27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 EYLÜL 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 KabiTe saldın • İSLAMABAD (AA) Afganistan'ın başkenti Kâbil'e Afgan mücahitleri tarafından düzenlenen son roket saldırılarında 10 kişi öldü, 15 kişi de yaralandı. Saldırının zamanı hakkında bilgi vermeyen Kâbil Radyosu, Afgan mücahitlerinin başkent Kâbil'e fırlattığı 13 roketin, başkentin kalabalık kesimlerine isabet ettiğini duyurdu. Bu arada, Afgan hükümet birliklerinin son 24 saat içinde ülkenin doğusundaki Nangahar ve Paktia bölgelerinde sürdürdüğü operasyonlar sırasında 94 Afgan mücahidinin öldüğü, 88'inin de yaralandığı kaydedildi. Muhafazakâr Politbüro üyeleri emekliye sevk edildi, yerlerine reformistler getirildi Gorbaçov'dan bttyttk temizlik gruplann. ulusal kültürlerini geliştirme hakkına kavuşmalannı öngörüyor. Ancak yeni milliyetler politikası, toplumdaki öncü roİünden vazgeçilemeyeceğini bildirdiği Komünist Parti'nin, etnik ya da kültürel, hiç bir nedene dayanarak bölünemeyeceğini vurguluyor. Merkez Komitesi'nin bu yeni ilkeleri kabul etmesiyle, özellikle Baltık cumhuriyetlerinde Moskova'dan bağınısız komünist parti örgütü kurma yolunda sürdurülen kampanyalara son verilmesi zorunlu hale getiriliyor. Gorbaçov, Merkez Komitesi'nin kapanış toplantısında yaptığı konuşmada, cumhuriyetlerdeki ayrıIıkçı faaliyetleri sert biçimde kınayarak ülkesinin ancak tum halklann eşit olacağı güçlü bir federasyonla sorunlann üstesinden gelebileceğini söyledi. Sovyet lideri perestroyka sürecinin halkta yaratüğı beklentileri karşılamakla yetersiz kaldığım kabul etti. Partinin, bu beklentilerin yerine gelmesi için birliğini güçlendirmesi ve Sovyet toplumundaki öncü rolünü yerine getirmesi için yeni ve güçlü kadrolara ihtiyacı .olduğunu belirten Gorbaçov, gelecek yıl toplanmasına karar verilen 28. Olağan Kongre'de, partinin kendini yenilemesi için gerekli adımların atılacağına inandığını bildirdi. Sovyet lideri, konuşmasında halkların ve etnik gruplann kültürel ve ulusal değerlerini geliştirme haklanna değinirken, ülkede Rusçanın temel dil olarak korunması gerektiğine inandığını belirtti. Konuşmasında çok gergin olduğu gözlenen Gorbaçov, Brejnev döneminden kalan muhafazakâr gruplann hâlâ güçlü bir blok oluşturduğu Merkez Komitesi'ne, 'eskiye dönüş' özlemi içinde bulunanların sözlerine kulak verilmemesi gerektiğini söyledi. Politbüro asil Uyeliklerindeki değişikliklerin yaru sıra Parti Merkez Komitesi, Politbüro yedek üyeleri Yuri Solovyov ve Nikolay Talyzin'i de emekliye sevk ederek, yerlerine Yevgeni Priraakov ve Boris Pugo'yu getirdi. Politbüro asil üyeliğinden emekliye ayrılan Vladimir Şerbitski (71), Brejnev dönemindçn kalan son Politbüro üyesiydi. Ukrayna Komünist Parti şefi olan Şerbitski, muhafazakârlığı nedeniyle bu cumhuriyetteki reformcuların büyük tepkisini çekiyordu. Şerbitski'nin emekliye sevk edilmesinden sonra Politbüro'da Gorbaçov dönemi öncesinden kalan tek üye olarak Vitali Vorotnikov bulunuyor. Emekliye sevk edilen başka bir Politbüro üyesi olan Viktor Çebrikov eski KGB başkanı idi. Çebrikov 196888 yıliarı arasında sürdürdüğü KGB başkan yardımcılığı ve başkanlığı görev i sırasında özellikle Brejnev dönemi boyunca rejim muhaliflerine karşı uygulanan baskı politikalarında aldığı onemli rol ile tanınıyor. DUNYADA BUGUN AUSIRMEN Parti Politbürosu'nun üç muhafazakâr üyesi Şerbitski, Çebrikov ve Nikonov'un Parti Merkez Komitesi tarafından emekliye sevk ediîmeleri Gorbaçov'un reform politikalarımn önündeki engellerin ortadan kaldırılması yolunda bir başarı olarak değerlendiriiiyor. Dıs Haberler Servisi Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin önceki gün parti Politbürosu'nun üç muhafazakâr üyesini emekliye sevk etmesi, Sovyetler Birliği Cumhurbaşkanı Mihail Gorbaçov'un reform politikalarımn önündeki engellerin ortadan kaldınlması yolunda büyük bir başan olarak değerlendiriiiyor. Bu gelişme aynı zamanda etnik huzursuzluklar ve ekonomik sorunlarla çalkalanan Sovyetler Birliği'nde Gorbaçov'un iktidar mekanizması üzerindeki ağırlığını giderek arttırdığının bir göstergesi şeklinde yorumlaruyor. Politbüro1 nun emekliye sevk edilen muhafazakâr üyeleri, Vladimir Şerbitski, Viklor Çebrikov ve Viktor Nikonov'un yerine getirilen Yori Maslyukov, Vladimir Kryuçkov ile yedek üye seçilen Yevgeui Primakov'un, Gorbaçov'un yakın çalışnıa arkadaşlan olduğu bildiriliyor. Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi önceki gün sona eren toplantısında yeni milliyetler politikasını kabul etti. Söz konusu yeni politika, gelecek yıl toplanacak olan 28. Olağan Parti Kongresi'ne sunulacak. Yeni milliyetler politikası, Sovyetler Birlıği'ııi oluşturan cumhuriyetlerin ekonomik ve idari özerkliklerinin arttırümasını ve ülkedeki tüm halkların ve etnik Gorbaçov'un yeni gözdeleri Jnönü'nün Çağrısı SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün, tüm partilerin üzerinde anlaşacağı bir Cumhurbaşkanı seçilmesi için Ozal'a yaptığı çağn, Süleyman Demirel tarafından hayalcilik olarak nitelenmiş. Acaba gerçekten İnönü hayalci mi? Erdal İnönü daha bu yasama döneminden önce, Türkiye'de artık askeri darbe olmayacağını açıklıyordu. Acaba Erdal Bey'in bunca güvenle ortaya atılmasının ardında ne yatıyordu? Başka bir deyişle, İnönü neye ya da kime güveniyordu bu guvenceyi verirken? Sorunun yanıtı sanıldığından daha basit. İnönü yalnızca kendine ve örgütüne güvenmekteydi. Erdal Bey, bir daha darbe olmayacak derken, bir daha darbe ortamı yaratmayacaklarını, sistemin kendisi içinde seçenekleri oluşturma yöntemini sonuna dek zorlayacaklarını belirtmek istiyordu. Bugün Türkiye, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve artık ertelenmesi büyük tehlikelere yol açacak olan erken seçim zorunluğuna direnen ANAP iktidarının tutumu yüzünden, rejim çıkmazına kadar varabilecek bir bunalım sürecine girmiş bulunuyor. Böyle bir ortamda, sokaktaki adama hoş görünecek afili, ama sonuçsuz çıkışlar yerine, bunalımı sistemin kendi yöntemleriyle aşmaya çalışmak çok daha akılcı yol olarak görülmektedir. Cumhurbaşkanlığı seçiminin kritik noktası, ülkede % 20 dolayında bile tabanı olmayan iktidarm Çankaya'ya çıkacak kişiyi kendi başına saptamak istemesindedir. Tabansız ANAP iktidarı Cumhurbaşkanı seçemez. Ama bu parlamento, eğer tüm partilerin üzerinde anlaştığı kişiyi seçerse kimsenin bu seçime diyeceği olamaz. Çünku sözü edilen seçim, seçmen çoğunluğunu temsil eden gerçek bir uzlaşmanın sonucunda yapılmış olacaktır. Erdal inönü'nün bu gerçeği saptamış olması, partisi için olduğu kadar, rejim açısından da yararlı bir davranıştır. Bugüne değin, bunalımiarın üstüne, onları daha da keskinleştirme yöntemiyle gıtmiş olan, sürekli bunalım politikasını yeğleyen Demirel'in siyasal yaşamına baktığınız zaman iki seçim yenilgisi ve iki askeri darbe görürsünüz. Süleyman Bey'in geçmişi, politikasının da ne denli etkin olduğu ya da olmadığı konusundaki en şaşmaz göstergedir. Bu durumda, Demirel'in hayalcilik suçlaması havada kalıyor. Suçlarnayla ilgili yargımızı belirtirken, Ozal'ın illa aklın yolunu tutup, İnönü'nün çağnsına olumlu yanıt vereceğini soylemek istemiyoruz. Artık yitirecek şeyi kalmamış olan Özal'ın çılgınca girişimlerden sonuç almaya kalkması kımseyi şaşırtmamalıdır. Ama bu olasılığın gerçekleşmesi halinde bile, İnönü'nün tutumunun yerinde olduğunu belirtmek isteriz. En büyük bunalım dönemlerinde bile, parlamentonun içinde, rejimin gereklerini yerine getirmeye hazır bir seçeneğin bulunması, sorunları rejim dışı yollarla aştna isteklerine set çekebilecek bir güvence oluşturmaktadır. İşte İnönü'nün çağrısı bu açıdan son derecede yerindedir. Burada bir soru takılabilir akla: "Peki, çağrıyı yapan İnönü neden, Özal'ın gündemsiz görüşme önerisini geri çevirdi?" Bu iki davranış arasında da çelişkı bulunmadığını belirtmek isteriz. inönü, Özal ile ANAP'lı bir adayın Cumhurbaşkanlığının pazarlığına girerek, tabansız seçime meşruiyet kazandıramaz. Çağrı, içeriği belli görüşmeyi içermektedir. Özal ya aklın yolunu kabul edip, tüm partilerin üzerinde anlaşacakları adayı seçmek üzere görüşecek ya da macerayı yeğleyecektir. Özal hangi yolu tutarsa tutsun, sağduyulu ve soğukkanlı tutumu ile İnönü, rejimin rayından çıkmasının karşısında güvence olarak durmaktadır. Ne yazık ki, uturmuş demokrasilerin tersine şu anda yaşadığımız bunalımda, sorumluluğu sorumluluk mevkiinde oturan kişi değil de, muhalefetin lideri simgelemektedir. Yuri Masylukov a*m Geçen yıl Sovyet merkezi pian örgütü Gosplan'da reîbrmlar yapmakla görevlendirildi. Ekonomideki aşın merkeziyetçiüğe son verilmesini öngören Gorbaçov reformlarında Gosplan'ın etkinliğinin sınırlanması buyük önem taşıyor. Gosplan, ülkede üretilecek bütün mallann cins, miktar ve dağıumım belirliyor. Tacikistan doğumlu Masylukov (52), 26 yıldır savunma" sanayii aJanmda mühendis olarak çalışıyor. Vladimir Kryuçkov ( a Tm Geçen yıhn KGB'nin başına getirildi. 1944'te partiye üye olan Kryuçkov (65), 1956'da Macaristan'ın işgali sırasında KGB'ye girdi. Yuri Andropov ile uzun yülar birlikte çalışan Kryuçkov, KGB'de kısa sürede yükselerek yabana ülkelerdeki KGB operasyonlarında önemli rol aldı. Sovyetler Birliği'nde hukuk ve diplomasi eğitimi gören Kryuçkov, KGB'nin olumsuz imajının değiştirilmesi çabalanyla da tanınıyor. Yevgeni Primakov Ortadoğu ve Uzakdoğu uzmanı. Rus kökenli Primakov (59) Pravda'mn Ortadoğu muhabiri olarak ç&uştı ve 1967'deki 6 gün savaşmı yakından izledi. 1970'ten beri hükümetin Ortadoğu daruşmanı olarak görev yapan Primakov geçen nısan ayında parti merkez komitesi üyeliğine seçildi. Gözlemciler, Gorbaçov reformlannın ileri götürülmesinde Primakov'un önemli bir rol oynayabileceğini soviüyorlar. Dııarte ölüm döşeğinde • SAN SALVADOR (AA) EI Salvador'un kanser olan eski Devlet Başkanı Jose Napoleon Duarte'nin ölüm döşeğinde olduğu bildirildi. Duarte'nin doktoru Jose Luis Saca, eski başkanın durumunun kritik olduğunu söyledi. Eski devlet başkanının, kan basıncında düşme olduğu ve nefes almakta güçlük çektiği kaydediliyor. Ancak Dr. Saca, tüm bunlara karşın hastasının gelecek 24 saal içinde ölmesini beklemediklerini vurguladı. KlBRISSORUNU Rum yönetimi BM yapanz" biçiminde bir strateji izlediğini ifade ederek esas dönemeGenel Kurulu cin KKTC Cumhurbaşkanı Rauf gündemini saptayan Denktaş'ın Genel^ Sekreter ile yapacağı ve 11 ekimde gerçekleşmesi komitenin önceki beklenen görüşme olacağım begünkü toplantısında lirttiler. Bu görüşme sonunda hazirandan bu yana Kıbrıs'ta yaşaKıbns sorununun nan tıkamklığm giderileceği umuluyor. öte yandan söz konusu çevgündeme alınma reler, Kıbns Rum yönetiminin talebinden Belgrad'da düzenlenen son Bağlantısız Ülkeler Zirvesi'nde gördü"simdilik" kaydı ile ğü destekten belli bir "moral ve vazgeçtiğini bildirdi.enerji" aldığını kabul ettiler. Ançeşitli beyanatlar, silahlanmaya yönelik çalışmalar, tehditler, sımr ve ara bölgeye saldırılarla rvice bozduğuna işaret eden Denktaş, BM Genel Kurulu'nda tek taraflı bir müzakerenin toplumlararası görüşmeler yolunun bir daha açılmasını çok güçleştireceğine de dikkati çekti. Denktaş, Rum liderliğinin BM Genel Kurulu'na, adımını atarken bunun sonuçlarını da iyice düşünmesi gerektiği, bu yola gidilmesi halinde KKTC Meclisi'nde yeni bir durum değerlendirilmesi yapmak gerekeceğini vurguladı. Denktaş, BM Genel Kurulu'nun Rumlarca Türk tarafımn başında bir tehdit ve Damokles'in kılıcı gibi tutulduğunu da belirtti. Konu ile ilgili olarak görüşlerine başvurduğurauz Dışişleri çevreleri, Rum tarafımn Kıbns sorununu gündeme alma kararından vazgeçmesinde BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın basına verdiği demeçler ile ABD ve Sovyetler Birliği'nin dolaylı baskılarımn etken olmuş olabileceğini belirttiler. Anımsanacağı gibi Genel Sekreter, 44. Genel Kurul öncesinde düzenlediği basın toplantısında, Kıbns sorununun çıkmazda olmadığı, aksine müzakere sürecinin canlı olduğunu belirtmişti. Bu çerçevede ekim başlarında KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş ile bir araya gelip böylece bir anlamda "dolaylı görüşmeler" başlatılmış olacağım söylemisti. Arkasından da "Eminim Id bu, dognıdan görüsmelere yol açacaktır" demişti. Genel Sekreter ayrıca, taraflara sunulan ve düşüncelerini içeren "NonPaper"uı (belge olmayan belge) "Idmseye empoze edilemeyecegini" ifade etmişti. Mevcut kanıya göre Genel Sekreter'in bu açıklamaları, Kıbns Rum tarafım Kıbns konusunu genel kurulda tartışmaya açmaktan simdilik vazgeçirmiş bulunuyor. Ancak konunun şimdiki halde "havada" olduğunu belirten Dışişleri çevreleri, Kıbns Rum yönetiminin "gecak BM Genel Kurulu ile Bağlaııtısızlar Zirvesi'nin farklı şeyler olduğuna işaret ederek, "Ne olursa olsun genel kurulda, baglantısızlann kendi içindeki dayanışmayı her zaman görmek mümkün degil" diye konuştular. lişmelere göre bakalıra ne Rumların BM fflrişinıi 'askıda' Doruk için SEMİH İDİZ tZZET RIZA YALIN ANKARA/LEFKOŞA Kıbns Rum yönetiminin, Kıbns sorununun BM'nin 44. Genel Kurulu'na götürme kararını "simdilik" askıya aldığı öğrenildi. Ankara'da Dışişleri çevrelerinden edinilen bilgiye göre Rum yönetimi, BM Genel Kurulu gündemini saptayan komitenin önceki günkü toplantısında Kıbns sorununun gündeme alınma talebinden şu aşamada vazgeçtiğini bildirdi. Ancak komite adına daha sonra yapılan açıklamada, "Komite, Kıbns konusundaki gündem madde&inin genel kurul sırasında uygun bir zamanda (ahsis edilmesini önerdi" denildi. Bu ise konunun her an gündeme getirilip tartışabileceği anlamına geliyor. KKTC Rum tarafımn BM Genel Kurulu'na başvurması halinde KKTC Meclisi'nde yeni bir durum değerlendirilmesi yapılacağı Kıbns'taki toplumlararası görüşmeler yolunun tümüyle tıkanabileceği uyansında bulundu. Bu yöndeki uyanyı yazılı bir acıklamayla KKTC Cumhurbaskanı Rauf Denktaş yaptı. Denktaş, dünkü açıklamasmda BM'de girişilecek bu girişimin rnüzakere yolunda varolan güçlükleri daha da arttıracağıra belirtirken, bunun görüşme yolunu tümüyle tıkayabileceğine de dikkate çekti. Denktaş, "Bizden ikaz etmesi, sorumluluk Rnm tarafındadır" dedL Rum tarafımn, görüşmeler süreci ve adadaki siyasal atmosferi BushŞevardnadze ile görüştü 16 Kuveytli idam edildi • LEFKOŞA (AA) Suudi Arabistan'da, 16 Kuveytli, hac sırasında bombalı saldın saldırılar düzenledikleri gerekçesiyle kafaları kılıçla uçularak idam edildi. Suudi Içişleri Bakanlığı tarafından yapılan acıkTamâda, bir Pakistanlının ölümüne 16 kişinîn de yaralanmasına yol açan iki bombalama olayıyla bağlantıları bulunduğu belirlenen 16 Kuveytlinin cezalannın, halk önünde infaz edildiği kaydedildi. tarih belirsiz Ifeltsin'den özür dilendi • MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği Komünist Partisi yayın organı Pravda, geçen hafta içinde, Italyan 'La Republica' gazetesinde yeralan ve yüksek Sovyet üyesi Boris Yeltsin'i eleştiren bir makaleyi yayımladıgı için Yeltsin'den özür diledi. Gazetede yayımlanan özür yazısında, Pravda muhabirinin, Yeltsin hakkındaki makaleyi yazan 'La Repubbca' muhabiriyle temas kurduğu ve yazdığı makalede anlattıklanna bizzat tanık olup olmadıgını sorduğu belirtildi. Pravda, Yeltsin hakkındaki yazının, Washington Post Gazetesi'nde yer alan yazılarla, Sovyetler Birliği'nden göç etmiş bulunan kişilerin anlattıklannm derlenmesiyle oluştunılduğunun anlaşıldığını kaydetti. Aynı çevreler, gerek Washington gerekse Moskova'dan alınan son duyumların, bu ülkelerin Kıbns sorununu şu aşamada genel kurulda tartışmasına karşı olduklannı gosterdiğini belirterek, "Bunu Kıbns Rum yönetimine hissettirmiş olmalan ihtimal dahilindedir" diye konuştular. Kıbns Rum yönetiminin, konuyu genel kurul gündemine getirme konusunu askıya alması ile ilgili olarak "Bu, geçen sene de böyleydi. Prosedür olarak bunun dışına çıkmıyoriar hiç. Araa bunun hesabını iyi yapraak durumundalar. Yani böyle bir adımın kendilerine ne getireceğini hesaplamak zorundalar. Mevcul konjonktiir ise fazla bir şe> getirmeyecegine işaret ediyor" dediler. Mübarek'ten IsraiVe sert uyarı KLDÜS (AP) Mısır Devlet Başkanı HÜSBÜ Mübarek, Israil seçimleri için sunduğu plamn, Israil Başbakaru tzak Şamir tarafından reddedilmesi üzerine, tsraillilere, "kafalarını duvarlara vurmak yerne, bir an önce FH lisünlilerle banş gorüşmelerine başlamalan" çağnsında bulundu. Hüsnü Mübarek, Israil radyosuna Kahire'de verdiği demecinde, Israil yöneticilerinin, yabana ülkelerdeki Filistinlileri, herhangi bir banş görüşmesine dahil etmeme konusunda gösterdikleri inatçı tutuma alaycı bir dille değinerek, "Yoksa İsrailliler, Filistinlüerden korkuyorlar mı?" dedi. Mübarek, dış ülkelerdeki Filistinliler yeşil ışık yakmadıkça, işgal topraklanndaki Filistinlilerin hiçbir şey yapamayacağını söyleyerek, "Israil, keodisiyk görüşme masasına oruracak, FKÖ ile baglantısız bir Filistinli buiamaz" dedi. Geçen hafta sunduğu seçim planının, İsrail'i safdışı bırakmaya yönelik olmadıgını, iki taraf arasında güven ortamı yaratmayı amaçladığını söyleyen Mübarek, İsrail'in, Filistin sorununu çözmesi durumunda, diğer Arap ülkeleriyle de iyi ilişkiler kurabileceğine dair garantı verdi. Israil Başbakanı tzak Şamir, Mübarek'in seçim planını, tehlikeli ve savunulamaz bulduğunu açıklayarak reddetmişti. Şamir, planda yer alan, "Toprak karsılığında banş", "Filistinlilerin siyaii haklannın iade edilmesi" ve "Doğu Kudus'le yaşayaa Filistinliierin oy kullanabilmesi"ni içeren maddeleri hiçbir zaman kabul edemeyecekleriıü açıklamıştı. israil hava akınlarına karşı Güney Lubnan'da üslenen gerilla grupları çaresiz kalıyor. (fotoğraf: Reuter) Yılnıaz'ın temaslan • TOKYO (AA) Uluslararası Demokratik Birliği parti liderleri toplantısı dolayısıyla Tokyo'da bulunan Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, Japonya Dışişleri Bakanı Taro Nakayama ile görüştü. Yılmaz, göriişmede, Bulgaristan'daki Türk azınlığın son durumu hakkında, Japon meslektaşına bilgi verdi. Türkiye'ye görev • BONN (AA) Afganistan Dışişleri Bakanı Abdül Vekil, Afganistan sorununun çözümünde Türkiye'ye de görev düştüğünü söyleyerek, Türkiye'nin de katılacağı bir '.bölgesel konferans düzenlenmesi çağnsında bulundu. Abdül Vekil, Bonn'da düzenlediği bir basın toplantısında, Pakistan hükümetinin Afganistan'ı yok etme politikası izlediğıni öne sürerek, ABD'yi de Pakistan'ı da mücahitleri silahla beslemekle suçladı. ABD Başkanı Bush ile iki saatlik bir görüşme yapan Sovyet Dışişleri Bakanı Şevardnadze olası bir AmerikanSovyet doruğu için tarihin belirlenmediğini söyledi. WASHINGTON (AA) TürkiyeAT Karma Parlamento ABD Başkam George Bush'un Türk Grubu Başkanı Akarcalu Sovyet Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze ile görüşmesi iki saat sürdü. Şevardnadze, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, olası bir AmerikanSovyet doruğunun tarihinin saptanmadığım söyledi. ANKARA (Cnmhuriyet Büro için Avrupa'nın tüm olanaklanBush ile silahsızlanma alanında görüş alışverişinde bulunduk su) Türkiye, Âvrupa Toplulu nı seferber etmiş olduklannı larını belirten Şevardnadze, ay ğu Karma Parlamento Komisyo anlattı. nu Türk Grubu Başkanı, nntı vermeden kaçındı. Türkiye'nin ekonomik duruDoruğun şart olduğunu, an ANAP'h Bülent Akarcalı, ATde cak çok iyi hazırlanması gerek Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkma munu topluluğun nasıl bulduğu tiğini söyleyen Şevardnadze, do durumu olmadıgını belirterek, yolundaki bir soruyu yanıtlayan ruk tarihinin belirlenip belirle geçen hafta yapılan görüşmeler Bülent Akarcalı, "O konnya nemeyeceğine ilişkin soruya ce den sonra kasım veya aralık ayın girilmedi" derken, Avrupa Topvaben, "Muhtemden genel bir da komisyonun yeniden bir top luluğu'na üyeliğin yalnızca ülkelerin ekonomik durumlannın iyi zaman çerçevesi tespit lantı yapacağım açıkladı. Akarcalı, dün parlamentoda ya da kötü olmasına bağlı bulunedilebilecegini" kaydetti. Şevardnadze, aynca Sovyet li düzenlediği basın toplantısında, madığını, Yunanistan ve Portederi Mihail Gorbaçov'dan komisyonun 1115 eylül günleri kiz'den örnekler vererek anlattı. Bush'a getirdiği mektubun anti arasında A\xupa Parlamentosu balistik füze (ABM) Antlaşma yetkilileri ve üyeleri ile yoğun gosı, stratejik, konvansiyonel ve rüşmeler yapuklanru anlattı. Hekimyasal silahlar ile nükleer de yet olarak Türkiye'yi ilgilendiren nemelerle ilgili olduğunu söyle konulann Avrupa Parlamentosu'nda görüşülmeden önce kodi. misyonun Türk kanadının dinlenilmesi ve görüşünün alınmasım istediklerini dile getirdiklerini anlatan Akarcalı, Türkiye ile AT arasmdaki uyum konulannda ANKARA (Cumhuriyel Büönceliklerin belirlenerek bu yöıırosu) ttalya tçişleri Bakanı de ilerlenmesinin iki taraf için de Antonio Gava, tçişleri Bakanı uygun olacağım söylediklerini Abdüikadir Aksu'nun davetlisi aktardı. ANKARA (AA) Türkiyeolarak resmi bir ziyaret için Akarcalı, komisyon üyelerinin nin, Amerika Birleşik Devletledün Türkiye'ye geldi. Gava ile ri'nin 19851988 yıliarı arasında de katıldığı basın toplantısında, Aksu arasında bugün Ankara29 ülkeye yaptığı askeri yardım görüşmelerden Türkiye'nin top da yapılacak resmi görüşmeluluğa üyeliği konusundaki zaları arasında, 2 milyar dolar ile lerde, terorizm ve uyuşturucu manlamaya ilişkin olarak aldıküçüncü sırada yer aldığı belirlenkaçakçılığı ile mucadele konuları izlenimleri soran bir gazetedi. larının ön plana çıkacağı belirciye, "Zamanlamayı tayin etme Uluslararası Slralejik Araştır imkânı yok. Avrupa Parlamento tiliyor. ttalyan Hıristiyan Demalar Enstiliisü tarafından ya su'nun yapabileceği en fazla şey mokrat Partisi'nin önde gelen pılan bir araştırmada, ABD'nin, bir temenni kararı almaktır" de isimlerinden olduğu bildirilen Ga\a, bugun ayrıca Devlet Ba19851988 yıliarı arasında 29 ül di. kanı \e Başbakan Yardımcısı keye toplam 20 milyar 684 milAvrupa Parlamentosu vetkili Ali Bozer tarafından kabul yon 900 bin dolar tutannda askeri yardımda bulunduğu belir lerinin ve üyelerinin Türkiye'nin edilecek. Bozer ile Gava aratildi. Bu yardımın 15 milyar 67 AT üyeliğine karşı. çıkma duru sında yapılacak görüşmede, milyon 900 bin doları hibe, 5 munun bulunmadığını belirten Türkiye'nin AT'ye tam üyelik milyar 617 milyon doları ise as Akarcalı, topluluğa üye ülke sa başvurusu ile ilgili olarak topkeri kredi olarak verildi. ABD yısımn 12'ye çıkması sonucunda luluk komisyonunun hazırlatoplulukta sindirimin hâlâ ta makta olduğu raporun gündenin askeri yardımlarında ilk iki sırayı da İsrail ve Mısır aldı. mamlanamadığım ve tek pazar me gelmesi bekleniyor. ABD, 19851988 yıliarı arasında Türkiye'ye I milyar 250 milyon SİLAHSIZLANMA 400 bin doları kredi, 901 milyon 700 bin doları da hibe olmak üzere toplam 2 milyar 152 milyon 100 bin dolar tutannda askeri yardımda bulundu. , Türkiye'nin üyeliğine karşı değil' ABD askeri yardımında 3. sıradayız Italya îçişleri Bakanı Ankara'da SAM7'ler tsrad jetlerini avlayamadı İsrail uçakları önceki gün Beyrut'un güneyindeki Filistin mevzilerini bombaladılar. Bölgenin konuolünü elinde bulunduran Durzi milislerin radyosunun haberine göre, çok sayıda tsrail uçağı Beyrut'un güneyine 20 km. mesafedeki Naame tepelerini bombaladı. Bombalanan bölgede aralannda, Suriye yanlısı Albay Atamet Cibril yönetimindeki Filistin Halk Kurtuluş Ordusu Genel Komutanhğı dahil çok sayıda Filistin örgütünün mevzilerinin bulunduğu bildirildi. tsrail saldınsı sırasında Dürzi milisler omuzdan ateşlenen SAM7 uçaksavar füzeleriyle İsrail uçaklarma ateş açtılarsa da başanlı olamadılar. Araştırmaya gore, Amerika Birleşik Devletleri, 19851988 yıllan arasında israil'e 6 milyar 722 milyon 600 bin dolar, Mısır'a da 5 milyar 25 milyon 500 bin dolar askeri yardım yaptı. tsrail ve Mısır'a bu dönemde yapılan askeri yardımların tümü hibe olarak verildi. ABD, aynı dönemde 2 milyon 100 bin dolarla, en az askeri yardımı Lübnan'a yaptı. ABD tarafından 29 ülkeye verilen askeri aınaçlı kredilerin, bu ulkeden silalı vc diğer askeri araçgcreç alımmda kullanıldığı belirtildi. Araştırmada, ABD'nin askeri amaçlı kredilcrinin 1985'ten iıibaren giderek azalırken, hibe yardımlarrnm arttığı bildirildi. AKKUM'da NATO'dan kapsamlı öneriler VİYANA (AA) NATO, Viyana'da devam eden konvansiyonel silahsızlanma görüşmelerinde Varşova Paktı'na yeni öneriler sundu. Görüşmelere katılan Federal Almanya heyetinin başkanı Ruediger Hartmann, bugün sunulan önerilerini, konvansiyonel silahlann kontrolü konusunda şimdiye kadar sunulan "En kapsamh, en aynntılı ve en istekli öneriler olduğunu" savundu. NATO tarafından 13 temmuzda sunulan indirım önerilerine ek teşkil eden yeni öneriler, gelecek yıl anlaşmaya vanlması için gerekli tüm noktaları kapsıyor. Önerilerde, askeri manevralara en fazla 40 bin asker ve 800 tankın katıiması ve iki yılda bir bu suurlan aşan manevralara izin verilmesi aynca, sayısı 40 bini aşan yedek lerin göreve çağnlmadan 42 gün önce karşı taraf a bilgi verilmesi ve aktif birliklerdeki personel taşıyıcı, top bataryalan ve tanklann sayısına sınır getirilmesi isteniyor. Önerilerin, iki hafta önce NATO ülkeleri arasında çıkan anlaşmazlık nedeniyle sunulamayan öneri paketinin çok az bir değişikliğe uğramış biçimi olduğu kaydedildi. Öneriler, sağlanacak anlaşmaya uyulup uyulmadığım belirlemek amacıyla, her iki tarafın söz verdiği indirim ve tavanlara uyup uymadığını belirlemek için düzenli teftişleri de içeren geniş bir bilgi değişiminin yapılmasım da şart koşuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle