02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 18 EKÎM 1990 AVLANMALARI YASAK — Pasifik foklan Monteray Körfezi açıklarındaki kayalıklarda günesleniyorlar. Avlanmalan yasak. Monteray Körfezi'ne bakanparkta güneşlenirken, karşı kayalıklarda tel bıyıklı, koca gövdeliyaratıklar oynaşıyor Pasifik prensleri Monteray Körfezi'ne karşı bir parkta oturmuş denize bakıyorum. Sabahın erken saatleri. Güneş henüz yeterince yukselme- miş gökyüziınde. Ama Pasifik'in mavisin- de sular kıpır kıpır. Işık önum sıra uzanan kayalan aydınlatıyor. Gunun ılk ışığı, öy- lesine saydam, duru. Sabahları hep sevmişimdir. Butun baş- langıçları, butun "ilkler"i sevdiğim gibi. Kayaların üzerinde devinen bir şeyler var ama ne olduklarını seçemiyorum uzaktan. Oturduğum yerden kalkıp çakıllı kumsala indiğimde koyu kahverengiye çalan gövde- leri ayırt edebiliyorum. Fok bunlar. Yağ tulumu gövdeleri, ufacık kafalarıy- la kayaların uzerine uzanmış guneşleniyor- lar. Neredeyse yosunlu kayaların bir par- çası olmuş, milyonlarca yıldır okyanusun dalgalarıyla dövttp aşındırdığı kayalarla birleşmişler. Derken biri suya dalıyor, ötekiler de onu izliyorlar. Uzaktan suları yara yara bir ge- lişleri var ki sanırsın Yavuz zırhlısı. Ama bastıbacak olduklarından binbir guçlukle tınnanabiliyorlar kayalara. Nasıl da löpçu yaratıklar Tanrım! Guneşte kendıne bir yer kapan sere serpe uzanıveriyor. Bu kez ötekiler de bir yer bulmaya ça- bahyorlar ilkinin yanmda. Ve kendilerinin- kini andıran tel tel bıyıklanyla, kuçük ağız- larıyla, bırbirleriyle dalaşmadan kurunu- yorlar güneşte. Ağızlarının kuçuk, gövde- lerine oranla küçücük olmasına karşın, er- keklerin gunde altı, dişilerinse dört kilo ye- mek yediklerini, yani her gun ağırlıklarının beşte biri ölçüsunde besin tukettiklerini oğ- rendim dün akvaryumu gezerken. Şimdi karşımda masum çocuklar gıbi yatıyorlar. "Hem dersini bilmiyor hem de şişman berkesten!" Ülku Tamer'ın bu dızesini çağ- rıştıran bir şeyler var tavırlarmda. Bir za- manlar doğu kıyısımn zenginleri, özellikle de Bostonlular bu hayvancıkların postlany- la görkemli salonlârda arz-ı endam eder- lermiş. Kürkleri Rusya'da da pek makbulmüş. özellikle de kışlik sarayda. Neyse ki bir su- redir, soyları tükendığinden, avlanmaları yasaklanmış da kurtulmuşlar insanoğlunun elinden. Şimdi gamsız kedersiz, öylesine ra- hat, yatmış güneşleniyorlar. Bakışlannda bir çalım, şişman gövdele- rinden beklenmedik bir eda var. Sanırsın ki bu kıyının, Monteray Körfezı'nin prens- leri onlar. Oysa ben başka prensleri bekli- yorum, bu denizlerın gerçek hâkımlerini. Balık yagı Annem çocukluğumda tatlı diller dökup binbir dereden su getirerek bir çorba kaşı- ğı balık yağım içirir, sonra da ağzımın ze- hirini gidersin diye bir dilim elma verirdi. "Bunu içersen çabucak büyiır, balina ka- dar olursun!" demeyi de ihmal etmezdi. O yağlan içe içe büyudum ama balina kadar ohnak şöyle dursun bir baltaya bile sap ola- madım. Daha doğrusu yanlış baltaya sap oldum. Neyse, o da başka hikâye. Geçelim. Bazen, tavada kızarmış lufer ya da pa- lamutu iştahla yerken ansızın duralar, ağ- zımda çocukluk gunlerimden kalma berbat bir tat duyar gibi olurum. Ve nedense biti- remem balığımı. Işte, yağlannı içerek bu- yüduğum balinaları bekliyorum şimdi. Dünyanın en iri memelilerîni. Bu mev- simde kuzeyden guneye, Pasifik'in sıcak su- laruıa doğru göç ettiklerini yauyor elimdekı rehber. Dün akvaryumda çocuklarla bera- ber foklan, binbir çeşıt bahklan, yunuslarla deniz aygırlannı ve elbette su samurlarını güle oynaya seyrettim ama balinaların ol- mayışına da uzuldum. Kumsalda bir taşın üzerindeyim. Taş so- ğuk, çakıllar da. Güneş sırtımı ısıtıyor ama. Su samurlanrun keyiflerine de diyecek yok. Manzarada bir balınalar eksik. Gözlerim ufku boşuna tarıyor. Görunürde ne fışkı- ran sular ne de gemi buyukliığünde kuyruk- lar var. Belki de balinalar Bering Boğazı'ndan güneye, bu kıyılara doğru henuz başlama- mışlardır büyuk yolculuklarına. Zaten se- kiz bin kilometre süren göç boyunca kim bilir ne belalar gelir başlanna, avlanmala- n kısıtlanmış ojmasına karşın, yağlan, ço- cuklara zorla içirilen o berbat yağlan yü- zflnden kim bilir hangi tehlikelere, insanoğ- lunun hazırladığı hangi tuzaklara göğus germek zorunda kalırlar. Dün bölgesel radyoda ilk haber buralar- da kjyıya vurup ciğerlerinı zedeleyen yav- ru balinanın haberiydi. Spiker acıkü bir ses- le süruden aynlan yavrunun yolunu şaşıra- rak sığ sulara geldiğini, sonra deneysizlik- ten olacak, iyice paniğe kapılıp kendini ka- raya vurduğunu söyledi. Neyse ki yaşatmaya çabaJıyorlarmış hay- vancığı. Üstelik gunde iki yüz dolar harca- yarak. Para miktannın üstune basarak tek- rarlanması garibime gitti doğrusu. San Francisco'da toplanan uluslararası AIDS kongresinin haberi ikinci, Nelson Mande- la'nın New York'a gelişi üçüncü sırada yer aldı. Dayanamayıp gülmeye başladım. Hey gi- di koca Amerika, saf oğlan! Vietnam'da göz kırpmadan sivil halkı bombalarken suç- suz insanlara bu yavru balınaya gosterdi- ğin ilginin onda birini göstennedin! Ve ırk aynmına karşı çıktığı, salt eşitliği savunduğu ıçin ömnınün otuz yılım hapis- te geçirmiş Nelson Mandela'mn gelişi bir Fokların kürkü Rusya'da pek makbulmüş. Özellikle Kışhk Saray'da. Neyse ki bir süredir soyları tükendiğinden avlanmaları yasaklanmış da kurtulmuşlar insanoğlunun elinden. Şimdi gamsız kedersiz, öylesine rahat, yatmış güneşleniyorlar. Bakışlannda bir çalım, şişman gövdelerinde beklenmedik bir eda var. Radyoda ilk haber, buralarda kıyıya vurup ciğerini zedeleyen yavru balinanın haberi. AIDS Kongresi ikinci, Mandela'mn New York'a gelişi üçüncü haber. Hey gidi koca Amerika, saf oğlan! Vietnam'da göz kırpmadan sivil halkı bombalarken, suçsuz insanlara bu yavru baîinaya gösterdiğin ilginin onda birini göstermedin. balinanın karaya vurmasından daha az et- kiliyor seni. Neyse, balinayı kurtarabilse- ler bari. Demek ki göç başladı. Bakarsın gorunurler birazdan. Bu yavru balinanın izini hiç olmazsa anası bulur. Bulmalı. Rehber sekiz bin kilometre yüzdükten sonra yorulmak şoyle dursun sıcak sular- da coşkuyla çiftleştiklerini yazıyor balina- lann. Erkekle dişi denize bir dalıp bir çı- karak, güneşte parlayan kul rengi gövde- lerinden sular fışkırtarak birbirlerine doğ- ru hızla yuzüyor, sonra boynuz tokuşturan koçlar gibi kafa kafaya çarpışıyorlarmış. Iş- te bu çarpışmanm, bu müthiş sarsmtınm so- nunda dolleniyormuş dişi. Ve erkek aüp ba- şını engine doğru yuzerken doğan yavruyu emzirmek anneye duşüyormuş. Sonra1 ba- linalar yine süru halinde, bu kez güneyden kuzeye, soğuk denizlere doğru yeniden ka- tediyorlarmış sekiz bin kilometreyi. Bu konuda çok yazıhp çizildi. Soyu tu- kenen canlıları, özellikle de balinalan ko- rumamız gerektiği, sanayi artıklannın ze- hirleriyle doğadaki dengeyi bozan insanoğ- lunun dünyamızın aynlmaz bir parcası olan canlıları da yok etmeye başladığı artık her- kesçe bilinen bir gerçek. Yine de tekrarlamakta yarar var. Balina- lara dokunmayın efendiler! Onlar ataları- mız sayılır bizim. Atalanmızın da ataları. Eskı çağlardan bizlere kalan bir miras, ye- ri doldurulamayacak bir güzellik sayüır. Bi- zım kuşak Sait Faik'in "Son Kuşlar"da yazdığı gibi toprak anamızın guzel saçları- na benzeyen otlan, havada çığlık çığhğa dö- nup duran kuşları da pek göremedi. Bali- nalanysa hiç görmedi. Bol bol yağlannı içti ama. Moby Dick Kıyıda balinaları beklerken Moby Dick'i anımsadım. Kaptan Ahab ile Beyaz Bali- na'nm öyküsünu. Geçen yuzyılın balina av- cılan yoksul, acımasız, ille de cesur insan- lardı. Zıpkınladıklan balinanın yağı geçim kaynağıydı birçoğu için. Okyanus sulannı kana bularken ailelerinin nzkını düşunü- yorlardı. Ama aralannda Kaptan Ahab gibi çılgınlar, ayağıru kaptırdığı dev bir balina- dan öc almak için yedi deryalar aşmaya ha- zır olanlar da vardj. Ahab'ın oykusü ger- çekte bir arayışın öyküsudûr, balınalarla balina avcılannın değil. Moby Dick insa- noğlunun saçma bir dunyada anlam arayı- şımn, kendisine bir var oluş nedeni bulma çabasının romanıdır aynı zamanda. Bu bakımdan Camus'nün Yabancı'sı ile benzerlik taşır. Şimdi yanımda olsa da bu kez bir başka gözle yeniden okusam Mel- ville'in romanını. Görebilmek için saatler- dir beklediğim balinalann dunyasına Moby Dkk'in satırlan arasından dalsam. Ya da akşam kaldığımız motelin televizyonunda, saçma sapan diziler yerine Kaptan Couste- au'nun bir fılmi gösterilse. Balinaları, denizaltı dunyasını, okyanus- ta -yaşayan canlılann o gizemli yaşamını gerçekte Kaptan Cousteau sevdirdi bana. Onun fümlerini izleyip kitaplannı okuduk- ça doğanın önemini daha iyi kavradım, in- sanoğlunun canlı yaratıklara, giderek tüm çevreye kastetmesine daha çok kızar ol- dum. Ve birçoklan gibi, kaptan Coustea- u'nun Fransız Akademisi'ne uye kabul edil- mesini de hiç yadırgamadım. Ne yaak ki su samurlanyla yetinmek zo- rundayım bugün. Se, el ediyor, yola çıkma- mız gerek. Balinalar da bir başka gune, bir başka yolculuğa kalsın. Bir daha kimbılir ne vakit yolum duşer bu kıyılara, balina- lan görmek bilmem nasip olur mu? Sahi nasip olur mu? Sausalito'dakı akşam yemeğinde yanım- da oturan gazetecirün sorusunu duymamış- tım. Amerikalılara özgu hoşgorüsuyle kula- ğıma eğilip sorusunu bu kez daha yüksek sesle ve sözcükleri ahşageldiği gibi ağzın- da yuvarlamadan, tane tane söyleyerek tek- rarlamıştı: — Kitaplannız Ingilizceye çevrildi mi? — Hayır, diye yanıtlamıştım, Bulgarca, Yunanca, Hollandaca ve Danimarkaca da dahiı'birçok olmadık dile çevnldi, ama İn- gilizceye asla! — Ne yazık, okuyamayacağım demek ki! — Fransızca çevirilerini okuyabilirsiniz, diye kestirip atmıştım. Amacım, ancak kör- fezin bu yakasından görülebilen, henüz AIDS'ten ölmemiş sanatçılarla gözlerini ka- zanç hırsı burumemiş yupilerin uyum için- de yaşadıkları ve İspanyolcada "salkım söğiıt" anlamına gelen Sausalito semtınin teraslanndan izlenilebilen gunbatımını ka- çırmamaktı. — Fransızcam yeterli değil ki! Hay Allah, benim de İngilizcemin yeterli olmadığını soylesem yine de kurtuluş yok- tu. Çaresiz konuşacaktık. O soracak, ben yanıtlayacaküm. Gunbatımı da kaynayıp gidecekti bu arada. — Kitaplannızda nelerden söz ediyorsu- nuz? — Bakın, kitaplarımdan söz etmeyi pek sevmem. Başka şeylerden konuşalım ister- seniz. Amerika'dan, yakında başlayacak diınya kupasından, hemşerinız Reagan'- dan... Ama edebiyattan konuşmayalım bu akşam. — Nasıl isterseniz, demişti boynunu bü- küp. Ben de, fırsattan yararlanıp Amerika üzerine yığmla soru sormuştum. Sabırla dinlemiş, anlayabilmem için yavaş konuş- maya çaba gostererek ulkesini, Arnerikan toplumunun sorunlannı anlatmıştı. Sonra da: — Kaliforniya'yı dolaşmalısmız mutla- ka, demişti, bu bölge ötekilerden çok fark- lıdır. Amerika'nın en zengin, en güzel, en sakin yeridir burası. Kendi bölgemı övmek için söylemiyorum. Batı gibisi yoktur. Kongreden sonra, vaktiniz olursa -olursa ne demek olmazsa da yaratmalısınız bu vakti- kıyıdan guneye, en azından Los An- geles'a dek inin. — Peki, diye sürdürdum konuşmayı, kı- yıda görülecek ne var? — Ne yok ki! Kentler, Ispanyol misyon- lan, kumsallar, gözalabildiğine okyanus. Hele Big Sur. Mutlaka Bir Sur'a uğrama- lısınız. Yarın: Big Sur'u arayış MARSHALL BOYA VE VERNİK SANAYİİ ANONİM ŞİRKETİ YÖNETİM KURULUNDAN TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURU Sermaye Pıyasası Kurulu nun 8 3 1990 tanh ve 167 sayıl ızn, ile kayıtlı sermaye sıstemıne geçmış olan Ortakhğımızın çıkarıknış sermayesı Sermaye Pıyasası Kurjlu'nun Ortaklığımızın ve ıhrac edıten hısse senetlenmızın Kurul veya Kamuca tekeffulû anlamına gelmemek üzere 14 9 1990 tanh ve 137/677 sayılı halkaar2 ıznı ile3 600000000 TLsı yenidendeğeftemedeğer artışfonundanfcarşılanmaksuretıyle 10980000000 -TL ndan 18 000 000 000 TL na yükseltılmışlır Nakıt karşılığı anırılan toplam 3 420 000 000-TL tutarındakı paylar 17 10 1990 ile 15 11 1990 tanhlen arasında bedellerı nakden ve peşınen tahsıl ecMmek suretıyle. Istanbul Menkul Kıymetler Borsası nda halka arz yoluyla satılacakiır Bu hısselerın halka arzına ılışkın ızahname 28 9 1990 tarh ve 2619 sayılı T Tıcaret Sıcıli Gazetesı'nde yayımlanmıştır Bu hısse senetlennın satış tamamlandıktan sonra Borsada ışlem gorebılmes Borsa mevzuatının ılgılı hukumlerı çerçevesınde Borsa Yönehm Kurulu nun vereceğı olumlu karara bağlıdır Istekiılerın aşağıda belırtılen yerlere muracaatta tatsılatlı bılgı almaları ve ızahnarpeyı tetkik ımkantarı mevcuttur I. ORTAKLIĞIMtZ HAKKINOA BİLGİLER 1. Tıcaret Unvanı 2. Merkez Adresı 3. Tescıl Tarıhı. Sıcıl Numarası ve Tıcafet Sıalı Memurluğu 4. Ana Faalıyet Konusu 5. Ortak Sayısı 6. a) Kayıtlı Sermayesı b) Çıkarılmış Sermayesı c) Çıkarılmış Sermayenın Ortaklar Arasındakı Dağılımı Ortağm: Sermaye Payı Tlcaret Ünvanı/Adı Soyadı (Bin TL) Tekyar Teknık Yardım A Ş 5 596 883 Omer Ismet UZUNYOL (*) 1 962 027 Dığer Ortaklar 3 421 090 TOPLAM 10 980 000 MarshaK Boya ve Vermk Sanayıı A Ş Meclısı Mebusan Cad Ekemen Han No 1/3 Kabataş/İSTANBUL 13 12 1965 - 90659/35804 Istanbul Tıcaret Sıcılı Memurluğu Boya ve vemık uretım ve satışı 190 gerçek ve tuzel kjşı 36 000 000 000 -TL 10 980 000 000-TL Toplam Sermayey» Oranı (%) 50 97 17 87 31 16 100 00 {') Şırket ortağı ve yonetım kurulu uyelerı olan Omer Ismet UZUNYOL ile Yorgı TOPRAKÇIOĞLU aynı zamanda Tekyar Teknık Yardım A Ş 'nın de ortaklar ve yönetım kurulu üyetendır 7 Imtıyazlar ve ımtıyazlı Paylar Şırket Esas Sozleşmesınde yer alan ımtıyazlar ve ımtıyazlı paylar aşağıda venlmıştır a) Esas Sozleşmemn 18 maddesıne göre. Yönetım Kurulu uyelerı A grubu hısse senedı sahıbı ortaklar arasından veya A grubu hısse senedı saht» ortakların gostereceğı adaylar arasından seçılır b) Esas Sozleşmemn 25 maddesıne göre Denetım Kurulu uyelen A grubu hısse senedı sahıb ortaklar arasından veya A grubu rıısse senedı sahıbı ortakların gostereceğı adaylar arasından seçılır c) Esas Sozleşmemn 31 maddesıne gore olagan ve olaganustu genel kurul toplantılarında esas sözleşrne degışıklıklen dışında kalan rıer turlu konuda alınacak karariarda A grubu hıssedarların her hısse ıçın 10 (on) oyu vardır 8. Turk Tıcaret Kanunu nun 402-403'ûncû Maddelerı Uyannca ihdas Edıten Intıla Senetlen ile Saglanan Haklar Yoktur 9. Orlaklık Esas Sozleşmesıne Göre Yonetım ve Denetım Organlarmın Seçımı a) Esas Sözleşmenın 18 maddesıne göre en az uç en çok beş kışıden oluşan Yonetım Kurulu uyeterı A grubu rnsse senedı sahıbı ortaklar arasından veya A grubu hısse senedı sahıbı ortaklann gösterecegı adaylar arasından seçılır b) Esas Sozleşmemn 25 maddesıne gore er az bir en fazla beş kışıden oluşan Denetım Kurulu uyelen A grubu hısse senedı sahıbı ortaklar arasından veya A grubu hısse senedı sahıbı ortakların gostereceğı adaylar arasından seçılır 10. Toplu Sozleşme ile ıkjılı Bılgıter Şırkette çalışanlar Petrol-lş Sendıkasına bağlı olup. toplu sözteşme sûresı 31 12 1990 tarıhınde sona ermektedır II. MALİ DURUM VE TEMETTU DAĞmMI İLE İLGİÜ BlLGrLER 1. Ortaklığm son uç yıllık btlançosuna göre ana kalemler ıtıbanyte aktıf ve pasrfı ile 30 6 1990 tanhlı hesap durumu AKTİF (IMIyon TL) 1987 1988 1969 30.6.1990 1. Doner Değerler 14 817 15 713 30 058 67 580 2. Bağlı Değerler 825 1 071 743 6 733 3. Sabıt Değerler (Ne!) 2.203 5 1 9 5 10 011 7 758 a) Brut Sab<t Değerler 9 158 18 968 38 490 40 237 b) ( ) Bmkmış Amortısmanlar 6 955 13 773 28 479 32 479 TOPLAM 17845 21 979 40 812 82 071 PASİF (Mllyon TL) = = " - 1 Kısa Vadeh Borçlar 6 929 8 556 4 502 41 020 2 Orta ve Uzun Vadelı Borçlar 334 295 238 4 588 3 Ozkaynaklar 10 582 13 128 36 072 36 463 TOPLAM 17 845. 21979 40 812 82 071 2. 31 12 1989tanhııtıbanyle a) Ortaklığm Dığer Şahıslar Lehıne Verdığı Kefaletlenn Toplamı 800 000 000 -TL b) Ortaklığm Kullandığı Temınat Mektuplarının Tutarı 6 415 578 952-TL c) Aktıt Değerler Uzennde Bulunan Toplam Ipotek Tutarı 1 260 000 000 -TL 3. Ortakiığın Genel Kurutca Onaylanmış 31 12 1990 Tanhlı Son Bıiançosu ile 30 6 1990 Tanhlı Hesap Durumundakı (Mılyon TL) 31.12.1989 30.6.1990 A Çıkarılmış Sermayesı 10.980 10 980 B Ihtıyatları 2.724 4 349 C Y D D A F C) 3927 3.927 0 Kârı 18440 17.207 (') Şırket'ın 30 6 1990 tanhlı hesap durumunda görulen Yeniden Değedeme Değer Artış Fonu'nun 3 600 rmtyon TL Iık kısmı bu sermaye artırımında çıkarılmış sermayeye eklenmektedır 4. Ortaklığm son 3 yıla aıt gelır tabtotarı ile 30 6 1990 tantv «toanvte hesap durumu (Mdyon TL) 1987 1988 1969 30.6.1990 Net Satış Hasılatı Satılan Malın Malıyetı (-) Brut Satış Kârı Satış Gıderlen (-) Genel Yonetım Gıderlen (-) Faalıyet Kârı Fınansman Gıderlen (-) Faalıyet Dışı Gelır (*) Faalıyet Dışı Gıder (-) Dönem Kârı (') 62 698 51 469 11229 2 424 1 780 7 025 1 413 441 0 6 053 80 771 62 440 18 331 6170 4 139 8022 2088 274 0 6208 174 549 130 035 44 514 17598 7271 19 645 2.150 1.008 63 18.440 (*) 30 6 1990 tanhı ıtıbanyle 4 mıtyar TL tutarında amortısman karşılığı aynlmış butunmaktadır 5 Malı Yapı ve Kârlılığa Ilışkın Başlıca Oranlar a) CanOran (Doner DeğerterKısa Vadelı Borçlar) b) Aktıf Oevır Hızı (Net Satış Hasılatı/Aktıf Toplamı) c) Yabancı Kaynaklar Ozkaynaklar d) Fınansman Gıderlen Aktıf Toplamı •) Faalıyet Kârı Aktıf Toplamı f) Faaljyet Kân'Net Satış Hasılatı 1967 214 3 51 069 008 0 39 0 11 1988 1 84 3 67 0 67 010 036 010 6. Son 3 Yıtda Dağıtılan Temettu Tutarı ve Çıkanlmış Sermayeye Oranı I Temettu 1967 (BlnTL) (%) 2 597 400 87 1988 (Btn TL) (%) 2 700 000 90 H. HALKA ARZ YOLUYLA SATILACAK HJSSELER HAKKINOA BİLGİLER 1. Satışı Yapılacak Payları Temsıl Eden Hısse Senetlen ile Ilgılı Bdgıler a) KupürDegMİ (TL) 100000 200 000 TartiMve Grubu 2-B ımtıyazsız 2-B ımtıyazsız Namaveya HamHlne YazjlıCHdugu Harmlıne Harrnkne TOPLAM 1966 668 4.28 013 0 05 048 0.11 1989 (Bhi TL) (%) 4 050 000 45 Kupûr Adedi 10260 11970 133111 98 570 34 541 10 884 5220 18 437 1 455 225 0 17 207 30.6.1990 165 1.62 125 0.02 0.22 0.14 ToptamTutan (BlnTL) 1 026 000 2394 000 3 420 000 b) Satılacak hısse senetlen uzennde senetlerm devır ve tedavûlunu kısıtlayıcı veya senet sahıbının haklarını kullanmasına engel olacak kayıtlar bulunmamaktadır c) Hısse senetlennın satışı anında ûzennde. 1den 16'ya kadar numaralı yenı pay alma kuponu 1990'dan 1999'a kadar yıl numaralı kâr payı kuponu bulunmaktadır 2. Satılacak Hısse Senetlennın Kâr Payı Alma. Yenı Pay Alma ve Bedelsız Hısse Alma Konutanna Ilışkın Sahıp Okjuğu Haklar ile Ilgılı Açıklamalar a) Bu sermaye artırımında nakıt karşılığı halka arzedılen hısse senetlenne 1990 yılı kârından kıstelyem esasına göre temettu dağıtılacaktır Bu nedenle sermaye artınmının tamamianmasından yıl sonuna kadar geçecek sure ıçın temettu venlecektır Gelecek yıllarda ıse bu hısseler kârdan tam pay alacaklardır b) Nakıt karşılığı halka arzedılen hısse senedı sahıptennın bu sermaye artırımından sonra yapılacak sermaye artırımiarında bedelsız artınm tutan üzennden sahıp oldukları hısse senetlen nıspetınde bedelsız hısse alma hakları vardır c) Esas Sozleşmemn 7 maddesının kendılenne verdığı yetkıye dayanarak Yonetım Kurulu butun ortaklann rüçhan hakkı kullanımıra kısrtlayab*r 3. Satılacak Imtıyazlı Hısse Senetlen ve Imtıyazın Nıtelığı Bu sermaye artırımında ımtıyazlı hısse senedı ıhrac edılmemektedır IV. HtSSE SENETLERİNİN SATIŞ ESASLARI 1. Bir Hıssenın (Payın) Itıbarı Değen 2. Bir Hıssenın (Payın) Satış Fıyatı • 1 000-TL Her hıssenın 1 000 -TL Iık rtıban değere tekabül eden kısmı 9 500 -TL satış fiyatı esas alınarak Borsada oluşacak fıyattan satılacaktır 3. Bir Hıssenın Defter Değen (Ozkaynaklar/Hısse Adedı) ve Satış Fıyatı/Oefter Değen Oranı DefterOeğari Saft» F. / Defter D. 31 12 1989ıtıbarıyle 30 06 1990 ıtıbanyle 4. Halka Arz Suresı 5. Pay Almak Isteyenlerın Mûracaat Edeceğı Yerler ve Mûracaat Şeklı 6. Satışa Aracılık Edecek Kurumlar ve Aracılık Hızmetterı Hakkında Açıklama a) Aracı Kurumların Unvanı b) Yapılacak Aracılık Hızmetınm r*telığı 7 Hısse Senetlennın Teslım Zamanı 8. Satınalma Taahhûdü 3 285 TL 3 321 -TL 2 89 286 30 gündur Sûre bu sırkülenn ılanından sonra başlamaktadır Bu sermaye artırımında hısse senedı almak suretıyle ortak olmak ısteyen tasarruf sahıplen satış suresı ıçınde istanbul Menkul Kıymetler Borsası nda Işlem yapmaya yetkılı bankaiar aracı kurumlar ve borsa komısyonculanndan oluşan borsa uyelennden bırıne mûracaat etmek suretıyle hısse senetlermden alabılırler - Bırleşık Turk Körfez Bankası A Ş (Yonetıcı Banka) - Turkıye Garantı Bankası A Ş - Esbank Eskışehır Bankası T A Ş - Osmanlı Bankası A Ş - Manufacturers Hanover Fınans A Ş Yukarıda unvanlan venlen aracı kurum ve bankaiar hısse senetlennın halka arz suresı ıçınde pnmH olarak halka satışında aracılık edeceklerdır Bu kurumların aracılık hızmetı hısse senetlennın tasarruf sahıplenne suratle satışını sağlamak amacıyla tum yurt çapındakı şubelen vasıtasıyla gereklı pazar ortamım sağlamada en iyi gayretı gostermeyı kendılenne ulaşan alım taleplerını mevcut artyapı ve donanım olanaklarını suratle kullanarak Borsaya ıletmeyı ve alım taleptennı arz koşuMarı çerçevesınde gerçekleştırmeyı ıçermektedır Hısse senetlen Istanbul Menkul Kıymetler Borsası yönetmelık hukûmlen çerçevesınde sahıplenne teslım edılecektır Sermaye Pıyasası Kanunu nun 7 maddesının 2 fıkrası hûkmu gereğınce halka arz suresının sonunda satılmayan hısse senetlennın satış suresını lakıp eden uç gun ıçınde bedetlerını bir hısse 8 000 -TL ndan olmak uzere nakden ve peşınen odemek suretıyle sahnalmayı ortaklardan TEKYAR TEKNIK YAHDIM A Ş taahhut etmıştıı Şırketın taahhudune ılışkın yonetım kurulu kararı 27 7 1990 tanhlı toplantısında alınmıştır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle