Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
/ MAYIS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
ABD'li rehine
serbest
• ŞAM (AA) —
Lübnan'da, 1986'dan bu
yana rehin tutulan
Amerikalı Frank Herbert
Reed, serbest bırakıldı.
Herbert Reed'in serbest
bırakılmasına üişkin haber,
Şam'da, üst-düzey bir
Suriyeli yetkili tarafından
verildi. Reuters'e açıklama
yapan yetkili, Reed'in TSt
2O.3O'da Beyrut'taki Suriye
güvenlik güçlerine teslim
edildiğini ve Amerikalı'nın
Şam'a getirilmekte
olduğunu söyledi. Yetkili,
Frank Reed'in, Iran yanlısı
bir grup tarafından
bırakıldığını da kaydetti.
AtinaTiran
gerginliği
• ATİNA (Cumhuriyet) —
Yunanistan'ın Tiran
büyükelçiliğinden siyasi
sığınma hakkı isteyen bir
gencin "izinsiz" olarak
büyükelçiliğe giren
Arnavutluk polisince
dövülmesi, Atina'nın Tiran'ı
protesto etmesine yol açtı.
Yunanistan Dışişleri Bakanı
Andonis Samaras,
Arnavutluk'un bu
tutumunu kınadı ve olayın
uluslararası hukuk ve insan
haklarma aykırı olduğunu
belirtti. Öte yandan
Yunanistan
parlamentosunda dün
başlayan cumhurbaşkanlığı
seçimîerinin ilk turunda
sonuç alınamadı.
Çekoslovakya:
Seçim
kampanyası
• PRAG (AA) —
Çekoslovakya'da 1946
yılından bu yana yapılacak
ilk serbest seçimler için
kampanya, oylama
gününden 40 gün önce
resmen başladı. 8 ve 9
haziran tarihkrinde
yapılacak seçimlere 23
parti, hareket ya da ittifak
katılacak. Seçimler
sonucunda federal
parlamentoyu oluşturan
Halk Meclisi ile Uluslar
Meclisi'nin üyeleri ve
Bölgesel Çek Ulusal
Konseyi ve Slovak Ulusal
Konseyi'nin üyeleri
belirlenecek.
Mtibarek'in
Suriye gezisi
• KAHİRE (AA) — Mısır
Devlet Başkanı Hüsnü
Mübarek'in, yann resmi bir
ziyaret için Suriye"ye
gideceği bildirildi. Bu
âyaretin, bir Mısır devlet
başkarunın 12 yıldan bu
yana Şam'a yapacağı ilk
ziyaret olacağı belirtiliyor.
Mübarek'in Şam zîyareti
sırasında iki ülke arasında
ekonomik ilişkilerle ügili
bir dizi anlaşmanın
imzalanması bekleniyor.
Keşmir'de
yumuşama
• YENt DELHt (AA) —
Hindistan Başbakanı
Vishvanath Pratap Singh,
Kesmir sorunu nedeniyle iki
ülke arasındaki olası bir
savaş tehlikesini azaltmak
amacıyla, Pakistan'ın iyi
niyetle attığı her adım için
'iki adım atacaklanru'
söyledi. Pakistan'ın
savunmadan sorumlu
Devlet Bakanı Gulam
Salvar Çima ise son bir
hafta içinde, 'iki ülke
arasındaki savaş
bulutlarının dağıldıgını'
söyledi.
İsrail-Irak
• KVJDÜS (AA) lsrail
Savunma Bakanlığı Genel
Müdürü David İvri, Irak'ın
kimyasal silah edinmesinin
ve yerden-yere füzelerinin
varhğının yarattığı tehlikeye
tsrail'in karşıhk verecek
durumda olmadığını
söyledi. lsrail Hava
Kuvvetleri eski komutanı
olan General İvri,
"Hadashot" gazetesine
verdiği demeçte, "Sorun,
devlet ve halk olarak,
lrak'ın meydan okumasma
karşıhk verip
veremeyeceğimizi bilmektir.
Benim düşünceme göre ne
politik-stratejik ne de askeri
alanda karşıhk veremeyiz"
dedi. General tvri,
"lsrail ordusunun, iki
tümenle çok uzaklardaki
hedeflere ulaşabilecek
kapasitede olduğunu"
kaydetti.
ABD ile
yeni gerginlik Cobra helikopteri
Milli Savunma Bakanı Safa
Giray, "Biz zaten onları
hemen seçmiş değildik.
Farklı seçenekler var" dedi. Cobra satışı engellendiği
takdirde, aynı tipte helikopter üreten ttalyan Agusta
firmasına yönelineceği bildirildi.
ANKARA (Cumhariyet Bürosu) —
Özellikle Güneydoğu Anadolu'da PKK'ya
karşı kullanılacak olan 'Süper Cobra' he-
likopterlerinin Türkiye'ye satışının engel-
lenmesi yolunda ABD Kongresi'ne verîlen
yasa tasarısı, Türk-ABD ilişkilerinde yeni
bir 'gerginlik' yarattı. Milli Savunrna Ba-
kanı Safa Giray, ABD'nin söz konusu he-
likopterleri Türkiye'ye verip vermeyeceği
yolunda kendilerine 'resmi bir bilgi' ulaş-
madığını belirterek "Zaten biz de onlan he-
men seçmiş degildik. Daha farklı seçenek-
ler de var" dedi. Projeyi yürüten Kara Kuv-
vetleri Komutanlığı'na yakın kaynaklar ise
ABD'nin helikopter satışından vazgeçme-
si halinde, projede yarışan ve aynı tipte
uçak üreten ttalyan 'Agusta' Fırmasına yö-
nelineceğini belirttiler.
Milli Savunma Bakanı Safa Giray, ko-
nuya ilişkin sorulanmızı yaratlarken ABD1
nin satış hakkındaki tavrı konusunda bir
değerlendirme yapmaktan kaçındı. Giray,
kendilerine henüz resmi bir bilgi gelmedi-
ğini ve gazetelerde yer alan haberlerle ye-
tinmek zorunda kaldıklanm belirterek "O
konuda bize tam yeterli bir bilgi de gelrae-
di. Henüz kesin bir karar vermedik" dedi.
Projeyi yürüten Kara Kuvvetleri Komu-
tanlığı'na yakın kaynaklar ise ABD'nin söz
konusu helikopterlerin satışıtu engelleme-
si halinde, projede yanşan îtalyan 'Agusta'
firması ile görüşülebileceğini belirttiler.
KKK'ya yakın kaynaklar, görüşlerini şöy-
le dıle getirdüer.
"ABD'li finna, imalat zamanı fazla sü-
recegi için ABD silahlı kavvetlerine tahsis
edilen imalattan alınarak Türkiye'ye veril-
mesini ongörmüştü. Yani yapılacak satış
degil, ABD silahlı kuvvetlerinden alınarak
Türkiye'ye gonderme söz konusuydu. Bel-
ki bu sakıncalı bulunmuş olabilir. Gecik-
me için beklenebflir. YanJannda Agusta fir-
masının Mangusta uçak üpi de vardı. Bu
uçak da hem aynı kapasitede hem de da-
ha ucuzdu."
Bilindiği gibi ABD Temsilciler Meclisi-
ne bir ortak tasan sunulaıak Pentagon ta-
rafından Türkiye'ye 5 adet Cobra helikop-
terinin satışının engellenmesi istenmisti.
Michigan temsilcisi, cumhuriyetçi Wuüam
Broomfield ve Pennsylvania temsilcisi de-
mokrat Gus Yatron tarafından Temsilciler
Meclisi'ne sunulan ortak tasarıda "Türki-
ye'nin Kıbnstan askerlerini çekmedigi su-
rece bu sattşın gerçekleşmemesi ve Kong-
re tarafından durdurulması" istenmisti.
Söz konusu helikopter için Türkiye'nin
ABD'ye 74-75 milyon dolar ödemesi de ge-
rekiyordu.
G.Kore'de
işçi
direnişi
yuyıhyor
SEL'L (AP) — Güney Kore'nin
Ulsan tersanesinde grevci
işcilerle güvenlik güçleri
arasındaki catışmalar dün de
devam ederken ülkenin birçok
bölgesinde tersane işçileri ile
dayanışma grevleri başladıldı.
Ulsan kentinde öfkeli tersane
işçilerinin sokaklarda barikatlar
diktiği ve otomobil lastiklerini
yaktıklan bildirildi. Güvenlik
güçleri ise işçileri dağıtmak için
göz yaşartıcı bombalar
kullandılar. Ulsan'daki
catışmalar güvenlik güçlerinin
dört gün önce grevci işeilerin
barikatlarını aşarak tersaneye
girmelerindeıı bu yana sürüyor.
Ulsan'daki dev otomobil
rırması "Hyundai"
işletmelerinde çalışan 27 bin
işçi de tersane işçileri ile
dayanışma için dün iki günluk
greve başladılar.
Ulsan Tersanesi işçilerinin
grevine öğrencilerin de verdiği
destek büyük. Ülkenin bir dizi
kenıinde öğrenciler, işçilerle
dayanışma içinde olduklarını
göstermek için gösteriler
duzenlediler. Gösterilerden
bazılannda öğrencılerle
güvenlik güçleri arasında
çatışma çıktığı bitdirildi. Ulsan'da işçilerte çattşmada yaraianan bir polis, arkadası tarafından göturiılüyor.
KKTC
ÖzaTdan 'özel girişiırf
Ermeni sorununda Cumhurbaşkanı'ndan hamle bekleniyor
ABD Başkanı George Bush'un
"24 nisan mesajı" ile beliren
Ermeni gerginliği konusunda
Çumhurbaşkam Turgut
Özal'ın Beyaz Saray nezdinde
özel bir girişimde bulunması
olasılığı belirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — ABD
Başkanı Bush'un "24 nisan" mesajımn Anka-
ra'da yarattığı "şok etkisi", yerini hem Ame-
rikan hem Türk diplomatik çevrelerinde bir
"ne olacak" bekleyişine bıraktı. Bu bekleyi-
şin bir nedenini de, Çumhurbaşkam Turgut
Ozal'ın 7 mayısta Ankara'ya dönmesinden
sonra Başkan Bush'un mesajı konusunda özel
bir girişimde bulunması olasılığı oluşturuyor.
Dışişleri Bakanlığı kaynaklan, Bush'un me-
sajı sonrasında Ankara'nın Washington'a karşı
yaptırım ya da uyarı kararları almayı planla-
madığını belirtiyorlar. Konunun, Savunma ve
Ekonomik lşbirliği Anlaşması (SEÎA) görüş-
melerinde ele ahnacağı, daha önce askeri ve
diplomatik nitelikte önlemlerin söz konusu ol-
mayacağı dile getiriliyor. Ancak gerek Ame-
rikan gerekse Turk diplomatik çevreleri, Çum-
hurbaşkam Turgut Ozal'ın Washington nez-
dinde "ö»l" bir girişimde bulunmasımn bek-
lenebileceğini dile getiriyorlar. Bu girişimin,
Başkan Bush'a bir "kiç.'sel mektup" biçimin-
de olması olasılığı üzerinde duruluyor.
öte yandan TBMM'deki 23 Nisan kutlama-
sı sırasında Çumhurbaşkam özal'la "sohbet
edemeyen" ABD'nin An kara Büyükelçisi
Morton Abramowitz'in Özal'dan "özel" bir
göruşme talebinde bulunması da bekleniyor.
Ancak Cumhurbaşkanlığı yetkilileri kendile-
rine böyle bir randevu talebinin henüz ulaş-
madığını kaydediyorlar. Amerikan büyükel-
çiliği çevrelerinin Bush'un mesajı sonrasında
basının ve muhalefet liderlerinin gösterdiği
tepkilerden duyduklan rahatsızlık da dikkat
çekiyor. Bu çevrelerde, Beyaz Saray'a yakın bİT
yetkilinin yakın dönemde Ankara'ya bir "gö-
nül alma" zîyareti yapması olasılığı Üzerinde
duruluyor. Kamuoyunun, basmın TBMM'deki
siyasi partilerin ve hükümetin Bush mesajına
tepkilerini ölçen elçilik yetkilileri, konunun
ikili diyalog gündemine yeniden girmesinin şu
aşamada nasıl bir sonuç vereceği konusunda
"nabız yoKİaması"nı sürdürüyorlar.
Vurdulu
kırdüı seçim
kampanyusı
Önümüzdeki pazar
günü yapılacak
parlamento seçimleri
öncesi propaganda
kampanyası sırasında
şimdiye dek
görülmemiş gerginlik
yaşanıyor.
tZZET RIZA YALIN
T
LEFKOŞA — KKTC'de seçim
tarihinde şimdiye dek görülmeyen
olaylar yaşandı. Kahve ve taşıtla-
ra saldırı, vitrin ve taşıtlara hasar
birbirini kovalarken önemli kent-
lerde gözaltına alma ve tutukla-
malar oldu.
Lefkoşa, Gazi Magosa, Lefke,
Guzelyurt ve Vadili'de Ulusal Bir-
lik Partisi (UBP) ile Demokratik
Mücadele Partisi (DMP) yandaş-
lan, afişleme işlemleri sırasında
birbirine girerek kıyasıya c'Övüşür-
ken olaylara ınilletvekili adayları-
nın adlan da karıştı.
Gazi Magosa'da milletvekili
adaylarından birinin Uzerine taşıt
sürülürken ötekinin taşıtına mil-
yonlarca liralık hasar'Verildi. Ga-
zi Magosa'da silah taşıyan bir ki-
şinin tutuklandığı bildirilirken
Lefkoşa'da da bazı taşıtlar hasa-
ra uğratıldı.
Gemikonağı ve Lefke bölgesin-
de de gergin bir hava yaşandı.
Karşıt partilerden grupların karşı
karşıya gelmeleri güçlükle önlen-
di. Üzerlerinde âncir ve sopa bu-
lunduğu sapıanan kişiler polisçe
tutuklandı. Polisle tartışmâlar ol-
du.
KKTC'de bir partinin afişledi
ği yerler çok gecmeden öteki par-
tinin afişleriyle kapatılıyor. Cad-
de ve sokaklarda, gece yansından
başlayarak büyük bir afişleme ya-
" nşı sürdürülüyor.
Siyasal partüer dört büyük
kent, Güzdyurt, Gime, Magosa ve
Lefkoşa'da geleneksel büyük top-
lantılarının programlarını açıkla-
yarak 6 mayıs yarışına iyice
ısındılar.
Derviş Eroglu, Girne'de dü-
zenlediği açık hava toplantısında,
"Dünya ve muhalifleri kendileri-
ni banşçı olmamakla suçlasa da
Rum başkan Vasiliu'nun kafasın-
daki gibi bir anlaşmavı tmzalama-
yacaklannı" söyledi.
DUNYADA BUGUN
ALİSİR3»IEN
Bugün 1 Mayıs
Bugün 1 Mayıs. İktidarı gaspedenler, bulunduklan makamı
hokkabaz dergâhına çevirenler, şeriat dûzenini egemen kılmak
için türlü dûmen çevirenler, silah zoruyla demokrasiye son ver-
diği için nukuku çiğneyerek kurdurduğu örgüt tarafından "ken-
din pişir kendin ye!" örneği ödüllendirilenler çatlasalar da pat-
lasalar da bugün 1 Mayıs.
Bu gerçeği değıştirmek olanaksız.
1 Mayıs bütün dunyada emeğtn bayramı olarak kutlanacak bu-
gün.
Ve belkı de bu yıltn bir maytsı, son dönemlerin hepsinden farklı
olacak. Çünkü artık bloklar arası siyasal yakınlaşma, 1 Mayıs'ın
algıtanmasında da bir benzerlik yaratrmş bulunuyor.
Bugün dünyanın bütün başkentlennin, bütün büyük kentleri-
nin ana caddeleri, alanları isçilerin, emekçilerin yürüyüşlerine
ayrılacak.
Bugün her yerde sokaklarda, renk renk giysileriyle kadınlar,
çocuklar, delikanlılar. emekçiler akacak.
Bugün dünyanın her yerinde sokaklarda, alanlarda, salonlar-
da emek konuşulacak.
Bugün yalnız Türkiye'nin sokakları emekçilere kapalı, özel ye-
tişmiş Alman köpeklerine açık olacak.
Ve bugün Türkiye'nin büyük kentlerinin sokaklarında, emek-
çileri, gösteri yapmasınlar diye köpekler kovalayacak
Türkiye'de ANAP iktidarı, 1 Mayıs'ın emekçiler tarafından kut-
lanmasını yasaklamış. yerine hıdrellezi getirmiş ve bu değişikli-
ği de kendi şeriatçı meşrebine uygun olarak camilerde vaazlar-
la halka anlatmaya karar vermiştir.
Boylelikle ANAP, bir türlü yaiandan sonra kendi asıl yüzünü
göstermiştir ve çok da iyi etmiştir.
Yeryüzünde emek-sermaye çekişmesinin en ılımlı dönemle-
rinden birini yaşadığı bir sırada, 1 Mayıs göstenlerini yasakla-
mak hiçbir anlam taşımaz. Böyle bir davranış, ne başkaldıran
emek (zaten öyle bir şey Türkiye'de hiçbir zaman olmadı) k a ^
sında sermaye sınıfının üstünlüğünü simgeler ne de sınıf sava-
şını engelleme anlamını taşır.
Böytesı bir davranış olsa olsa insandan, insan emeginden
korkma, demokrasiden fellik fellik kaçma anlamını taşır. Zaten
ANAP'ın yapısı da fıili başkanından en küçük neferine kadar bu
niteliktedir.
İşte bu yüzdendir ki 1 Mayıs'ın kutlanmasının önlenmesi, bir
gerçeğin gözler önüne serilmesi açısından yararlı olmuştur.
ANAP'lılann klasik yöntemi, doruktaki fiili başkanından, ko-
medi aktarma kayışı ve trajik kaosun elemanları yüksek kadro-
su ile temeldekı neferine kadar hep aynıdır. Düşünce özgürlü-
ğünden ve demokrasiden yana görünecek, attın mı mangalda
kül bırakmayacaksın, ama iş eyleme gelince, hep tersini yapa-
caksın.
Artık ANAP'lılann bu tutumu içte de dışta da kimseyi kandır-
mıyor. Artık herkes, ANAP'ın ne yazık ki çok temsitîgörevlerde
bulunan kişilerini de kös dinler gibi dinliyor ve onların içyüzünO
biliyor.
Ne var ki ANAP'ın bu tutumu Türkiye'yi güç açmazlara itiyor.
Unutmamak gerekir ki ne denli halktan kopuk olursa olsun,
ne denli iktidarı hile ile elinde tutarsa tutsun, bir ülkenin iktidarı
yabancılar gözünde onun tümünü temsil eder gibi algılanır.
İşte Türkiye'yi de ANAP'ın temsil ediyor görülmesi, her ulu-
sal davamızda büyük bir olumsuztuk yaratmaktadır
Ermeni sorununun gündeme geldiği bir dönemde, Türkiye^
de Kutlu ile Sargın'ın düşüncelerinden dolayı hapiste tutulup yar-
gılanmalan, sokaklarda emegın bayramını kutlamak isteyen
emekçilerin üstüne köpekler salınması, tüm dünya tarafından
Türkiye'nin zimmetıne yazılmaktadır.
Ve bu zimmette yazılanlar bırbirınin üzerine eklenirken, Ke-
nan Evren dönemindcn sonra bir de ANAP dönemi yaşanması,
Türkıye'deki imaj erozyonunu doruğa çıkarmaktadır.
Bir siyasal kadronun dangalaklığa varan dargörüşü, soygun-
cukjğa varan ıhtirası, gaspçılığa varan iktidar tutkusu bir ülke-
nin tümünün kötü damga yemesine neden olmaktadır.
Ülkemizin ANAP'ın sultasına girmesi ve 1 Mayıs bayramında
sokakları emekçiler yerine köpeklerin doldurması ne acı bir ge-
lişme.
Acaba gerçekten bu sonucu hak ettik mi?
Zaman bu sorunun yanıtını verecek.
ANKARA-BAÖDAT
6
Boru' ilişküerde
sorun yarattı
AKEL Genel Sekreteri Hristofyas'ın Cumhuriyet'e demeck
Kıbrıs'ta çözüm yakın değîlKıbns Rum
kesimindeki AKEL
Genel Sekreteri
Demitris Hristofyas,
KKTC
Çumhurbaşkam
Denktaş'ın uzlaşmaz
tutumunu
sürdürdüğünü öne
sürerken karamsar
görünüyor.
FATİH M. YILMAZ
LEFKOŞA/RUM KESİMt -
KKTC seçimlerini tüm Rum par-
tileri gibi büyük bir dikkatle izle-
yen AKEL'in (Kıbns İşçi Sınıfının
Partisi) genel merkezindeyiz. Par-
tinin basın ve propaganda sorum-
lusu Nicos Katsoarides, biraz son-
ra Genel Sekreter Demitris Hris-
tofyas'ın bizi kabul edeceğini söy-
lüyor. Katsoarides, Rauf Denk-
taş'ın cumhurbaşkanlığına seçil-
mesini "Kıbns banşı için olumsuz
bir gelişme" saydıklanm anlatıyor.
Seçimin, Kıbns Türk halkının ger-
çek iradesini yansıtmadığını öne
sürüyor. Dinliyoruz.
Az sonra AKEL Genel Sekre-
teri Demitris Hristofyas'ın yanm-
dayız. Hristofyas, Kıbns Rum Ke-
simi lideri Yorgo Vasiliu'nun en
büyük destekçist. Dostça elimizı
sıkıyor. Genel Sekreter'in maka-
mı gerçekten ilginc. Duvarları Le-
nin, Gorttaçov ve AKELHn "Uriz-
matik" olarak nitelendirilen eski
genel sekreterinin resimleri süslü-
yor. Hristofyas, KKTC cumhur-
başkanlığı seçimi ile genel seçim-
ler konusundaki fıkirlerini anla-
tıyor. Genel Sekreter'in, KKTC'de-
ki seçim sıcagı ile gerçekten yakın-
dan ilgilendiğini anhyoruz.
"Kuzey'de 65 bin TürkiyHi var.
Arkadaşımız Fatih Yılmaz'ın göriiştügü AKEL Genel Sekreteri Demitris Hristofyas (sagda), KKTC se-
çimlerini yakından izlediğini belirtti.
Bunlar, oy kullanıyoriar. Biz,
Türkiye'den gelenlerin oy kullan-
masına karşı>ız. Bu faktör, Kıb-
ns Turklerinin iradesine karşıdır"
diye başhyor Hristofyas. Seçimle-
re, Türkiye'nin ve TRT'nin direkt
müdahale ettiğini ileri sürüyor, üs-
tüne basa basa "Bunu kabul et-
miyonım" diyor. Hristofyas'ın,
bir an sinirlendiğini görüyoruz.
AKEL Genet Sekreteri, KKTC
seçimlerinde "malzeme" yapılma-
sına sinirleniyor. Sonra sakin ol-
maya çalışıyor ve ekliyor: "Sayın
Denktaş ve onu destrkleyen par-
tileri çok iyi bildigimiz için seçim
sırasında herhangi bir partiyi des-
tekler yönde açıklama yapmama
karan aldık." Hristofyas, Kıbns
sorununun çözümü için
KKTC'deki her partiyle işbirliği
yapabileceklerini anlalıyor. Hris-
tofyas, şimdi son derece sakin.
Kıbrıs sorununun çozümüne iliş-
kin ne duşundüğunu sorduğu-
muzda, kelimeler tek tek dökulü-
yor ağzından:
"Kıbns sonınunun yakın za-
manda çözülccegini sanmıyorum.
Sayın Denktaş, uzlaşmaz tutumu-
nu sürdüni)or. Sayın Özal Cum-
burbaşkanı oldugu zaman, bir an
umutiandık. Ancak bo>le olmadı.
Turkiye, sorunu kendi istedigi za-
man çözmeye çalışıyor. Sayın
Özal, bir çelişkiyi yaşıyor. Hem
ATye girmek istiyor hem de kar-
şısında Kıbns sorunu duruyor.
Biz, Turkiye gibi AT'y« uye olmak
isteyen Kıbns'ın bu tutumuna kar-
şıyız. Onun için Türkiye'den
olnmiu adım bekliyoruz."
Hristofyas, konuşmamızın son
bölümüne doğru sesini iyice yük-
seltiyor. Haydar Kutlu ve Nihat
Sargın'ın serbest bırakılması için
AKEL'in tüm çabasım harcayaca-
ğını anlatırken Rumca konuşma-
ya başlıyor. Propaganda sorum-
lusu Katsoarides çeviriyor: "Tam
siyasi tutuklular serbest bırakıl-
malı. Özellikle demokrat olanla-
nn tutukluluğun* karşıyız." SOz-
lerini tamamladıktan sonra kalkı-
yoruz, elini sıkıp dışan çıkıyoruz.
Sokaklar, caddeler
Katsoarides ile de vedalaşıp
Lefkoşa'nın Rum kesiminde so-
kak turuna başlıyoruz. KKTC'de-
kilere oranla "cadde" sayılacak
sokaklarda oturacak bir yer arı-
yoruz. Makarios Meydanı'nı geçip
bir kafeye kapağı atıyoruz. Fiyat-
lan görünce şaşınyonız. En pahalı
şey 3 Kıbns Lirası (15 bin Türk Li-
rası). Sonra yan masadan bir ıs-
lık duyuyoruz. Yeni Türkü'nün
"Telli 1urnam"ı çalınıyor. Yakla-
şıp soruyoruz. Adı Lykaycis Stav-
rinides. Yeni Türkü ve îbrahim
Tatlıses'i se\diğini anlatıyor. Türk
olduğumuzu öğrenince şaşınyor.
Ledra Palas'ı nasıl aştığımızı so-
ruyor. Stavrinides'e göre Rumlarla
Türkler dost olmalı. Her iki taraf-
ta da bunu istemeyenlerin oldu-
ğunu söylüyor. Saatine bakıyor,
yemeğe davet ediliyoruz.
Hafifçe geriye bakıyoruz. Her-
halde takip edümiyoruz. Stavrini-
des, "Türk düşmanı" bir lokan-
taya gideceğimizi söylüyor katıla
katıla gülerek. Lokantadayız. Ozel
bir Rum yemeği söyleniyor. Rum
birası eşliğinde yediğimiz yemek
gerçekten nefıs. Biraz sonra kah-
ve ve Rum konyağı molası ve Türk
duşmanı lokantacıyla sohbet. Du-
varlardaki yağlıboya uç tabloyu
gösteriyor lokantacı. Anlatıyor:
"Soldaki resim Türk nçaklan
bombalamadan önceki bali bina-
nın. Ortadaki, bombalardan son-
raki ve sağdaki yeni dunımu." Bizi
sevdiğinı söylüyor ve Turkçe "In-
şallah göriişürüz" diyor. Stavrini-
des'le çıkıyonız. Ona da veda edi-
yoruz. Lefkoşa sokaklarında yine
yalmzız.
Sıradaki randevuya gıtmek zo-
runda olduğumuzu hatırlıyoruz.
Yüruyerek, sora sora binaya yak-
laşıyoruz. Lefkoşa'da günlerden
çarşamba ve tüm mağazalann ka-
palı olduğunu görüyoruz. Bir po-
lise soruyoruz, "Çarşamba ve cu-
martesi giinleri, tüm tnağazalar
kapanır. 40 saatten fazla çahşmak
yok" diyor. Sokaklar Kuzey'e gö-
re çok hareketli görünüyor. BİT
futbol maçına rastlıyoruz. KKTC
seçimîerinin diğer malzemesi, ion-
nis Matsis'in bürosuna doğru yol
alıyoruz.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
sn) — Irak'a sevk edilmek üzerey-
ken "süper top" yapımında kul-
lanılacağı şüphesiyle Türk güm-
rüklerinde el konulan borular,
Başbakan Yıldınm Akbolut'un bu
ülkeye yapacağı resmi ziyaret ön-
cesinde Ankara-Bağdat arasına
"kara kedi" soktu. Bu arada
Irak'm "süper top"unun parçala-
rı olabileceği savıyla Kapıkule sı-
nır kapısında el konan 3 TlR'da-
ki çelik boruların "su, petrol ve
doğalgaz boru hattı malzemesi"
olduğu belirlendi. Irak ile ilişki-
lerde girilen "hassas donemi" göz-
eten Dışişleri çevreleri, su borula-
rına "süper top parçası" diye el
konan gumrük yetkililerini '1ş-
güzariıkla" suçladılar. Söz konu-
su boruların herhangi bir askeri
amaçla kullanılmayacağını baştan
beri savunan Irak Büyükelçiliği
kaynaklan ise ülkelerinin "İngil-
tere, ABD ve tsrail'in karalama
kampanyası ile karşı karşıya
olduğunu" söylediler. Her fırsat-
ta, "Turkiye ile Irak arasındaki
rankemmel ilişkileri" vurgulayan
bu kaynakların, bu olay üzerine
sessiz kalmalan aynca dikkat çek-
ti. Söz konusu kaynaklar, "Tür-
kiye'nin bu işe kanşmış olmasını
nasıl yorumluyorsunuz?" sorusu
karşısında "yorum yok" demek-
le yetindiler.
Cumhuriyet Edirne Muhabiri
Murat Savaş'ın bildirdiğine göre
Irak'm "süper topu"nun parçalan
olabileceği savıyla, Kapıkule sınır
kapısında el konan 3 TIR'daki çe-
lik boruların "petrol ve doğalgaz
bonı hattı malzemesi" olduğu be-
lirlendi.
Edirne'nin Kapıkule sınır kapı-
sında el konularak bayram tatili
suresince hangarlarda tutulan 3
TIR'daki çelik borular, dün tstan-
bul Teknik Üniversitesi ve Trakya
Üniversitesi öğretim uyelerinden
oluşan bir bilirkişi heyeti tarafın-
dan incelendi. Bilirkişi heyeti, in-
celemeleri sonunda, üç TIR'daki
çelik borulann silah yapımında
değil, ancak, petrol, su ve doğal-
gaz dağıtımmda kullanılabüeceği-
ne karar verdi. Bunun üzerine
hangarda bekletilen iki Bulgar ve
bir Yugoslav plakalı TIR serbest
bırakıldı.
Bu arada "soper top"un parçası
olduğu sanılan dev boruyu taşıyan
TIR'ın Haydarpaşa gümrüğünde
bekletildiği ve incelemelerin sür-
düğü bildirildi.
Öte yandan Irak'a çeşitli çaplar-
da boru taşıyan TIR'lann ardı ar-
dına gumrük yetkililerince durdu-
rulması, Dışişleri'nde hoşnutsuz-
luk yarattı. Bakanlık çevreleri,
gumrük yetkililerini "işgüzarlık-
la" suçlayarak şu görüşlere yer
verdiler:
"Saibeli olan borulann spesifi-
kasyonlan beili. Turkiye, buna da-
yanarak 10 gün kadar once ulus-
lararası yükunılülüklerini de yeri-
ne getirerek bazı borulara el koy-
du. Ancak Irak'a gönderilen her
tür boruyu taşıyan her TIR dur-
dunılacaksa bu işgüzariık olduğu
gibi, işin içinden çıkılmaz. Selek-
tif olup bu konuya incelikle yak-
laşmak gerekiyor. Aksi takdirde
Irak ile ilişkiler gereksiz yere güç-
leştirilmiş oluyor."
öte yandan görüştüğümüz Irak
Büyükelçiliği kaynaklan, Irak'a
karşı suçlamaların "casus" gaze-
teci Bazoft'un idam edilmesinden
sonra ortaya çıktığına işaret ede-
rek "Ingiltere, ABD ve İsrail'in,
ülkelerine karşı uluslararası dü-
zeyde bir karalama kampanyası"
sürdurduğunu savundular.
GAMEDA'DAN DUYURU
Şirketimiz ANKARA BÜROSU'nun telefon numaralan
1 Mayıs 1990 tarihınden itibaren değişmiştir.
Eski Yeni
341 26 91
341 26 93
342 11 21
342 11 22
342 11 23
342 11 24
Lütfen not alın