Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/14 DIŞ HABERLER 14MART 1990
SOVYETLER BİRLİGÎ
Gorbaçov 'süper başkan'Halk Temsilcileri Kongresi dünkü otururnunda,
başkanhk sistemini, Komünist Parti'nin iktidar
tekeline son yerilmesini ve üretim araçları üzerinde
özel mülkiyeti kabul etti.
Dıs Haberler Servisi — Sovyetler Birliği
Halk Temsilcileri Kongresi'nde dun yapı-
lan tarihi oylamada, geniş yetkilerle dona-
tılmış başkanhk sistemine geçılmesı ve Ko-
munıst Parti'nin iktidar lekelinin kaldınl-
ması kabul edildi. Halk Temsilcüeri Kong-
resi ayrıca üretim araçlan üzerinde kişisel
mülkiyeti de onayladı.
Başkanlık sistemine geçişi sağlayacak
anayasa değişikliğini öngören tasarı 1817
milletvekiii tarafından desteklenirken 133
milletvekili aleyhte, 61 milletvekiii de çe-
kimser oy kullandı. Komünist Pani'nin ik-
tidar tekelinin kaldırılmasına ilişkin anaya-
sa değişikliği ise
7
4 çekimser ve 164 ret oyu-
na karşıhk 1771 oyla kabul edildi.
Gorbaçov, oylamadan sonra yaptığı ko-
nuşmada, "Yönetiraimizin tarihindeen bü-
yük ve anlamlı adımı atıyonız" dedi. Gor-
baçov, kongrenin hem Sovyet federasyonu-
nun hem de ulkede yaşayan tüm haiklann
çıkanna hizmet edecek çok önemli karar-
lar aldığını söyledi. Sovyet lideri kongre-
nin kararlanru "demokrasi ve demokratik-
leşme için çok önemli adımlar" oiarak ni-
teledi. Gorbaçov, konuşmasında, oturum
sırasında, Estonvalı miUetvekiUerinin de, bu
cumhuriyetin bağımsızhğı için Moskova ile
Estonya hükümeti arasında görüşmeler ya-
pılmasını ıstediklerini söyledi.
Tasarının lehinde oy kullanan milletve-
killerinden Fyod«,r Burlatsky ise "Bu Balı
siyasal sislemi yolunda ilk adımdır" şek-
linde konuştu. Başkanlığa Gorbaçov'un se-
çilmesine kesin gözle bakılıyor.
Başkanlık sistemine geçiş konusundaki
anayasa degişikliğınin, Halk Temsilcileri
Kongresi'nce onaylanabilmesi için, baska-
nın yetkilerinin bir ölçüde "sulandınldığı"
öğrenildi. Daha önce Moldavya, Gurcistan
ve Azerbaycan milletvekillerinin, cumhu-
riyetlerinin egemenliğini sınırlayacağı için
ret oyu vereceklerini söyledikleri başkan-
lık sistemi tasansı 1817 oyla kongreden geç-
ti. Mihail Gorbaçov'un, kongre boyunca
yaptığı kulis sırasında, milletvekillerinin,
"kanun güctinde kararname çıkarma, ola-
ganustu dunım ilan etme ve yasalan velo"
gibi yetkilerle ilgili kaygılannı gidermek
amacıyla, bu konularda bazı ödünler ver-
diği belirtiliyor.
Rtsmi haber ajansı TASS'ın, "SBKP
Merkez Komitesi'nin girişimiyle" olduğu-
nu ozenle vurguladığı ikinci önemli karar-
la da Sovyetler Birliği'ni 73 yıldır yönet-
mekte olan Komünist Parti, anayasadan al-
dığı iktidar tekelini yitirdi.
SBKP Merkez Komitesi, pazar günü baş-
ladığı ve teknik oiarak halen devam eden
toplantısında, SBKP'nin anayasai iktidar
tekeline son verilmesini Halk Temsilcileri
Kongresi'ne önermeyi kararlaştırmıştı.
Halk Temsilciler Kongresi'nin kabul ettiği
kararla, ulkede "çok partili olmasa bile",
siyasi çoğulculuk için gerekli yasal zemin
hazırlanmış oluyor.
Kongrenin dün sabahki oturumunda oy-
lamadan önce konuşan bir milletvekili,
Gorbaçov'un yanı sıra Başbakan Nikolay
Rijkov'Ia Içişleri Bakanı Vadim Bakatin'i
yenı başkanlık makamı için aday gosterdi.
Ancak Nikolay Rijkov, Moskova Rad-
yosu'nun Interaks Servisi'ne yaptığı açık-
lamada, başkanlık sistemine geçişin henüz
kabul edilmemiş olduğunu, bu tasarı kabul
edilse bile aday gösterilmek istemediğıni
söyledi. Rıjkov, aday gösterilmesi halinde,
bunu reddedeceğini belirtti.
Halk Temsilcileri Kongresi'nde dün ka-
bul edilen başkanlık sisteminde başkana
çok geniş yetkiler tanıyor. Başkan, hükü-
meti atayıp, görevine son verebiliyor. Se-
ferberlik ve savaş ilan edebiliyor. Ülkeyi ka-
nun gücünde kararnamelerle yönetebiliyor.
Gorbaçov, Sovyetler Birliği'nin bir kaosa
sürüklenmesinin önlenebilmesi için guçlü
bir başkana gerek olduğunu savunuyor.
Gorbaçov'un muhalifleri ise, Sovyet lide-
rinin diktatör olmak istediğini öne sürü-
yorlar.
BIRLEŞIKALMANYA
D.Almanya'da seçim fırtınasıUlkede 18 martta yapılacak genel seçimlere 24 parti ve grup
katıhyor. Bu mozaikte, Demokratik Sosyalizm Partisi'nden
Yeşiller'e ve iki Almanya'nın birleşmesine karşı olup 'gerçek
sosyalizmi' kurmayı amaçlayan Birleşik Sol'a kadar bir dizi
grup yer alıyor. Seçmenlerin yarısı hâlâ kararsız.
DÎLEK ZAPTÇIOĞLU
BONN — Yaşlı bir adam, yol kenarında-
ki bir bankta oturmuş gazete okumaktadır.
Yağmurlu havada sokaktan geçen arabalar
sürekli oiarak adamın üstune çamur sıçra-
tır. Önce Demokratik Almanya malı Tra-
banl, sonra Mercedes, sonra Japon malı
Nissan. Adamın yüzu gozü çamur içinde
kaimış, çaresiz kameraya bakmaktadır. Bir-
den genç, güzel bir kız bisikletin üzerinde
çıkagelir. Bisikletli güzel, dar blucinin ce-
binden çıkardığı bez mendille yaşlı adamın
yüzünü siier. Kızın tişönünün arkasın-
da bir gökkuşagı, altında da "Yeni Foram"
yazısı vardır...
Demokratik Almanya Televizyonu, her
gun dönuşümlü olarak seçime katılan siyasi
partilerin ve gruplann spotlannı yayımlıyor.
18 martta yapılacak ilk gizli oylu genel se-
çimlere tam 24 parti ve grup katıhyor. 40
yıl boyunca göstermelik seçimlerle "Koraii-
nisl Parti" SED (şimdiki PDS-Demokratik
Sosyalizm Partisi tarafından yönetilen Do-
ğu Almanlar, ilk kez serbest iradeleriyle yö-
neticilerini belirleyecek.
18 mart seçimlerine katılan siyasi parti ve
gruplann en önemlileri şunlar:
Demokratik Sosyalizm
Partisi (PDS): Geçen ay
adını değiştiren eski iktidar
partisi SED yaklaşık 700
bin üyeli. Genel Başkan Gregor Gysi ve
Başbakan Hans Modrow, seçimlerde par-
tiye herhangi bir şans tanımıyor ve muha-
lefete düşeceklerine inanıyorlar. "Ortak Av-
nıpa Evi" içinde, adım adırn birleşmekten
yana olan PDS, Almanya'nın askeri ittifak-
İardan ayrılıp silahlardan anndmlmasını is-
tiyor. Ekonomide devlet denetimi ağırlıklı
serbest pazar ekonomisi kabul edilirken,
belli başlı alanlarda üretim araçlannın özel-
leştirilmesine karşı.
Sosyal Demokrat Parti
<
S P D
)
: E k i m a
-
vında
4°
ki
~
şiyle kurulan SPD'nin bu-
gun 100 bin kayıtlı üyesi
var. Genel Başkan tbrshim Böhme, aynı za-
manda partisinin başbakan adayı. Federal
Alman Anayasası'nın 146. maddesine göre
birleşmekten yana olan SPD, yeni bir ana-
yasa hazırlanmasını istiyor. "Ekolojik agır-
Birleşme görüşmelerin
Polonya da katılacak
Fransa ve Federal Almanya dışişleri bakanları, iki
Almanya'nın birleşmesi görüşmelerinin batı sınırıyla ilgili
bölümüne Polanya'nın da katüması konusunda anlaştılar.
NATO Genel Başkanı Menfred VVörner iki Almanya'nın
birleşmesinden sonra da Sovyet birliklerinin "bir süre"
bugünkü Demokratik Almanya topraklarında
kalabileceklerini bildirdi.
lıklı sosyal pazar ekonomisi" ve parasal bir-
lik, sosyal demokratlann ekonomik prog-
ramının anahatlarını oluşturmakta. SPD,
askeri ittifaklann uzun vadede siyasi ittifak-
lara dönüşmesini savunuyor, ama Alman-
ya'nın şimdi tarafsızlaşmasına karşı çıkıyor.
CDU an DSUAlmanya tttifakı (Allianz für Deuts-
chland): Hıristiyan Demokrat Birliği
(CDU), Demokratik Atılım (DA) ve Alman
SosyaJ Birlik Partisi'nin (DSU) seçim için
kurduğu muhafazakâr ittifak, F. Alman
Başbakanı Helmut Kohl ve hükümetin
"kardeş partileri"nden oluşuyor. Bu sağ se-
çim birliğinin amacı, birleşmeyi bir an ön-
ce gerçekleştirmek, serbest pazar ekonomi-
sine geçiş, parasal birliğin hemen tesisi ve
devlet mulkünün ozelleştirilmesi. Başbakan
Kohl'ün birleşme tasarılarını kayıtsız şart-
sız kabul eden bu sağ partiler, birleşme ha-
linde F. Almanya'nın NATO içinde kalma-
sını, D. Almanya'nın ise 2000 yılına kadar
silahlardan anndınlmasmı istiyor. Toplam
üye sayısı yaklaşık 230 bin; en önemli ad-
lan Lothar de Maiziere (CDU), Wolfomno
Schnur (DA) ve Hans-Wilhelm Ebeling
(DSU).
90 Ittifakı
BUNDNIS 90
Demokrasi' ve 'Banş ve fnsan Haklan
Girişimi' adlı sol grupların oluşturduğu se-
çim ittifakı, "miımkün olduğu kadar çabuk
degil, nıiimkün olduğu kadar iyi" bir bir-
leşmeden yana. D. Almanya'daki "banşçı
devrim"in motoru olan Yeni Forum, duva-
rın açılmasına ve birleşmenin gündeme ge-
tirilmesine karşı tavır alınca toplumdan so-
yutlandı. Gelişme önlenemez hale gelince
birleşmeyi savunmaya baslayan bu sol grup-
lar, Doğu Berlin'deki "yuvarlak masa" top-
lantılannda Almanya'nın tamamen tarafsız-
laşıp silahlardan anndmlmasını, para bir-
liğinin hemen yurürlüğe girmemesini iste-
mişlerdi. "Kapitalizmle reel sosyalizm ara-
sında bir "üçüncü yoJ" arayan gruplara se-
çimlerde yuzde 10'un altında oy çıkması
bekleniyor.
Yeşil Parti: Demokratik Al-
manya'nın yenilerinden Yfeşil
Parti, seçimlere Bağımsız Kadın-
lar Birliği adlı grupla ittifak için-
de giriyor. Üye sayısı 10 bini bulmayan iki
grup, Batı'daki örnekleri gibi ekolojik ağır-
lıklı bir dönüşüm modeli öneriyor.
Hiir Deraokratlar Birliği: Batıdaki Libe-
ral Parti'nin "kardeş partisi" FDP ve
Liberai-Demokratik Parti'nin (LPD) kur-
duğu seçim ittifakının yaklaşık 115 bin üyesi
var. Birleşmeyi referanduma tabi tutmak is-
teyen liberaller, sosyal pazar ekonomisini ve
parasal biriiği savunuyor. Askeri ittifaklar
sorununu Avrupa ve dünya geneli içinde du-
şünüyorlar. Liberallere seçimlerde şans ta-
nınmıyor.
Birleşik Sol: "Birleşik Sol ("Vereinigte
Linke") ve "KaranfiJJer" ("Die Nelken") ad-
lı iki sol grup, Almanya'nın birleşmesine
karşı olan tek siyasi grup. Birleşik Sol, De-
mokratik Almanya'nın ortadan kalkmama-
sını, devlet mulkiyetinin topiumsa! mülki-
yete dönüştürülmesini, fabrikalarda özyö-
netimi, kısacası "gerçek sosyalizmi" kur-
mak istiyor. Üye sayısı 500 kadar.
Demokratik Kövlıi Partisi: Eskiden ko-
münisı partiyle aynı "iktidar bloğu" için-
de yer alan Köylü Partisi'nin D. Almanya
1
da sağlam bir seçmen kitlesi var. Tarım ke-
siminden epey oy alması beklenen parti,
toprak reformuna gidilerek bütün tanm
alanlannın ve çiftliklerin eski sahiplerine ge-
ri verilmesini savunuyor.
D. Aimanya'da seçime giren bu ve diğer
partilerin çoğu, Batı'daki "kardeş
partilerinden" destek alıyorlar. Ocak ayın-
daki anketlerde yüzde 54'e kadar çıkan sos-
yal demokratlann oy oranı son haftalarda
epey düştü. Leipzig'deki bir kamuoyu araş-
tırma enstjtüsünün saptadığı son rakamla-
ra göre SPD yuzde 34'le birinci sırayı ko-
rurken, muhafazakârlar yüzde 30 civarın-
da kalıyor. PDS'ye yüzde 17, diğer parti ve
gruplara yuzde 10'un altında oy çıkması
bekleniyor. Ancak Demokratik Alman seç-
menlerin yandan fazlası hâlâ "kararsız;' 18
marttaki seçimler heyecanla beklenirken,
sandıktan hangi siirprizlerın çıkacağını hiç
kimse kestiremiyor.
PARİS (AA) — Fransa ve Federal Al-
manya dışişleri bakanlannın, iki Almanya'-
nın birleşmesi konusundaki müzakerelere
Polonya'mn da katılması gerektiği konu-
sunda anlaşmaya vardıklan bildirildi.
Paris'teki F.Almanya Büyükelçiliği Söz-
cusu, Roland Dumas \e Hans-Dietrich
Genscher'in göruşmesinde, Polonya'mn sa-
dece batı sınınna ilişkin tartışmalara katıl-
ması konusunda görüş birliği sağladığını
söyledi.
Polonya, F.Almanya'yla mevcut sınırı-
nın guvence altına alınması için, "4 + 2"
formülu olarak nitelenen birleşme görüş-
melerinde yer almak istiyordu. F. Alman-
ya Başbakanı Helmut Kohl ise, Polonya'-
mn sınır konusunda güvence istemine do-
yurucu bir yanıt vermemişti.
"4 + 2" görüşmelerine katılacak olan
Fransa'nm Cumhurbaşkanı François Mic-
terrand, geçen haftaki bir açıklamasında,
Polonya sınırının tanınması konusunda
bağlayıcı* anlaşmalar yapılmadan, iki Al-
manya'run birleşemeyeceğini bildirmişti.
tki Almanya, Fransa, İngiltere, SSCB ve
ABD arasındaki ilk görüşmeler, yann
Bonn'da yapılacak.
NATO Genel Sekreteri Manfred Wörner,
iki Almanya'nın birleşmesinden sonra, Sov-
yet birliklerinin "bir siire" bugünkü De-
mokratik Almanya topraklarında kalabile-
ceğini bildirdi.
Wörner, Fransız basınma verdiği demeç-
te, Sovyet birliklerinin, "SSCB'nin giiven-
lik çıkarlannın garantisi" olacak bir süre
daha bugünkü Demokratik Almanya top-
raklarında kalabileceğini belirtti ve bu su-
renin, "görüşmeler yoluyla" beürlenebile-
ceğini kaydetti. Birleşik Almanya'nın NA-
TO üyesi olması gerektiğini söyleyen Wör-
ner, "Ancak bu, bugiinkii F.AImanya-
D.Almanya sınınnın ölesindeki Alman top-
raklannı ilgilendirmez" dedi.
Batıhlann, SSCB'ye "meşrtı güvenlik
haklanna saygı gosterilecegi" yolunda \er-
dikleri güvencenin, NATO'nun "sadece sa-
vunma ittifakı olduğunu" gösterdiğini ifade
eden VV'orner, "16 demokratik ülke. saldır-
mak için anlasamaz..." diye konuştu. VVör-
ner, son olarak, birleşik Almanya'mn nük-
leer silahlardan vazgeçeceğinden kuşkusu
olmadığını da belirtti.
LEİPZİG'DE SON GÖSTERİ — Leipzig'de geleneksel hale getirilen 'Pazartesi Gosterileri'nin sonuncusu, önceki aksam yapıldı. 40
bin kişinin katıldığı gö>teride. v<>k sayıda Neo-Nazinin yer aldıgı dikkat çekti. (Fotograf: Reuter)
MOSKOVA
Gorbi
Litvanya'ya
sert çıktı
Sovyet lideri, Litvanya'nın
bağımsızlık ilanının
"yasadışı ve geçersiz'
olduğunu söyledi. Gorbaçov,
Litvanya ile görüşmeyeceğini
belirterek "ancak bağımsız
bir detfletle görüşme
yapılabilir" dedi.
Dış Haberier Servisi — Sovyet lideri Mi-
hail Gorbaçov, Litvanya'nın bağımsızlık ilan
etmesine sert tepki göstererek kararın "y«-
sadışı ve geçersiz" olduğunu söyledi, ancak
sonına çözüm ararken sabırlı olunmasını
önerdi.
AP'nin haberine göre Halk Temsilcileri
Kongresi'nin dünkü toplantısında söz alan
Gorbaçov, Litvanya Cumhuriyeti ile Mos-
kova arasında görüşme yapılmasının "söz
konusu bile olamayacagını" bildirdi ve "gö-
rüşroe, yabana ülkelerle yapılır" dedi.
Litvanya Parlamentosu, önceki gece
SSCB lideri Mihail Gorbaçov'a gönderdiği
mesajda, bağımsızlık ilanı sonrasında iki ta-
raf arasında görüşmelere başlanması çağ-
rısında bulunmuştu.
Gorbaçov, Halk Temsilcileri Kongresi
üyelerinin büyük bir coşkuyla desteklediği
kısa konuşmasında, kongrenin, tüm öteki
cumhuriyetleriıün olduğu gibi Litvanya'nın
temsilcilerini de bağrına basmaya ha/ır ol-
duğunu vurguladı.
Sovyet lideri, sorunun siyasal ve hukuk-
sal açılardan değerlendirilmesi gerektiğini
belirterek Başbakan Nikolay Rijkov'un baş-
kanlığındaki bir komisyonun sorunu ince-
lemeye başladığım açıkladı. Gorbaçov, bu
konuşmasının bir yerinde Litvanyalılardan,
•Yoldaslar' diye söz etti. Gorbaçov sözcü-
ğü kullandıktan sonra bir an duraklayıp
"Onlann yoldaslar olduklanna inanmı-
yomm" dedi.
Sovyet liderleri arasında muhafazakârla-
nn temsilcisi olarak bilinen Politbüro üye-
si Igor Ligacev ise kongrede yaptıgı konuş-
mada, "Litvanya'ya karşı kuvvel kullanma-
nın söz konusu olmadığını" söyledi. Liga-
çev, "Bunalımın çözümunde kuvvet
knllanmayacağız" dedi.
öte yandan bağımsızlık ilan eden Litvan-
ya Yüksek Sovyeti, SSCB'ye, topraklann-
daki tüm askerlerin geri çekümesi çağnsın-
da bulundu. Litvanya'daki milliyetçi Saju-
dis örgUtünün yetkililerinden alınan bilgi-
ye göre, Moskova'ya gönderilen mesajda,
Sovyet ordusunda yaptıldan görev çerçeve-
sinde SSCB'nin çeşit/i cumhuriyetlerine
gönderilmiş bulunan Litvanyalı askerlerin
de en kısa zamanda ülkelerine geri gönde-
rilmeleri istendi.
Yeni dert: Estonya
Sovyetler Birliği'nin Baltık kıyısındaki
cumhuriyetlerinden Estonya'da da, bağım-
sızlık isteyen yerli haikın düzenJediği 'Es-
tonya Kongresi'nde, bu yöndeki çabaiara
başlanması kararlaştırıldı.
Tallinn'deki gazetecilerden elde edilen bil-
gilere göre, ilk kez toplanan kongre, iki gün-
lük toplantısı sonunda, kendisini, bağım-
sız Estonya devletini canlandırmakla 'yet-
kili kıldı'.
HABERLEREV DEVAMI
Sözleşmeli ücretinde BASKENTTEN AHMCT TAN
(Baştarafı 1. Sayfada)
bin liraya çıkanldı.
Bakanlar Kurulu'nun geçen
hafta yayımladığı sözleşmeli per-
sonelin bir kısmma yüzde 25'e ka-
dar ücret zammı yapılmasına iliş-
kin karan, sözleşmeli personel sta-
tüsündekilerin büyuk çoğunluğu-
nudüş kınklığına uğrattı. Bu Ba-
kanlar Kurulu karan, KÎT'lerde
çalışan genel kapsamlı sözleşme-
li personeli değil, kadrolarında
sözleşme ile çalıştırılan üst düzey
görevlilerle hukuk ve denetim hiz-
metlerini gören memurlan ilgilen-
diriyordu. 399 sayılı sözleşmeli
personel uygulamasına ilişkin ka-
nun hükmünde kararnamenın I
sayılı cetvelinde sayılan kişilere en
çok yüzde 25'e değin zam yapıl-
masını öngoren Bakanlar Kurulu
karannın ardından, 1 sayılı cetvel-
de yer almayan ve sözleşmeli per-
sonelin büyük çoğunluğunu içeren
grubun ücret zammının geleceği
Yüksek PlanlamaKurulu'na kal-
mıştı. Bu gruba giren sözleşmeli
personel tam bir panik yaşarken
Yüksek Planlama Kurulu, ilgili
Kamu Iktisadi Teşebbüsleri'ne ve
bağlı ortaklıklara Hazine ve Dış
Ticoret Müsteşarlığı aracılığıyla
bir yazı gönderdi. YPK bu yazıy-
la, 399 sayılı kanun hükmünde ka-
rarnamenin 1 sayılı cetveli dışın-
da sözleşmeli personel olarak ça-
lışanların tavan ücretlerinin 1
Ocak 1990'dangeçerli olmak üze-
re 3 milyon 688 bin liradan 4 mil-
yon 500 bin liraya çıkanldığını bil-
dirdi. Ayrıca YPK, kamu banka-
iarında çalışanların dışında bu
gruptaki sözleşmelilerin ücretle-
rinde yapılacak artışların da yüz-
de 25'i geçemeyeceğini karar altı-
na aldı. YPK kararına göre bu
gruba giren sözleşmeli personelin
sözleşme ücretleri de başarı, kı-
dem ve görevin niteliklerine bakı-
larak KİT ve bağlı ortaklıkiarın
yönetim kurulları tarafından sap-
tanacak.
2000'e Doğru
(Baftarafi 1. Sayfada)
142/3-6 maddelerine aykırı ola-
rak yayın yoluyla milli duyguları
zayıflatıcı propaganda yapıldığı
gerekçesiyle tutuklandığı öğrenil-
di.
DGM savcılığındaki sorgusun-
dan sonra DGM Hâkimi Kıdemli
Albay Enver Erdal tarafından tu-
tuklanmasına karar verilen Tunca
Arslan'ın, hakkında açılacak da-
vada, 7.5 ile 15 yıl arasında hap-
sinin isteneceği belirtildi.
Tunca Arslan'ın tutuklanma-
sıyla ilgili olarak 2000'e Doğru
Dergisi Yazı tşleri Müdürü Hüse-
yin Karanlık adına yapılan açık-
lamada, "Tunca Arslan'a yönel-
tilen baskılar" protesto edildi.
(Baftarafi 1. Sayfada)
de yer alıyor.
Genellikle devlet güdümünde-
ki İngilizce çıkan Arap gazetele-
rinde bile sürekli şu ternalar işlen-
mektedir. (Bazı gazete başlıkları
şöyledir):
— Türkiye'nin bu karan valnız
Irak ve Suriye için değil, bütün
Arap âlemi için bir tebdit oluş-
turuyor.
— Ankara bu so kesme karan-
nı teknik gerekçelerie açıklıyorsa
da bunun arkasında, siyasi gerek-
çelerin bulunduğu açtktır.
— Fırat'm sulan, Amerikan
petrol rezervkrinin tiikeamesine
*z bir zaman kalmışken, Batı için
Arap âlemi üzerinde baskı u>gu-
lamanın bir aracıdır.
— Su konusu, Irak ile Suriye^
yi araJanndaki ihtilaf konulannı
bir yana itip Tıirkiye'ye baskı uy-
gulamak icin bir cepbe olusturma-
ya itebilir.
— Fırat konusu, Türkiye, Suri-
ye ve Irak arasında şimdiye kadar
diplomatik kanallardan ele alın-
dı. Ancak Türkiye'nin Araplan
susuzluğa itmekteki ısran karşı-
sında bu ülkelerin kendilerini tut-
malan zor olacaktır.
Mısır'da yayımlanan ünlü "El
Ahram" gazetesinde ise şu görüş-
ler sürekli ortaya konuyor:
"Su, çağımızın en önemli silah-
lanndan biridir. Fıral'ın sulan ile
ilgili dorum. Arap âJemine karşı
yöneltilen yeni bir tehdillir. Tür-
kiye, Suriye ve Irak sının bir pat-
lamanın biıtun temel unsurlannı
içerivor. Bunlann başında su ko-
nusu geliyor. Aynca azinlıklar so-
runu, siyasi ve ideolojik görüş ay-
nlıklan ve askeri gerginlikler de
göz ardı ediiemeyen başiıca unsur-
lar arasında yer alıyor."
Su konusunun çarpıtüarak yan-
sıtılmasının arkasındaki nedenler
Ankara tarafından şöyle ortaya
konuluyor:
— Arap âleminde liderlik kav-
gası vardır.
— Türkiye'ye karşı bir döşman-
lık ögesi olarak su konusu biıieş-
tirici bir öge olarak kullanıl-
maktadır.
— Aynca su konusu çevresin-
de Türkiye'ye karşı ortak bir cep-
he oluştunılması. Araplar arasın-
daki böliinmeyi de ikinci plana
itebiJecektir.
Fırat sulan konusunda ise Su-
riye ve Irak arasında bir çekişme
vardır. Ankara'da yapılan son top-
lantıda su paylaşımı konusunda
Türkiye iki komşu ülkeye bir öne-
ride bulunarak verilen suyu ken-
di aralannda paylaşmalannı öner-
miş, ancak iki ulkenin aralannda
anlaşmadıklan görülmüştür.
Ortaya çıkan tablo şudur:
Suriye ve Irak, TürkiyeMeki te-
rör odaklarına en azından yatak-
lık yaptıklan yolundaki kuşkula-
rı geri püskürtmek üzere suyu bir
savunma silahı olarak kullanmak
peşindeler. Hatta Ankara'daki yet-
kililerde bu savunma silahımn bir
saldırı silahına dönebileceği izle-
nimi de egemendir.
Bugün Dışişleri Bakanlığı'nda
bu konuda basına bir brifing ve-
rilmesi bunun bir işaretidir.
Teğmen Baba Kamuda % 8.8 zam
'sağlam' çıktı
Evren'in Ankara gezîsi
ANKARA (Cumfauriyet Biirosu)
— Eski Cumhurbaşkanı Kenan Ev-
ren, dün TBMM'ye gelerek Cum-
hurbaşkanJığı Genel Sekreteri Ke-
mal Yamak'ı /dyaret etti.
Vamak ile Meclis'teki odasında 10
dakika kadar süren görüşmesonra-
sında E\ ren gazetecilere, "Hem ne-
zaket ziyareti hem deAnkara'da bazı
işlerim vardı, sayın genel sekreter
onlara yardıma olacak" dedi.
Daha sonra Gazi Orduevi'ne ge-
len Kenan Evren'i TBMM Başkanı
Kaya Erdem ziyaret ederek bir sure
görüştü. Evren akşam da Büyük Ti-
yatro'da sergilenen "Aşkınuz Aksa-
ray'ınEn Büyük Yangını" adlı oyü-
nu izledi. Evren'inbugun de Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral Necip
Tonımtayilegörüşmesi bekleniyor.
ANKARA (Cumhuriyet Biiro-
şu) — Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'a "Cumhurbaskanlıgmıza
altşamadım" biçirainde telgraf
çektiği gerekçesiyle askeri hasta-
nenin psikiyatri bölümüne kaldı-
nlan Teğmen Murat Şeref Baba-
ya Gülhane Askeri Tıp Akademi-
si tarafından sağlam raporu veril-
di. Taburcu edilen Baba, "disip-
linsizlik sucu işledigi gerekçesiyle
kendisine daha once verilen 28
gunJük hapis cezasını çekmek üze-
re Ankara Merkez Komutanhğı-
na götürüidü. Teğmen Baba'nm
cezasını çektikten sonra disiplın-
sizlik nedeniyle emekliye sevk edi-
leceği öğrenildi.
Istanbul'daki GATA Haydarpa-
şa Eğitim Hastanesi'ne
"psikonevroz" öntanısıyla yatırı-
lan Teğmen Şeref Baba, daha son-
ra Ankara Gülhane Askeri Tıp
Akademisi Hastanesi'ne getirildi.
Kendisine burada kaldığı süre
içinde tanı konulamayan Baba'ya
dun saat 15.00 sulannda "sağlam
raporu" verildiği bildirildi.
Teğmen Baba hastaneden ta-
burcu edildikten sonra, Ankara
Merkez Komuıanbğı'na götürüi-
dü. Baba'mn burada kendisine da-
ha önce "disiplinsizlik suçu
işledigi" gerekçesiyle verilen 28
günlük hapis cezasını çekeceği
kaydedildi.
(Baştarafı 1. Sayfada)
paketi sunan Turk-Iş yönetimi,
önümüzdeki günlerde kamu sek-
töründe geniş kapsamlı grevlerin
başlayacağını Akbulut'a ilettiler.
Türk-tş Başkanı Yılmaz, terör
konusunda paniler arasında ya-
pılan görüşmeden çıkan sonuçla-
nn lafta kalmamasını istedi ve ay-
m konuyla ilgili gelecek hafta zi-
raat odalan, esnaf ve sanatkârlar
ve barolar birliğinin katılımıyla
bir toplantı düzenleyeceklerini
bildirdi.
Yılmaz, anayasa ve yasalarda
ILO normlarına uymayan hü-
kümlerin değiştirilmesini isteyin-
ce, Başbakan Akbulut, "Mevzn-
atta hakikaten deraokradk olma-
yan yanlar tarsa, işçimizin men-
faaline dü/enlemelere gidilebile-
cefini sizlere soylemek isterim"
diye konuştu. Türk-lş'in şimdiye
değin yasalara uyduğunu kayde-
den Akbulut, "Her şey demokra-
lik sislem içinde, hukuk çerçeve-
sindefaalledUmelidir.Demokrasi-
nin vaşaması için muhakkak hu-
kuka uygun davranmalıyız. Hak-
lumızı kanunlar çerçevesinde ara-
malıyız. Türk-fş daima böyle ha-
reket etmiştir" dedi. tşçinin yaşa-
ması için asgari standardın sap-
tanmasını, daha sonra bunun üze-
rine işyerinin koşulları gözönüne
alınarak buna uygun zamlann ya-
pılması gerekliğınc dikkat çeken
Akbulut, "tşçinin daha müreffeh
yasaması, maddi imkSnlara ka-
vuşturulması bizim
ifrihanmızdır" diye konuştu.
Türk-lş heyeti ile başbakanın
yaptığı 1,5 saatlik görüşmede, ön-
celikle toplusözleşmeleri 1989 yı-
lında biten işçilere ödenecek enf-
lasyon farkı üzerinde duruldu.
Türk- Iş yöneticileri, sözleşmele-
rinin birinci yılı ocak ayında bi-
ten kamu kesimi işçilerinin, enf-
lasyon yüzde 68.8 olduğu için
yüzde 8.8 oranında zam aldıkla-
nnı, ancak daha sonra DİE'nin
enflasyon orarunı belirleme yön-
teminin değiştiği için enflasyonun
yüzde 68.8'den daha aşağıya düş-
tüğünu bildirdiler. Bunun üzeri-
ne, Yıldınm Akbulut, sözleşme-
leri 1989 yılında ımzaJanmış olan
tüm işçilere, ikinci yılın birinci
ayından itibaren yüzde 8.8 ora-
mnda ek enflasyon yitiği zammı
yapılacağını Türk-lş yöneticileri-
nin kamuoyuna açıklayabiîecek-
lerini dile getirdi.
Daha sonra, Türk-lş yönetici-
leri, Tarım ışletmeleri Genel Mû-
dürlüğü ve çimento işkolunda
önümüzdeki günlerde grevlerin
başlayacağını, kamu işveren sen-
dikalannın katı bir tutum içinde
olduğunu Akbulut'a ilettiler. Bu-
nun üzerine Akbulut, ilgili bakan-
larla göruseceğini ve 22 martta ye-
niden bir araya gdme önerisinde
bulundu.