Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 MART 1990 CUMHURÎYET/15
HAVA DURUMU TURKIYEDE BUGÜN
Meteoroto|i Genel Mudürtûğû'n-
den altnan bıigıye göre, yurtta ya-
ğış beklenmıyor. Bütûn bötgelen-
mız açık ve az bulutlu geçecek.
HAVA SICAKLIĞI: Değışmeyecek.
RÜZGÂR: Değişık yönlerden ha-
fif, yer yer kuzey ve doğu yönler-
den orta kuvvette esecek. Deniz-
lerimızde Akdenız'de gûndoğusu
ve teşişlemeden, diğer denizleri- ymda bulunacak. Van Gölü'nde hava: Açık ve az bulutlu
mızde yıldız ve poyrazdan 3-5 ^geçecek. Rüzgâr, değişık yönlerden hafif olarak esecek
kuvvetinde saatte 10-21 deniz mılı 'GÖI hafif çarpıntılı, görüş uzaklığı 10 km. dolayında bu-
hızla esecek DENİZ. Mutedtl dal- tunacak.
galı, görûş uzaklığı 10 km. dola-
Maru
Adapazan
Acıyaman
Afyon
A$f,
Ankan
toüakya
AnBya
M
A 26° 8° Oiya-IMkjı A
Ed AA 16° 7°Edıme
A 22° 4°Erancan
A 20° i°Erajnjm
k 8° *" Estaşehır
A 22° 2°Gaaaraep
25° 12" Sresun
A 25? 8° Gumûşhane A
A
Biledk
Sfc"
Bolu
Bursa
Canakte-c
Corum
Denct
12° 3° Hakttn
A 26P11° ısparta
A 21° Plstanbül
A 20° Tüm
A 17° -2° Kaıs
A 14» -2» Kastamomı A
A 22° 0°Kaysen
A 21° 8°KuWar«*
A 19° 8°Konya
A 20° OPKûah»»
A 24° 10° Maatya
21° D°Mansa
24° 5°KMaraş
W 0°Metsn
" 6° -12°Muata
21° SFMuş
20° 2°Nığde
11° 4°0t!lü
16° 0°(to
8° -2° Samsun
22° 3°S»n
18° 8°Smop
24° 10° Sıvas
7°-10°lelardağ
21° (P'tateon
20° -1° Imceli
21° 6°'Jşak
19° 1°Van
20° f'tesat
19° 0°Zongu«ak
A 25° 9°
A 22° 7°
A 2*M2°
A 23» 10"
A 14° -3°
A 19° 0°
A 11" 4»
A 12° 5°
A 12° 4»
A 20° 5°
A 12° 8°
A 18° 1°
A &> 5°
A 12° 5=
A 18°-1°
A 2ΰ *=
A 10°-3°
A 18° 0°
A 11° 5°
buUıtkı „ * sslı A-ac* B Ou»ıtlg G-gunesk K-UfV S-se» y-y»0munu
a
,. L
Kopennag jj
Kahıre •
DUNYA'DA BUGÜN
Amsterdam
Amman
Mna
Bafldat
Barcelona
Basel
Belgrsd
Berln
Borm
Btukset
Cenevre
Cezayır
CMtde
Oub»
frankfurt
Gıme
Heisrto
Kahn
KoDentıag
K6ln
Leftosa
Y 14°
A 24°
A 24°
A 22°
A 24°
A 18°
A 24°
Y 16°
y is°
B 15°
A 19°
A 17°
A 23°
A 27°
Y 26°
f 14°
Y 23°
A 10°
Y 24*
Y 11°
A 14°
A 23°
Lemigrad
Londra
Madrıd
Mtlano
Montreal
Mostoıra
Münıh
Me« Votk
Oskı
Pans
Prag
flryad
Roma
Solya
Sam
Tel Am
T»nus
Vened*
Vıyana
B e°
Y 16°
A 25°
A 24°
B 6°
8 15°
B 18°
B 6°
Y 11°
B -.8°
B 18°
A 26°
A 23°.
A 22°
A 22°
A 9°
B 13°
y 18°
A 23°
A 8°
VÂstnngtonA 8°
Zûrtı A 20°
BULMACA
SOLDAM SAGA:
1/ Ev işlerinde çalış-
tınlmak üzere küçük
yaşta eve alınan kız
çocuğu. 2/ Budun ön
kısmından elde edilen
dana eti... Eskirniş gi-
yecek. 3/ Eski Roma-
da sayım yapmak ya
da törelere karşı işle-
nen suçlavı cezalan-
dırmakla görevli yar-
gıç. 4/ Sıcağa ve so-
ğuğa karşı dayanıklı-
lığı kükürtle arttınl-
mış kauçuk... Çin ve
Japonya'da oynanan
bir tür satranç. 5/ Güney Afrika Cum-
huriyeti'nin para birimi... Abide. 6/ Vi-
layet... Meslek... Vücut parçası. 7/ Do-
ğu Anadolu'ya özgü bir halk oyunu.
8/ Kuzu sesi... Melez. 9/ Güney Ame-
rika'da yaşayan bir timsah... Yapısına
girdiği sözcüğe "iki, çift" anlamı ka-
tan yabancı bir önek.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ lncebağırsak iltihabı. 2/ Derviş se-
lamı... Ortaoyununda Rum tipine ve-
rilen ad. 3/ "Yol, yöntem" anlamında argo sözcük... Doğu Ana-
dolu'da kullanılan bir tür küçük zurna. 4/ Jüpiter gezegenine veri-
len bir ad. 5/ Nikelin simgesi... Balmumuna ya da parafine batınl-
mış fitil. 6/ Bir geminin alabildiği yük miktarı... Evcil bir geyik.
7/ Uluslararası Çalıjma Örgütü'nun simgesi... Hz. Muhammed'i
övmek ve ondan şefaat dilemek amacıyla yazılan kaside. 8/ SSCB'de
yaşayan Türk soyundan bir halk... IlkeJ benlik. 9/ Ekonomik alanda
kendi kendine yeterli olmaya yönelen bir ülkenin rejimi.
6ÖYEL ÖNCE,CumhuriYet
Darülfununda ıslahat
22 MART 1930
Maarif Vekaleti Darülfununda
esaslı bir ıslahata lüzum
görrnektedir. Bu noktai
nazara tevfıkan yeni bütçe ile
birlikte esaslı bir proje
hazırlanmışur. Buna göre
Edebiyat Fakültesi'nden
maada Tıp ve Hukuk
fakülteleri kadrolarmda da
tadilat ve tenkihat
yapılacaktır. Bu takdirde
mualtimlerden bir çogu açıkta kalacak ve kürsüsünü
muhafaza edecek müderrislerin daimi surette Darülfununda
çalışmaları temin edilecektir. Ancak eldeki kanunlar bu
salahiyeti Vekalete vermemekte ve bunu Darülfunun
divanına bırakmakta olduğundan bu projenin ya Heyeti
Vekile kararı ve yahut bütçe ile bİTÜkte bir kanun layihası
şeklinde TBMM'ne sevki lazım gelmektedir. Bu sekillerden
ikisinden birinin tercihi Heyeti Vekilece kararlaştınlacaktır.
Yavuz'un durumu
Yavuz'un Yesilköyie Bandırma arasında yaptığı tecrübeler
neticesinde matlup suratin temin edildiği anlaşılmıştır.
Tecrübelerin ikmalinden sonra Yavuz Gölcük'te demirleyecek
ve Avrupadan getirilen bazı siparişlerin yerlerine konması,
tefrişatı ve boyanması için tekrar havuza alınacaktır. Bu
işlerin ikmalinden sonra Yavuz'un iki aya kadar Malta'ya
hareketi muhtemeldir.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Ticaret Odası ve CHP
22 MART 1960
tstanbullu tacirlerin dert ve
dileklerini tesbit etmek için dört
C.H.P. li milletvekilinm Ticaret
Odasına yaptıklan müracaat
reddedilmiştir. Ticaret Odası
Başkanı Sait tbrahim Esi,
C.H.P. li milletvekillerine şu
cevabı vermiştir:
"— Odamız mensuplanrun
bütün dilek ve ihtıyaçları
hükümetimize arzedümiş ve bir
çogu karara iküran etmek suretiyle neticelendirilmiştir. Buna
Uaveten sayın Başvekilimize, Odamıa zjyaret etmeleri ve şahsen
tüccanmızın dilekleri ile meşgul olmalan hususunda aylarca
evvel vâki ricalanmız kabul edilerek mesai arkadaslan ile
Odamızı teşrif etmişler ve tüccarın dilek ve ihtiyaçlan ile yakınen
alâkadar olarak bir çoklannı hemen karara bağlamışlar ve ilân
etmişlerdir. Bunun haricinde ileride vâki olacak dilek ve
ihtiyaçlarımız hükümet nezdinde şimdiye kadar olduğu gibi takip
ve intaç edilecektir. Netice olarak bir âmme müessesesi olan
Odamız çatısı altında herhangi bir siyasi polemiği tahrik
edebilecek bir toplantının yapılmasını mahzurlu görmekteyiz.
C.H.P. ekibi Fethi Çelikbaş. Hıfzı Oğuz Bekata, Hasan Tez ve
Faal Yalçın'dan müteşekkildi.
Hollywood'da grev
Filim yıldızlarının ve stüdyolarda çalışan teknisyenlerin iki
haftadan beri devam etmekte olan grevine bu hafta içinde
son verilecefi umit edilmektedir. Bu hafta içinde toplanacak
olan işçi ve işveren temsilcıleri arasında bir uzlaşmaya
vanldığı bildirilmektedir. Toplantının tarihi henüz tespit
edilmemiştir. Filim sanatkârları, sinemalarda gösterihiıek
üzere çe\xilmiş olan filimlerin televizyonda gösterilraeleri
halinde kendilerine kazançtan hisse verilmesini
istemektedirler. Filim şirketleri sahipleri bu talebi
reddetmişlerdir.
ĞEÇENYÎL BUGÜN CumhuriY
et
Hıfn Oguz Bekata
'Şantaj' savcıda
22 MART 1989
Televizyonda yaptığı propaganda konuşması nedeniyle
Başbakan Turgut Özal hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç
duyurusunda bulunuldu. SHP Genel Sekreter Yardımçısı
Adnan Keskin tarafından yapılan suç duyurusunda, Özal'ın
"yerel yönetıcilerin hukümetle uyum içinde olmalannın
daha iyi hizmet sağlayacağı" yolundaki sözlerinin seçimlerin
temel hükümleri hakkındaki yasanın 152. maddesine aykırı
olduğu belirtildi. Adnan Keskin'in avukatı Tezcan Çakır
tarafından dün savcılığa verilen suç duyurusuna dayanarak
yapılan yasa maddesi uyannca özal hakkında bir yıldan 6
yıla kadar hapis cezası isteniyor. Başbakan Özal pazar
akşaım yaptığı ilk tekvızyon propaganda konuşmasında,
"Seçtiğiniz insanlar hangi partiye mensup olursa olsunlar,
bu uyumu sağlayabilecekierse çok daha iyi hizmet verirler.
Ama hukümetle uyum içinde çalışmayacaklarsa o yörenin
insanlan maalesef zarar görür. Mahalli yöneticilerin
hukümetle uyum içinde olmalan sizlere daha iyi hizmete
vesile olacaktır" demiştL
TARTISMA
Mütevelli Heyetlerive ODTCJ Deneyiım
de çalışan meslektaşlarından daha az ücret ai-
mışlardır.
Universiteye rektör atamaları ise hep bu-
nalım yaratmıştır. Üniversitenin rektör konu-
sundaki duyarlıhğı bilinir ve TC yurttaşı ol-
manın dışında hiçbir yasal kısıtlama bulun-
maz iken mutevelli heyetleri öğretim üyesi,
üniversite çahşanlan ve öğrencüerle uyum sağ-
layabilecek rektörler atayamamış, rektör ata-
nıslanndaki kriz 1976 yılmda Dgaz Alyanak'ın
görevden ahnış ve Hasan Tan'ın rektörluğe
atanışı ile büyük bir bunalıma dönüşmüştur.
Universitedeki tüm mali, idari ve akademik işlerden sorumlu
olan heyetlerin, kendilerini atayan iktidara ters düşmemek
dışında hiçbir sorumluluğu da yoktu.
Basından izlenebildiği kadan ile 2547 sayılı
YÖK Kanunu'nda yapılacak değişikliklerle şu
anda VÖK bunyesinde toplanan universitele-
rin planlama, eşgudüm, denetim ve yönetim
yetkilerinin bir kısmının kurulacak mütevel-
li heyetlerine devri söz konusudur. Türkîye
iinKersiteieri azunsanmayacak ölçude gelenek
ve deneyim sahibidirler. Bu nedenle 80'li yıl-
ların başında olduğu gibi ihale usulü ile yasa
çıkartmak yerine bu deneyimleri ve gelenek-
leri göz önune alacak girişimler kalıcı olacak-
lardır. Kuzey Amerika üniversitelerinde kul-
lanılan bir sistem olan mutevelli heyet siste-
mi ile ülkemizde sadece ODTÜ yönetilmiştir.
Bu yazının amacı ODTÜ'de bu yönetim ile el-
de edilen deneyimlerın bir kısmının duyurul-
masıdır.
ODTÜ mutevelli heyetleri iktidarca 3 yıllı-
ğına atanan 9 kişiden oluşmaktaydı. Univer-
sitedeki tüm mali, idari ve akademik işlerden
sorumlu olan heyetlerin, kendilerini atayan ik-
tidara ters düşmemek dışında hiçbir sorum-
luluğu da yoktu. Oluşumlan ise firma tem-
silcileri, devrik iktidar milletvekilleri, diğer
üniversite öğretim üyeleri, motel işjetmeleri
vb. gibi genelükle universiteye yabancı kişi-
lerdendi. Mutevelli heyetlerinin öğretim ele-
manlannın ücretleri konusunda da olumsuz
etkileri olmuş, özellikle 70'li yıllarda diğer uni-
versitelerde 12 katsayı üzerinden ücret öde-
nirken, bu katsayı ODTÜ'de 9 olmuş, sonuçta
ODTÜ öğretim elemanlan diğer universiteler-
Bu atamaya 800 öğretim üyesinden 670'i
karşı çıkmış, tüm idareciler görevlerinden is-
tifa etmiş olmasına karşın mutevelli, kararın-
da ısrar etmiş ve universıteyi kapatrruştır. Hiç-
bir öğretim üyesi, yeni yönetim altında idari
görev kabul etmez iken mutevelli heyeti, iş-
çilerin haksız nedenler ile işten çıkarılmaları-
nı, yerine belli bir partinin yandaşlannın alın-
masmı ve bu insanlann universitede yarattık-
ları şiddet olaylarını görmezlikten gelmîştir.
Aynı heyet idaresinde ulkemizin en iyi teknik
kutüphanesi olan ODTÜ Kütüphanesi'nin ka-
patıldığı, bilgisayar merkezi idaresinin ilko-
kul mezunu bir idareciye verildiği unutulma-
malıdır. Bunalım iki kişinin olümu, üniversi-
tenin 9 ay kapah kalmasından doğan yakla-
şık 180 milyon TL (o günkü değeri ile) ka-
yıpla, ancak değişen iktidarın yeni mutevelli
heyet ataması ile aşılabümişür.
Üniversitelerimizde mutevelli heyet sistemi-
nin uygulandığı tek kurum olan ODTÜ'de
1978 yılmda 580 öğretim üyesi arasında ya-
pılan bir ankete yanıt veren 470 kişiden %
75.1'inin mütevelliden vazgeçilerek yeni bir
üst yönetim organı oluşmasını istedikleri bi-
linmektedir.
Kuşkusuz bivçok mutevelli heyetinin gerek
heyet, gerek kişisel olarak ODTÜ'ye ustun
hizmet verdiği yadsmamaz. Öte yandan bu-
nalımların aşılmasında üniversitenin iç dina-
miğini kullanamayan bir sistem olan mutevelli
heyeti yönetimini gündeme almadan yukarı-
daki kötü örnekleri anımsamakta yarar ola-
caktır.
ŞAFAK ALPAY
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Matematik Bölümii
OKURLARDAN
Meslek dersleri öğretmenleri dert küpü
Ticaret lisesi meslek dersleri
ögTetmenleri dert küpü:
sorunlanmızı bir kaç cümled
toparlayıp özetlemek ve dile
getirmek zor olduğu gibi
ilgisizlik, unutulmuşluk, bir
kenara itilmişlik hepsinden
daha zor. Ama yine de bin bir
sorundan en önemli ve güncel
bir kaçını sıralayalım.
a) 3568 sayılı Serbest
Muhasebecılik, Serbest
Muhasebecilik Mali Müşavirlik
Yasası ile kendi öz ürünümüz,
eserimiz olan yetiştirdiğimiz
öğrencilerimize serbest
muhasebecilik; hatta daha
sonra lisans eğitimini
tamamlayanlara Serbest
Muhasebecilik Mali Müşavirlik
t^in Belgesi verilmektedir.
Ancak bu mesleğın konulan
olan muhasebe, maliye, hukuk,
ekonomi, bankacılık vb.
konularda üstelik 3308 sayılı
kanun gereğince mesleki
uygulamadan sorumlu
koordinatör olarak eğitim-
öğretim görevini yapmakta olan
bizlerin Serbest Muhasebecilik
Mali Müşavirlik "İzin Belgesi"
talebimiz dejerlendirme
kurullarınca reddedifinektedir.
Bunu hangi akla, hangi
mantığa sığdırabiliriz?
Anlamak mümkün değildir. Bu
bir hukuk skandalı olduğu gibi
faciasıdır da. Talebimizin
reddedilmesine hiçbir haklı
gerekçe görmuyoruz. Zaten
lutarlı bir gerekçe de
gösterilmemektedir. Bu
belgenin bize verilmemesi alt-
yapıyı reddetmektir. Ticaret
liseleri bu mesleğin altyapısım
oluşturmaktadır. Biz istiyoruz
ki; çalıştığımız süre staj
süresinden sayılsın. b) 3308
sayılı yasa kapsamında bulunan
ticaret liseleri, endüstri meslek
liseleri ve kız meslek liselerınin
yanında âdeta yok kabul.
edilmektedir. Diğer meslek
teknik ortaöğretîfft kurUronna
'özel Hizmet Tazminatı' adı
altında ek bir ödeme
planlanırken ya da
uygulamasına geçilirken hangi
mantığın ürünü olarak ticaret
liseleri bu kapsamın dışında
tutulmaktadır. Mesleki-teknik
ortaöğretim kurumları olarak
görev, yetki sorumluluk
açısından aynı yasaya bağlıyız.
3308 sayılı yasa gereğince bu
okullardaki meslektaşlanmızla
aynı işleri yapmaktayız. Mesleki
uygulama yönünden diğerleri
gibi mesleki eğitimin uygulama,
organizasyon, rehberlik ve
koordinasyonundan
sorumluyuz. Durum boyleyken
biz ticaret lisesi meslek dersleri
koordinatör öğretmenleri "Özel
Hizmet Tazminaıı'nın" dışında
bırakıldık. Bu çok önemli iki
konu ile ilgili olarak; sayın
ilgili ve yetkililerin
sorunlanmıza çözüm
getirmesini ve tatmin edici bir
açıklama
yapmalannı bekliyoruz.
Bir grup öğretmen
• 100 sayfa
120 renkli resim
Super ofset baskı
• Kültür ve Sanat
şimdi 3 ayda bir
çıkıyor.
Türk kültür ve sanatma
ışık tutan kalıcı dergi
Bu sayıda;
Türk Hat Sanaü Üzerine Prof. Dr. Annemarie Schimmel* Türk Minyatürlerinde Kuslar Prof. Dr. Metin And> tsveç'te
Türklerie İlgili E&erler: îsveç Kraliyet Kitaplığı Prof. Dr. Gûnsel Renda> Anadolu Kadınının Giyim Sanatı Dr. Nezihe
Araz> Şiir/Pamukkale Kerim Aydın Erdem • Trabzon'un Ev ve Konaklan Erdem Yücel* Yurt Dışında Türk
Mimari Eserleri: Kerkük Kalesı'nde Gök Kümbet Suphi Saatçi*- Gökyüzünde Yazi: Mahya Yard. Doç. Dr. Hasan
Özönder* Bursa'nın İncisi Yeşil Türbe'de Bir Gezinti Çiğdem Başkan* Seyit Battal Gazi Külliyesi: Tarih İçindeki
Ycri ve Önemi Çeyiz Zeynep Makal. Aynca röportajlar. haberler, İngilızce özetler.
Kiillur ve Sanat Dergisi, Tiirkhe İş Bankası lüssedarlarına, öğreimen ve öğrenciler ile abone olanlara
%25 indiriınti olarak satılmaktadır.
İş Bankası Kültür Yayinlan : İstanbul'da Erenköy, Kadıköy. Cağaloğlu. Beşiktaş; Ankara'da Meşrutiyet,
İzmir'de Konak Satış Mağazalarımızda ve tüm İş Bankası şubelerinde. Başbayiler: Ankara'da Aydın Kitabevi.
İstanbul'da Özgur Yayın-Dağıtım. tzmir'de Yavuz Kitabevi Samsun'da Muhammed Ali Şahin.
ANKARANOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇt
Danîmarkalılaştıramadıklanmızdan
mısınız?
Prof. Sadun Aren, Kopenhag'dan ayrılacağımızm akşamı, Da-
nimarka'da Türkiyelı işçilere bir konuşma yaptı. İstanbul Bağımsız
Milletvekili Hüsnü Okçuoğlu, o akşam dostlarının çağrısı üzeri-
ne İsveç'e geçmiştı. Işçilerın verdikleri kokteylde Sadun Beyle
ikımiz vardık. Sadun Beyin konuşması, gezip gördüğümüz Tür-
kiyeli göçmenlerin bıraktıkları bir ızlenimdi, Şöyle dedı özetle Sa-
dun Aren:
"... Öyle anlaşılıyor ki arkadaşlar, göçmen arkadaşlar, gerek
Danimarka'da, gerek başka yerlerde, Almanya'da, ingiltere'de,
Fransa'da filan göçmen arkadaşlarımızın pek büyük bir çoğun-
luğu Türkiye'ye dönmeyecektir. Tatil olarak fiian döner, o başka;
fakat yerleşmek üzere dönmeyecektir. Oysa 1960ların başların-
dan bu tarafa göç akını başladığı zaman, herkes sanıyordu ki
gidenler beş yıl sonra geri gelecekler, öyle olmadı. Onun için
Danimarka'daki göçmen arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğu
-bir kısmı tabıi dönebilir, ben kalacak olanlar için söylüyorum
özellikle- gerçeği bir kez kabul etmelıdirler: "Biz dönmeyeceğiz"
gerçeğini kabul etmelı. Ondan sonra, eee dönmeyecekse nasıl
yaşayacak? Demin başkan arkadaşımız iki vatandan söz ettı:
'Türkıye, bir de bu vatan' dedı. Bu doğru bir belırteme. Burası
da vatandır, kalacaklar için. Hatta gıderek birincı vatan olacak-
tır. Pekı nasıl yaşanacak burada? Madem ki buradayaşanacak,
öyleyse nasıl yaşanacağını tespit etmek lazım. Burada Türkıye^
deki gibi yaşanmaz. Bunu kafamıza koymamız lazım. Türkiye^
de doğaniar, Türkiye'deki gibi yasarlar. 'Buraya gelindi, burada
Türkıye gibi yaşanır!' Bu oltnaz! Böyle yaşarsak, ikinci sınıf, be-
şincı sınıf vatandaş oluruz. Çünkü Türkiye'nin usulleri başka, bu-
rası başka Elbette ki Türk olmak, Kürt olmak -Türkiyelı olmak
diyelim- bizim kimlığimizle ilgilıdir. O kimliği koruyalım, o ayrı bir
konu. Onun için zaman zaman toplanılır... İşte burada oyun da
oynandı, türkü de söytendi. Bu yapılacaktır Bu, insanın kimli-
ğiyle ilgili. Örneğin ben Müslümanım. Müslümanlığımdan da
dönmem yani. Ölürüm de dönmem! Ama namaz kılmam, oruç
tutmam filan. Kişiliğimle ilgili olduğu için. Yanı Hıristiyan ol de-
seler olmam! Gebertır, gebertır! O başka bir şey. Demek ki in-
san 'Ben Türküm' o başka. Güzel! Ama artık Türkiye'de
yaşamıyorsun. Benim namaz kılmamam, oruç tutmamam, Müs-
lümanlığın birçok şeylerini yerine getirmemem, ama buna kar-
şın kendimi Müslüman saymam gibi, Türk sayarım kendimı.
Türkiye'de yaşamıyorum, Türkiye'deki usule uymuyorum, ama
Türküm, bu benim kimliğimdır. kışıliğımdir. Nasıl ki Amerika'da
bilmem kaç yüzyıldır oturan adam işte 'Ben irlandalıyım' diyor.
Ne İrlandalılığı kalmış ne bir şeysı kâlmış, ama 'İrlandalıyım' di-
yor. Onun gibi burada da yüz yıl, iki yüz yıl sonra, çocuklarınız,
torunlarınız, torunlarınızın torunlan hâlâ 'ben Türküm!' diyebil-
meli bence. Ama Danımarkalı olmalı. Burada gibi yasamalı. Ken-
dimize, yani burada yaşayan arkadaşlar adına söylüyorum,
burada yaşayan Türkler, bir yaşam felsefesıni saptayıp ona sa-
rılmalı. 'Ben burada oturacağım, kendimi adam yerine koydura-
cağım! Buradaki ınsanlara denk olacağım! Danimarkalılara vs.
ve ona göre kendimi yetiştıreceğim, çocuklarımı yetiştireceğim.
Eşimle de bu işi böyle yürüteceğiz!' diye karar vermesi gerek.
Bu, yaşam stratejısıni, felsefesıni, çızgısini açık seçik kabul et-
mek gerek. Ve ona göre yaşamak gerek. Bir kere kesinlikle dili-
ni öğrenmesı gerekir ülkenin. Örneğin buraya geldik. 'Türkiye'de
SHP ne yapıyor? Bilmem; yeni kurulacak parti ne olacak? Türk
solunun sonucu ne olacak? Kadın meselesi ne olacak falan fi-
lan Türkiye'de?
1
Ve onunla ilgili, burada hangi parti iktidarda,
ben kımi tutayım? Hangısınden yana olayım filan dıye düşün-
mek gerek. Aynı sıcaklıkla, hatta çok daha fazla sıcaklıkla, Da-
nimarka'nın meselelerı nedir, sıkmtıları nedir, bunları bilmeniz
ve yaşamanızgerekı.. Buradaki takımları tutmanız gerekir filan,
orada da Galatasaray'ı tutun, Fener'i tutun, Beşiktaş'ı özellikle
tutun! (gülüşmeler) Ama burada da tutun eğer (utboldan hoşla-
njyorsanız, Türkiye'deyken nasıl tutuyorsanız. Yani bu memle-
keti de yaşayın, gazetesini okuyun, televizyonunu ızleyin,
sorunlannı dıkkate alın.
Şimdi benim bu söylediklerimi siz çok daha derin olarak anlı-
yorsunuz. Çünkü birçok sorunun içindesiniz. Ama Batılı gibi ol-
mazsanız, ikinci sınıf işlemı görürsünüz! Hiçbir zaman
kurtulamazsınız İşte ne diyorlar, ırk ayrımcılığı', 'ırkçılık' filan.
Tabii o kötü bir şey. Bunu yapan adamların da kabahatleri var,
fakat kendimizde de biraz kabahat var mı arayalım. Diyelim ki
biz horlanacak bir toplum olarak kalırsak giyinışımizde, anlayı-
şımızda, davranışımızda, Dammarkalılarm Bunlar ne biçim in-
sanlar?' diyecekleri bir toplum olarak yaşarsak, elbette ırkçılık
dayaparlar. 'Bu herifleri defedelim' de derler, kötü işlem de ya-
parlar. mahallesini ayırır, bilmem ne yapar, her şeyi yapar. O ya-
nına da dikkat etmek gerek. Eşit olmanın eşit işlem görmenin
tek yolu vardır arkadaşlar, o da eşit olmaktır. Eşit olursan, eşit
işlem görürsün. Eşit olmazsan, olmaz. Sen okur yazar değilsin,
hurafeler içinde düşünürsün, ondan sonra 'Beni de eşit saysın.'
Ne der? 'Hadi canım sen de!' der. Lafı uzatmak istemiyorum.
Siz bu konulan benden iyi biliyorsunuz, çünkü yaşıyorsunuz. Acı-
sını da seziyorsunuz. Fakat ben belki size düşüncelerinize açıkltk
getirmek ıçm sadece söylüyorum bunları; yane tereddütü olan
bilmem ne filan vardır, belki 'ayıp' diye düşünen vardır, onun için
söylüyorum. Kendi kendinize baskılar yapmayın, nasıl olsa git-
meyeceksıniz Türkiye'ye! Hem Türkiye'ye gitme hem burada sı-
kıntı çek. o anlamsız bir şey! Bari burada sıkıntı çekmeyin! O
zaman Türkiye'ye gereğınde daha yararlı olursunuz, daha yar-
dımcı olursunuz belki de. Son olarak şunu söylemek istiyorum:
Tabii bu şeylere uymak, buranın usullerine uymak zor geliyor.
Ama dışınizı sıkacaksınız, zorunu kabul edeceksiniz. Şimdi bu
yaşlı kuşak için şunu söylemek istiyorum: Uyabildiğiniz kadar,
siz de buraya uyun. Şayet uyamıyorsanız, zor geliyorsa size, ço-
cuklannızın, komşularınızın, çevrenizın uymasına engel olma-
yın. Ve teşvik edin, 'Bak, ben bunu yapamam, ama sen yap!'
de kızına, oğluna. 'Ben yapamam, geçmiş Ben alışmışım, ama
sen yap! Sen uy. Bu toplumun insanı olmaya çalış' demesi ge-
rek insanın. Yaşlılardan özellikle bunu istiyorum. Kimi yaşlı var-
dır, gençlerden daha lâdır, bazı gençler vardır. yaşlıdan beterdir;
tutucudur filan. Şimdi arkadaşlar, bu işlerin düğüm noktası ka-
dın sorunudur."
T.C BİLECtK SULH CEZA
MAHKEMESİ
KARAR
Esas No
C.Sav No
Karar No
Hâkim
İCâtip
Davacı
Sanık
Suç
Suç Tarihi
1989/367
341-126
1989/425
HÜSEYİN ÖZLÜK 24609
NEŞE GÜR 152
K.H.
NİYAZİ ŞEKER. Ahmet ve Kudret oğ. 1951
d.lu Bilecik Istıklal Mah. Nüf. Kay. halen
Ertuğrul Gazi Mah. Abaslık Yolu üzerinde
çiftlikte kalır. E\li 3 çocuklu, okuryazar,
sabıkasız, tslam.
TAKLtT VE TAĞŞtŞ EDİLMİŞ G1DA
MADDESt ÎMAL ETMEK
22.11.1989
KARAR ÖZETİ
Yukanda açık kimliği yazılı sanığın sabit olan eVlemıne uygun dü-
şen TCK'nun 398, 3506, 647/4, 72. maddesi gereğince 470.000;- TL.
Ağır para cezası.
TCK'nın 402. maddesi gereğince sanığa venlen 3 ay hapis cezası
müddetine musavi olarak failin cürme vasıta kıldiğı meslek ve sana-
tın ve ticaretinin tatiline ve 7 gün işyerinin kapatılmasına, kesinleşen
karann (karar özetinin) buyük harflerle yazılmak suretiyle işyerinin
göze çarpan bir yerine YAPIŞTIRILMASINA,
Karar özeti C. Başsavcılığma gönderilen masrafları bilahare sanık-
tan alınmak uzerc tirajı 100 binin üzerinde bulunan Ankara, İstan-
bul ve İzmir'de yayımlanan bir gazetede ve aynca Bilecikte yayunlanan
mahalli gazetede ilan edilmesine.
Aynca Bilecik Sulh Ceza Mahkemesi'nden verilen 11.10.1988 tarih
1988'258 esas, 988/630 Varar sayılı mahkûmiyet kararı tecil edildiği
sanık süresi içerisinde tekrar suç ışlediği anlaşıldığından TCK'nun
95/2. maddesi gereğince sanığın bu cezasımn da çektirilmesme ka-
rar verildi. 28.12.1989
Basın: 18013
@ Kitap dostları için en sağlam güvence.
UÇÜNCÜ ŞAHISLARA DUYURU
Firmalarımızda çahşmakta iken ilişkilerı kesilen
ÇETİN GECEYATMÂZ, EROL BULDU ve HASAN
BALCI'mn üçüncü şahıslarla yapacakları
işlemlerden mesul olmadığımızı duyururuz.
TÜRSA A.Ş. ve MER-BOY A.Ş.