Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 MA YIS 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/5
Necmi Öner'in resimleri
• Kültur Servisi — Ressam Necmi Öner, yapıtlannı 1
mayıs tarihinden itibaren Moda Sanat Galerisi'nde
sergileyecek. Öner'in sergisi 19 mayıs tarihine kadar
görülebilecek. Trakya Üniversitesi Eğitim
Yuksekokulu'nu bitiren Necmi Öner resim çalışmalarına
1957 yılından bu yana devam ediyor. Yurtiçinde ve
dışında pek çok karma sergiye katılan, çeşitli kişisel
sergiler gerçekleştiren Necmi Öner'in yapıtlarının büyük
bölümü peyzajlardan oluşuyor. Öner'in yağlıboya resim
sergisinde "Balıkçı Tekneleri" adlı tablosu da görülebilir.
TBMftf ye tiyatro için önerge
• ANKARA (AA) — Kars Bağımsız Milletvekili
Mahmut Alınak, Devlet Tiyatroları'nın "Oyun seçimi ve
oyunların içeriği" konusunda sansüre tabi tutulup
tutulmadığının açıklanmasını istedi. Alınak, Kültür
Bakanı Namık Kemal Zeybek tarafından
cevaplandırılması istemiyle verdiği yazılı soru
önergesinde, "Haşmet Zeybek'in Düğün ve Davul adlı
oyunlarında herhangi bir değişiklik yapıldı mı" dedi.
Devlet Tiyatroları salonlarının özel tiyatrolara açılmama
nedeninin açıklanmasını da isteyen Alınak, önergesinde
şu sorulara yer verdi: "Devlet Tiyatroları tarafından imha
edilen kostüm ve dekor fazlası malzemenin özel
tiyatrolara verilmesi duşünülmekte midir? 1990 yılı içinde
yasaklanan tiyatro oyunu var mıdır? Mahkeme kararı ile
serbest bırakılan oyunlar hangileridir?" Kars Milletvekili
Alınak, Devlet Bakanı Mehmet Yazar'a yönelik soru
önergesinde ise televizyonda gösterilen yabancı diziler
için ne kadar ödeme yapıldığının açıklanmasını istedi.
Eglence vergisine tepki
• İSTANBUL (AA) — Sinema işletmecileri,
belediyelerin biletlerden "eğlence vergisi" adıyla yaptığı
kesintinin, bilet ücretlerinin aşırı oranlarda artmasına
neden olduğunu ve sinema salonlannın gelişmesini
engellediğini öne sürdüler. Sinema lşverenleri Sendikası
Başkanı Ahmet Akçakaya, Şafak Sinemaları Müdürü
Selim Hergül, Fitaş Sinemaları Müdürü Yalçın Selgür,
Emek Sineması Müdürü tsmet Kurtuluş, sinemalann son
10 yıldır geçirdikleri büyük ekonomik sarsıntının
kökeninde, bu verginin yattığını öne sürdüler. "Belediye
rüsumları sinemaya vurulan en büyük darbedir" diyen
işletmeciler, belediyenin sinema biletleri üzerinden aldığı
"rüsum" adıyla bilinen verginin, tahsil edilmesinden,
oranına kadar büyük bir adaletsizlik sergilediği görüşünü
savundular. Selim Hergül, belediyelerin somut adımlar
atarak sinema sanatına destek olacaklarına, rüsum ve
benzeri ağır yüklerle salonlann teker teker kapanmasına
yol açtıklarını söyledi. Hergül, "Şu anda bizi ayakta
tutan en önemli şey, seyircilerin uzun yıllardan sonra
yeniden geri gelen desteğidir. " dedi.
Engin, Schiller Tıyatrosu'nda
• BATI BERLİN (AA) — Batı Berlin'de yaşayan Türk
sanatçısı Sema Engin, Berlin Deviet Tiyatroları'ndan
Schiller Tiyatrosu'nda oynuyor. 28 yaşındaki sanatçı,
ünlü yazar Arthur Miller'in "Cadı Kazanı" adlı
oyununda, "Tituba" rolünu canlandırıyor. Sema Engin,
tiyatro yonetiminden gelen bu oneriyi, çok olumlu
karşıladığını ve daha önce film çalışmaları yapmış
olmasına rağmen bundan sonraki hayatında tiyatroya
ağırlık vereceğini söyledi. Alman tiyatrosunda çalışan
Sema Engin, Türkçe piyeslerde oynamaktan büyük zevk
aldığını söyledi.
Neyzen Tevfik yarışması
• Kültiir Servisi — Pendik Belediyesi'nce her yıl
yinelenmesi kararlaştırılan "Neyzen Tevfik Yergi ve
Taşlama Yarışması"nın ilk ödülleri 27 Ocak 1991
tarihinde verilecek. Pendik Belediye Başkanı Burhan
Köseoğlu'nun yaptığı açıklamaya gore şiir dalında
düzenlenen yarışmaya katılacak yapıtların bir ya da
birkaç üründen oluşabileceği, daha önce yayımlanmamış
olmaları ve 8 nüsha olarak 1 Aralık 1990 tarihine kadar
teslim edilmeleri gerekiyor. Yarışma sonucunda ödül
kazanan yapıtlardan birinciye 1.5 milyon lira, ikinciye 1
milyon lira, üçüncüye 750 bin lira ve ödül belgesi
verilecek. Aynntıh büginin Pendik Belediyesi Neyzen
Tevfik Yergi ve Taşlama Yanşması Sekreterliği'nden
edinilebileceği yarışmanın seçici kurulu Mehmed Kemal,
llhan Selçuk, Alpay Kabacah, Aydın Boysan, Konur
Ertop, Ataol Behramoğlu ve Burhan Köseoğlu'ndan
oluşuyor.
YÖNETMEN
ŞERİF GÖREN
KEMAL SUNAL ŞİVA GEREDE
StZIN DE
HAkklMZ
MURAT ILKER
PERIN AYTAÇ
BÜLENT KAYABAŞ
KUTAY KÖKTÜRK
TAYFUN ÇORAĞAN
PENTAFİLM 151 09 80-149 57 05
3 MAYIS PERŞEMBE GÜNO SON
BEYOGLJ BEYOÛLUI151 32 40) 12 00 - 14 15 - 16 30 - 19 00 -tti.ii
Türkiye Kanserle Savaş V'akfı
Ankara Devlet Balesi Sanatçılan eşliğinde
ARTİSAN/İPEKLİ
Moda gösterisi
8 Mayıs 1990 Salı Saat: 18.00
Koregraf: Binnaz Aydın Dorkip
Takılar: Ayşe Takı Galerisi / ORTAKÖY
Müzik: Pavarotti, çeşitli operaJardan aryalar
Bılet satış: • Nişantaşı, Ortaköy ARTISAN
• Türkiye Kanserle Savaş Vaktı
Etiler-Onkolojı Hastanesı
• Betül Gorbon
Ibrahimpaşa Sarayı'nda birsergi açan ŞakirEczacıbaşı 'hareket'in peşinde
Doğa ve insanı yakalamakFotoğraflannda izlenimci
bir üslup ortaya koyan
Şakir Eczacıbaşı
kamerasını tiareketli
objelere doğrulttuğunda ya
da objektifini
hareketlendirerek fotoğrafı
yakaladığında amacı hep
"görüntüyü donup
kalmaktan kurtarmak"
LALE FİLOĞLU
Saniyenin kuçuk bir bölümün-
de yakalanan bir devinimi fotoğ-
raf karesinin içine almak ve bu ha-
reketi sürekli kılmak mumkün
mü?..
Şakir Eczacıbaşı 1982 yılından
bu yana mekân değişse de hep ha-
reketin peşinden giden bir fotoğ-
raf sanatçısı. Eczacıbaşı, uzun bir
aradan sonra Turk İslam Eserle-
ri Müzesi'nde (Ibrahim Paşa Sa-
rayı) açtığı sergisinde çeşitli yöre-
lerden topladığı "harekeflerden
bir seçme sunuyor. Sergiyi diizen-
leyen ve kataloğu hazırlayan ise
Galeri MD.
Fotoğraflannda izlenimci bir
üslup ortaya koyan sanatçı, kame-
rasını hareketli objelere doğrult-
tuğunda ya da objektifini hareket-
lendirerek fotoğrafı yakaladığın-
da amacı hep "göriıntüyü donup
kalmaktan kurtannak."
"Hareket" Eczacıbaşı için ne-
den önemli? Işte söyledikleri:
"Çok hareketli bir dünyada ya-
şıyoruz. Foloğrafta da hareket iz-
leyiciye daha çok şeyi aktarmava
yanyor. A>nı zamanda olayın
dnygu yanını da bareketle aktar-
HEP HAREKETİ.N PEŞİNDE — "Çok hareketli bir dünyada yaşıyoruz" diyor Eczacıbaşı. "Foloğraf-
ta da harekel izleyiciye daha çok şey aktarmaya yanyor."
maya çalışıyorum."
"Hareketi yakaladığı an" uze-
rine soylemek istedıkleri var mı?
Deklanşöre basma aşaması nasıl
gelişiyor?
"O andaki atmosferin oluştur-
duğu bir seçenek bu. Aynı anda
25 olay goruyorsam sadece bir ta-
nesi çekmek islediğim fotograftır.
Aktarmak istediğim duygunun o
anda oluşııp olmadığı önemlidir.
Örnegin bu çocnk (Ay yıldızlı ka-
pıya adımını atan çocuk fotoğra-
fı) belki bu hareketi yapmasaydı
benim için fotoğraf oluşmayacak-
b. Bir adım önce ya da bir adım
sonra bu kare benim için fotoğraf
değildir. Saniyenin yuzde biri fo-
toğrafı değiştirmeye yetiyor."
Eczacıbaşı için kamera neyi ifa-
de ediyor?
'Bir yazar ya da ressam bir sii-
re dolar dolar ve yazmaya ya da
resim yapmaya başlan yani boşa-
lır. O sırada biitun duygulannı or-
taya dökmüştur. Makine, kalem
ya da fırca bir aktarma yoludur,
sadece bir araçtır."
• Ya çekemediği fotoğraflar için
hayıflandığı oluyor mu?
"Tabii ki oluyor. Böyle oldu-
gunda o gördüğüm, hissettiğim
fotoğrafı bir başka yerde, bir baş-
ka zaman uygulamaya çalışıyo-
rum.Folograf çekmek bir sonuç-
tur aslında. Fotoğraf çekmediğim
zamanlarda da etrafa bir •fotoğ-
rafçı gözu'yle bakıyorum. Başka
işkr yaparken fotoğraf çalışması
da bir yandan siiriiyor."
İyi fotoğrafın biraz da rastlan-
tılarla oluştuğuna inanıyor mu?
"Bir bakıma evet, bir bakıma
hayır. Bence fotoğraf rastlanlı so-
nucu çekilmez. Ama ben planlan-
mış foloğraflar da çekmiyorum.
Ama sonunda fotoğraf çekmek
üzere yola çıkıyonım. Önceki bi-
rikim çok önemlidir. 'Anıan ne iyi
bir rastlantı ki iyi fotoğraf çektim'
denilemez."
Şakir Eczacıbaşı daha çok hafta
sonlan İstanbul'da fotoğraf çek-
meye çıkıyorsa da her yıl iki-uç
haftasını Anadolu'da geçiriyor.
Anadolu'da görmediği yer yok de-
necek kadar az. Hafta sonlan Is-
tanbul'u turlamaya çıktığında ge-
nellikle yalnız olmayı seçiyor. Ara-
da bir arkadaşları bu gezilere ka-
tılsa da fotoğraf çekmek oldukça
kişisel bir eylem Eczacıbaşı için.
Ve hiç kimseıün müdahale etme-
sine gelmez...
Eczacıbaşı fotoğraflannda her
şeyi açık söylemekten yana değil.
Çalışmalannda kişiler, özellikle
yuzler hep bir sis perdesinin ardın-
da; gizli saklı. Sanatçının kullan-
dığı ışık da konuyu gizlemekte
yardımcı oluyor. Söz fotoğrafta te-
maya gelince Eczacıbaşı kesin tav-
rını koyuyor: "Benim fotoğrafla-
nrada lema verme amacı yoktur."
Ve sonra yan yana duran iki ayrı
fotoğrafı işaret ediyor: "Gördiiğii-
nüz gibi bu fotoğıaf kirsal alatf-
daki iki sevgiliyi bu da kentsel
alandaki sevgilileri gösteriyor. Sa-
dece belirli bir çevre bclirli bir ko-
nu üzerinde kurulmuş bir sergi de-
ğil bu. Fotoğraflarımda isim bile
yok, bilgi yok. Herkesin kendine
göre algüamasını istiyorum."
Zerrin Bölükbaşı, Hüseyin Gezer ve Yavuz Görey, Belling için bir arada
Bir hısta'ya saygı
Eğitimci, heykeltıraş
Rudolf Belling anısına
Destek Reasürans'ta
düzenlenen sergiye
değişik tarihlerde
Belling'in öğrencisi
olmuş üç sanatçı,
Zerrin Bölükbaşı,
Hüseyin Gezer ve
Yavuz Görey katılıyor.
GEZER
VE
GÖREY
— Hüseyin
Gezer
"aşk"ı ve
"anne-
çocuk"
lemasını
işliyor
(üstte).
Yavuz
Görey ise
soyut
heykellerini
sergiliyor.
NUR NİRVEN
Destek Reasurans Sanat Galerisi'nde süren "Ru-
dolf Belling'e Saygı Sergisf'ne Zerrin Bölükbaşı,
Prof. Hüseyin Gezer ve Prof. Yavuz Görey katılı-
yor. Bölükbaşı, Gezer ve Gorey, 1937-1966 arasında
ülkemizde Istanbul Devlet Güzel Sanatlar Akade-
misi'nde ve ardından Istanbul Teknik Üniversite-
si'nde eğitimcilik görevi üstlenen heykelci Rudolf
Belling'in değişik tarihlerde öğrencisi olmuş uç
sanatçı.
Sözünü izleyiciye en iyi biçimde aktarabilmenin
yollannı arayan ve "Sanatçı. lopluma mesaj iletirse.
görülmeyeni gösterirse daha yararlı bir iş yapmış
olıır" savını güden Zerrin Bölükbaşı, yapıtlannda
guncel olaylar karşısında duyduğu tepkileri gözler
önüne seriyor. Sağlam konstrüksiyonlar içinde çö-
zümlenmiş birer estetik form olan bu yapıtlannda
Bölükbaşı, maden işçisi ailesi ile Yeniçeltek kaza-
sına gönderme yaparken Istanbul temalan ile ken-
ti, çarpıcı ve güncel yüzleriyle yorumluyor. Sanat-
çı, severek işlediği dans temasında da yalın ve so-
yutlama figurlerinde diyagonal çizgilere ağırlık ve-
rerek dinginlik içinde devinim yaratıyor.
Sergiye, çoğunluğu bronz ve alçıdan soyut hey-
kelleriyle katılan Prof. Yavuz Görey, Belling'in beş
yıl öğrencisi, sekiz yıl da asistanı olmuş. Belling.
1966'da Batı Almanya'ya dondüğünde Görey, Is-
tanbul Teknik Üniversiteşi'ndeki derslerini, 198Pde
kendi isteğiyle emekli oluncaya kadar sürdürmüş.
Başta, Rize'de dikilen 6.50 metre yükseklikliktekı
Atatürk, Istanbul Üniversitesi'ndeki Atatürk ve
Gençlik, Ankara'daki II. Beyazıt heykelleri olmak
üzere birçok anıtsal heykele de imza atan Görey,
figüratif ve soyut butun yapıtlannda boş-dolu,
yumuşak-sert, devingen-dingin gibi karşıtlara özen
gösteriyor; uç boyutlu mekân içinde geometrik den-
ge ilkesinden yola çıkıyor. Güzeli işlev, simetri ve
plastik değerler olmak üzere Uç öğeden oluşan nes-
nel bir temele oturtuyor. Görey'e göre, işlev ne denli
iyi yerine getirilirse, güzele o denli yaklaşılıyor.
Prof. Hüseyin Gezer, sergide yapıtlannda iki te-
ma ele alıyor. Biri, 1 + 1 adını verdiği aşk, ikincisi
anne ve çocuk. "Estetik, matematik ölçülerden ge-
lirse de yalnızca malematikle heykel yapılmaz. Sa-
natçı, doğrudan insana inerek güzde, biçimsel ve
GÜNCEL OLAYLARA TEPKİ — Zerrin Bölük-
başı, yapıtlannda güncel olaylar karşısındaki tep-
kilerini yansıtıyor.
yapısal değere ulaşır" diyen Gezer'in 1 - l'de işle-
diği aşk, evrensel butunlüğü sağlayan bir güç; ay-
nı zamanda evrensel sürekliliğin de özu, yani üre-
menin temel ilkesi. Sanatçı, bu temayı işlerken bir
kadın ile bir erkeği alıyor simge olarak.
Anne ve çocuk ise birbirine karşıt iki değerin as-
lında evrensel düzeyde birbirini tamamlamasının
başka bir yönunü gösteriyor. Gezer, "Doğa, sıirek-
liliğini sağlayabilmek için aşktan yararlanır ve so-
nuçta ureme oluşur " diyor. Sanatçı, bir annenin
çocuğunun yaşamını sürdürebilmesi için doğa ge-
reği özverilerde bulunduğunu vurguluyor. Gezer,
"İnsan, en yıice variıktır. Ancak onun bir zayıflı-
gı, bir kusunı vardır ki insan ilişkilerinde en kötü
rolü o\nayan, en küçültücü yanıdır; bu egoizmi-
dir. Egoizmin tümüyle yok olduğu tek durum an-
neliklir. Anne olan kadının çocuğu için yaparaa-
yacağı, ona veremeyeceği hiçbir şey yoktur. Bu ne-
denle kadın, anne olduğunda yıiceligin doruğuna
erişir" diyor.
Londra'da geçen hafta düzenlenen antika maratonunda Osmanh-îslam eserleri satıldı
Müzayedenin yıldızı IzniklerdîGeçen hafta Londra'da Sotheby's ve Christie's'te
yapılan üç günlük antika satış maratonunda "meraklı"
ve "aracı" Türklerin sayısı oldukça fazlaydı.
cı tarafından başlangıç fiyatının 3
katına 209 bin sterline (836 mil-
yon lira) satın alındı. Bir başkası,
Mevlana'nın Mesnevi'sinin 1395
tarihli ilk kopyalanndan birini 22
bin sterline (88 milyon lira) aldı.
Bir diğeri, üzerinde 12 Rebiulahir
1038 (9 Aralık 1628) tarihi kazılı
bir kamayı başlangıç fiyatının 3
katına ve 1550'lerden kalma bir tz-
nik tabağını da 4 katına aldı. Bir
başka Türk aucı 1580-90 tarihli bir
çini kupaya 19.800 sterlin (792
milyon lira) ödedi.
Türk Lirası'na vurulduğunda
çok yuksek görulen bu fiyatlara
rağmen muzayedeler genelde dur-
gundu. İlgi yine de Ortadoğulu
antikacılar, galeri sahipleri ile
Türk meraklılarla kamçılanabildi.
Göruştüğumüz bir antikacı, "Pi-
yasa doyuyor, Türk parası sıirek-
EDÎP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Geçen hafta Sot-
heby ve Christie muzayede firma-
larında üç gün süren Osmanlı-
Islam eserleri satışı umulduğun-
dan da sönük geçti. Satış marato-
nunun ilk gününde Christie'de
eserlerin yarıya yakmı satılamadı.
Bu durgunluk, ertesi günlerde Sot-
heb>
r
'e de yansıdı. Türk alıcılar ve
sanatseverler her iki tarihi müza-
yede binasını arşınladılar ve hele
Şeker Bayramı tatili nedeniyle İs-
tanbul'dan gelenler, meraklı ve
aracı Türklerin sayısını arttırdıy-
sa da ahşveriş, bu sayılarla oran-
tılı olmadı. Buna rağmen, İznik
parçaları yine en gozdeydi. Bazı
eserler başlangıç fıyatlarının kat
kat üstüne satıldı. Üç günün dik-
kat çeken diğer bir boyutu, Tür-
kiye Hükümeti'nin yine alıcı ol-
masıydı. Kültur Bakanlığı, geçen
sonbaharda aynı salonlardaki gi-
rişimini tekrarlayarak Şeyh Ham-
dullah-Efendi'nin 1515 tarihli Ku-
ran'ına şimdiye kadar dunyadaki
en yüksek fiyatı odeyerek rekor
kırdı; 297 bin sterlin (1 milyar 118
milyon lira). Kultür Bakanlığı, Os-
manlı Devleti'nin kuruluşunu an-
latan 16. yuzyıldan kalma Farsça
uç minyaturu de satın aldı.
Osmanlı-hlam eserlerinın bazı-
ları Turkler tarafından alındı: Ge-
çen yıl Istanbul'da açılan "İznik
Çinileri Sergisi" için hazırlanan
afişlere de çıkan bir vazo, bir Turk
işadamı için Istanbullu bir antika-
DURGUN BİR MUZAYEDE — İznik çinilerinin yıldızı geçen yıl-
dan bu yana daha bir parlak. Türkiye de alıcı kimliğinde.
li değer kaybediyor, parçalar ar-
tık her zengin sanayicinin dalıi
alamayacağı fiyatlara pompalanı-
yor. üstelik bazı eserleri İstanbul-
da daha ucuza bile almak müm-
kiın" dedi. İstanbul'da da antika
piyasasının birkaç yıldan beri dev-
reye girmesi, Osmanlı-İslam eser-
leri alıcılarına Londra ile İstanbul
fiyatlarını karşılaştırma olanağı
verıyor.
Osmanlı-İslam satışları "ihtisa-
sı satış" olarak görülürken, ulus-
lararası nitelikte satışlar daha
farklı nitelikte eserler için söz ko-
nusu. Sotheby ile Christie, on beş
gün içinde bu kez Nevv York'ta
"sahaya çıkıyor." Sotheby, Reno-
ir'in "Au Moulin de la Galette"i-
ni 24-30 milyon sterline satmayı
hedefhyor. Aynı günlerde bu kez
Christie'de Van Gogh, Manet,
Klee, Picasso, Giacometti, Mond-
riaıı gibi sanatçıların eserleri sa-
tılacak.
Ancak sanat eserlerine yapılan
yatınmın en akıllı yatınm olduğu,
eserlerin fiyatlarırun durdukları
>erde arttığı, her zaman para ede-
ceği şeklindeki goruşün 1990'da
biraz sarsılması beklenmeye baş-
landı. Tokyo Borsası'nda son beş
yılda hisse senedi değer artışları
yüzde 310 olnrken, orneğin Sot-
heby'de genel fiyat artış endeksi
yüzde 405 arttı.
Başkentte festival maratonuANKARA (AA) — Kultür ve sanat etkin-
likleri açısından 'bayram suskunluğu' yaşa-
yan başkent, 7. Uluslararası Ankara Sanat
Festivali ile yeniden canlanacak.
Kültur Bakanlığı'nın katkılanyla Sevda -
Cenap And Muzik Vakfı'nca düzenlenen "7.
UluslararaM Ankara Sanat Festivali", 2 ma-
yısta Leningrad Filarmoni Orkestrası'nın
konseriyle açılacak.
Bu yılkı festivale "Beriozka" dans toplu-
luğu ile "Rambert Bale Topluluğu"nun yani
sıra "Fransız Vokal Topluluğu" katılacak.
Festivalde, Ankara Devlet Opera ve Balesi
de "Kuğugölü" balesinı sunacak. Bir ay sü-
recek festivalde Ankara Devlet Türk Halk
Müziği Korusu şef Mehmet Özbek yöneti-
minde bir konser verecek.
7. Ankara Sanat Festıvali'ne gösteri ve mü-
zıklerivle katılacak sanatçı ve topluluklar
şunlar:
Leningrad Filarmoni Orkestrası, Fransız
Vokal Topluluğu, Amerıkan Dans Toplulu-
ğu, Festival Strings Lucerne, Rambert Bale
Topluluğu, Beriozka, Polonya caz yıldızları,
Elizabeth Sclıaddler, Fandango Gıtar dört-
lüsu, Fransız Genç Balesi, Polonya Filarmo-
ni Oda Orkestrası, Trio Opus 8, Sam Bu»h
Topluluğu, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Or-
kestrası, Arto Moras - Fugen serbest, Man-
tova Oda Orkestrası, Ankara Opera ve Baie-
si, Serranito Flamenko Gitar Topluluğu, Is-
tanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Johaıın
Strauss Vals Orkestrabi, Baınberg üuney Al-
man Vokal Topluluğu ve Oda Orkebtra>ı, An-
kara Devlet Turk Halk Mu/iğı Koıo^u. Zul-
fu Livaneli ve Haydn Dortlusu.
Köseoğlu öldti
• Kiillür Servisi — Ressam
Edip Hakkı Köseoğlu
önceki gece öldü. 86
yaşında ölen sanatçı için
>-ann saat 11.00'de öğrenim
gördüğü ve uzun yıljar
hocahk yaptığı MSÜ Güzel
Sanatlar Fakültesi'nde bir
toren düzenlenecek.
Köseoğlu'nun cenazesi daha
sonra Şişli Camisi'nden
öğle namazında kaldınlacak
ve Zincirlikuyu
Mezarlığı'nda toprağa
verilecek. 1927'de
akademinin İbrahim Çallı
Atölyesi'nden mezun olan,
daha sonra Fransa'da
dekorasyon, fresk ve resim
öğrenimini surdüren
Köseoğlu 1932'de yurda
dönmuş ve 1%8'de emekli
oluncaya dek akademide
hocahk görevini *
sürdürmüştü. Edip Hakkı
Köseoğlu 1985 yılında
Kültür Bakanlığı Onur
Ödülü'ne değer
bulunmuştu.
Azerbaycan'dan
konuk
• İstanbul (AA) —
Azerbaycan Devlet
Akademik Dram Tiyatrosu,
temsiller vermek üzere bugün
Türkiye'ye geliyor. Tiyatro
grubunda, Azerbaycan'ın
ünlü aktörü ve Sovyetler
Birliği Halk Temsilcileri
Meclisi üyesi Hasan Türabov
da bulunuyor.
Azerbaycan'da sanatçılar
için en yüksek unvan olan
"Halk Artistliği" unvanı
bulunan Türabov, şimdiye
kadar 200'den fazla tiyatro ve
filmde rol aldı. Sanatçı iki
kez de Azerbaycan'ın en
büyük sanat ödülü olan
"Azerbaycan Devlet
Mükâfatı"nı kazandı.
Azerbaycan Devlet
Akademik Dram Tiyatrosu,
İstanbul ve Ankara'da,
Azerbaycan Devlet Güzel
Sanatlar Akademisi Rektörü
Prof. Teymurçin
Efendiyev'in yöneteceği iki
ayn oyun sahneleyecek.
Essen'de Türk
filmleri
• ESSEN (AA) — Federal
Almanya'nın Essen
kentinde düzenlenen Türk
Filmleri Haftası sona erdi.
24 nisanda başlayan
haftada, 50'ye yakın film ve
Türkiye'yi tanıtıcı
belgeseller gösterildi, çeşitli
toplantılar duzenlendi. Film
haftasına, Türkiye'den, Şişli
Belediye Başkanı ve Film
sanatçısı Fatma Girik'in
yani sıra Müjde Ar, Tarık
Akan, Orhan Oğuz, Banş
Pirhasan, Zülfü Livaneli,
Şeref Gül, Memduh Ün,
Mahmut Tali Öngören de
davetli olarak katıldılar.
'Güzelim
Boğaziçr
• Kültür Servisi —
Boğaziçi'ni koruma
kampanyası çerçevesinde
Türk Kadınlar Konseyi
Derneği Boğaziçi Şubesi ve
Türkiye Vakıflar Bankası
işbirliğiyle düzenlenen
"Güzelim Boğaziçi" resim
sergisi, 4-19 Mayıs 1990
tarihleri arasında Taksim
Vakıfbank Sanat
Galerisi'nde açık kalacak.
Tatar
Ramazaıv
• Kültür Servisi — Kerim
Korcan'ın "Tatar Ramazan"
adlı yapıtı filme çekiliyor.
Senaryosunu Safa Önal'uı
yazdığı filmin
prodüktörluğunü Gülgen
Film adına Melih Gülgen
yapıyor. Tatar Ramazan
rolünü Kadir İnanır'm
oynayacağı filmin
çekimlerine yakında
başlanacağı bildirildi.
UGUN
• "Eski Türk Evinde
Yaşantı " Gazeteci - yazar
Nezihe Araz'ın konferansı
saatl4.00'teYıIdızSarayı
Kültur ve Sanat Vakfı
Konferans Salonu'nda
izlenebilir.
• Konser Soprano Daniela
Uccello'nun konseri saat
20.00'de Cemal Reşit Rey
Konser Salonu'nda
izlenebilir.
• Klarnet resttali Aysegül
Soyer Kirmanoğlu'nun
resitali saat 18.30'da Atatürk
Kültür Merkezi'nde
izlenebilir.
BİLSAK'TA
BUGÜN
1 Mayıs Salı
19.00 SEMİNER:
Makro'jiotik: Hastalıklann
Nedeni. Doğal Yontemle
Haslalıklarm Tedavisi.
Nev/aı ERBAY.
I0.Ü0-O1 00 arası CAFE-
FOYER-BAR
BİLSAK herkese açıktır.
BILSAK Sıraselviler, Soğancı
Sok. No: 7 C1HANG1R 143
28 ^9-14? 28 29