02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MART 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 El Turco geliyor • ANKARA (ANKA) — Arjantin Cumhurbaşkanı Carlos Menem, Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın resmi konuğu olarak kasım ayında Türkiye'yi ziyaret edecek. Halk arasmda "El Turco" olarak tanınan ve Suriyeli bir ailenin çocuğu olan Carlos Menem, Türkiye'yi ziyaret eden ük Arjanün Cumhurbaşkanı olacak. Menem'in ziyaretinin kesin tarihi ise kardeşi ve Arjantin Senato Başkanı Eduardo Menem'in TBMM Başkanı Kaya Erdem'in konuğu olarak nisan ya da mayıs ayında Türkiye'ye yapacağı gezi sırasında kesinleştirilecek. Hükümeti Peres kuracak • KUDÜS (AA) — Israil Devlet Başkanı Haim Herzog, tşçi Partisi Başkanı ve eski Maliye Bakanı Şimon Peres'i koalisyon hükümeti kurmakla görevlendirdi. Kudüs'teki resmi bir kaynaktan edinilen bilgilerde, Herzog'un bu kararı, tsrail parlamentosu Knesset'te bulunan 16 siyasi partinin heyetleri ile yaptığı ve üç gun süren göruşmelerden sonra aldığı belirtildi. Kolombiyada şiddet: 37 ölü • BOGOTA (AA) — Uyuşturucu mafyasıyla gerillaların yoğun şiddet eylemlerine sahne olan Kolombiya'da, önceki gun meydana gelen olaylarda, toplam 37 kişinin öldüğü bildirildi. Yetkililer, ülkenin balısındaki Apartado kentinde maskeli ve silahlı IS kişinin bir dükkândaki müşterileri taramaları sonucu S kişinin öldüğünü, 5 kişinin de yaralandığını belirttiler. Cauca bölgesinde de milislerce girişilen saldınlarda 11 kişi hayatını kaybetti. Rabta'da hasar yok • TOULOUSE-ROMA (AA) — Libya'nın kimyasal silah ürettiği iddia edilen Rabta fabrikasının bulunduğu alanın, Fransız uydu spot-1 araalığıyla önceki'gün çekilen fotoğraflanna göre, fabrikanm "muhtemel bir yangından" dolayı hiçbir hasara uğramadığı belirtildi. Libyalı yetkililerce cumartesi günü yapılan açıklamalarda, Rabta fabrikasında geçen hafta yangın çıktığı ve önemli ölçude hasar meydana geldiği kaydedümişti. Havel'in Paris gezigi • PARİS (Cumhuriyet) — Çekoslovakya Cumhurbaşkanı Vaclav Havel, iki günlük resmi Fransa "devlet" ziyaretini tamamladı. Havel bu ziyareti sırasında 1968'den beri ilk kez geldiği Fransa'da büyük ilgı gördü. Gezi, Ikinci Dünya Savaşı öncesi çok güçlu olan geleneksel Fransız - Çek ilişkilerinin yeniden canlandırılması olarak nitelendirdi. Ziyaretin sonunda Fransa Cumhurbaşkanı'nın bulunduğu Elysee Sarayı'nda iki devlet başkamnı katıldığı bir basın toplantısı düzenlendi. Bu basın toplantısı sırasında Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand, Avrupa konfederasyonu fikrini yeniden gundeme getirdi ve Havel'in de ikili görüşmeler sırasında bu öneriyi benimsediğini söyledi. Nazi savaş suçlulan • LONDRA (AA) — tngiltere Avam Kamarası, savaş suçlarına ilişkin bir yasa tasarısını kabul etti. 60'a karşı 273 oyla kabul edilen yasa tasansı, Ingiliz yurttaşlığına geçmiş Nazi savaş suçluları hakkında kovuşturma yapılabilmesine olanak veriyor. Başbakan Margaret Thatcher ve Işçi Partisi lideri Roy Hattersley, yasa tasarısına olumlu oy verdi. Irak'ın Ankara BüyükelçisiAbdülcabbar Cevad, Cumhuriyet'in sorularını yanıtladı 'Türkiye düşman değiPBüyükelçi Tarık Abdülcabbar Cevad, Irak'ın Türkiye'yi düşman olarak görmediğini belirterek Ortadoğu'daki gerginliğin ve silahlanma çabalarının tek sorumlusunun tsrail olduğunu söyledi. SEMtH İDİZ ANKARA — Irak'ın Ankara Büyükelçisi Tank Abdülcabbar Cevad. Türkiye'yi "ne akıllannda ne de stratejilerinde" düşman bir ülke olarak görmediklerinı söyle- di. Cevad, mevcut işbirliğinin bo- yutuna ışaret ederek "Tirkiye'yi daşman olarak görseydik bnnla- ra girmezdik" dedi. Buyukelçı Cevad, Cumhuriyet1 in Türk-lrak ilişkileri hakkındakı sorularını yanıtladı. — Ortak sulann paylaşımı, cn gtacel konulardan biri. Son ola- rak Tttrkiye, Suriye ve Irak arasm- da Ankara'da yapılan teknik ko- mite loplanlısında da bir yere va- nlamadı. Bu konuda anlaşmayı engeileyen ne sizce? CEVAD — Konunun teknik ay- nntüannı bilmiyorum. Ancak tek- nik duzeyde görüş farklılıklarırun bazen ortaya çıktığını biliyorum. Teknisyenlerin muzakere edecek- leri noktalar var ve bunun için ge- lirler. Ancak bu kişiler tam yetki- li değildir. Bu konular en üst dü- zeyde çözümlenır. Biz Türk hükü- metinin sağduyusuna guveniyo- — Suyun. geleceğin silahı ola- cağına inanıyor musunuz? CEVAD — Bir savaş var ise her şey silah olarak kullanılabilir. Ümidim, bölgede bir savaş daha yaşanmamasıdır. Böyle bir savaş olmayacağından da eminim. Her- kes diğer taraflann gereksinmele- rıni mantıklı bir şekilde anlarsa, sorunlan abartmadan çözebiliriz. — tki ülke arasında bir de sı- nır gtivenligi sorunu bulunuyor. "Sıcak takip" konnsunda ne gibi gelişmeler var? CEVAD — Geçmişte Turkiye ile bu konuda bir anlaşmarmz var- dı. Her yıl uzatılması gerekirken, Turkiye bunu artık istemedi. Du- rumun eskiye oranla daha iyi ol- duğunu söyledi. Şimdi ise gerek- sinme duyuyor. Biz de gelecek ta- lepleri olumlu karşılamaya hazı- rız. Ancak şimdiye kadar resmi ta- lep gelmedi Bir talep olmasa bile münferit olaylarda işbirlıği yap- maya hazır oldufumuzu da bildir- dik. — Irak'la PKK kamplan oldu- gu iddialan... CEVAD — Devlet Başkanımız Saddam Hüseyin ve hukumetimiz, bu konuda çok açık davranraıştır. Sayın Cumhurbaşkanı özal da bunu çok iyi biliyor. llkelerimiz- de, terorizm ile işbirliğı yapmak diye bir şey yok. Kaldı lci, Turki- ye dost ve komşu bir ülke. — Dünyanın giîndeminde süak- sızlanma varken, bölgedeki Arap ulkelerinin silahlanmaya devam ettiklerini goruyoruz. Bu arada Irak da son olarak fiıze yetenegi- ni elde etti. Turkiye'den de yakın- dan izlenen bu gdişmelerin teme- Ç i n H a l k y y & geçen yıl haziran ayın- da meydana gelen \e şiddetle bastınlan derookrasi yanlısı gosterile- rin ardından Ulusal Halk Kongresi ilk kez toplanıyor. Halk Kongresi toplantısı nedeniyle başkent Pekin'de olağanustu guvenlik onlemle- ri alınırken, geçen haziran ayındaki olaylann yaşandıgı Tienanmen Meydanı'nda askerler de gövde gösterisi yapıyoriar. Bu arada Ko- munist Parti yetkilileri son gunlerdeki demeçlerinde Tienanmen ben- zeri başkaldırma eylemlerinin tekrarlanması durumunda yine aynı şekilde şiddetle karşılık gorecegini açıklıyorlar. Ulusal Halk Kong- resi'nin dun başlayan oturumunda sertlik yanlısı politikalara devam ybnunde kararlar alınraası bekleniyor. (Fotograf: Reuter) YUNANİSTAN Atina'da seçim terörü başladı STELYO BERBERAKİS ATİNA — Yunanistan'da yapılacak genel seçimlere hazırlanan siyasi partiler seçim kampanyalannı hızlandınrken kendilerini "anarşist" olarak tanıtan bir grup genç, se- çim bürolanna saldırmaya başladı. Atina'nın Exarbia semtini kendilerine "kale" edinen bu gençler, önceki akşam Ye- ni Demokrasi Partisi (YDP)'nin iki ayrı bü- rosuna yangın bombaları ve demır çubuklar- la saldırdı. lçindekileri dışarı çıkardıktan son- ra büroları ateşe veren maskeli gençler, bu ey- lemlerini sürdüreceklerıni açıkladılar. "An- Üdevlel Mücadelesi" adını verdikleri bir ör- güte ait otduklanru bildiren saldırganlar, PA- SOK ve komünistlerin SlNASPlSMOS'un bu- rolarını da tehdit ettiler. Atina polisi ile sü- rekli bir çatışma halinde olan bu grup, bun- dan iki ay önce de Atina Teknik Üniversite- si'ni 17 gün süre ile işgal etmiş ve ünivershe- ye büyük zararlar vermişti. , öte yandan 8 nisan pazar günü yapılacak olan genel seçimlere hazırlanan siyasi parti- lerden PASOK ile ŞINASPISMOS'un secim- lerden sonra "işbirligi" yapacakları yolundaki görüşler yaygınlaşıyor. Bu seçimlerde "lek başına" iktidara gelmeyi amaçlayan ve bu he- defe en yakın olan sağ eğilimli YDP ise söz konusu "işbiriigJ" soylentilerinden huzursuz olduğunu gizlemiyor. Çunku PASOK ile ŞI- NASPISMOS'un olası bir işbirliğı yapma ka- ran, YDP'yi dört yıl süre ile yalnızlığa itecek. Bu söylentilere karşın, SINASPISMOS li- derleri Harilaos Florakis ile Leonidas kirkos, böyle bir hükümet şeklınden söz etmek için "zamamn erken" olduğunu belirtiyorlar. Ve hemen ardından PASOK lideri Andreas Pa- pandreu'nun durumunu gundeme getiriyor- lar. SINASPISMOS, Andreas Papandreu'- nun, böyle bir hükümet şeklinin başına geç- mesine karşı çıkıyorlar. Aynca PASOK hü- kümetleri döneminde adı skandal olaylarına karışmış olan ve yüce divana sevkedilmelerı- ne karar verilen PASOK üyelerinin de işbir- liğini istemiyorlar. Komünistlerin, söz konusu şartlarından vazgeçmeyecekleri anlaşılıyor. Ancak PASOK ileri gelenleri, SlNASPlSMOS'un bu şartla- rım şimdilik "duymazlıktan" gelerek seçim- lerden sonra "geniş kapsamb ve sol e^Uimli" bir hükümetin kurulacağına inanıyorlar. Ko- munistler ise "biilün demokratik gaçlerin" yer alacağı "Uerici" bir hukumet şeklinden söz ederken PASOK'un da komünistlerin de sağ eğilimli YDP'nin "tek başına" iktidara gelmemesi için böyle bir işbirliğine başvura- caklan olasılığını arttırıyor. Ancak bu arada Florakis ile Kirkos'un bu seçimlere adaylıklarım koymayacaklan söy- lentileri de yoğunlaşmaya başladı. Siyasi partiler, gerek TV ve radyolarda ge- rekse kent ve köy meydanlarındakı seçim kam- panyalannı sürdürmeleri için devlet bütce- sinden "hak" etükleri toplam 900 milyon drahmi (14 railyar lira) almış bulunuyorlar. linde yaUn nedir? CEVAD — Sadece Israil. Isra- il, bölgedeki gerginliğin tek kay- nağı. Son olarak f ırlattığımız fü- zemize gelince, bildiğinız gibi bu tamamen bilimsel amaçlıdır. Ba- zen gazetelerinizde okuyorum. Si- yasi şahsiyetlerinizden bazıları, Türkiye'nin duşmanlarla çevrili ol- duğunu soyluyorlar. Irak, Suriye ve tran'ı kastediyorlar. Ben sade- ce Irak için konuşabilirim. Türki- ye'nin düşman olduğu yolundaki bir düşünce, ne aklımızda ne de stratejilerimizde var. Turkiye ile iş- birliğı ilişkileri içindeyiz. İki bo- ru hattımız var; karayolu, demir- yolu, elektrik bağlantılan var. Ti- cari ve ekonomik ilişkilerimiz var. Türkiye'yi düşman olarak görsey- dik, bunlara girmezdik. — Tiırkiye'de soa gtınlerde ol- dafn gibi lerorist saldınlar ger- çekleştiginde parmaklar niçin he- men Suriye veya Irak'ı isaret edi- yor sizce? CEVAD — Bu tamamen bir yanlış anlamadan kaynaklanıyor. Arkasında bazı hesaplann da ol- duğu da açık. tngiltere gibi ülke- lere baktığımzda, hemen hemen her gün terörist saidırılar görür- sünuz. tnsanlara her yönde baskı koyarsaruz, demokrasiden taviz verirsiniz. Açık toplumlarda ise, herkesin her türlü faaliyette bulu- nabilmesi için daha fazla olanak- lar var. BRÜKSEL AKKOTda 6 dengesiz îndîriırf suçlaması BRÜKSEL (AA) — Viyana'da devam eden AKKUM müz ıkere- lerinin anlaşmayla sonuçlarunası halinde Turkiye ile Yunanistan'ın konvansıyond kuvvetlerinde yüz- de 5-15, Bulgaristan'ın ise yüzde 50-60 oranında ındirime gideceği bildirildi. Bu konudaki açıklama, Avru- pa Parlamentosu Siyasi Komisyo- nu tarafından Bruksel'de duzeıı- lenen "Silahsızlanmanın Avrupa Açtsndan Önemi" konulu toplan- tıda konuşan Uluslararası Strate- jik Araştırmalar Enstitüsü (HSS) Müdürü Fnucois Heisbourg tara- fından yapüdL Toplantıda konuşan Yunanlı Profesör Theodore Coioorabb ise Türkiye'nin Güneydoğu Anado- lu'da, Doğu Beyazıt'tan Mersin'e kadar uzanan bölgeyi AKKUM kapsamı dışında tutmasının, böl- genin savunması açısından denge- yi bozucu etkı yapacağını öne sür- dü. Yunanistan Dış Politika ve Sa- vunma Vakfı Genel Sekreteri olan Prof. Coloumbis konuşmasında, TÜrkiye'den gelen istek üzerine, Bulgaristan, Yunanistan ve Tür- kiye'nin elindeki zırhlı araçlarda, AKKUM kapsamına giren diğer bolgelere oranla daha az indirim yapılacağını da iddia etti ve bu du- rumun kendisini endişelendirdiği- ni söyledi. SAYIN DOKTOR VE ECZACILARIN DİKKATİNE! Rutin enfeksiyonların tedavisi için YENİORALANTİBİYOTİK Z/HHATSefuroksim aksetil 125 ve 250 mg 'lik, 10 tabletli ambalajlarda hizmetinize sunulmuştur. Gla*°Sağlık Ürünleri Sanayi ve Tıcaret A.Ş. Yıfdız Posta Cad No 52/8 Esentepe tstanbul m Ncurdbyu bugün bağımsizhğuıa kovuşuyor 75 yıldır Güney Afrika Cumhuriyeti'nin sömürgesi olan Namibya, bugün çok sayıda dünya liderinin katılacağı törenlerle resmen bağımsızlığına kavuşuyor. Dış Haberter Servisi — Na- mibya (Güney Batı Afrika), 75 yılhk Güney Afrika Cumhuriyeti egemenliğinden sonra bugünden itibaren bağımsızlığına kavuşu- yor. Afrika kıtasırun en son sömür- gesi dunımundaki Namibya'nın bugün resmen bağımsız olması nedeniyle duzenlenen törenlere dünyanın önde gelen liderleri de katılıyorlar. Bağımsızlık dolayısıyla ulkede gunlerdir suren bayram havası doruğa tırmanırken, 75 yılhk öz- lem Guney Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanı F.W. de Kkrk'- in yapacağı konuşmanın ardın- dan göndeTe kırmıa, yeşil ve ma- vi renklerden oluşan ulusal bay- rağın çekilmesiyle sona erdi. F.W. de Klerk, törende23 yıl- dır bağımsızlık için gerilla sava- şı veren Güneybatt Afrika Halk örgütü (SWAPO) lideri Sam Nujoma'ya yonetimi resmen devretti. Nujoma, bağımsız Na- mibya'nın ilk devlet başkanı ola- rak seçilmiş bulunuyor. Bağımsızlık torenini yönetmek için önceki gün Namibya'ya gi- den Birleşmış Milletler Genel Sekreteri Javier Perez de Cuellar, yaptığı açıklamada, "Bugün. gerçekleşen bir umuda katılmak için geldim. Dünya, Naraibyalt- lar tarafından gösterilen itidal, hoşgöni ve olgunluğu överek, bir Namibya modelinden bahsediyor" dedı. Bağımsızlık günü aynı zaman- da "Sharpevflk KatMamı'run 30. yıldönümü. Güney Afrika'nın başkenti Jo- hannesburg'a bağlı Sharpeville kasabasında ırk ayrımcılığını protesto amacıyla duzenlenen gösterilerde guvenlik kuvvetleri- nin ateş acması sonucu 69 kişi öl- müştü. lçişleri Bakanlığj'nı üstlenecek olan Hıfıkepunye Pohamba, ba- ğımsızlık için "Sharpeville Kat- liamı"nın yıldönümünün, Güney Afrika halkı ile dayanışma için seçildığinı söyledi. Bağımsızlığın öyküsü NUJOMA — SWAPO lideri. Sömürge yönetime paydos Dıs Haberier Servisi — 1884 yılında Alman mustemlekesi olan eski adıyla Güneybatı Af- rika, 1915 yılında Güney Afri- ka'nın vesayetine verildi. Millet- ler Cemıyeti'nin gözetimi altın- da ülkeyi yönetmesi gereken Gu- ney Afrika, bu örgütün otorite- sini tarumayarak Güneybatı Af- rika'da tam bir müstemleke yö- netimi kurdu. Irkçı yönetim, bir yandan Güneybatı Afrika'nın yeraltı zenginliklerini sömürur- ken, bir yandan da ulkede aske- ri üsler kurdu. BM Genel Kuru- lu, 1968 yılında Güneybatı Af- rika'nın yönetimini devralmak ve ülkeyi bağımsızlığa hazırla- mak için 11 ülkeden oluşan bir komite kurdu. Ancak komite, genel kurula sunduğu raporda, u-kçı yönetimin Güneybatı Afri- ka'yı ziyaret etmelerini engelle- diğjni bildirdi. 1968 yılının sonlarına doğru genel kurul, bölgeye Namibya adını taktı. 1970 yılında ise Gu- venlik Konseyi, Güney Afrika- yı Namibya'daki yasa dışı yöne- timinden öturü kınadı. 1977'de Güney Afrika'da >-a- pılan referandumda beyaz seç- menler. Namibva'vı baüımsızlı- ğa hazırlamak ıçın beyaz ve »- yahlardan oluşan bir geçici hü- kümetin kurulmasına ilişkin pla- nı onayladı. Ancak Güneybatı Afrika Halk örgütu (SWAPO) planı reddederek gerilla savaşı- nı başlattı. 1978 yılında ise Gü- ney Afrika yonetimi BM'nin de- netimine izin vermeden, Naraib- ya'da kurucu meclis seçimlerini düzenledi.Seçimler, SWAPO ve siyah Afrika ülkeleri tarafından tanınmadı. 1980*de BM, Namibya'da ateş- kes ve sırurda askerden anndınl- mış bölgenin kurulmasıru öngö- ren bir barış plam önerdi. Gü- ney Afrika yonetimi ise Namib- ya'nın bağımsızlığını vermek için Küba birliklerinin Angola'dan çekilmesini şart koştu. Irkçı yö- netim 1983'te ise kurucu medi- si dağıtarak, Namibya'yı doğru- dan yönetmeye başladı. 1988'de ABD tarafından des- teklenen ve Küba birliklerinin Angola'dan çekilmesini, Namib- ya'nın da bağımsızlığına kavuş- masını öngören plan, ilgili tüm taraflarca kabul edildi. Namibya'nın belli başlı ürün- leri; sığır, elmas, bakır, kurşun ve cinkodan oluşuyor. RöMANYA Macar azuılıkla kanlı çatışma Romanya'nm Tirgu Mureş kasabasında Rumenlerle Macar azınlık arasında dün yeniden çıkan çatışmada 2 kişi öldü, 30'u ağır 150 kişi yaralandı. Ordu çatışmayı önlemek için tanklarla müdahale etti. TtRGU MUREŞ (AA) — Ro- manya'nm Tirgu Mureş kasaba- sında, Rumenlerle Macar azınlık arasında dün yeniden çatışma çıktığı ve iki kişinin öldüğü, 30'u ağır, 150 kişinin de yaralandığı bildirildi. Görgu tanıklarına gö- re tırpanlar ve sopalar taşıyan yaklaşık 2 bin Rumen, Tirgu Mureş meydanında gösterı yapan 5 bin Macara saldırdı. Çatışma- lann sona ermesi için ordu, tank- larla müdahale etti. Tanklann, çatışan Rumenler ve Macar azın- lık arasında barikat kurduğu ha- ber verildi. Tırpanlar ve sopalar taşıyan yaklaşık 2 bin Rumenin kasaba meydanında gösteri ya- pan 5 bin Macara saldırmasın- dan sonra bölgeye gönderilen takviye birlikler, kasabada ön- lemler almaya başladılar. Macar kaynaklan ise olaylann büyümesinden ve "bir dehşet gecesi" yaşanmasından korktuk- larını söylediler. Geçici Ulusal Birlik Konseyi Yürütme Komitesi Başkan Yar- dımcısı Carol Kiraly, AFP'ye yaptığı açıklamada, Transilvan- ya bölgesindeki bazı askerlerin Tirgu Mureş kasabasına gönde- rildiklerini söyledi. Kiraly, asker- lerin sevkiyatının, Rumenlerle Macar azınlık arasındaki çatış- malarda can kaybını önlemeye yönelik olduğunu belirtti. Görgü tanıklarının ifadesine göre olaylann gelişimi şöyle ol- du: önceki günkü çatışmalardan sonra, Macar azınlığa mensup binlerce kişi, dun Macar Demok- ratik Birlığı bınasında toplanarak bir protesto gösterisi yaptı Tır- panlar ve sopalar taşıyan 2 bin Rumen, Macar gostericilere sal- dırdı. Yaralananlar arasında, Ro- manya'nın unlu yazarlanndan, Macar asıllı Andras Suto'nun da bulunduğu kaydedildi. Kaburga- lan ve bir kolu kırık olarak baş- kent Bükreş'te bir askeri hasta- neye uçakla taşınan Suto'yu, Devlet Başkanı lon tliescu ziya- ret etti. Tirgu Mureş'te dün akşam ha- vanın çok gergin ve halkın da pa- nık içinde olduğu bildirildi. Ka- sabaya giriş-çıkışların kapatıldığı yolunda da haberier alınıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle