29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MA YIS 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/5 Necmi Öner'in resimleri • Kültur Servisi — Ressam Necmi Öner, yapıtlannı 1 mayıs tarihinden itibaren Moda Sanat Galerisi'nde sergileyecek. Öner'in sergisi 19 mayıs tarihine kadar görülebilecek. Trakya Üniversitesi Eğitim Yuksekokulu'nu bitiren Necmi Öner resim çalışmalarına 1957 yılından bu yana devam ediyor. Yurtiçinde ve dışında pek çok karma sergiye katılan, çeşitli kişisel sergiler gerçekleştiren Necmi Öner'in yapıtlarının büyük bölümü peyzajlardan oluşuyor. Öner'in yağlıboya resim sergisinde "Balıkçı Tekneleri" adlı tablosu da görülebilir. TBMftf ye tiyatro için önerge • ANKARA (AA) — Kars Bağımsız Milletvekili Mahmut Alınak, Devlet Tiyatroları'nın "Oyun seçimi ve oyunların içeriği" konusunda sansüre tabi tutulup tutulmadığının açıklanmasını istedi. Alınak, Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek tarafından cevaplandırılması istemiyle verdiği yazılı soru önergesinde, "Haşmet Zeybek'in Düğün ve Davul adlı oyunlarında herhangi bir değişiklik yapıldı mı" dedi. Devlet Tiyatroları salonlarının özel tiyatrolara açılmama nedeninin açıklanmasını da isteyen Alınak, önergesinde şu sorulara yer verdi: "Devlet Tiyatroları tarafından imha edilen kostüm ve dekor fazlası malzemenin özel tiyatrolara verilmesi duşünülmekte midir? 1990 yılı içinde yasaklanan tiyatro oyunu var mıdır? Mahkeme kararı ile serbest bırakılan oyunlar hangileridir?" Kars Milletvekili Alınak, Devlet Bakanı Mehmet Yazar'a yönelik soru önergesinde ise televizyonda gösterilen yabancı diziler için ne kadar ödeme yapıldığının açıklanmasını istedi. Eglence vergisine tepki • İSTANBUL (AA) — Sinema işletmecileri, belediyelerin biletlerden "eğlence vergisi" adıyla yaptığı kesintinin, bilet ücretlerinin aşırı oranlarda artmasına neden olduğunu ve sinema salonlannın gelişmesini engellediğini öne sürdüler. Sinema lşverenleri Sendikası Başkanı Ahmet Akçakaya, Şafak Sinemaları Müdürü Selim Hergül, Fitaş Sinemaları Müdürü Yalçın Selgür, Emek Sineması Müdürü tsmet Kurtuluş, sinemalann son 10 yıldır geçirdikleri büyük ekonomik sarsıntının kökeninde, bu verginin yattığını öne sürdüler. "Belediye rüsumları sinemaya vurulan en büyük darbedir" diyen işletmeciler, belediyenin sinema biletleri üzerinden aldığı "rüsum" adıyla bilinen verginin, tahsil edilmesinden, oranına kadar büyük bir adaletsizlik sergilediği görüşünü savundular. Selim Hergül, belediyelerin somut adımlar atarak sinema sanatına destek olacaklarına, rüsum ve benzeri ağır yüklerle salonlann teker teker kapanmasına yol açtıklarını söyledi. Hergül, "Şu anda bizi ayakta tutan en önemli şey, seyircilerin uzun yıllardan sonra yeniden geri gelen desteğidir. " dedi. Engin, Schiller Tıyatrosu'nda • BATI BERLİN (AA) — Batı Berlin'de yaşayan Türk sanatçısı Sema Engin, Berlin Deviet Tiyatroları'ndan Schiller Tiyatrosu'nda oynuyor. 28 yaşındaki sanatçı, ünlü yazar Arthur Miller'in "Cadı Kazanı" adlı oyununda, "Tituba" rolünu canlandırıyor. Sema Engin, tiyatro yonetiminden gelen bu oneriyi, çok olumlu karşıladığını ve daha önce film çalışmaları yapmış olmasına rağmen bundan sonraki hayatında tiyatroya ağırlık vereceğini söyledi. Alman tiyatrosunda çalışan Sema Engin, Türkçe piyeslerde oynamaktan büyük zevk aldığını söyledi. Neyzen Tevfik yarışması • Kültiir Servisi — Pendik Belediyesi'nce her yıl yinelenmesi kararlaştırılan "Neyzen Tevfik Yergi ve Taşlama Yarışması"nın ilk ödülleri 27 Ocak 1991 tarihinde verilecek. Pendik Belediye Başkanı Burhan Köseoğlu'nun yaptığı açıklamaya gore şiir dalında düzenlenen yarışmaya katılacak yapıtların bir ya da birkaç üründen oluşabileceği, daha önce yayımlanmamış olmaları ve 8 nüsha olarak 1 Aralık 1990 tarihine kadar teslim edilmeleri gerekiyor. Yarışma sonucunda ödül kazanan yapıtlardan birinciye 1.5 milyon lira, ikinciye 1 milyon lira, üçüncüye 750 bin lira ve ödül belgesi verilecek. Aynntıh büginin Pendik Belediyesi Neyzen Tevfik Yergi ve Taşlama Yanşması Sekreterliği'nden edinilebileceği yarışmanın seçici kurulu Mehmed Kemal, llhan Selçuk, Alpay Kabacah, Aydın Boysan, Konur Ertop, Ataol Behramoğlu ve Burhan Köseoğlu'ndan oluşuyor. YÖNETMEN ŞERİF GÖREN KEMAL SUNAL ŞİVA GEREDE StZIN DE HAkklMZ MURAT ILKER PERIN AYTAÇ BÜLENT KAYABAŞ KUTAY KÖKTÜRK TAYFUN ÇORAĞAN PENTAFİLM 151 09 80-149 57 05 3 MAYIS PERŞEMBE GÜNO SON BEYOGLJ BEYOÛLUI151 32 40) 12 00 - 14 15 - 16 30 - 19 00 -tti.ii Türkiye Kanserle Savaş V'akfı Ankara Devlet Balesi Sanatçılan eşliğinde ARTİSAN/İPEKLİ Moda gösterisi 8 Mayıs 1990 Salı Saat: 18.00 Koregraf: Binnaz Aydın Dorkip Takılar: Ayşe Takı Galerisi / ORTAKÖY Müzik: Pavarotti, çeşitli operaJardan aryalar Bılet satış: • Nişantaşı, Ortaköy ARTISAN • Türkiye Kanserle Savaş Vaktı Etiler-Onkolojı Hastanesı • Betül Gorbon Ibrahimpaşa Sarayı'nda birsergi açan ŞakirEczacıbaşı 'hareket'in peşinde Doğa ve insanı yakalamakFotoğraflannda izlenimci bir üslup ortaya koyan Şakir Eczacıbaşı kamerasını tiareketli objelere doğrulttuğunda ya da objektifini hareketlendirerek fotoğrafı yakaladığında amacı hep "görüntüyü donup kalmaktan kurtarmak" LALE FİLOĞLU Saniyenin kuçuk bir bölümün- de yakalanan bir devinimi fotoğ- raf karesinin içine almak ve bu ha- reketi sürekli kılmak mumkün mü?.. Şakir Eczacıbaşı 1982 yılından bu yana mekân değişse de hep ha- reketin peşinden giden bir fotoğ- raf sanatçısı. Eczacıbaşı, uzun bir aradan sonra Turk İslam Eserle- ri Müzesi'nde (Ibrahim Paşa Sa- rayı) açtığı sergisinde çeşitli yöre- lerden topladığı "harekeflerden bir seçme sunuyor. Sergiyi diizen- leyen ve kataloğu hazırlayan ise Galeri MD. Fotoğraflannda izlenimci bir üslup ortaya koyan sanatçı, kame- rasını hareketli objelere doğrult- tuğunda ya da objektifini hareket- lendirerek fotoğrafı yakaladığın- da amacı hep "göriıntüyü donup kalmaktan kurtannak." "Hareket" Eczacıbaşı için ne- den önemli? Işte söyledikleri: "Çok hareketli bir dünyada ya- şıyoruz. Foloğrafta da hareket iz- leyiciye daha çok şeyi aktarmava yanyor. A>nı zamanda olayın dnygu yanını da bareketle aktar- HEP HAREKETİ.N PEŞİNDE — "Çok hareketli bir dünyada yaşıyoruz" diyor Eczacıbaşı. "Foloğraf- ta da harekel izleyiciye daha çok şey aktarmaya yanyor." maya çalışıyorum." "Hareketi yakaladığı an" uze- rine soylemek istedıkleri var mı? Deklanşöre basma aşaması nasıl gelişiyor? "O andaki atmosferin oluştur- duğu bir seçenek bu. Aynı anda 25 olay goruyorsam sadece bir ta- nesi çekmek islediğim fotograftır. Aktarmak istediğim duygunun o anda oluşııp olmadığı önemlidir. Örnegin bu çocnk (Ay yıldızlı ka- pıya adımını atan çocuk fotoğra- fı) belki bu hareketi yapmasaydı benim için fotoğraf oluşmayacak- b. Bir adım önce ya da bir adım sonra bu kare benim için fotoğraf değildir. Saniyenin yuzde biri fo- toğrafı değiştirmeye yetiyor." Eczacıbaşı için kamera neyi ifa- de ediyor? 'Bir yazar ya da ressam bir sii- re dolar dolar ve yazmaya ya da resim yapmaya başlan yani boşa- lır. O sırada biitun duygulannı or- taya dökmüştur. Makine, kalem ya da fırca bir aktarma yoludur, sadece bir araçtır." • Ya çekemediği fotoğraflar için hayıflandığı oluyor mu? "Tabii ki oluyor. Böyle oldu- gunda o gördüğüm, hissettiğim fotoğrafı bir başka yerde, bir baş- ka zaman uygulamaya çalışıyo- rum.Folograf çekmek bir sonuç- tur aslında. Fotoğraf çekmediğim zamanlarda da etrafa bir •fotoğ- rafçı gözu'yle bakıyorum. Başka işkr yaparken fotoğraf çalışması da bir yandan siiriiyor." İyi fotoğrafın biraz da rastlan- tılarla oluştuğuna inanıyor mu? "Bir bakıma evet, bir bakıma hayır. Bence fotoğraf rastlanlı so- nucu çekilmez. Ama ben planlan- mış foloğraflar da çekmiyorum. Ama sonunda fotoğraf çekmek üzere yola çıkıyonım. Önceki bi- rikim çok önemlidir. 'Anıan ne iyi bir rastlantı ki iyi fotoğraf çektim' denilemez." Şakir Eczacıbaşı daha çok hafta sonlan İstanbul'da fotoğraf çek- meye çıkıyorsa da her yıl iki-uç haftasını Anadolu'da geçiriyor. Anadolu'da görmediği yer yok de- necek kadar az. Hafta sonlan Is- tanbul'u turlamaya çıktığında ge- nellikle yalnız olmayı seçiyor. Ara- da bir arkadaşları bu gezilere ka- tılsa da fotoğraf çekmek oldukça kişisel bir eylem Eczacıbaşı için. Ve hiç kimseıün müdahale etme- sine gelmez... Eczacıbaşı fotoğraflannda her şeyi açık söylemekten yana değil. Çalışmalannda kişiler, özellikle yuzler hep bir sis perdesinin ardın- da; gizli saklı. Sanatçının kullan- dığı ışık da konuyu gizlemekte yardımcı oluyor. Söz fotoğrafta te- maya gelince Eczacıbaşı kesin tav- rını koyuyor: "Benim fotoğrafla- nrada lema verme amacı yoktur." Ve sonra yan yana duran iki ayrı fotoğrafı işaret ediyor: "Gördiiğii- nüz gibi bu fotoğıaf kirsal alatf- daki iki sevgiliyi bu da kentsel alandaki sevgilileri gösteriyor. Sa- dece belirli bir çevre bclirli bir ko- nu üzerinde kurulmuş bir sergi de- ğil bu. Fotoğraflarımda isim bile yok, bilgi yok. Herkesin kendine göre algüamasını istiyorum." Zerrin Bölükbaşı, Hüseyin Gezer ve Yavuz Görey, Belling için bir arada Bir hısta'ya saygı Eğitimci, heykeltıraş Rudolf Belling anısına Destek Reasürans'ta düzenlenen sergiye değişik tarihlerde Belling'in öğrencisi olmuş üç sanatçı, Zerrin Bölükbaşı, Hüseyin Gezer ve Yavuz Görey katılıyor. GEZER VE GÖREY — Hüseyin Gezer "aşk"ı ve "anne- çocuk" lemasını işliyor (üstte). Yavuz Görey ise soyut heykellerini sergiliyor. NUR NİRVEN Destek Reasurans Sanat Galerisi'nde süren "Ru- dolf Belling'e Saygı Sergisf'ne Zerrin Bölükbaşı, Prof. Hüseyin Gezer ve Prof. Yavuz Görey katılı- yor. Bölükbaşı, Gezer ve Gorey, 1937-1966 arasında ülkemizde Istanbul Devlet Güzel Sanatlar Akade- misi'nde ve ardından Istanbul Teknik Üniversite- si'nde eğitimcilik görevi üstlenen heykelci Rudolf Belling'in değişik tarihlerde öğrencisi olmuş uç sanatçı. Sözünü izleyiciye en iyi biçimde aktarabilmenin yollannı arayan ve "Sanatçı. lopluma mesaj iletirse. görülmeyeni gösterirse daha yararlı bir iş yapmış olıır" savını güden Zerrin Bölükbaşı, yapıtlannda guncel olaylar karşısında duyduğu tepkileri gözler önüne seriyor. Sağlam konstrüksiyonlar içinde çö- zümlenmiş birer estetik form olan bu yapıtlannda Bölükbaşı, maden işçisi ailesi ile Yeniçeltek kaza- sına gönderme yaparken Istanbul temalan ile ken- ti, çarpıcı ve güncel yüzleriyle yorumluyor. Sanat- çı, severek işlediği dans temasında da yalın ve so- yutlama figurlerinde diyagonal çizgilere ağırlık ve- rerek dinginlik içinde devinim yaratıyor. Sergiye, çoğunluğu bronz ve alçıdan soyut hey- kelleriyle katılan Prof. Yavuz Görey, Belling'in beş yıl öğrencisi, sekiz yıl da asistanı olmuş. Belling. 1966'da Batı Almanya'ya dondüğünde Görey, Is- tanbul Teknik Üniversiteşi'ndeki derslerini, 198Pde kendi isteğiyle emekli oluncaya kadar sürdürmüş. Başta, Rize'de dikilen 6.50 metre yükseklikliktekı Atatürk, Istanbul Üniversitesi'ndeki Atatürk ve Gençlik, Ankara'daki II. Beyazıt heykelleri olmak üzere birçok anıtsal heykele de imza atan Görey, figüratif ve soyut butun yapıtlannda boş-dolu, yumuşak-sert, devingen-dingin gibi karşıtlara özen gösteriyor; uç boyutlu mekân içinde geometrik den- ge ilkesinden yola çıkıyor. Güzeli işlev, simetri ve plastik değerler olmak üzere Uç öğeden oluşan nes- nel bir temele oturtuyor. Görey'e göre, işlev ne denli iyi yerine getirilirse, güzele o denli yaklaşılıyor. Prof. Hüseyin Gezer, sergide yapıtlannda iki te- ma ele alıyor. Biri, 1 + 1 adını verdiği aşk, ikincisi anne ve çocuk. "Estetik, matematik ölçülerden ge- lirse de yalnızca malematikle heykel yapılmaz. Sa- natçı, doğrudan insana inerek güzde, biçimsel ve GÜNCEL OLAYLARA TEPKİ — Zerrin Bölük- başı, yapıtlannda güncel olaylar karşısındaki tep- kilerini yansıtıyor. yapısal değere ulaşır" diyen Gezer'in 1 - l'de işle- diği aşk, evrensel butunlüğü sağlayan bir güç; ay- nı zamanda evrensel sürekliliğin de özu, yani üre- menin temel ilkesi. Sanatçı, bu temayı işlerken bir kadın ile bir erkeği alıyor simge olarak. Anne ve çocuk ise birbirine karşıt iki değerin as- lında evrensel düzeyde birbirini tamamlamasının başka bir yönunü gösteriyor. Gezer, "Doğa, sıirek- liliğini sağlayabilmek için aşktan yararlanır ve so- nuçta ureme oluşur " diyor. Sanatçı, bir annenin çocuğunun yaşamını sürdürebilmesi için doğa ge- reği özverilerde bulunduğunu vurguluyor. Gezer, "İnsan, en yıice variıktır. Ancak onun bir zayıflı- gı, bir kusunı vardır ki insan ilişkilerinde en kötü rolü o\nayan, en küçültücü yanıdır; bu egoizmi- dir. Egoizmin tümüyle yok olduğu tek durum an- neliklir. Anne olan kadının çocuğu için yaparaa- yacağı, ona veremeyeceği hiçbir şey yoktur. Bu ne- denle kadın, anne olduğunda yıiceligin doruğuna erişir" diyor. Londra'da geçen hafta düzenlenen antika maratonunda Osmanh-îslam eserleri satıldı Müzayedenin yıldızı IzniklerdîGeçen hafta Londra'da Sotheby's ve Christie's'te yapılan üç günlük antika satış maratonunda "meraklı" ve "aracı" Türklerin sayısı oldukça fazlaydı. cı tarafından başlangıç fiyatının 3 katına 209 bin sterline (836 mil- yon lira) satın alındı. Bir başkası, Mevlana'nın Mesnevi'sinin 1395 tarihli ilk kopyalanndan birini 22 bin sterline (88 milyon lira) aldı. Bir diğeri, üzerinde 12 Rebiulahir 1038 (9 Aralık 1628) tarihi kazılı bir kamayı başlangıç fiyatının 3 katına ve 1550'lerden kalma bir tz- nik tabağını da 4 katına aldı. Bir başka Türk aucı 1580-90 tarihli bir çini kupaya 19.800 sterlin (792 milyon lira) ödedi. Türk Lirası'na vurulduğunda çok yuksek görulen bu fiyatlara rağmen muzayedeler genelde dur- gundu. İlgi yine de Ortadoğulu antikacılar, galeri sahipleri ile Türk meraklılarla kamçılanabildi. Göruştüğumüz bir antikacı, "Pi- yasa doyuyor, Türk parası sıirek- EDÎP EMİL ÖYMEN LONDRA — Geçen hafta Sot- heby ve Christie muzayede firma- larında üç gün süren Osmanlı- Islam eserleri satışı umulduğun- dan da sönük geçti. Satış marato- nunun ilk gününde Christie'de eserlerin yarıya yakmı satılamadı. Bu durgunluk, ertesi günlerde Sot- heb> r 'e de yansıdı. Türk alıcılar ve sanatseverler her iki tarihi müza- yede binasını arşınladılar ve hele Şeker Bayramı tatili nedeniyle İs- tanbul'dan gelenler, meraklı ve aracı Türklerin sayısını arttırdıy- sa da ahşveriş, bu sayılarla oran- tılı olmadı. Buna rağmen, İznik parçaları yine en gozdeydi. Bazı eserler başlangıç fıyatlarının kat kat üstüne satıldı. Üç günün dik- kat çeken diğer bir boyutu, Tür- kiye Hükümeti'nin yine alıcı ol- masıydı. Kültur Bakanlığı, geçen sonbaharda aynı salonlardaki gi- rişimini tekrarlayarak Şeyh Ham- dullah-Efendi'nin 1515 tarihli Ku- ran'ına şimdiye kadar dunyadaki en yüksek fiyatı odeyerek rekor kırdı; 297 bin sterlin (1 milyar 118 milyon lira). Kultür Bakanlığı, Os- manlı Devleti'nin kuruluşunu an- latan 16. yuzyıldan kalma Farsça uç minyaturu de satın aldı. Osmanlı-hlam eserlerinın bazı- ları Turkler tarafından alındı: Ge- çen yıl Istanbul'da açılan "İznik Çinileri Sergisi" için hazırlanan afişlere de çıkan bir vazo, bir Turk işadamı için Istanbullu bir antika- DURGUN BİR MUZAYEDE — İznik çinilerinin yıldızı geçen yıl- dan bu yana daha bir parlak. Türkiye de alıcı kimliğinde. li değer kaybediyor, parçalar ar- tık her zengin sanayicinin dalıi alamayacağı fiyatlara pompalanı- yor. üstelik bazı eserleri İstanbul- da daha ucuza bile almak müm- kiın" dedi. İstanbul'da da antika piyasasının birkaç yıldan beri dev- reye girmesi, Osmanlı-İslam eser- leri alıcılarına Londra ile İstanbul fiyatlarını karşılaştırma olanağı verıyor. Osmanlı-İslam satışları "ihtisa- sı satış" olarak görülürken, ulus- lararası nitelikte satışlar daha farklı nitelikte eserler için söz ko- nusu. Sotheby ile Christie, on beş gün içinde bu kez Nevv York'ta "sahaya çıkıyor." Sotheby, Reno- ir'in "Au Moulin de la Galette"i- ni 24-30 milyon sterline satmayı hedefhyor. Aynı günlerde bu kez Christie'de Van Gogh, Manet, Klee, Picasso, Giacometti, Mond- riaıı gibi sanatçıların eserleri sa- tılacak. Ancak sanat eserlerine yapılan yatınmın en akıllı yatınm olduğu, eserlerin fiyatlarırun durdukları >erde arttığı, her zaman para ede- ceği şeklindeki goruşün 1990'da biraz sarsılması beklenmeye baş- landı. Tokyo Borsası'nda son beş yılda hisse senedi değer artışları yüzde 310 olnrken, orneğin Sot- heby'de genel fiyat artış endeksi yüzde 405 arttı. Başkentte festival maratonuANKARA (AA) — Kultür ve sanat etkin- likleri açısından 'bayram suskunluğu' yaşa- yan başkent, 7. Uluslararası Ankara Sanat Festivali ile yeniden canlanacak. Kültur Bakanlığı'nın katkılanyla Sevda - Cenap And Muzik Vakfı'nca düzenlenen "7. UluslararaM Ankara Sanat Festivali", 2 ma- yısta Leningrad Filarmoni Orkestrası'nın konseriyle açılacak. Bu yılkı festivale "Beriozka" dans toplu- luğu ile "Rambert Bale Topluluğu"nun yani sıra "Fransız Vokal Topluluğu" katılacak. Festivalde, Ankara Devlet Opera ve Balesi de "Kuğugölü" balesinı sunacak. Bir ay sü- recek festivalde Ankara Devlet Türk Halk Müziği Korusu şef Mehmet Özbek yöneti- minde bir konser verecek. 7. Ankara Sanat Festıvali'ne gösteri ve mü- zıklerivle katılacak sanatçı ve topluluklar şunlar: Leningrad Filarmoni Orkestrası, Fransız Vokal Topluluğu, Amerıkan Dans Toplulu- ğu, Festival Strings Lucerne, Rambert Bale Topluluğu, Beriozka, Polonya caz yıldızları, Elizabeth Sclıaddler, Fandango Gıtar dört- lüsu, Fransız Genç Balesi, Polonya Filarmo- ni Oda Orkestrası, Trio Opus 8, Sam Bu»h Topluluğu, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Or- kestrası, Arto Moras - Fugen serbest, Man- tova Oda Orkestrası, Ankara Opera ve Baie- si, Serranito Flamenko Gitar Topluluğu, Is- tanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Johaıın Strauss Vals Orkestrabi, Baınberg üuney Al- man Vokal Topluluğu ve Oda Orkebtra>ı, An- kara Devlet Turk Halk Mu/iğı Koıo^u. Zul- fu Livaneli ve Haydn Dortlusu. Köseoğlu öldti • Kiillür Servisi — Ressam Edip Hakkı Köseoğlu önceki gece öldü. 86 yaşında ölen sanatçı için >-ann saat 11.00'de öğrenim gördüğü ve uzun yıljar hocahk yaptığı MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi'nde bir toren düzenlenecek. Köseoğlu'nun cenazesi daha sonra Şişli Camisi'nden öğle namazında kaldınlacak ve Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. 1927'de akademinin İbrahim Çallı Atölyesi'nden mezun olan, daha sonra Fransa'da dekorasyon, fresk ve resim öğrenimini surdüren Köseoğlu 1932'de yurda dönmuş ve 1%8'de emekli oluncaya dek akademide hocahk görevini * sürdürmüştü. Edip Hakkı Köseoğlu 1985 yılında Kültür Bakanlığı Onur Ödülü'ne değer bulunmuştu. Azerbaycan'dan konuk • İstanbul (AA) — Azerbaycan Devlet Akademik Dram Tiyatrosu, temsiller vermek üzere bugün Türkiye'ye geliyor. Tiyatro grubunda, Azerbaycan'ın ünlü aktörü ve Sovyetler Birliği Halk Temsilcileri Meclisi üyesi Hasan Türabov da bulunuyor. Azerbaycan'da sanatçılar için en yüksek unvan olan "Halk Artistliği" unvanı bulunan Türabov, şimdiye kadar 200'den fazla tiyatro ve filmde rol aldı. Sanatçı iki kez de Azerbaycan'ın en büyük sanat ödülü olan "Azerbaycan Devlet Mükâfatı"nı kazandı. Azerbaycan Devlet Akademik Dram Tiyatrosu, İstanbul ve Ankara'da, Azerbaycan Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Rektörü Prof. Teymurçin Efendiyev'in yöneteceği iki ayn oyun sahneleyecek. Essen'de Türk filmleri • ESSEN (AA) — Federal Almanya'nın Essen kentinde düzenlenen Türk Filmleri Haftası sona erdi. 24 nisanda başlayan haftada, 50'ye yakın film ve Türkiye'yi tanıtıcı belgeseller gösterildi, çeşitli toplantılar duzenlendi. Film haftasına, Türkiye'den, Şişli Belediye Başkanı ve Film sanatçısı Fatma Girik'in yani sıra Müjde Ar, Tarık Akan, Orhan Oğuz, Banş Pirhasan, Zülfü Livaneli, Şeref Gül, Memduh Ün, Mahmut Tali Öngören de davetli olarak katıldılar. 'Güzelim Boğaziçr • Kültür Servisi — Boğaziçi'ni koruma kampanyası çerçevesinde Türk Kadınlar Konseyi Derneği Boğaziçi Şubesi ve Türkiye Vakıflar Bankası işbirliğiyle düzenlenen "Güzelim Boğaziçi" resim sergisi, 4-19 Mayıs 1990 tarihleri arasında Taksim Vakıfbank Sanat Galerisi'nde açık kalacak. Tatar Ramazaıv • Kültür Servisi — Kerim Korcan'ın "Tatar Ramazan" adlı yapıtı filme çekiliyor. Senaryosunu Safa Önal'uı yazdığı filmin prodüktörluğunü Gülgen Film adına Melih Gülgen yapıyor. Tatar Ramazan rolünü Kadir İnanır'm oynayacağı filmin çekimlerine yakında başlanacağı bildirildi. UGUN • "Eski Türk Evinde Yaşantı " Gazeteci - yazar Nezihe Araz'ın konferansı saatl4.00'teYıIdızSarayı Kültur ve Sanat Vakfı Konferans Salonu'nda izlenebilir. • Konser Soprano Daniela Uccello'nun konseri saat 20.00'de Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda izlenebilir. • Klarnet resttali Aysegül Soyer Kirmanoğlu'nun resitali saat 18.30'da Atatürk Kültür Merkezi'nde izlenebilir. BİLSAK'TA BUGÜN 1 Mayıs Salı 19.00 SEMİNER: Makro'jiotik: Hastalıklann Nedeni. Doğal Yontemle Haslalıklarm Tedavisi. Nev/aı ERBAY. I0.Ü0-O1 00 arası CAFE- FOYER-BAR BİLSAK herkese açıktır. BILSAK Sıraselviler, Soğancı Sok. No: 7 C1HANG1R 143 28 ^9-14? 28 29
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle