02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MART 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5 1990 çocuk şarkılan yarışması • İSTANBUL (AA) — UNESCO tarafından butun dunyada 1991 yılının "Yunus Emre Sevgi Yıh" ilan edilmesi dolayısıyla, Özel Yunus Emre Lisesi'nce "Altın Tomurcuk Çocuk Şarkılan Yarışması" düzenlendi. Yunus Emre Se\r gi Yılı kapsamında bir dizi kultur ve sanat etkinlikleri dıizenlendiğini belirten okul yeikilileri, ilk aşamada gençlik ve spordan sorumlu Devlet Bakanlığı'nın himayesinde, ilkokullara yönelik çocuk şarkılan yarışması düzenlediklerini bildirdiler. Bugüne kadar 72 ilkokulun yarışmaya katılrnak uzere başvuruda bulunduğunu belirten yetkililer, yarışmalann okul korolannın şarkı seslendirmeleri şeklinde olacağını ve elemelerin 5-6 nisan tarihlerinde yapılacağını soylediler. Elemeler sonucu finale kalan 20 okul, 16 mayısta Atatürk Kültür Merkezi'nde yarışacak. Yarışmada birinci gelen okul, Altın Tomurcuk Odulü ve 3 milyon lira kazanacak. tkinciliği alan okul, 2 milyon lira ve Gumuş Tomurcuk, üçüncü olan okul da 1 milyon lira ve Bronz Tomurcuk kazanacaklar. Amerikan güldürü ödtilleri • LOS ANGELES (AA) — 4. Amerikan guldürü ödülleri, önceki gece Los Angeles'ta sahiplerini buldu. 18 kategoride dağitılan Amerikan güldürü odüllerinde, bir kadm - erkek ilişkisini konu alan "When Harry Met SaJly" fılmi en komik film ödülüne layık görüldü. Meg Ryan ve Billy Crystal, "When Harry Met Sally" filmindeki oyunlanyla, "en iyi kadın" ve "en iyi erkek" oyuncu odülünü aldılar. Julie Kavner, "New York Stories" adlı film ve "The Tracey Ullman Show" adlı TV dizisindeki rolleri ile en iyi yardımcı kadın odüllerine layık görüldü. Tracey Üllman, "bir dizideki en iyi kadın oyuncu", John Goodman ise "bir dizideki en iyi erkek oyuncu" kategorilerinde ödül aldılar. OzgenciTin resim sergisi • Kültür Servisi — Mete Özgencil'in resimleri 7 nisan tarihine dek İstanbul Buyukşehir Belediyesi Atatürk. Kitaplığı'nda sergileniyor. Mete özgencil 1985'te Bodrum'da, 1987'de İzmir Buyukşehir Belediyesi'nde, 1988'de ise Turgut Pura Vakfı ve Ankara'da sergiler açtı. Geçen yıl Hamburg Galerie Tolerance'da kişisel bir sergi gerçekleştiren sanatçı, bu yıl 19 mayısta Polonya Krakov'da yapılacak olan Inter-Art karma sergisine de davet edildi. Özgencil, Avrupa ressamlanndan oluşan Inter'Art grubu ile yurtdışı sergilerini sürdürüyor. Sibel Okan ZebraVla • Kültür Servisi — De\let Güzel Sanat lar Akademisi Resim Bolümu Prof. Neset Gunal, Prof. Neşe Erdok ve Prof. Devrim Erbil atölyelerinde çalışan ve 1986 yılında mezun olan Sibel Şems Okan'ın resimleri 22 mart-24 nisan tarihleri arasında Zebra Sanat Galerisi'nde yer alacak. Şanatçı yapıtlannın konulannı bireysel yalnızlıkjar ve nesnel yaşafliların deformasyonlarındajı ahyof.'tWp*tlarındar figürieri cinsel bir giz içinde veren Sibel Okan, ilk kez kişisel sergi açıyor. Resim çalışmalarını eşi lrfan Okan'la birlikte sürdüren sanatçı, ekspresyonist ve figüratif bir tavırla resmi ele alıyor. MUZIK FİLİZAIJ istanbul Devlet Opera ve Balesi Çaykovski'nin operasını sergiliyor 'Maça Kızı'nınjaamusuMaça Kızı / Müzik: Çaykovski / Orkestra şefi: Elşad Bagirov / Sahneye koyan: Aydın Gün / Dekor: Selçuk Tollu / Kostüm: Şanda Zıpçı / Koro şefi: Gökçen Koray / Koregrafi: Geyvan McMillen / Oynayanlar: Erol Uras, Serdar Abacı, Mesut Iktu, Sedat Öztoprak, Mete Uğur, Timur Doğanay, Belkıs Aran, Zuhal Dinçer. Geçenlerde Devlet Operasf nda sahnelenen Çaykovski'nin üniü "Maça Kızı" operasını seyretme- ye gictim. Eserin librettosunu Puş- kin'in aynı addaki öyküsunder, esinlenerek yazan, bestecinin kar- deşi Modesl ÇaykovskL Maça K zı, bir kumarbazın öyküsü, dah doğrusu kumar tutkusu ile aşk tutkusunun birbirine galip gelme mücadelesinin öyküsü. Cerat Memdub Altar, dört ciltlik Ope- ra Tarihi eserinin ikinci cildinin 706'ncı sayfasında ünlü müzikli sahne sanatları eleştirmeni Oskar Bie'den şöyle bir alıntı yapıyor: "Puşkin'e göre kumarbazlar âşık olamaz. Araa bu göruş libreltis- tin işine gelmemektedir. Puşkin şöyle demekledir Hennan hem kumar oynar, hem de sevmesini bilir. LibretÜst de şöyle der: Her- maa kuman sevdigi için oynar ve işten gelmeyen bir aşkı sonradan gerçek aşka dönüştürur." Çay- kovski, Maça Kızı Operasf nda iş- te bu dramatik oyküyti tum geri- limleri ile işlemiştir. BİR AVUÇ İNSANDAN BİRİ "Maça Kızı'nın namusunu kurtaran, eski bir operacı Belkıs Aran'dı. Aran,'opera' işini bilen bir avuç insandan biri oldugunu anımsath bize. (Fotoğraf: Yaşar Saraçoğlu) Yerime oturduğumda Puşkin'in öyküsünün ve Çaykovski'nin mü- ziğinin gucü ve güzelliğinin beni kendimden geçirecegi beklentile- ri içindeydim ilk başlarda. Birin- ci perdenin birinci tablosu bitti- ğinde arkamda oturan iki hanım- dan biri şu sözlerle hislerime ter- cüman oldu: "Sesler olmasa, mü- zik çok çok güzel~." Müzik ger- çekten çok guzeldi. Erşad Baginov yönetimindeki Opera Orkestrası, Çaykovski'nin bu eşsiz müziğıni çok güzel yorumluyordu. Ancak "opera" sadece orkestra ve muzik demek değil. "Opera" sahne ve görüntü sanatlannın en karmaşı- ğı, en zoru, en acımasızı belki de... Bundan birkaç yıl önce Lening- rad'daki eski Maryinski, şimdiki adıyla Kirov Tiyatrosu'nda Mu- sorgski'nin Boris Godunov Ope- rası'nın orijinal versivonunu sey- retmiştim. Tek kelime Rusça bil- mememe karşın koskoca dört per- delik operayı yerimden hiç kımıl- damadan, fılm seyreder gibi izle- mişim meğerse. Bittiğinde bir sü- re taş gibi donup kaldığımı anım- sıyorum. Maryinski Tiyatrosu İDSO'yla 'uçarcasma' bir konserPeriyodik oiarak abonelerini şa- şırtmaya bayılan İDSO, geçen haf- ta sonu konserlerinde güzel bir sürpriz yaparak son aylann en iyi icralanndan birini gerçekleştirdi. Bunu neye borçluyuz bilemiyo- rum, ama galiba tahmin edebili- yorum. Program notlannın baskı- sı da degişmiş, daha bir özenilmiş. Haydi hayırlısı. Bu konserlerde orkestrayı Ale- xander Schwinck yönetiyordu. So- list Amerikalı piyanist Tedd Josei- son, Juilliard geleneğinin tipik bir temsilcisi oldugunu belli etmek is- tercesine Sergey Rahmaninorun 3 numaralı Re Minor Piyano Kon- çertosu'nu genel oiarak "azami surat" işaretlerinin tümünü ihlal ederek yorumladı. Orkestramız, cansiperane çabalarıyla piyanisti izlemenin de ötesinde onunla bir- likte olmayı başararak bu yılın en iyi eşlik odülünü hak etti. Tedd Joselson'un piyano hoca- lan kimdir bilmiyorum. Ancak Juilliard Müzik Okulu piyano ekolünun belirtilerinin tümünu ta- şıyan piyanistin ajiütesine, hızına, berrak tuşesine hayran olmamak elde değil. Juilliard'da uzun yıllar çok sayıda sıra dışı piyanist yetiş- tiren Madam Rosina Levine, Sas- ha Gorodninsk), Invin Freund- lich, Adele Marcus gibi hocalar Rus, Polonya ve Alman piyano ekollerinin bir karışımını Ameri- kalı öğrencileri üzerinde denemiş- ler ve genel oiarak başarılı sonuç- lar almışlardı. Ne var ki Rus eko- lünde piyanoda renk, tuşe ve se- sin votömüne çok önem verilir- ken, Amerika'daki hocaların vo- lümü, hıza feda ettikleri söylene- bilir. Tedd Joselson, konçertonun bi- dünyayı değiştirebilir mi? CEn azından Türkiye*de birçoyleri deği««irdiği kesinJ • Artık bir film haftalarca afişte kalabiliyor. • Salonlar yenileniyor, çağdaşlaşıyor. "Dünya sinemasının en yeni örnekleni aynı anda ülkemizde de gösterime giriyor. • "Yönetmen sineması" kavramı yaygınlaşıyon. • Sinema üzerine yayınlar çoğalıyon. • İstanbul'dan sonra Ankara ve İzmir'de de uluslararası fılm festivalleri yapılıyor. Sinema artık yeniden bizlerle birlikte... y • * ı n d 31 MART'15 NiSAN 1990 Türkiye'nin kteteeal sanat: olay rinci bolümünün tekrar tekrar gündeme gelen o sade, ama doku- naklı "unison" çahnan tenıasını her seferinde değişik tuşe,renkve nüans ayrımıyla yorumlayarak dikkati çekiyordu her şeyden ön- ce. Son bölurnün özellıği piyano- daki yoğun akorların steplerde dörtnala koşan atlıları ânımsatan keskin ritmlerle bezenmiş olma- sı>dı. Joselson, bu bölümde diz- ginlerinden kurtulmuşçasına uçtu gitti zaman zaman. Şef Alexander Schwinck, büyük bir ustalıkla pi- yanistin tüm hızlanma ve yavaşla- malarını izledi ve orkestrayı da pe- şinden surüklemeyi bildi. Konserin ikinci yansında IDSO, Sovyetler'in büyük senfonisti Şos- takoviçMn ünlü 5. Senfonisi'ni ses- lendirdi. Şostakoviç'in 5. Senfoni- si'nin ilk çalınışında kazandığı ba- şarı bestecisi için sürpriz olmuş- tu. I932'de bestelediği "Mzenskli Lady Macbeth" operasımn Stalin tarafından beğenjlmemesi sonucu hem parti hem de dolayısıyla res- mi muzik çevreleri tarafından şid- detle eleştirilip gözden düşen bes- teci, 5. Senfonisi'nin herhangi bir biçimde yankı uyandıracağını san- mıyordu. Eser 21 Kasım I937'de Leningrad'da seslendirildi ilk kez ve yer yerinden oynadı. Şostakoviç'in Op. 47, Re Majör 5. Senfonisi neden bestecinin en sevilen eseri olmaya devam ediyor acaba? Sorunun yanıtı şu olsa ge- rek: Şostakoviç senfonisinin birin- ci bölümünde, dramatik zıtlıklar- dan yararlanarak baslann. çello- lann ritmik nabzı üzerine oturtu- lan, yaylı ve üfleme çalgıların epik, savaşçı ruhları çagTiştıran pasajları yer alıyor. Yanı kısaca kahramanhk duygularım galeya- na getiriyor insanlann, besteci bu bölümde İkinci bölüm ise yine Şostakoviç'e özgü "sarcastic", ya- ni alaycı öğeler içeren, zaman za- man Stravinski'nin Petruşka'sını ya da Pulcinella'yı akla getiren "yeni-klasik" biçimde, saydam, duru, an bir bölüm. Besteci bu- rada sade yazımdaki ustalığını ser- giliyor bir bakıma. Üçüncü, Lar- go bölümdeyse besteci, tûm duy- gusalhğı ile kalbini, ruhunu çırıl- çıplak gözler önüne seriyor cö- mertçe. Üçüncü bölüm, tam anlamıyla erkeksi, militer dördün- cü bölüme bağlanıyor. Trampet, davullar, simballer, üçgen, bakır üflemelerin fanfaılan ile yine kah- ramanhk duygularım tahrik eden, zafer törenlerini çağnştıran son bölüm senfoninin başından sonu- na izJediğı yolculuğu tamamlayan bir daire çiziyor. Şostakoviç, dört bölümlü sen- fonisinde dört değişik duygusal durumu, dört değişik yaşam tav- rını, dört değişik karakteri bütün ustalığı ile resimliyor. Senfoninin başarısının sırrı bu resmin çok inandırıcı olmasında. MİNYELİ ABDULLAH YONETMEN YÜCEL ÇAKMAKU OYNAYANUR PERİHAN SAVAŞ 8ERHAN Şf S İ N E M A L A R D A İSTANBUL FINDIKZADE NILGUL SiNEMASI ITel: 586 12 96) ANKARA MALTEPE GOLBASI SİNEMASI IZMIT EMEK S!*4EMASI ESKISEHIR YENİ GAZIANTEP BUYUK SİNEMA ADANA LALE SINEMAS iSPARTA BELEDIYE ŞINEMASı K MARAS RENK SINEMAS KONYA KENT SİNEMASI AOAPAZARI YILDIZ SİNEMASI (26 Marl tan ıtıbarenı Asgari solfej bilgisine sahip. klavyelı bir enstrümanı kullanabilen ve öğretmekten zevk duyan müzisyenlcr! Bızı araym. Pazartesi hariç, mesai saatlerindc 132 78 05'ten Sedcf Hanun dünyanın en modern tiyatrosu de- ğil, ama kâfi miktarda hayal gü- cü, yeteri kadar araştırma, birer tuıam azim, bilgi, yetenek ve bol çalışma sonucu Boris Godunov'u izlemeye gelenleri sahnede canlan- dıran bu olaylar dizisi ve birbirin- den guzel tınlayan sesler ipnotize edebiliyordu her ne hikmetse. Işık oyunları, renk ve derinlik veren dekorlarla Godunov'un yaşadığı dönemin Kremlin Meydanı'nda, o dönemin Rusya'sında sanıyorsu- nuz kendinizi. Koronun kullanı- mı, kimi zaman "ikona'Marı, kimi zaman naif halk tablolarını anını- satıyordu. Yani demek istiyorum ki opera sadece kulağa değil, göze de hitap eden bir sanat olduğuna gore aca- ba biz neler yapmalıyız da seyir- cimizi aynen yerine mıhlayıp, hip- notize edebilelim. Söz gelişi, bah- >.eye açılan bir odanın kapılarımn ıkı yana da gidip gelen yaylı ka- pılar olması bile beni rahatsız et- meye yetti birinci perdenin ikinci tablosunda. Hangi kendini bilen 18. veya 19. yüzyıl mimarı, yaylı kapı ile bahçeye çıkarır ev ahalii- sinı soranın size? Pencere ve kapı camlannın plastik oldugunu, se- yircinin farketmesi de yenir yutu- lur gibi değil, bunun bir çözümü olmalı değil mi? Birinci perde, bi- rinci tablo dekoru galiba en başa- nlı dekoruydu eserin. Sejirciyi hiç yabana atmayalım, herkes her şe- yin farkında icabında. Kiminin gözleri benden de keskin, biri Kontes'in gençlik tablosuna takıl- mış örneğin, "tamamen yanltş stil- de bir tablo" diyor. Gelelim seslere: Maça Kızı Ope- rası'nda birkaç aryanın dışında, hiçbir "ensemble"ın, birlikte söy- lenmesi gereken hiçbir bölümün entonasyonu düzgün değildi yazık ki. Ayrıca hiç kimsenin sesi or- kestrayı aşıp salona doğru dürüst projekte olmuyordu. Kont Tomsky'nin "Üç Kart" aryasında, Prens Yeletzki'nin Lisa'ya söyledi- ği 2. perde, 1. tablo aryasında, Herman'ı canlandıran konuk te- norun çoğu perde ve tablolardaki arya ve sahneleri için, "evet, doğ- ru entonasyon, seyirciye ulaşan ses ve anlaşıiır diksiyon"un varlıgı ka- bul edilebilirdi. Ancak hava kir- liliğinden midir nedir, herkesin se- si birkısık bir kısık anlaşıl"- gibi değil. Eh, kısık sesle de opera söy- lenmiyor malumu âliniz... Maça Kızı'nın namusunu kur- taran ytne de eski bir operacıydı. Kontes rolünde Beikıs Aran, özel- likle yatak odasındaki son sahne- sinde, gerek ayyrıntılarıyla dikkat çeken oyunu, gerek sesini akıllıca kullanması ve seyirciye taşımasıyla "opera" işini hâlâ bilen bir avuç insandan biri oldugunu anımsat- tı bize. Aydın Gün bir konuşmasında vaktiyle Carl Ebert ile Madama Buttarfly Operası'nı tam bir yıl boyunca çahştıklarını, sonunda bütün operayı herkesin ezbere bil- diğini, yine Ebert'in. Goethe*nin Faust'unu sahneye koyarken de 30 gün boyunca oyunculara Goethe- yi ve Faust'u anlattığını anımsı- yordu. Galiba ancak bu tür çalış- ma ve en iyi elemanlarla yine es- kisi gibi güzel, doğru, ilgi çekici operalar izleyebileceğız kanısında- yım. Capucine iııtılıar etti • LOZAN (AA) — Peter Sellers ile "Pembe Panter" filminde rol alan Fransız sinema oyuncusu Capucine intihar etti. Polis yetkililerinin verdiği bilgiye göre îsviçre'de yaşayan Capucine, geçen-cumartesi günu apartmanın 8. katından kendini atarak öldü. Yetkililer, yapılan sonışturma sonucu sanatçının intihar ettiğinden kuşku duyulmadığını soylediler. Asıl adı Germaine Lefevre olan Fransız sanatçı Capucine, ABD'de film çalışmaları yapmış ve 1961 yılında da İsviçre'nin Lozan kentine yerleşmişti. Capucine, 67 yaşındaydı. BuGÜN • Kitap nereye? Erdal Öz, Demirtaş Ceyhun, Mehmet İlkorur, Bekir Yıldız'ın katılacaklan, Atilla Birkiye'nin yöneteceği "Kitap Nereye?" başlıklı panel saat 15.00'te Taksim Atatürk Kitaplığı'nda. • Üniversitede sinema İstanbul Ünıversiteleri Sinema Kulüpleri 1. Film Şenliği kapsamında saat 15.00'te İ.Ü. Basın Yayın Yüksek Okulu Amfi 1 'de Engin Ayça ile Osman Şahin'in yer alacakları sinema konulu söyleşi izlenebilir. • Donelian üçlüsü Caz piyanisti Armen Oonelian basçı Domın.que Lamel ve davulcu Philip Soirat eşlığinde saat 20.30'da Boğaziçi Üniversitesi Büyük Toplantı Salonu'nda bir konser veriyor. BİLS^K'TA BUGÜN 21 Marl Çarşamba 19.00 KONFERANS: Son Dönem Osmanb Aydıolan Ortak ÖzelGkleri. Hüsrev HATEMİ. 19.30 İNSAN POTANSİYELI III: "Kozmik Göç CHarak SEVGİ" Nil GÜN. Yoga-Meditasyon Zerrin AKGÜN 18.30 10.00-01.00 arası CAFE- FOYER-BAR BİLSAK Herkese Açıktır. BtLSAK Sıraselviler, Soğancı Sok. No: 7 CİHANGİR 143 28 79-143 28 99 STUDIO PEINTURE SANAT GALERİSİ & RESİM ATÖLYESİ 2. ÇOCUKLAR ARASI RESİM YARIŞMASI 4-12 YAŞ Son teslim tarihi 7 Nisan 1990 Tesvıkne Kalıpcı Sokak 148/1 İstanbul. Tcl 132 23 19 TURKIYE YAZARLAR SENDIKASI ! Ustalarla Birlikte - 4 I | VEDATGÜNYOL(1912) | ! Sunan : I i CANDAN SABUNCU j I Panel: \ İ MEHMET BAŞARAN, İSA ÖZTÜRK i İ SAMİ KARAÖREN, AFŞAR TİMUÇİN \ \ HÜSEYİN BAŞARAN İ ! ORHAN DURU = ! DOĞANHIZLAN ! \ FERHAN ŞENSOY I j DENİZ TÜRKALİ j İ SELİM İLERİ j İ ARİF DAMAR i i Video Gösterisi: I i VEDAT GÜNYOL'UN I i YAŞAMINDAN KESİTLER j 126 . MART.1990,18.30, M.KARACA TİYATROSU | ; Davetiyeler: Cumhuriyet Kitap Kulübü, \ | Karaca Tiyatrosu, Akademi Kitabevi, Gençlik Kitabevi, \ \ Beyoğlu Sineması, TYS Merkezi 145 08 02 \ İSTANBUL KÜLTÜR AKTİF KASA HESABI BANKALAR HESABI Vadesiz 84.151.520 — Vadeli 1.624.814.274 — Döviz 90.687.677.— DEMİRBAŞLAR HESABI TAŞITLAR HESABI GAYRİ MENKUL PEŞİN ÖDENEN GİDERLER VERİLEN AVANSLAR DEPOZİTOLAR EMANET HESAP VE SANAT 1.301.820 — 1.799.653.471.— 124.785.485 — 9.701.300.— 100.000.000.— 18.497,418.— 1.473.915 — 19.640.— 119.597.— 2.055.552.646 — VAKFI 31.12.1989 VAKIF ÖZVARLIĞI BORCLAR HESABI VERĞİ TEVKİFATI S.S.K. PRIMİ KONUT FONU TASARRUF KESİNTİSİ EMANET HESAP BİRİKMİŞ AMORTISMANLAR PEŞİN TAHSİLAT 1986-1988 NET GELİRİ 1989 NET GELİRİ BİLANÇOSU PASİF 200.000.000 — 26.173.830.— 19.740.534 — 8.447.369 — 645.000.— 1.935.632 — 5.193.614.— 41.336.261.— 70.000.000.— 578.923.697.— 1.103.156.709.— 2.055.552.646 —
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle