Katalog

CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 22 MART 1990 Sağlık Sigortası Açmazı Sağlık hizmeti uretimini arttırıp niteliğinı de yukseltmeden zorunlu sağlık sigortası uygulamak, uzerinde uzun uzun duşunmeyi gerektirecek onemdedir. Sorunun çozumu, ulusal sağlık orgutlenme modelimiz olan "Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi"nin daha etkin çalışmasını sağlayacak onlemlere yakından bağlıdır. Hem daha çok ve yüksek nitelikli sağlık hizmeti uretmenin hem de ilaç sorunu ve obur finansman sorunlarımn onlemleri birbirlerini karşılıkh etkileyen etkenler durumundadır. Doç. Dr. NEVZAT EREN Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu Üyesi Sağlık hızmetlenm sıgorta ıle fınanse etmetun Av- rupa'dakı geçmışı uç yuz yıla yakındır llk uygula- nışı da 18 yuzyılın ıkıncı varısındadır 17'ncı yuzvıl, Ingıltere başta olmak uzere Avru pa'da sanayı devnmının yaşandığı yuzyıldır Sana yıleşmenın bu ılk aşamasında fazla uretırn, meka nızasyona değıl, ınsangucune dayalı ıdı Soruna, anamaJ bırıkımını engellemeyecek bır çozum bul mak gerekıyordu O çağda emekçının sağlığı, doğ- rusu ışverem doğrudan ılgılendırmıyordu Anamal- cıların bu ış ıçın kaynak ayırmaya nıyetlerı de yok- tu Ancak ışverlenne, uretımı surdurecek sayıda sağ hkh ışçıler de gereklı ıdı Hastalanan ışçılerın sağ lık hızmetıru satın alabılecek parasal guçlen de yok tu Sorun, çalışan kışılerın hastalandıklarında kul lanılmak uzere bır sandığa para >atırmaları sağla- narak çözuldu Sağlık sıgortasının Batılı ulkelerde başlangıcı boyle oldu Gıderek değışıklıklere uğra- dı, karmaşıklaştı Bızım ulkemızde sağlık sıgortasının sozu 194O'lı yıllarda başladı Ancak uygulama, ellılı yıllarda Sos yal Sıgortalar Kurumu ıle gerçekleşmeye başladı Kırklı yılların ulkemızde açık pazar ekonomısıne geçışın, ellılı yılların ıse kırdan kente göçun başla yıp hızlandığı, gecekondulaşmarun yavgınlaştığı yıl- lar olduğu gozden kaçınlmamalıdır Herkese zorun- lu sağlık sıgortası u>gulaması altmışla ve vetmışlı yıilarda, bırçok kez gundeme geldı Her seferınde, değışık nedenlerle uygulamaya konulamadı En son 1982 yılında Mıllı Guvenlık Konseyı Genel Sekre- terhğı'nın Turkıye Bu>uk Mület Meclısı'nde topla- dığı Sağlık Kurultavı'nda tartışıldı ve şımdılık uv- gulanması olanaksız gorulerek 'uvgulanmaması' ka- rara bağlandı Sağlık sıgortası, başlarda ışçılerın sağlık hizmeti almalannı fınanse etmek ıçın duşunulmuştu Ya- nı, hastalanan bır kışı bır sağlık kurumundan sağ- lık hizmeti alacak, sıgorta bu hızmetın gerektırdığı harcamalan odeyecektır Başka bır anlatışla sıgor talanan kışının sağlığı değıl, ıyıleştırıcı sag.Uk hiz- meti alması ıçın gereken paradır Gunumuzde sı- gortanın uygulandığı ulkelenn pek çoğunda durum böyledır Ulkerruzdekı Sosyal Sıgortalar Kurumu'n da olduğu gıbı sıgorta kurumunun sağlık orgutu kurması az gorulen bır olgudur Bunun nedenı, sı- gortanın bır "hızmet verme modelı" değıl, herhangı bır modelle verılen sağlık hızmetını finanse etmek ıçın duşunulen bır 'yöntem' olmasıdır Burada he- men akla şu soru gelıyor Sağlık hızmetlenm fınanse etmenın vontemlen nelerdır7 Üç yöntem Sağlık hızmetlerını fınanse etmede bellı başlı uç yöntem vardır 1- Fınansmanın buyuk bır bölumu sıgorta prımı ya da guvenlık vergısı adı altında halk- tan alınan paralarla sağlamr Bu yöntem, dunya nü fusunun yuzde 18'ını oluşturan ve yıne dünyanın en zengın ulusları oian Batı Avrupa ulkelerı, Ame- nka Bırleşık Devletlen, Avustralya, Japonya \e ben zerı 23 ülkede uygulanmaktadır Dunya Sağlık Or gutu'nun saptamalarına gore en pahalı vontemdır 2- Ikıncı yöntem 22 sosyalıst ulkede uygulanmak- tadır Bu ulkelenn nufusu dunya nüfusunun yüzde 33'ünu oluşturmaktadır Bu yontemde sağlık hiz- meti, tumuyle kamu bütçesınden fınanse edüır Baa uygulamalarda yurttaşlardan çok kuçük bır katı- lım ıstenmektedır 3 Uçuncu yontemde halk, de\letın kurduğu sağ lık örgutunden olabıldığınce yararlanır İlaç başta oimak uzere, bazı hızmetlenn fınansmanını halk, kendısı karşılar Dünya nüfusunun yuzde 49'unu oluşturan 108 As>a, Afnka ve Güney Amenka ül- kelerınde bu yöntem uygulanmaktadır Bır de tngıltere, Isveç ve benzen 23 ülkede goz- lenen "genel sağlık sıgortası" yöntemınden "ulu- sal sağlık hizmeti" yöntemıne geçmekte olan ülke- lerde gözlenen "ara yöntem" vardır kı bu 23 ulke, bellı bır zaman sonra tum sağlık harcamalanru ka- mu bütçesınden karşılamayı planlamışlardır Görulduğu gıbı sağlık hızmetlenm tek bır yön- temle finanse eden bır ülke yeryüzunde yoktur Her ulke, kendı koşullan ve gereksınımlerıne göre ara ya da karma yöntemler kullanmaktadır Sigortanın özellikleri Ister hastalanan bır kışırun her turlu ıyıleştırme ve esenlendırme hızmetlerı ve ilaç harcamalarını, ıster çarpışan bır otomobıhn hasannı karşılasın, si- gortanın temel mantığı "edım ve karşı edım", daha açık bır söyleyışle "külfet ve nımet" ılkesıne daya- nır Sıgortacı'ık sözcüklerı ıle açıklarsak şu anda herhangı bır hızmet alımına gereksınımı olmayan kışıler gelecektekı gereksınımlennın karşılanması ıçın bır ödeme yapmakta, prım yaurmaktadırlar Gereksınım ortaya çıktığında ıse gereken harcamayı sıgorta karşılamakta ya da bu hizmeti kendı kuru- munda, hastadan bır odeme ıstemeksızın yaptır- maktadır Yurttaş, gelecektekı bır gereksınımı ıçın bugunden para bınktırmekte, her ay (>a da yılda bır ıkı kez) cebınden bellı çoklukta bır paravı ku- ruma yatırmakta cebınden para çıkmaktadır Pe- kı, sağlık harcamalarının kamu bütçesınden karşı- lanması durumunda ne olmaktadır'' Kamu but- çesının pek buyuk bır yuzdesını yuruaşların verdı- ğı vergüer oluşturduğundan, bu harcamalar da yurt- taşın cebınden çıkmaktadır Bu durumda yurttaş açısından ne değışmektedır7 Sıgorta yöntemının aç- mazı, kanımızca bu sorunun yanıtında yatmakta- dır Sağlık harcamalannı kamu karşılarsa yurttaş- lann vergı oranını arttırmak gerekecektır Sözgelı- mı, kamu bu durumda yuzde kırk yerıne yuzde kırk beş \ergı alacaktır Yuzde beşlık fark sağlık harca- malanna ayrılacaktır Yurttaşlar açısından gelınrun yuzde beşını vergı >a da prım olarak sağlığa a>ır- manın avrımı önemsızdır Ancak bu yuzdeyı prım olarak veren yurttaşların tutumlarında ovle bır de- ğışme olmaktadır kı prıme ve sıgortaya karşı çıkan- ları bu değışıklık haklı çıkaracağa benzer Bu de ğışıklık şö\le açıklanabıhr Vergı, vurttaşlar açısından bır görunmeyen gıder, alışılmış gıderdır Vergı ıle sağlık hızmetlenm fınan- se etmek, bıreylerın tutumunda bu nedenle bır de- ğışıklığe yol açmamaktadır Oysa bordrosunda sağ lık ıçın şu kadar para kesıldığını goren, >a da bır vezneye bellı çoklukta para yatıran kışılerde sağlık hizmeti tuketımı eğılımı artmaktadır Oylesıne art- maktadır kı sağlık sıgortası uygulanan tum ulke- lerde aşırı, sıklıkla da gereksız sağlık hizmeti tüke- tımını önlemek buyuk sorun olmaktadır Bu sorun sıklıkla da çözulememektedır Ingıltere ve ötekı 23 ulkenın sıgorta yöntemınden ulusal sağhk yöntemı- ne geçmekte oluşlannın temel nedenı budur. Ülkenin en onemli sağlık sorunu Burada başka bır onemli nokta gundeme gelmek- tedır Acaba ülkemızın en önemlı sağlık sorunu fi- nansman yetmezlığı mıdır9 Kalkmma planlarının sağlıkla ılgılı bölumlennde fınansmanın önemlı bır sorun oluşturmadığı belırtılroektedır Beş kalkın- ma planının peşınde de bu vurgulanmaktadır Ter- sıne, sağlık sektörune a>nlan odeneklenn harcana- maması sorun oluşturmaktadır Örnek olarak Sağ- lık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nı alırsak, bu bakan- lığın 1982 yüı butçesının 7 mılyar lıralık bölumu harcanamayıp gen verılmıştır (*?t 13 9) Gene kal- kınma planlannda, doğru olarak saptandığı gıbı ülkemızın başta gelen sağlık sorunu yeterlı çokluk ve nıtelıkte sağlık hızmetı ureulememesıdır Bu üre- tımın az ve mtelığının duşuk olması, zorunlu sağ- lık sıgortası uygulamasının ıkıncı açmazını oluştur- maktadır Yukarda da belırtıldığı gıbı prım öde- ven yurttaş hem daha çok hem de daha nıtelıklı hız- met ısteyecektır Otuz yüı aşkın SSK uygulaması hız- met sunumundakı (arzdakı) artışın ıstem (talep) ar- tışına göre çok >a\aş, nıtelık gelışmesının ıse önem- sız denecek kadar yetersız olduğunu ortaya koymak- tadır SSK'nın sağlık hızmetlerı kapsamında bulu- nan yurttaşlar arasında yapılan bır araştırma, bu kurumun verdığı sağlık hızmetlenm beğenenlerın ancak vuzde >ırrru dolayında olduğunu, bu yuzde yırmının önemlı bır bölümılnu de yüksek konum- lu sıgortalı ve ışcılenn, başka bır anlatışla 'ozel ılgı" görenlenn oluşturduğunu ortaya koymuştur Bu açıdan sıgorta, hızmet tuketımını arttırarak sağlık örgutunu zorlavacak, yenı bır hoşnut olmayanlar kıtlesı varatacak, belkı de toplumsal bunalımlara, patlamalara yol açabılecektır Yurttaşların sağlık hızmetınden şımdı de hoşnut olmadığı akla gele- bılır Prım odeyen yurttaşlann hoşnutsuzluğu, her halde şımdıkı hoşnutsuzluktan çok daha fazla ola caktır Sağlık hizmeti uretımını arttınp niteliğinı de yuk- seltmeden zorunlu sağlık sıgortası uygulamak, uze- rinde uzun uzun duşünmeyı gerektirecek önemde gorunmektedır Gelışmekte olan ulkelerde sağlık hızmetlennın gı- derek pahalılaşması ve hemen her zaman yuzde el lının uzerinde gerçekleşen enflasyon hızı, sıgona cılığın uçüncu açmazını oluşturmaktadır Sonuç Zorunlu genel sağlık sıgortası uygulaması, aşa- ğıda belırtılen nedenlerden gerçekçı bır yaklaşım de- ğıldır 1 Genel sağlık sıgortası uygulaması bır "sağlık orgutlenme modelı" değıl, bır finansman yöntemı- dır Insanın sağlığını değıl, sağlık harcamalannı sı- gorta etmeyı amaçlamaktadır Bu finansman, yu- karda açıklandığı gıbı sağlanamayacaktır Sağlan- dığı varsayılsa bıle sağlık orgutlenme modelımızın gözlenen aksakhklan artarak surecektır Çunkü ure- tımı az olan, nıtelığı duşük olan bır hızmetın daha çok tüketılmesı sonucunu verecektır Toplumsal ko- numu yuksek olanlar hizmeti alabılecek, duşuk olanlar hıç almayacak, kıtleler arasındakı toplum- sal aynm gıderek daha dennlesecektır Bu, ulkenın huzuru açısından asla ıstenmeyecek bır sonuç ola- caktır 2 Istem artışı, genel kultür düzeyı daha yuksek olan kentlerde daha fazla olacak, hekımler ıstemın fazla olduğu buyuk kentlerde daha çok toplanacak- lardır Gıderek, orta büyükluktekı ıl merkezlerın- de bıle hekım bulmak sorun olacak, sağlık hızme- tıne asıl gereksınımı olan kırsal bölgelere hekım bul- mak ıse tumuyle olanaksızlaşacaktır 3 Ulkemızın asıl sorunu olan koruyucu hekım- lık hızmetlerı duracaktır Zorunlu hızmet hekımle- rı bıle, muayenehane açmak haklan bulunduğu ıçın koruyucu hekımlık hızmetlennı bır yana bırakacak- lardır 4 tlaç sanayıcılerinın yararlan çok kısa sürelı ola- caktır Ilaca odenecek astronomık bedelı onlemek zorunda kalacak olan yönetım, kendı ilaç sanayı- sını ve eczanelen açmak durumunda kalacaktır Sorunun çözumu, ulusal sağlık orgutlenme mo- delımız olan "Sağlık Hızmetlennın Sosyalleştırıl- mesı"nın daha etkm çalışmasını sağlayacak onlem- lere vakından bağlıdır Hem daha çok ve yuksek nıtelıklı sağlık hizmeti uretmenın hem de ilaç so- runu ve öbür finansman sorunlannın önlemlen bır- bırlennı karşılıkh etkileyen etkenler durumundadır Bu sorunlara getınlebılecek çözum onenlerı ay- rı bır ıncelemenın konusu olabılır PENCERE TÖ... MÖ... Derken... 1989 ekımının 25'ıncı gunu bu köşede yayımlanan yazıdan bır- kaç satır '10 yurttaştan B'ı — Olmaz boyle şey 10 yurttaştan 2'sı — Olur, olur Neden olur'' Çünkü Turkıye'de olmaz' dıye bır şey yok, fırsatı elıne geçıren bastınr ama kımısının de yureğı kaldırmıyor, kımısı- nın ıçı götûrmuyor, kımısı karalar bağlıyor — Bır takunyalı, Ataturk'ûn Çankayası'na nasıl çıkar? Devletın başına nasıl geçer? Ah, ah Bu hallere mı duşecektık? Bugun- len de mı görecektık? Bana sorarsanız TÖ'nun Çankaya'ya çıkmasında hayır var TÖ Çankaya'ya çıkmalı kı şımdıye dek 'ağır ve oturaklı' gorûnen kışı- lerın ışgal ettıklen Köşk'ün cılası gıtsın, altından gerçek yuzu gö- rünsün Herkes desın kı — Bu Çankaya bır manfet değılmış şımdıye dek asken darbe- lerle bırtakım adamlar gelıp oturuyorlardı, şımdı deTÖbır srvıl dar- beyle gelıp oturdu Onlar da halka karşıydılar, bu da halka karşı Köşk'e çıkıyor TÖ'yû Çankaya'da görmek Türkrye'de demokrası savaşımtnı hız- landıracaktır" • Gerçekten de her ışte bır hayır vardır TÖ, yuz yurttaştan sek- senının karşıt bulunduğu ANAP ıktıdarına dayanarak cumhur- başkanı oldu Yalnız olmakla kalmadı, bugün "fıılen" hükumetı de yonetmektedır, başbakanlık yapmaktadır, ekonomı polıtıka- sını elınde bulundurmaktadır başkanlık sıstemım "de facto" uy- gulamaktadır, Çankaya'ya ANAP oylarıyla tırmanmadan önce başbakanı seçmıştır TÖ, ANAP lıderını saptamıştır Başbakan Akbulut, Ozal'ın sözunden çıkmıyor ANAP Meclıs Grubu 1992'ye kadar durumunu korumaktan başka şey duşunmuyor, Meclıs ış- lerlığını yıtırmış, sıyaset kılıtlenmış ıktıdar boşluğunda Köşk'ün dedığı dedık Bu durumda yurttaş ne yapsın9 Başbakan Akbulut ortalıkta golge gıbı dolaştıkça, tepkıler Çan- kaya'ya yonelıyor Yurttaş burnundan soluyor, enflasyonun ağırlığı altında kal- mış, geçım sıkıntısından belı bukulmuş, bır yanda akıl durduru- cu bır zengınlık, savurganlık gösterış, öte yanda gırtlağa kadar sefalet Çelışkının derınlığı duyguları sertleştırıyor Pekı, kım so- rumlu7 Kımden hesap sorulacak'? Halkı bu duruma duşüren "suçlu" kım' Böyle durumlarda kabak hep bır kışının başında patlar, halk bır kışıye yoğunlaştırır öfkesını Kım o kışı? özal' Çankaya, Köşk Cumhurbaşkanı Ozal, mözal, TÖ, MÖ derken ışler kanşıyor • Bır de ANAP'tan yukselen ılgınç sesler ve yorumlar var, bı- zım "sıvıller" sıkıyonetım komutanlarına taş çıkartan bır mantık- la kaşlarını çatıyorlar — Cumhurbaşkanı devlettır — Devletın başıdır — Saygı ıstenz (Arkast 17. Sayfada) EVET/HAYIR OKTflYAKBAL İsmet Paşalı Yıllarda... "Ismet Paşa'lı Yıllar' Ama tek partının İsmet Paşası değıldır anlatılan Çok partılı dönemın İsmet Inönusü'dur 1944'ten 1950'ye kadar geçen onemli altı yıl Metın Toker'ın ' Demokrasımızın İsmet Paşa'lı Yıllan"nın ılk cıldı "Tek Partıden Çok Partıye" Bılgı Yayınları'nda çıktı Böyle bel- gesel nıtelıkte anı kıtapları gun geçtıkçe daha önem kazanıyor Yenı kuşaklar yakın tarıhımızı lyı bılmıyorlar Değışık sıyasal eğı- lımdekı yazarlar bu altı yıllık ılgınç donemı kendı açılarından yaz- mışlardır Ama tek partıden çok partıye geçış yıHan olayların gö- begınde bır gazetecının kalemınden anlatılınca çok daha güve- nılırlık kazanmaktadır Metın Toker 1944-50 arasında genç bır gazetecıdır Gazete- mızın muhabırı yazarı Ankara'da polıtıkacıların arasında yaşa- mıştır Daha sonrakı yıllarda da Akıs gıbı bır donemın en ılgınç sıyasal dergısını yayımlamış İsmet Inönü'ye damat olmuştur Boy- le bır gazetecının yazdıkları elbette kı belge nıtelığındedır ve ıl- gıyle okunmaya değer 'Bırlıkte yaşadığımız bır devrın panoraması' dıye yazmış ba- na gönderdığı kıtabın ön sayfasına Doğru, bırlıkte yaşadık o dönemı Toker kıtabın gırış bölumunde şöyle dıyor "Yenı bır nesıl yetışmıştı Türkıye nın tek partıden çok partıye geçışını hıç bılmıyordu Nasıl bılebılırdı kı başlangıç noktası 1944'lerdedır O devrı yaşamış ve o devrı unutmuş olanlar var- dı Çok kımse ıse olayları hatırlasa da onların gızlı tutulan tara- fını, esasını teşkıl eden perde arkasını öğrenememıştı Aradan kâfı zaman da geçmıştı Her şey rahatça, açıkça yazılabılırdı" Toker anılarını, gözlemlennı beş cıltte toplayacağını bıldınyor 1944-1950, 1950-54 1954-1960, 1960-1965 ve 1965-1973 yılları Evet, hep bırlıkte yaşadık o yılları Once bır şey soyleyeyım ben 1944 te kurulan Demokrat Partı'yı hıç tutmadım Hıçbır za- man da oy vermedım Bılıyorum, kınayanlar çıkacak, 'Sen tek partılı yönetımden yana mısın?' dıyecekler Hayır tek partı yan- lısı değıldım ama çok partıye geçılırken bırbırının eşı, benzen hemen hepsı yelpazenın sağında toplanan sıyasal partılerden halka yarar gelmeyeceğıne ınanıyordum Demokraf Partı'nm programını okumuştum, sanatla, kulturle ılgılı hıç de onemli gö- rüşler belırtılmemıştı Hatta Ataturk devrımınden ödunler verıle- rek gen donulecegı kuşkusunu da duymuştum ' Etrafımızdakı memleketlerın serbestseçımleryaptıklarını gö- rur ve utancımdan odamın duvarlarına bakamazdım " Tek partının genel başkanı uzun yılların mıllı şefı, ust uste üç kez cumhurbaşkanlığına seçılmış bır kışıydı bunu söyleyen İs- met Inonu, 6 Mart 1939'da Istanbul Clnıversıtesı nde yaptığı ko- nuşmada da şöyle dıyordu ' Halkçı bır ıdaremn butün yuksek ve ılerı tekamullerı sıyasal hayatımızda mutemadıyen tahakkuk ettırılecektır Mılletın mura- kabesı ıdare uzerinde hakıkı ve fıılı olmadıkça ve böyle olduğu- na mılletçe kanaat edınılmedıkçe halk ıdaresı vardır denılemez " Görulüyor kı İsmet Inönu daha 1939 da, yanı devlet başkanlı- ğına seçılmesının hemen ertesı yılında Turkıye'de demokratık bır yönetımın kurulmasını kaçınılmaz görmekte, bunu ıctenlıkle ozlemekteydı Bu uygulamanın yaşama geçırılmesı 1945'te ol- du yenı partılerın kurulmasıyfa 1946 seçımlennde de Demokrat Partı 59 mılletvekılıyle Meclıs te yer aldı 46 seçımlennde sandık oyunları oynandığı, CHP'nın gerçek- te yenık duştüğu halde ıktıdan bırakmadığı, yıllardır söylenır Bır- takım oyunların yapıldığı doğrudur ama DP ulkenın pek çok ye- rınde aday gostermemış, dolayısıyla Meclıs'te kesın bır çoğun- luk elde etmeyı düşünmemıştı CHP'nın 46 seçımınden üstun çıktığı bır gerçektır Dedığım gıbı DP, 16 ılde seçıme katılmamış ve bırçok ılde de yeterlı aday gösterememıştı Metın Toker ın beş cıltte topladığı anılarını ozellıkle genç ku- şakların okumasını yararlı gorürum Yakın tarıhımız ancak böy- le belgesel krtaplarla butun dunyalarıyia gozler onune senlecektır 21.3.1982 yılında Dıyarbakır Cezaevi'nde şehit olan MAZLUM DOĞAN'ın anısını yaşatıyoruz. ISTA>BUL'DA> BIR GRIP YURTSEVER DEVRIMCI 4DINA YILDIRIM YLCEBAŞ r î , B ! ' 1 i '-,<-' I - » A I "BİR YERDE RF K O V A RS A ÖRADA TECRÜBE""": VARDIR, TEKNOLOJİ VARDIR, İNSANA SAYGI VARDIR'.' TEKNOLOJİ BIRIKIMDIR. YENIÜKT1R INSANLIĞA ÇAĞDAŞ VE KONFORLU ÜRÜNLER SUNMAK. YAŞAMIDEĞIŞTIRMEKTIR. B€KO TEIEVİZYON, YILLARIN BIRtKIMINI YENI TEKNOLOJILERLE BULUŞTURAN BIR TECRÛBENIN ÜRÜNÜ . GÜCÜNÜ VE YARATICILIĞINI. INSANIN HIZMETINE SUNAN BIR TEKNOLOJININ ÖDÜLÜDÜR BEKO TEUVİZYON, HER AYRINTISIYLA KALITEU VE MÜKEMMEL HER YÛNÜYLE ÜSTÛN VE FARKLIDIR BEKO DAIMA FARKI YARATIR FARKLIYI YAŞATIR TECRU3ESIYLE TEKNOLOJISIYLE BekoTELEVİZYON "Teknolojinin o d u I uG«n«Oagrt» Brtıo Ticaret A.Ş Mntor ıst .;al Cao 349 Beyc^ıu istanbu Tel 152 49 00Phat)Tlx 2*522 Ştştt lÂtazmtL Tel 46 64 06 146 21 49 Mmnm Şub««i Te 28 29 23 28 08 35 Tlx 67650 AnMrt Mrou. Tel 117 31 25 Tlx 42784 l 18 2COO 18 79 41 3 1at> Tlx 53665 Ünttcı Fırm» B**ot»»nı« Sanayi A.Ş Bey kduzu Mevk» B Çe^^ece-'starbul ' e l 9 88ı 32 910 1C hat) Fax 9 188 31 338 Tlx 3O"0C bkc Ir 23506 tela t 24667 bela tr