25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet çozum yeri Danıştay'dır ANKARA (AA) Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu'nun "TRT yayın tekelinin ihlal edildigi" gerekçesiyle, PTT'nin yaptığı kablolu TV yayınının durdurulması yolundaki uyansından sonra beliren "sessizlik", yerini tartışmaya terk ediyor. Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer, Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu ile aynı görüşte olmadıklannı belirtirken, "Meselenin çözüm yeri Danıştay'dır" diyerek, TRT'yi yargı zemininde çözürn bulmaya davet etti. TRT ise, yüksek kurul devrede bulunduğu sürece, konuya doğrudan girmeyi istemiyor. Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer, şöyle konuştu: "TRT'nin konuyu Danıştay'a götürmesi gerekir. Bizim yorumumuz, kablolu yayının devam etmesine müsait. Danıştay inceler yasal bir boşlugu var mıdır, yok mudur, PTT'nin yayın yapması dognı mudur, degil midir, karar verir. PTT'nin de, TRT'nin de görüşleri ortaya çıkar. Buradan çıkacak karara da herkes uyar." PTT Genel Müdürü Emin Başer de yüksek kurulun görüşünü hukuksal incelemeye tabi tuttuklarını ve bu incelemenin sonucunun bir haftaya kadar belli olacağını söyledi. Başer, PTT'nin kablolu yayına sadece Ankara'da lot" olarak sürdürmeyi amaçladığını ifade etti. TRT Genel Müdürü Kerim Aydın Erdem ise Radyo ve Televiz Sahibı: Cumhunwt Maıbaacılık ve Gazetecıhk Turk Anonım Şırketı adma Nadir Nadi #t:.encl Yayin Muduru Hasan Omal, Muessese Muduru Emine Lşaklıgıl. Va2i Işlerı Muduru Okaj Gontnsia, 9 Haber Mrrkezı Muduru Valçın Bayrr. Sayfa Duzenı Yöneımenı Ali AIM, • Temsılnler ANKARA. Akrael Tan. İZM1R: Hikmel Çctjnkaya, ADANA: Cdal Ba$langı<. Islanbul Haberlen: Eraan Ak>ıldu. Dış Haberler Ergun Balcı. Ekonomı Ongiz Turhaa, Kuhur CeW t'ster, Spor Danışmanı Abdalkadir Yacdnıaa. Duzdtme Rrfik Durhaş, Araşttrma Şahia Atpa>, IşScndıka Şukıma Kttcnci, Yurı Habcrierı Ntcdet Dogaa, Dı/ı Yazılar Kertm Çalışkan, 9 Koordınatör Ahmtl Koruban, 9 Malı tşler Erol Erfcnl, # Muhasebe Buleal Yentt # ButçePlanlama SrvKi Osmanbc^oglu 9 Rfklam Ayşc Torua, Ek Yayınlar. Halya Ak>ol • ldare Hııscyin Gurer, Işlcıme Onder Çelik, BılgıIşlem Nail lnal. Btatm •* tayan, Cumhurw Matbaacıhk vc Ga2Citcılık T A Ş Turk Ocajı Cad 39/41 Cagliothı 34334 Isı Pk. 246Isıanoul Tel 512 05 05 (20 hat), Tek* 22246 Fax II) 526 60 "?! # Bunlar Aakan: Zıya Gokalp Blv Inkılap S So 19. 4. Ttl 133 II 4147, Tekx 42344 F u (4) 133 11 41 428 # Inaır H Zıya BU 1352S2/3.Tel 13 U 30, Telc» 32359 Fax (511 19 53 60 • Adna: InOmj Cad 119S No IKatl.Td 19 }" 32 (4 1ııt). Tetor UlSJ.Fn (71) 1937 $2 TAKVİM: 28 AĞUSTOS 1989 İmsak: 4.47 Güneş: 6.19 Öğle: 13.10 Ikindi: 16.53 Akşam: 19.51 Yatsı: 21.17 Kabioiu TTnin JJJ^ ^ c j komiUırı' vazam 1943'te sıkıyöneîim komutanlığınca Istanbul dışına sürüldü, 1946'da sıkıyönetim TRT'nin konuyu Danıştay'a götürmesi kalkıncaya kadar gerektiğini söyleyen Cengiz Tuncer, "Bizim Konya ve Tokat'ta yorumumuz, kabloluyayımn devam etmesine müsait. Danıştay inceler. Yasal bir boşluğu var yaşadı. DlSK'in ilk mıdır, yok mudur? Karar verir. Buradan çıkacak genel sekreteriydi. karara da herkes uyar" dedi. leodiği söyleniyor, ama ben yerini bilmiyordum. Sıkıyönetim savcısı, emniyet raporiannı ve jumalleri değeriendirdikten sonra takipsizlik karan vererek beni özgiir bıraktı. Ama Bi1919'da Antakya'da doğan Kemal Sülker Okur, rinci Şube Müdüıü'nün önerisiyAntakya Lisesi'ni bitirdi. Bir yıl 1Ü Hukuk le, Emniyet Müdürü İstanbul'da Fakültesi'nde okudu, 1U Edebiyat Fakültesi sakıncalı bulunduğumu ileri siirFelsefe Bölümü'ne geçti. öğrencilikle gazeteciliği müş ve komutanlıktan tstanbul bir arada yürüttü. Son sınıftayken sıkıyönetim dışına siirülmem için karar almışkomutanlığınca Konya'ya (1943), daha sonra tı." Tokat'a sürgün edildi. Sıkıyönetim kalkınca Konya... On beş gün işsizlik. tstanbul'a döndü (1946) ve Gece Postası'nda, Derken, Emniyet Müdürü onu bir ALPAY KABACAL1 ~ başka gazetelerde işçi sorunları üzerine yazılar işe yerleştirmek ister. Böylelikle, yon Yüksek Kurulu'nun açıkladıyazdı. Petrollş ve Madenlş sendikalannda 1960'h yılları yaşayanların belhep göz önünde bulundurabileğı görüş nedeniyle, konunun leklerindedir: Yön Dergisi, Nâzım çalıştı. DİSK Genel Sekreterliği'ne seçildi ve bu cektir. Der ki: 'Tekel'in imlaha"şiradilik" kendilerinin günde Hikmet'in kimi şiirlerini yayımlagörevi dört dönem (196775) üstlendi. nesinde boş kadro var. 40 lira da minde bulunmadığını söyledi. Er yarak, onun sanatına ilişkin kimi Yayımlanan 22 kitabından başlıcalan şunlar: aylık veriyorlar. Orada çalışır mıdem, "Yüksek Kurulun alacagı yazılara yer vererek bir "tabıT'yu Türkiye'de Sendikacüık (1955), N&zım Hikmet sın?" sonucu bekliyoruz. Bu sonuca gö yıkmaya çalışıyordu. Büyük şairiDosyası (1966), Nâzım Hikmet'in Polemikleri Sevinçle kabul eder. İşe başlare karar verilecektir. Biz şu anda mizin adına ve şiirlerine konulan (1968), Türkiyede tşçi HarekeÜeri (1968), dığı gün de Tekel Mudurü'ne sodevrede degiliz" dedi. Türkiye'de Grev Hakkı ve Grevler (1976), Şair yasadışı "yasak", yavaş yavaş aşılrar: "Kimlere ders verecegim?" Nâzım Hikmet (1976), Nâzım Hikmet'in Satate Bu arada SHP'nin TRT yayın maktaydı. Kemal Sülker'in Nâzım "Ne dersi?" der müdür. "Seni lannın PTT'ye devrine olanak ta Hikmet Dosyası başlıklı kitabı, o odacı kadrosuna aldık. Sabah erSülker. Nâzım Hikmefe vatandaşlık hakkının Dostlan (1978), Amlara Yolculuk (1983), Nâzım Hikmet'in Gerçek Yaşamı (6. cildi baskıda, nıyan yasanın iptali amaeıyla ortama bir bomba gibi indi. Mah resmen de geri verilmesi, mutlaka yerine getinlmesi kenden gelip burayı supüreceksin, 198889). Anayasa Mahkemesi'ne açtığı ip keme dosyalannı bir bir açarak, gereken bir görevdir. sonra kapıya bakacaksın." tal davasının sonucu bu konuda Nâzım Hikmet'in uzun yıllardır Ne bilsin Kemal Sülker "imlaPTT'nin haklı olup olmadığını öne sürüldüğu gibi "vatan haini" gün cezaevinde kaldı... Ve olayın Derviş'ler, Nizamettin Nazirier, girdi: 'Hemen efendim, emir boy hane"nın "doldurma yeri" demek olmadığını kanıtlayıvermişti Ke üzerinden tam dokuz yıl geçtikten Prof. Sadreltin Cdal Antei'ler... le. Buyrun gidelim"' ortaya koyacak. SHP, TRT stüdolduğunu! yolanyla, verici istasyonlannın ve mal Sülker. Nâzım Hikmet, bir sonra aklandı! Ve yerin bile kulağı varken, iç Yedi gün tabutluk denen hücreÇok geçmeden Tekel Başmüdükanallarının "haberieşme bütün yılda birkaç baskı yapan bu kitapEski bir gazeteci ve eski bir kili lokantalarda surüp giden tkin lerde geçmek üzere, on günluk rü ve "Mevlana muhibbi" Emin lögii" içinde yer aldığı ve bu bü tan sonra Türk şiirindeki gerçek "sürgün"dü... ci Dünya Savaşı üzerine tartışma gözaltı... Ve sorgu... Özmen'le dostluk kurar; onun kâtünlüğün bozulmasımn, yaytnla yerine oturdu, denilebilir. Gazeteciliğe lise öğrenciliği sı lar, iç politika üzerine eleştiriler, "Müttefiklerin zafer kazanaca tipliğine atanır. Her gün birkaç rın "yansızlıgını" ortadan kaldıNâzım Hikmet Dosyası'nın o sı rasında başlamış; ilk yazılarıru henüz yayımlanmamış bir "grev ğını nereden ogrendiğimi bir tür yazı daktilo eder, o kadar... Sonracağı savıyla iptal davası açmış ralarda tanıdığım güleç yüzlü, al Antakya'da Yenigün ve Atayolu, anketi", o sıralar bir yazısından lii sö)leyemedim. Grev anketi yap ra kitabını okur, yazısını yazar... tı. SHP, TRT vericilerinin PTT' çakgönüllü, yumuşak davramşlı Beyrut'ta çıkan Yddız gazetelerin dolayı aranmakta olan Naci Sa mamı kimin istediğini de, Naci S«Babasının ölüm haberi gelir... ye devrinin anayasanın 133'üncü yazarı, birçok çevrenin şimşekle de yayımlamıştı. tstanbul'a üni dullah'la birlikte göninmek... tş duliah'ın nerede gizlendiğini de... Bakanlıktan izin alırur, bir polismaddesine aykın olduğunu ileri rini çeken Türkiye tşçi Partisi'nde versite öğrenimi için gelince te, bütün bunlann sonucu: Çünkü savaş durumunu gazetder le birlikte Antakya'ya gider. Onsürmüştü. etkin görevler ustlenmişti. 1967'de (1938), Hatay muhabirliğini yap"Profesör Sadrettin Celal'le den izliyor ve müttefiklerin zafe ca yıl sonra liseden, mahalleden SHP'nin anayasa hukukçusu kurulan De\rimci İşçi Sendikala tığı Tan'da gazeteciliği sürdürmüş Tan'dan çıkmış, Fındıklı'daki Ede re gideceklerine inamyordum, akıl arkadaşlarıyla karşılaşma... Geniş Seyfi Oktay, söz konusu davarun rı Konfederasyonu'nun (DİSK) tü. O genç yaşında, dönemin ün biyat Fakültesi'ne pedagoji sına yordamıyla... Grev anketi benim bir çevre, söyleşiler... Ve tutuklusonunda PTT'nin haklı bulunma Genel Sekreterliği'ne seçildi; lü yazarlan, gazetecileriyle nice iç vımı vermeye gidiyordum ki, bir buluşumdu ve henüz tamamlan luk... Ünlu 142. maddeden mahsı durumunda, kablolu TV yayı omuzlarındaki bu ağır yukü ki sofrasında ya da kahve masa genç seslendi: 'Kemal Sülker Bey madığı için yayımlanmamıştı... kumiyet istemi... tkj de tanık var: nının devam etmesinin mümkün DtSK'in yapılanma ve güçlenme sında dostluk kurmuş, sohbet et sizsiniz değil mi?' 'Evef dedim. Naci'nin gizlendigi sanılan apart"Tanıklarla duruşmada yüzleşolabileceğini, aksi durumda kab yıllarında başarıyla taşıdı. Hatta, mişti. Kimler yoktu ki bunlar ara 'Birinci Şube Müdürü Zeki Beye manın üsl dairesine Ömer Rıza ile lolu TV yayınlarının hukuksallı öteki sendikacı arkadaşlanyla bir sında... Sertel'ler, Ulunay'lar, Ce fendi, bir iki dakika için sizi rica birlikte götüriılmüştuk, ama ora tirildik. Bunlardan biri, ortaokulğının tartışılabilir duruma gelece likte 1516 haziran olaylarından vat Şakir'ler (Halikarnas Balıkçı ediyor! 'Fakültede sınavı vereyim, da San Naci denilen bir başkası dan sınıf arkadaşun Mehmet Yesin. tfadesi okundu. 'Efendim, bu 1 ğini söyledi. (1970) sonra tutuklandı, tam yuz sı), Ömer Rıza Dognıl'lar, Suat öğleden sonra... derken koluma basılmıştı. Naci Sadullah'ın giz imza benim' d«di, 'ama yazılanların bir tek satın doğru değil. Emniyet müdürü yazmış, okutmadan imzalam: tkinci tanık, polis Rıdvan. Okulda benden bir alt sınıf taydı. 'Ben böyle ifade vermedim. Müdür yazmış, ona inandığım için altını imzaladım' dedi. Kısacası. on gün tutukluluktan sonra aklanıp çıkam. tki üç gün Programına "Nane sonra, yine bakanhk emriyle ToLimon Kabuğu" adlı kat'a sürgün edildim." parçasıyla başlayan Tokat'tan Tan'a, Gün'e gönderdiği imzasız yazılar için, o döneBanş Manço, "TRT min ölçüleriyle epeyce yüksek sagelsin de burada yılacak yaa ücretleri ödenir Kegerçek orkestrayı mal Sülker'e. Yeryüzü, Yurt ve görsün. Avrupalı Dünya, Yürüyüş gibi ilerici sanat dergilerinde de Asım Sarp takma gelsin de burada şarkı adıyla edebiyat üzerine yazılar, kinasıl okunur, onu tap eleştirileri yayımlatır. tki de kigörsün" dedi. tap yazar: Nüfus müdürünün "siparişi" üzerine ve onun adıyla Alevilik, başka bir memur adına MUHARREM AYDIN da Gerçeklerin Diliyle Tolcat. TV'de yayımlanan "7'den Tokat'taki "rahat" sürgün yaşa77'ye" programıyla beğeni toplamı 1946 sonuna, sıkıyönetimin yan Banş Manço önceki gece Gülkalkışına kadar sürer. hane'de verdiği 3 günluk konsertstanbul'a dönünce, Ethem İzler dizisinin ilkinde yaklaşık 50 zet Benice'nin çıkardığı, kısa süre bin hayranıyla kucaklaştı. Binler^nra Gece Poslaa adını alacak ce kişiyle ilginç diyaloglara giren olan Son Telgrafta sürdüriir gaBanş Manço, eski ve yenı parçazeteciliği. lkinci sayfadaki köşelarıru onlarla birlikte söyledi. sinde işçi konulan uzerine yazar. Fonda "Nane Limon Kabugu" N'ail Güreli'nın tanıklığıyla, "tş adlı parçanın muziği başladığınyasalannın yeni çıktığı, sendikada "Banşseverler"in sabırsızlıklann yeni kurulmaya başlandıgı, ları doruk noktasına ulaşmıştı. 5 ^^^^^^^ işçilerin ve sendikacıların pek bir enstrüman ve 2 vokalist kızdan Banş Maaço modası Siyah çizme, siyah pantolon, siyah tişört ve deniz mavisi kot ceketle sahneye çıkan Banş Manço'nun kıyafetini gümüş rengi işlemeli şe> bilmedigi, basının da konuya oluşan 7 kişilik orkestranın yeri kemen, bilezikleri ve siyah deri eldıvenı tamamlıyrjrdu. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) ilgisiz kaldığı 1947'lerde, Gece ni almasından sonra Banş ManPosta&ı'nda ortaya atıhp işçi koço siyah çizme, siyah pantolon, si rusunu yöneltip, olumlu yanıt al disi de ritmli alkışlarıyla tempo Söylemeye başladığı "Kara "DomatesBiberPatlıcan" adlı nulannı kamuoyuna yansıtan ilk yah tişört ve deniz mavisi kot ce dıktan sonra parçalarını söyleme tutuyor. " C a n Bedenden Sevda" adlı parçaya binlerce ki parçanın binlerce kişi tarafından gazetecidir." ketten oluşan kendine özgü giysiy yi sürdüruyordu. Banş Manço 1 Çıkmayınca" adlı yeni parçasına şinin katılımını mükemmel bulan sözle tekrarlanması karşısında, 1953'te çıkan haftahk İşçi Hakle sahnede görunüyordu. Gümüş saat süren konserinde daha son başlamadan önce hayranlarına Banş Manço, sahnenin tam orta Banş Manço, "Kendimi manav kı'nın da başyazarıdır. Ancak garengi işlemeli kemeri, bilezikleri, ra, "Umıtamadım", "Kara Se\ şunlan söylüyordu Manço: sına geliyor ve sevenlerine, "TRT gibi hissediyorum" şeklinde bir zetede Çalışma Bakanı Samet ellerindeki siyah deri eldiven Ba da", "Can Bedenden Çıkmayın"Biliyorum yeni şarkılar sanat gelsin de burada gerçek orkestra espri yaptı ve alkış aldı. Bu ara Agaoğlu'nun da eleştirilmesi, kânş Manço' nun sahne giysisinin ca", "Zehra", "Kezban" ve çı yı dinleyenler için ilk zamanlar görsün, Avrupalı gelsin de bura da Banş Manço binlerce hayraaksesuarları olmuş, görüntü ta "Domates Biber Paüıcan" adlı da hep soğuk' gelmiştir. Ama bu da şarkı nasıl okunur onu nıyla ilginç bir şeyi denedi. tlk ön ğıt "tahsis"inin kesilmesine, bu da mamlanmıştı. "Nane Limon Ka parcalanru binlerce kişinin eşliğin parçamı severek dinleyeceğinize görsün" diyordu. Banş Manço bu ce kendisi derin bir " O h h " çeki 35. sayısında yayına son verme karan alınmasına yol açar. bnğn"nu söyleyen Barış Manço de söyledi. inanıyorum". sözleriyle TRT'ye yaptığı sitemli yor, ardından aynı şeyi onların 1961'de, Kemal Dıcak'ın çıkarparçasını bitirdiğinde, elinde büyapmasını istiyordu. Gülhane dığı Türkiye Birlik'in iki yazı işBanş Manço parçalarını bitirParça bittiğinde seyirciler beğe "çağn" ile TRT'nin Gülhane etyük bir buket çiçek bulunan kü diğinde kendisini alkışlayan binGösteri Merkezi'ni dolduran binçük bir kız çocuğu "Banş lerce kişinin alkış ritmini hızlı bu nilerini uzun alkışlarıyla ifade edi kinliklerini önemsemediğinden lerce kişi hep bir ağızdan yine de leri müdürunden biri olarak görüruz Kemal Sülker'i. 1961 Anaagabeyine" "hoşgeldin" diyordu. luyor ve hemen yorulmamalan yorlardı. Banş Manço, bundan yakınan Gülhane Etkinlikleri Orküçük kızı öpen Manço, hayran için "yavaş, yavaş" ikazlarıyla sonra okuyacağı parçalarda hay ganizasyon Komitesi Başkanı Ok^rin bir " o h h " çekiyorlardı. Bu yasası'ndan sonra işçi hareketi larına dönerek "Nasılsımz?" so hayranlarını yönlendirirken ken ranlarından Özlem ve Yeşim adlı tay Ülkiigüner'in hislerine görüntüler Banş Manço'nun ıs güçlenirken de sendikalarla daha vokalistlere katılmalannı istedi. "tercüman" oluyordu. rarlı isteği üzerine tekrarlandı. sıkı iliskiler içerisinde... Nâzım Hikmet Bursa Cezaevi'nde yatarken, mektuplaşmayla başlayıp ziyaretine gitmekle süren taruşıkhklan, zamanla yakın dostluğa dönüşür. Ve Kemal Sülker, Dış Haberler Servisi Biyoloji lannı" varsayıyorlar. Bu kimyasal Üniversitesı'nden Prof. Mark Fer unlü şairimizi konu olan 13 kitap alanında yapılan yeni araştırma modeldeki maddeler henüz sap gusson, timsah yumurtalarını ısı hazırlar. lar, hayvanların belirleyici özellik tanmış değil. Prof. Murray'in mo tarak yaptığı bir deneyde, 33 de Onümuzdeki gunlerde altıncı ve leri olan benek ve çizgilerin gene deli bir embriyonda böyle bir mo recede ısıtılan yumurtalardan çı son cildi yayımlanacak olan Nâtiğe olduğu kadar geometriye de delîn nasıl oluştuğunu açıklıyor. kan timsahlann kuyruklannda zım Hikmet'in Gerçek Yasamı'nın bağlı olduğuna ilişkin yeni kanıtBir embriyonun derisi üzerinde daha soğukta tutulanlara oranla yazarı, "Türkiye'nin en büyük lar sağhyor. serbestçe hareket eden iki kimya iki çizgi daha fazla olduğunu sap şairi" olarak niteledi|i Nâzım The Independent Gazetesi'nin sal maddenin oluşturduğu sayısız tıyor. Sıcakta tutulan embriyonla Hikmet'e vatandaşlık hakkının haberıne göre iki tngiliz biyolog denklemden yola çıkan Murray, rın daha uzun olduklannı bu yüz resmen de geri verilmesinin bir goyaptıkları araştırmalarda şimdiye sarı maddenin yoğunluğunun az den iki halkaya yer açıldığını be rev olduğunu belirtiyor; "Bu gökadar bilinenin aksi saptamalar olduğu yerde siyahın baskın çık lirten Fergusson'un deneyi, Mur revin yerine getirilmesi için hepila, bir hayvan embriyonunun de tığını ve siyah yoğunluğunun az ray'in teorik görüşüne ilk deney miz, elimizden gelen her şeyi yaprisinin nasıl geliştiğine ışık tutu olduğu yerde tersinin görüldüğu sel desteği sağhyor. mak zorundayız" diyor. yorlar. nu belirlemiş. Oxford Üniversitesi'nden James Murray ayrıca çizgi ve benekleMurray geliştirdiği bir modelle le rin şekillerinin embriyonun büoparlann ve zurafaların benek le yükluğu ve biçimiyle doğrudan rinin, zebralann çizgilerinin nasıl ilişkili olduğunu bulmuş. Embrioluştuğunu açıklamaya çalışıyor. yonun geometrisi benek oluşuEmbriyonun gelişme sürecini munda çok önemli bir rol oynugenetik şifre belirliyor. Fakat bi yor. Bu modele uygun olarak belim henüz bu şifrenin gelişrrteyi nekli bir hayvanın ince bir yeri, örnasıl etkilediğini bilmiyor. Mur neğin kuyruğu çizgili oluyor. ray'ın, memeli hayvanlar üzerinMurray'in geliştirdiği modele deki çahşması genlerin bu süreci göre küçük embriyonlar tek renkher zaman doğrudan doğruya de li, daha büyük embriyonlar ise şenetlemediğini ileri sürüyor. killerin belirlendiği alan daha geHayvan kürklerinde benek ve niş olduğu için benekli veya çizçizgiler değişik tüy renkleriyle be gili oluyorlar. Çok daha büyük lirleniyor. Tuy rengini veren ise embriyonlarda lekeler bozulup pigment hücrelerindeki melanin birleşiyor ve hayvan yine tek renkli adlı madde. Memeli hayvanlarda oluyor. iki çeşit pigment hücresi bulunuEmbriyonun biçimi ve boyutlayor, siyah veya kahverengi tüy ren rına bağlı olarak gelişen benek gine ve sarı veya kırmızı tüy ren modeli her hayvanda rastlantısal gine yol açanlar. olarak gelişiyor. Sonuçta aynı tür Dejifik tiy rtnklerl Leopar, zürafa, zebra gibi hayyanlann kurklenndeki Biyologlar, pigment hücreleri hayvanlar birbirlerine benziyor fabenek ve çizgiler değişik tüy renkJenyle belirleniyor. Tüy rengini veren, pig nin sarı veya siyah melanin üretir kat birbirlerinin aynısı olmuyor. ment hucrelerinuekı melanın adlı madde. ken kimyasal bir modeli "okudukTeoriyi sınayan Manchester Ulaştırma Bakanı Tuncer ısrarlı: Kemal Sülker'in yazarlığı işçi hareketleri ve Nâzım Hikmet üzerinde yoğunlaştı KayserVde orman yungını PORTRE KEMAL SÜLKER İşçi sorunları üzerine KA YSERİ (AA) Kayseri'nin Yahyalı ilçesinde çıkan yangında 60 dekar çam ormanı tahrip oldu. Yahyalı ilçesine bağlı Kapızbaşı köyü Kurtaşısı tepesi mevkiindeki Torasan orman serisinde önceki gün saat 16.00 sıralannda yangın çıktı. Yangın, Yahyalı belediyesine ait itfaiye ekipleri ve yöre halkının müdahalesiyle saat 24.00 sıralannda kontrol altına alındı. Yetkililer, 60 dekar çam ormanımn tahrip olduğunu yangımn çıkıs nedeninin arastırıldığmı bildirdiler. Işçiler için tatil önerisi BURSA (AA) Güney Marmara Turistik Otel Işletmecileri Birliği (GÜNTOB) Başkanı Ferruh Ulukardeşler, işçilerin tatilde yapacakları harcamalann bir bölümünün, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi SSK tarafından karşılanması önerisini getirdi. Ulukardeşler, yaptığı yazilı açıklamada, Bursa turizminin geliştirilmesi için çalıştıklarmı, amaçlanan hedefe ulaşmak için kış, sağlık ve termal turizmine ağırlık vereceklerini belirtti. "Taksitle tatil imkâmndan özellikle ağır işlerde çalışan maden, inşaat ve demirçelik işçilerinin yararlanması tek arzumuzdur " dedi. Çevre fonu gelişemedi ANKARA (AA) Çevre Genel Müdürü Zeynep Arat, yaklaşık dört yıl önce kurulan ' 'çevre fonu "nun gerekli kanuni düzenlemeler yapılamadığı için yeterince islerlik kazanamadığım bildirdi. Arat, fonda halen 20 milyar lira bulunduğunu açıkladı. Arat, iyi bir mekanizma kurulamadığı ve ilgili kanunlar yeterince açık olmadığı için, fon gelirlerinin bir türlü düzenli tahsil edilemediğini söyledi. Fonun gelirleri arasında, çevreyi kirletenlerden kesilen cezalann önemli bir yer tuttuğunu belirten Arat, "Ancak cezayı keseçek makamlann, çevreyi • kirletenleri takip edebilmek için ellerinde yeterli teçhizatları yok. Bu nedenle de hem kirliliği kontrol edemiyorlar hem de nereye ceza keseceklerini bilemiyorlar" dedi. Banş Manço, 3 konserle Gülhane etkinliklerine katıldv MOSKOV A (AA) Sovyetler Birliği'nde yaşayan 200'den fazla değişik etnik gruba bağlı 300 milyon dolayındaki insandan en irilerinin Estonyalılar, en "ciissesizlerin" de Orta Asya'da yaşayanlar olduğu belirlendi. Sovyet Sendikalar Birliği'nin yayın organı Trud Gazetesi'nde yer alan habere göre, Estonyalıların boy ortalaması 1.80 metre iken, bu rakam Ruslarda 1.76'ya, Ermeni ve Azerilerde 1.68'e, Kuzeydoğu Asya'daki Yakut Özerk Cumhuriyeti'nde ise 1.63'e düşüyor. En büyük ayaklı olma unvanını da Estonyahlar ellerinde tutarken, boy farkına karşın, Baltık kıyısında yaşayan Letonyalı ya da Estonyalı erkeklerle Moskova'da yaşayan Rus erkeklerinin ağırlıkİan aynı ortalamada birleşiyor: 75 kilo. Kadınlarda ise, Baltık Cumhuryetlerinde, Rusya Federasyonu'ııda ve Ukrayna'da ortalama ağırlık 66 kiloyken, Orta Asya'daki kadınların ortalama 63 kilo oldukları belirlendi. Ancak ağırlık ortalamalan eşit olmasına karşın, Polonyalı kadınlann belleri, Rus kadınlarından ortalama 3 cm. daha ince. ABD ve Batı Avrupa'da kadınların erkeklerden daha uzun yaşama süresi dört yılken, bu süre Sovyetler Birliği'nde 9 yıla yükseliyor. tntiharlara ilişkin istatistikleri de yayımlayan Trud Gazetesi, Sovyetler Birliği'nde her 100 bin kişiden 19'unun intihar ettiğini bildirdi. Bu rakam, ABD'de 12, tngiltere'de 9, Federal Almanya'da 21, Fransa'da ise 22. SSCB'de yaşayanların enirileri Estonyahlar Kendimi maııav gibi hissediyorum Korunacak taşınmazlar ANKARA (ANKA) Kültür Bakanlığı 'na bağlı, Taşmmaz Kültür ve Tab'ıat Varhkları Yüksek Kurulu, aralarmda Burdur ve Kars'ta sinema olarak kullamlan arkeolojik değere sahip iki kilise ve tçel'deki vergi dairesi binası çevresindeki "palmiye ağaçlan"nın da bulunduğu bir dizi taşmmaz varlığm korunmaları gerektiğini tescil etti. Burdur'daki Zafer Sineması'yla Kars'taki yanık sinema binasının bulunduğu Bizans döneminden kalma eski kilise binalannda izinsiz kazı, onarım ve benzeri çalışmalar yapılamayacak. Ankara Sıhhiye'deki radyo evi, Olgunlaşma ve Akşam Kız Sanat Enstitüsü, Zübeyde Hanım Kız Enstitüsü korunması gerekli taşınmazlar kapsamına alındı. Hayvan derîsinin genetik şifresi Turist, zorla mal satmak isteyenlerden şikâyetçi ANTALYA (Cumhuriyet) Turistlerin sık sık şikâyet ettikleri "anutçu" sorununun çözülmesi istendi; meslek gruplarının çarşılar haline getirilmesi ve işyerlerine "komisyon ödenmez" duyurulannın asılması önerildi. özellikle deri eşya, halı ve hediyelik eşya satıcılarının elemanları tarafından, rekabet nedeniyle zorla mal satmak isteyen anutçuların turistleri rahatsız etmeleri, dışarıda "Türkiye'den mal almayın" şeklinde ilanlann ortaya çıkmasına neden olduğunu söyleyen Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Berberoglu, "Yabancı turistlerin gerek direkt gerekse dolaylı yollardan şikâyetleri odamıza geliyor. Eğer bu olaylar önlenemezse, ileride sadece halıcılık sektörü değil diğer turbm sektorleri de olumsuz yönde etkilenecektir" dedi. Sorunun sadece anutçu bazında ele alınmayıp, ülkenin turizm politikası çerçevesinde ele alınmasının gerektiğini belirtti. Londra'nın yeni telefon kodıı Haber Merkezi Londra'mn telefon kodu 1990 'da değişecek. British Telecom tarafından yapılan açıklamaya göre, 6 Mayıs 1990 Pazar günü geceyarısını bir dakika geçe Londra'mn 44 1 kodunun yerini Londra içi için 44 71 ve Londra dışı için ise 44 81 kodları alacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle