18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER 13 EYLÜL 1989 12 EylüTün 9. yılında af çağrısı maza sokmaktadır. Ben şimdi böyle dediğim zaman birçok kimse 'Kan gövdeyi götüriiyordu, başka ne yaptlabiürdi ki?' diyecsktir. Kan gövdeyi götürüyorsa yapüacak iş rejimi ortadan kaldırmak değildi. Böyle gerekçelerle yönetime geliniyor, ama işler yeniden çıkmaza girince bir kere daha müdahale anlayışı gelişiyor. Müdahale geldi, 10 yıl sonra neyin değiştiğini soruyorum. Neyi çözdü? rel, haikın iradesi çiğnenerek hiç Askeri müdahaleleri kaldırbir yere vanlmayacağını söyledi. manın pratik bir yöatemi var mı? DYP lideri gazetecilerin sorulannı DEMİREL Elbette var. Bu şöyle yanıtladı: var gücüyle rejime sahip çıkmak 12 Eylül öncesindeki tan geçer. Şimdi soruyorum. Ne Tiirkiye'nin iç ve dış siyasal so yapıyorsunuz? Müdahale yapıp runlanyla 12 Eylül 1989'daki a> parlamentoyu, partileri ortadan nı sorunları karşüaştırdıgımzda kaldırıyorsunuz. Bir süre geciyor, ortaya ne gibi bir tablo çıkıyor? Meclisleri ve partileri yeniden kuDEMİREL Bu tür karşüaş nıyorsunuz. Meclisleri ve partileri tırmalar çok kere yanlıştır. 1980 yeniden kuracaksanız niye kaldıöncesınde de Türkiye'nin birta rıyorsunuz o zaman? Kaldırdığjkım sorunları vardı, bugün de nızla kurduğunuz farkh farklı şeyvar. önemli olan bu sonınların, ler oluyor. Kurdurduklarınızda bu zorlukiarın rejimi terke, baş kaldırdıklanıuzın giicü ve inandıka çeşit idarelerde çare aramaya rıcılığı olmuyor. Durmadan devhakhlık kazandınp kazandırma leti güçsüzleştirerek gidiyorsunuz. yacağıdır. Müdahaleyi çare olarak Rejimi haikın gözünde küçültügörmek, göstermek, çare gibi sa yorsunuz. Halk giderek devletten vunmak, alkışlamak rejimi çık kopuyor. Ankara başka bir ülke oluyor. Türkiye başka bir ülke, sonunda. tşte son duruma bakın. Devlet, artık halka hitap eden, Türkiye'nin tümune hitap eden devlet olmaktan çıkmıştır. Sonuç olarak 12 Eylul olayı, 1960'ın, 1971'in tekrandır. Askeri müdahaJeleri önlemenin yolu nedir o zaman? DEMİREL Bir tek yolu var. Bu ülkenin insanları, halkımız, haklanna sahip çıkma bilincini yükselteceklerdir. 'Ne yapahın?' demeyecek noktaya geleceklerdir. 'Benim haklanmı dimden alamayacaksın. O zaman bir çıkar' diyecek noktaya geleceklerdir. SHP Meclis grubunun dünkü toplantısında 12 Eylül tartışıldı. tzmir Milletvekili Kemal Anadol, 12 Eylül'ün 10. yılında sınırsız ve ayrımsız bir af çıkarılmasını isteyerek Genel Başkan Erdal Inönu ve parti yöneticilerinin bu konuda çağrıda bulunmalan önerisini getirdi. Anadol, SHP grubunda gündem dışı yaptığı konuşmada, 12 Eylül, askeri darbesinin üzerinden 9 yıl geçmesine karşın hâlâ tartışmalann sürdüğünü söyledi. "12 Eylül anarşi ve teröre, toplumdaki kargasaya son vermek için mi yapıldı? Yoksâ anarşi ve terör Türkiye'ye 12 Eylül'ün gercekkşmesi için ithal mi edildi?" tartışmalarımn yapıldığına işaret eden Anadol, geçen 9 yılda ikinci savın doğruluğunun kanıtlandığını belirtti. ' Anadol 24 Ocak 1980 ve 12 Ey : lül 1980 tarihlerinin bir bütünün ayrılmaz parçası olduğunu kaydettiği konuşmasında şu görüşlere yer verdi: "24 Ocak 1980 kararlan o gfiakü enflasyon oranını canavara benzetiyordu. Enflasyonun nedenleri olarak toplusözleşmeler. grevlerie elde edilen haklar. tanm girdüerine yapdan destek ve taban fiyatlanna yapılan zamlar gösleriliyordu. Bnnnn için ücreüer dondurulmalı, taban flyatlar sabit tutulmab, yaünmlar durdnrulmalıydı. 12 Eylül'ün gerçekten bu kararlann yaşama geçirUmesi icin yapıidıgı 9 yıllık uygnlamada ortaya çıkmıştır. Örnek olarak sendikal hak ve özgurlökler, 30 yıl geriye gitmiştir. Bankacılık ve sigorta işkolu, grev yasagı kapsamına alınmıstır. Çünkn tekelci sermayenin en kolay para kazandığı işkolu buydu. Demek ki darbeyi gerçekleşdrenler sermaye Ue iç içe bir bütündür." Kemal Anadol, laiklik ilkesinin cumhuriyetin hiçbir döneminde bu kadar büyük bir tahribata uğramadığını belirttiği konuşmasında, CHP'nin kapatılması, Dil ve Tarih kurumlarının nitelik değiştirmeleri, YÖK, 1402'likler, güvenlik soruşturmalan kurbanlannın dunımlarının 12 Eylül'ün ürünleri olduğunu söyledi. Türkiye'de kargaşanın hâlâ durınayıp tersine çoğaldığını kaydeden Anadol, cumhuriyetin 10. yılında Atatürk'ün ve Meclisin düşmanlarla işbirliği yapanlan bile affettiğini vurguladı. Anadol, "Şu anda Türkiye'de toplumsal banşı sağlamak için tek yol sınırsız ve aynrasız bir afür. Tüm eezaevleri boşaltılmalıdır" diye konuştu. Anayasanın af konusunda Meclisin iradesine ipotek koyduğuna dikkat ceken Anadol, anayasanın değiştirilmesi konusunda Genel Başkan Erdal tnönu ve parti yöneticilerinin ANAP'a, DYP'ye, çağrıda bulunmaiannı önerdi. Grupta yapılan seçimde Mehmet Mognltay, Ali Şahin ve Kenan Söıunez grup denetçisi seçildiler. SHP TBMM grubunda 12 Eylül tartışıldı. Gündem dışı konuşma yapan Kemal Anadol, 12 Eylül'ün 10. yılında sınırsız ve ayrımsız af çıkarılmasını istedi. DYP Genel Başkanı Demirel ise 12 Eylül'ü değerlendirirken "Demokrasi, Silahlı Kuvvetler'in sivil idarenin emrinde olduğu rejimin adıdır. Müdahale yapıldı, neyi çözdüğünü soruyorum" şeklinde konuştu. ANKARA (CumhuriyeJ Biirosoj SHP Meclis gnıbunuu dünkü oturumunda 12 Eylül tartışılırken, DYP Genel Başkanı Süieyman Demirel de bir basın toplantısı düzenleyerek 12 Eylül'ü değerlendirdi. Konuşmasında demokrasilerde müdahalenin olmadığını vurgulayan Demirel, "Demokrasi, silablı kuvvederin sivil idarenin emrinde oldugu rejimin adıdır" dedi. SHP grubunda ise gündem dışı bir konuşma yapan lzmir Miüetvekili Kemal Aaadol 12 Eylül'ün 10. yılında sınırsız ve ayrımsız bir af çıkanlması çağrısı yaptı. Partisinin grup toplantısından sonra gazetecileri çağırarak 12 Eylül değerlendirmesi yapan Demi LivanelVnin Kocaeli konseri ÎZMİT (Cumhuriyet) Zülfü Livaneli'nin Kocaeli Fuarı Burcum Gazinosu 'nda 3 bini aşkın kişinin izlediği konseri yoğun güvenlik önlemleri altında yapıldı. lzleyiciler fuar ve gazino girişinde iki kez arandı. Çok sayıda polis ve jandarmanın olduğu, bir buçuk saati aşan konserinde Livaneli, son kasetindeki parçalannı söyledi. Livaneli, Kocaeli'ndeki yöneticilerin engelleme çalışmalanna anlam veremediğini belirterek konserin bitiminde, "Bazı kimselerin dikkati bu konserin üzerindeydi. Olay çıkmasım bekliyorlardı, ama olmadı. Gördüler ki insanlar burada şarkı, türkü söylediler. Herhalde il yöneticileri davranışlanndan pişman olmuşlardır" diye konuştu. (Fotoğraf: Ahmet Kurt) IHD davası ertelendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) tnsan Haklan Derneği (ÎHD) yöneticileri ve gazeteciyazar Mahmut Tali öngören hakkında şubat ayında Paris'te lnsan Haklan Komisyonu Başkanlığı'nca düzenlenen basın toplantısında devlet aleyhine sözier söyledikleri savıyla açılan davaya, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde başlandı. Türkiye Gazetesi'nin "Bir grup aydın Türkiye'yi jurnalledi" başhklı haberi ihbar sayılarak açılan davanın bugün kü duruşmasında, ÎHD Genel Sekreteri Akın Birdal, davaya delil oluşturan gazete haberinde ve buna bağlı hazırlanan iddianamede kimin neyi söylediğinin belirtilmediğini kaydederek, "Söz konusu gazetenin yanlı olduğu herkesçe bilinmektedir" dedi. Duruşma delillerin toplanabilmesi için ileri bir tarihe bırakıldı. Tuzla davası tstanbul Haber Servisi Tuzla operasyonunda polis tarafından öldürülen 4 kişiye yakın mesafeden ateş edildiğini saptayan ilk Adli Tıp raporuna polislerin itirazıyla alınan ıkinci raporda, uzak mesafeden ateş edildiği belirtildi. Müdahil avukatlar, ilkiyle çelişen raporu sanık polislerin lehine olduğu gerekçesiyle kabul etmediler. Tuzla'da 7.10.1988 tarihinde düzenlenen operasyonda İsmail Hakkı Adaiı, Refa Şen, Fevzi Yalçuı ve Kemal Sof ukpınar'ı öldürdükieri savıyla 56'şar yıl hapısleri istenen 16 polisin yargüanmasına Kartal Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Sanık polislerin katılmadığı dünkü duruşmada sanık avukatlan Necdet Küçuktaşkıner ve Mete Bozbora'nın geçen otururodaki itirazlan üzerine Adli Tıp'tan ikinci kez istenen rapor okundu. Olayda öldürülenlere kısa namlulu silahlarla 3540, uzun namlulu silahlarla 75100 santimetreden ateş edildiğini saptayan 21.2.1989 tarihli Doç. Dr. Özdemir Kohısayın, Dr. Cevat Özer, Dr. Cahit Alİuş, Dr. Levent Ülker, Dr. Çetin SeçkJn, Zerrin Erkol ve Dr. Akif İnaaıcı imzalı raporun aksine dün okunan raporda, öldurulenlere uzak mesafeden ateş edildıği görüşüne yer verildi. Adli Tıp Kurumu 1. thtisas Kurulu'nca öldürülenlerle ilgili olarak verilen 4 ayn raporda, daha önceki raporda yakın mesafeden ateş edildiğine dair gösterilen bulgular eleşürildi. Raporlarda, "kesin atış mesafesi tayininde güvenilir bulgular olan yanık, kavruk, banıt isi ve asan da göriilmediğinden elbiseli bölgelere isabel eden ateşli silah mermi çekirdegi yaralannı meydana getiren atışlann tümüoün uzak atı$ mesafesinden (kısa namlulu silahlarda 3540 cm. uzun namlulu silahlarda 75100 cm. mesafe dışından) yapılmış olduklannın kabulu gerektiği oy birliğiyle mutaala olunur" denildi. Prof. Cahit Özen, Dr. CaJude Müdüroğlu, Dr. Ferruh Güremek, Prof. Ertugrul Sayın, Prof. Sedat Çöloglu ve Dr. Oznur Aykaç imzalı rapor, ölenlerin aileleri ve avukatlannca kabul edilmedi. Alman ZDF televizyonunun da çekim yaptığı duruşmada, avukatlann bu istemini kabul etmeyen mahkeme, ikinci rapor hakkında şikâyetçi tarafın görüşlerinin alınması için duruşmayı 21.11.1989 tarihine erteledi. Operasyon raporu değişti Casusluk davasında yenîbaşvuru Aynı polis ifadeleriyle hakkında açılan dört davanın üçünden beraat eden ve üç yıldır cezaevinde yatan Kent'in "adli hata kurbanı mı yoksa casus mu" olduğuna Avrupa tnsan Haklan Komisyonu karar verecek. TURAN YILMAZ ~ ANKARA Aynı polis ifadeleriyle hakkında açılan dört davanın üçünden bera?,t eden, ancak Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde "Türkiye aleyhine casusluk yapüğı" savıyla 15 yıl ağır hapis cezasına çarptınlan lran asıüı Türk vatandaşı Ali Kent'in dosyası, Avrupa lnsan Haklan Komisyonu'na gitti. Askeri Yargıtay'a yapılan "yargılamanın yenilenmesi" başvurusu da reddedilince, üç yıldır cezaevinde yatan Kent'in "adli hata knrbanı mı, yoksa casus mu?" olduğuna Av. rupa Jnsan Haklan Komisyonu karar verecek. rakolclan Ç'^âmda zaten şaşkına dönQ Ş t u B l r d e gazeteciler etrafını çevim rip, flaşlar patlamaya başladığında şaşkınlığı iyice arttı. Adını sordular, 'Alev Aydın" dedi. 'Babanın adı?" "Yaşar", "Kaç yaşındasın AlevT' "Oört". Sonra "Babam öldü diye ağlamaya başladı. "Baban ölmedı, hâlâ içeride" telkinle Nadir 2000'e Doğru davası lstanbul Haber Servisi Asil Nadir'in, yayın yoluyla kişilik haklanna saldırıda bulunulduğunu ileri sürerek 2000'e Doğru Dergisi hakkında açtığı toplam 2 milyar 100 milyon liralık 6 ayn maddi ve manevi tazminat davalarmın "haksız ve yersiz" olduğu gerekçesiyle reddedilmesi istendi. Açılan davalarla ilgili olarak mahkemelere 2000'e Doğru Dergisi avukatlan tarafından verilen karşı yanıt larda, Nadir'in yüksek miklarlarda para istemiyle açtırdığı davalarda, "Türk mahkemelerini bir reklam aracı olarak kullanmak istediği" savunuldu. Ecevit bugün Ordu'da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, bugün partisinin düzenlediği açıkhava toplantısında konusmak üzere Ordu 'ya gidecek. Ecevit, AvusturyaTürkiye Dostluk Derneği'nin ve demokratik sol gruplann düzenlediği toplantılarda konusmak üzere 15 eylül cuma günü de Avusturya'ya gidecek. Ecevit Avusturya'da parlamento, hükümet, işçi hareketi ve Sosyalist Parti yetkilileriyle ve Türk işçi ve öğrencileriyle de görüşecek. Ecevitler, önce Innsbruck'a, sonra Viyana'ya gidecekler ve 20 eylül günü Türkiye'ye dbnecekler. riyle zor yatıştı. Alev Aydın 4 yaşında karakolla, "gözaltı"yla tanıştı. Babasıyla birlikte 2 saat kaldığı karakoldan, yalnız "serbesf' bırakndı. Zeytinbumu Halkevt'mJe düzenlenen bir panelde "yakalanıp", babasıyia birlikte karakola getirifen Alev'ın serbest bırakılmasından biraz sonra da babası ve diğer gözaltındakiler, cop darbeleri arasında otobüse bindırildi. (Berızat Şahin) Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na başvunı Türkiye'deki yargı yollannın tükenmesi üzerine Avrupa lnsan Haklan Komisyonu'na 22 Temmuz 1989'da Kent adına kişisel başvunı hakkını kullanan Avukat Veli Devecioglu, müvekkilinin polis nezaretinde bulunduğu süre içinde klasik yöntemlere ek olarak elektriğe bağlandığını, mide ve karaciğerine öldürücü yumruklar vurulduğunu, ağzma ve gözlerine tuz dökülerek ağır işkencelere tabi tutulduğunu savundu. 17 Ekim 1986 gecesi saat 03.30'da işkence sırasında müvekkilinin saçlarından tutularak başımn şiddetle duvara vurulduğunu söyleyen Devecioglu, "12 Eylül döneminde ülkemizde maalesef çok sık görüldüğü üzere, ellerinde ölebileceği, bundan da sonunlu tutulabilecekleri kaygısıyla" Kent'in polisler tarafuıdan sedyeyle Genelkurmay Başkanlığı 'na bağlı Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi Acil Servisi'ne kaldınldığını, bunun da hazırlanan doktor raporunda yer aldığını bildirdi. tşkencenin bizzat, mahkumıyet kararını veren askeri mahkemenin bağlı olduğu Genelkurmay'a bağlı askeri hastane tarafından sartandığını, bu nederüe Kent'e işkence yapümadığmı söylemeye Türk hükümet yetkililerinin bile güçlerinin yetmeyeceğini savunan Devecioglu, "Hiç kimseye işkence ya da insanfak dışı ya da onur kıncı bir davranış ya da ceza uygulanamaz" diyen Avrupa tnsan Haklan Sözleşmesi'nin 3. maddesinin açıLça ihlal edildiğini söyledi. Ahmet Kayu'ya soruşturma İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Fuarda sahneye çıkan Ahmet Kaya hakkında, "izleyicileri tahrik edici, ideolojik içerikli" konuşma yaptığı gerekçesiyle soruşturma açıldı. Fuar Ekiciöver'de sahneye çıkan Kaya'nın, izleyicilerden sol ellerini havaya kaldırmalarmı istediği, daha sonra da ideolojik içerikli konuşma yaptığı iddia ediliyor. 12 Eylül'de bir dizi operasyon Haber Merkezi 12 Eylül'ün 9. yıldönümü nedeniyle yapılan gösteri ve toplantılarla ilgili olarak çok sayıda kişi gözaJtına alındı. Istanbul'da önceki akşam gözaltına alınan 160 kişinin sorgusu sürerken, tstanbul Üniversitesi duvanna asılan bombalı pankart polis tarafından etkisiz hale getirildi. 12 Eylül'ün yıldönümü dolayısıyla alınan güvenlik önlemleri tüm yurtta sürüyor. Diyarbakır'da PPKK (Partiyan Eşenge Karkeran Kürdistan / Kürdistan öncü tşçi Partisi) ile KÜKSE (Kürdistan Ulusal Kurtuluş Sosyalist Eğilim) imzalı "12 Eylül sorumlolanndan besap sornlacaktır. 12 Eylül mücadelemiz engeUenemeyecek. Yaşasın anti sömürgeci mücadelemiz" içerikli bildiriler yayunlandı. Bildirinin dağıalmasından sonra kentin tnönü Caddesi'ndeki park ve açıkhava kahvehanelerine operasyonlar düzenieyen güvenlik güçleri, şüpheli gördükleri çok sayıda kişiyi gözaltma aldılar. Adana'da kenar mahallelerde başlatılan operasyoniarda aralannda ÎHD üyesi Mehmet Gezer ile Sefa Büyukyigit'in bulunduğu çok sayıda kişi gözaltma alındı. lzmir'de önceki gün ANAP Karşıyaka ilçe binasında meydana gelen patlama olayıyia ilgili olarak soruşturma sürdürülUrken, uzerinde kimlik bulunmayan ve şüpheli görülen 25 kişi gözaltma alındı. Dün sabah erken saatlerde Çamdibi semtinde bulunan Karayoları Bölge Müdürlüğü ile Sanayi Sitesi'ne girişte torba içinde asılmaya hazır bir adet bomba süsü verilmiş pankart bulundu. Yenişehir semtinde Kemer Köprüsü'nde kimliği belirlenemeyen kişilerce asılan bomba s 'sü verilmiş pankart görevlilerce indirildi. Pankartın Uzerinde "Kabrolsun 12 Eylül askeri dikutörtügu" yazıh olduğu bildirildi. tzinsiz (oplantı yaptıklan gerekçesiyle önceki gece Zeytinburnu ve Esenler Halkevi binalanndan gözaltma alınan 160 kişinin sorgusu sürüyor. Gözaltındakilerin bir bölümünün Zeyiinburnu Emniyet Amirliği'nde, geri kalaniann da Gayrettepe'deki Siyasi Şube MUdürlüğü'nde bulunduklan öğrenildi. 12 Eylül'le ilgili toplanü yaptıklan bildirilen 160 kişinin 2911 sayüı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na aykın davrandıklan gerekçesiyle mahkemeye sevk edilecekleri büdirildi. Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD), yapüğı acıklamada, polisin 12 Eylül'ün yıldönümünde birçok derneği basarak gözdağı vermek istediklerini belirtti. tstanbul Üniversitesi merkez binasuun Bakırcılar Caddesi yönüne bakan duvanna "12 Eylül'ün besabını soracagız. TDKP" yazüı bir bombalı pankart asıldı. Bomba imha uzmaniannın yaptığı inceleme sonunda pankartın ucuna molotof kokteylini andıran bombalann asüı olduğu anlaşıldı ve etkisiz hale getirildi. Pankartın kimliği belirlenemeyen üç kişi tarafından asüdığı belirtildi. Tepebaşı'ndaki Amerika Birleşik Devletleri Başkonsolosluğu bahçesine sabah saatlerinde bomba attığı gerekçesiyle gözaitına alınan tstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Pembegül Binbir'in sorgusu Siyasi Şube Mudurlüğü'nde sürüyor. Soruşturma hakkında bilgi vermekten kaçınan polis yetkilileri, Binbir'in sorgusunun bir süre daha devam edeceğini belirttiler. Bu arada Pembegül Binbir'in babası Hikmet Binbir'in de Gayrettepe'deki Siyasi Şube Müdürlüğü'nde ifadesinin alındığı, kızının okul arkadaşlan hakkında bilgisine basvoırulduğu öğrenildi. Ozan Çetin tahliye oldu BURSA (Cumhuriyet Bürosu) Politik suçtan 1981 yılında tutuklanıp hüküm giyen Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) uyesi Ozan Mehmet Çetin, 8 yıllık hapis cezasını dün tamamlayarak Bursa özel Tip Cezaevi'nden tahliye oldu. Çetin 'i cezaevi kapısında yakınlan ve dostlan sevinç içinde karşıladt. SEKA'ya 1.5 milyar lira ceza KOCAELİ (AA) SEKA îzmit Müessesesi'ne, kaçak inşaatlar yaptığı gerekçesiyle, îzmit Belediyesi tarafından 1 milyar 492 milyon lira ceza kesildi. Belediye Başkan Yardımcısı Erhan Oğuz, imar yasasma uymayan SEKA 'ya, 1957 yılından bu yana yaptığı kaçak inşaatlar için iki ayn bölüm halinde ceza kesildiğini söyledi. tstanbul DevSol davası lstanbul Haber Servisi tstanbul Devrimci Sol davasında idam istemiyle yargılanan Arslan Şener Yıldırım ile Yeni Çözüm Dergisi Yazı îşleri Müdurü Erdoğan Yaşar'm yayın yoluyla bölücü propaganda yapmaktan yargılanmalanna başlandı. lstanbul 2 Numarah Devlet Güvenlik Mahkemesı'ndeki dünkü duruşmada sanıklar Yıldırım ve Yaşar suçlamaları kabul etmediler. Mahkeme, incelemelerin tamamlanması için ileri bir tarihe bırakıldı. Grup \bruirfa tahliye MERSİıN (Cumhuriyet Güney Illeri Biirosu) Likattş Sendikası Mersin Şubesi'nin 9 temmuzda düzenlediği işçi gecesüıde dinleti sunmalan engellenen ve slogan attıkları gerekçesiyle tutuklanan Grup Yorum'un üyeleri salıverildi. Mersin E Tipi Cezaevi'nde 65 gündür tutuklu bulunan Grup Yorum'un elemanlan Emin Suphi Gdker, Aylin Şeşen, Selma Çiçek, Tamer Tannkulu, Hilmi Yarayıcı, Serdar Keskin, Emin Akın Cakın, Metin Kahraman ve Kemal Salib> in ikinci duruşmaları dun 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmayı Danimarkalt PEN üyesi, Yaşar Kemal'in yapıüannın çevirmeni Jens Juhlyensen, The Savace Ros Topluluğu'ndan Anijette ve Thomas Kootel, tçel SHP Milletvekili Fikri Sağlar, demokratik kitle örgütleri, sendika temsilciliği ile kalabalık bir halk grubu izledi. Yargıç Muslafa Karacan başkanlığında yapılan duruşmada Grup Yorum'u Mersin ve tstanbul Barosu'ndan sekiz avukat savundu. Avukatlar savunmalarında Grup Yorum elemanlarının tutuklanmalannın yasalara aykın olduğunu, tümüyle polis yasalarına dayanılarak tutuklandığını vurguladılar. Aydm Cezaevi'he gerginlik raporu Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'ya ileülen raporda 52 gün açlık grevi yapan tutuklu ve hükümlülerin tümünün sağlık durumunun kötü olduğu, tıbbi müdahalenin yapılmaması durumunda bir bölümünün sakat kalma tehlikesinin bulunduğu bildirildu ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) SHP tarafından hazırlanarak, Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'ya iletilen Aydın E Tipi Cezaevi'yle ilgili raporda, 52 gün açlık grevi yapan tutuklu ve hükümlülerin tümünün sağlık durumlarımn kötü olduğu belirtilerek, özellikle ağır durumda bulunanlara zamanında tıbbi müdahale yapılmaması halinde bir kısmının sakat kalma tehlikesinin olduğu bildirildi. Raporda, tutuklu ve hükümlülerin, sağlık sorunları nın ivedilikle eie alınmaması, can güvenliklerinin sağlanmaması halinde yeniden aciık grevi ne gideceklerini söyledi kleri de kaydedildi. SHP Ankara milletvekili Kfimil Ateşoğullan'nca hazırlanan ve SHP Grup Başkanvekili Hasan Febmi Güneş tarafından Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'ya iletilen raporda, 30 ağustostaki açık gönişe ilişkin izlenimler Ue tutuklu, hükümlü ve yakınlan ile cezaevi yöneticileriyle yapılan görüşmelerden edinilen bilgilere yer verildi. 52 gün süren açbk grevinin, sorunların çözüleceğine ilişkin verilen sözier üzerine 18 ağustosta sona er'dirildiği anımsatılan raporda, aradan geçen süre içinde bu sözlerin yerine getirilmediğı yönunde yakınmalann giderek arttığı belirtildi. Raporda, tutuklu ve hükümlülerin verilen sözlerin yerine getirilmemesi konusunda cezaevi müdürü ile görüşmelerinde, kendilerine, savcı Nural Uçurum'un "Ben Avrupa'ya seyabate çıkıyorum. Ben gelinceye kadar hiçbir şey uygulanmayacak" sözleri ammsatılarak, "Siz zaten pazarlıgı başsavcı ile japlınız. Döndüğiinde gönışürsünüz. Her şey bu görüşle sınırlı kalacak. Göriişlen sonra eskisi gibi devam edecek" yanıtının verildiği kaydedildi. Bunun üzerine tutuklu ve hükumlülerin, cezaevi yönetimi ile diyalog kurabilmek için altı gün süre ile yemek protestosu yaptıklan, ayrıca cezaevi yönetimine dilekçe verdiklerine de işaret edilen raporda, yönetimin kendilerine yanıt vermemesi üzerine tutuklu ve hükümlülere açık görüşe çıkmama karan almdığı, ardından da bir dilekçe ile uygulamanın böyle sürmesi ve verilen sözlerin yerine getirilmemesi halinde yeniden açlık grevine başlanacağının duyurulduğu belirtildi. Bu gelişmeler olurken, 27 ağustosta Şaban Kaval ve Derviş Çelik adli tutuklulann gardiyanlarca nedensiz olarak dövuldükleri, ağır hasta olanların dışarıdan gelen hekimler tarafından hastaneye sevk edilmeleri yönündeki istemlere cezaevi yönetiminin zorluk çıkardiğı d.î belirtilen raporda, sevk edilenlerin de usulen b:; muayeneden geçirildikterı sonra cezaevi ne gönderildikleri kaydenildi. başağnsı yaygın bir durnmdamr" denildi. Cezaevinde halen pirinç çorbası dışında diyet yemeği verilmediği, verilen yemeklerin miktar ve kalite yönünden yetersiz olduğuna işaret edilen raporda, tutuklu ve hükümlülerin, tnsan Haklan Derneği 'nin gönderdiği süt ve yiyeceklerle biraz beslenebildikleriui de belirterek, ağır durumda olanlara zamanında tıbbi müdahale yapılmaması halinde bir kısmının sakat kalma tehlikesinin bulunduğu kaydedildi. Tutuklu ve hükümlülerin, Eskişehir özel Tıp Cezaevi'nden getirilişlerinde kendilerini döven müdür, ikinci müdür ve gardiyanların çoğunu tanıdıklarını, bu nedenle her gün yü* yüze geldikleri gardiyanlar ile aralannda bir gerginlik olduğu da belirtilen raporda, cezaevinde zaman zaman sürtüşme de çıktığına işaret edilerek şöyle denildi: "Nitekim 27 ağustosta dövme olayı olraustur. Çeşitli makamlara can güvenlikleriyle ilgili 28 ağustosta dilekçe göndermişlerdir. Sağlık sorunu ivedilikle ve ciddi olarak ele ahnmadığında, can güvenlikleri sağlanmadığında Başbakanlık, TBMM Başkanlığı, Adalei Bakanüğj ve SHP'ye gönderdikleri 28 Ağustos 1989 larihli dilekçede de belirlildigi gibi yeniden bir aciık grevi başlayabilir." SHP: Can güvenliğisağlanmazsa açlıkgrevi yeniden başlayacak Aykuta protesto İSTANBUL (ANKA) lstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ferruh Korkut, "Hekimlerin sigortalı hastalara fazla ilaç ve tıbbi malzeme yazarak başka hastalara ve özel hastalara kullandığmı iddia eden ve bundan yakınan Sosyal Güvenlik Bakanı îmren Aykut, eğer böyle bir olay varsa demeç vereceğine önlem alması gerekirdi" dedi. Prof. Dr. Korkut, Aykut'un daha önce de "hekimlere 1 milyar versen yine doymazlar, dediğini ve sonra hekimlere mektup göndererek sözlerinin yanlış anlaşıldığım hatırlatarak Aykut'un bu tavrını protesto ettiklerini ve en kısa zamanda sözlerini geri almasmı istediklerini belirttl Yasayı protesto Baro Başkanı izîn almadan • Italya'ya gitti lstanbul Haber Servisi İtalyan Barolan'mn 20. Ulusal Kongresi'ne katılacak tstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan ve yönetim kurulu üyesi Ergin Türsoy ttalya^ ya gitti. Baro Başkanı Kazan, Italya'ya giderken Adalet Bakanlığı'ndan izin aünayarak 1136 sayılı yasayı protesto etti. ttalya'nın Catanjaro kentinde bugün başlayacak ve 17 eylülde sona erecek ttalyan Baroları Kongresi'nde "demokrasilerde avukatlann güvencesi, meslegin saygınhğı ve devletçe tanınması, insan baklannın konınması, avukallıgın bagımsızlığı özyönatimi ve yasalann yapımına katkısT konulan tartışılacak. tstanbul Barosu'nda yapılan acıklamada, baroları Adalet Bakanlığı'na bağlayan 1136 sayıiı yasaya göre baro başkanlannın yurtdışına çıkmalannın Adalet Bakanı'nın iznine bağlı olduğu ammsatılarak şöyle denildi: "tstanbul Barosu, hukukla bagp daşmayan bu kurala u>ma} acağını daha önce belirttiği için, izin başvurusn yapümanuştır. Sakat kalma tehiikesi Tutuklu ve hükümlülerin sağlık durumlanna ilişkin ayrıntılı bilgilere de yer verilen raporun sonuç bölümünde ise, tutuklu ve hükümlülerin tümünün sağlık yönünden iyi durumda olmadıkları belirtilerek, "Bir an önce tümüniin yeterii bir biçimde muayene ve tedavisinin >apılması gerekmektedir. Hemeroid, ba^ırsak iltibabı, mide kanaması ve genel halsizlik, kol ve diz titremesi ve Munar Sinan9da fotoğraf sınavı tstanbul Haber Servisi Mimar Sinan Üniversitesi Foıoğraf Ana Sanat Dalı giriş sınavı dün yapıldı. Toplam 686 kişinin başvurduğu sınav sonucu okula 25 kişi ahnacak. Bölüm başkanı Tunç Tüfekçi öğrencilere çeşitli foroğraflar veri/erek görsel duyarlılıklarımn smandığım söyledi. Baraj niıeliğinde olan I. aşama sınavımn sonuçlan perşembe günü duyurulacak. Bu sınavı aşanlar 20 eylül günü saat 14.00'te okul binasında ikinci aşama sınavına girecekler. (Fotoğraf: Uygar Gürkan)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle