve
"Matematik Ufuklan"na ulaş-
maya çalışıyor. Uygulama çahş-
maları ve oyunlar yanında ma-
tematik tarihi, beUi teoremler ve
matematik tarumlan üzerine bil-
gi veren panolar da izlenebili-
yor.
"Matematik Ufuklan" her
yaştan kişinin ilgis<ni çekebile-
cek bir sergi. Ortaokul ve lise
düzeyi öğrencilerinin görmeleri
gerekli bir sergi. Yetişkinler de
hem geçmiş matematik bilgile-
rini sınayabilir hem de çocukla-
rına yardımcı olmak yönünde
bilgilerini tazeleyebilir.
"Matematik Ufukları"nda
Paris'ten Montreal'e en kısa
yoldan nasıl gıdileceğini çözmek
size kalıyor. Aynca tangramlar-
la sizden istenen şekilleri yapa-
bilir, panoda yer alan "düğüm
modelleri"nin uygulayabilirsi-
niz.
Köpüklü su içinde duran şe-
killerle ilgili, "Su içinde en kü-
çük olan hep aynı mı" sorusu
karşımıza çıkabilir ya da kızak-
tan düşen bilye oyunu ile baş-
başa kalabilirsiniz. Seçenekler
çok. Pisagor teoreminden gra-
fik oyunlanna, zar ve bilye
oyunlarından yuzey ölçümleri-
ne dek tümü "matematik mo-
zaiği"nin gizli dunyası içinde. 2
kasıma kadar.
• Kültür Servisi — Marie
ve Pierre Curie'nin
yaşamlannı konu edinen
"ödüller Kimin?"
bugünden itibaren tstanbul
Belediyesi Şehir
Tiyatrolan'mn Fatih Reşat
Nuri Sahnesi'nde seyirci
karşısına çıkacak. Jean
Noel Fehwick'in yazdığı
oyunu Esin Talu Çelikkan
Türkçeye çevirdi. Hakan
Altmer'in yönettiği oyunun
dekorlarını özhan Özdil,
kostümlerini Canan Göknil
hazırladı. "ödüller
Kimin?"de Marie Curie'yi
Hümeyra, Pierre Curie'yi de
Avni Yalçın canlandınyor.
Georges Duby
imzahyor
• Kültür Servisi —
'Şövalye, Kadın ve Rahip
Feodal Fransa'da
Evililik', 'Erkek Ortaçağ
Aşka Dair ve Diğer
Denemeler' ve 'Ortaçağ
İnsanlan ve KültürU' adh
kitaplan Türkiye'de
yayımlanan Fransız tarihçi
Georges Duby bugün saat
17.30'da Fransız Kültür
Merkezi'nde kitaplanm
imzalayacak. Duby aynca
saat 19.00'da 'Saray Aşkı
Nedir' konulu bir
konferans verecek.
BüGÜN
• Akrep Nalan söyleşisi
Vakkorama Taksim'de
Akrep Nalan söyleşisi saat
17.00'de.
• Ruhsal yükseliş Doç.
Dr. Yaşar Nuri öztürk'ün
"Ruhsal Yükselişin Yoltan"
konulu konferansı saat
17.00'de Uran Kültür ve
Sanat Merkezi'nde.
(343 10 00)
• Arthur Rimbaud
özdemir lnce'nin ölümünün
100. yıhnda Arthur
Rimbaud söyleşisi saat
16.00'da Atatürk
Kitaphğı'nda. (149 09 45)
• Söyleşi Dünyayı
bisikletiyle dolaşarak
gezilerini anlatan, kitaplar
yazan Ingiliz yazar Bettina
Selby Harbiye'deki Adli
Han'da bulunan lngiliz
Kültür Derneği'nde saat
18.00'de gezilerini ve
kitaplanm anlatacak.
ÇAĞDAŞ DEMOKRASİ İÇİN... BİLEREK SEÇEBİLMENİZ İÇİN...
Seçim kampanyalannm tiim renkli ve demokratik görünümüne karşm,
çağdaş çevre haklan kavramının ağırlık kazandığı, kişi hak ve özgürfüklerine
saygılı hukuk devleti ilkelerini ödünsüz savunan, antimilitanst, antişövenist
vefarklı kültürlerin zengin birteşi/ninden güç alan bir çağdaş demokrasi
anlayışından söz edilmemektedir. Oysa çağdaş demokrasi, çağdaş bir
Anayasa ile gerçekleşebilir.
ÇAĞDAŞ BİR TOPLÜM İÇİN ÇAĞDAŞ BİR ANAYASA
• Çağdaş bir Anayasa, temel insan haklan ve özgürlüklerini, hukukun üs-
tünlüğü prensibini, yalnızca insan-insan ve insan-devlet ilişkilerini değil, in-
san-çevre ve devlet-çevre ilişkilerini de kapsaraalıdır.
• Kalkınmayı sadece ekonomik ve teknolojik boyutları ile değil, demokra-
tik ve katılımcı bir planlama yaklaşımı içinde kultürel boyutları ile de ta-
mmlayan hükümler içermelidir.
• Herkesin kişiliğini özgürce geliştirebilmesi ve her topluluğun kultürel
kimliğine saygı gosterilmesi bu Anayasada güvencesini bulmalıdır.
• Çağdaş bir Anayasa, tüm toplumun ortak malı olan doğal ve kultürel
zenginliklerin nasıl korunacağı, nasıl değerlendirileceği ve gelecek kuşakla-
ra nasıl aktarılacağı, fıziksel çevrenin nasıl kullanıhp nasıl şekillendirilece-
ği konusunda bir "toplumsal mutabakat belgesi" olmalıdır.
• İnsanların temel barınma ihtiyaçları ve sağlıklı çevrelerde yaşama hak-
lan, bu Anayasada güvencesini bulmalıdır.
ÇAĞDAŞ BİR ANAYASANIN YAŞAMA GEÇİRİLEBİLMESİ
VE TÜM TOPLUMUN ÖZGÜRCE SOLUK ALABİLMESİ İÇİN;
• 12 Eylül rejiminin bütün yasa, kurum ve uygulamalan artık kesin ola-
rak tasfiye ve mahkum edilmelidir.
• Anayasa değişikliği, ülkedeki tüm siyasal kuruluşlara ve sivil toplum ör-
gütlerine açık bir süreç içinde gerçekleştirilmelidir.
• Demokratik işleyişin temel alındığı, başta sendikalar ve meslek kuruluş-
ları olmak uzere, sivil toplum örgütleriyle siyasal partilerin etkileşimine ve
ilişkisine açık siyasal bir ortam sağlanmaudır.
BU ÖZGÜR SOLUĞUN İNSANCA ÇEVRELERDE
ALINABİLMESİ İÇİN;
İmar Kanunu, Çevıe Kanunu, Belediyeler kanunu, Kültür ve Tabiat Var-
lıklarını Koruma Kanunu, Turizmi Teşvik Kanunu ve benzeri çevre düzen-
leyici yasalar, kararnameler;
• Fiziksel çevrenin bütunlüğu ve akılcı yönetimi gözetilerek yeniden dü-
zenlenmeli, toplumsal çıkarlar on plana alınarak yahnlaştınlmalıdır.
• Bu düzenlemeler, halkın ve sivil toplum örgütlerinin yaşama ve uygula-
ma süreçlerine aktif katılımı sağlanarak yapılmalıdır.
Seçim ortamtnda, siyasal partilerin meslek alanımm ilgilendiren vaatlerini,
Mimariar Odası 'nın zengin birikim ve deneyiminin ışığında gözden geçirmeyi görev saytyoruz.
Bu sorumluluğun gereği olarak bazı konulardaki gerçekleri halkımıza açtklıyoruz.
KALKINMA VE ÇEVRE
Oy isteyenler, "hızlı kalkınma" reçetelerini sunar-
larken, "kirlenen çevreyi" de kurtaracaklannı söy-
lüyorlar. Buna karşın, çevreyi korumanın başlıba-
şına bir kalkınma kaynağı olduğundan; yok olan
değerlerin asla geri gelmeyeceğinden; çevre tahri-
batının bedelinin ise topluma nasıl geri ödenebi-
leceğinden soz etmiyorlar.
Oysa, doğal ve kultürel zenginlikleri tüketmeden
ve kirletmeden kalkınmak, çağdaş uygarlık anla-
yışmın bir gereğidir. Ve bu anlayışın temel koşu-
lu olarak, çevre değerlerinin dar ekonomik çıkar-
lara teslim edilmemesi toplum yararına olan kal-
kınma politikalarının açık göstergesidir.
KENTLEŞME
Oy isteyenler, sağlıklı bir kentleşme için "düzenli
imar planlan üreteceklerini", "alt yapıya önem
vereceklerini" ve göçeden kitleler için "yeni yerle-
şim alanlan" üreteceklerini soylüyorlar.
Oysa; imar planlanna aykn-ı uygulamalann, alt
yapısız gökdelenleşmenin ve gecekondulaşmanm
ardındaki kentsel yağmaya karşı yasal önlemler
geliştirmiyorlar.
Kentleşme politikası, kitleleri kendi beldelerinde
sağlıklı yerleşme çevrelerine kavuşturmak ve
kentleri politik ya da ekonomik çıkarlara dönük
yapılaşmaya tutsak etmemekle mümkündür.
KONUT
Oy isteyenler, halbn konut ihtiyacını salt "mülk
edinme ozlemleriyle" bütünleştiriyorlar. İnsanlar-
daki gelecek kaygısını "tapu güvencesine" bağh-
yorlar. Uydu-kent, toplu-konut vb. gibi uygula-
malan, bu politikanın "eskimiş modelleri" ola-
rak, hâlâ savunuyorlar.
Oysa, konut sorunu için niteliksiz "tapulu" barı-
naklar yerine, insan onuruna yakışır yerleşme bi-
rimlerinin kurulması esastır. Kiralık konutlar üre-
tilmesi, özel çıkara dayalı yap-sat imarcılığınca yı-
kıma terkedilen mevcut konutların sağlıklaştınl-
ması, özellikle enflasyonlu ekonomilerde yeğlen-
mesi gereken, "toplumu koruyucu" seçenekler-
dir.
ULAŞIM
Oy isteyenler, Türkiye'yi "kazalar cehennemine"
çeviren, kentlerimizi de otomobil egemenliğine
tutsak eden, karayolu ağırhklı ulaşımda hâlâ ıs-
rarlılar. Boğaziçi'ne üçüncü bir köprü, otoyoUar
gibi vaatler, "kalkmmanın gereği" olarak toplu-
ma dayatümaktadır.
Oysa, onca gelişmiş yollara ve Boğaz Köprüleri-
ne rağmen, bugün çözumsüz bir düzeye ulaşan
"tıkanıkhk" 1950'lerden bu yana sürdürülen bu
ulaşım politikasının açık "iflasıdır". Ülke ve ulus
yararına olan en doğru seçenek ise demiryolu ve
denizyolu, büyük kentlerde ise metro gibi toplu
ulaşım sistemlerinin ivedi olarak geuştirilmesi-
dir.
YEREL YÖNETİMLER VE DEMOKRASİ
Oy isteyenler, yerel yönetimlerb "demokrasinin
güvencesi" olduğunu belirtiyorlar ve bu nedenle
belediyeleri "güçlendireceklerini" söylüyorlar.
Ancak, bu giıvencenin "temel koşulunu" ise açık-
lamıyorlar.
Oysa, eksiksiz ve güçlü bir yerel demokrasi için,
belde halkmm kent yönetimine "örgütlü katılı-
mı"; insanların hemşehrilik haklaruu" özgürce
kullanabilmesi; ve bu demokratik yapının "Ana-
yasal güvence" altına alınması, çağdaş bir toplum
olabilmenin ohnazsa olmaz koşuludur.
TMMOB MIMARLAR ODASI
Merkez Danışma Kurulu, 12-13 Ekim 1991, Bursa