02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MART 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYEDE BUGÜN meteoroloji Genel Mûdüriûğü'n den alınarı bigiye göre, bûtûn böf- gelerimız az bulutlu ve açık gççe- cek. Hava sıcaklığı artmaya de- vam edecek. Rû2gâr, kuzey ve do- ğu yönterden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Oenizlerimizde rüzgâr: Batı Karadeniz, Marmara ve Ege'de yıldız ve poyraz. öteki denizlerimizde gündoğusundan 3-5.6, yer yer 6 kuvvtinde, saatte 10-21. yer yer 27 deniz milı hızla esecek. Deniz mutedil daigab, dal- ga yüksekliği 0.5-1.5, yer yer 2 metre, görûş uzaklıı 10 km. do- lavında bulunacak Rüzgâr kuzey ve dojju yönlerden hafif, ara sıra orta kuv- vette esecek. Gtt küçûk datgalı, görûş uzaklıı 10 km. do- layında bulunacak. Adana Adapazan Adıyaman Afyon Antakya Anlatya Artvm <ykıı BaMesir BıKcık B>ng6l B.tlıs Bon. Bursa ÇanaUıale Çorum Oenıriı A 25° 8° Dıyartakır A 20° 4°E<i«me B 21° 5° Erancan B 12° S°Erzurum A 11° -f Esteşrt» A 18° 2°Gaziantep B 12° yöresun 8 26" 9°Gumûştıane B 6°-2°Ha*kari B 25° 9°lspa1a A 19° 3°İson()ul A 19° 4°İOTir B 10° 1° Karî B 7° V Kastamonu A 18° -3° Kayserı A 20° 3°Kı<1<iar<Hı A 20° 7°Konya B 14° 4 ° KûBhya A 22° 7°Maiatya A 19° 2°Mamsa A 22° 6°KMara B 4°-13°Meran A 3° B 17= B 21° 8 11° 8° O°Muş B 18° A 18° A 24° B 12° A 15° B 14° B 21° A 15° B 18° B 18° 5°0rtu 2° ffee •4° Samsun 5°Sttrt 5°Sınop 7°&vas 3° leturdağ 2° Trateon 3° Tunceü S°Uşak 1°Van " 1° ZonjuMak öuıullu ,-sıslı A açık 6 Dulutlu G-gûncşlı K-kariı S sslı ¥-ya4murtu DÜNYA'DA BUGÜN Kahıre* y Wasi»ng1ofi B 8° Züntı B 16 BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Arpa yapraklanna yerleşen bir mantann yol açtığı ekin hasta- bğı. 2/ Âşık ve bilye oyunlannda kullanı- lan, içi oyulup kurşun akıtılarak ağırlaştınl- mış boyalı kernik... Yolcu evi. 3/ Çarça- buk, bir anda. 4/ Harman yerindeki ta- hüın taş ve toprakla karışık kalıntısı... ln- ce kum ve çimentoy- la yapüan düzgûn dö- şerae sıvası. 5/ Bir yü- zü içbükey, öbur yüzü dışbükey olan mercek... Uzaklık anlatmakta kullanı- ian sözcük. 6/ Tümör... Patron kulla- nan işçi. 7/ Tann... Bir cetvel tüni... Bir spor kulübümüzün kısa yaalışı. 8/ Ro- matizma ağrısı... Kuzu sesi. 9/ Orhan Aksoy'un yönettiği ve Turkân Şoray1 ın başrolünü oynadığı aynı adlı filme de konu olan Necati Cumalı'nın bir öyküsü. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Anadolu evlerinin bazılannda oda kapılarının üstüne eşya koy- mak için yapılan ufak oyuk. 2/ tlkel bir silah... Ege bölgesine özgü zeybek türü bir halk oyunu. 3/ Bir yapının dış kapısıyla odaları arasındaki geçit... lşaret. 4/ Merkür gezegenine verilen bir başka ad... Bir nota. 5/ Kıskançlık. 6/ Resim ya da fotografta duruş... Bir çeşit yumurtalı süt tatlısı. 7/ Kâğıtlan bir arada tuımaya yara- yan madeni çengel... Hayvanlara vurulan damga. 8/ Hastayı sa- kinleştırmeye yarayan ilaç.9/ Nişastalı taneleri suda kaynatarak ya- pılan kıvamlı bulamaç... Bir iskâmbil oyunu. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Gazeteciler 21 MART 1930 Muhtelif meselelerden dolayı tstanbul Müddeiumumiliği tarafmdan Cumhuriyet, Akşam, Son Saat, Vakit, Milliyet Gazeteleri aleyhine açılan muhtelif davaların tevhiden rüyeti Bursa Ceza Mahkemesi'ne tevdi edilmişti. Bu davaların rüyetine yarm Bursa Ceza Mahkemesi'nde devam edilecektir. Bu davada hazır bulunacak gazete müdürü mesulleri bugün • Bursa'ya gideceklerdir. Gazetemiz mesul müdürü M.Agah Bey, bir müddetten beri rahatsız bulunduğundan mahkemeye tabip raporu göndermiştir. Hukukumuzun muhafazası için vekilimiz mahkemede hazır bulunacaktır. Ayrıca bugün Mecliste gazetecilere verilecek prim meselesi layihası müzakereye konuldu. Birinci maddede yevmi gazetelerden rotatifte basanlara ilk sene için 75 bin ve 65-95 ebadında düz makinede basanlara 25 bin, 57-82 ebadında düz makinede basanlara 2 bin lira, ikinci sene bu miktann üçte ikisi, üçüncü sene de üçte biri derecesinde prim verileceği yazılıydı. Kılıç zade Hakkı Bey, bu muavenetin muvafık olduğunu, ancak haftada bir çıkan gazetelerin de bundan istifade etmelerini söyledi. Şemsettin Bey gazetelerin buhran dolayisıyla içtimai ve ilmi hususa da ehemmiyet vermelerini, Yusuf Akçura Bey de gazetelerin gıdıklayıcı neşriyatta bulunmamalarını beyan ettiler. Maddc tadil için encüınene havale edildi. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet 146. V.C. açıldı 21 MART 1960 tstanbul'daki 146. V.C. ocağı da dün saat 11'de Pangaltı'da açılmış ve bu münasebetle yapılan törende konuşan D.P. milletvekillerinden Osman Kavrakoğlu, Bahadır Dülger, Haluk Nihat Pepeyi, M.F. Gürtunca, Aleksandr Hacopulos ve İstanbul Belediye Başkanı ve D.P. tl Başkanı Kemal Aygün C.H.Rye şiddetle hücum etmişlerdir. ADLER YAZl MAKİNASI Osraan Konkoglu Muhalefetten istifa eden dört yüz vatandaş tarafmdan kurulduğu belirtilen yeni V.C. ocağımn mütesebbis idare heyeti başkanı yaptığı konuşmada "V.C. ölülerin değil, bugünkü insafsız muhaliflerden nefret eden insanların kurduğu bir cephedir" demiştir. İstanbul D.P. Milletvekilli Aleksandr Hacopulos da "Bu memlekette demokrasiyi D.P. kurmuştur" dedikten sonra, bir misal vererek D.Ryi çınar ağacına, Türk milletini de bu çınar ağacını sulayan, besleyen kaynağa benzetmiş ve "Millet bu suladığı çınar ağacının gölgesinde huzur içinde yaşamaktadır" demiştir. Daha sonra konuşan Bahadır Dülger ise, Türk basırundan uzun uzun şikâyet ederek. "Memlekette C.H.Pyi tutan bir basın var. Olmamış şeyleri yazan bir basın var. Fısıltı gazetesi var" demiştir. Bahadır Dülgerden sonra kürsüye gelen Rize D.P. milletvekili Osman Kavrakoğlu da Vicdan Hürriyeti konusuna teınas etmiş ve "Vicdan hürriyeti diyorlar. Halbuki vicdan hürriyeti ile milletin karnı doymuyor. Her şeyden evvel vatandaşın karnı doymalı. V'icdan hürriyeti de öbür hürriyetler de bundan sonra gelir" demiş sözü imar konusuna getirerek, bu konuda da imarsız demokrasi olamayacağını ifade etmiştir. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Fonlar didik didik 21 MART 1989 Cumhurbaşkanlığına bağlı Devlet Denetleme Kurulu'nun bütçe dışı fonlarla ilgili olarak 1988 y\hnda yaptığı denetlemelerin sonuçları belli oldu. Türkiye Diyanet Vakfı, Öğrenci Harçları Fonu, Geliştirme ve Destekleme Fonu ve thracatı Teşvik Fonu üzerinde yapılan incelemelerde denetmenler, "Amaç dışı harcamalar" ve "denetim eksiklikleri" buldu. Geçen hafta yayımladığımız, "Örtülü ödeneğe denetim" başlıklı haberimiz üzcrine bir açıklama yapan Devlet Bakanı Mehmet Yazar, "Denetimin normal olduğunu" ve "Tanıtma Fonu'nun faaliyetlerinin her yıl denetlendiğini" söylemişti. Cumhurbaşkanlığ) Basın Müşaviri Baransel, Cumhuriyet'e "Tanıtma Fonu'nun ilk kez bu yıl denetlendiğini" açıkladı. TARTIŞMA Belediye Şirketleri... Bugün belediye şirketlerine bakıldığında mevcutlannın içinde birkaç tanesi hariç hepsinin kuruluş amaçlarına ulaştırılmaması yönetim eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Belediyelerin son yıllarda artan bir biçimde inşaat, bakım, onarım, asfalt, gıda vb. gibi alan- lardaki hizmetlerini yerinegetirmek için kendi öncülüklerinde şirketler kurmaya başladıklan gözlenmektedir. Aslında bu olgu yeni değildir. tlk olarak 1950*1; yıllarda bazı belediyeler şirket- ler kurmuşlardı. Ancak bunların amaçlan sınır- lı idi. Temel olarak şirketler, belediyelerin hizmet veyamalüreten karşüığını kâreldeederek kamu- nun kullammına sunduğu aJanlarda kurulma- ya uygundur. Ulaşım, kentsel bilgi üretimi, oto- park yapımı, katı atık değerlendirme, hayvanat bahçeleri, asfalt yapımı, inşaat faaliyetleri, ba- kım - onarım hizmetleri bu alanların tipik ör- nekleridir. Şirketler aynı zamanda halkm refah düzeyini yükseltmeye veya piyasayı düzenleme- ye uygun araç olarak da kullanılabilmektedir. Süpermarket zinciri uygulamalan bunun en güncel örneğidir. Buna karşılık vakıflar ise faaliyetlerinden elde ettiği gelirleri toplumun refah düzeyini yükselt- mek için harcayan örgütsel araçlardır. Eğitim, sağlık, spor hizmetleri, kültürei hizmetler vakıf uyulamalannın tipik alanlarıdır. Bu iki örgüt modeli de çağdaş yöneticiliğin te- mel ilkeleri olan verimlilik, kârlüık, uzmanlaş- ma, kadrolaşma, kurumsallaşma, karar meka- nizmasının çabuk ve etkin işletilmesine olanak sağlamakta, hisse senedi, tahvil vb. finansal araçlarla da halkm belediye hizmetleri yöneti- mine fiilen katılımını sağlayabilmektedir. Biz bu yazıda daha çok beiediye şirketleri üze- rinde duracağız. Sosyal demokratlar (SD) açı- sından sorulacak soru ise bir yapılaşmanın SD yerel yönetim anlayışına uygun olup olmadığı- dır. Hemen belirtelim ki belediyelerin bu şekil- de yapılaşması doğrudur ve sosyal demokratlar da bunu daha ileri aşamalara getirmelidirler. Çünkü, gerek yasaların yerel yönetimleri mer- kezi otoritenin çok fazJa vesayeti altmda tutma- sı, gerek yerel yönetimlerle merkezi yönetim ara- sındaki politik görüş farklılıkları, gerekse yasa- ların günün koşullarına uygun olmamasından dolayı sosyal demokrat bctediyelerin görevlerini kendi dünya görüşleri doğrultusunda hayata ge- çirebilmeleri güçleşmekte, onların ellerini kol- larını bağlamakudır. Bunun yanı sıra,yülardır merkezi idareyapısı örnek ahnarak kurumlaştırılan belediye bürok- ratik yapısı artık hantallaşmış vegereksinimlere yarut veremez dunımagelmiştir. Çoğu işlerdebu yapı aşılamamaktadır. Şirketleşme ile hem be- lediyebürokrasisindendahabağımsız bir çalış- ma alanı yaratılmış olmakta ve hem de daha ka- liteli hizmet sağlanabilmektedir. Bugün basanlı olan belediye şirketleri vardır. lzmir'deTansaş, İstanbul'da, Ankara'da Halk Ekroek Fabrikalan, Adana'da tmar Limited bu- nun örnekleridir. Bugün için tartışılması gereken birkaç bele- diyenin imalat, inşaat, gıda satışı gibi konular- dabir araya gelip şirketler oluşturması ve halka daha çabuk, daha iyi hizmet sunmayanşıru baş- latmaJarıdır. Sözgelimi bugünden örgütlenme- sini yapıp belediye otobüsü fabrikasını kurma çalışmalanna ba^lanılmalıdır. Türkiye'de yilda 2000 belediye otobüsüne ihtiyaç olduğu düşü- nüldüğunde bu yatırımın rahatlıkla kendisini kurtaracağı da ortadadır. Belediyelerin şirketleşmesi bütün iyi yanları- nın yanı sıra bazı sakıncaları da bünyesinde ta- şımaktadır. Bu sakıncaların yaşanmaması için: 1-Öncelikle şirketler işletmeciliğedönükyo- rumlanmalı, işletmecilik hizmet anlaynşı sağlan- malıdır. tşletmeci gözüylebakılmadığındaşir- ketler istenilen amaca ulaşamaz. Bugün beledi- ye şirketlerine bakıldığındamevcutlarının için- de birkaç tanesi hariç hepsinin kuruluş amaçla- nna ulaştırılmaması yönetim eksikliğinden kay- naklanmaktadır. Belediye başkanları da şirket- lere politik değil de işietmeci anlayışı ile yaklaşırlarsa hem kendileri, hem şirketler daha başarıh olurlar. 2- Şirket yönetim kurullarmın oluşumu da ço- ğu zaman yanlış değerlendirilmektedir. Şirket yönetim kurullarına yalnızca bir ücret alma yeri gibi bakılmakta; yönetim kurulunun sorumlu- luklan unutulmaktadır. Aslında yönetim kuru- lu üyelerinin ayda en azbir veya iki defa bir araya gelipşirketi yönlendirecek kararlar almalarıge- rekmektedir. Sözgelimi tstanbul Belediyesi'nin elinde bu- lunan 23 şirketin yönetim kurulu üyeleri görev- lerini bu sorumluluk çerçevesi içerisinde yerine getirirlerse anılan şirketler daha basanlı olacak- tır. Bilinmelidir ki bu şirketler başansız olurlar- sa belediye de başarısız olacaktır. Belediyeler şirketlere kendi KtTleri gibi bak- malıdır. Çünkü belediye şirketleri iktıdarın en yakın adayı olan sosyal demokratların bir an- lamda "ilk staj yerieridir". Bu şirketlerde başa- rılı olunduğu takdirde sosyal demokratların Türkiye'nin en büyük işletmelerine sahip olan devlet yönetiminde de ehliyetleri olduğunu ile- ri sürmeleri kolaylaşacak ve hakh bir dayanağı olacaktır. AYDIN ŞtMŞEK İstanbul Biiyükşehir Belediyesi Spor Etkinlikleri İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü KADIKÖY BELEDİYESJ PANEL ETKİNLİKLERİ 21.03.1990 ÇARŞAMBA YEREL YÖNETİMLER VE SOSYAL DEMOKRAT POLİTİKALAR Korel GÖYMEN Ercan KARAKAŞ AlevÇOŞKUN AliDİNCER Yöneten; Cengiz ÖZYALÇIN YER: Caddebostan Kültür ve Sanat Merkezi SAAT: 20.00 &E.HBERÜSİNOE LONDRA., CKH7RD, CAMBRIDGS BOimNEMOUTH.&meHTON. HASTINGSİKETERVE GHtST& DE SEÇKİN OİL 0>CUU>Rm0H YA2- Ui /ADA 8UTÜM YILİN6İUZCE OĞHCNİItl 12TAKSİTTE ÖDEME KOIAYUÛU ) DEVAM f 1 < "Müzikteki yirmi yıhm, BTO -1990 BAGCAN GUNDE 1000 TL.'ve İNGİLİZCE ALMANCA ARAPÇA •ÛENaVEHCLANDIRlLMÇ KURSLAR • TİCARİ İNdİLİZa • TUR.IZM İNGİLİZCESİ •BANKACIUK İNÛİL1ZCESİ •51NAV KURSURI: Cambridge •Rrst Certif icatt, Proficıtncy, T0£nAREL5(Söl) İstanbul Gebze Edirne 140 73 87 152 61 61 19 724 27 646 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ TEKNİK BİLİMLER MESLEK YÜKSEK OKULU BİLGİSAYAR PROGRAMCILIĞI BAŞKANLIĞI İNGİLtZCE KURSLARI Bölumumüzce 1990 yılı eğitim programlan çerçevesinde "İNGİLİZCE" kursları düzenlenmiştir. Avcılar Bilgisayar Merkezi'nde ve Beyazıt Basın Yayın Yüksek Oku- lu bünyesinde tamamen yabancı öğretmenler tarafmdan verilecek olan İNGİLİZCE kursları konuşmaya yönelik olacakıır. Katılmak iste- yen kursiyerler için bir seviye sınavı yapılacaktır. Kurslar 10 Mart 1990 tarihinde başlayacak olup başvurulann 8 Mart 1990 tarihine kadar yapılması gerekmektedir. Kurs Saatleri: P.Tesi-Salı-Perşembe 18.00-20.00 C.tesi-Pazar 10.00-13.00 14.00-17.00 Bilgi için: Avcılar: 591 38 91 591 38 50/439 Beyazıt Basın Yayın: 512 52 57 / 104-105 Basın: 19123 ESEP BURSLARI AVRUPA BİLİMSEL DEĞİŞİM PROGRAMI Türkiye Bilimsel ve Teknik Arastırma Kurumu'nca, Av-upa Bilimsel Değişim Programı çerçevesinde 1990 yılında Ingiltere'de kullanılmak üzere en çok 3 ay süreli burslar veriiecektir. Burslar, temel fen ve mühendislik bilimleri (tıp bilimleri hariç) dal- larında kısa süreli bir araştırma yapmak isteyen adaylara yöneliktir. BAŞVURU KOŞL LLARI 1. T.C. vatandaşı ve alanında en az doktora derecesine sahip olmak. 2. Bir ünivcrsıte ya da kamu araştırma kurumunda çalışıyor ol- mak. 3. Ingiltere'de araşıırma yapacağı kuruluştan kesin kabul belgesi (Akseptans) almış olmak. 4. Yeterli düzeyde Ingilizce bilmek. 5. Son üç yıl içinde bu burstan yararlanmamış olmak. Adaylann, kurumumuzdan sağlayacaklan ESEP BURSLAR1 BAŞ- VURU FORMUNU doldurarak ekleriyle birlikte en geç 30 Mart 1990 tarihinde kurumumuzda bulunacak şekilde göndermeleri gerekmek- tedir. Geç başvurular isleme konulmayacak ve postadaki gecikmeler dik- kate alınmayacaktır. BAŞVURU ADRESİ: TÜBİTAK — BAYG İstant>ul Cad. No: 88 06060 Iskitler- ANKARA Tel: 341 92 51 / 32, 46 Where did I come from? Where am I going? Free information: Universelles Leben, Dept. 9/12, P.O. Box 56 43, D-87OO Wuerzburg, West-Germany tunsem İNGİÜZÜSANOKULLARI DANIŞMA MERKEZİ Cumrnıriyet Cafl 173/4-B Elmadağ 80230 İstanbul Hilton Oteli Karşısı Tel 148 39 77 -148 79 43 -148 28 49 Fax.: 132 97 29 Tlx 27498 tusm tr İNSAJN SICAĞI Erdal Atabek 4. bası 5000lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağahğlu-İstanbul Ödemeli gönderilmez. 15 YILLIK İNGİLİZCE DENEYİMİ VE TÜMÜ YABANCI ÖĞRETİM KADROSU İLE ALMANCA BNGLISH FAST Mecıdıyeköy: 175 43 98 - 175 43 99 Kadıköy: 338 91 00 - 345 14 40 Bakırköy: 542 56 27 - 542 56 28 TEKEL ADANA YAPRAK TÜTÜN İŞLETMELERİ MERKEZ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Adana Tekel Y.T. İşletmeleri Merkez Müdürlüğümüze bağlı İsla- hiye/GAZİANTEP ilçesindeki yaprak tütün depolarımız için mev- cut malzeme ile çelik karkas ranza katı montajı yaptırılacaktır. 1- Ihale 3 Nisan 1990 Salı günü saal 14.00'te Adana Tekel Y.T. lşl. Merkez Müdürlüğümüz thale Komisyonu'nca kapalı zarf usulü, eksiltme tarzı ile yapılacaktır. Ihaleye istekli çıkmadığı veya ihale gerçekleşmediği takdirde 10 Nisan 1990 günü saat 14.00'te yeniden aynı usulle tekrar yapılacaktır. 2- Bu işe ait şartnameler Merkez Müdüriüğümüz ihale komisyo- nundan temin edilebilir. 3- İhalenin muhammen bedeli KDV hariç 29.503.125 TL. üzerin- den geçici teminat bedeli 1.476.000 TL.'dir. 4- İstekliler ihaleden önce müdürlüğümüzden alacakları yer gör- me belgesi ve şartnamede yazılı diğer belgelerle birlikte ve şartlarda ihaleye katılabilirler. 5- Tekel 2886 sayılı kanun kapsamında olmayıp. ihaleyi yapıp yap- mamakıa, dilediğine yapmakta veya kısmen yapmakta serbesttir. 6- Müracaatlar sahsen yapılacaktır. tlanen duyurulur. Basın: 18835 POUTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Gözler Önünde... Yunanistan'da demokratik siyasal iktidarın yapılanabilmesi için seçtm üstüne seçim yapılıyor. Kömşumuz Yunanistan'da miltet- vekilleri seçimde şu kadar para harcadıkları, giderlerse bir da- ha gelmeyecekleri için seçimin üstüne yatmıyorlar Kimi ülkelerde bir de seçilen milletvekılleri bir daha gelmeyeceklerini bildikleri için seçimin üstüne yatıyorlar. Terör artsa. ülke kana bulansayer- lerinden kıpırdamayanlar var. Ben bu yere gelmek için şunca para harcadım, bunu çıkarmadıkça burdan ayrılmam' diyenler çoğunluktadır Siyasette seçim bir geçim aracı olmamalıdır. Se- çim demokraside bir araçtır, ama para işlerinde değil... Bizde demokrasıyeyönelışımızden bu yana seçimlerle bir kez iktidara geçenler bir daha gitmek istemiyorlar. Babalannın ta- pulu mülkü imiş gibi üstüne çörekleniyorlar. 1950 ve 1954'te De- mokrat Parti ezici bir çoğunlukla iktidara gelmese demokrasi kur- tuturdu. İktidardakiler de ezici çoğunluktan ötürü akıllarına eseni yapmazlardı Yargıç güvensizliğinden ötürü adaleti bozmuşlar, bir ili ılçe yaparak yönetimı rayından çıkarmışlar, Tahkikat encü- menleri kurarak yasama organını yüzgeri etmişler. Ne olmuş? 1960'lara gelindiğinde askeri darbe kendini göstermiştir. Eğer Demokratlar 1957 seçimlerinde iktidardan düşselerdi, as- keri darbe olmayacaktı. Seçime yitirilmiş gözüyle bakıyorlardı. Ama seçim sisteminın cilvesi olarak yeniden iktidar olmuşlardı. Oyların geneline bakılırsa demokratlar azınlıktaydı. Demokrasi diyeceksiniz. Öyle, ama daha demokrasiyi yeniden yeniye öğ- reniyorduk. Şunun şurasında, 1946'dan bu yana iki, üç genel seçim yapmış, yolunu yöntemini yeni kavnyorduk. Demokrasiye geçilmesi kararlaştığında, yolunu yordamını öğ- renmek için dışarıdan uzmanlar getiriliyordu. Gizli oy, açık sayı- mı iki seçim geçirdikten sonra öğrenmiştik. Sendikalar nasıl ku- rulacak, grev hakkı nedir, dışarıdan sorarak öğrendiğimiz şey- lerdi. O yıllarda koyu bir demokrat ortalara düşmüş, işçileri "Grev hakkı istemek vatana ıhanettir" diye korkutuyordu. Işçiler de grev- siz, toplusözleşmesiz demokrasiye razı oluyoriardı. Eğer bu de- mokrasi ise! İsmet Paşa'nın bağışladığı demokrasi uğruna yola düşenler hep birer ulusal kahraman oluyoriardı. Bir söylevciyi düşünün, meydanlarda 'zindandan geliyorum' diye söylevler veriyordu De- mokrasi ile devlet adamlığı nasıl bağdaşacaktı, buna önem ve- renler azdı. Karşılarına bir diktatör almışlar, ona saldırdıkça de- mokrat kesilmişlerdi. "Ah şu başbakan gitse!..." denirdi. Gitmesi özlenen giderdi, ama demokrasi bir türlü gelmezdi. O günden bugüne kaç tane başbakan geldi gitti. Ama demok- rasiyi bulabildik mi? Demokrasiyi bulamamıştık ki yıtirelim. Onun için arar dururduk. "Seçim var, meclis var, öyleyse demokrasi de var" diyenler or- talığı karıştırıyorlardı. Bir kez iktidara gelenlerin seçim dendi mi ödleri kopuyordu. Seçim bir karabasandı seçimi yitirecekler için.. 1957 yılında o dönemin başbakanı, "Tann bir daha bana o korkunç geceyi göstermesin" dememiş miydi? Korkunç gece dediği 1957 yıllarının seçim gecesiydi... Bugün de seçim dendi mi ödleri kopanlar gene var. Sarıldık- ları koltuklarından kopmayanları görüyoruz. Sokağa düştükle- rinde bir daha bu parayı bulamayanlar ortalardaydı. "Dönem bi- tene değin kimse bir şey yapamaz" diye arka çıkanlar görülüyor. Oysa gene görülüyor ki bu ışlerın uzatmaya gücü yok. Buradaki süreler de maçtaki uzatmalar kadardır, fazlasına hakemin gücü yetmez. Kural dışına biraz çıkacak olsa yuhalanır. Siyasette de yuhlar meydanlardan gelmiyor mu? Azınlıktaolanlar görmüyor- lar, ama çoğunlukta olanlann gözleri önünde geçiyor her şey... ÇAUŞANLAREN SORULARI/SORUNLARI YHMAZ ŞİPAL Memurlar ve Sicil Notları 31.12.1984 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlü- ğe giren, 243 sayılı Yasa Hükmünde Kararname ile Devlet Memur- ları Yasası'nın 37. maddesi .yeniden düzenlenmiş ve Devlet Memurları Yasası "hükümlerine göre öğrenim durumları, hiz'met sınıfları ve görev unvanları itibarıyla azami yükselebilecekleri de- recelerin dördüncü kademesinden aylık almaya hak kazanan ve son altı yıllık sicil notu orıalaması doksan ve daha yukarı olanlardan son sicil notu olumlu bulunanların kazamlmış hak aylıkları kad- ro şartı aranmaksızın bir üst dereceye yükseltilir." Konu, 91 seri nolu Devlet Memurları Genel Tebliği'nde "657 sayılı yasanın 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenen 37. maddesinde öngörülen uygulama, altı yıllık sicil notu ortalamasının doksan ve daha yukarı olmasını gerektirdiğinden ve sicil sistemi ilk defa anılan kanun hükmünde kararname ile not esasına bağlandığın- dan, bu uygulamaya ancak altı yıl sonra başlanabilecektir denile- rek yorumlanmış ve uyguİamanın ancak 1990 yılında gerçekleşebileceği vurgulanmıştır. Biz de Genel Tebliğ'deki açıklamaya dayanarak uyguİamanın 1990 yılında başlayabileceğini aktarmıştık. Oysa ki konu Danış- tay'ca olumlu bir yoruma kavuşmuştur. Danıştay Beşinci Dairenin 31.5.1989 tarih 1988/2892 esas ve 1989/1213'kararında: "Maliye ve Giimriik Bakanlıgı'nın 91 sayılı tebliginin 2 b mad- desinin son bendi ile "657 sayılı kanunun 243 sayılı Kanun Hük- münde Kararname ile düzenlenen 37. maddesinde öngöriilen uygulama. altı yıllık sicil notu ortalamasının doksan ve daha yu- kan olmasını gerektirdiğinden ve sicil sistemi ilk defa anılan ka- nun hükmünde kararname ile not esasına bağlandığından. bu uygulamaya ancak altı yıl sonra başlanabilecektir" açıklaması ya- pılmış, bu suretle tebligin anılan hükmü ile mevcut yasal durum arasındaki çelişki açıkça orta>-a çıkmışlır. Başka bir anlatımla si- cillerin not usulüne göre düzenleneceği esası 657 sayılı yasaıun 113. maddesinde yer aldığı halde ilk kez 243 sayılı KHK ile değişik 37. maddc ile getirilmiş gibi değerlendirilerek bu KHK'nin yüriirlüğe girdiği 31.12.198.4 tarihi uyguİamanın başlangıcı olarak kabul edil- miş, buna karşılık uygulamaya ilişkin yönetmelik, ancak iki yıllık bir siıre geçtikten sonra 18.10.1986 tarihinde yürüıiüğe konmuş- tur. (...) Bu yönetmelik kapsaraına giren memurlann 1985 yılına ait sicil raporlannda yeterlikle ilgili sorulan değerkndirilmesinde her pekiyi için 11, her iyi için 9, her orta için 8 ve her zayıf için de 5 not esas alınmak suretiyle tespit edilen toplam not 1985 yıh sicil notu sayılır biçimindeki hukmunun kıyas yolu ile diğer yıllar sicillerine de uygulanmasında hukuka ve yasa koyucunun amacı- na aykınlık bulunmadığı açıktır. Bu nedenle 243 sayılı KHK ile 37. maddede yapılan degişiklikten önce siciller not esasına göre doldurulmadığı için davacının son altı yıllık sicillerinin 37. mad- de anlammda değerlendirmeye tabi tutulamayacağı yolundaki ka- bulde hukuki isabet görülmemiştir." Kısaca Danıştay Beşinci Daire'nin bu kararı, altı yıllık sicil no- tunun 1984 yılından geriye dönük olarak da uygulanması gerekti- ği yönündedir. T.C. YENİPAZAR SULH GEZA MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Esas No: 1990/14 Karar No: 1990/47 Davacı: K.H. Sanık: tsmail Önal, Halil îbrahim ve Fatma'dan olma, 1952 D.lu, Denizli ili Saltak Mahallesi niifusuna kayıtlı olup, halen Yenipazar ilçesi Donduran köyünde oturur, evli, 3 çocuklu, okuryazar, mandı- racılık yapar T.C. Islam, sabıkalı. Suç: Gıda Maddeleri Tüzüğüne Aykırıhk. Suç Tarihi: 19.12.1989 Karar Ta.: 27.7.1989 Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında, Yenipazar C.Başsav- cılığı'nın 30.1.1989 tarih ve 1989/15-10 sayılı iddianamesi ile mah- kememize açılan kamu davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda: Sanığın Yenipazar ilçesi Donduran köyUnde çalıştırmakta olduğu mandırada imal ettiği, laklil ve tağsiş edilmiş peyniri satılığa arzetti- ğinden ve böylece Gıda Maddeleri Tüzüğüne Muhalefette bulundu- ğundan eylemine uyan TCK'nun 398.647 SK 4/1, 72, 402 maddeleri gereğince NETİCETEN 470.000 lira ağır para cezası, 3 ay süre ile cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatının ve ticaretinin tatil olunma- sına, rülin işleniş sekline göre iş,yerinin takdiren 7 gün süre ile kapa- tılmasına karar verilmişlir. TCK'nın 402/2'nci maddesi aereğince ilan olunur. 2.2.1990 Basın: 17961
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle