Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•— :
2t* 17 EKİM 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
SEÇIM '91
Işıklar'dan
Ecevit'e
• VAN (Cumhuriyet) —
SHP listesinden Diyarbakır
milletvekili adayı Fehmi
Işıklar, DSP lideri Ecevit'in
SHP-HEP ittifakına ilişkin
açıklamalanna "65
yaşından sonra olumsuz
değişen, yüzü güvercindi
kargaya dönüşen, yarasaya
dönüşen ırkçı, şovenist,
faşizm eğilimli Ecevit, bu
halkı potansiyel suçlu
olarak görüyor" dedi. HEP
Genel Başkanlığı'ndan istifa
ederek SHP listesinde aday
olan Fehmi Işıklar'ın
Van'da diızenlenen ve
yaldaşık 5 bin kişinin
katıldığı mitingde Kürtçe
türküler söylendi.
ANAP'tan
aynlmalar
• lç Politika Servisi —
ANAP Trabzon Milletvekili
Hayrettin Kutbetli,
partisinden istifa etti.
Trabzon Gazeteciler
Cemiyeti'nde bir basın
toplantısı düzenleyen
Kutbetli, listede kendisinin
önüne iki bürokratın
konulmasını anlayamadığını
belirterek milliyetçi ve
muhafazakârların partiden
tasfiye edildiklerini söyledi.
Ordu'nun Ulubey ilçesinde
de ANAP örgütünden
istifalar oldu. Belediye
Meclisi'nin ANAP'h üyesi
Lütfı Yuksel ile il genel
meclisinin eski üyesi hicabi
Beybaba, DYP'ye geçti. Bu
arada DMP'nin İçel
örgütünde üye olan
yaklaşık bin kişi ise
ANAP'a katıldı. ANAP'a
üyelikler Sanayi ve Ticaret
Bakanı Rüştü Kazım
Yücelen tarafından
imzalandı.
SBP'den
ktifaiar
• lç Politika Servisi —
Sosyalist Birlik Partisi
(SBP) Genel Başkan
Yardımcısı Şerif Felekoğlu
ile SBP İçel Milletvekili
Ekin Dikmen partisinden
istifa etti. Felekoğlu, yaptığı
açıklamada, seçimlerde
SP'nin veya SHP'nin
desteklenmesini istedi.
Özal'ıf
Bir cebinepartisini bir cebine hükümeti koymuş geziyor' diye eleştiren Demirel;
Fıızııli işgali kaldıralımHAKKI ERDEM
KUTLU ESENDEMtR
ESKİŞE-
HİR BURSA —
DYP Genel Başka-
nı Süleyman Demi-
reJ, seçime üç gün
kala Hüsamettin Cindorak'la el
ele çıktığı seçim meydanında,
özal'dan İnönü'ye kadar herke-
se yüklendi ve koalisyon konu-
sunda vatandaşları uyardı.
Cumhurbaşkanı Turgut ÖzaT-
ın bugün otobüsle lstanbul so-
kaklarını gezdiğini belirten
Demirel, "Bir cebine partisini,
bir cebine hükümeti koymuş,
sokaklarda geziyor" dedi.
Demirel, ilkbaharda milletin
sesi mitinglerini başlattığı Eski-
şehir ve Bursa'da dün de "san-
dığın sesi"ni dillendirmeye
çalıştı. Eskişehir'de fazla canlı
olmayan btf kalabaiığa konusan
Demirel, Bursa'da gövde göste-
risi yaptj. Demird'in Bursa roj-
tinginde bir süre önce "Ben
Bursa sözii vermenı" sözleriyle
tepki toplayan Cumhurbaşkanı
Tnrgnt Özal'ın da kulakian
"çuılanldı". "Çankaya'nın şiş-
manı, Bursa duşmanı" slogan-
lan üzerine Demirel, " Bursa'ya
düşman olmak, kimsenin had-
di degildir. Biz Bursalıya atılan
en küçük çamuru şiddetle kar-
şılık veririz" dedi.
Demirel, dün ük mitingini
düzenlediği Eskişehir'de
DYP'nin yeni seçim otobüsü
Baba'nın üzerinden eski Genel
Başkan Hüsamettin Cindoruk
ile birlikte halkı selamladı.
DYP'nin ülkenin içinde bu-
lunduğu sorunlan çözecek tek
siyasi pârti olduğunu öne süren
Demirel, özal, Yılmaz ve Inö-
nü'ye yönelik eleştirilerini şöy-
le dile getirdi:
özal'a: "Bugün bir de oy pu-
sulasında yeri olmayan sekizin-
ci parti var. Çankaya partisi.
Çankaya bugün bir otobüse
binmiş, tstanbul sokaklannı do-
lasıyor. Hani tarafsız olacaktın,
tarafsu olmaya yemin etmiştin?
Tarafsız olması gereken biri,
partisini, hükümeti cebine koy-
muş, sokaldarda geziyor. Bn
Yılmaz Niğde veAksaray'da Erbakan'a çattv
Dîni alet eden kâfirdirCANAN GEDİK
SAMSUN/KONYA/DE-
NtZLt — Başbakan Mesut
YJmaz muhalefet Jiderlerine
çatarak "Hesap soracağmı id-
dia etmek abesle iştigaldir.
Çünkii devlet yönetimini üstlenen kişiler,
kendilerinden önce ne yanlış yapılmışsa,
bunların hesabını sormaya zaten
mecburdarlar" dedi.
Seçim gezilerini sürdüren Yılmaz, dün sa-
bah Samsun Turban Oteli'nde gazetecile-
rin sonılannı yamtladı. Yılmaz, muhalefet-
le birlikte bazı basın organları ve kamuo-
yu sirketlerinin de "secimin magJubu" ola-
cağını öne sürdU.
Karadeniz gezisi sırasında, "kâfir" sö-
zü üzerinde durması ve llahiyat Fakültesi
açmaktan söz etmesi konusunda da
"RP'nin belli yöreterde sapürma ve asdsız
iddialara dayalı yoğun bir kampanya yü-
rütıûğünu ögrendiğim tcin" açıklamasını
yapan Yılmaz'a yöneltilen sorular ile yanıt-
lan şöyle:
"— Yiizde 30 oyla iktidar gelirse meş-
nüyet tartışması olmaz mı?
YILMAZ — Seçim sonrası tabloyu gör-
meden yorum yapmak erken olur. Belli bir
seçim sistemini kabul edip, o seçim siste-
miyle seçime giren partilerin daha sonra bu
sistemin ortaya çıkardığı sonuç karsısında
şikâyete haklan yoktur. En azından böyle
bir şikâyet meşru olmaz.
— Hanedan suçlaması ve hesap sorma
olayı... Hesap sorma herkesi kapsıyor mu?
YILMAZ — Hayır, siz benim söyledik-
lerimi yanlış anlamışsınız. Bir arkadaş da
benim ödünç oy istediğimi yazmış. Söyle-
diğim şudur. Hesap soracağını iddia eden-
ler var. Hesap soracağını iddia etmek abesle
iştigaldir. Çünkü devlet yönetimini üstle-
nen kişilerin kendilerinden önce yanlış ya-
pılmışsa bunlann hesabını sormaya zaten
mecburdurlar. Yani bunu söylemeİc bile za-
ittir. Basit bir seçim taktiğidir.
— Kimin basbakanı olmayacaksımz?
YILMAZ — Milletin dışında hiç kimse-
nin.
— Size Amerika'nın adamı diyorlar...
YILMAZ — öyle mi? Avrupa'nın diyor-
lar. Bunu ilk duydum.
— Konuşmalannızda bunun için mi 'Mil-
letin Basbakanı olacağım' diyorsunuz?
YILMAZ — Kongrede de ortaya attılar.
Benim üzerimde tutmaz, akar gider.
— Bu kampanya sizce yeterli mi?
YILMAZ — Yaptığımız program 40 ili
kapsıyordu. Sonradan buna 3-4 ilave yap-
tım. Seçim kampanyasını bir Başbakan ola-
rak ancak bu kadanna imkân buldum.
— Genelkurmay Başkanı 'Rahatsızız' di-
yor.
YILMAZ — Yani, bir general ölurse
bundan rahatsız olmamak olur mu? Ben de
rahatsızım, herkesin de rahatsız olması la-
zım.
— 'Seçimi keşke 30 ekimde yapsaydık'
diye düşünüyor musunuz?
YILMAZ — Hayır. Biz herseyi seçim ta-
rihine göre programladık. Programa göre
de yürüyor.
— DYP lideri, sizin seçim bdlgenize ikin-
ci kez gidiyor.
YELMAZ — Hemşerilerim misafirper-
verdir. Rize'nin havası da güzeldir. Gelir,
dolaşır, havasını alır gider.
— Özal Malarva'da TV'yi kapatnus. Ne
kusurunuz vardı acaba?
YILMAZ — Kardeşim, böyle dedikodu-
lara göre şey yapmam ben. Nereden çıka-
nyorsunuz? Sen yazdın diye mi? Senin yaz-
dığına itibar etsek, benim ödünç oy istiyor
olmam lazım. Böyle varsayıma dayalı so-
rulara cevap vermem.
— Hanedanın basbakanı mısuuz?
YILMAZ — Bu suçlamanın temeli veya
tek dayanağı lstanbul il başkanı olan Cum-
hurbaşkanı eşinin kongrede berfi destekle-
miş olmasıdır. Kongrede beni destekleyen
hiç kimsenin isteğini geri çevirmedim. Ama
ben hiç kimseden özel destek talep etme-
dim, bunun içine lstanbul il başkanımız da
dahildir. Aynca başbakan olmak için geç-
mişte birilerinin, rahmetli Celal Bayar'ın
elini öptüğü gibi hiç kimsenin elini öpme-
dim.
TBMM'nin güvenoyu ile başbakan ol-
dum. Koltuk heveshsi olmadığım için de 2.5
ay sonra seçim karan aldım. Koltukta otur-
mak için de baska partilerden destek ara-
madım. Desteği doğrudan millet vermiş-
tir."
Başbakan Mesut Yılmaz, Samsun'dan
sonra Konya, Niğde ve Denizli'de düzen-
lediği mitinglerde DYP ile RP'yi eleştirdi.
Yılmaz, Aksaray'da Refah Partisi'ni kas-
tederek "Bazı partfler milleti ikiye bölüyor,
inanan ve inarunayanlar diye. Alsa aisa,
yüzde 10 olacak. Bu milletin sadece yiizde
onu Müsluman, öyle mi" diye sordu ve
"Asıl kâfir dini siyasete alet edendir" de-
di.
nemeiazım denecek şey değildir.
Bir gün eviniz yanar, koşun
komşular derseniz, gec kalırsı-
nız. Çankaya milletindir, ama
bugün degil. Birileri çıkmış,
oraya oturmuşlardır. Tarlanız
işgai edilse, 5790 sayılı yasaya
göre men-i mndahale davası
acarsınız. Ben de sizi, fuzuli iş-
gali kaldınnak için adınıza da-
va acmaya çagınyonıro."
Yılmaz'a: "Ulkenin 8 yılını
beba edenJer, şimdi 5 yıl daha
istiyorlar. 8 sene ne yaptılarsa,
bu 5 senede de onu yapariar.
Ülkeyi bu kadar kötü idare eden
insanlardan ve bunlann yaptık-
lanndan kurtulacaksınız. Bun-
dan 3 sene evvel, bu zat Dışisleri
Bakanı idi. 350 bin soydaşımız
geldi o zaman. 150 bini geri git-
ti. Bn bir faciadır. Bu facianın
sonımlusu da şimdiki Basba-
kandn*. Bu kadarcık isi yapama-
yanlar, ülkenin öteki
meselelerini üstlenmişlerdir.
Hoş, kendisi sizin başbakanınız
degil, İstanbul İl Başkanı Hanı-
mefendi'nin, hani Köşk'ün ya-
nsı var ya onnn başbakanıdır.
Inönu'ye: "Şimdi birisi var,
bir de beni deneyin diyor.
Türkiye deneme tahlası mı? Se-
ni niye denesinler, neyini dene-
sinJer?"
Demirel, Bursa konuşmasın-
da, kentin özelliğini de dikkate
alarak göcmen sorununa ağırhk
verdi. Demirel, Bulgaristan'dan
Türkiye'ye gelen göçmenlerin
büyük bir facia yaşadıklannı
bildirerek "DYP iktidarda ol-
saydı, bu sorunlar yasanmazdı"
dedi.
Konuşması zaman zaman
"Baba hesap sor" sloganlany-
la da kesilen Demirel, 20 ekim
sandığjndan yalmzca iktidar
çıkmayacağını, 1983 rejiminin
pürüzlerinin silineceğini beürt-
ti ve Çankaya'nın bugünkü du-
rumunun o purüzlerden biri
olduğunu söyledi. Demirel, bir
ara otobüsün üzerindeki parti-
lilere ve foto muhabirlerine de
çıkışt). Demirel'in, "Bırak kar-
deşim resim cekmeyi. Arkada-
kileri görelim" sözleri alkışlara
neden oldu.
CÜNEYTARCAYÜREK
YAZJYOR
jşte Yeni Lider, İşte Yeni
Masalcı Baba...
ANKARA — Gençliği, tazeliği öne sürerek siyasete so-
yunmak başka bir şey. Bir çaltmı, bir cakası var.
Nerede ve ne zaman mı? Çok basit. Dağarcığıntzda hal-
ka söyleyecek, halkı çekecek eski yeni bir şeyler yoksa, üs-
telik taze bir liderseniz, nüfus kağıdınızı muska gibi boynu-
nuza asmanız, sabahtan akşama papağan gibi gençliğiniz-
den ve gençlikten söze girmeniz yeterli oluyor.
Örnek mi, işte Mesut bey. Haftabaşında iki gün TV'den
vaizci edasıyla ha babam de babam gençlik üzerine cilalı
nutuklar çekti. Karadeniz illerindeki nutuklar da balık olup
kavağa çıkarken orta yaşa gelmiş ya da geçmiş insanlan-
mızı karşısına almayı beceren siyasetçimiz oimayı da başar-
dı. "Jhtiyarlarda iş yok" dedi.
Ola ki İnönü ile Demirel'i amaçlıyor. Ama kaş yaparken
göz çıkardığının farkında değil mi acaba? Üstadı, doğal ve
"daimi lideri" "PÖ'nün geçen hafta yaşgünü kutlayıp yetmi-
şe merdiven dayadığını unutmuş görünüyor. Herhakje genç-
likten, delikanlı çağında başında değişik rüzgârlar esiiğin-
den kimi gerçeklerini anımsıyor.
"Genç bir nüfusumuz var" temalı pazartesi vaizinde Me-
sut Bey, "hızla çoğalan bizim gibi ülkelerde yılda yüzde 4-5
kalkınma hızını yeterli görmediğini" söylüyordu. Gençlerin
oy hakkı olmadığını umursamadığı salı vaizinde ise, nere-
deyse beşikten başlayacak, 20-25 yaşlara akran çıkaçaktı.
Sanınm çoğu kimse farkında değil; masalcı dede TD'den,
masalcı abla SÖ'den sonra TV'miz bugünlere boş veren,
ama bizlen 2000li yıllara taşıyan dört dörtlük bir masalcı
baba kazanıyor. Mesut Bey!
Taze başbakanımızın istatistiki rakamlara önem veren si-
yasetçi olduğunu kuşkusuz unutmuyoruz. Türkiye'de nüfu-
sun yüzde 72'sı 30 yaşın altında. Geriye kalan yüzde 28 Me-
sut Bey gibi genç, delikanlı lidere vız geliyor. Altından kal-
kamayacağı sorunlan insanı güldüren açıklamalaria es ge-
çiypr. Örnegin Karadeniz konuşmalannda "yapacağı hizmet-
leri düşündüğünden muhalefetin eleştirilerine cevap ver-
meyeceğini" söylüyor. Lider dediğin böyle olur işte!
Bu yûzden olacak. sekız yıllık ANAP iktidarında fiyatların
tam 70 kat arttığını gösteren rakamları yanıtlayamıyor, hatta
üç beş oy uğruna bütçeyı delik deşik eden, her kesime da-
ğıttığı paralara değinmiyor bile. Çünkü muhalefet eleştirisi
bunlar!
Pahalılığın katlanmasına göz yuman bir siyasetçiye, enf-
lasyonu sekiz yılda ındireceğine halkın sırtına bindiren zih-
niyetın sürgitine aradığı güven bir beş yıl için daha niçin ve-
rilsin?
Güvenen yok mu, elbette var. Gazetelerin karnuoyu araş-
tırmaları bu açıdan çok ilginç. Örneğin bir "büyük" gazete-
miz her ilde halkın önüne seçim sandığı koymuş, anket de-
ğil, araştırma değil, âdeta seçim yapmış. Kuşkusuz yararlı.
İki miryon dolayında seçmeni olan Izmir'de 1200 kişinin oyuy-
la dört bölgede partilerin alacağı oy oranları kuyumcu tera-
zisinden çıkar gibi nasıl saptanıyor? Beş mılyon dolayında
seçmenli Istanbul'da altı bölgede 3.500 kişinin oyuyla parti-
lerin oranlan kesın rakamlarla nasıl sıralanıyor?
Büyük küçük her anketi irdeleyen değerli uzmanlar sc-
nuçları elbette aklımızın ermediğı ya da bilmediğimiz bilim-
sel yöntemlerle açıklayabilirler.
Ve sonra, gün gelır, henüz bilinmeyen başka gerçeklerie
bugünler bütünleşir.
Çok değişik sonuçlar çıkar karşımıza.
B YENÎ BÎR TÜRKİYE I
Erbakan'a 'Batılı' dublörtç Politika Servisi — RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan
dün, Kars, Ağrı ve Iskenderun'da katıldığı mitinglerde
iktidara geldikleri takdirde ABD uslerini kaldıracaklannı
söyledi. Erbakan, kendilerinin dışındaki partilerin de ABD
Başkanı Bush'tan emir almadan ceketlerinin onünu
iliklemeyeceklerini savladı. Erbakan îskenderun'da
konuşurken partililerce gazeteciler tartaklandı. Erbakan
KENTÜ VEEĞfriMLİSEÇMENŞAŞKIN
"îskenderun'da fabrika yapın diye verdiğüniz paralarla kız
çocuklarımızın başörtülerini indiriyorlar" dedi. Bu arada
RP'nin seçim kampanyalanna katılan Müsluman İngiliz
şarkıcı Yusuf Islam da (Cat Stevens) Izmit'te RP'lilere
seslendi. Erbakan'ın yetişemediği İzmit mitinginde yaklaşık
10 bin kişilik kalabalığa seslenen Islam, tngilizce olarak
yaptığı konuşmasında, "İnsanlar tek vücut gibidir." dedi.
DSP: Ânlamak mümkün değil
ŞAHİN ALPAY
Laik ve demokratik degerler-
de biriesen kentli ve egitimli kit-
le 20 Ekim seçimlerinde hangi
partiye oy verecegi konusunda
büyük bir şaşkınlık yaşıyor. Ön-
ceki yazüarda bu kitlenin gö-
zünde ANAP, DYP ve SHP'yi
tasvire cahştım. Bugün de kentli
ve egitimlüer göznyle DSP'yi
anlatıyonım.
"DSP'den söz etmek, Bülenf
Ecevit'ten söz etmekle eş anlam-
h. Ecevit, CHP'yi seçkinci gele-
neğinden sıyınp Türkiye'ye sos-
yal demokrasi fikrini getiren ki-
şi. CHP'nin kurucularmdan, bir
zamanlann Milli Şefi tsmet
Inönü'ye karşı kazanmayı ba-
şarrmş olan bir politikaa. Türk-
iye'de demokratik sol oylann ilk
kez yüzde 33 dolayından yüzde
42 dolayına yükselmesinde pa-
yı olan bir lider.
Ama aym liderin 1973'te şe-
riatçıMSP, 1978'dedebakanlık
vaadiyle AP'den kopanlan (ba-
zılan sonradan yolsuzluk suçuy-
la yargılanıp mahkûm edilen) 11
bağımsızla kurduğu koalisyon
hükümetlerinin performansıniç
başanlı olmadı. Özellikle ikin-
cisi, sosyal demokrat oylann ara
seçimlerde yüzde 29'a kadar
düşmesine neden oldu. Sağcıla-
nn sosyal demokrat yönetimin
kıtük ve kuynıklarla özdeş oldu-
ğu ithamını yapmalarına çanak
tuttu. Ecevit'in 198O'de Demirel
ile cumhurbaşkanı seçimi ve
milli koalisyon hükümeti kurul-
ması konularında uzlaşmaya
gitmeyişi, 12 Eylül askeri darbe-
sini hazırlayan etkenlerden biri
oldu. Demirel erken seçimde ıs-
rar ederken, o da erken seçime
gitmemekte direndi.
Ecevit'in 12 Eylül sonrasmda
DSP'yi kurması, belki sosyal de-
mokrat harekette yenilenme ih-
tiyacını görmesindendi. Ama
bunun neden ayn bir parti altın-
da yapılması gerektiğini kimse
tam olarak anlayamadı. Ecevit-
in 'bölücü' damgasını yemesi hiç
şaşırtıcı olmadı. Ecevit'in
DSP'yi kurarken 'devrimciler-
den', yani sosyal demokrat ol-
mayan solculardan kunuhnak
istemesi, belki bir ölçüde anla-
şılabilirdi. Ama piyasayı etkin
bir ekonomi düzeni mi, yoksa
katlanılması gereken bir 'şer'
olarak rm gördüğü bugüne de-
ğin anlaşılamadı. Yine de eski
politikacılar arasında 'eskiden
yanılrnışım' demek medeni cesa-
retini gösterebilen bir tek o oldu.
DSP modern anlamda bir sos-
yal demokrat örgüt olmak şöy-
le dursun, halk dalkavukluğu
yapan bir kişi partisi olarak kal-
dı. DSP'de görev almak, politi-
ka yapmak isteyen birçok sami-
mi sosyal demokrat kadro teker
teker partiden uzaklaştınldı.
Bunun hikmetini kimse anlaya-
madı. DSP, adeta feodal yapıda
bir 'Ecevit'i sevenler' partisi ni-
teliğini taşıdığı gibi, Ecevit'in
ideolojisine de giderek koyula-
şan bir milliyetçilik egemen ol-
makta. Ecevit önce 'dine saygıh
ohna' adı altında RP'nin, son-
ra da 'ülke bütiinlüğüne sahip
çıkmak' bahanesiyle MÇP'nin
oylanna göz dikti. SHP'nin ala-
mayacağı oyları topladığı iddi-
ası bu bakımdan bir ölçude hak-
h bir iddia. Ama Ecevit'in esas
seçmenleri, 'eski Ecevit'e bağlı-
hklan dinmeyen' sol seçmenlerle
SHP'deki kafa kanşıküğı ve eh-
liyetsizliklere tepki gösteren
SHP'li seçmenler. Ecevit, bu
tepki oylanyla giderek yükseli-
yor. Gerçekten DSP'ye ancak
SHP'yi protesto etmek için oy
verilebilir. Herhalde iktidar yap-
mak için değil!'
BÎTTÎ
PESİN
VERGİYE SON
21 Ekim sabahı,
sırtımızdan bir kambur daha kalkıyor!
DYP, kalkınmanm nimetierini
esnaf, sanatkâr ve küçük işletmeciye
götürmeye kararlı...
Yannki ÇAĞDAŞ TÜRKİYE'de,
BAĞ-KUR Kanununun uygulamada aksayan
bütün yönleri derhal düzeltiliyor.
Küçük sanayi sitelerinin inşaasma
hızla devam ediliyor.
Tesis, donaüm ve işletme kredileri
günün şartlanna uygun kılmıyor.
Eskimiş belediye mevzuatı değiştiriliyor,
yerel yönetimlerle olan ilişkiler
en verimli sonuçlara göre düzenleniyor.
Türkiye ekonomisine güç kataü herkes DYP'yei
AX
DOGRU YOL
PARTİSİ
TEK BASINA İKTİDAR