Katalog

28 AĞUSTOS 1989 HABERLER CUMHURİYET/7 Adalet Bakanı, infazın Meclisin onayı gerekmeksizin yerine getirilebilmesi için Özal'a öneri sunacak İdanı cezalannda formül arayışı Sungurlu'nun önerisi: "Anayasayı değiştirelim. IdamcezasınıMeclisin tasdikinden çıkaraiım. Meclis bir yıl içinde herhangi bir karar verirse versin, eğer vermezse idam cezası infaz edilsin. Birikmiş idam kararları için 34 yıllık birsüre tanıyalım. Bunlan bu süre içinde gözden geçirsin. Geçirmezse 4 yıl sonra bu kararlar hiç onanmamış sayılsın''. Bakanlığın gözaltı süresiyle ilgili olarak hazırladığı öneriyegöre de gözaltı süresinin münferitsuçlarda4gün, toplusuçlarda67güne indirilmesi düşünülüyor. Sungurlu, bu sürenin yargıç kararıyla 15 güne kadar uzatılabileceğini de bildirdi. Gözaltına ilişkin çalışmanın eylül ayında yapılacak A vrupa Konseyi Toplantısı öncesinde yasalaştırılması amaçlanıyor. söyledi. Adalet Bakanı Sungurlu, Türk Ceza Yasası'nda yer alan ve idam hükmiı içeren suçlan da incelediklerini belirterek bu suçlardan bazılan îçin idam cezası hükmünün kaldırılabileceğini söyledi. Bakan Sungurlu, "Hangi suçlar için kaldınlacak?" sorusuna ise "Şu aşamada, bunlan tek tek açıklamak işime gelmez. çok gerekli olanlar kalsın, diğerleri çıksın diye düşünüyoruz" diye yanıt verdi. Türk Ceza Yasası, toplam 27 maddesinde belirtilen suçlar için idam cezası hükmu getiriyor. Bunlardan, 16'sı devletin şahsiyetine, biri devlet idaresi aleyhine, ikisi adliye aleyhine, beşi toplumun sıhhatine, yenecek ve içilecek maddelerine, biri genel ahlak ve aile aleyhine, biri şahıslara ve biri de mal aleyhine karşı işlenen suçlara idam cezasının uygulanmasını içeriyor. Adalet Bakanı Sungurlu, halen uygulanan gözaltı süresinin indirilmesi yönünde bir öneri hazırlayarak, bunu Başbakan Özal'ın tercihine sunduklannı söyledi. Bu öneri ile gözaltı süresinin münferit suçlarda 4 gun, toplu suçlarda ise 6 ya da 7 güne indirilmesini düşünduklerini söyleyen Sungurlu, bu sürenin yargıç karan ile 15 güne kadar uzatılabileceğini de bildirdi. Sungurlu, henüz Başbakan Özal tarafından incelenen bu önerinin benimsenmesi halinde konunun yakın bir zamanda Bakanlar Kurulu'na getireleceğini de kaydetti. Alınan bilgiye göre gözaltı süresinin indirilmesine ilişkin bu çalışmanın eylül ayında yapılacak Avrupa Konseyi Toplantısı öncesinde yasalaştırılması düşünülüyor. Hükumete yakın kaynaklar, Başbakan Özal'ın da katılacağı bu toplantıda önce bu konunun çözümü halinde burada Türkiyetye yönelik eleştirilerin dozajımn azalacağı yönünde bir izlenim edindiklerini bildirdiler. Aym kaynaklar, çok yoğun tepkilere yol açan işkence iddialarının bu gözaltı sırasında meydana geldiğıne de işaret ettiler. olarak belirlemeyi düşündüklerini bildirdi. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, idanı cezalarımn infazı konusunda yeni bir formul üzerinde durduklannı söyledi. Sungurlu, mahkemderce verilen idam cezalanrun infazı konusunda TBMM'yi devre dışı bırakmayı amaçlayan bir anayasa değişikliği üzerinde durduklartnı belirterek, "Benim teklifım şu, anayasayı değiştirelim. İdam cezasını Meclisin tasdikinden çıkaraiım. İdam cezası mahkemeden çıkınca, Meclisin tasdiki ile tekamiil eden bir halde olmasın. Aynca, Meclis bir yıl içind« herhangi bir karar verirse versin, eğer vermezse idam cezası infaz edilsin" dedi. Üzerinde durdukları çahşma konusunda bilgi veren Sungurlu, "Bo bir yıllık süre içinde Meclis, bir af yetkisi gibi bir yetkiyi knllanacaksa kullansın. Vani bu konuda hukuki bir karar için mahkeme olmayan bir siyasi Meclise bağımlılık gibi bir işlem olmasın. Ama af yetkisi gibi bir yetkiyi kullanabilir Meclis" diye konuştu. mukabil. Mecliste birikmiş idam kararlan için 34 yıllık bir süre tanıyalım. Bunlan bu süre içinde Meclis gözden geçirsin. Geçirmez ise 4 yıl sonra bu kararlar biç onanmamış sayılsın. Yapılacak düzenleme birikmiş idam kararları için geçici bir hiiküm, sonrası için ise devamlı bir hüküm içersin. Yani bu meseleier hiç Meclise geimesin" dedi. Anadolu Universitesi 'ne ön kayıt BURSA (AA) Anadolu Universitesi'ne bağlı Sivil Havaalık Yüksekokulu 'nun Pilotaj Böliimü 'ne ön kayıtla öğrenci alınacak. 1989 ÖSS'de en az 120 ve daha yukarı puan alanlarm basvuruları 28 ağustos 2 eylül tarihleri arasında kabul edilecek. Pilotaj bölümüne kayıt yaptıracakların 1 Ocak 1963 tarihinden sonra doğmuş ve 1.65 1.90 metre arasında boy uzunluğunda ve oranlı ağırhkta olması gerekiyor. Ayrıca aday öğrencilerin aksansız konuşmaları da istenen şartlar arasında bulunuyor. TURAN YILMAZ ANKARA Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, idam cezalan konusunda bir anayasa değişikliği üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Sungurlu, verilen idam cezalanrun infaanın, TBMM'nin onayı gerekmeksizin yerine getirilebilmesine olanak sağlayan bu öneriyi en kısa zamanda Başbakan Turgut Özal'a sunacaklannı söyledi. Bakan Sungurlu, gözaltı sürelerinin indirilmesi yönünde hazırladıkları bir yasa önerisini de Başbakan Özal'ın tercihine sunduklannı belirterek bu değişiklikle gözaltı sürelerini münferit suçlarda 4, toplu suçlarda ise 6 ya da 7 gün Adalet Bakanı Sungurlu'nun değisürmeyi düşünduklerini söyBekleyen idamlar lediği anayasanın 87. maddesi, Adalet Bakanı Sungurlu, halen idam cezalanrun infaz edilebılmeTBMM'de onay bekleyen 229 si için TBMM'nin bu kararı onayidam dosyası için de bu değişik laması hükmünü getiriyor. Sunlik kapsamında yeni bir formül gurlu, bu öneriyi en kısa zamangetireceklerini kaydederek, "Buna da Başbakan Özal'a ileteceğini de Üniversiteler yarışıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Üniversiteler, yabancılara Türkçe öğretme konusunda birbirleriyle yarışıyorlar. Izmir'de Ege ve Ankara üniversitelerinin Türkçe öğretim merkezleri daha fazla öğrenci çekebilmek için rekabet ediyorlar. Ülkelerinde Turklerle ilgili çalısmalar yapan öğrenci, sosyal danışman, rehber, turizmci, isadamı, diplomat gibi yabancıların Türkçe öğrenmek üzere ders almak istemeleri üniversiteler arası rekabeti doğurdu. Evrensel kıırallar ve cezaevı tuzügu MUZAFFER İLHAN ERDOST (İHD Ankara Şube Başkanı) KONUK YAZAR Cezaevleri Tüzüğü'nün 13. maddesinde değişiklik yapılarak, bakanlıkların görüşune sunulduğunu ve mütalaa için Danıştaya gönderileceğini basından öğrendik. Tüzük değişiküğinde, özellikle Birleşmiş Milletler ve Avrupa Topluluğu tarafından benimsenen "tutuklu ve hükümlülere karşı uyulması gereken asgari standart kurallaı" esas ahndığı için, ilkin soruna bu açıdan değinmek gereği var. Birleşmiş Milletler'ce benimsenen asgari standart kuralların, adından da anlaşılacağı üzere, tutuklu ve hükümlülerin devlete karşı değil, devletin tutuklu ve hükümlülere karşı davranışını sınırlayan kurallar olduğu göz ardı edilmemelidir. Ikincisi, bu kuralların, "asgari kurallar" olduğu unutulmamalıdır. BM kuralları, tutuklu ya da hükümlü olarak, kişinin bedensel ve zihinsel varlığına devletin müdahale edemeyeceğini, ancak yargıyla belirlenen süre içinde, onun toplumsal özgürlüğünü kısıtlayabileceğini esas almıştır. Muğla ve Ankara'da açlık grevi süriiyor Haher Merkezi Cezaevkrindeki huzursuziuk sürüyor. Muğla ve Ankara cezaevlerindeki açlık grevleri devam ederken Aydm'da grev sonrasındaki "beslenme rejiminin" sağlıklı olarak uygulanaınadığı belirtildi. • Aydın Cezaevi'nde 52. güruk noktaianan açlık grevinden sonra durumu ağır olan 50*yi aşkın tutuklu ve hükümlü devlet hastanesinde tedavi aitına almmıştı. Ancak cezaevi koğuşiannda ve revirde buiunanlann îlk birkaç günlük rejimli beslenmesinin ardmdan mercimekli pilavlı normai yemeklerin çıkmaya başladığı öğrenildi. Uzmanlar açlık grevini bırakan bir kişiye mutlaka öncelikle vitamin yönünden yoğun >ükieme yapılmasını, özellikle Bl vitamini verilmesi gerektiğini vurgulamışlardı. Bunun yanında bakırçinko ve minerai yönünden de zaman geçirmeksizin yükieme yapılması gerektiğini söylemişlerdi. Aydın Savcısı Nural Uçttrum'un devlet hastanesinden bir diyet istediği öğreniidi. • Mugla Cezaevi'ndeki açük grevi ise 16. güne girdi. Biri kadın 5 siyasi hükümlunün baştatuğı açbk grevinin sona erdirilmesi için yapılan göriişmeierden sonuç alınamayınca hükümlüleıle cezaevi yönetimi arasındaki dıyalog kesüdi. Açlık grevini sürduren Erdai Çıaar, Sevim Öktem, Yusaf Karaca, Erol Şahin ve Musa Yılmaz'm sağlık durumunun şimdilik kötu oimadıfı öğrenildi. • Ankara Kapalı Cezaevi'ndeki açlık grevi de 21. gününde. Burada l'i adli suçtart hükiimlü 4Tsi siyasi suçlu 48 kişi açlık grevi yapıyor. • Bursa Özel Tip Cezaevi'nde bir süre önce ortaya çıkarılan tüneli kazan 20 hükümlü ve tutuklu " E " tipi cezaevi'ne kondu. Bursa Cumhuriyet Başsavcı Vekiii Yusuf Soydası, AA'ya yaptığı açıkiarnada. sağ görüşlulerin kaldığı koğuşta alu metre uzunluğunda tOnelîn otaya çıkanlması üzerine, btı koğuştakilerin ilk önlem olarak başka bölüme gönderildiklerini söyledi. Cezaevleri Yani bir insan tutuklu ya da hükümlü olduğu zaman, ne o insan artık bir "köle"dir, ne de devlet onun efendisidir. Devlet, onu yalnızca toplumsal özgürlüklerden yoksun tutmakla sınırlıdır. Dolayısıyla bu sınırlama, içerideki insanın bedenini koruma hakkını kısıtlayan, zihinsel ve manevi varlığını engelleyen bir sınırlama olamaz. Yeni düzenlemede, tutuklu ve hükumlüye, haklanmn anlatılacağı ve haklannı arama yollannın açık tutulacagı hususu yer almaktadır. Bu, BM kuralları doğrultusunda yapılmış olumlu bir düzenlemedir. BM kurallan, cezaevleri uygulamalarının, onur kırıcı ve küçültücü olmamasını ve her ülkenin kendine özgü geleneksel yaşarn biçimlerinin göz önünde bulundurulmasını ilke olarak benimser. örneğin, tek tip elbise giyilmesinin gerekli görüldüğü durumlarda, bu elbiselerin onur kırıa ve küçultücü olmaması, özellikle belirtilir. Ne var ki, bizde tek tip elbisenin, nasıl bir giysi olursa olsun, onur kırmak ve küçültmek amacıyla giydirilmek istendiği bir gerçektir. Bu konuda, Adalet Bakanlığı'nın da duyarlı olması, cezaevlerinde genel bir gerginliğe yol açmaması gereği vardır. Göruşe getirilen yeni düzenlemenin, yalnızca açık görüşte, uçüncü dereceden akrabalann görüşüne izin vermekle sınırlı olduğu gözden kaçırılmamalı. Oysa açık görüşlerin, değil her cezaevinde, her açık görüşte ayrı uygulanmasıriın, tepkilere ve huzursuzluklara neden olduğu biliniyor. Bu nedenle, gerek açık görüşler, gerek kapalı görüşler, tutuklu ve hükümlülerin haklannı belirleme açısından olduğu kadar, keyfı uygulama ve baskılan önleme açısından da gün, süre, yöntem bakımından tam ve açık olarak belirlenmelidir. BM kurallannda, bir kişiye 16 metreküp temiz hava koşulu vardır. Özellikle özel tip ve E tipi cezaevlerinin hava hacmi ile tutuklu ve hükümlü sayısı, buna elverişli değildir. Üstelik, koğuşların doğal havalanması, olmadığı takdirde yapay havalandırma, kurallarda yer alır. Ülkemiz cezaevlerinin fizik yapısı buna elverişli değildir. Bu açıdan da, havalandırmarun, yani temiz havanın, içerideki insan açısından yaşamsal değeri vardır. Bir insanı, yıllarca her gün birkaç saat fazla temiz havadan yoksun bırakmak, özgurlüğü kısıtlamaktan ayn, bedeni çürütmek anlamında çağdışı bir cezadır. Yeni uygulamada, geleneksel olarak cezaevlerinde uygulanan günboyu havalandırma ilkesi, temel olarak benimsenmelidir. Uhıdağ'da kayıt 415 eyUilde BURSA (AA) Uludağ Üniversitesi'ne bağlı fakülte ve yüksekokullarda öğrenci kayıtları, 415 eylül tarihleri arasında yapılacak. UÜ Rektör Vekiii Prof. Dr. Fatih Babalık tarafından yapılan yazıh açıklamada 1989 90 öğretim yılında "üniversitelerarası seçme ve yerleştirme", "yabancı uyruklu öğrenci sınavlan" ile eğitim fakültesinin ön kayıt ile öğrenci alınacak bölümlerini kazanan öğrencilerin 415 eylül tarihleri arasında okula başvurmaları istendi. Mamak'takiler, bakanlığın basın mensuplanna cezaevlenni gezdirdiği ağustos 1987'de cezaevinin son derece kötü koşullarından şikâyetçi olmuşlardı. Maıııak göçe hazırlanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'de askeri dönemlerin simgesi haline gelen Mamak Askeri Ceza ve Tutukevi, "konuklanm" bir kez daha sivil cezaevlerine uğurlamaya hazırlaruyor. Savunma avukatları tarafından "prefabrik toplama kampı" olarak nitelenen Mamak Cezaevi'nde bulunan 50 DevrimciYol sanığmın bugünlerde, Çanakkale, Bursa ve Ceyhan cezaevlerine gönderilmesi bekleniyor. 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbelerinde binlerce sanığin konulduğu Mamak Askeri Ceza ve Tutukevi'nin yalruz 12 Eylül döneminde 10 bine yakın siyasi dava sanığına •'evsahipliği" yaptığı kaydedildi. Son olarak iki yd kadar önce açıklanan ana MHP davası karanndan sonra bu davanın samklanmn başka cezaevlerine nakledilmeleri üzerine, bu cezaevinde yalmz yargılamalan süren ana DevYol ve Şentepe DevYol davası sanıklan kaldı. Ana DevYol ve Şentepe DevYol davalarında da kararların açıklanması üzerine, bu davalardan yargılanan sanıklann da diğer cezaevlerine nakledilmeleri gündeme geldi. Halen Mamak'ta ana DevYol davasından, aralannda DevYol örgütünün Merkez Komitesi'nin de bulunduğu 45, Şentepe DevYol davasından 5, toplam 50 sanık bulunuyor. Alınan bilgilere göre, haklanndaki kararlar açıklanınca özel ve E tipi cezaevlerine nakledilmeleri gündeme gelen bu sanıklara, birer form verilerek, hangi cezaevlerine gitmek istediklerini bu formlar üzerine işaretlemeleri istedi. DevYol sanıkidam, Türkiye Devriminin Yolu davasında yine bir idam karan çıktı. Bahçelievler katliamı davasında yargılanan ülkücüsamklardan Haluk Kırcı ve Ahmet Ercüment Gedikli için ise 7'şer kez idam karan verildi. Bunun dışmda yine Ankara TKP sanıklan ile TKtP davası sanıklan, başka Doğu Perincek olmak üzere Mamak Cezaevi'nin konuğu oldular. MSP davasında ise Genel Idare Kurulu üyeleri Ali Güneri, Mustafa Yazgan ve Abdurrahim Bezci de Mamak'ta yaklaşık 2'şer ay kadar kaldılar. Kaçakçılık davalarında ise özellikle 10 yılda 10 bin kişi Dündar Kılıç ve Behçet Cantürk'ün yarMamak Askeri Cezaevi'nin, son 10 yıl gılandıkları davalar komuoyunda geniş ilda aralannda Dündar Kılıç ve Behçet Can gi uyandırdı. Her ikisi de uzun süre Matürk gibi ünlü isimlerin de bulunduğu çok mak'ta kalan ve haklannda çok sayıda sayıda kaçakçılık sanığı ile birlikte, 10 bi idam istemiyle yargılanan bu iki sanık da ne yakın siyasi dava sanığma "evsahipliği" sonuçta beraat etti. yaptığı bildirildi. Bu sanıklann yüzlerce Mamak denilince... si hakkında idam isteminde bulunuldu. Bu davalardan 723 sanıklı ana DevYol davaMamak Askeri Ceza ve Tutukevi ile müsı 241 idam istemiyle açıldı, esas hakkın vekkileriyle görüşlerinde tanışan avukatda mütalaada idam istemi 74'e düştü, so lar, "Mamak Cezaevi size neji amrasatınunda da 7 idam ve 39 ömür boyu hapis yor?" sorusuna, şu karşılıkları verdiler: cezası ile sonuçlandı. MÇP Genel Başkatbrahim Tezan: Bende çağnştırdıği ilk nı Alpaslan Türkeş'in de aralannda bu şey görüşlerde çektiğimiz büyük sıkıntılar, lunduğu MHP ve yan kuruluşlan davala eziyetler. Başta üç dakika süren görüşlerrı 623 sanıktan 220'si hakkında idam is de müvekkiUerimiz gözlerimizin önünde temiyle açüdı, daha sonra kendi içinde ana dövülürdü. Görüşe gidene kadar beş kez MHP, Istanbul, Adana, Bahkİzmir, Bafra tepeden tırnağa ararurdık. Mamak'a gjderolmak üzere çeşitli davalara bölündu. Bu ken ayaklarımız geri geri giderdi. Bütüdavalardan ana MHP davası 5 idam ve 9 nüyle üzüntü ve sıkıntıydı oraya gitmek. ömür boyu hapis cezası ile sonuçlandı. 85 Bir yatakta üç kişi, bir tecritte beş kişi... sanıklı Şentepe DevYol davasında 4 idam, Sağcılarla solculann bir arada kalmastnın 2 ömür boyu hapis, kurtuluş davasında bir yarattığı gerilim... Sistemli bir biçimde uylan bu formlar üzerinde gitmek istedikleri cezaevleri olarak Çanakkale ve Ceyhan E tipi cezaevleri ile Bursa Özel Tip Cezaevi'ni işaretlediler. Edinilen bilgilere göre, 20 sanık Ceyhan'ı, 25 sanık Bursayı, 5 sanık da Çanakkale'yi tercih etti. DevYol sanıklanrun tercihte bulundukları bu formların halen Adalet Bakanlığı'nda bulunduğu ve üzerinde inceleme yapıldığı öğrenildi. Adalet Bakanlığı'ndan bugünlerde çıkacak karar doğrultusunda, sanıklann özel ve E tipi cezaevlerine gönderilmelerine başlanacağı bildirildi. 'Prefabrik toplama kampı' olarak nitelenen cezaevi son sanıklan dagöndermek üzereön kayıt Güzel sanatlara gulanan yıldırma ve kişiliksizleştirme politikası... Dayak, baskı... Prefabrik bir toplama kampıydı orası. Cezaevinin eski komutanı Albay Raci Tetik, şiradi boşuna 'Uyuvamıyonım' demiyor. Mehdi Bektaş: Aklıma o kadar çok şey geliyor ki. Baskı, zulüm, işkence, mahkeme ve meslek bağımsızlığının yok edilişi, göstermelik bir savunma hakkı, iradesi yok edilerek robotlaştırılmak istenen insanlara düşünmeye bile fırsat verilmeyişi, çaresizlik içinde tutuklu yakjnlan, sorunlan görmezlikten gelen, istekleri sümen altı eden ve 'Beni ilgilendirmez' diyen görevliler... Kaya Alp Kartal: Bu soru bize azap veriyor. Mamak'ı hatırlamak, onu düşünmek, onun önünden geçraek bize azap veriyor. Anadolu öğretmenleri tstanbul Haber Servisi Marmara Universitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin çeşitli bölümleri için ön kayıtlar bugün başlıyor. Fakültenin resim, heykel, sinema televizyon, geleneksel Türk el sanatları, seramik, grafık, tekstil, iç mimarlık ve endüstri ürünleri tasarımı bölümlerine ön kayıtla öğrenci alınacak. ANAP'hlann gözlemleri 1988 yıh başında Adalet Komisyonu Başkaru Alpaslan Pehlivanlı ve komisyon üyelerinin Mamak'ta yaptıklan incelemeler sonunda, gözlemleri ni anlatan Mustafa Taşar, "Feci yerlen elektrik, su yok. 1.5 metre boyunda mezar gibi. Ben oraya düşmanımı bile koymam. Lenin yaşasaydı, Lenin'i bile oray^ koymazdım" diyordu. Pehlivanlı, o dönerade Bayındırlık ve Iskân Bakanı olan Milli Savunma Bakanı Safa Giray'm, "Bir çiçek gönderin, olsun bitsin" sözlerine, sinirlenerek "Biz burada ciddi bir konuyu konıışuyoruz. Mamak Cezaevi'ndekilerin çiçeğe değil, ilgiye ihtjyaçlan var Sayın Bakan" diye tepki gösteriyordu. ANKARA (ANKA) Milli Eğitim Bakanlıği ve Gazi Universitesi tşbirliği ile yürütülen "anaokuluanasınıf öğretmenleri önlisans eğitim programı"na kayıtlar bugün başlıyor. Program, 1984 ve önceki kız meslek lisesi çocuk gelişimi, eğitimi ve bakımı böliimü mezunu olup, halen görev yapan anaokulu ve anasımfı öğretmenleri ile flilen anaokuluanasınıfı öğretmeni iken emekliye ayrılan öğretmenler için açıhyor. Programa kayıtlar 29 evlülde sona erecek. Kitaplarda ynnlışlık ANKARA (AA) Ankara Kitap ve Kırtasiyeciler Derneği Başkanı Mücettin Meydan, Milli Eğitim Bakanlığı'mn bastığı ilkokul Türkçe kitaplarmda birçok yanlışlıklar bulunduğunu öne sürerek, "Seçilen konulardan, Atatürk'ün resimlerinden bitişik kelimelerin ayn yazılmasma kadar, hemen hemen kitabın her sayfasında yanlışlık görmek mümkün " dedi. Meydan, dün düzenlediği basın toplantısmda, bakanlık tarafından basılan ilkokul 1, 2 ve 3. sınıf Türkçe kitabı kapağmdaki "ilkokul" sözcüğünün ayn. "İlkokul 1 okumaya başlıyorum" kitabmda ise bitişik yazıldığmı anlattı. Batıda, besin sorunu, çözümlenmiştir. Bizde de tutuklu ve hükümlülerin normai besin gereksinimlerinin yönetim tarafından karşılanmasını istemek bir hak olmakla birlikte, içerideki insanm gereksindiği besinin, dünden bugüne karAteşoğulları Adalet Bakanı Sayın şılanacağını beklemek, gerçekçi olmamak demektir. Bu nedenle, Sungurlu eğer samimiyse değişiklik içerideki insanm, günlük besin gehükümlerini hemen uygulamaya koyabilir. reksinimi eksiğinin, kendisinin ya Cezaevi yöneticilerinin keyfi tutumu, da ailesinin olanaklarıyla ya da başka kuruluşlar aracılığıyla karyönetmelikleri istedikleri gibi uygulamaları şılarunası gerekir. Bunun için çebirçok huzursuzluğun başlangıcı oluyor. şitli çözümler üretilebilir. Yeter ki, içerideki insanı, her gün biraz aç "Tüzükteki değişiklikleri basın tardık. Bazı özel lip cezaevlerinbırakarak, sürekli bedensel ceza MUSTAFA BALBAY araalığıyla öğrendik. Önceden fi de fiziki koşullar son derece yeuygulama anlayışı terk edilmiş İZMİR Cezaevleri tuzüğün kir almak ya da tartışmak anla tersiz. Bunun yanında çoğu ilkoolsun. deki değişikliklerin "belli ölçüler mında değişiklikleri biz de görme kul, ortaokul mezunu cezaevi müDış dünya ile iletişim, BM ku de iyileştirme" olarak kabul edil yi isterdik. Bu değişiklilüer Danıs durleri ve gardivanlannın keyfi rallannda yer alan önenıli bir ko mesine karşın, "yeni tartışmala tay'da görüşıilecek, belli bir süre tutumunu engelleyecek bir münudur. Gazete, dergi ve kitap ko ra neden olmayacak" bir ortamın yi alacak. Adalet Bakanı Sayın messil savcının sürekli cezaevinnusundaki yeni düzenleme olum oluşturulmasını sağlayamayacağı Sungurlu eğer samimiyse değişik de kalmasını onerdik. Bunlar kıludur. Basılı yayınlar gibi, görse"! vurgulandı. SHP Ankara Millet lik hükümlerini hemen uygulama sa sürede gerçekleşecek şeyler deve işitsel iletişim olanaklannm, bir vekili ve Cezaevleri Komisyonu ya koyabilir. Gorüşte birinci de ğil, ama sorunun kökten çöziimü hak olarak belirlenmesi, içeride Başkanı Kâmil Aleşoğullan, receden daha uzak akrabalann da için kaçınılmazdır" dedi. kilerle yönetim arasındaki sürtüş "Adalet Bakanlıği eğer samimiyse bulunması, içeriye gazete dergi, Sungurlu'nun açlık grevlerini meleri önlemesi, keyfı ve farklı uy bu değişiklikleri uygulamak ken kitap sokma izni çok zor şeyler "tutuklu ve hükümlülerin propagulamaları sona erdirmesi açısın di elindedir, hemen yaşama geçir değildir. Bunların çoğu cezaevi ganda aracı" olarak gordüğünü dan da gereklidir. sin" dedi. Tutuklu ve Hukumlü yöneticUerinin, dolayısıyla bakan anımsatan Ateşoğulları, "Madem Tutuklu ve hükümlülere, "onlar Yakınlarıyla Dayanışma Derneği lığın tasarrufu altındadır. Zaten ki öyle, bu kişilerin istekleri siyada kim oluyor" anlayışıyla değil, (TAYAD) Genel Sekreteri Saadet cezaevi yöneticilerinin keyfi tutu si değil, insanca >aşamaya ilişkin. tutuklu ve hükümlü olarak hak Tekso) ise tüzük değişikliğinin mu, yönetmelikleri istedikleri gi Bunlan sağlasın, propaganda siları bulunduğu anlayışıyla yakla tatmin edici olmadığı ancak bu bi uygulamalan birçok huzursuz lahlannı da elinden almış olur" şılması ve ilgili bakanından gar nu, "verilen" değil "alınan" bir luğun başlangıcı oluyor." diye konuştu. diyanına değin bu hakları sağla hak olarak değerlendirdiklerini Cezaevlerindeki fıziki koşullaTAYAD Genel Sekreteri Saamak ve korumak gibi göre\leri söyledi. rın yetersizliği, nedeniyle son de det Teksoy ise tüzükteki değişikbulunduğunun bilinmesi ve bilinAteşoğulları, cezaevlerinde tü rece mükemmel bir tüzüğün bile liklerin yetersiz olduğunu söyledi. cine varılması, sorunun özünü, züğün yani sıra yönetimin çok düzeltemeyeceği sorunlar bulun Teksoy, bakanlığın değişiklikleri j büyük ölçüde çözebilir kanı önemli bir unsur olduğunu belir duğunu belirten Ateşoğulları, bir "lütuf" gibi sunmaya hakkı sındayız. "Sayın Sungurlu'ya bunlan ak olmadığını öne sürdü. Teksoy'un terek şunları söyledi: Cezaevlerindekifıziki koşulları mükemmel birtüzüğün bile düzeltemeyeceği vurgulanıyor Tüzük değişikliği için tartışma D o ğ a n 1.5yıldır iki ölüm mü bekleniyordu?Ben Sayın Sungurlu'yu samimi bulmuyorum. Bugün devleti temsil eden ve bağımsız hareket etmesi gereken savcılar Sayın Sungurlu'nun talimatlarıyla hareket ediyor. bu konudaki gorüşleri şöyle: "Tüzüğun değişmesi için demek ki iki kişinin olmesi gerekiyorınuş. Bu değişiklik az da olsa söke söke alınmış bir haktır. Verilmis bir hak değil. Aydın olayından sonra Sayın Bakan üzerine basa basa 'taviz vermedik', 'muhatap olmadık' dedi. Bu açıklaması bile tutuklu ve hiıkumlüleıre ne gözle baktıklannı gösteriyor. Bizim 1 Ağustos Genelgesi'ne allernatif bir genelge onerimiz var. Cezaevlerinde sağlanması gereken koşulları orada net bir biçimde belirttik. Sorunun özünde, cezaevlerindekilere önce insan olarak bakmak yatıyor." SHP Adana Milletvekili ve Cezaevleri Komisyonu üyesi Sedat Doğan da Sungurlu'nun kendisine tam 1.5 yıl önce tüzük değişikliği için hazırlıklara başladıklarını söylediğini anımsatarak, "1.5 yıldır iki ölüm mü bekleniyordu. Ben Sayın Sungurlu yu, samimi bulmuyorum. Bugün devleti temsil eden ve bağımsız hareket etmesi gereken savcılar, Sayın Sungurlu'nun talimaılanyla hareket ediyor' diye konuştu. Doğan, cezaevlerinin çoğunda yöneticilerin ve savcılann "işlerine geldiği zaman" tüzüğü bir yana ittiklerini öne sürerek, "Aydın Cezaevi'ni ziyareti sırasında tam 42 tutuklu ve hukümlüde kafa, kol, bacak, sırt ve yüzlerinde darpyara izlerini gözlerimle gördiim. 1 Ağustos Genelgesi bile cezaevinde böyle bir şeye izin vermiyor, ama bunlann savcı ve müdürün bilgisi dışında olması olanaksızdır" dedi. Önceki gün açıklanan değişiklik taslağında halen yürürlükte olan tuzüğün 13 maddesinin yeniden düzenlendiği belirtilmişti. Bu değişiklikîer, disiplin cezalaıının yumuşatılması, kitapgazete sokulması ve izin süresinin genişletilmcsıni kapsıyor. TVde dini yayın artacak KONYA (AA) Devlet Bakanı Saffet Sert, televizyonda dini yaymlann arttınlacağım, biçim ve içeriğinde de değişiklik yapılacağım söyledi. Saffet Sert, Konya'da din görevlileriyle bir toplantı yaptı. Burada konuşan Sert, televizyon yayınlannda dini programlara daha fazla ağırlık verileceğini, biçim ve içeriğinde de değişiklik yapılacağım, yayınlarda dramatik dini eserlere de yer verileceğini söyledi.