04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 NÎSAN 1990 HABERLER CUMHURİYET/11 P A R T I L E R D E N ANAP'lı Kaşıkçıı^r(ANAP) Kayseri Milletvekili Nuh Mehmet Kaşıkçı, son günlerde Güneydoğu ile ilgili alınan önlemler ve Hasan Celal Güzel - Hande Mumcu olayının enflasyon konusunu unutturmasını eleştirdi. Kaşıkçı, "Kronikleşmiş enflasyon toplumsal konsesus olmadan çözülemez" dedi. Nuh Mehraet Kaşıkçı uygulanan sıkı para politikası ile ANAP'ın oy kaybetmeye devam ettiğini, alınan tedbirlerin bir an önce "meyvesini vermesi" gerektiğini söyledi. Kaşıkçı, Devlet Bakanı Taner'e enflasyon konusunda bazı soruları olduğunu, bu yuzden de bakanın 5 haftadır TBMM ANAP grup toplantısına gelmediğini öne sürdıi. (Ankara/UBA) ANAP'ın sonu JggYo1 Genel Başkan Yardımcısı Esat Kıratlıoğlu, Anavatan Partisi'nin sonunun gelmekte olduğunu, Anavatan Partisi ile birlikte Cumhurbaşkanı Özal'ın da sonunun yaklaştığını söyledi. Esat Kıratlıoğlu yaptığı açıklamâda, "Ulkedeki gelişmelerin hepsi ANAP iktidarmın sonunu biraz daha yaklaşunyor. ANAP'ın bu yılı çıkarması çok zor. Bu yıh çıkarsa bile 1991 baharını kesinlikle çıkaramaz. Artık ANAP'ın sonu iyice yaklaştı. ANAP'la birlikte özal'ın da sonu yaklaşıyor. Çünkü ANAP'ın sonu ile Özal'ın sonu birbirine sıkıca bağlı" dedi. (Ankara/UBA) Konsolosluklar^L Milletvekili Fuat Erçetin ile Tekirdağ Milletvekili Güneş Gürseler, yurtdışmdaki vatandaşların genel seçimlerde konsolosluklarda oy kullanmalannı öngören bir yasa önerisini TBMM Başkanlığı'na verdiler. SHP Grup Başkanvekili Hasan Fehmi Güneş, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında yasa önerisi hakkında açıklamalarda bulundu. Güneş, anayasanın, "Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir" hükmünü getirdiğini, ancak yurtdışında bulunanların bu haktan tam olarak yararlanamadığını söyledi. (Ankara/AA) SP başta ANAP sonda ** I başkanlığı ve belediye meclis üyelikleri için 3 haziranda yapılacak seçimlerde kullanılacak birleşik oy pusulalarında siyasi partilerin sıralanışı, dün YSK'da kura ile belirlendi. YSK Başkanı Orhan Yalçınkaya ve kurul üyelerinin huzurundaki kura çekimine, ANAP'tan Altan Kavak, SHP'den AtiUa Sav, DYP'den Yaşar Topçu, DSP'den Sait Kekeç, iDP'den Tahsin Serdaroğlu, MÇP'den Mehmet Rafet Eke, RP'den Rıza Ulucak katıldılar. Kura çekimine SP adına katılan olmadı. Kura çekimi sonucu birleşik oy pusulasında birinci sırada SP, ikinci sırada SHP, üçüncü sırada 1DP, Dördüncu sırada MÇP, beşinci sırada DSP, altıncı sırada RP, yedinci sırada DYP, son sırada ise ANAP yer aldı. (Aftkara A A) Emekli milletvekilleri tarafından veıo edilen, emekli milletvekillerinin maaşlan ve sosyal hakları ile ilgili yasa TBMM Anayasa Komisyonu'nda yeniden kabul edildi. özal'ın veto gerekçelerine kısmen uyulan yasa uyarınca milletvekillerinin emekli ayhklan makam tazminatı ve yolluk dışında her türlü ödemenin toplam tutarı üzerinden ve hizmet süresi dikkate alınarak hesaplanacak, buna göre 25 yıllık hizmet sonrası emekli olan bir milletvekili 2.5 milyon lira dolayında emekli maaşı alacak. Daha sonra Genel Kurul'dan göriişülecek yasaya göre, yasama organı üyeliğinden emekli olanlar da milletvekillerine tanınan protokol, tedavi ulaşım haberleşme ve benzeri sosyal hizmet ve haklanndan aynen yararlanacaldar. (Ankara / Cumhuriyet Bürosu) Akyol: 23 Nisan tatil degil • ANKARA (AA) — Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda bütün ilkokul öğrenci ve öğretmenlerinin törenlere katılacağını söyledi. Akyol, yaptığı açıklamâda, 23 Nisan'da ilkokullarda yapılacak törenle ilgili genelgenin tüm valiliklere gönderildiğini belirterek, şöyle dedi: "Bayramı aksatmayacak şekilde tertibat almalarını valiliklere genelge ile bildirdim. Bayram tatil değil. Bütün ilkokul öğrencileri ve öğretmenleri törene katılacaklar. Öğrenci ve öğretmenler tören yapıldıktan sonra tatile girecekler;' Ismail Cem'in önerilerigenişletilerek ( SHPraporu' oluyor SHP'den 6 G. Doğu çözüm prograım'ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — SHP îstanbul milletvekili ve parti meclisi uyesi İsmail Cem- in, bir süre önce SHP parti mec- lisine sunduğu "Güneydoğu So- runlanna tlişldn Çözüm Progra- mı Önerisi"nin merkez yürutme kurulunda (MYK) göruşülerek "genişletilme ve rapor haline ge- tirilmesi karan" aündığı bildirili- yor. Parti ıçi muhalefet listesinden parti meclisi üyesi olan Cem'in önerisinin parti yetkili organların- da kabul görmesi "dikkat çekici" bulunurken, Cem "siyasetteki üre- timsizlik Türkiye'yi güç durumlara sokuyor. Güneydogu'da olduğu gjbi" göriişunu ortaya koydu. Gü- neydoğu sorunu konusunda "Sos- yal demokratların hassas konumuna" dikkat çeken Cem, Guneydoğu'ya "siyasetin gitme- mesi başkalanıun bu boşluğu dol- durmasını getirir" derken "Bugün artık Turkiye'de 1972-77 CHPsi gibi sadece dogrulan söyleyip 'ik- tidara gelince icabına bakacağım' İSMAİL CEM'DEN Güneydoğu sorunu sadece bize ait sorun değildir, ama bizim siyasal hassasiyttimiz açısından daha etkili çözüm bulabileceğimiz özellikler taşıyor. Guneydoğu'ya siyaset girmezse başkaları doldurur. Bugün artık, 1972-77 CHP'si gibi sadece doğrulan söyleyip 'iktidara gelince icabına bakacağım' demek yeterli değildir. demenin yeterli olmadığını" söy- ledi. Cem'in SHP Merkez Yurut- me Kunılu'nda (MYK) kabul edi- len önerisi toprak reformu, bölge- sel kalkınma plaru, dış ilişkiler ko- nusundaki somut öneriler yanın- da, program ve proje sorumlula- rının saptanarak "çözum progranu" olusturmaları istekle- rini içeriyor. İsmail Cem, Güneydoğu ve bu bolgeye yönelik politika üretimi konusunda Cumhuriyet'in sorula- rını şöyle yanıtladı: — Önerinizin "çözüm programı" başlığı taşıması, bu ko- nudaki bir eksikliğe de işaret edi- yor mu? Sizce Turkiye'de Güney- doğu konusundaki politika üreti- mi >eterli mi? CEM — Benim önerim siyaset kurumuna ve işleyiş biçimine. Turkiye'de iktidar, ve muhalefet partileri yıllardan beri Türkiye"nin sorunlarına çözüm getirmek işlev- lenni yeterince yerine getirmemiş- lerdir. Fevkalade tembel, üretim- siz ve organizasyonsuz, yanlış bir siyaset var. Bunun faturasını Türkiye öduyor. Şöyle ki: Türki- ye olabildiğinin daha gerisindeki konularda, doğal olarak Türkiye 1 nin ulaşabildiği düzeyin çok aşa- ğılannda seyrediyor. Olağan dö- nemlerde bu pek hissedilmiyor. Dunımun idare edılmesiyle tatmin olunuyor. Ancak zorlu bir mese- le gündeme geldiğinde siyaset ku- rumunun üretimsizliği ve çözunı- süzlüğü karşısında Turkiye çok güç durumlarda kalıyor. Son ola- rak Güneydoğu olaylannda yaşan- dığı gibi... — Sizce neden böyle oluyor? Türkiye neden olabildiğinin daha gerisinde, ulaşabileceği düzeyin daha allında seyrediyor? CEM — Güneydoğu'daki geliş- meler hakkında hiçbir partinin çağdaş siyasal ölçülerle yeterli ha- zırlığı ve çözümü yok. Örneğin, Güneydoğu sorunu ile dış politi- ka bağlantısı hakkında DYP ne söyluyor? Bölge Olağanüstu Va- lisi 3 defa bu soruna değindı ve "Bataklık sınırlanraız dışında, biz burada sineklerle ugrasıyonız" de- di. Diğer partilerin yaklaşımı ne bu konuda? Hangi araştırmaları yaptılar? Hangi siyasal projeleri önerdiler? ANAP'ın Güneydoğu- da insan hakları eksiği nedeni ile ayrılıkçı akımların güçlenmesi ko- nusunda bir fikir sahıbi olduğu- nu zannetmiyorum. Kendi açımız- dan da benzer şeyler söyleyebili- rim. Guneydoğu'nun ekonomik Yıllar sonra el sıkıştılar Îstanbul Haber Servisi — DSP Genel Başkanı Bulent Ece- vit ile MÇP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş, yıllar sonra ts- tanbul'daki bir sempözyumda karşı karşıya gelerek el sıkıştılar ve bir süre sohbet ettiler. Bilim ve Teknoloji Vafkı'nca duzeıı- lenen ve iki liderin aynı masayı paylaştığı "Türkiye'nin Bilimsel Geleceği" sempozyumuna dün Îstanbul AKM'de devam edildi. Sempozyum çerçevesinde dü- zenlenen panelde konuşan Bü- lent Ecevit, Türkiye'nin tekno- loji politikalarmdan yoksun bir ülke olduğunu belirterek, çağ-' daş bir ülke olmak için ulusal gelirin en az yüzde 2'sini araş- tırma ve geliştirmeye ayırmamız gerektiğini bildirdi. (Fotoğraf: AA) GÜNEYDOĞITDAKİ ÖĞRETMENLERE NAKDİ YARDIM ARTTIRILIYOR PKK saldırısına önlem:Karavan-okulANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Mil- li Eğitim Bakanlığı, PKK saldınları nede- niyle güvenligi sağlanamayan mezralara "karavan-okul"larla eğitim hizmeti götü- rülmesi için bir çalışma başlattı. Güneydo- ğu'daki öğretmenlere yapılacak nakdi yar- dımlann arttınlması için de yasa taslağj ha- zırlayan bakanlık, PKK tarafından öldu- rülen öğretmenlerin ailelerine yapılacak maddi yardımın arttırılmasını da benim- sedi. Ankara'da bazı bakanlar, MGK Genel Sekreteri Orgeneral Sabri Yirmibeşoglu, YÖK yetkilileri, rektörler, 71 ilin valisi, mil- li eğitim müdürleri, DPT yetkilileri ile ba- zı bakanlık müsteşarlarının katıldığı ve iki gün süren eğitim zirvesinde, üniversiteler- deki artan öğrenci olaylan ve Güneydoğu- da PKK'nın okul ve öğretmenlere yönelt- tiği saldınlar ele alındı. Toplantıya katılan- lann önerileri bakanlık yetkilileri tarafın- dan not alınırken, Milli Eğitim Bakanı Av- ni Akyol'un da benimsediŞi tavsiye karar- larının, çıkartılacak yasa, kanun hükmün- de kararname ve yönetmeliklerle uygula- maya konulacağı kaydedildi. Terör konusu, zirvede yüksekoğretim ve ilkoğretim olmak üzere iki ana başlık al- tında kapsamlı bir biçimde ele alındı. Uni- versitelerde guvenliğin sağlanması yönün- de gelen öneriler üzerine şu önlemler üze- rinde görüş birliğine varıldı: — Üniversiteler güvenlik kunıllan oluş- turacak, bu amaçla gu\enlik kadroları ve- rilecek. — Üniversitelerin girişlerinde kimlik kontrolleri sıklaştınlacak. — Üniversite ve yurt yöneticüeri, ö^rend gileleri>le işbirliği yoluna gidecek. Ögren- cilerin yasadışı faaliyetleri ailelerine mek- lupla bildirilecek. — Polis, eylemci ö|reiKilerin Hstesini rektörlüklere bildirecek, bu öfrenciler ya- kın takibe alınacak. Eğitim zirvesinde Güneydoğu'da PKK'nın artan saldınlanyla gündeme ge- len "okul ve ögretmen güvenliginin" sağ- lanması konusu da değerlendirildi. Bası- na kapalı olarak gerçekleştirilen toplantı- da, edinilen bilgiye göre Tekirdağ Valiliğj'ne atanan Sıvas Valisi Lütfü Tuncel'ın "treyler-okul" projesi ilgiyle karşılandı. Tuncel, okul çağındaki nüfusun yeterli ol- madığı yerleşim birimlerine seyyar okullar- la hizmet götürülmesini önerdi. Bakan Ak- yol'un öneriyi olumlu bulduğu ve bu ko- nuda çalışmaların başlatılması yönünde emir verdiği öğrenildi. Bu uygulamayla, mezralarda "karavan-okul" uygulamasına geçilecek. Bakanlığın Güneydoğu'daki PKK terö- rüne karşı başlattığı eğitim seferberliği çer- çevesinde, bu bölgedeki öğretmenlere ya- pılan nakdi yardımın arttınlması konusun- daki yasa taslağının öncelikle ele ahndığı ifade edildi. Bakanlık yetkilileri, PKK'nın öldürdüğü öğretmenlerin ailelerine yapılan 20 milyonlulf yardımın da arttırılacağını söylediler. Bakanlığın PKK saldınlarına karşı Gü- neydoğu'da alacağı bazı önlemler de şöyle sıralandı: "— Yatılı bölge okullannın sayısının art- tınlması ve mezralardaki oğrencilerin mut- lak surette eğitim gormelerinin sağlanma- sı. — Bakanlıkça hazırlanan GAP yoresi is- tihdam. işgücü ve egitimi planlaması etu- du çerçevesinde, bolgeye özgu eğitim sis- temine geçilmesi. Bölgenin ekonomik özel- liklerine gore ders programlannda mesle- ki derslere agırlık verilmesi. Yeni tanmcı- lık ve hayvancılık okullan açılması." geriliğini nasıl önleyeceğiz? tş "nasıl"a gelince kimse fazla bir şey ortaya koyamıyor. — SHP, sizce ne yapabilir, ne yapmalıdır? CEM — Bu sorun, çağdaş ve karmaşıktır. Eski çağın yaklaşım- ları ile üzerine gidilirse yaya kalı- rız. Bugun artık "Ben iktidara ge- lince icabına bakacağım" demekle memlekete faydalı olmak, büyük sorunlara çözüm bulmak müm- kun değil. 1972-77 CHP'si sade- ce doğrulan söyledi, doğru da yaptı ve destek gördu. Ama bu bu- gun başan için yeterli değildir. So- runun temel özelliği budur. Her boyutta çözüm önerileri götürebi- lirsek, muhalefet görevimizi yapa- rız, iktidar olunca da ne yapaca- ğımızı biliriz. Çözümler ise gök- ten zembille inmez, biz yarataca- ğız. Güneydoğu için siyaset yap- ma görevimizi yerine getirmezsek, ister istemez kendi yerimizi başka- larına bırakmak anlamına gelir. Öneride neler var Cem'in MYK'da kabul edilen önerisinde özetle şu noktalar üze- rinde duruluyor: — "Güneydoğu için en kısa za- raanda somut 'çozum programı" hazırlanması, — Bölücü, aynmcı egilimleri et- kisizleştirecek bütünleşürici ön- lemler, — İnsan haklan konusunda ge- liştirilecek ve gerçekleştirilecek önlemler, — Güvenligin hangi yootemler ve hangi organizasyon bicimleriy- le artlırılacağı, — Ekonomik yetersizliği azalt- maya yonelik SHP Bölgesel Kal- kınma Planı yatınm alanlan ve mekânlan, somut proje ve kaynak projeksiyonu, — Feodal yapıyı degiştirmeye yonelik toprak reformunun aşa- malı uygulanması. — Sınır komşulanyla i)i iliski- leri geliştirecek politikalann bdir- lenmesi. — Gerekli savunma önlemleri- nin öncelikler sıralaması ile tercih ve maliyetlerin belirlenmesi." Önerinin "yönletn" bölunıünde ise MYK'nın kendi içinden bir üyeyi program sorumlusu olarak belirlemesi, daha sonra PM üye- leri milletvekilleri arasından pro- je sorumlularının saptanması, ça- hşmalann takvime bağlanması yer alıyor. "Gerekçe"de ise ülkenin ve demokrasinin geleceğini etkileyen Güneydoğu gibi hayati bir sorun- da kapsamlı bir çözüm programı- nın gerekliliği anlatıldıktan sonra toplumdaki guvensizük ve çözüm- süzlük duygusunun giderilmesinin önemi vurgulanıyor. Siyasetin "bütünleştirici işlevi" uzerinde du- rularak sosyal demokrasinin "ön- celikli göre>i" olduğu anlatılıyor. Cem "Sol siyasetin çağdaş, de- mokrat, eşitlikçi ve sorumlu bo- yutlannda toplumu butünleştir- mek işlevinde, SHP'nin eksik ka- labileceği, Guneydoğu'nun SHP'ye yabancılaşmasına uğraşıl- dıgı birer lehlike olarak görünmektedir" gorüşünü ortaya koyuyor. KAMU ORTAKUGIİDARESİ HALKA ARZ YOLUYLA ÖZELLEŞ1İRMEYE GÖSTERİLEN İLGİ VE GÜVENE TEŞEKKÜR EDER. Eskişehir'de Ttemokmtik ToplumkırdaAraştırrmcıGazetedlik'semineriyapıldı 6 413, gazetecilige btiyük engeF ÇUKUROVA ELEKTRİK A.Ş.'NİN 97 MİLYAR TL DEĞERÎNDEKİ HÎSSE SENETLERİ 22.146; KEPEZ ELEKTRİK T.A.Ş.'NİN 23 MİLYAR TL DEĞERİNDEKİ HÎSSE SENETLERİ 8.309 KÜÇÜK TASARRUF SAHÎBÎNE SATILMIŞTIR. Çukurova Elektrik A.Ş. ve Kepez Elektrik T.A.Ş. hisse senetlerinin bir bolümünü satışa sunan KAMU ORTAKLIĞI İDARESİ ekonomiye, sermaye piyasasına yeni bir boyut ve işlerlik kazandıran, özelleştirmenin yun çapında gerçekleşmesini ve sermayenin tabana yayılmasını sağlayan bu girişime ilgi ve güven göstererek kaülan SAYIN HALKIMIZA; bu hizmetin eksiksiz uygulanmasında yardımcı olan TÜRKİYE İŞ BANKASI MENSUPLARINA bir kere daha teşekkür eder. Ve diğerleri: • 30 Ntsan-1 Mays - Arçdik, Bolu Çimento, Çelik Habt ı.c. KAŞKAKANLIK KAMU ORTAKLIĞI İDARKSİ RASKANMĞI ELELE GELECEĞE" Uğur Mumcu: Bugün araştırmacı gazetecilerle Güneydoğu olaylan arasında büyük bir engel vardır. Oktay Ekşi: 413 sayıh kararname, basına, belirsiz hükümler getiriyor, halkın haber alma hakkını engelliyor, demokratik hukuk devletine aykırı bir kararname. YASEMİN ÇONGAR ESKİŞEHİR — Türkiye'de ba- sın özgürlüğu üzerindeki kısıtla- maların geniş biçimde ele alındı- ğı "Demokratik Toplumlarda Ba- sın Ahlakı ve Araştırmacı Gazetecilik" semineri Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde yapıldı. Güneydoğu Anadolu'da meydana gelen olaylar konusundaki bilgi ve haber akışını engellemesi nedeniy- le 413 sayılı kanun kuvvetinde ka- rarnamenin "sert" biçimde eleşti- rildiği seminerde, Türkiyeli ve ABD'li gazeteciler basın ahlakı, araştırmacılık teknikleri, enfor- masyon teknolojisi ve TV gazete- ciliği gibi alanlarda görüş ve de- neyimlerini aktardılar. Seminer konuşmacüan, "Basın ahlakı ve araştırma gazeteciliğinin temelin- de gerçeklere ulaşma, gerçekleri açıklama ve özgürce yorum yap- ma hakkının yattığı" ortak görü- şüyle, Türkiye ve dünyada basının durumunu tarihsel ve güncel or- neklerle karşılaştırdı. Anadolu Üniversitesi Rektörlu- ğü ve ABD Îstanbul Başkonsolos- luğu'nun katkılanyla Hurriyet Vakfı tarafından düzenlenen semi- nere konuşmacı olarak Güneş ga- zetesinden Cengiz Çandar ve Ha- luk Şahin, Hurriyet gazetesinden Oktay Ekşi, TRT Inceleme ve Araştırma Kurulu üyesi Ali Kır- ca, gazetemizden Uğur mumcu ve Şahin Alpa> ile Amerikalı gazeteci ve oğretim üyeleıi Ellioı Jaspin, Judson Gooding ve Irwin Chap- man katıldt. İstanbul ve Ankara 1 dan çok sayıda köşe yazarı ve mu- habirin de izlediği seminer 15 ve 16 nisan günleri dört ayrı oturum halinde yapıldı. Seminerin "De- mokratik Toplumlarda Araştırma Gazeteciligi" konusuna ayrılan ilk oturumunda konuşan gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, araştırmacı gazetecilik açısından terör- de- mokrasi ilişkilerinin ve yakın ta- rihin bilinmesinin önemi üzerin- de durdu. Abdülhamit dönemin- den bu yana araştırmacı gazeteci- lerin karşılaştığı sansür ve engel- lemelere de değinen Mumcu, 413 sayılı kanun kuvvetinde kararna- meyi eleştirdi. 12 Eylül 1980 on- cesi terör olaylannda 230, Güney- doğu Anadolu'da 1984'ten bu ya- na meydana gelen olaylarda 311 güvenlik görevlisinin yaşamım yi- tirdiğini, Kurtuluş Savaşı sırasın- da ise toplam 622 subayın öldu- ğünü hatırlatan Mumcu şöyle konuştu: "Güneydoğuda yaşanan olaylar son derece ciddi ve vahimdir. An- cak bugün artık araştırmacı gaze- tecilerle Güneydoğu olaylan ara- sında büyük bir engel vardır. Son kararname, gazetecilere Güneydo- ğu olaylan konusunda açık bilgi verme yolunu bütünüyle kapatü." Guneş gazetesi yazan Haluk Şahin ise aynı oturumdaki konuş- masında, "Bir ülkede araştırma- cı gazeteciliğin gelişmesi, demok- rasinin gelişmesiyle dogru orantılıdır" diyerek tek parti dö- neminden bu yana Türkiye'deki araştırmacı gazetecilik örnekleri- ni anlattı. Şahin, basının belirli si- yasi ve ekonomik güç odaklany- la çok fazla içli dışlı olması halin- de araştırmacı gazeteciliğin sağlık- lı gelişiminden söz edilemeyeceğini îstanbul Tel: (1) 174 29 42/43 - 172 47 15/16 Ankara : Tel (4) 348 79 67 349 56 34 - 349 05 91 Izmtr Tel (51)375 375-371375 Kayseri • Tel (35) 135 074 (4 hat) Aynntılı bilgi ve taksitli fiyat listesi bayilerimizde P U F F Y Y O R G A N vurguladı. Seminerin ikinci ve üçüncü otu- rumlannda da geniş biçimde ele alınan basın özgürlüğu konusu, Türkiye dışında ABD, lsveç ve Fransa gibi ulkelerde bilgilenme hakkı uygulaması konusunda ör- neklerle tartışıldı. lsveç deneyimi- ni aktaran gazetemiz yazarı Şahin Alpay, Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu, 2670 sayılı Devlet Me- murları Kanunu, TCK'nın 229, 296 gibi maddelerinin bilgilenme özgürlüğu üzerindeki kısıtlayjcı etkilerine dikkat çekti. Alpay, "Bütün bunlar araştırmaa gaze- teciligi fevkalade riskli hale gelirmektedir" dedi. Güneş gaze- tesi yazarı Cengiz Çandar ise uhıs- lararası alanda araştırmacı gaze- teciliğin sorunlarına değindiği ko- nuşmasmda, ulusal onyargıların gazetecilerin kendi ülkelerinin ta- raf olduğu uluslararası konularda yaptıklan araştırmalarda etkili olabildiğini söyledi. Hurriyet gazetesi başyazan ve Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi basın özgurlüğunün öncelikle ger- çeğin bilgisine ulaşma hakkı ola- rak algılanması gerektiğini savun- du ve 413 sayılı kararnameyi, be- lirsiz hükumleri ve demokratik hukuk devletiyle bağdaşmayan ya- saklamaları nedeniyle eleştirdi. "Basın özgürlüğu, halkın ögren- me hakkının yan unınüdür" diyen Ekşi, bu kavramın yalnızca gaze- tecilerin mesleksel özgürlüğu de- ğil, tum toplumun temel bir hak- kı olarak algılanması gerektiğini savundu. Televizyonda araştırmacı gaze- tecilik konusundaki tebliğinde TRT'nin 26 yıldır "med-cear manzaralan" yaşadığını belirten Ali Kırca ise bu gorünüm içinde araştırmacı gazeteciliğin zorlukla- rına dikkat çekti. Seminerin Amerikalı konuşma- cıları, yerel haberciliğin önemi, araştırma teknikleri, araştırmacı gazetecilikte basın-hukümet ilişki- leri ve enformasyon teknolojisi konusunda kendi ulkelerinden çe- şitli deneyimler aktardılar. Pulit- zer ödullü gazeteci Eliiol Jaspin kendi geliştirdiği bilgisayar bağ- lantılı bir arşiv bantı sistemini se- minere katılanlara tanıttı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle