27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 6 OCAK 1990 P A R T I L E R D E N • SHP'nin 'Iktidara Yüruyuş3' adlı mitingi bugün Lüleburgaz'da yapılıyor. Mitinge SHP Genel Başkanı Erdal tnönu ile Genel Sekreter Deniz Baykal'ın da katılacağı bildirildi. SHP Kırklareli Milletvekili Gürcan Ersin, " 'Iktidara Yürüyüş3' adını verdiğimiz mitingin esas amacı Luleburgaz'da bulunan ve Libyalılara |,*! satılmak istenen iki devlet üretme çiftliğinin |) devrini halkımıza duyurmak" dedi. Çiftliklerin satışına karşı çıkan Ersin, "Çiftliklerin satışı demek T/akya çiftçisinin olüm fermanını imzalamak'demektir" şeklinde konuştu. SHP olarak satışa karşı olduklarını her yerde soylediklerini belirten Ersin, "Genel başkanıtnızın katılacağı mitingte bu satışın yanlış olduğunu, Türkiye'nin rnenfaatleri ile taban tabana zıt olduğunu Lüleburgaz'da Trakya haikına duyuracağız" dedi. (Lüleburgaz/Cumhuriyet) SHP Genel Sekreter Erdal Bey'e bağli;yardımcılanndan • SHP'de muhalefet atağı Parti içi muhalefet adına Afyon ve Uşak'ta yapılan açıklamada, "SHP iç sorunları dinmeyen bir parti olmanın haksız sıkıntılarını artık aşmalı, kendi iç tutarhlığmı sağlamanın ötesinde sosyal demokratların bütünlüğünü gündeme getirmelidir" denildi. ÜMİT ASLANBAY AFYON SHP'de "Yeniükçi Sosyal Demokntlar" olarak adlandınlan parti içi muhalefet, olağanüstü kurultay öncesinde yurt gezilerini Afyon ve Uşak'tan dün başlattı. Parti içi muhalefet adına yapılan açıklamada, "SHP, iç sorunlan dinmeyen bir parti olmanın haksız sıkınülannı artık aşmalı, kendi iç tutarlılığını sağlamanın ötesinde sosyal demokratların bütünlüğünü gündeme gctinnclidir" görüşüne yer verildi. Afyon'da dün sabah il örgütü yöneticileriyle görüşen "Yenilikçi Sosyal Demokratlar"dan Parti Meclisi üyesi Ertngrnl Günay, SHFde yeni düşünceler üreten yönetim ve gruplan aşan yenilik an 'Yenilikçi sosyal demokratlar) Afyon ve Uşak'taki toplantılardapartiyi bütünlüğe çağırdılar tstanbul Milletvekili İsmail Cem, yapmak istediklerinin partinin bütünlüğüne sahip çıkmak ol'duğunu vurgularken partide ideoloji, güven ve organizasyon eksikliği bulunduğunu bildirdi. Cem, demokratların düzenin partisi olmayacağını da söyledi. Cem, sosyal demokratların düzenin partisi olamayacağını da kaydederken kendisine yöneltilen bir soru üzerine, "Parti Mecüsi'nde ve grupta getirilen öneriler siirekli reddedildi. Parti Meclisi'nde sauki bazılan öz çocuklan, bazılan onun bnnun çocuklan gibi bir rutnm içine girildi. Oysa sevgi içinde güven duygusu yaraülmatıydı" dedi. Istanbul İl Başkanı Ercan Karakaş ise Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde tabanla ve partinin yetkili organlarıyla bağ kurulamadığını ve inisiyatifin DYP'ye kaptırıldığını söyleyerek yerel seçim sonuçlannın büyük bir fırsat olmasına karşın bunun değerlendirilemediğini, görevden almalann partiyi zayıflattığını belirtti. Karakaş, partinin ayhk bülten ve ga Türkçakal da dünyanın büyük bir değişim içine girdiğini, sosyal demokrat partilerin de politikalarını gözden geçirdiklerini, Avrupa1 da da bu politikalar saptanırken MYK ya da Parti Meclisi'ne değil en ufak birimlerle de tartışılarak gerçekleştirildiğini anlattı. Geziye katılanlar Ertugrul Gfinay (PM üyesi), Mehmet Moğoltay (PM üyesi, tstanbul Milletvekili), Yaknp Kepenek (PM üyesi), Ercan Karakaş (tstanbul tl Başkanı), tsmail Cem (tstanbul Milletvekili), Halil ÇulhaogIn (Izmir Milletvekili), Ömer Türkçakal (Kocaeli Milletvekili), Yigit Gulöksüz (Eski Genel Başkan Yardımcısı), Altao Tona (Merkez Disiplin Kurulu üyesi), Cavit Sans (tstanbul il yöneticisi), Metin Şahin (Eski Genel Sekreter Yardımcısı), Reşat Kadayıfçtlar (Ankara Barosu yöneticisi), Mustafa Gazalcı (Eski milletvekili), Gültekin Akgün (Ankara İl Genel Meclisi üyesi). Geziye Manisa'da da tzmir Milletvekilleri Neccar Türkcan, Ahmet Ersin ile Veli Aksoy'un ve rahatsızlığı geçmesi halinde Merkez Yürütme Kurulu üyesi Genel Sekreter Yardımcısı Cevdet Sdvi'nin de katılmalan bekleniyor. Cevdet Selvi, SHP'nin bu ay içinde yapılacak kurultayda, ya eski Güven Partisi'ne dönüşeceğini ya da kendini bulacağım söyledi. Parti içindeki olaylann gerçekten ciddi boyutlara ulaştığını belirten Selvi, açıklamasında "Her şey Erdal Bey'e bağli" dedi. Selvi, kurultay öncesi yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Bu kurultayda tum parti tabamnı kucaklayacak bir kadro oluşturulmaz ise dar kadroculuk, kişilere bağli politika yapma anlayışı ve imajı sürecektir. Bu da SHP'nin eski bir Güven Partisi durumuna düşmesi demektir. Yani kurultayda SHP ya böyle bir duruma düşer ya da kendini bulur. Başka yolu yok!' T" Rumların bir federasyon içinde l dani Kıbns Türklerini ezmeye t yönelik girişimleri planladıklannı söyleyen SHP tçel Milletvekili ve TBMM Dışişleri Kornisyonu üyesi tstemihan Talay, "KKTC, Türkiye'deki zayıf iktidann kendilerini savunmada aciz kalacakları endişe ve kuşkusunu taşıyorlar" dedi. 28 aralık 1 ocak tarihlerinde TBMM Dışişleri Kornisyonu olarak KKTC'de incelemelerde bulunduklannı belirten lstemihan Talay, "Kıbns'ı zor günlerin beklediğini" bildirdi. Kıbns Rum yönetiminin federasyon kurulmasıyla ilgili anlaşma yaptıktan sonra "600700 bin kişilik nüfus çoğunluğuyla Türkleri kendi içlerinde eriterek üniter bir Helen devleti kuracakları rahatlığı içerisinde olduklarını" söyledi. (Mersin / Cumhuriyet) layışının yerleşmesi önerisini yineleyerek "Biz bunu SHP'nin ve Türkiye'nin ihtiyacı olarak göriiyoruz. Siyaset, körüleme, karalama yanşı değil, erdem vanşıdır. 'O benden kötüdür. Onun için beni seçin' anlayışından kurtuiunmalıdır" dedi. Parti Meclisi üyesi Yakup Kepenek de Türkiye'deki solun bölünmüşlüğünün sağa iktidar olanağı verdiğıni, partililerin siyaset üretimine katılması gerektiğini anlatarak SHP'de bunun gerçekleştirilemediğini ifade etti. Istanbul Milletvekili İsmail Cem, yapmak istediklerinin partinin bütünlüğüne sahip çıkmak olduğunu vurgularken partide, ideoloji, güven ve organizasyon eksikliği bulunduğunu bildirdi. 7CXr JLAJL tl yönetıcileri ve partililerden bazüarımn sorusu üzerine "Yeniiikçi Sosyal Demokratlar", partiye kavga getirmek istemediklerini, parti içinde kalarak sevgi ve dayanışma ortamını sağlamaya çabaladıklanm, amaçlarının parti içinde sosyal demokrat çerçevedeki bütün görüşleri bütunleştirdikEski Genel Başkan Yardımcısı ten sonra sosyal demokrasideki Yigit Gülöksüz de partinin büyük bütünleşmeyi de sağlamak olduimkânları olduğunu ve belediye ğunu ifade ettiler. lerde başkanlıklaruı kazanılmasıy"Yenilikçi sosyal demokrat" la önemli bir fırsat ele geçtiğini üyeler, daha sonra Uşak'a geçtiler. vurgulayarak "Bulün bunlara rağ Bugün bir bölümü parti içinde men partililer buna layık değil. Bi "iki başlıhk görünrüsü vennemek zim sıçrama ve anlım yapamama için" Luleburgaz'da yapılacak mimız büyük bir eksiklik. Kurulta tinge katılacak olan "Yenilikçi ya gidelim. DemokrasUerde sık sık Sosyal Demokratlar", Manisa ve seçim otanası doğaldır" görüşunu ilçelerindeki temaslarından sonra savundu. yann lzmir'de salon toplantısı dUKocaeli Milletvekili Ömer zenleyecekler. zete dahi çıkarmadığıru, görevlendirdiğini açıkladığı 300 uzmanın ise çalıştınlmadığını kaydederek "Bütün diinyadaki değişimin motonı halk kiUderidir. SHP de 12 Eylül'ün uzanbsı ANAP'a son vermek için halka dayanmak zonındadır" diye konuştu. SHP'de tüzıik kurultayına doğru Lıöııü: Tek liste konusu erkeıı SHP Genel Başkanı Tüzük Komisyonu'nun önerilerinin MYK ve PM de görüşüldükten sonra kesinlik kazanacağını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Başkanı Erdal İaönü, Tüzük Komisyonu'nun önerilerinin MYK ve Pani Meclisi'nde görüşüldükten sonra kesinlik kazanacağmı söyledi. Tüzük Komisyonu'nun partinin adının değiştirilmesi ve MYK ile Parti Meclisi'nde üyesayılannın arttırılması önerileri konusunda yorum yapmak ıstemediğini belirten tnönü, tüzük kurultayında tek liste çıkması için çabaları bulunduğu şeklindeki haberler için de "Birşey söylemek içü çok erken" diye konuştu. Erdal tnönü, Cumhuriyet'in sorusunu yanıtlarken, Tüzük Komisyonu'nun kararlanmn bağlayıcı olmadığına işaret etti ve "Bu kartriar Parti Medisi ve MYK'da de alınacak, degeriendirilecek. Asıl karan Parti Medisi ve MYK verecek. Ben şu anda bir yorum yapmak istemiyorum" dedi. SHP Tüzük Komisyonu'nun Nail Gürman başkanlığında yapılan toplantısında, SHP Genel Başkanı tnönü ve MYK üyelerinin büyük bir bölümünün karşı olduklan bilinen MYK ve Parti Meclisi üyelerinin sayısının arttınlması yolunda karar alındı. MYK ve Parti Meclisi'nde görüşülecek olan Tüzük Komisyonu karannda, 44 olan Parti Meclisi üye sayısının 50'ye, 14 olan MYK üye sayısının ise 16'ya çıkartdması öngörülüyor. Tüzük Komisyonu'nda aynca kadınlara yüzde 25 kontenjan tanmması ve Sosyaldemokrat Halkçı Parti ismindeki "Halkçı" kelimesinin "Halk" olarak değiştirilmesi de benimsendi. Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Gend Sekreter Yardunaa ve Tüzük Komisyonu üyesi Giiler Taoyolaç, söz konusu kararlann il örgütlerinden gelen istekler doğrultusunda alındığını söyledi. Tanyolaç, MYK'nın üye sayısının antırılmasına karşı olduğunun anımsatılmaa Üzerine, komisyonun aldığı kararlann MYK'ya sunulacağmı ve kendi görüşunu de MYK toplantısında açıklayacagını bildirdi. / ^ i ı i n ı r ı i c ı ı SHP Ankara Milletvekili U U y U I U ö U E ş r e f Erdem, Karayollan Genel Müdüriı Atalay Coşkunoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. SHP Grup Başkanvekili Onur Kumbaracıbaşı, Eşref Erdem'le birlikte parlamentoda düzenlediği basın toplantısında otoyollann, firmalara fark ödememek için "dövize dayalı" olarak ihale edildiğini, ancak buna rağmen ihale alan yerli ve yabancı fırmaJara yaklaşık 2.5 trilyon lira fark ödeneceğini belirtti. Ankaralstanbul otoyolunun Gerede bölümünün tamamlanma süresinin 1991'den 1994'e uzatılması ve 20 milyon dolar fark ödenmesi için anlaşma imzalandığını bildiren Kumbaracıbaşı, şunları söyledi: "Genel müdür, imzayı attığı için hukuken onun hakkında suç duyurusunda bulunduk." (Ankara/AA) P d r t l C i n i n C»Hi P a r t i kurma çalışmalannı JT<X\ L l a l l l i l l d U l sürdüren Istanbul eski Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, "kuracağı partinin adının Demokrat Merkez Parti olacağı" yolundaki haberlerin doğru olmadığını söyledi. Dalan, partisi için "Birleşik Demokrat Pani" ya da "Birleşik Cumhuriyetçi Parti" isimleri üzerinde durulduğunu bildirdi. tstanbul eski Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, parti kurma çalışmalarında önemli aşama kaydedildiğini söyledi. Kendisinin yaptırdığı kamuoyu yoklamalannda kuracağı partiye ilginin büyük olduğunu vurgulayan Dalan, Hürriyet Gazetesi'nin dünkü sayısında, "partinin adının Merkez Demokrat Parti" olduğu yolundaki haberin doğru olmadığını bildirdi. Demokraside basının rolü SHP Genel Başkanı tnönü, dün aynca parti genel merkezinde Anadolu Basın Birliği yöneticilerini kabul etti. Basının şartlannın dünyanın her yerinde zor olduğunu, ancak bunun Anadolu'da daha da zor olduğunu bildiren tnönü, "Anadolu basını büyük sermayesi oimadan yalnızca özveriyle içinde bulunduğu şehre, kasabaya hizmet etmek için canla başla çabşıyor" dedi. lnönü, şöyle konuştu: "Siyasal hayatın gelişmesi, demokrasinin gelişmesi, basının etkisiyte doğru orantılı. Basın ne kadar etkiliyse, ne kadar aktifse, ne kadar çok okunuyorsa, demokrasi de o kadar etkili biçimde işliyor. O kadar yararlı işliyor. Çünkn halk sonınlanna o kadar daha iyi sahip çıkıyor. Sonınlanna sahip çıkabilmesi için halkın ne olup bittigini, anında iyi bir şeldlde öğrenmesi gerekiyor." tnönü, iletişim alarunda televizyonun önemine de işaret etti ve sözlerini şöyle surdürdü: "Ama lelevizyon son derece taraflı bir şekilde hükümetin propaganda aracı olarak kullanılıyor. Hnkiimet sürekli kendi dunımunu güçlendirecek yayınlar vermeye çahşryor. Türkiye'de olan bitenleri televizyoodan doğru dürüst öğrenmeye olanak yok. Hde siyasal geUşmderi, sosyal hayatın gelişmelerini iziemeye hiç olanak yok. Televizyonda her şey in iyi olduğu, vatandaşın sadece hükiimete güvenmesi gerektiği sekHnde bir propagandası hep yapılıyor Gerçeği anlatacak olan basınımız." Büyükdağlı, partilere Hazine'den yapılan yardımın kaldırılması gerektiğini bildirdi. Büyükdağlı, dün yaptığı yazılı açıklamada, bütçeden, partilere yapılan yardım ile "ANAP da dahil olmak uzere baa partilerin bu yolla ayakta tutulmaya çalışıldığmı" söyledi. i l S O m Milletvekili Fuat Atalay, Geçici Barınma Merkezi'nde kalırken bir süre önce ortadan kaybolan ve kendisinden haber alınamayan Muhammad Somo Doda adındaki Kürt sığınmacı konusunda, Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu tarafından yazılı yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi. SHP Diyarbakır Milletvekili Fuat Atalay iki maddelik soru önergesinde özetle şunları söyledi: "1 Kuzey Iraklı Kürt sığınmacı Muhammad Soma Doda adlı şahsın 10 Aralık 1989 tarihinden beri ortadan kaybolduğu doğrultusunda iddialar bulunmaktadır. Anıian tarihte kamp komiseri ile birlikte Milli tstihbarat Teşkilatı'ndan olduğu tahmin edilen Fikret isimli görevli tarafından kamp dışına çıkarüan Muhammad Soma Doda'dan daha sonra hiçbir bilgi ahnamamıştır. Görgü tanıklarının şahitliğinde meydana gelen bu olay yasal bir gözaltı mıdır? 2 Şayet yasal bir gözaltı olayı değjlse Irak yönetiminin isteği üzerine adı geçen sığınmacı gözaltına ahnarak Irak hükümetine mi teslim edilmiştir? Hazine yardımı V e r İ l d İ F e d e r a l A l m » n y a > d « v e " Narız Kurt, SHP Genel Başkanı Erdal lnönü, Turizm Bakanı tlhan *" fat eden Kars eski mil Aküzüm, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, ANAP ve DYP'nin ktvekili, gazeteci Doğan Araslı'nın cenazesi, dün Ankara'da topra TBMM grup .vöneticileri. milletvekilleri ile Araslı'nın ailesi ve yakınlan ğa verildi. Doğan Araslı için ilk olarak TBMM'de bir tören katıldı. Arash'nın cenazesi daha sonra Maltepe Camü'ne getirildi. düzenlendi. TBMM'deki törene, Meclis Başkanı adına Idare Amiri Araslı'nın cenazesi Cebeci Asri Mezarlığf nda toprağa verildi. Eski TİP, SDP ve 17'ler yeni parti için 21 ocakta buluşuyor Solda 4.partiııiıı calısııuı Eski SDP Genel Başkanlarından Cenan Bıçakçı, TBMM'de temsil edilecek dördüncü partinin kurulması için tarafların ilkesel beraberligi bulunduğunu belirtirken, TBKP ile birliğin söz konusu olmadığım söyledi. rek yeni bir parti kurulması konusunda arkadaşlan adına bir görüşme yaptı. Baştürk, solda yeni bir parti kurma önerisi getirdi. Bu öneri Aybar tarafından olumlu karşılandı. Aybar, 1980 öncesinde aynj parti catısı altında kader birliği yaptığı arkadaşlarıyla yeni •parti konusunu görüşmek için Baştürk'ten süre istedi. 28 aralık perşembe günü lstanbul'da Mehmet Ali Aybar, eski SDP Genei Başkanlarından Cenan Bıçakçı, Kemal Nebioğhı ve 35 partili bir araya gelerek Baştürk'ün önerisini tartıştılar. Edinilen bilgilere göre toplantıda yeni parti kurmanın yararlan, sakuıcalan üzerinde duruldu. Böyle bir beraberlikte ilkesel olarak savunulacak ana noktalar, ideolojik bağımsızhk, ülke bağımsızlığı, antibürokratik bir yapı, işçi sınıfı ağırlığı gibi üzerinde önemle durulan konularda böyle bir birlikteliğin yara almayacağı dile getirildi. Eski SDP Genel Başkanlanndan Cenan Bıçakçı, bu konuda Gımhuriyet'in sorulannı yanıtlarken, taraflann böyle bir parti kurma gibi ilkesel beraberliği bulunduğunu söyledi. Konunun somutlaşması için taraflann bu ay içinde yeniden bir araya geleceklerini belirten Bıçakçı, TBKP ile birlikte olunacağmı sanmadığmı bildirdi. Bıçakçı, bu konudaki bir soruyu yanıtlarken şunlan söyledi: "Bir kez TBKP bu beraberligi değil, ayrıhğı sağlayacak koşullar ortaya koyuyor. Hiçbir koşul yok derken adında 'komünist' kelimesi olan bir partiyi dayatıyor. Bu tek başına ağır bir koşuldur. Komünizmle hiçbir ilgisi olmayan bir program, adında komünist kelimesi. Bu, beraberliği baştan dinamitleyen bir olgudur. Bir baba vasiyetine sahip çıkmak için bu isim kullanıhyor." Bıçakçı, solda bölünmeyi hiç kimsenin istemediğini bir soru üzerine belirtirken, "Ancak bunun BETÜL UNCULAR ANKARA TBMM'de temsil edilecek dördüncü partinin yakında kurulacağı belirtiliyor. SHP'den istifa eden tstanbul Milletveküi, DtSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk ile eski SDP Genel Başkanı Mehmet Ali Aybarm lstanbul'da yapüklan görüşmeden sonra solda yeni bir parti kurma girişimleri hızlandı. BaştürkAybar görüşmesinden sonra eski Sosyalist Devrim Partililer'den 38 kişi 28 aralıkta lstanbul'da bir araya gelerek yeni partiyle ilgili görüşmelerde bulundular. Yeni partinin TBKP ile birlik olması söz konusu değil. Istanbul Milletvekili Abdullah Baştürk, 1989 yılı aralık ayında Mehmet Ali Aybar'ı zdyaret ede AÇIKLAMA • ALPTEMOÇİNOKSAYGÜZEL ANAP Bursa Milletvekili Ahmet Kurtcebe Alptemoçin. Bolu Milletvekili Kâzım Oksay, Gaziantep Milletvekili Hasan Celal Güzel gazetemizde 4 Ocak 1990 günü yer alan "Tarikatlar Devlete SızdıMissuri Üniversitesi Türkiye'de Arap Sermayesi ve İrtica Konulu Rapor Hazırladı" başlıklı haber üzerine birer açıklama yaptılar. Alptemoçin ve Oksay açıklamalarında, "Nakşibendi tarikatıyla hiçbir ilişkimiz yok, bu tarikatı desteklememiz de söz konusu değil" dediler. Hasan Celal Güzel ise açıklamasında "Herhangi bir tarikat mensubu değilim. Raporda yer alan iddialarla hiçbir ilgim yok" dedi. • AYBAR Cumhuriyet Gazetesi adına benimle yapılan söyleşi iki saatten fazla sürdü. Özetlenirken ters anlamlar çıkanlmasına neden olabilecek kısaltmalar olmuş. Örneğin Sayın Abdullah Baştürk'le konuşmamızda "Türkiye'ye özgü sosyalizmi savunan, demokrasiyi, insan haklarını savunan ve emekçi yığınların ağırlıklı olduğu" bir parti modelinde görüş birliğine vardığımızı söylemedim. Bu ilkeler bizim TİP ve SDP'de savunduğumuz ilkelerdir ve tek başımıza bir parti kurduğumuz zaman bu ilkeler doğrultusunda hareket edeceğiz. Sayın Baştürk'le konuşmamızda bunlardan söz edilmedi. Keyfiyetin böylece açıklanmasını isterim. nedenleri de ortada" dedi. Bıçakçı, bu konuda şöyie konuştu: "Bugün bir parti bâiâ Staliuzmi savuDmaktadır. Bu, «yntaaak için çok önemli bir neden değil midir? Bir başkası, adım illa komünist partisi olacak diye dayaöyor. lşte bujnın. Öncüier teorisini savunanlar var. Buteoribugün iflas etmiştir. Elbette bunlarla ayn olunacaktır. Sosyalizra insan doğasına en uygun rejimdir." Bıçakçı, bir başka soruyu yanıtlarken, SHP'nin aslında sosyalist tabanı aJdığını, emanet tabanın bugün SHP'de olduğunu beu'rtti. SHFden istifa eden milletvekillerinin suçlanamayacağım, partide demokratik yaklaşım olmadığı için işin özüne inemedikleriıü söyledi. "Baştürk ve arkadaşlan Meclis'e ve SHP'ye çok şey getirebilirlerdi işçi sınıfı için ancak buna olanak bulamadılar" dedi. Bıçakçı, Türkiye'de bağunsızlıkçı her türlü sosyalistle birükte olacaklannı kaydetti. Cenan Bıçakçı, Avrupa'daki değişikliklerin birçok insana ders vermesi gerektiğine işaret ederek, "Kimi devrimci ağızlar 'Duvarlann yıkıldığı dönemi yaşıyoruz" diyoıiar. Bunu sağ politikacılar da söylüyor. Duvaıian bugüne dek sa>ıınanlann kafalanndaki duvarlann nasıl yıkılacağını irdelemeden duvarlann yikıidığını tahlile başlamalan v^anlışbr" dedi. "Mehmet Ali Aybar'm söylediği gibi sosyalizmintepedeninme kurulacak bir rejim olmadığını" bildiren Bıçakçı, SHP içinde partilerüıin antidemokratik yapısmı gören bazı kişilerin sosyalist bir yapılanma içinde bulunmaya hazır olduklarını söylemelerinin sevindirici olduğunu vurguladı. Cenan Bıçakçı, 23 Aralık 1989'da arkadaşlanna bir bülten dağıtarak parti kurucusu olmak isteyenlerin hazırlaraaları gereken belgelerin neler olduğunu bildirmişti. Bıçakçı, 21 Ocak 1990 günü tstanbul'da Mülkiyeliler Birliği'nde saat lO.OO'da yapılacak toplantı için de çagrıda bulunmuştu. Yeni gelişmeler olmadığı takdirde 21 ocak pazar günü lstanbul'da toplantı yapılacak. DYP GIK 'Ulke bu idareden kurtulmak9 ÖLÜM Gazeteci Pertev Tımaseli • tSTANBUL (AA) Gazeteci ve spor spikeri Pertev Tunaseli, geçirdiği trafik kazası sonucu kaldınldığı hastanede öldü. Pertev Tunaseli'nin ameliyat sırasında karaciğer yetmezliğinden öldiiğü bildirildi. 1932 yılında Ankara'da doğan Tunaseli, 1955 yılında Cumhuriyet Gazetesi'nde spor muhabiri olarak gazeteciliğe başladı. Türkiyespor ve Milliyet gazetelerinde çalışan Pertev Hınaseli, radyoda maç spikerliğinin yanı sıra reklam metin yazarlığı ve spikerliği de yaptı. ANKARA (AA) DYP Genel tdare Kurulu (GtK), Genel Başkan Süleyman Demirel'in başkanlığında toplandı. Toplantıdan sonra yayımlanan bildiride, "Bütün zihinJerin; tasviri güçleşen, kendisi tükenmeyen bu idareyi" ülkenin sırtından atma yollannı aradığinı bildirdi. Bildiride, "Yeni bir on yıllık dilimin başladığı bir dönemde, TOrk demokrasisinin önünün, tesadüflerin urünü bir siyasi çoğunluk tarafından tıkanmış olması gerçegi, bütün zihinleri işgal eden bir konudur" görüşüne yer verildi. Bildiride bütün zihinlerin, ülkenin daha fazla sıkıntı ve ıstıraba sürüklennıemesi için, bu idareyi ülkenin sırtından atma yollan aradıgı kaydedilerek, "Demokrasinin temel kurumlarından biri olan hür ortamda yapılacak bir serbest seçim, bu hedefe ulaşmanın en makul, en dürüst ve en acık yoludur" denildi. ANKARA Köşk'ün değer verdiği bir yazarımıza göre "TÖ, devlet sınırlan içinde yaşayan herkesi temsil ediyor." Bu üstün yargıya bakılırsa sizleri, bizleri haydi haydi. Demokrasinin ülkemizde pek önemsenmeyen küçücük bir kuralı var: Çoğunluğu temsil etmek. Acaba bu kuralın getirdiği yargılara ne oluyor? TÖ, devlet sınırlan içinde yaşayan herkesi temsil ettiğine göre lnönü ile Demirel, muhalefet milletvekilleri "fevkâlade ayıp" etmiyortar mı? Cici cici davetiyeler bastırılmış, yeni yıl bereket yılı. TÛ, İnönü ile Demirel'i bir değil, hem de iki kez çağırmış. Nuh diyor peygamber demiyorlar. TÖ'nün çağrılarına uymuyorlar. Bir yerde "Tanımıyoruz" demeye getiriyorlar. Demirel açık seçik söylüyor. "Böyle seçimle geleni tanımayacağımızı ilan ettik. Çağrılarına neden uyalım" diyor. Demirel'in doğrudan söylediğinden, İnönü'nün duyumsattığı Gezinin Yararı Kime? CÜHEYT ARCAYÛREK yazıyor aynı yönde karardan yola çıkarsak, TÖ'yü, "devlet sınırları içinde yaşayanların yüzde 80'i" tanımayacağını, tanımadığını ilan ediyor. ABD Başkanı Bush ne yapıyor? Çoğunluğun tanımadığını açıklamasına karşın "Buyrun, kapımız her zaman açık" diye sevgiler, saygılar sunuyor. Semra Hanım'a verilecek madalyayı almak üzere UNESCO'nun düzenlediği törene 22 ocakta katılmaya hazırlanan TÖ, hastalığı örtecek. debdebeli bir dış gezi yaptığına halkı inandırmak için illaki Bush'la görüşmekte direniyor. Beyaz Saray, Norıega'ydı, Gorbi'ydi, bin belanın içinde yüzerken çıka gelecek çağrısız konuğu kabul etse bir türlü, etmese başka türlü. Aslında bu gezi basına göre De Bakey'in elindeki raporları TÖ'nün mutlaka Houston'da görmesi ve Semra Hanım'ın bacaklarındaki sızıların gerçek nedenini halkımızın ve Atatürk'ün teslim olduğu Türk doktorlar ye rine Amerikalı uzmanlara incelet pa'daki rüzgârlardan Türkiye'nin mek için düzenlendi. ve ABD ile ilişkilerinin nasıl etkiBir taşla iki kuş vurma. Mutla leneceği. AT'ye girmemiz için ka Bush'la görüşecek, ancak VVashington'un ağırlığını koymaABD'li "emrivâkiyi" bir yerde ör sı. tecek eklemeler yapıyor. TÖ'yü Her biri, devletin ve devlet adıresmi törenle karşılamayacağını na bu konulardaki politikalan yübildiriyor, on beş dakikalık hal rüten hükümetlerin üsrlendiği sohatır sormaya yanlı gibi görünü rumlulukla iigili. Anayasa ve geyor. Acaba? Oysa hükümeti bir lenekler, bir cumhurbaşkanına yana bırakıp eski dost ve böyle yetkiler vermiyor. Anaya"meslektaşı" TÖ ile sorunları bir sa, cumhurbaşkanlarının ancak çırpıda görüşmek, Ermeni tasa resmi gezilerde, hükümetin izlerısıyla Türkiye'de belirecek tep diği ana politikalan yinelemesikilerin etkisini azaltmak, bal gi ni öngörüyor. bi işine geliyor. Sorumlu hükümetin sustuğu, Gel de burada TÖ'nün çevre sorumsuz konumda olan TO'sine anlat gerçeği. Bir hafta on nün dilediği gibi konuştuğu, pogündür "çeyreye" soruyor, aras litikalar çizdiği iç siyaset bu kez, tırıyoruz. TÖ'nün ABD programı ağırlığıyla dısanya taşınıyor. Munı, hangi politik davranışları yük halefetimiz tribüne oturmuş, gezi lenerek geziye hazırlandığını öğ ve görüşmenin içeriği hele bir orrenmeye çalışıyoruz. Giîn geçtik taya çıksın diye, olayları seyreçe daha belirgin yanıtlar geliyor. diyor. Örneğin dün, Bush'a yapacağı Gezinin New York durağında, ziyarette "Türkiye'nin hangi so TÖ'nün belli başlı gazetelerin sorunlarına değineceğini" sözüne rumluları ve finans kuruluşlannın güvenilir kaynaklar aktardı. Baş önde gidenleriyle "gayri resmi" ta Ermeni tasarısı. Doğu Avru görüşmeler yapacağı bildiriliyor ki 1990 yılının ilk ABD turunun cabası. Konumuna ters düşen, anayasa sınırlarını zorlayan TÖ'nün davranışları, ANAP içinde de yankılar uyandırıyor. 9 ocakta Meclis açılacak. İlk ANAP grubunda Necmettin Karaduman'ın TÖ'nün "müdahateci tutumunu" eleştiren bir konuşma yapacağı söyleniyor. Zaten Akbulut'a umut bağlayanlar, son günlerde basbakana TÖ'nün gölgesinden kurtulmayı önermiyorlar mı? Karaduman anayasal açıdan bakıyor olaya, ama Akbulut'u kendi gerçeğine dönüştürmek isteyenler "gölgeden" söz ediyor. İki görüş, bir yerde aynı noktada odaklaşıyor. TÖ'yü anayasal sınırlar içine oturtma istekleri giderek yogunlaşıyor. Halk çoğunluğuna, halkın demokrat haklanna inandığını söyleyen şu ABD'ye bakınızl Türkiye'de kendine yararlı emniyet supaplarından vazgeçmeyeceğini bir kez daha kanıtlıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle