Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 NÎSAN 1990 HABERLER CUMHURÎYET/11
Beşikçi için imza kampanyası
• tstanbnl Haber Servisi — "Devletlerarası Sömürge
Kürdistan" adlı kitabı toplatılarak tutuklanan sosyolog
• Dr. lsmail Beşikçi'nin serbest bırakılması istemiyle imza
kampanyası başlatıldı. Bilsak'ta dün basm toplantısı
düzenleyen bir grup aydın, Beşikçi'nin tutuklanmasını
protesto ettiler. Toplantıda konuşan Nazif Karaeli,
! Beşikçi'nin Kürt sorunu ile ilgili bilimsel araştırma
yaptığı için tutuklandığını söyledi. Jsmail Beşikçi'nin
avukatı Serhat Bucak, tstanbul bağımsız milletvekili
Kenan Sönmez ve Mehmet AIi Eren, Avukat Erem
Keskin, gazeteci Merdan Yanardağ ile Kamil Ermiş de
Beşikçi'nin düşüncelerini değerlendirerek hukümetin
tutumunu eleştirdiler. (Fotoğraf: Vedat Yenerer)
Universitede olay: 15 gözaltı
• tstanbul Haber Servisi — İstanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi'nde dün güvenlik güçleri ile öğrenciler
arasında kavga çıktı. Fakültede kantine polisin
üniversitelere girmesini protesto eden döviz asmak isteyen
öğrencilerden üçü gözaltına alındı. Öğleden sonrada bir
forum düzenleyen öğrenciler fakülte yöneticileriyle
görüşmek istediler. Bu arada bina çevresinde önlem alan
polis ile öğrenciler arasında tartışma çıktı. Taşlı sopaü ve
coplu kavgaya dönüşen kavgada 12 öğrencinin daha
gözaltına ahndığı göruldü.
Oyak'a bomba
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Oyak Genel
Müdürlüğü'nün arka bahçesine dün akşam patlayıcı
madde atıldı. Kurtuluş-Umut Sokak'ta bulunan Oyak
Genel Müdürlüğü'nün bahçesine bırakılan tahrip gücü
düşük bomba saat 20.20'de patladı. Patlamadan sonra
"Devrimci Sol" adına gazeteleri arayan bir kişi" Ankara
Kurtuluş'taki Oyak'a ait binayı bombaladık.
Eylemlerimız Kürdistan'daki katliamlar bitinceye kadar
sürecek" dedi.
Dıcak temyize gidecek
• ANKARA (UBA) — Tercüman gazetesinde yazdığı
"Pavlov'un Köpekleri" yazısı nedeniyle 306 milyon lira
tazminat ödemeye mahkûm edilen Nazlı Ikcak temyize
gidecek. Ilıcak'ın avukatlarından Nüzhet Bakır henüz
ellerine konuyla ilgili tebligatın ulasmadığını, tebligat
ulaştıktan sonra temyize gitme durumlarının söz konusu
olduğunu bildirdi.
KISA
• Yasadışı Dev-Sol orgutune üye oldukları \e pankart astıklan
savıyla yargılanan Mesudc Pehlivan ve Suna Okmen dunkü
duruşmaları sonunda tahlîye edildiler.
• ANAP Ankara Milletvekili Muzaffer Atılgu'ın eşi Ahındağ eski
îlçe ba;kanı Ayten Atılgan dukkânmda iki kez üsı üste fiş kesmediği
için 1 ay hapis ve 2 milyon lira para cezasına çarptınldı.
• Yahya Demirtl'in suça iştirakten beraatiyle sonuçlanan ve
Yargıtay'dan dönen davasına Ankara 1 Asliye Ceza Mahkemesi'nde
devam edildi. Mahkeme ilk karannda direndi ve Yahya Demirel'in
beraatine karar verdi.
• Dcvlcl Bakanı Güneş Tancr'in Bugün Gazetesi hakkında "canlı
maymun bcyni yiyen bakan" başlıklı haber nedeniyle açtığı dava
sonuçlandı. Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen
davada Bugun Gazetesi 2.5 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm
oldu.
• Sıras'ın Şarkışla ilçesinde Savaş Yıldız'ın kuilandığı otomobil
'şflphe Üzeriae askerler tarafından durdurulmak istendi, "Dur"
ihtarına ve havaya uyan atışına rağmen otomobil ilerleyerek
havaalanına girmek istedi. Bunun üzerine otomobile ateş açıldı.
Olayda otomobilde bulunan Hülya Dikut öldü, süriicü ise yâralandı.
2 milyar IstanbuTun
Haber Merkezi — Milli Piyan-
go'nun dun Ankara'da yapılan çe-
kilişinde en büyük ikramiye 2 mil-
yar Istanbul'da satılan tam bilete
isabet etti. Diğer kazanan numa-
ralar şöyle:
2 MtLYAR
504122 (İstanbul)
500 MİLYON
719060 (tzmir, Ankara, Ankara,
tstanbul)
845853 (Zonguldak, Ankara, An-
kara, tstanbul)
100 MtLYON
488262 (Samsun, tstanbul)
661155 (tzmir, Adana, tzmir, ts-
tanbul)
959974 (Kocaeli, Antalya, tzmir,
tstanbul)
50 MtLYON
018006 612462 895375 949022
10 MtLYON
022848 366992 388728 440049
544287 658825 666361 752788
959580 971555
5 MİLYON
005628 031551 031978 045824
049994 099430 120930 122446
138778 162183 175637 254467
258886 262622 270473 310297
389790 451355 454636 620101
651054 677518 700923 755404
762617 782603 807987 814467
946632 956515
2 MİLYON
026281 035649 068505 092829
197508 225383 228400 233436
282885 284208 298847 320127
328611 340729 343083 385614
401584 417681 4184% 425499
441162 446583 452231 470453
484294 514375 530721 557053
559536 559814 563205 589252
589455 596205 600434 655270
712754 727716 754578 782876
790417 791116 806174 826696
842420 848885 854620 855652
863182 890586 902536 910174
913991 916966 929440 931181
962078 974382 977547 978660
1 MİLYON
001609
020133
027195
049278
067363
074173
092522
106124
136030
139701
143986
160604
178681
189242
197191
206987
223382
232368
240407
265530
285212
005865
020602
027476
062256
067999
076494
094119
112241
136533
140941
155114
1681%
181450
189461
197671
210203
227294
233838
246705
275644
287197
006980
022319
041072
066036
068178
081731
099544
112298
136941
142335
156367
171646
185346
190726
198305
216990
227440
238469
251006
284278
293349
014441
027095
043789
066887
069055
088867
103264
116702
139642
143683
160144
175344
185943
195426
203795
217244
229876
239761
252587
284305
293788
297021 300074 315098 318294
319664 320209 341649 342173
35IO2O 351075 351345 354728
355784 357445 358567 367475
369146 371584 378044 378370
382539 385756 386253 387360
388884 393873 404538 406683
407153 408627 411847 413062
419137 426759 427217 427991
434694 435826 437068 437984
441135 443364 443851 445440
447568 454926 463144 463257
464583 472659 480902 487223
48%56 492354 492922 493375
494421 497234 501362 504284
506352 510779 515325 517470
518125 518200 519870 520060
523243 526088 527045 528773
536628 536673 538203 549761
549974 553405 554527 556639
.560949 561281 569569 571505
572106 5755% 584861 585041
586093 588065 594774 596486
598248 600849 605563 606753
608804 614785 615575 615704
618980 622252 623665 624573
635678 644471 646010 646832
654485 658405 659651 660408
661221 670211 679236 684%1
693772 694410 695246 696024
701037 705453 706467 709888
710955 713192 714652 715062
718219 725545 726701 727563
729569 729754 735712 740928
744698 750046 750465 759024
759412 766720 771241 782054
787885 789798 798446 799010
803364 803670 806795 807897
816742 817445 820318 822313
824242 825016 828503 833574
835221 836499 840038 842218
842597 843970 845188 845372
862197 862925 863645 865337
866170 869182 874828 874939
876821 877143 879992 882875
894706 896316 901276 903058
907899 911391 912155 920210
929348 931495 932584 9353%
936054 936585 938734 942948
944760 946129 948327 953918
954370 955851 957775 %9635
976166 976307 977401 981952
981965 985154 985537 990553
995940 996451 997183 999291
400 BİN
03524 04337 12081 24993 27214
29575 29680 33407 34543 36227
38230 41405 44325 48099 48104
49942 51298 51853 51895 57646
58975 73881 74776 80180 83930
88633 91566 96675 98321 98531
200 BİN
0398 0742 0825 0901 1603 1799
2776 3528 4349 5137 5515 5554
5665 5751 6604 7475 8132 8234
9469 9662
100 BİN
164 254 361 594 625 929
40BİN
54 59 67 74 78 86
AMORTt
4 - 8
Teknik komite başsavcılıktan görüş aldı; kongre için yasa değişikliği gündemde
ANAP'ta erken kongre telaşı
CANAN GEOİK
FARUK BİLDİRİCİ
ANKARA — ANAP'ta kong-
re tarihini belirlemek amacıyla
oluşturulan teknik komitede
kongrenin 1991 ocak ayında top-
lanması görüşü ağırlık kazandı.
Komite, Siyasi Partiler Yasası'nda
kongre sürelerinin partilerin yet-
kili kurullarınca belirlenmesine
olanak sağlayacak yönde değişik-
lik yapılmasını da kararlaştırdı.
Teknik Komne'nin dört üyesi, dün
Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan,
ANAP'ın üye kayıtlarıyla ilgili bil-
gi aldı. Teknik komite üyelerinden
Adalet Bakanı Oltan Sungurlu,
görüşmeden sonra yaptığı açıkta-
mada, Siyasi Partiler Yasası'nda
değişiklik önerisi hazırlanarak
Merkez Karar Yönetim Kurulu-
na getirileceğini ifade ederek,
"Savcüık kayıUanna göre biz zor
kongre yaparız" dedi.
ANAP'ın beş eski Teşküat Baş-
karu ile Başkanlık Divaru üyelerin-
den oluşan teknik komite, önceki
gün toplanarak kongre tarihi üze-
rindeki çahşmalannı sürdürdü.
Edinilen bilgiye göre Güzel yanlı-
sı Veysel Atasoy dışındaki teknik.
komite üyeleri, kongre tarilıi ola-
rak "1991 ocak ayı"nı savundular.
Atasoy'un bu görüşe karşı çıktı-
ğı, sonbahar aylarında kongrenin
toplanmasına olanak sağlayacak
bir yasa değişikliğinj gündeme ge-
tirdiği öğrenildi. Teknik komitenin
üyelerinden Oltan Sttngurlu, Meh-
met Keçeciler, Metin Gürdere ve
Metin Balıbey, dün Cumhuriyet
Başsavcılığı'na giderek, ANAP'ın
üye kayıtları ve kongre sürecine
ilişkin bilgi aldılar.
Başsavcılık, ANAP'ın 1989 ve
1990 yıllarındaki üye kayıtlarımn
işlenmediğini, 500 bin üyesinin
bassavcılık kayıtlarında yer alma-
dığını bildirdi. Savcılığın kayıtla-_
rın tamamlanması için 5-6 ay sü-
re istemesi, kongrenin 1991 ocak
ayında toplanmasını da tehlikeye
sokunca, teknik komite Siyasi
Partiler Yasası'nda değişiklik öne-
risi üzerinde durdu.
Edinilen bilgiye göre teknik ko-
mitede, Siyasi Partiler Yasası'nın
kongre sürelerine ilişkin maddele-
rinde değişikliğe gidilmesi, kong-
relerin ilan, itiraz ve kesinleşme
surelerinin partilerin yetkiü kuirul-
larına bırakılması görüşleri be-
nimsendi. Teknik komite üyelerin-
den Adalet Bakanı Oltan Sungur-
lu, "Savcılık kayıtlannı esas alır-
sak biz ocak ayında da zor kong-
re yapanz" diyerek, Siyasi Parti--
ler Yasası'nda değişiklik önerisi
hazırladıklarını bildirdi. Sungur-
lu, kongre sürelerini beürlemede
partilerin ilgili kurullarına yetki
verilmesi yönündeki yasa değişik-
liğinın Merkez Karar Yönetim Ku-
rulu'na sunulacağını da açıkladı.
Teknik komitede yer alan Dev-
let Bakanı Mehmet Keçeciler de
hiç kimsenin kongreyi geciktir-
mekten yana olmadığını ifade ede-
rek, "Ancak telaşb bir kongre yap-
manın da alemi yok. Kongre sü-
resıni kısaltmak için belki yasa de-
ğişikliği de getiririz" dedi.
Keçeciler, önceki günkü toplan-
tıda "tam bir mntabakat" sağlan-
dığıru ifade ederek, "Herkes kong-
reyi mevzuata en uygun tarihte
yapmakta hemfikir" şeklinde ko-
nuştu. Keçeciler, 500 bin üyenin
Cumhuriyet Başsavcüığı kayıtlan-
Demirel'den Özal'a eleştiri
'Başbakanlığı da
Köşk'e götürdü'
ANKARA (ANKA) — DYP
Genel Başkanı Süleyman Demirel,
Yunaniılann, bir yılda üç kez san-
dık başına gitmekten bunalraadı-
ğını, Türkiye"nin ise seçime gide-
memekten bunaldığını söyledi.
Demirel, Cumhurbaşkanı Turgut
Ozal'ın dünkü Bakanlar Kunılu
toplantısma başkanlık etmeden
önce söylediği, "Koltuğu
özlemiştim" sözlerini de eleştire-
rek, "Çankaya'ya çıkarken, başba-
kanlığı da beraberinde götürdü.
Başbakanüğı yine kendisi yapıyor.
Sadece koltugun yeri degisti" di-
ye konuştu.
DYP Genel Başkanı Süleyman
Demirel dün genel merkezde ga-
zetecilerin sorulannı yarutladı.
Yunanistan'da bir yıl içinde üç kez
seçim yapıldıktan sonra hükümet
kurulabildiğine dikkat çeken De-
mirel, Türkiye'nin bundan ders çı-
karması gerektiğini söyledi.
DYP Genel Başkanı Süleyman
Demirel, Danıştay Başkanı Süley-
man Türkoğju üe Türk Metal Sen-
dikası yoneticilerini kabul ederek
bir süre görüştü. Demirel bir ga-
zetecinin "Son günlerde Giineydo-
ğu'da çok sayıda PKK militanı öl-
düriildu, yakalandı. Bunda terör
zirvesinin etkisi oltnuş olabilir
mi?" sorusu üzerine de şunları
söyledi:
"Değeriendirme yapmak için
erken. Hukümetin otoriteyi tesis
etmesini umuyoruz. Umalım ki bu
eziyet orada son bulsun. Güven-
lik kuvveUeri bir siyasi partinin,
dcfil, devletin güvenlik kuvvetle-
ridir."
Demirel, Danıştay Başkanı Sü-
leyman Türkoğlu'nu kabulü sıra-
sında da gazetecilerin, Cumhur-
başkanı Ozal'ın, dünkü Bakanlar
Kurulu'na başkanlık etmeden ön-
ce söylediği, "Koltugu
öztenüştim" sözlerinin hatırlatıl-
ması üzerine şöyle dedi:
"Özlenecek olan bina degil gö-
revdir. Başkanlık görevini yokan
giderken götürdü zaten. Kendisi
yapıyor. Cumhurbaşkanlıgı, Baş-
bakanlığı. Parti başkanlıgını aynı
kişide toplayarak Türkiye'yi çık-
maza söriiklediler. Türkiye'nin iş-
leri kanşb. tşlerin sabibi zaten
Özal. O ortalıktaki digerleri de
göige sahipleri."
Semra Özal 'sağlığı' için dilek tuttu
KONYA (AA) — Türk Kadınını Güçlendirme ve
Tanıtma Vakfı Genel Başkanı Semra Özal,
"Laiklik, din ve vicdan özgürlüğünün en sağlam
teminatıdır" dedi. Selçuk Üniversitesi tarafından
verilen iftar yemeğine katılan Semre Özal,
"Atatürk ve Laiklik" konusunda yaptığı
konuşmada, laik devletin, inanaç ve inanmayan
ile farklı din ve inançlara mensup olaniara saygı
gösterdiğini söyledi. Semra Özal, Konya'da
Üçler Mezarlığı'nın girişinde "errniş" olarak
bilinen üç kız kardeşin mezarlarmı ziyaret
ederek sağlığı için dilek tuttu. Özal, inanışa
göre dileği için mezarların zerinden üç taş aldı.
(Fotoğraf / AA)
IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA
Kim Inanır?
İZMİR — ANAP'ta erken kongre neyi
değiştirir? Halk desteğinin giderek yitiril-
diği bir dönemde ANAP Genel Başkanı
ve Başbakan Yıldırım Akbulut'un yerini
alacak bir başka lider, siyasal ıktidarın ye-
niden eski gücüne dönmesini sağlayacak
mı?
Hiç kuşkusuz hayır...
İşte, Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçe-
sinde yapılan belediye başkanlığı seçim-
lerinin sonucu ortada. 26 Mart 1989 ye-
rel seçimlerinde 2746 oy alan ANAP, pa-
zar günû yapılan belediye seçimlerinde
2293 oy alabildi. SHP adayı Memiş Öz-
dal, 3038 oy alarak başkan seçildi. 26
Mart 1989 yerel seçimlerinde SHP'nin
oyu 2500'dü. Başta SHP olmak üzere
DYP ve seçime katılan diğer partiler oyu-
nu yükseltirken, ANAP oy yitiriyor. Kah-
ramanmaraştn Pazarcık ilçesindesosyal
demokratlar 35 yıldır ilk kez yerel yöne-
timlerde iktidar oluyor.
Pazarcık ilçesindeki seçim sonuçları el-
bet soeyal demokratların her geçen gün
iktidara doğru yürüyüş hızını arttırdığını
göstermez. Ancak Pazarcık sonuçları, si-
yasal yelpazenin sağında yer alan
ANAP'ın giderek eridiğini, radikal sağ oy-
ların RP'de ve MÇP'ae toplandığını.
DYP'nin ise sağdaki diğer oyları kendısı-
ne doğru çektiğini açıkça ortaya koyuyor.
Bir de olaya sosyal ve ekonomik olarak
bakıtdığında. halkın ANAP iktidarından
artık umudunu kestiğini Pazarcık seçim-
leri açık seçik sergilıyor. Bir süre önce de
Kırşehir Belediye Başkanlığı seçimlerin-
de devletin tüm olanakları yığıldığı halde
benzeri sonuç ortaya çıkmıştı.
Artık Türkiye'de erken seçim kaçınıl-
maz görülüyor Her ne kadar ANAP'ın
kurmayları "Hele erken kongre bir yapıl-
sın, ANAP'a yenı kan verilsin" deseler bi-
le bu görüş kendilerini kandırmaktan öte
rımız hükümeti baltalasalar bile yine de
halkın desteği sürüyor.
ANAP ölümcül bir hastalığa tutulmuş.
ANAP tepelerinde bu hava çok rabat kok-
lanıyor. Ama hastadan umut kesilmediği
havası basılıyor.
Acaba kim inanıyor buna?
Milletvekillerinin çoğu böyle bir kandır-
macaya kulak asmıyor, ciddi yaklaşmıyor.
İftar yemeklerinde ANAP'ın çöküşü an-
latılıyor. Erken seçimin kendileri için de
kurtuluş oiacağını söyleyenlerin sayısı
ANAP ölümcül bir hastalığa tutulmuş. ANAP tepelerinde bu hava
rahat koklanıyor. Ama hastadan umut kesilmediği havası basılıyor.
Acaba kim inanır? Milletvekillerinin çoğu böyle bir kandırmacaya
kulak asmryor. iftar yemekierinde ANAP'ın çöküşü anlatılıyor. Erken
seçimin kendileri için de kurtuiuş oiacağını söyleyenler artryor.
bir anlam taşımryor.
ANAP'ta Pazarcık seçimlerinin sonucu-
na ilişkin bir açıklama yok. Eğer ANAP,
pazar günü Pazarcık'ta yerel seçimleri ka-
zansaydı, bakın neler olacaktı. ANAP Ge-
nel Başkanı ve Başbakan Yıldırım Akbu-
tut, kendisine karşı cephe oluşturanlara
"Bizi beğenmeyen çekip gider" diyecek,
ardından da ekleyecekti:
— Ben daha önce söylemiştim. Ana-
dolu'da oylanmız artıyor, kimi arkadaşla-
yükseliyor.
Önceki gün yapılan ANAP MKYK top-
lantısından ortaya çıkan görüntü, ANAP
Genel Başkanı ve Başbakan Yıldırım Ak-
bulut'un öyle kolay kolay ipleri bırakma-
yacağını kanıtlıyor. Eleştiriler nereden ge-
lirse gelsin, Akbulut'un "Haydi ben
gidiyorum" demesi beklenmiyor. Tam ter-
si Akbulut'un, "Çıkarın adayınızı, kong-
rede hesaplaşırız" dedıği söyleniyor.
ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Ak-
bulut. diğer adaylara göre daha deneyımlı
bir politikacı. Het ne kadar tane tane ko-
nuşsa bile Erzincan'da Adalet Partisi'nin
il başkanliğını yapmış 1980 öncesi. De-
lege oyunlarının ne olduğunu bildiği de
bir gerçek. Güç dengeleri ne olursa ol-
sun, Çankaya'nın desteği şu anda arka-
sında.
Akbulut'un bir kuşkusu var, Pakdemir-
li'nin Çankaya'dan destek aldığı yolunda.
Eğer bu kuşkuyu atlatırsa, bir erken kong-
rede Güzelciler ve Pakdemirliciler tek bir
aday üzerinde anlaşamazsa, işi o denli
zor değil. Akbulut cephesine dün şu so-
ruyu yönelttik:
— Erken kongre ocak ayında olacak
herhalde. Siz de o zamana dek, örgüt
içinde çalışacaksınız. Kongrelerde Mesut
Yılmaz ekibiyle birlikte çalışacağınız söy-
leniyor, doğru mu?
Aldiğımız yanıt şöyleydi:
— Neden olmasın?
ANAP gitti gidiyor...
Şimdiki oyunun adı erken kongre. Ha-
ni olsa ne olur, olmasa ne olur. Pazarcık'ta
35 yıl sonra sosyal demokratlar iktidar ol-
du. ANAP oyları gümbür gümbür düşü-
yor, DYP toparlanıyor. Kısaca sağda ve
solda iki parti kalıyor
SHP ve DYP...
na geçirilmediğini de belirterek,
"Ya o nyelerin de kayıtlara geçme-
sini bekleyecegiz, ya da kanan
çıkaracagız" dedi. Kececiler'e yö-
nelttiğimiz sonı ve yarutlan şöyle:
"— Kongre snresini kısaltmak
için yasa değişikliği düşiiaiUiiyor
mu?
KEÇECİLER — Belki onu da
getiririz, Zaten Sayın Başbakan da
kongreyi geciktirmekten yana de-
ğil. ANAP'a yakışır bir kongre
yapmak istiyoruz. Sonunda kim-
senin itiraz edemeyeceği, adil, şa-
ibesiz bir kongre.
— Erken kongre isteginin nede-
ni genel başkanın degtştirilmesi
gerekliliği mi?
KEÇECtLER — Hayır.
— O halde neden erken kongre
isteniyor?
KEÇECtLER — Kanundaki
kongre yapma süresi eskiden 2 yıl-
dı. Şimdi 3 yıla çıkanldı. Ama teş-
kilatlar 3 yıl dayanmıyor. Kongre
yaparak teşkilata yeni hedef, can-
lılık vermek lazım.
— Kongre, ardından bir erken
seçimi getirir mi?
KEÇECtLER — O konuda
şimdıden birşey söylemek münı-
kün değil. 'Seçim zamanında
yapılacak' diye bıliyoruz"
Genel başkan sorunu
ANAP Genel Başkan Yardım-
cısı ve Devlet Bakanı İbrahim Öz-
demir de teknik komite toplantı-
sında, "Kongrenin eylül-ekim ayv-
na yetiştirilmesi nkrinin sakınca-
lı olduğu ha>ası dogdu. Yılbaşı
sonrası için mutabakat saglandı"
biçiminde konuştu.
Güzel yanhsı eski ANAP Genel
Sekreter Yardımcılanndan Rnştii
Kazım Yıicelen de kongrenin ge-
nel merkezin uygun gördüğü gibi
200 gün içerisinde değil, 140 gtln
içerisinde toplanabileceğini
savundu.
YUcelen, MKYK toplantısında
yaptığı konuşmada, genel merke-
zin kayıtlarta ilgili bekleme süre-
sini dört ay olarak hesapladığını,
bunun için üç ayın yeterli olduğu-
nu söyledi. Delege listelerinin tes-
bitinden sonra gerekli sürenin de
15 gün fazla he± plandığını belir-
ten Yücelen, delege listesinin ilan
süresinin de 10 gün fazla düşünul-
düğünü, bu sürelerde kısaltma ya-
pılması halinde eylül ayında kong-
re toplanabileceğini ifade etti.
ANAP Teşkilat Başkan Yardım-
cısı Ercan Vnralhan da, teknik
komitede 1991 ocak ayı görüşü-
nün ağırlık kazandığını ifade ede-
rek, "Bu yasalarla başka çıkış yohı
btüaıtuyonız" dedL
Güzerin göriışti
Kongrenin 15 eylül tarihinde
toplanmasını isteyen genel başkan
adaylanndan Hasan Celal Güzel,
kongrenin erkene alınması sözü-
nü veren diğer genel başkan aday-
larının MKYK toplantısında ken-
disini yanlız bıraktıklarını söyle-
di. Güzel, ocak ayında yapılacak
kongrenin çok gecikmiş oiacağı-
nı belirterek, "tşi yokoşa sürme-
lerine şasırmadım" dedi.
Bu arada Güzel'e yakın bazı
milletvekilleri kulislerde, "Ozal-
ın istegi üzerine Mesnt Yılmaz ve
Mehmet Keçeciler tavır değiştirdi"
iddiasında bulundular.
Güzel ile birlikte hareket eden
MKYK üyelerinden Burhan Kara,
ocak ayında yapılacak bir kong-
renin "gecikmiş" oiacağını ifade
ederek, "Yasal zorvnlulnklar ne-
deniyle kongre ocak ayına bırakı-
lıyorsa, yasayı degiştirmek
lazımdır" dedi.
Laiklik ilkesinin kabul edilişinin 62. yıldönümünde 15 dernekve meslek örgütünden ortak bildiri:
Laikliğiıı çiğnenmesinde devlet rol oynadıHaber Merkezi — Laiklik ilkesinin kabul edili-
şinin 62. yıldönümünde "Kamuoyuna" başlıklı or-
tak bir bildiri yayımlayan 15 dernek ve meslek ör-
gütü, Türkiye'de laiklik ilkesinin çiğnenmesinde
devletin uygulama ve kararlannın rol oynadığını,
laiklik karşıtı akımların ve radikal îslamcı hareket-
lerin sol odaklara karşı bir denge oluşturmak için
devlet adamlarınca desteklendiği görüşü savunul-
du. Bildiride din derslerinin zorunlu hale getirilme-
si, Kuran kurslarının teşvik edilmesi, imam hatip
okullarından mezun olaniara tüm yükseköğretim
kurumlarının açılmasının laikliğe aykırı uygulama
ve düşünceleri geliştirdiği görüşü dile getirilerek,
"Olaylar, 20. yüzyılın son demlerinde ülkemiz için
büyük bir talihsizliktir" denildi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Dernegi, Atatürkçü
Düşünce Derneği, Türk Kadınlar Birliği, Öğretim
Üyeleri Derneği, Kadının Sosyal Hayatını Araştır-
ma ve Geliştirme Dernegi, Türk Üniversiteli Kadın-
lar Derneği, Sanat Kurumu, Eğit-Der, tstanbnl Ba-
rosu Başkanı Turgut Kazan. Nükleer Savaşa Kar-
şı Hekımler. Halkevleri Genel Başkanlığı, Laikli-
ğe Çağrı Grubu, Halkevleri Çankaya Şubesi, Hal-
kevleri Dikmen Şubesi ile Halkevleri Polatlı Şube-
si'nin imzasıru taşıyan ve "kurumsal ve bireysel im-
zaya açık" olduğu belirtilen bildiri şöyle:
KAMUOYUNA DUYURU
Ülkemizde son yıllarda şeriatçı akımlann, bilinçli
veya bilinçsiz olarak desteklenmekte olduğu ve dış
ülkelerdeki güçlerce de fınanse edildiği herkesçe bi-
linmektedir.
Ne yazık ki Doğu Avrupa'daki bugünkü büyük
değişiklikleri önceden tahmin edemeyen devlet
adamlarımız ve politikacılarımız, anarşi nedeni ola-
rak gördükleri sol odaklara karşı denge oluşturmak
amacıyla radikal İslamcı hareketleri desteklemeyi
masum bir çare olarak görmüşlerdir.
Mantar gibi üreyen Kuran kurslarında ve"imam
hatip okullarında, Atatürk devrimlerine ve ülkesi-
nin kendi halinde yaşayan insanlarına düşman şe-
riatçı militanlar yetiştirilmektedir.
Zorunlu din derslerinin anayasaya konmasıyla
bu ülkede büyük bir kaos yaratılmıştır.
Amacı, diyanet hizmetlerine aydın din adamı ye-
tiştirmek olan imam hatip okuliarı ve ilahiyat fa-
külteleri amaçlarından saptırılmıştır.
Tartışılmadan ve ilgililerin dıkkatinden kaçınla-
rak yapılan değişikliklerle imam hatiplilere üniver-
site kapıları açılmış, ilahiyat eğıtimi görenler öğ-
retmen yetiştiren yükseköğrenim kurumlarıyla eşit
olanaklara kavuşturulmuştur.
Bugün başta kamu yönetimi olmak üzere pek çok
fakültede. yüzlerce imam hatip çıkışlı okumakta-
dır. Buralardan mezun olanlardan hemen hiçbirisi
Diyanet lşleri'nde görev almamakta, kamu yöne-
timi ve Milli Eğitim başta olmak üzere tüm devlet
katlarında öncelikle ve etkin mevkilere yerleştiril-
mektedirler.
Birçok üniversitemizin sosyal bilimler fakülteleri
ilahiyat kökenlilerle doldurulmuş ve çağdaş eğiti-
min yerini Türk-lslam Sentezi adlı bir ideolojinin
eğitimi almıştır.
Son zamanlarda Diyanet İşleri, elindeki 80 bin
elemanın(l) çok azının yüksek eğitimli, geri kala-
nınınsa ilk ve ortaöğrenimli olduğundan yakınmak-
ta, ilahiyat ve imam hatip çıkışlılan istihdam ede-
ceğine, eğitimsiz elemanlarını TVde bir açıköğre-
tim kanalı kurarak ilahiyat eğitiminden geçirmeyi
parlak bir çözüm olarak görmektedir. Yani devle-
tin TV'sinde, belli saatlerde şeriat hukuku ve 1500
yıl önce önerilen yaşam biçimi tüm halka ders mas-
kesi aitında mutlak değerler olarak işlenecek ve mil-
yonlarca insana örneğin "kısas" gibi "recm" gi-
bi, "iki kadının şahitliğinin bir erkeğe bedel
olması" gibi çoktan aşılmış bulunan kuTallan ıçe-
ren bir dinsel düzenin ister istemez propagandası
yapılacaktır.
Diyanet İşleri, kendi bülteninde 1989yazında 1.5
milyon kişiyi yaz kursları ve kamplarda din eğili-
minden geçirdiğini övünerek belirtmektedir.
Şimdi de yetiştirme yurtlarında yaşayan ve Milli
Eğitim'in okullarında öğrenim gören on binlerce
çocuğa özel kişilerce din eğitimi verilmesi günde-
me getirilmiştir. Oysa bu çocuklar zaten zorunlu
olarak okullarında din dersi görmektedirler.
Diyanet tşleri'nin görevi, Sünnisiyle, Alevisiyle
tüm Müslüman halkın dinsel gereksinmelerini çağ-
daş normlara uygun şekilde gerçekleştirmektir.
Cumhuriyetimizin laik çatısı aitında Türk mil-
letinin dini duyguları yıllar yılı kendi vicdanı ve ira-
desi sınırları içinde yerini bulmuş, dini hizmetler
de seçkin ve aydınlık kafalı, gelişmelere açık Di-
yanet tşleri başkanlarının denetiminde sorunsuz sü-
rüp gitmiştir.
Türkive Cumhuriyeti, tüm Müslüman ülkeler
Ortak bildiride yer alan 11 öneri:
Bir an önce yapılması gerekenler
1. Zorunlu din derslerinin kaldınlraası,
2. İmam hatip ortaokullarmın kaldınlması,
3. İmam hatip liselerinin sayılarının üike gereksini-
mi olan sayıda din adamı yetiştirecek şekilde kısıt-
lanması. buradan mezun olanlann yalnızca ilahiyat
fakültelerine gidebilmeleri yolunda düzenleme ?&p\\-
ması.
4. Tum Kuran kurslanmn kapatılması, ancak 16 ya-
şını geçrr.iş gençlerin Diyanet İşleri'nce camilerde, yaz
aylarında düzenienecek sağlıklı din eğitimi vercbile-
cek kunlara devam edebilmesi,
5. Kapatıian kurs ve imam hatip okullannın ülke-
nin gereksinimi olan ilk ve ortaokul ile meslek lise-
l'erine dönüştürulmesi,
6. Carai vaazlannın, msanları birbirine duşman edici
laik cumhuTiyete hakarel ediei durumlardar. arındı-
rılarak nezih ve yararlı ögretiler haline getirilmesi,
7. Diyane! işleri kadrolanna, başka yerlerde istih-
dam edilmiş imam hatip ve ilahiyat çıkışlılann ab-
narak boşluğun doldurulması,
8. İlahiyat fakültesi mezunlannın bilinçli bir şekil-
ae sos>'al bilimler dallanna yerleştirilmesinden vaz-
geçilmesi ve ayrıcalıkh konumlaruıın kaldırılması,
9. Diyanet lşleri'nin, zaten çoğunluğu Müslüman
olan insanlanmızı, kendi anlayışlanna göre yer.iden
Müslüman yapmaktan vazgeçerek, gerçek görevi olan
"din hizroetleri" işlevini sördürmesinin sağlanması.
10. Devlet dairelerinde, ayinli, mescitli dinsel örgüt-
lenmelere son verilmesi, kadrolara yerleştirilen mili-
tanlarm zurarsız haîe getirilrnesi.
11. Milli Eğitim sistemimizi çarpıklaştıran her türlü
aşırı dinci akımların temsilcilerinin etkin konumla-
rırun yok edilmesi, küçücak beyinleri yanlıs yolda eı-
kileyen kiıapîann derhal çağdaş knaplarla değişıiril-
mesi.
içinde laik ülke olarak, çağdaş ve ilerici benliğini
kazanabilmiş, toplumunu fanatik dinsel baskılann
karanlıklarından kurtarabilmiş tek Müslüman ül-
kedir ve bu konumunvı koruyabilirse, diğer Müs-
lüman ülkelerin de gelişmesine ve çağdaşlaşması-
na örnek olabilecektir.
Durum böyle iken, sanki bu ülkede yaşayan va-
tandaşlar bugüne kadar Müslüman değilmiş gibi
birtakım örgütlerin ve insanların din taciri kesilip
ortaya çıkmalan ve "Müslümanlık elden gidiyor",
"bırakımz da bu ülkeyi Müslüman yapalım" di-
yerek bireylerin günlük yaşayışlanna hükmetme-
ye kalkmaları ne demek oluyor?
Okullarda laikliğe aykırı olarak zorunlu ve tek
yönlü din derslerinin okutulmasından önce yetişen
nesil, kendi dinini aile ortamında ve çağdaş şekil-
de öğrenip vicdanına göre ve konumunun elverdi-
ği ölçüde uygulamadı mı?
Demokratik bir ülkede hangi vatandaşın diğeri-
ne "dinsiz" ve benzeri sıfatlarla saldırmaya ve
"kendi ölçülerine göre" dine davet etmeye, hatta
tehdit etmeye hakkı vardır?
Bu davramşlar, bu ülkenin kendi halinde, dini-
ni günün gereklerine göre değerlendiren inanmış in-
sanlarına büyük bir hakarettir. Dinler artık birey-
lerin ruhları ve bedenleri üzerinde baskılar kuran
ögretiler olmaktan çıkmış; onların günlük yaşam-
larını kolaylaştıran, acılarını hafifjeten birer felse-
fe olmuştur.
Durum böyle iken yeni türeyen dinsel fanatikle-
rin insanlarımız, özellikle çocuk ve gençlerimiz üze-
rinde baskı kurmaları, laik cumhuriyetimizi ve Ata-
türk'ü asılsız iddialarla kötülemeleri, içki içti diye
bir vatandaşın parmaklannı doğramalan, oruç tut-
mayanlan öldürmeleri, dışlamaları, namaza gitme-
yenleri mimlemeleri gibi olaylar 20. yüzyılın son
demlerinde ülkemiz için büyük bir talihsizliktir.
Devletin, iktidar partilerinin, muhalefetin ve tüm
vatandaşların, milleti birbirine düşürmeyi amaçla-
yan bu tutumlara karşı çıkmalan ve bugüne kadarki
yanlış uygulamalan düzeltmeleri gerekmektedir.
Sonuç: Bugüne kadar din sömürüsü hiçbir ülke-
ye yarar geıirmemiş, tersine, dinin özünü zedele-
miştir. Clkemizin kendi halinde yurttaşları yeni
kavgaları ve getirilmek istenen karanlık günleri asla
hak etmemişlerdir ve yaratılmak istenen karmaşa-
ya geçit vermeyeceklerdir.