24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 5 EYLÜL 1989 TV 1 07.29 Açılış 07.30 Gün Başlıyor Program canlı olarak yayınlamyor. Çeşıtti magazin konulan ve konuklar ekrana geliyor. Günün sevılen müzik parçalan ve çocuklar için çizgi fllmler yer alıyor. Haberler 08.00 ve 09.00'da yayınlamyor. TRT'NIN ICINDEN MAHMUT T. ONGOREN Kazan'da Türkoloji eğitimi MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği'ni oluşturan cumhuriyetlerin en büyüğü olan ve Rusya Federasyonu sımrları içinde yer alan Tatar Özerk Cumhuriyeti'ndeki Kazan Üniversitesi'nde yeni kurulacak olan Tatar Dili Filoloji Fakültesi'nin, Türkoloji biliminin gelişmesinde yeni bir adım olacağı söyleniyor. Üniversitenin Rektörü Nurkâzım Abdullahmatoviç, Tatar özerk Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan 'daki üniversitenin, Orta Volga bölgesinin en büyük Doğu dilleri merkezi olduğunu belirtiyor ve bu bölgede konuşulan Tatar, Başkır ve Çuvaş dillerinin Türkolojinin kapsamına girdiği anlayışıyla yeni açılan filoloji fakültesiyle Türkoloji alanmdaki araştırmalann da artacağını söylüyor. 09.30 Çizgi Film: Jeannot'nun Düşleri Nıki, Babel, Jüpiter, uzayda kaybolan Phık adlı robotla tanışırlar. Sinemayı Kim Kurtaracak? Son günlerde yine tartışmalar başladı. Sinemayı kim kurtaracak? TRT Televizyonu mu, yoksa Kültür Bakanlıöı mı? Kurtarıcı çabalar en çok bu iki kurumdan bekleniyor. Oyie anlaşılıyor ki, sinemacıların İstanbul'da Kültür Bakanı ve TRT Genel Müdürü ile yaptıklan toplantının sonucunda, Kültür Bakanı umut verdi, ama TRT'nin ne yapacağı pek ortaya çıkmadı. Her zaman bunu andıran sonuçlarla karşılaşmadık mı? TRT hiçbir dönemde sinemamıza olumlu bir anlayışla yaklaşmadı. En iyi dizilerin TRT tarafından Yeşilçam'a yaptırıldığı dönemde bile... Çünkü TRT her dönemde sinemamızın ancak belli bir yanına destek verir gibi yapmış ve elini tüm Yeşilçam'a eşit anlayışla bir türlü uzatmamıştır. "Eşit anlayış" ne demektir? TRT'nin Yeşilçam'da herkese sırayla film yaptırması mı? Hayır. "Eşit anlayış", TRT'nin Yeşilçam'da nitelikli ürün verebileceğine inandığı herkese bu konuda eşit fırsat tanımasıdır. TRT, hiçbir dönemde bunu yapmadı. Çünkü TRT'nin sinemaya yaklaşımı hiçbir dönemde gelişmedi. Ancak belli ilkeler ve belli kişilerle sınırlı kaldı. Son yıllardaTRT, devlet politikası gereği de, ancak "zararsız ideolojiler'e sahip olduğu düşünülen filmcilere yaklaştı ve salt onlarla çalıştı. Sonuç çok olumsuzdur. Türk sineması son yıllarda TRT Televizyonu'nda çok kötü örnekler sergilemiştir. TRT zaman zaman bu ürünlerin dış ülkelere satıldığını basında belirterek belki de ne denli nitelikli yapıtlara yer verdiğini açıklamaya çalışıyor. Oysa bız nasıl dışarıdan niteliksiz dizileri almak zorunda kalıyorsak, bizim niteliksiz ürünlerimizin de oraya buraya satılmasının nedenlerini görmemiz gerekir. Yeşilçam'ın son yıllarda TRT yayınlarında yer alan ürünleri kötü sinemanın, çok kötü oyunculuğun ve çok kötü senaryo yazarlığının da geniş kitlelere yayılmasına yol açmıştır. O denli derin olumsuz örneklerine sahip Yeşilçam ürünleri TRT Televizyonu'nda sergilendi ki, bu yapıtların ancak rüşvet karşılığında kabul edilebileceği söylentıleri de çevreye yayılmakta gecikmedi. (Bu konunun üzerinde ilerde aynca duracağım.) Kısacası, TRT'nin sinemamrzı destekleyeceği savı ile TV izleyicisine çok büyük haksızlık yapıldı ve onun en kötü ürünlerie koşullanmasına ve TRT'nin de leke ve yara almasına yol açıldı. Demek ki, sinemayı desteklşyecek diye TRT'nin yozlaştırıcı etkiler yaratmaktan kaçınması gerekiyor. Bir de Kültür Bakanlığı'nın sinemamıza desteği var. Bunun da sinema salonlarına belli oranda yerli film gösterme zorunluluğu getirerek, küçük sinema salonlarına "teşvik kredisi" verilerek, salt Türk tilmi gösteren sinema salonlarına ödül dağıtılarak, nitelikli fılmlere devlet yardımı sağlanarak film stüdyosu yaptırılarak, yazarlarımızın yapıtlarının filme alınması için ödenek ayırarak, filmlerimizin yurtdışına tanıtılmasına ve pazarlanmasına yardımcılık ederek en iyi biçimde gerçekleştirildiğini duşünelim. Sinemamız bu gibi önlemlerle kurtulur mu? Kuşkusuz bu gibi girişimlerin demokratik biçimde ve "ejşitlik anlayışı" ile yaşama geçirilmesi çeşitli yararlar sağlar. Ote yanda, TRT'nin salt dizıler değil, sinema filmleri yapımını destekleyerek yapacağı katkı da küçümsenmemelidir. Ama sinemamızın içinde^i sorunlar nasıl çözümlenecektir? En başta bu sorunun üzerinde durmak gerekiyor. Eğer sinemamızın içindeki sorunları sinemamızın içindekiler çözümleyemezlerse, sinemamıza dışardan yapılan şınngaların bir yararı olmaz. Bir de Türkiye'nin ekonomik düzeyinin yarattığı olumsuz etkiler var. Amerikan şirketlerinin yabancı sermaye yasasında yapılan değişiklikten yararlanarak Türkiye'ye girmeleri ve her alanda olduğu gibi sinema içinde de oluşan tekellerin ekonomik etkileri önlenmezse, sir^mamız yine sağlam temeller üzerine oturamaz. Acaba tüm bu noktalar üzerinde düşünüyor muyuz? En sonunda, sinemayı yine sinemaçılar kurtaracaktır. Bunu unutmayalım. 10.00 Arkas» Yann: Sevme Hakkı Ltonor ıpotek karşılığı Monserrat'tan aldıklan borcu ödemek ıçın, kredı bulmaya çalışır, fakat başaramaz. Bu nedenle de kızı Rosalia'nm Monsernu ile evlenmesıni kabul eder. 10.30 Kapanış 13.59 Açılış 14.15 Öğleden Sonra Ah Ana Hanım Ana adlı dizinın "tki Numaralı tlan" adlı 47. bölümü yayınlamyor. Yurdumuzun çeşilli yOrelennden halk ozanlan yer aiıyor. Ev. ti, mutfak iflerinin yant sıra guncrl ve aktüel konularda çeşıtti sorularm sorulduğu hammlara yunelık yanşma programı yayınlamyor. 15.15 Dizi: Küçük Büyük Bütün Canlılar Siegfred ve James günluk ışlerim surdürurier. James balaymda olmasma rağmen hayvanlara Tuberkülm tesllen yapar. Heien de ona yardım eder. Tnstan sınavlan ıçin Edinburg'a gider. Onun yerine geçıcı olarak bir ugrencı aiınır. 16.05 Çocuklar İçin Program Walt tüsney ile başlıyor. Daha sonra tkizler adlı dizi drama yer alıyor. 80 Günde Devri Âlem adlı sitrekli filmde kahramanlanmız dünyayı dolaşıyor. Az Oiltik Uz Gittik adlı illeri ve çocuk oyunlannı lanıtan program yer alıyor. Deneysel çabşmalar Bulunmaz Tiyatro'nun çalışmaları sırasmda neredeyse bir ayin atmosferi yaratılıyor. Salonun ortasına bağdaş kuran minik grup da, Hilmi Bulunmaz'ın çevrelennde dolaştırdığı ipi tutarak soru ve yanıtlarla tiyatroyu, insanı, yaşamı sorguluyor. (fbtoğraf: Anna Turay) Basın Müzesi'nden Beyoğlu'nda 'Bulunmaz Tiyatro'ya 1735 Karma Fasıl tzmir Radyosu fasıl heyeti şu eserleri seslendiriyor. Ferah feza peşrevi, Gel şu tayyare. Suyle niçm benden kaçtın, Nazlım ne kadar güzel ytizun, Bakmıyor çeşmi styah, Uzun saçlarımn sırma teli, Dün yine gtinumuz geçtı beraber, KOprüler yaptırdım gelip geçmeye ve Arap zeybeği. Gün 24 saat tiyatro Basın Müzesi Tiyatro Bölümü'nün oyuncuöğrencileri çalışmalarmı geçen ocak ayından bu yana arahksız sürdürdüler. Topluluk uğraşını bundan böyle Beyoğlu'nda yeni yerinde "Bulunmaz Tiyatrotstanbul" adı altında devam ettirecek. Kiiltör Servisi Basın Müzesi'nde yaz boyunca "tiyatro" vardı. Basın Müzesi Tiyatro Bölümü'nün oyuncuöğrencileri, ocak ayından bu yana arahksız her pazartesi aynı saatte ve yerde oyunlar sergilediler, tiyatro sanatçılannı ve yazarlannı konuk edip söyleşiler gerçekleştirdiler. Topluluk, 1 Ekim 198S tarihinde başlayan tiyatro savaşımını, Hasan Hüseyioin "pek de kola> oimadı yıkılmamak / dayısızlar desteksizler için ayakta kalmak / şu ülkede / diipedıiz keloglanlık..." dizeleriyle anlatıyor. Bunaltıcı yaz sıcaklanna, Basın Müzesi'ndeki çahşma alanının olanaksızhklanna ve amatör tiyatrolann yapısından kaynaklanan sorunlara karşın çahşmalannı sürdüren topluluk, bundan böyle Beyoğlu tstiklâl Caddesi'ndeki yeni yerinde tiyatro uğraşısını yürütecek. Başlangıcından bu yana olduğu gibi yine H. Hilmi Bulunmaz yönetiminde calışan topluluk, artık Bulunmaz Tivatrotstanbul adını taşıyor. Topluluk, Basın Müzesi'nde yaklaşık bir yıl önce kuruldu. Yapılan yetenek sınavı sonucunda belirlenen 40 kadar oyuncu adayıyla çalışmalara baslandı. Yaşlan 11 ile 54 arasında değişiyordu bu adaylarm. Basın Müzesi'nin "işlik" adı verilen bölümünde başlayan oyunculuk çalışmalarına, kasun 88'de "Pazartesi Söyleşileri", Ocak 89'da ise "Pazartesi Oyunlan" eklendi. Söyleşilerde, Aziz Nesin'den Macit Koper'e, Haluk Şevket Ataseven'den MeJih Cevdet Anday'a Türk tiyatrosunun pek çok ünlü ismi konuk edilirken, oyunlarda da Kafka'dan Çehov'a, Necati Cumalı'dan Oktay Rifat'a olabildiğince geniş bir yelpaze tutuldu. Basın Müzesi Tiyatro Bölümü, çahşmalannı 15 hazirandan başlayarak da bir "yaz okulu" niteliğinde sürdürdü. 1218 yaş gnıbu için düzenlenen bu çalışmalarla bırlikte "Ruhsal Drama" baslığı altında yeni bir çalışma alanı daha açıldı. Bugün Bulunmaz Tiyatrotstanbul adını taşıyan bu topluluğun kurucusu ve yöneticisi H. Hilmi Bulunmaz, minik çalışma alanları için "tngiltere'de Hyde Park neyse burası da o. Bir demokrasi kürsüsü" diyor. Bir tiyatro topluluğunda bulunması gereken dramaturg, ışıkçı, sesçi, çevre düzenleyici gibi kadrolar yerine, topluluğun elemanlan görev yapıyor. Yönetmenlik görevi de dönem başında yapılan bir plan çerçevesinde her hafta farkh bir oyuncuya verüiyor. "24 saat tiyatro düşünmek gerekiyor" diyen H. Hilmi Bulunmaz, deneysel çalıştıklarını, denemeyanılmaöğrenme yöntemiyle tiyatro yaptıklannı belirtiyor. "Metin tiyatrosuna karşıyım. Doğaçiamaya giden yol benim için daba çekici" diyor Bulunmaz ve ekliyor: "Kültürel beslenme, düşlemsellik gerekli oyuncuya. Çagcıl tiyatro sanatçısı bedeninin her noktasını be>ni gibi kullanabilmeK, kimlik sorurtsalını sorgulayabilmeli." Törenselliğe ayrı bir önem veriyor Bulunmaz. "Tiyatronnn rirüelini ogrenmeliler" diyor öğrencileri için. Gerçekten de çalışmalar sırasmda neredeyse bir "ayin" atmosferi yaratılıyor. Oyuncular, spotlarla aydınlatılan geniş bir salona çıplak ayaklarla girip kenarlardaki minderrere oturuyorlar. Salonun ortasına bağdaş kuran minik grup ise Hilmi Bulunmaz1 ın çevrelerinde dolaştırdığı ipi tutarak soru ve yanıtlarla tiyatroyu, insanı ve yaşamı sorguluyor. "Kurtuluş" belgeseli ANKARA (AA) ~ TRT'nin tstiklâl Savaşı konusunda yapacağı en geniş kapsamlı çalışma olacak "Kurtuluş" dizisinin senaryosu, yazar Turgut özakman tarafından kuruma teslim edildi. l. Inönü Savaşı 'ndan Mudanya Mütarekesi'ne kadar olan dönemin çok yönlü öyküsünü anlatan 15 bö'lümlük senaryonun yanı sıra, özakman 3 bölüm daha yazacak. Dizinin çekimleri için gerekli mekân, plato araştırmaları başladı. 18.00 Haberler 18.10 Gençlik Belgeseli Balı Almanya'da bir yabancı ışçi çocuğu olarak loplumda iyi bir yer edinme yolunda büyük başarı gösteren Tümel'in Oyküsii konu ediliyor. Aynca Tümel demeğiyle, yabancı işçi ailesinin Almanya'daki durumlan genel çerçeve içinde değerlendırilıyor. 19.27 Tarihten Sayfalar Programda, Kanunı Suitan Suleyman 'm Zıgetvar Seferi sırasmda bir Yemçerinın kalenin barut mahzenınde bir delık açarak şehiı olması ve böylece kalenın atınmasmı kolaylasttrması, Osmanlı Venedik Sulh Antlasması'mn imzalanması, lstanbul Ayazma Kapısı'ndan çıkan yangmuı surlardan içeri yayılarak buyuk hasar vermesi konulan işlenıyor. 19.30 Dizi: Büyümenin Bedeli Mike arkadaşlan ile bırlikte kampa gilmek istiyordur, ama bunu istemesinın asıl nedenı motora binmektır. Maggie ve Jason bunu duyunca Mike'ın kampa fiımesıne izin venrier, ama motora bınmesine ızın vermezler. Mike dayanamayıp motora biner ve duşerek yaralanır. Her ne kadar bunu evdekilerden saklasa da sonunda her şey anlaşüır. Amblem yartşması Kültür Servisi Ümraniye Belediye Başkanlığı, bir amblem yanşması düzenledi. Belediye Başkanlığı 'nın tüm basılı evrak, broşür ve ilanlarında kullanılacak olan amblem için düzenlenen yarışmanın koşullan şöyle: Amblem, Ümraniye Belediyesi'ni simgeleyecek, belediyenin etkinlik alanlannı içerecek ve yerel yönetimlerin demokratik katıhmcı özelliğini vurgulayacak ve amblemde belediyenin resmi ismi olan "Ümraniye Belediye Başkanlığı" ibaresi yer alacak. Tek kişi olduğu gibi, ekiple de katılmanın geçerli olduğu yarışmada, bir veya daha fazla çalışmayla yarışmak mümkün. Yanşmaya katılacak yapıılann en az iki, en çok üç renkli olması düşünülüyor. Yapıtlar en geç 2 ekimde Ümraniye Belediyesi'ne ulaşmış olacak • 20.00 Haberler ve Hava Durumu 20.45 Eğlence: Karadeniz'deyiz Trabzon ve çevresinde çekimı yapılan programa Erol Bmgot Gıilgün Derçin, tbrakim Can, SOreyya Davulcuoğlu, Coşkun GOk ve Mithat KOrler katılıyorlar. 21.40 Eğrisiyle Doğrusuyla Programda, psıkoterapısi Emre Konuk ve ıkı haslası konuşmaa olarak katılıyorlar. Sunucu uzman doktora ve konuşmacılara korkulanmız ve yemlme yolları hakkında sorular yöneltiyor. Konuk izleyıciler kendı korkularıyla ügili sorular soruyorlar. 22.15 TV'de Sinema: Kanal (AyrmUlı bilgı yandaki sutunlarda) 23.35 Günün Sonu 23.50 Kapanış TV2 17.59 Açılış 17.59 Dizi: Zenginler de Ağlar SALONLAR... SALONLAR... ATİLLÂ DORSAY Luiz Alberto, Mariana Ue görüşmeye karar verdikkri için çok mutsuzdur. Yine eski hahne doner, odasına kapanır ve ıçer. tşe de gitmez. Esther bu arada işe gitmektedır. Mariana ıse Patncıa ve Leonardo'nun yardımıyla kendıni topariamaya çalışır Esther hamıledır ve çocuğunun babasının Luts Alberto olduğunu ıddıa eımektedır. Bu arada Manana'nm. LuisAlberto'yu unutmadtğını anlayan Leonardo, ona kınlır. Buııalıııı felaket boyutlarında Salon bunalımı Türkiye'de artık bunalım filan değil felaket ya da, katliam boyutlarında. 60 milyonluk ttalya'da salon sayısı 4 bine indi diye kıyamet koparken, bizde 3 bin olan salon sayısı 250'lere kadar inmiş durumdcL Anadolu'da 5 kentte tek bir salon bile kalmamış. TV1 TV^DE StVEMA 18.45 Yannın Hayatı Bilgisayarla trafığın kesıntısiz akmasmı sağlayan yöntem. Elektmnik baskı makinesL Bilgisayarm hava raporu tespitinde kutlammı Jfhjda ustanın ilk fihnlerinden Kızılordu Korosu kaseti ANKARA (AA) Ünlü vokal müziği ve dans toplulugu Sovyet Aleksandrov Kızılordu Korosu'nun parçalan, Türkiye'de ilk kez kaset olarak yayımlandı. Mayıs ayında Ankara ve İstanbul'da unutulmaz konserler veren koronun, şef Boris Alexandrov yönetiminde seslendirdiği ünlü melodilerden oluşan kaset, Emi şirketinin lisansı ile Kent firması tarafından haztrlandı. lngiltere'de 1956 ve 1963 yıllarında kayıtları yapılan plaklardan 1986 yılında yeni düzenleme ile hazırlanan kaset Türkiye'de piyasaya çıktı. tlk gün tümü satılan kasetlerde, çoğu halk şarkılarından oluşan 14 parça bulunuyor. 19.00 Akşam Bülteni 19.30 Belgesel: Derinliğin Sırn Kutuplarda yaşayan canluar. katil balina, fok ve deniz meklen, kutup ayısı, penguenler, yengeçler, aysbergier yer alıyor. 20.00 Türk Sanat Müziği Bahtiyar Sıs'aı hazınadığı programda Nevuı ömek yer alıyor. 20.15 CNN Dünya Raporu Amerikan CNN Televızyonu 'nca hazırlanan programda her muhabır kendi ütkesinden bir haber sunuyor. Kanal / Yönetmen: Andrezj Wajda / Oyuncular: Teresa hewska, Tadeusz Janczar, Emil Kariewicz. Wienczylaw Glinski / 1956 yapımı / 93 dakika. 2 Evet, tüm dünyada bu önemli değişim, önüne geçilmez biçimde gerçekleşiyor, salonlar kapanıyor; çağdaş kültürel yaşamımızda bir dönem belki de geri gelmemek 2135 Yaz Boyunca üzere yok oluyor. Ama acaba gerErgisoy Acarbaş'ın hazırlayıp Mehmet Ali Erbil'in sunduğu program turizm ağırltkİL çekten de öyle mi oluyor? Sinema Yanşmaya ıkışer kişilık ıkı grup karılıyor. Yanşma uç bölümden oluşuyor. salonlarının yok olması, acaba her yerde bizdeki vahşi biçimiyle 22.10 Belgesel: Ergonomi mi gerçekleşiyor? Kimi sayılara ve Programın buvtd botumunde ergonomi adlı uygulamah bilim dalı tanıiıhyor. Iş görüşlere kulak verelim konuyla gerekleri, zorianma, yüklenme, yorgunluk ve dinlenme kavrumlan açıktanıyor. ilgili... Anlropometrinin Onemi üzerinde duruluyor. tnsantn dayamlabilirliğinin ve kapasılesımn smırian araştınlıyor. Işpkmtaması ve üretitn kontrotunün, dolayısıyia tste bu bunalımın kendisini en ergonominın gebşmesmden söz ediliyor. çok duyurduğu ülke: halya. 1980'lerdeki yasal bir değişiklik22.30 Gece Bülteni ve tngilizce Haberler le özel TV istasyonlaruu tümüyle serbest bırakan bu ülkede, yüzler23.10 Sahdan Salıya ce yerel TV yayıru var. Sihio BerBahtiyar Sis'in hazırladığı programa hafıf müzıgi sanatçısı Saadet Sun katılıyor. lusconi'nin sahibi olduğu 3 kanaSanatçı şu parçalan seslendiriyor. Bilmiyorum, Seni seviyonım, Göç, Sev beni, lın yanı sıra, RAI adını taşıyan Şikâyetim yok, Niye yok, Sar kollanma ve Aşk kavşağt. devlet televizyonunun da birkaç 23.40 Belgesel: Deniz İnsanlan kanalı var. Tüm bu kanallarda, Ekıbımız bu defa da soğuk denızlerdekı canlılann gızemıni araştınyor. Yolcutuk günde 1000'e yakın (evet, yanlış oldukçv uzun ve zorlu bir macerayt da bize yaşatıyor. okumadınız, günde bin kadar) film gösteriliyor. Bir ayda Italyan 00.30 Kapanış seyircisinin (doğallıkla tüm kanalları izleyebilmek koşuluyla), tüm R A D Y O 1 04.55 Açılış. program 05.00 Haberler. 05.05 Günaydın(l). 07.00 Bu Amerikan kanallanmn bir yılda gün (Kuşak 2)09.40 Arkasi yann. 10.00 Haberler 10.05 Bız bir aileyiz. 11.00 Haberler. 11.05 Reklamlar. 12.0OGunuyaşarken(Kuşak3)14.O0Bölgeselyayınvereklam yayınladığı sayıda film izleme olalar(4). 17.00 Haberler. 17.05 Otuımayeri, Almanya 17.25 Türkçe sözlu hafif müzik. nağı var. 17.40Çocukbahçesı. 17.55 Hafunın çocuk şarkıa. 18.0018 den20'ye(Kuşak5).20.00 Bu amansız, tam anlamıyla Çocukkorolan. 28.10Yenitürküler 20.30 Bızım Eller 21.00Haberler. 21.05 Saz eserkri. 21.15 Türk ve Islam dünyasından. 21.30 Turk halk muzigı dinleyı korkunç rekabet, elbette salon siciıstekJen.22.00Küçükkonser.22.30Solislerdenseçnıeler.23.00Haberler 23.15Ge nemasına müthiş vurmuş. Sayılar cenın tçınden (6). 00.55 Günün haberlennden özetler. 01.00 Program ve kapanış. ise yaklaşık şöyle: Daha 1984'te 01.0504.55 Gece vavını. 130 milyon kadar olan yıluk seyirci sayısı, 1988 içinde 90 küsur R A D Y O 2 07.00 Açılış, program ve haberler. 07.05 Solistlerden seçmeler. 07.30 milyona dek düşmüş. 10 yıl önce Haberler 07.40Türkülerveoyunhavalan.08.00Sabahkonseri.08.30Berabervesolo jarküar.09.00Turkuler. 09.15Çocukbahçesi 09.30BarryManilow sovluyor. 10.00 8000 kadar olan sinema salonu saHalkmttzignniz. 10.20 Çagnşım. 10.50Türkçe sözlu hafif müzik. 11.05 Şarkılar. 11.20 yısı, bugün 4000 kadar... NüfuTürküler geçidi. 11.45 Mofıaç Zaferı özel programı. 12.00 Turkuler ve oyun havala su 100 bin civannda olup da san . 12.30 Solistlergeçidı. 13.00 Haberler. 13.15 Hafıf müzik. 13.30 Erkekler toplulu lonsuz kalmış kentler var. Ancak gu. 14.00 Yabancı dil dersı. 15.00 Turkülerden bir demet. 15.30 Arkası yann 15.50 Hafilm sayısı o ölçüde azalmıyor: fıf muzik. 16.05Soüstlergeçıdi. l6.30Türkulergeçıdi. 17.00 Cazustalan 17.30Zafere doğru 17.45 Hafıf müzik. 18.00 Klasik koro. 18.30 Dın ve ahlak. 19.00 Haber Geçen yıl 124 film yapılmış. ler 19.20 Hafıf müzik. 19.30 Türküler geçidi. 20.00Solistlerden birer şarkı. 20.30 YaNasıi oluyor bu? Çünkü TV bancı dıl dersi. 21.30 Hafif müzik. 22.00 Beraber ve solo şarkılar. 22.30 Bir roman / film yapımını destekliyor, finanbir hikâye. 22.45 Türküler. 23.00 Haberler. 23.15 Solistlerden bırer şarkı. 23.40 Hafif müzik. 23.55 Salı konseri. 00.55 Günün haberlerinden özetler, program ve kapanış. se ediyor. Yapıma giden paranın yaklaşık yüzde 50'sini, yani yarıR A D Y O 3 07.00 Açılış, program ve haberler. 07.05 Gune başlarken. 08.00 Sabah sını sağlıyor TV kanalları. özeliçin müzik. 09.00 Haberler. W.15 Sabah konseri. lO.OOMuzikü dakikalar. ll.OOÖğ likle kamu televizyonu RAI'nin leyedogru. 12.00 Haberler. 12.15 Hafıf mılzik. 12J0Gününkonsen. 14.00 Müzik tu son yılların tüm önemli Italyan neli. 15.00 Acıklamalıbalemuzigi. 15.45 Konser saati. 16.30 Cazsanatı. 17.00 Haberfilmlerinde katkısı olduğu biliniler 17.15 Ünlü sesler .18.00 Muzik yelpazesi. 19.00 Haberler .19.15 Müzik ve yorumcular. 28.08 Her salı genclerle. 20.30 Bir konser. 22.00 Haberler. 22.15 Gokkuşağı. yor. Ancak TV için yapılan film23.00Gece konseri. 24.00Gece ve muzik. 00.55 Günün haberlerinden özetler, prog lerin büyük bölümü, salonlarda ram ve kapanış. seyirci çekemeyecek filmler. Bu nedenle, pazar buyuü olçude H A D T U 4 07.00 Açılış, program ve haberler. 07.05 Turkuler ve oyun havaları. Amerikan şirketlerine kalmış du07.30 Solistler geçıdi. 08.00 Türküler. 08.15 Şarkılar. 08.30 Turkülerden bir demet. rumda. ttalyan yapunı filmler, se09.00 Haberler. 09.05 Berabervesolo şarkılar 09.30Turkulerveoyun havaları. 10.00 yircinin ve gişe gelirlerinin yaklaHaberler. 10.05Sabahıngetirdikleri. 11.00Haberler. ll.OSTürküler 11.20Şarkılar. 11.35 Beraber ve solo turkuler. 12.08 Haberler. 12.05 Muzik bahçesi. 13.00 Solisller şık dörtte birini çekebiüyor ancak. geçıdi. 13.30 Yurdun dört bucagmdan 14.00 Haberler. 14.05 Solistler geçıdi. 14.30 Bu sayılar ve olgular ise, başta THM toplu programı. 15.00 Sizin için sectıklerimiz. 16.00 Haberler. 16.05 Yuman ses Fellini, tüm İıalyan yönetmenleler erkekler toplulugu. 16.30 tki solıstten şarkılar 17.00 Haberler. 17.05 Ikı solist soy rine "Sinema artık öldü" ferynlüyor. 17.30 Fasıl. 18.00 Yuman sesler. 18.30 Solistler geçidi. 18.58 Program ve kadını koparttırmaya yeterli gözupanış. 20.45 Dizi: Dorothy'nin Esran PhUp Boyes'u uldürmekle yargılanun Haniet'ın savunmasmı ustlenen Lord Wimsey ilgınçşeyter tnıhır. Hamet'ı kurtaracağından emindir. Ancak Hamet ona inanmamaktadtr. > İnsan tapıaağt İnsanlann toplu olarak sanatsal doyuma ulaştıklan tapınaklar diye de nitelenebilecek sinema salonlarının ülkemizdeki sayısı hızla azalıyor. Fransa ve Italya'daki sinema bunalımıyla kıyaslandığında Türkiye'deki bunalım inanılmaz boyutlara ulaşmış durumda küyor. betin koşullan (şımdılik) çok da nlmış. Şimdi de Fransa'ya bakalıra. ha hafıf. Giineş'te Borçak Evren arkadaBu ülkede geçen bir yıl içinde 3000 Buna karşılık, "bnnalım" biz şım gazete olarak yaptıklan araşsalon kapılarını kapatmış. Ama tırmada, Anadolu'da 5 kentte, il yine de yalmzca Paris'te her gün de artık bunalım filan değil, fela merkezi ve ilçeler dahil, tek bir saket veya katliam boyutlarında. 500 kadar ekranda vüzlerce film lon bile kalınadığını belirtiyor: seyirciye sunuluyor. Ülkedeki si 600 milyonluk ttalya'da sinema nema salonu sayısı ise 67 bin ci salonu sayısı 4000'e indi diye kı Bingöl, Bitlis, Gümüşhane, Muş varında. 1980'lerdeki bunalıma yamet koparken, bizde 3000 olan ve Tunceli. Ülkemizin ekonomik karşın, daha 1986'da 165 milyo sinema salonu sayısı 250'lere dek geri kalmışhk tablosuna eklenen na yaklaşan seyirci sayısı, giderek inmiş. (Onların da çoğu ne sa bu kültürel gerikalmışlık ve birdüşmüş: 132 milyon, geçen yıl ise lon!...) Evet, 55 milyonluk Türki kaç büyük kentle Anadolu'nun, 122 milyon kadar. Bu pazar da, ye'de toplam sinema sayısı 250'ye "taşra"nın yaşam düzeyleri ara130 kadar yerli veya ortak yapım dek inmiş. Ulusal yapım neredey sında gitgide korkunçlaşan bu uçurum, ülkemizde yaşanan "sifilm yapıhyor ve bu filmler, Ame se 510 arasına dek düşmüş... nema bunalımı"nın artık bir ulurikan filmlerinin rekabetine karYerli filmlerin pazardan yüzde sal felaket halini alan ürkütücü şın, toplam seyirci sayısının yüzde 35 ila yüzde 40 kadarını ken 3040 civannda pay alması ola görünümünü de gözler önünde dine çekebiliyor. Bu oranı 1988 naksız bir düş. Yerli film göster canlandırmıyor mu? içinde >1izde 40'a dek yükselme me agı (salonlar) tümüyle yok olInsanların ortak bir sanat zevsinde, özellikle 2 Fransız filminin, muş. Büyük kentlerde canlanma7 milyon seyirci toplayan Jean ya başlayan sinema yaşamı, gör ki çevresinde, insan gibi bir film Jacques Annaud'nun "Ayı kemli yabancı (özellikle Ameri görmek, bir oyun, bir konser izL'Onrs" ve 6 milyon seyirci top kan) fümlerine teslim olmaya baş lemek için gerekli bir ortak melayan Luc Besson'un "Deriniik larken Anadolu'da sayısı gitgide kândan yoksun olduğu "il merSarhoşlugu • Le Grand Bleu"sü azalan, aynı biçimde de pejmür kezieri"nin bulunduğu bir toplum nün büyük payı var. Fransa'da deleşen, köhneleyen salonlar, ço nasıl çağdaş sayılabilir? toplam 7 TV kanalında yüda 1300 luk çocuktan başkasımn gelmedikadar film gösteriliyor. (ttalya' ği karate veya seks filmlerine aynın çok gerisinde.) SVRECEK Kültür Servisi 1944'lerin Varşovası'nda işgalci Almanlara karşı direnen bir grup, kentin kanalizasyonlarına inerek direnişi orada sürdürmek zorunda kalır. Bu salı yine Amerikan yapımı incir çekirdeğini doldurmayacak bir TV filminin yerine birden Polonya sinemasından gelme 30 küsur yıllık siyahbeyaz bir film, Wajda'mn bir başyapıtı kondu. Hayret... Bu TRT'nin işlerine akıl srr ermiyor. Sinemaseverlerimizin çok iyi tanıdığı Andrezj Wajda 1926 doğumlu. 1950'lerde "Bir Kız Konuşla" fılmıyle mesleğine başlayan yönetmen, ilk dönemlerinde savaştan perişan çıkrmş ve sosyalist bir rejime geçmiş ülkesinin korkunç savaş deneyimlerini anlatan politik çağrışımlı filmler yaptı. "Kanal" yönetmenin ilk büyük başansı, adını tüm dünyaya duyuran ilk film. "Kanal" genç bir yönetmenden beklenmeyecek denli olgun başarılı bir film... Vajda, Amerikan sinemasıru aratmayacak bir tiplemeyle hepsi Nazilere karşı direnişin bir yanını temsil eden kişilerini bize tamtıyor. Sonra film bir "kapalı mekân" yapımı olarak gelişiyor, ürkünç bir yeraltı dekorunda kahramanlık, özveri, korku, kendini bırakma, çıldırma, direniş veya teslimiyetçilik gibi temalar art arda diziliyor, öykünün kıvnmlarında görkemli biçimde beliriyor. Oyun, görüntüler, müzik hep birinci sımf. ArasarCın sergisi Kültür Servisi 1972 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafık Bölümü'nden mezun olan ve o zamandan bu yana çeşitli ödüller kazanan Mine Arasan, 19 eylülden itibaren resim, gravür ve taş baskı çalışmalarmı Iş Bankası Erenköy Sanat Galerisi'nde sergileyecek. Resim yapmayı bir yaşam tarzı kabul etüğini belirten Mine Arasan'm çalışmalan, 20 eylül7 ekim arası görülebilir. UGÜN • Kitap ve müzik Mehmed Kemal ve Demirtaş Ceyhun saat 15.0019.00 arası tstiklâl Caddesi Mis Sokak'ta kitaplanm imzalayacaklar. Nejat Yavaşoğulları Bulutsuzluk Özlemi'nin aynı sokakta vereceği konser de saat 18.00'de dinlenebilir. Şimdi bu sayılann, sinema bunalımını sürekli söz konusu eden, filmlere konu olarak almaktan aynntıh kamu raporlarına, uluslararası "kollok"lardan ulusal "şurâ"lara dek her biçimde ele alan Avrupa'nın iki önemli film üreten ülkesinden geldiğini anımsayalım. Anırn^anacak bir şey daha var: 2 ulke de, Turkıye yie yaklaşık aynı nufusa sahip (5560 milyon arası). Üstelik bıj ıılkelerde "TV rekabeti" nen ; ey bize göre çok daha fazla. Ülkemizin 2 kanallı TV'sinde gösterilen yılda ortalama 600 film, Fransa'nın 1300 ve İtalya'nın birkaç yüz bine ulaşan yıllık film sayısının da çok gensınde kalıyor. Yanı reka SANAT KUIİSİ Rutkay Aziz, tiyatroyu unutuyor mu? Televizyon izleyicilerinin "Cahide"den adanu" yorumlayacak. Çeşitli, değişik hatırlayacağı, sinemaseverlerin ise Yer tipler çizen Rutkay Aziz, kısa bir süre Demir Gök Bakır, Ada fümlerinden önce Kültür Bakanbğı içîn bir de Yunus tarudığj tiyatro sanatçısı Rutkay Aziz, Emre'yi oynamış. Aziz'in cağımızın silahı sinemayla oldukça samimi olmaya diye nitelendirdiğ] sinema çalışmalan başladı. Zülfü Livaneü'nin henüz yoğunluk kazanırken, tiyatroseverler gösterime girmeyen "Sis" filminde de Aziz'e biraz kırgın. Yoksa Rutkay Aziz oynayan Aziz, şu sıralar Atıf Yümaz'ın tiyatroyu unutuyor mu? yönettiği ve basrollerini Türkân Şoray'la Önceliİde tiyatrocu olduğunu belirten paylaşacağı yeni bir filme başladı: Ölü Aziz (bir e "çok şükür' ekliyor buna) Bir Deniz. Bu filmde Anadolu izleri tiyatroyu unutmasının mümkün taşıyan emekli bir biyoloji öğreünenini olmadığını söylüyor. Ankara Sanat caniandıracak olan Aziz, kendi deyişiyie, Tiyatrosu'nun yönetmeni olan Rutkay "sürekli kendinde, düşüncelerinde bir Aİiz, AST'ı unuttuğunu düşünenlere şöyle söyluyor: "AST öncelikle benim önümde gelen toplumsal ve sanatsal bağlamdjı vazgeçilmez bir sorumluKığumdur." ASTın demokrasi kavgası içinde özenle korunması gereken bir kurum olduğunu belirten Aziz, "öltt Bir Deniz" filminin çalışmalarından sonra hemen AST'ın başma dönüp Nâzım Hikmet'in "Benerci Kendini Niçin öldürdü" oyununun provalanna başlayacak. Rutkay Aziz, tiyatroseverlere, "Tiyatro benle özdeş olmuş bir şey, ondan nasıl vazgeçebilirim?" diyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle