Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 MAYIS 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
Sahte Çukıırova
senetleri
• Ekonomi Servisi —
Sahte Çukurova hisse
senetleri sorununu çözmek
için kurulan Tazmin Fonu
Yönetim Kurulu, işlem
hacmi üzerinden ödenmesi
gereken ek primlerin 28
mayıs pazartesi gününden
itibaren borsa paylan ile
birlikte tahsiline karar
verdi. Bu karar, tazmin
fonu yönetmeliğinin 3.
maddesi gereğince alındı.
Enka'ya rüşvet
iddiası
• Ekonomi Servisi —
Enka Holding'in ABD'deki
ortağı Entrade şirketinin
Irak'a yaptığı bir tahıl
ihracatı dolayısıyla Banco
Nazionale del Lavoro'nun
Atlanta şubesi eski
yöneticilerine rüşvet verdiği
yolundaki iddiaları
yanıtlayan Enka îdare
Meciisi üyesi Engin Bora,
ihracat için verilen
krediljfrin ABD hükümeti
tarafından garanti edilmiş
olduğunu söyledi. Bora,
ABD'deki Enka'nın ortağı
Entrade şirketinin Çin,
Polonya, Costa Rica gibi
ülkeler de dahil, pek çok
Ulkeye tahıl ihracatı
yaptığını, ABD Tarım
Bakanlığı tarafından
soruşturulan rüşvet
iddialarının ise Irak'ın özel
durumundan kaynaklanmış
olabileceğini belirtti.
TOBB seçimi
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Biirosu) — Izmir Ticaret
Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Halit Şarlak,
"TOBB seçimlerinin üzerine
hiçbir partinin gölgesi
düşmernelidir. Seçimlerde
hiçbir partinin baskısı ve
ipoteği olmamalıdır" dedi.
Halit Şarlak, Odalar Birliği
(TOBB) seçimlerinde,
kendilerinin oda olarak
hangi listeyi tutacaklanna
henüz karar vermediklerini,
ancak yönetim kurulu
seçimlerinde konsey
üyelerinin oy
kullanmasından yana
olduklarını söyledi.
Müteahhitlere
yeni teşvik
• ANKARA (ANKA) —
Yurtdışı müteahhitlik,
müşavirlik ve mühendislik
hizmetleri için verilen teşvik
belgelerinin süresi, işin
bitimine kadar devam
edecek. Resmi Gazete'de
yayımlanan hükümet
kararına göre daha önce 24
ayla sınırlı kalan ihracat
teşvik belgesinin süresi, işin
aiındığını belgeleyen
sözleşmede belirtilen 'işi
bitirme süresi' kadar
olacak.
Pepsi Cola
Hindistan'da
• Ekonomi Servisi —
Pepsi Cola şirketi, dört
yıllık bir mücadeleden
sonra Hindistan'da yatırım
yapmayı başarabildi. Reuter
Ajansı'nın bildirdiğine göre
Pepsico ile Hintli Tata
Grubu arasında gerçekleşen
ortaklık, son yıllarda
Hindistan'da gerçekleştirüen
ilk büyük yabancı yatınm
oldu. Pepsico, yüzde 40
ortak olduğu bu yatırım
için dört yıldır
uğraşmaktaydı. Yabancı
yatırımların kuşkuyla
karşılandığı Hindistan'da
Pepsi'nin yatınmı 1985'te
hükümet tarafından
reddedilmiş, daha sonra 20
kez parlamento, 15 kez de
hükümet komisyonlannda
görüşüldükten sonra kabul
ediimişti.
Tekstilde ithalat dönemiPamuk fiyatlan iki hafta ıçinde 1500-2000 lira
artarak 6 bin 200 liraya kadar tırmandı. İplik
fiyatlan 10 bin liranın üzerine çıktı. İplik
fiyatlanndaki artış, ham beze yansıdı ve
fıyatmı 2 bin 850 liraya yükseltti.
Hazır giyim ve konfeksiyoncular fiyat
artışlanndan dolayı zor durumda.
BARIŞ KUDAR
İZMİR — Tekstil sektöründe
bunalım urmanıyor. Sezon sonu
olması ve Tariş'in Borsa'dan ce-
kilmesi sonrası pamuk fiyatlan 6
bin 200 liraya, iplik fiyatlan ise
10 bin liranın üzerine çıktı. tplikçi
"raru ederim" gerekçesiyle ihra-
catı keserken ithalat hızlandı. Pa-
kistan'dan gelen "dampingli"
ham bez ise piyasayı sardı. Bu ne-
denle Denizli'deki 40 bin dokuraa
tezgâhından 15 bini sustu. Sana-
yici ve ihracatçılar "sorun enflas-
yondan kaynaklamyor" gö-
rüşünde.
Tekstil sektöründe sıkıntı, zin-
cirleme olarak her aşamada etki-
sini göstermeye başladı. "Pamuk
ühinünde rekolte fazlası var. Dıs
piyasa fiyatlan uygun" gerekçe-
siyle artmaya başlayan, ihracat
sonrası ticaret borsalannda otu-
ran pamuk fiyatı son olarak Ta-
riş'in "envanler yapacağım" ge-
rekçesiyle piyasadan çekilmesi
sonrası atağa geçti. tlk hafta için-
de yaklasık 1500-2000 lira artan
pamuk fiyatı, 6 bin 200 liraya tır-
mandı. Buna paralel olarak iplik
fıyatlan 10 bin liranın üzerine çık-
t!. İplik fiyatlanndaki artış, bu
kez ham bez üretiminde maliyeti
arttırdı. Hambez fiyatlan da 2 bin
850 liraya tırmandı. Iç piyasada-
ki fiyatlann sürekli yükselmesi
AT kotası kullanan hazır giyim ve
konfeksiyon ihracatçılannı da zor
durumda bıraktı.
Ege Hazır Giyim ve Konfeksi-
yon Ihracatçılan Birliği Başkanı
Hüdayi Kurt, "lç piyasadaki ma-
liyet arbşlan özellikle üretici ih-
racatçıyı zaranna çalışır dunıma
getirdi" dedi. AT kotalarını dol-
durmak için "bile bile zarara
katlandıklarım" vurgulayan
Kurt, Pakistan, Hindistan gibi ül-
kelerin "dampingli" fiyatlarıyla
Avrupa ülkelerindeki pazarlarda
paylarını büyük ölçüde arttırdığı-
nı söyledi. Pakistan ve Hindistan-
ın düşük fiyatla Türkiye piyasa-
sına da girdiğini bildiren Kurt,
"ÖzclHkle Pakistan geçetı yıl
Törkiye'ye sattığı 25railyonraetre
hambezi bu yıl daha da yııkanla-
ra çekmeye ugraşıyor" diye ko-
nuştu. Kurt sözlerini şöyle sürdür-
Asıl sorun hayvancılıktaEt boykotu tartışmalan,
hayvancılık ve besiciliğin
sorunlannı gündeme
getirdi. Boykota karşı
çıkan taraflar sorunun
Türkiye' deki
hayvancılığın geri
kalmışlığında yattığını ileri
sürüyorlar.
Et fiyatlanndaki
yükselmenin öniine
geçebilmek için çeşitli
öneriler getiriliyor. Belediye
mezbahalarmın teşvik
kapsamına alınması, yem
fiyatlarının düşürülmesi
tavsiyeediliyor.
Ekonomi Servisi — Et boyko-
tu 5. gününe girerken, boykotun
ilk günlerinde et fiyatlan ve ara-
cıların haksız ve fahiş kazançlan
konusunda ağırlık kazanan tartış-
malar, giderek hükümetin hayvan-
cılık konusunda uyguladığı poli-
tikalar üzerinde yoğunlaşıyor. Bu
arada et boykotuyla kimin ya da
kimlerin hedeflendiğinin bilinme-
mesi ve etin, kolayla karşılaştıra-
lamayacak şekilde gereksinim du-
yulan bir temel gıda maddesi ol-
ması, boykotun yaygınlasmasını
olumsuz şekilde etkiliyor.
Tarım ve hayvancılık sektörüy-
le ilgili kesimler et boykotunu he-
def ve yöntenı acısından eleştirir-
lerken, üretimde verimliliğe, kre-
di faiz oranlannın ve yem fiyatla-
rının yüksekliğine ve son alınan
teşvik kararlannın yanlışlığına
dikkat çekiyorlar. Türkiye Ziraaı
Odalan Birliği'nin verilerine gö-
re de tartışmanın bu alana çekil-
mesi haklılık kdzanıyor. Birligln
verilerine göre AT'ye üye 12 ülke-
de hayvan başına ortalama 2% ki-
lo sığır eti alınabiKrken, bu mik-
tar Türkiye'de 140 kilo düzeyindc
bulunuyor. Bu verim düşüklüğü
de yem ve ürün fiyatlan arasında-
ki dengesizlikler ile bakım ve bes-
lenme konusundaki bilgi eksiklik-
lerine bağlamyor.
Et boykotunun üreticiye zarar
verebileceğini ileri süren kesimle-
rin, yöntem ve zamanlama konu-
sundaki eleştirileri sürüyor. Boy-
kotun ete değil, satış ve pazarla-
ma sistemlerine yönelik olması ge-
rektiğini söyleyen Ege Üniversitesi
Gıda Muhendisliği Bölümü Et Bi-
limdalı Başkanı Yrd. Doç. Dr.
Sumru Tömek boykotun zararını
üreticinin çekeceğiı»i belirtti.
Üretici-tüketici arasındaki zincir-
de yer aian aracılann ortadan kal-
dınlması için ilk etapta Et ve Ba-
lık Kurumu ile diğer entegre tesis-
lerin devreye sokulmasını öneren
Tömek "Üreticiye de, lüketiciye
de, milli servef olan iıayvanlara da
yaak olacak" dedi. Türkiye İşve-
renler Sendikası Genel Sekreteri
Kubilay Atasayar da et boykotu-
nun politikaya alet edildiğini söy-
leyerek "boykot bana haklı
gözükmüyor" dedi. Et boykotu-
nun Türkiye'yi canlı hayvan ihra-
cına yönelteceğini ve bunun da ar-
zı azaltarak fiyatlan yükselteceği-
ni söyleyen Atasayar et fiyatları-
nın çok yakında 20 bin liraya çı-
kacağını iddia etti. Türkiye Zira-
at Mühendisleri Odası Başkanı
Mahir Gürbüz ise et ve diğer ta-
dü:
"İç piyasada 2 bin 850 liraya çı-
kan hambez fiyatlan Pakistan'-
dan 2 bin -2 bin 500 liraya getiri-
kn ürünlerle rekabel edemez du-
nımageldi. "
Izmir Pamuk Mensucat Yöne-
ticisi ve Ege Bölgesi İhracatçılar
Birliği Başkanlar Kurulu Başka-
nı Musttfa Özman ise haıanın
"stokln çalışmayan" fabrikalar-
da olduğuna işaret ederek "Ser-
best piyasa ekonomisi denildi.
Herkes ihracat ithalat yapmaya
başladı. Bu yiizden de hep gerek-
li hammaddeyi istediğim verden
isiedigim fiyatla alınm havası yer-
leşti. Ancak sezon sonu olunca fi-
yatlar tüccann da köriiklemesiy-
le normalin üzerine çıktı" dedi.
428 milyon
dolorhk
cari işlem
açtğı
SÜTLÜCE — 4 bine yakın İstanbullu kasabm kayıüı olduğu Sütlüce tesisleri kanalıyla lstanbul'un et
ihtiyacının yaklasık yüzde 65i karşılanıyor. (Fotograf: Eser Atiila)
rım ürünlerindeki pahalılığın
uzun vadede demokratik koope-
ratifçilikle önlenebileceğini söyle-
di. Gürbüz, 1984'te başlatılan pey-
nir ithalatıyla stokçu tüccar yeri-
ne üreticinin belinin kırıldığını
söyleyerek yanlış tanm politikalan
sonucu hayvancılığın yok olma
tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı-
nı belirtti.
Yaklasık bir ay önce çıkan teş-
vik yasası uyannca belediye mez-
bahalannın teşvik kapsamı dışın-
da bırakılmasını eleştiren Izmir
Anakent Belediye Başkanı Yüksel
Çakraur da "bu karar belediyele-
rin mezbaha gelirlerine indirilmiş
bir darbedir" dedi. Son çıkan teş-
vik yasasıyla üretici yerine özel
kombinalarm teşvik edildiğini
söyleyen Izmir Kasaplar Derneği
Başkanı Aydıo Mestanlı ise bele-
diye mezbahalarmın teşvik kapsa-
mına alınmasıyla üreticinin hay-
vanını çevre illerdeki özel kombi-
nalara götürrnekten kurtulacağı-
nı bcürtti.
Tanm Orman ve Köyiş-
leri Bakanlığı'nı et boykotu konu-
sunda suskun kalmakla suçlayan
Mestanlı "Hangi kunıluş, hangi
demek bu boykota katılıyorsa fa-
kir balkın gırtlağını kesmis olur"
dedi. Et boykotunu eleştiren Er-
zurum Kasaplar Derneği Başkanı
Ekrem Ardahanh ise canlı hayvan
arzının azlığına dikkat çekerek,
pahalılığın Et ve Bahk Kurumu
aracılığıyla devlet tarafından ya-
ratıldığını söyledi.
Et boykotunu destekleyen ke-
simlerin saflarında yer alan Türk-
tş'in 3. Bölge Temsilcisi Orhan
Sorguç ise amaçlarının hüküme-
tin yanlış politikalarım protesto
etmek olduğunu vurguladı. tşçi-
nin zaten et alacak gücü olmadı-
ğını söyleyen Sorguç üreticiieri ve
kasap esnafını hedef almadıkları-
nı söyledi.
Çeşitli kesimlerden aldığı des-
teğin yanı sıra hayvancılığa olum-
suz etkileri nedeniyle tepkilere de
maruz kalan et boykotu henuz fi-
yatlan etkilemedi. İzmir'de et fi-
yatlan 700-1000 lira arasında ye-
ni bir zam görürken kasaplara gir-
meye utanan tüketicilerin telefon-
la sipariş verdikleri görüldü. Ada-
na'da ise et satışları yarı yarıya
düştü. Bursa'da ise kamu ve özel
sektör kuruluşlannda çalışan iş-
çiler oğle yemeğinde verilen etli
yemekleri yernediler. Erzurum'da
ise Et ve Bahk Kurumu'nun kilo
başına 500 liralık indirimi büyük
ilgi gördu. Kurum yetkilileri talep-
lerin tümünü karşılayamadıklannı
söylediler.
Ankara'da ise, lokantacılar et
boykotunu desteklemeye başladı.
Ankara Lokantacılar Derneği
Başkanı Cahit Doğangir hiç et al-
madan boykota katılmalarının
mümkün olmadığını belirterek
boykotu yemeklerde kullanılan et
miktarını azaltarak destekleyecek-
lerini söyledi. Halkın büyük bir
bölıimünün et boykotundan ha-
bersiz olduğu Van'da ise boykotun
etkisiz kaldığı gözlendi. Vanlı be-
siciler ise vurgunu kasapların vur-
duklarını belirterek, besicüik işin-
den zarar ettiklerini söylediler.
ANKARA (AA) — Türkiye'nin
odemeler dengesi bilançosuua gö-
re bu yılın ilk iki ayında cari iş-
lemler dengesi 428 milyon dolar
açık verdi. Geçen yıl ocak-şubat
döneminde 253 milyon dolar fazla
veren cari işlemler dengesi, 1989
yıh ocak-temmuz döneminden iti-
baren ilk defa bu yılın ilk iki ay-
lık döneminde açık verdi.
Cari işlemler açığı, bu yıl ocak
ayında 147 milyon dolar, şubat
ayında ise 281 milyon dolar ola-
rak gerçekleşti. Geçen yıl ocak
ayında 91 milyon dolar açık veren
cari işlemler dengesi, şubat ayın-
da 344 milyon dolar fazla vermiş-
ti.
Türkiye'nin dış borç geri öde-
meleri bu yılın ilk iki ayında 1 mil-
yar 86 milyon dolar olarak gerçek-
leşti.
Odemeler dengesi bilançosuna
göre ocak-şubat döneminde dış
borç geri ödemelerinin 649 milyon
dolarlık bölümü ana para, 437
milyon dolarlık bölümü de faiz
ödemesi şeklinde gerçekleşti.
Geçen yılın aynı döneminde ise
672 milyon doları ana para, 433
milyon doları da faiz olmak üze-
re toplam 1 milyar 105 milyon do-
larlık dış borç ödemesinde bulu-
nulmuştu.
Yılın ilk iki ayında ayrıea Ulus-
lararası Para Fonu'na da 17 mil-
yon dolar ödendi. Geçen yıl ocak-
şubat döneminde bu rakam 67
milyon dolar olrauştu.
Yurtdışında çalışan Türk işçile-
rinin getirdiği döviz tutannda bu
yılın ilk iki ayında yüzde 6 oranın-
da azalma kaydedildi ve 1988'in
aynı aylannda 416 milyon dolar
olan döviz girişi, bu yıl 392 mil-
yon dolara geriledi.
öte yandan turizm gelirleri
ocak-şubat döneminde 163 milyon
dolara ulastı. Geçen yılın aynı dö-
neminde 128 milyon dolar olan
turizm gelirlerinde yüzde 27.3 ar-
tış görüldü.
Turizm giderleri ise aynı dö-
nemler itibarıyla yüzde 13 oranın-
da artarak 69 milyon dolardan 78
milyon dolara yükseldi.
tlk iki aydaki fiili yabancı ser-
maye girişi net 85 milyon dolar
olarak gerçekleşti. Bir önceki yıl
ise yabancı sermaye 47 milyon do-
lar düzeyindeydi.
Bilançoya göre orta ve uzun va-
deli kredi kullarumı bir önceki yıla
göre yüzde 2 oranında azalmayla
555 milyon dolara geriledi. Geçen
yıl ocak-şubat döneminde 568
milyon dolar tutannda orta ve
uzun vadeli kredi kullanılmıştı.
Dresdner Bank'tan yapılan ve
büyük bir bölümü kredi mektup-
lu döviz tevdiat hesaplarından
oluşan kullanımlar da 54 milyon
dolar oldu.
tki ayda, kısa vadeli varlıklar
221 milyon dolar azalma gösterir-
ken yükümlülüklerde 417 milyon
dolar artış kaydedildi.
Türkiye'nin dış ticaret açığı bu
yılın ilk iki ayında bir önceki yı-
lın aynı dönemine göre yüzde 302
artışla 977 milyon dolara ulaştı.
Geçen yıl aynı dönemde, dış tica-
ret açığı 243 milyon dolar olarak
gerçekleşmişti.
EKONOMİ NOTLARI
OSMAJN ULAGAY
Sorunlar ve Çözümler (3)
Bu aralıklı dizinin ilk iki yazısında Hazine yetkililerinin ve DPT
Müsteşan Sayın \\\ Tigrel'in görüşlerine yer vermtştik. Gerek Ha-
zine'den gerekse DPT Müsteşan Tigrel'den yansıyan görüşler-
de, vergi gelirlerinin arttırılmasının Türkiye ekonomisinjn en
önemlı sorunlarından biri olduğu vurgulanmıştı. Kamu açıkları-
nın kapatılması ve enflasyonun temel nedenlerinden birinin or-
tadan kaldırılması için vergi gelirlerini arttırmanın zorunlu oldu-
ğu anlaşılıyordu.
Bugünkü yazımızda bu konuda Maliye Bakanlığı Gelirler Ge-
nel Müdürlüğü, yani Gelir İdaresi'nden yansıyan görüşlere ve
önerilere yer verecegız
Gelir idaresi yetkilileri her şeyden önce son yıllardaki vergi
toplama performansının "başarısız" olarak nitelenemeyeceğini
ve vergi tahsılatındaki artışların çoğu kez enflasyonun üzerinde
gerçekleştiğini belirtiyorlar. Buna kanıt olarak verdikleri rakam-
lar şdyle:
vergi tahsilatı Toptan Esya F. Vergi-Fiyat Artışı
Artışı (%) Artışı (%) Farkı (%)
1984
1985
1986
1987
1988
1989
22.6
61.4
56.0
51.5
57.2
79.3
52.0 (HDTM)
40.0 (HDTM)
24.6 (HDTM)
48.9 (HDTM)
69.7 (DİE)
68.0 (DİE)
—29.4
21.4
31.4
2.6
—12.5
11.3
Enflasyonun anormal sıçramalar yaptığı 1984 ve 1988 yılları
dışında, vergi tahsilatındaki artışın enflasyonun üzerinde gerçek-
leştiğini belirten Gelir İdaresi yetkilileri, vergi toplamanın devle-
te maliyetinin de son derece düşük olduğunu belirtiyor ve şu
rakamları veriyorlar:
100 TL. vergi
Gelir idaresi Toplamak için
Vergi Gelirleri Harcamaları Yapttan Harcama
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990(x)
2.372
a829
5.972
9.051
14.232
25524
43.650
milyar
milyar
milyar
milyar
milyar
milyar
mKyar
TL
TL
TL
TL
TL
TL
TL
22
48
86
146
242
468
699
milyar
milyar
milyar
milyar
milyar
milyar
milyar
TL
TL
TL
TL
TL
TL
TL
0,92
1.24
1.43
1,61
1.70
133
1,60
TL
TL
TL
TL
TL
TL
TL
(x) Bütçe Kanunu rakamları
Gelir İdaresi'nin sağladığı verilere göre Türkiye'de vergi top-
lamanın maliyeti yüzde 1.6-13 dolayında dolaşırken bu oran
OECD ülkelerinde yûzde 2.5'in üzerinde. Hazine'nin yüzde 50
dolayında bir faiz maliyetiyle borçlanarak gelir sağladığı Türki-
ye'de Gelir İdaresi daha iyi olanaklara kavuşturulursa, örneğin
OECD ülkelerindeki oranlara erişilecek biçimde Gelir idaresi
1
nin olanakları arttırılsa acaba bunun vergi gelirlerine olumlu et-
kisi olabilir mi?
Gelir İdaresi yetkililerine göre mutlaka olur. Gelir İdaresi ela-
manlarının bugün içinde yaşamakta olduğu koşullar ortaya ko-
nunca durum daha iyi anlaşılıyor. Belirtildiğıne göre bugünkü
koşullarda vergi denetim elemanlarına, ihtiyaçları olan telsızler
bile alınamıyor. Üst düzeydeki bir Gelir İdaresi yetkılısınin hafta
sonu fazla mesaileri nedeniyle eline geçen para ayda 15 bin li-
ra, evet 15 bin lira.
Gelir İdaresi yetkililerinin önerdikleri çözüm yalnızca olanak-
larla ilgili değil. Asıl sorunun, Gelir İdaresi'nin günün ihtiyaçla-
rına cevap vermeyen örgütlenme yapısı olduğunu belirtiyor, asıl
reformun bu yapıda yapılması gerektiğini vurguluyorlar.
Ortaya konan tablo gerçekten ilginç. Türkiye'de Gelirler Ge-
nel Müdürlüğü'nün merkez teşkilatında dolu kadro sayısı 2.234,
taşra teşkilatındaki dolu kadro sayısı ise 46.677. İşin ilginç yanı,
Gelir İdaresi'nin adeta sahadaki kadrosu olan bu 46 bin 677 ki-
şilik kadronun Gelir idaresi'ne değil defterdarlara bağlı olarak
görev yapması. Maliye ve Gümrük Bakanı Adnân Kahveci'ye su-
ntrian raporda bu durum ve sakıncaları şöyle belirtilmiş:
"Taşra teşkilatının en üst Maliye elemanı defterdar olup, Ge-
lirler Genel Müdürlüğü'nün taşrada yer alan vergi dairesi mü-
dürlükleri, gelir müdürlükleri, takdir komisyonu başkanlıkları ve
vergi kontrol büroları defterdara bağlı olarak görev yapmakta-
dır. Dolayısıyla merkezden taşraya gönderilen işler ve verilen ta-
limatlar defterdarlar ve yardımcıları vasrtasıyla iletilmektedir. Bu
ise işlerin uzamasına ve hizmetin etkinliğinin azalmasına yol aç-
maktadır. Zira defterdar, özlük haklan ve hiyerarşik yönden Ge-
lirler Genel Müdürlüğü'ne bağlı olmayıp, Maliye'ye ait tüm taş-
ra birimlerınin en üst amiri olarak görev yapmakta, doğal ola-
rak bütün konularla ilgilenmek durumunda kalmaktadır. Aslın-
da defterdar, bakaniığımız taşra teşkilatının yüzde 60'ına sahip
olan Gelirler Genel Müdürlüğü'nün vergiyle ilgili iş ve işlemleri-
nin önemli bir kısmıyla ilgilenememek durumunda kalmaktadır..."
Söz konusu raporda Gelirler Genel Müdürlüğü'nün
1930lardan kalma Teşkilat Yasası'yla çağdaş vergicilik yapma-
ya çalışmasının olanaksızlığı belirtilerek ve OECD ülkelerindeki
örgütlenme biçimlerınden örnekler verilerek şöyle deniyor:
"OECD ülkelerı içinde bölge teskilatı olmayan tek Gelir İda-
resi Türkiye'nindir. OECD ülkelerinde bölge dûzeyinde denetim
yapamayan tek Gelir İdaresi Türkiye'nindir. OECD ülkeleri için-
de hiyerarşik bütünlüğü olmayan tek Gelir İdaresi yine Türkiye
1
nindir... Geliıier Genel Müdürlüğü, bugünkü yapısıyla sağlıklı hiz-
met sunmada zorianmakta ve zaman zaman da haketmediği ten-
kitlere maruz kalmaktadır."
Bu görüşleri yansıtan Gelir İdaresi yetkilileri, Gelir İdaresi
1
nin merkez ve taşra teşkilatmın modern bir anlayışla yeniden
örgütlenmesinin vergi toplama performansının geliştirilmesi açı-
sından çok önemli oiduğunu vurguluyorlar. Vergileme konusun-
daki genel politik yaklaşım tabii çok önemli, ama mevcut yasal
çerçeve içinde uygulamanın etkisini arttıracak bu öneriler de dik-
kate deger görünüyor.
DOSTUM MOZART
Nadir Nadi
7. bası 5000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Tiirkocağt
Cad 39-41 Cağaloğlu-İstanbul Ödemeli gönderilmez.
KONUSUNDA TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK İHTİSAS FUARI
yapı endüstri merkezi
ULUSLARARASI YAPI MERKEZLERI BİRLİĞİ |U I C.B )
VE ULUSLARARASI YAPI KONSEYI (C I.B ) UYESI
Cumhuriyet Caddesı, 329 80230 Harbıye-İSTANBUL
Tel: 147 41 85 (5Hat) Telefaks 141 11 01 Teleks 26026 yema \'
p90
fuan26MAYIS-2HAZİRAN 1990
LÜTFİ KIRDAR SPOR SALONU
" İSTANBUL SPOR ve SERGİSARAYI"
Fuar Alanı Tel: 131 50 01 (3 Hat)
Her gün saat 11.00 - 19.00 Giriş: 5.000.- TL.
İNŞAAT
DEKORASYON
TESİSAT
ELEKTROTEKNİK