Katalog

CUMHURÎYET/8 MEKTUP ~ Çöpler sıkılmasm • Çöp kamyonlannın içindeki çöpler biriktikten sonra sıkışmaktadır. Bu sıkışma sonucunda çöpler katı ve sıvı atık şeklinde yere akmaktadır. Bu sağlık bozucu durum önlenemez mi? Çöp toplayıcüanndan işterini biraz daha temız yapmaJannı istiyonım. MUHSİN SALKAYA TOPKAPI ~ Saraya satıcıişgali • tstanbul'un en önemli tarihi eserlennden biri olan Topkapı Sarayı seyyar satıcılann işgaline uğramış dururada. Her gün binlerce turistin gezdiği bu tarihi eserin girişinde turistler bu satıcılann hücumuna uğruyor. Özellikle gişelerin önünde biriken satıcüar biletlerini alan turistlere zorla bir şeyler satmaya çaiışıyorlar. Belediye yetkililerinin göz yumduğu bu olaydan turistler bir hayli rahatsız oluyorlar. KENTYAŞAM 17 HAZÎRAN1990 KlSA KISA • Beyoglu Belediyesı tarafından yaptınlan''Ornektepe Oaimi Halk Pazan" dün hizmete açıldı. • Belediye MernurlanKooperati- fî Genel Kurulu dun yapıldı. Se- çimlerde, yönetira kurulu başkan- uğına Şinasi Yalcm yeniden getiril- di. • Bagatar'daSancaktepeveMer- kez mahallelerınde oturan hisseli arazi sahibi 1S kişiye arazi tapusu verildi. KİTAP ŞENLİĞ1 Tarihi ve doğalkimliğineuygun olamkdüzenlenenFenerbahçefiarkıyeniden açıldı Fenerbahçe'de nostalji Oknriar, kitap imzalayan yazarlara dün çiçek suadnlar. Çiçekli sevgi tstanbul Haber Servisi — Cum- huriyet Kıtap Kulubü ile Kadıköy Belediyesı'nin ortaklasa düzenle- dıği "Kitap Şenligi" surüyor. Şenlikte dun de Cevat Çapan, Tü- lay Bilginer, Sühe>la Taşçıer ile Vedat Ozdemiroglu, kitaplannı imzalayıp, okurlarıjla, söyleşıler- de bulundular. Renkli geçen ım- za gUnünde Ceval Çapan "Doğal Tarih", "Degişen Tiyatro", "Çagdaş İngiliz Şiiri", "Çağdaş Araerikan Şiiri" ile "Çagdaş Vu- nan Şiiri Antolojileri"nı imzala- dı. Avni mizah dergisı çizerlerin- den Vedat Ozdemiroglu ılk kita- bı olan "Kaldınm Yazılan" adlı denemesini çoğunluğunu gençle- rin oluşturduğu okuyucu kitlesi- ne imzaladı. tlk imza gününde he- yecanlı olduğunu söyleyen Özde- niroglu "Buraya gelirken bir ara geriye dönmeyi bile duşundurn" dedi. Vedat özdemiroğlu değişik bir tarzda yazdığı kitabırun piya- saya çıkmasından sonra epey ilgi görduğünü, böylece "Avni vazan" olarak değil "Vedal Özderairoglu" olarak algılanma- ya başlanıldığını anlattı. Gazeteci Tulay Bilginer ise "Alınyazısı Değil Kadın Yazısı" ile "Aşlun Romanı" adlı kitapla- nnı imzaladı. Cemal Süre>a'nın son oğrenci- lerınden olan Süheyla Taşçıer de okurlanna erotik şiirlerini topla- dığı "12 Saatlik Sevgili" adlı ilk kitabını imzaladı. Tülay Bilginer ile Süheyla Tasçıer'e okuyucula- rı tarafından çiçek gönderilmesi uzenne Taşçıer "Ben aslında şi- irlerin erotik olmasından otiını biraz kaygılıvdım. Taş beklerken çiçek geldi, bu da beni çok mntlu etti" biçiminde konuştu. Daha önce Ankara ve Istanbul'da iki imza gunünde şiir kitabını imza- layan Süheyla Taşçıer Cumhuri- yet Kitap Şenli|i'nde imza günü- ne katılmasının kendisi için ayrı bir önemı olduğunu belirtti. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü Fenerbahçe Burnu'nu hizmete açarken yaptığı konuşmada hükümetin belediyelere karşı izlediği politikayı eleştirdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen de son villa yıkımlanna değindiği konuşmasında "Beş on serseri Boğaz'da devlete karşı çıkıyor; valinin, Ankara'nın sesi çıkmıyor" dedi. REMZt GÖKDAĞ Fenerbahçe Parkı, doğal ve ta- rihi kimliğine sonunda kavuştu. Artan nüfus ve yükselen beton bloklarla bakımsızlığa terk edilen Fenerbahçe Burnu, Turing \c Otomobil Kurumu, Kadıköy Be- lediyesi'nce yeniden duzenlendik- ten sonra dün hizmete açıldı. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, açı- hş töreninde yaptığı konuşmada Kadıköy'u insanların rahat yaşa- dığı bir semt olarak duşündüğü- nu, bu özellığini bundan sonra da koruyacağına inandığını belirte- rek hizmete açüan parkı şehrin ne- fes alabileceği bir yer olarak ta- nımladı. Hukümetın belediyelere karşı izlediği politikayı eleştiren lnönu, Türkiye'de ilginç bir olay yaşandığını söyledi ve şöyle konuştu: "Hukumel sanki başka bir hal- ka hizmet ediyor. belediyeler baş- "Kuşbakışı İstanbul... Yeni bir Otel Anlaytşı...Yeni bir Kent Yaşamu Birşeyler değişiyor Taksim'de." İSTANBUL FESTÎVALİ BU YIL FARKLI HER GECE, 1.30'A KADAR SÜRÜYOR: THE MARMARA PASTANESİ'NDE .. İZLEDİĞİNİZ BİR KONSERIN, GÖSTERİNİN İÇtNÎZDE YARATTIĞI YAŞAM SEVtNCtNt KONSERDEN ÇIKAR ÇIKMAZ, YAKINDA, THE MARMARA NIN KONFORLU ORTAMINDA SÜRDÜREBtLtRSİNtZ. FESTİVAL BOYUNCA HER AKŞAM THE MARMARA OTELÎ ' NİN PASTANESİNDE TANINMIŞ BİR TOPLULUKTAN NEFİS CAZ MÜZİĞİ DİNLEYEBÎLİRSİNİZ. GÜZEL BİR YAZ GECESİNDE, OLAĞANÜSTÜ BİR KENTTE YAŞAMANIN TADINI ÇIKARARAK... SAKIN KONSER BİLETİNİZİ ATMAYIN: ONU GÖSTERDİĞİNİZDE SİZE KÜÇÜK BİR İKRAMIMIZ OLACAK... BEKLİYORUZ. * Eski a d ı y l a , O p e r a P a s t a n e s i . -THE MARMARA I S T AN B U L 80090 Taksim - İstanbul Tel: (1) 151 46 96 Faks: (1) 144 05 09 . Teleks: 24 137 etma Tr. ESKİ tSTANBUL—İnönü, parkın açılışınıyapnktansonraeski İstanbui ve Kadıköyile Ugili resimve gra- vürleri inceledi. (Fotograf: Muharrem Aydın) ka bir halka hizmet ediyor. Hal- buki hükümeti de belediye baş- kanlannı da seçen halktır. Seçim sandığından çıkan sonucu siyaset- çilerin anlayışla karşılaması gere- kiyor. Siyasetçilerin hep birlikte halka hizmet etraeleri gerekiyor. Bu yönde onculuk hukumete, nat- ta cumhurbaşkanına duşer" Başbakan Akbulut'un da her toplantıda belediyeleri halka şikâ- yet ettiğini, bunun da şehirlerde- ki insanlara yeni sıkıntılar getir- diğıni hatırlatan lnönu, "Bunu duzeltmek onlann elinde. Duzelt- meieri gerekiyor" dedi. SHP lide- ri vatandaşlan gereksiz sıkıntıya sokmanın hiçbir anlamı olmadı- ğını belırtirken, "Banlan \apma- va baklan >ok. Bayrampaşa se- çimlerinde vatandaşlar bunlann hesabını soracaktır" diye konuştu. tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen de iktida- nn her fırsatta beledıyelerin hiz- rnetlerini engellemeye çalıştığını, bütün engellere rağmen hizmete devam edeceklerini belirtti. Bo- ğaz'daki villa yıkımlanna da de- ğinen Sözen, "Giizd Bogaz'ı kat- ledenler şimdi de uç beş kabada- >ıyı himaye ediyor. Beş on serse- ri Boğaz'da devlete karşı çıkıyor; valinin, Ankara'nın sesi çıkmıyor. Yasalara aykın villalar teker te- ker yıkılacaktır" dedi. Törende konuşan Kadıköy Be- lediye Başkanı Ongiz Özyalçın da Fenerbahçe Burnu'nu herkesin ucretsız olarak gezebileceğini be- lirterek, 'yapılan düzenlemeler hakkında bilgi verdi. TURİNG ve Otomobil Kurumu Başkanı Çelik Gülersoy ise Fenerbahçe Bumu'- nu, "günlük hayatta baştacı etri- ğimiz, egoizmin dişına çıkabilmis insanlann bir eseri, ortak bir hareketi" olarak nitelendirdi. Yapılan konuşmalardan sonra Erdal İnönü parkın girişindeki kurdeleyi keserek yeniden düzen- lenen Fenerbahçe Parkı 'nı hizme- te açtı. lnönu daha sonra Sözen, Karakaş, Özyalçın ve baa ilçe be- lediye başkanlanyla parkta bir yü- rüyüş yaparak duzenlemeler hak- kında Çelik Gulersoy'dan bügi al- dı. Eski İstanbul ve Kadıköy ile ilgili resim ve gravürleri de ince- leyen İnönü, daha sonra çaybah- çesine girerek burada bir süre dinlendi. Turistik yapı ve düzenlemeleri TURİNG tarafından yapılan parkta, yol, su ve elektrik şebekesi Kadıköy Belediyesi'nce gerçekleş- tirildi. Ağaç ve düzenleme çalış- maları Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeter Müdurlüğu'nce yapılan park 3 ayda tamamlandı ve yaklaşık 2.5 milyar liraya mal oldu. M.Ö. 7. yuzyılda Kadıköy'ün mezarbgı olaıak kullanılan, mito- lojiye göre Zeus'un kansı Hera adına bir tapınak yaptınlan ve ta- rihçi Prokipus'un, "Dünyanın hiçbir yerinde bir saray için seçi- lebilecek bu giizellikte bir başka kara parçası yoktur" dediğj Fe- nerbahçe Bumu, gunumüzde hal- kın gezebileceği, şehir gürültüsün- den uzaklaşıp rahat nefes alabi- leceği bir yer olarak Istanbullula- rın kendisine sahip çıkmasını ve korumasını bekliyor. KöNUK YAZAR Fenerbahçesi ÇELİK GÜLERSOY Tarih içinde birkaç tane istanbul olmuştur. Romalılarınki ile Bizans, birbirinin devamıydı. Osmanlı Istanbulu, bambaşka bir diyar haline geldi. Batılaşma dönemi, başkente yer yer deği- şik bir hava verdı. Özellikle ana caddeler, Av- rupa'yı andıran gorunumler kazandılar. II. Ci- han Savaşı sonrasında başlayan gelişmeler ise, her dönemde şehrin bir yanım goturerek, onu ta- nınmaz hale getıriyor. Tarih içindeki bu birkaç İstanbul olgusu gibi, şehrin içinde de, beş on tane ayn tstanbul diya- n yaşamıştır. özellikle, biraz tekdüze olan Os- manlı görünumlerine bir yelpaze zenginliği geti- ren 18. ve 19. yy'dan sonra. Bu çok çesıtlilik için- de, tarihi tstanbul üçgeninin ahşap konaklan, Be- şiktaş ve Kumkapı çevrelerinin kârgir azınlık ev- len, Boğaziçi'nin yahlan, Erenköy ekseninin yaz- lıklan ve Adaiarın, köşkleri, bırbirinden ne ka- dar ayrı yapılardı ve bunlann oluşturduğu semt- ler, nasıl da kendine özge, kişilik sahibiydi. Hep- sinın, mimariye renk katan, ayn birer bıtki dun- yalan vardı. Bahann sapsarı ipek mimazolan Adalann, erguvanlann pembe bulutları ise, Bo- ğaziçi'nin renkleriydüer. Zeytin ağacı, Akdeniz'- in bir simgesi olarak Kadıköy'une kadar yaşar, Üskudar'ı dolaşıp serin Boğaziçi'ne uzanamaz- dı. Yine de öyledir ya. Bizim aile, Avrupa yakalıydı. Adına yazgı mı diyelim, bir geçira ve yaşam çizgisi, bana yarırn yüzyıl, Yıldız ile Beyoğlu arasındaki coğrafyayı hazırlamıştı. tlk gençlik yıllanmda buna Boğaz köylerini, ben kattım. Arkadaslarla yazın Gök- su'da, kayık kürek sefaları! Asya tarafı, bizim çevre için, biraz yabancıy- dı. Büyuk agabeyim Edip Beyin ömru Kadıköy'- unde geçti ama, ona yılda ancak bir ikı kez gı- debilirdim. Annemi ziyaret borcu onda olduğu için! En son oturduğu semt, Kızıltoprak'tı. öğ- le yemeğinden sonra Kalamış Koyu'na ve Fener- bahçesi'ne bir yurüyüş yapıp, akşam çayına eve dönmek, bir alışkanlık programımızdı. Bu gezilerde, denize bir yelpaze gibi uzanmış Fenerbahçesi'nin eskilerden ana kalmış güzelli- ği, bem esır alırdı. Ömrumun hep karşı yakada geçmesine ve tstanbul'un sunduğu bu değişik cennetler köşelerinden yoksun kalışıma, esefler ederdim. Buradan denize bakışta, dudaklarun- dan, hep Yahya Kemal'in dizelerı dökulürdü: "Sade bir semtini sevmek biic bir ömre de- ger!" Münir-Nureddin sesli diyemem labii ama, onun bir takhdi ve âşıkı olan ağabeyime, ne ka- dar şanslı olduğunu anlatırdım. Fenerbahçesi! Adına bile şıir balı katılmış ve kendisi de bir resme benzeyen diyar! Geceleri, öndeki tarihi fenerın lacivert sema- ya ışıklar serptiği bir bahçe olduğu için, bu ismi almış. Gundüzleri ise zümrüt çayırlara konmuş ve her biri kocaman brrer buket gibi, sağa-sola özenle yerleştirilmiş ulu ağaçlann, uzanıp, yv Fenerbahçesi! Adına bile şiir tadı katılmış v» kendisi de bir resme benzeyen diyar! 1990 yıhnın başında Sözen ve Yalçın, bana dost eli uzattıklarında İstanbul için yapacağımız işlerin en başına Fenerbahçesi'ni koyduk. yılıp gittiği, ferah ve aydınlık, alabıldiğine bir ye- şilük ve onu üç yandan çevreleyen, uysal ve raas- mavi deniz. Batı'da çok park gördüm. Bu, kıvnhp dola- nıp giden patika yollan ile yeşil adaları ve hey- betli ağaçlan ile Fenerbahçesi. Avrupa'da ünlü ve büyük metropollerin ıçlerinde yarattıklan gör- kemli yeşil alanlara benzer. Fakat üç yanım sa- np çevreleyen ve karsılarda bir çarşaf gibi ya- tan, yaz aylannjn aygın baygıo ve yakamozlu de- nızi yok mu, ınsamn karşısında art arda yerle- şen bu perspektiv, bu yeşil ve mavi sahnelenme- sı ve ön perdeki anıt ağaç resimleşmeleri, hiçbir yerde yok, ya da pek az yerde var. Birçok şeyi bozan ve geçmiş güzellikleri de hiç anlamamış gözüken 20. yy, burada da, yarıma- danın bir yanım haksız yere kesmiş, betonlayıp kapatmış ve romans âşıklarına, ancak bir "bakiyye" bırakmış. 1950'lerden sonrası, geri kalan parkı da çok bozmuş ve neredeyse hara- beye çevirmişti. Bundan sonra yapılacak işler- den biri, kenarlardaki yapılaşma ve betonlasma- lan kaldınp, yeşilliğin butünlüğOnü geri getirmek olmalı. 1990 yılının başında, ikısi de ınsalcıl bir mes- leğin adamları olan şehir yönetıcileri, Sayın Pro- fesör Sözen ve Doktor Cengiz Özyalçın, çevre- lenndekilerle beraber, bana dostluk eli uzattık- larında, tstanbul için yapacağımız işlerin en ba- şına, Fenerbahçesi'ni koyduk. Belediye, ham yollan açtı ve su getirdi. Bizim kuruma, elektrik ağı ile yer Ustunün bütün, "tezyİBan" kaldı. Çaralıca çizgilerimi buraya ta- şımaktan, mutluyum. Bu duygum, denize taraf oturttuğum mermer pavyonun beyazbğı, yaz ak- şamlannda karsılarda batan güneşin ufuklara yaydığı gurup renkleri ile birleşip, on dakikalı- ğına bir tablo haline geldiğı zaman, doruk nok- tasına yükselecek. • i.~i _ Yerin bütün çimen halısını yenilerken, 1000 adet ağaç diktirirken, ham yollan Gebze tası ve çakıllı karolarla döşetirken, mermer masalarıy- la, ucretsız bankları yerleştirır ve çay bahçeleri- ni hazırlarken, ortadaki harabc tarihi kahntının restorasyonuna başlarken, bir şeyi daha fark et- tim: Fenerbahçesi'nin insanını. Biz çahşırken gidip gelip, soru soran ve hiç ge- rekmediğı halde, teşekkürle selamlayan, bu na- zik, hepsi de okumuş ve tam bir eski tstanbul ın- celiğini surduren, duygulu insanlan, yazmak zo- rundayım ki, öbur semüerde pek bulamamıştım. O zaman, ulu ağaçlan ile bu zümrüt çayırlar ve bu mavi deniz, arkalarda oturan bütün bu nü- fus ile bütünleşti. Ama beni de kendisine tutsak etti. Fenerbahçesi! Biraz geç oldu ve ömriimün de sonlanna denk geldi, sonra, kurum imkânlan- mn enflasyonla çok daraldığı bir dönemde do- natım, gönlümun istedıği gibi tam olamadı ama, sen yine affet ve beni de artık, içerine al, yani kabul et! C U M H U R İ Y E T KİTAP KULÜBÜ K A D I K Ö Y B E L E D İ Y E S İ İŞBİRÜĞİ KİTAP ŞENLİĞİ 120 YAYINEVI 5000 KITAP • M Z A G Ü N BUGÜN 17 Haziran Pâzar L E R CEM ADNAN VEYSEL GÖKÇE ÖZYALÇINER ÇOLAK t! TUĞRUL KESKİN AGÂH ÖZGÜÇ Her gün 11.00-19.30 arası Yer: Kadıköy Meydanı, Eski İskele yanı Tüm Kıtap okurlanna açıkttr. t C Üyelere ındırım.